• 1
    galatasaray sözlükte kutup çağı yaşanıyor.

    cepheler derin kazılmış. kimse kimseyi anlamak için çabalamıyor. cezalar, küfürler almış başını gitmiş.

    'artık yazmak okumak istemiyorum" çığlıkları her yerde.

    haftanın 10 numara ve ofsayt sıralamaları bu kutuplaşma üzerinde kurulu.

    sözlükte bilgi/ ve görüş paylaşımı iyice azaldı.

    gelin buna bir son verelim.

    fatih terim, milan baroş, arda turan, oktay mahmuti, yönetim gibi tartışmalı konularda moderasyonun belirleyeceği bir süre genellemeler içeren entry'ler yerine sadece günlük gelişmeleri değerlendirmekle sınırlı kalan entry'ler girilsin.

    yazarlar olarak yaptığımız eleştirilerde üsluba dikkat edelim. moderasyon ise forum ortamını tekrara sözlüğe çevirsin.

    yoksa gidişat kötü...
  • 6
    öncelikle şunu bilmemiz gerekir ki, galatasaraylı'nın galatasaraylı'dan başka dostu yoktur. bu sebepten dolayı bu sosyal medya platformunda bulunan her galatasaraylı, bir diğerini kardeşinden de öte kendisi gibi görmelidir. hepimiz biriz, biziz. bizi biz yapan galatasaray'dır.

    (bkz: çabamızın adı galatasaray)

    aynı amaç için, galatasaray için yaşayan insanların birbirine hakaret etmesi, küfür etmesi hiç hoş değildir, tasvip edilemez. biz diğerleri gibi değiliz. bizi diğerlerinden ayıran özelliğimiz tek yumruk olabilmemizdir. lütfen galatasaray sözlük yazarları kardeşinize, ağabeyinize her şeyden önemlisi sizinle aynı değerde buluşan kimselere kırıcı davranmayınız.

    zaman kenetlenme zamanı, zaman tek yumruk olma zamanı.
  • 8
    sözlük moderasyonundan başlamalıdır. anayasasında sözlükten uçurulma sebeplerinin 20. maddesi d fıkrasında diyor ki:

    "sözlük içi huzuru bozmak, diğer yazarlara hakaret etmek uçurulma sebebidir."

    madem öyle, uygula bu kuralı. hakaret edeni, tak diye uçur. bu suçları işleyen yazarları "aylarca" sözlükten uzaklaştırarak, "anayasana" koyduğun kuralı eğip bükme. bu, adaletini sorgulatır, yazarların güvenini kaybettirir. otoriteni de sarsar.

    ya da, -şahsı fikrim bundan yana-

    değiştir bu kuralı. futbol gibi gergin bir konuda özellikle genç insanların kendilerine hakim olamayıp, birbirlerini galeyana getirip hakaret dolu entry yazmalarına belli bir tolerans getir. hatalarını düzeltme şansları olsun. yazarlara sorumluluk ver. kendi otokontrolünü oluştursunlar. birbirlerini özel mesaj yoluyla uyarsınlar. adam buradan ceza alacağı, uzak kalacağı için değil; bu platformun, galatasaray'ın bir üyesi olmanın verdiği bilinci sayesinde düzgün bir şekilde yazsın. sert kurallarla insanları hizaya getirmeye kalkınca ortalık daha da geriliyor. bir yazarı aylarca bu platformdan uzaklaştırmak ne demek? aylarca yahu, aylarca. madem %80 futbol yazıyoruz. futbolun kuralına bakalım: kırmızı kart gören oyuncu bile 2 maç ceza alıyor. sen gidiyorsun 6 ay köşede dur aklın başına gelsin diyorsun. bu sence o yazarı sözlüğüne bağlar mı uzaklaştırır mı? bu senin sözlüğünün değerini artırır mı azaltır mı? dersin ki, ilk cezan 2 maç. tekrarlarsan 8 maç, bi daha tekrarlarsan uçururum. dünyada da kanunlar böyle işler. aynı suçu tekrar işlersen cezan katlanır.

    sözlüğün durumu ortada. bir iç barış sağlanacaksa ilk adımı bu platformun tepesi atmalı. önce bu ceza kuralı ve işleyiş şekli değişmeli sonra da cezalar makul seviyeye çekilmelidir. ve denmelidir ki: "biz üzerimize düşeni yaptık, size güveniyoruz. sıra sizde, bize yardımcı olun. hep beraber bu sözlüğü galatasaray'a ve taraftarına yakışır bir hale getirelim."
  • 11
    yaklaşık 2 hafta önce muhendisbey'den özel bir mesaj aldım. sözlükteki kavgalar, küfürleşmelerin zararları hakkında. son 1 haftada küfürleşme ve kavgalar daha da arttı. özellikle yazarların bu başlık altında sözlüğün son durumu ve geleceği hakkında görüşlerini yazmaları son derece faydalı olacaktır.

