• 355
    galatasaray spor kulubuyle pratik bagi bornova anadolu lisesiyle ayni seviyeye getirilmelidir: sifir.

    duygusal baglamda tarihten gelen bir bag kalabilir sadece, o kadar. o yeterli. fazlasi zarar. son 5 yilda 3 kombine veya 10 bin tl store fisi gosterebilen, bir takim baska kriterler de eklenerek uye olabilir, ama belli bir liseden mezun olmanin herhangi bir etkisi kalmamalidir.
  • 359
    abi yok mu sözlükte kendisi ya da babası amcası şu liseden mezun olan bir yazar da, kulüp içinde ne olup ne bittiği hakkında bilgi versin.

    aleni bir şekilde soyulan, göz göre göre bitirilmeye çalışıl bir değer var ve bir allah'ın kulu çıkıp tek bir laf etmez mi? gece gece uyku tutmadı n'diaye mevzusundan sonra. kafayı yiyeceğim anasını satayım.

    tanım: sırf kulübe üye olabilsin ve söz hakkı olabilsin diye 2,5 yaşındaki oğlumu sokup eğitim alması için elimden geleni yapacağım lise.
  • 361
    bugün bir kez daha görülmüştür ki içerisi kansız, kendinin düşünen, menfaat kimdeyse ona yanlayan adamlarla doludur.

    eleştirenler bu sezon maliyeti dolayısıyla eleştiriyor ki takım kayseri maçında iyi oynadı. 2 senedir ilk defa ileriye umutla baktı taraftar.

    şampiyon takım sırasıyla 6 ve 4. oldu sesleri çıkmadı,
    derbiler kaybedildi sesleri çıkmadı,
    avrupa'dan ceza alındı sesleri çıkmadı,
    östersunds'a elenildi sesleri çıkmadı,
    sözleşmesi 6 ay sonra bitecek adama para verildi sesleri çıkmadı,
    sakat futbolcu alındı oynatılamadan gönderildi sesleri çıkmadı,
    grosskreutz alındı faksı yetişmediği için lisans çıkarılamadı sesleri çıkmadı,
    duygun yarsuvat şike kumpastır dedi sesleri çıkmadı,

    ama takım 1 maçta iyi performans gösterdi ortalığı yangın yerine çevirdiler yine. ben bu divan kurulu'ndan şu yukarıda bahsettiğim maddeleri de söylemelerini beklerdim ama yok. bu yapının ne kadar çürük olduğu bir kez daha belli oldu.
  • 362
    sayelerinde 21. yuzyilda hala oligarsiyi yasadigimiz olusum. galatasaray spor kulubunu ne riva'nin peskes edilmesi bitirir ne baska bir sey, bitirirse bu kohnelesmis duzen bitirir.

    bir an once baglarimizi atip ozgurlesmemiz gerekiyor.

    bundan 75-80 yil once daha ulkede egitim seviyesi yerlerdeyken ve herhangi bir sermayedar grubu olusmamisken bizim icin bu yapilasma cok faydali olmus elbette ancak artik gunumuzun sartlari 1920'ler gibi degil hala ayni bicimde yonetilmemiz bizi cagin gerisine atmakla kalmiyor rakiplerimizin de giderek ardinda kalmamiza sebep oluyor. yol yakinken taraftarin elini tasin altina koymasi ve ozgurlugunu her platformda demokratik protesto hakkini kullanarak aramasi lazim. bir ise yaramaz diye dusunmemek lazim zira 700 yillik padisahliktan zincirlerini koparmis bir ulusun evlatlariyiz, liseden baglarimizi koparmak nedir ki..
  • 363
    iskender büyük ile polat alemdar arasında geçen bir diyalog;

    iskender: bizi yetiştirenler böyle öğrettiler. önce avcılığı öğrettiler, sonra avı öğrettiler.
    polat: başka ne öğrettiler, devleti nasıl satacağınızı mı?
    iskender: sizler satılığa çıkarınca biz de aldık. devlet sahipsiz mi kalsın?
    polat: siz kendinizi satılığa çıkarmışsınız, herkesi bir şey satar zannedersiniz. sizin döneminiz bitti. önce bunu kabul edeceksiniz. sonra itaat edeceksiniz.
    iskender: kime?
    polat: bize.
    iskender: la siz kimsiniz?
    polat: bu devletin asil sahiplerine, millete..
    iskender: millet mi? hıhh. kim ki onlar. devlet onlara sahip çıkmasa hepsi zavallı yaratıklar. benim için zavallı yaratıklar olmanızda bi sakınca yok. ama benim için devlet, onlara bırakılmayacak kadar, sahip çıkılacak kadar kutsaldır.