    1. kavgalar ve küfürleşmeler son derece faydasız. yazarları ve okuyanları soğutmakta. kaliteyi düşürmekte.
    2. sözlüğün ceza sisteminin değişmesinde fayda var. bağımsız bir değerleme olabilir. cezalar ise modern şekilde olmalı. örneğin fatih terim'le, adnan öztürk ile vs vs yazarların soracağı soruları da kapsayan röportaj yapmak gibi. hem ciddi zor bir ceza, hem de faydaları inanılmaz olur.
    3. küfürün dışında galatasaray ve galatasaray'lı kişiler hakkında eleştiri dışında inanılmaz zararlı yazılarımız da var. küfür olsa daha iyi denecek yazılar. bu tür yazılar da zararlı içerik sebebiyle silinmeli. aksi halde diğer yazarlar tepki olarak inanılmaz öfkeli yazılar yazmakta. o yazılar dururken cevap vermemek mümkün değil. bunun adı linç kültürü değil.
    4. daha önce defalarca yazdım sözlük modları proje geliştirmeli. proje yazarları kenetlendirecektir. aksi halde düşman yerine birbirimizi yemekteyiz.
  • 13
    öncelikle belirtmek isterim ki benim burada vakit geçirmek istememin tek sebebi galatasaray'ın her şeyiyle ilgili düşündüklerimi sadece galatasaray'lıların olduğuna inandığım! bir yerde paylaşmak ve onların paylaşımlarını farklı fikirler de edinmek için görmektir. e biz burada galatasaray'lıyla galatasaray'ı konuşmak için bulunuyorsak burda bir barış çağrısı gereksizdir çünkü galatasaray'lılar arasında bir sorun yoktur. sorun kişinin kendindedir.

    her konuda olduğu gibi insanların sevdiği sevmediği umutla baktığı veya hiçbir şey beklemediği kişiler kurumlar vb şeyler olabilir ve galatasaray'ın içinde de bu hisleri yaratanlar var, mesela bir insanın fatih terim'i arda'yı, ünal aysal'ı, ergin ataman'ı veya voleybol takımını sevmesi veya sevmemesi gibi. biz kendi görüşümüze uymayana cephe almaya başlıyoruz ve bazılarımız belki bazen ben de, takıntılı davranıyoruz. mesela fatih terim'i kayıtsız şartsız seven ve kayıtsız şartsız nefret eden gruplar olduğunu ve yazdıklarının da bu doğrultuda olduğunu varsayalım ve birde sevmesini veya sevmemesini bir kenara bırakarak iyi yaptığı şeyleri veya kötü yaptığı şeyleri duygularına yenik düşmeden abartmadan yazan insanlara bakalım.

    demeye çalıştığım şudur ki bahsettiğim aşırı gruplar tahammülsüzlük gösteriyorlar ama kabul etmeleri gerekirki başka insanların da fikirleri doğru olabilir. yani kişi önce kendi içindeki barışı sağlamalı ve kendi hislerine ters düşen bir konu olduğunda da*** saygı göstermeli ve karşısındakinin onun dostu olduğunu hatırlayarak seviyeli davranmalıdır.

    daha sonra eleştiri ve küfür ederek söylenmek arasındaki farkı anlayarak galatasaray'la ilgili, insanların değer olarak gördüğü şeylerle ilgili konuşurken bazılarının üzüleceği ve anlayış göstermeyeceği usluplardan kaçınalım. mesela arda turan'ı seven bir insan bir arda eleştirisi okurken eleştiri sınırlarını aşmış bir yazıyı kafadan ofsayt olarak işaretler ve o yazıyı okumaya devam etse bile anlamak için değil bakalım allahın malı daha neler yazmış diye okur, buda kutuplaşmanın sebeplerinden biridir.

    özetle başka görüşlere saygı, başka doğruların da olduğunu kabul etme, herşeyle ilgili ama özellikle insanların değer verdikleriyle ilgili usluba dikkat.
  • 15
    aslolan galatasaray'dır diyerek geldiğimiz bir yerde bizi bir arada tutacak olan arma sevdasıdır.

    farklı görüşlere saygı gösterirken, galatasaray'ın kutsalına ya da bu armaya mal olmuş insanlara karşı eleştiri yaparken de çok özenli olmak gerekir. zaten rakiplerimizin kıskandığı bir başkana, bir teknik ekibe, kadroya, stada ve taraftara sahipken kendi içimizde anlamsız atışmalar,hakaretler,kavgalar başkalarının ekmeğine yağ sürmek oluyor.

    4 sene aradan sonra 1 önceki sezon * ligi 8. ve eksi averajla bitirmiş takım ertesi sezon şampiyonluğu kadıköy'de ilan etmek gibi bir olayla asrın kapağını takıyorsa ve an itibariyle stsl'de her şeye rağmen yine liderse ve cl.de bir şelilde 2. ise düşünün bir de bu takım tekrar havaya girdiğinde 2011-2012 sezonundaki havayı yakaladığında neler olur.

    ayrıca bu kadar kaliteli galatasaraylının aynı anda fikir alış verişinde bulunabildiği ve galatasaray konuşabildiği başka bir yer var mı söyleyin. cevabınız hayırsa hem sözlüğe hem de yazarlarına saygılı olun.

    armanın peşinde adanmış hayatlarınmzın arma sevdasıyla coştuğu yarınlar...
  • 18
    bundan 3 sene önce galatasaray sözlükte okurken o kadar güzel bir ortam vardı ki, ben yazmayım ortam piç olmasın diye yazar bile olmuyordum. sonra gel zaman git zaman yazar oldum. 3-5 bir şeyler yazmaya çalıştım, her gün bir şeyler yazmasam da kesinlikle her gün bir şeyler okurdum.
    lakin son 3-4 aydır yemin ederim açıyorum ama okunacak bir entry'e bile rastlamıyorum. şu kavgalar yüzünden o kadar çok soğudum ki sözlükten. yazasım geliyor, yazmıyorum. okuyasım geliyor, okumuyorum.
    gerçek manada kabak tadı vermeye başladı şu kavgalar. kaybedilen maç sonrası fatih terim başlığına bir kişi bile olumsuz entry girmemişken en az 846498321 yazar "yine bazı yazarlar fatih terim'e sallayacaklar, bazı yazarlar fatih terim'e laf etmek için ellerine fırsat geçti."bla bla bla tarzı entry. benim dünyada babamdan sonra en sevdiğim isim fatih terim'dir. ama şu fatih terim başlığına girilen entryler çok sıkmaya başladı. kaldı ki insanlar fatih terim'i beğenmeyebilir. bas ofsaytı geç. sen de onun iyi teknik direktör olduğunu entrylerinle söyle ama allah kitap aşkına entry'e "bazı yazarlar tarafından" diye başlama. aynı şey diğer başlıklarda daha da vahim.
    ne olur kavga etmeyin amk. vallahi billahi utanıyorum. hepimiz galatasaraylıysak neyin kavgasını veriyoruz biz. ille de kavga edeceksen özel mesaj var orada. gidin özel mesaj yoluyla istediğiniz kadar küfürleşin ama şu başlıklarda sidik yarıştırmayın ne olur. kendinizi ispat etme peşinde olmayın.
  • 19
    galatasaray sözlük türkiyenin aynasıdır benzeri güzel bir söz söylemişti büyük üstad captano.

    aynı zamanda da galatasaray taraftarlarının da aynası burası. bizim kendi stadımızda, rakip seyirci bile yokken insanlar sürekli tekme tokat kavga ediyor, gözler sürekli kargaşanın olduğu yere çevriliyor. samiyen müdavimleri bunu bilir. sürekli bir itiş kakış, her yerde kavgalar...

    birinci nesil bir yazar olarak, rahatlıkla söyleyebilirim ki galatasaray sözlük, böyle bir yer değildi ama dünden bugune de bu hale gelmedi ne yazık ki. eskiden konu rijkaard'dı, şimdi baros, fatih terim falan filan. bunun en büyük sebebi de birbirimize saygılı olmamamız ve zaman geçtikçe, sayı arttıkça sözlük formatından ziyade forum formatına kaymamız. herkes birbirini görüşüne cevap verme derdinde, karşı bir görüşü savunurken birine laf çakma peşinde.

    'bazı yazarlarr', 'şunu diyen yazarlar' filan tam bir forum havası. sözlük anayasası buna engel olmak üzerine kurulmuş ama uygulamada sürekli sıkıntı yaşanıyor.

    madde 17. - a) başlık altına her bir yazarın diğerinden bağımsız yazdığı cümlelere entry denir.

    bir diğerinden bağımsız yazılan cümlelere entry deniliyor açıklamada ama biz diğerinden bağımsız entry giremez hale gelmişiz. o bunu demiş, şunu diyenler şöyle, böyle. diğerinden ayrık bir cümleye denk gelemiyoruz, illa ki kendi fikri ön plana çıkarılacak, diğer fikirler kötü, sahipleri düşman.

    bu maddeyi katı bir şekilde uygulamaktan başka çare yok gibi gözüküyor. ya sözlük oluruz, forum ortamı gibi kişisel çatışmalara meyilli bir yere dönüşmeyiz, ya da ...

    öyle işte...
  • 22
    güya aynı tarafta olan insanların birbirine ana avrat girdiği, olması gerekeneden çok çok daha rahat bir şekilde ve inanılmaz boyutta küfürlerin/hakaretlerin havada uçuştuğu, bir rumuz arkasına sallanıp klavye başından sallamanın dayanılmaz hafifliğinin insanların şirazesini kaydırdığı, insanların her yazılana müdahale edip kendi istediği gibi olması için acayip efor sarfettiği bir sözlüğe yapılan çağrı. hal böyle iken, buğulu cama yazı yazmak kadar kalıcı olabilecek olan fantastik-bilimkurgu tadındaki deneme.
App Store'dan indirin Google Play'den alın