    şimdi bu diyalogda iskender liseliler olsun, polat ve millet kavramları ise taraftarlar olsun, devlet yerine de galatasaray'ı koyalım. birebir aynı değil mi lan?
  • 367
    bünyesinde her biri 30 kişilik 54 sinif, iki multimedya merkezi, 40 kişilik iki resim atölyesi, iki müzik odasi, 250 ve 350 kişilik iki toplanti merkezi, tevfik fikret salonu, yiğit okur kütüphanesi, 30 bilgisayarli bir bilgisayar laboratuavir, 1 tenis kortu, 3 jimnastik salonu, 1 futbol sahasi, 15 kişilik revir, 250 kişilk kiz öğrenci yurdu, 675 kişilik erkek öğrenci yurdu, 400 x 3 yemekhane yer almaktadir.
  • 368
    ülkenin en yüksek puanlarından birine sahip lisedir. yani bu okula girebilmek için neredeyse tüm soruları doğru bilmeniz gerekmektedir.

    kimilerinin eğitimi için kimilerinin ise adı galatasaray olduğu için hayal ettiği lisedir.

    ben hep hayal ettim ancak bu liseye girmek için neredeyse hiç çalışmadım. şuan ki hayalim ise henüz 10 aylık çocuğumun büyüdüğünde bu okulda okuması.

    bu kadar yüksek puanla girilebilen bu lisenin günümüz öğrencilerine baktığımda açıkçası hepsi bir gurur kaynağı olarak gözükmektedir.

    bundan tam 4 sene önce gittiğim pilav gününde aslan gibi gençler okulun içindeki halı sahada top oynuyor ya da gelen kişiler ve okulun eskileriyle muhabbet ediyordu.

    yani bu okulda okuyan öğrenciler sadece derslerinde değil sosyal hayatlarında da çok başarılıydılar. iş hayatında başarılı insanlar sosyal zekanın ne kadar önemli bir unsur olduğunu bilirler. sosyal zeka iş dünyasında niteliklerinizi arttırır ve rakiplerinizden belki 10 adım ileride olmanızı sağlar.

    bu yazdıklarımı bir kenara koyarsak yeni nesil öğrencilere baktığımda, geçmişte bu okulda okuyan kişilerden daha yenilikçi ve daha mantıklı olduğunu görüyorum.

    şundan eminim;

    içlerinde galatasaraylı olan ve galatasarayı içinde yaşayan bir cengaver belki bundan 20 ya da 30 sene sonra galatasaraya çok faydalı yenilikler getirecektir. eğitim hayatında "ne öğrenirsem bana kardır" diyen bu çocuklar "galatasaraya ne kazandırırsam galatasarayın çıkarları içindir" diyebilecektir.

    kısacası;

    birinin çıkıp günümüz mantığını yok etmesi gerekmekte ve lisenin dışında milyonlarca galatasaraylının olduğunu ve bu klübün yönetiminde bu insanlarında hakkı olduğunu tüm kaskafalılara anlatması gerekmektedir.
  • 369
    türkiye'de lisansı okurken 3 tane sınıf arkadaşım vardı galatasaray lisesi çıkışlı. onlar sayesinde lisenin ortamını gelenekleri ciddi ciddi tanıma fırsatı tanımıştım. tanıdığım gs liselilerden sadece bir tanesi gerçekten galatasaray'lıydı. diğerleri ya ilgilenmeyen adamlardı ya da başka takımları destekliyorlardı.

    hah işte bu adamlar, seçim zamanı gidip oy falan verdiler defaatle lisedeki abilerinin işaret ettiği isimlere, kulüp falan düşünerek hareket ettiklerini bir kere bile görmedim.

    sene 2017, türkiye'nin en büyük kulübü 3-5 kişinin oyuncağı. lisenin yapısı, vizyonu galatasaray'ı bugünlere taşımış orası doğru, allah razı olsun kendilerinden de. ama artık bu işin değişmesi lazım.

    bu ülkenin yetişmiş evlatları sadece galatasaray lisesinden çıkmıyor, galatasaray bu insanları içine almadığı her gün asıl kaybı yaşıyor.
  • 370
    farkındalığıyla galatasaray spor kulübü'nü 90'lı yıllara kadar öne atmış, fakat günümüz çağında artık kulüple bu derece bağı, sportif açıdan ayak bağı olan lisedir.

    daha da açmak gerekirse örneklerle; brian birch'i getirip 'kondisyon' kavramını ülkeye getirmeleri, diğer kulüplerin bunu anlayıncaya kadar 3 sene üst üste şampiyon olmamız. 80'lerde derwall'in kapısına yatıp getirip sonra da taraftar baskısına rağmen sabretmemiz. yine bunun devamı olarak 90'ların başındaki alman ekolüne devam edişimiz. diğer kulüpler günlük yönetilirken kısa aralıklar hariç hep bir sistem arayışımız oldu yani bu yıllarda. burada lisenin eğitimli bireylerinin farkındalığının hakkını teslim etmek gerekir. fakat günümüz iletişim çağında, artık herkes her şeye erişebiliyor, izleyebiliyor rahatlıkla. bir de güya sportif a.ş. kuruldu bu amaçla, kulüp daha profesyonel bir yönetim kimliği kazansın diye. ama pratikte spor kulübü neyse sportif a.ş.'de öyle yönetiliyor. bari sportif a.ş. profesyonel bir kimlik kazansın ve profesyonellerce, lise yörüngesi dışında yönetilsin.

    son olarak da, taraftarların da lisenin mensuplarının da ortaya koyduğu tavır irdelenmeli. taraftar sadece spor kulübüne-futbol takımına bakıyor, görüyor manchester city'yi psg'yi chelsea'yi falan, kulüp bir para babasına satılsın biz de öyle olalım diyor. liseliler de galatasaraylılığı başka türlü yaşıyor, sportif gelişmeleri neredeyse hiç umursamıyorlar. bence iki taraf da hatalı şu aşamada. özkaynaklarımızla başarılı olamıyorsak onlarla rekabet edemiyorsak satalım bir çözüm yolu değil bana göre. sporun mantığına aykırı bir yaklaşım bu. her başarılı olamayan çözüm üretmek yerine bu yolu tercih ederse, (ki nasıl fenerbahçe, ülkerspor'u ilhak edince tepki gösteriyorsak bence bu da ondan pek farklı değil.) sporun ruhunun tamamen ortadan kalkacağını düşünüyorum. tamam kapital bir çağdayız endüstriyelleşme tam gaz her alanda devam ediyor da, bu kadarı da fazla. liseliler de kulübü adeta bir lokal, galatasaray lisesi mezunları derneği tarzı bir şey olarak görüyor. divanları genel kurulları elimden geldiğince takip ederim, genç birkaç üye dışındaki konuşmaların neredeyse hiçbirinin odağı sportif değil. kulüp kesinlikle profesyonel bir yönetim kimliği kazanmalı, lise artık bizim için bir duygusal bağ, kurulduğumuz tarihimizi aldığımız yer gibi sembolik bir anlam kazanmalı ama kulübün üstünde demokles'in kılıcı gibi durmamalı. bunu başarmanın yolu da kulübün satılması değil elbette. burada iki taraf da özeleştiri yapmalı kısaca.

    edit notu: bu entryden önce bu konuyu istişare ettiğimiz değerli ismailenver'e teşekkür ederim.
  • 372
    uzun yıllardır galatasaray'ı aşağı çekmekte olan, iliklerine kadar çürümüş kurum.* romantik arkadaşları anlıyorum fakat malesef galatasaray sevgisi dolu oldukları ali sami yen'den beri süregelen o güzel zamanlar epey geride kaldı. kimisi cemiyetçilik oynamak için orada, kimisi kulübün mallarını peşkeş çekip yeni otellerine ihale almak için. galatasaray'ın taraftarından başka kimsesi yok. içlerinde illaki vardır bizim gibi düşünenler ama sonuç odaklı bakarsak dursun özbek'in şu seçimde yeniden aday olabilmesi bile ne kadar etkisiz olduklarını gösteriyor.

    https://twitter.com/...s/954347837663404032

    geçenlerde bu başlıktaki bir yazım nefret söylemi gerekçesiyle silinmişti, çok da haksız sayılmazlardı gerçi bir itirazım yok. ama bu nedir lan, ben nasıl nefret etmeyeyim bunlardan? böyle bir şeye nasıl göz yumulabiliyor, çocuk mu kandıracaksınız yapacağınız o seçimle?

    yarın olur da mustafa cengiz seçilirse içimiz bir nebze rahatlayacak, kısa vadede bizim açımızdan daha iyi olacak. ama uzun vadede yine bir dursun özbek v2 gelecek ve yine aynı döngüye gireceğiz.

    biz o formalite genel kurulun kapılarını yıkana dek figürandan fazlası değiliz. yarın yine birkaç ölmeyi unutmuş hırt çıkacak kürsüye, dursun başkan çok yaşa diyecek. belki geçen seferki gibi bize hakaret edecekler biraz, fanlar çok konuşmasın falan diyecekler. biz de muhtemelen güzel bir cumartesi günümüzü bu rezilleri izleyip sinirlenmeye ayıracağız.
  • 373
    galatasaray'ın diğer büyük kulüplerden ayrılma sebebidir, yüzlerce yıllık bir kültürü içerisinde barındıran mekteb-i sultani'dir. liseli dedelerin şu an kulübe gereksiz bir şekilde muhafazakar ve gelenekselci davranarak zarar verdiklerinin fazlasıyla farkındayım fakat bu ön yargı kırıldığı zaman ve taraftarlara açıldığı zaman kulüp yine de lise ile bağını kopartmamalıdır.

    bir lise düşünün ki mezunları okudukları üniversiteden önce galatasaray lisesi mezunuyum desin. böyle kurumlar fazla yok ülkemizde, hatta hiç yok. sahip çıkmamız lazım, galatasaray'ı diğerlerinden ayrı bir kültür yapan kesinlikle o lisede kurulmuş olmasıdır. ali sami yen ve arkadaşlarının lise duvarları arasındaki isyanıdır. bu satırları liseli olmayan bir yazar olarak giriyorum fakat şu yaşımda alsalar gider okurum galatasaray lisesi'nde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın