• 646
    şu başlık altında aynı şeyi yazmaktan sıkıldım ama insanlar geriye dönük yazılanları okumadığı için ara ara tekrarlamak gerek.

    evladım olsa galatasaray lisesinde okumasını isterdim. ve galatasaray lisesiyle bir galatasaraylı olarak gurur duyuyorum.
    galatasaray taraftarının sorunu lise ile değil olmamalı. 10 kere üst üste şampiyon bile olsak galatasaraylıların mücadele etmesi gereken kitle cemaat/tarikat kafasında olan kafatasçı lisecilerdir. onlarında devri yavaş yavaş kapanıyor zaten.
  • 685
    bir zamanlar bir taraftar olarak nefret ettiğim bir kurum idi.

    dinazorların saçma sapan kulişleştiği tekelleştiği galatasarayın yönetimini hegemonyasına almış, bizim gibi taraftarlarla bırakmayan kurum olduğunu düşünürdüm.

    dinazorlaşma ve tekelleşme hala bir risk olmakla beraber, eğitim seviyesi ve kültürel seviyesi yüksek bir kurum olarak ülkenin vasat altı seviyesinin sirayeti olan mafyavari zengin şımarık yöneticilerden bizi kurtaran bir kurum olduğunu düşünüyorum.

    galatasaray haricinde neredeyse tüm futbol klübü başkanları ya mafya ya ultra zengin şımarık “iş adamları”.

    bu nedenle galatasaray camiasına etkisi olarak artıları eksilerinden fazladır.
  • 508
    bir taraftar olarak eğitim kalitesizliği nedeni ile 24 mart 2019 tarihinden itibaren utanmaya başladığım mekteb-i sultanimiz.

    evet, bugün itibarı ile utanıyorum ve nedenlerim son derece açık.

    1905'te bu okulun bir öğrencisi öylesine bir vizyon almıştı ki bu okuldan bir türk futbol takımı kurdu.
    düşünün. sene 1905. ülkede futbol yok. baskı zamanı. futbol oynamak, antreman yapmak için bir araya gelmek yasak ülkede ama bir öğrenci çıktı, bu okuldan aldığı vizyonla hedefi "türk olmayan takımları yenmek" olan bir takım kurdu.

    2019'da ne oldu peki? göstereyim.
    https://pbs.twimg.com/media/D2X84T9WwAA8mEq.jpg

    bugün bir galatasaray spor kulübü yönetimi ibra edilmedi, evet.
    bugün bir başkan, zor dönemde elini taşın altına koymaktan çekinmemiş ve bu süreçte hataları da olmuş ama doğruyu yapmaya çalıştığından şüphe duymadığımız bir başkan görevinden genel kurul iradesi ile uzaklaştırılmaya çalışıldı. ve başarılı olundu.
    takdir genel kurulundur, olabilir.
    evet, genel kurul yanlış yapmıştır. bunu kabul ediyorum. çünkü dursun aydın özbek yönetimi gibi bir yapıyı (yeğeninin otel faturalarını bile göre göre) 3 dönem üst üste ibra etmiş bir genel kurulun mustafa cengiz yönetimini ibrasız bırakması yanlıştır. mustafa cengiz yönetimine hataları söylenir, gerekirse tenkitler yapılır ama görevinde devam etmesi sağlanırdı. bu genel kurulun elinde, dursun aydın özbek'e bile 3 dönem üst üste tahammül etmiş bir yapıdan bahsediyoruz arkadaşlar.
    dursun aydın özbek döneminde tepe noktasına ulaşan liseli - taraftar ayrımı mustafa cengiz döneminde en azından taraftar gözünde ortadan kalkmıştı, bu bile başlı başına bir idari başarıdır benim gözümde ki daha uefa ceza konularına falan girersek biz bu işin içinden de çıkamayız, entry de bitmez.

    bugün bir yönetim ibra edilmedi.
    bugün zor dönemde gelmiş bir başkan koltuğundan edildi.
    hepsini kabul edebilirim. dediğim gibi genel kurul bu şekilde irade göstermiştir. saygı duymamız gerekir.

    ama yukarıdaki o ekran görüntüsü benim için asla ama asla bir taraftar olarak kabul edilebilir bir şey değildir.

    tamam, mustafa cengiz yönetiminin ibra edilmemesine sevinmiş olabilirsin.
    tamam, bunu paylaşmak da isteyebilirsin.

    ama şu nedir ya birisi bana bunu açıklayabilir mi?
    https://pbs.twimg.com/media/D2YB0OVW0AAJO3F.jpg

    bu mu bizim övündüğümüz mekteb-i sultani'nin bugünlerde verdiği eğitimin karşılığı?
    bu mu bizim "başımızın tacı" diye herkeslere karşı sahiplendiğimiz kurumun verdiği tavır?
    bu mu 1915'te çanakkale'de marşlar söyleyerek gidip şehit olan gencecik öğrencileri bulunan, o sene mezun vermeyen o dağ gibi lisenin geldiği nokta?

    yazıklar olsun ya!
    yazıklar olsun!

    ben başka birisinin karaktersizliğinden, eğitim eksikliğinden, kendini bilmezliğinden bu kadar hiç utanmadım! asla ve asla bundan daha fazla da utanamam!

    ne diye savunacağım ben şimdi bu kurumu?
    ne diye başımızın tacı diyeceğim?
    ne diye gözbebeğimiz diyeceğim?
    ne diye "batıya açılan pencere" diyeceğim?
    ne diye "vizyonu veren yer" diyeceğim?
    ne diye ya ne diye diyebileceğim ben bunları?

    işin geldiği noktaya bak!
    kime peki bu hareket?

    genel kurulda mustafa cengiz'e ibra oyu verenlere mi "kazandık" diye?
    seçimde mustafa cengiz'i seçenlere mi "bakın sonunda yönettirmedik adamınıza" diye?
    mustafa cengiz'in ve yönetiminin kendisine mi?
    ona destek veren taraftara mı?
    kime ya kime?
    neden?
    hangi hakla?
    hangi keyif verici maddenin etkisi ile?

    napıyoruz biz ya birisi bana anlatacak mı bu nedir bu nasıl yapılır?!

    yerin dibine batsın liseciliği de lisesi de artık ya!
    utanıyorum!
    yazıklar olsun bu kadar yobazlaştıysa bu lisecilik!
    yazıklar olsun bu kadar kutuplaştıysa bu camia!
    yazıklar olsun bunda en ufak emeği geçen kim varsa!

    şu mutlu anımda, şu mutlu günümde beni herşeyden soğuttunuz be!
    içim acıyor arkadaş o fotoğrafları gördükçe içim!

    sizi yetiştiren o lisede "eğitimciyim" diye gezen kim varsa hepsine yazıklar olsun!
    böyle eğitimci de olmaz olsun!
    böyle eğitim düzeni de olmaz olsun!
    size karşınızdaki kişiye saygıyı veremeyen başta anneniz babanız kim varsa hepinize binlerce kez yazıklar olsun!

    o hocalarınızın, o ağabeylerinizin, o ailelerinizin yerine ben utandım genç arkadaşlar bu gece o fotoğrafınızı görünce ben!

    ha ben de o hareketi çektiğiniz taraftardan bir parçayım.

    galatasaray'lılığım da hepinize haram olsun!
  • 474
    futbol takimini kuran ogrencilerin emegine 100 sene sonra atanan lise mudurleri konamaz. sanki lise kurdu kulubu. lisenin ogrencileri kurdu. 100 sene sonra kpss ile ogretmen olduktan sonra es durumundan devlet tarafindan liseye atanip mudur olan memurlarin kulubun yonetim kurulunda ne isi var. 100 sene sonra o lgs ile bu liseye giren ogrencilerin kulupte nasil soz hakki olur. bastan asagi sacmalik.
  • 444
    sosyal çevrem itibariyle bu lise mezunu çok insan tanıdım, hem okudukları dönemde hem de okuduktan sonra.

    biz de başka dünyada yaşıyoruz ama bu arkadaşlar başka galakside yaşıyor o kesin.

    bırak galatasaray kulübü üzerinde söz sahibi olmayı, hiçbirine küçük bir bakkal bile emanet edilmez.

    arkadaşlık-devrecilik-akrabalık ilişkileri dışında oluşan herhangi bir sosyal çevrede veya profesyonel bir işte tutunabilmeleri imkansız.

    gel gelelim galatasaray kulübünün anahtarı ellerinde, umarım bu zihniyetten kurtuluruz.

    galatasaray devrimi zamanı gelmiştir.
  • 481
    türk tarihinin medar-ı iftiharlarından birisidir. kurulduğu dönemin idadi okulları(günümüzdeki karşılığı lise) göze alındığında gerçekten de bir opus magnumdur. galatasaray'ı da bu mekteb-i sultani'den bağımsız düşünmek büyük bir yanılgıdır kendi fikrimce. zaten bizi diğer kulüplerden ayıran en bariz şey de budur.

    osmanlı'da özellikle 19. yüzyıl sıralarında bu okul batılılaşmanın ve tanzimat'ın simgelerinden birisi haline gelmiştir. muhtemelen de bu sebeple gözümüzü bu kadar avrupaya dikmiş durumdayız. kendimizi avrupada kanıtlama ve başarılı olma isteğimiz bu lisenin özlerinden geliyor.

    galatasaray lisenindir ve lise de galatasaray'ındır. bütün bunlarla birlikte galatasaray liselilerin değildir. galatasaray artık bütün bir halka mal olmuş bir oluşumdur. bu ayrımın farkına varalım. evet galatasaray lisesi bizim özümüze döndüğümüz, ezelimizi barındıran kurumdur fakat bu lisede okuyan insanlar lisenin sahibi olmadığı gibi kulübün sahibi de değildir. liseliler dediğimiz kişilerin arka planda çok etkili olduğu doğru olsa da bir bütün olarak galatasaray taraftarı da bir çok zaman kulübün kararlarında doğrudan etkili olmuştur.

    liseden kopmanın bize yarardan çok zarar getireceğini düşünüyorum. batıya açılan bu lisenin genleri bizim doğru hedefe yönelmemizi sağlıyor. ali sami yen'in, tevfik fikret'in vizyonu bizi fenerden ve beşiktaştan ayıran yegane etkendir. bu kişiler de liseden bağımsız düşünülemez.
  • 704
    bir avuç çılgın türk'ün bir idea uğruna her şeylerini adayarak kurduğu galatasaray spor kulübünün kuruluşunu sağlayan kutsal mabedimiz, en büyük değerimiz.

    şimdilerde bu lisenin mezunlarının galatasaray'dan nemalanmak için yolsuzluk yaptığı ve galatasaray'ı ve taraftarını dolandırdığı iddiaları ile sarsılıyoruz.

    hatta yolsuzluğu yapanlar yine galatasaray lisesi ve lobisinin gücüyle bu işe bakacak ve olayı kapatacak müfettiş, uzman, hakim-savcı kovalıyormuş.

    size bu lisede galatasaraylılık böyle mi öğretildi?
  • 556
    yıllardır savunulan, hak verdiğimiz bir husus vardı. dinazorlar böyle böyle; ama genç nesil aslan gibi geliyor. peki sonuç ne?

    bakın bir sınavda yüksek sayıda net yapan öğrenci olduğunuzu düşünün. kabataş, pertevniyal, galatasaray, cağaloğlu, istanbul erkek, beşiktaş veya bir başka anadolu lisesine kayıt yaptırırken kıstasınız nedir? saygın bir eğitim kurumu olması, yabancı dil eğitiminin kalitesi, üst düzey bir öğrenci grubuna dahil olmak vs.

    ya bir sınavda başarılı olup bu lisede okumaya hak kazanmış çocuğun galatasaraylı olma şartı mı var? yok.
    lisede okuduğu süreç sonunda kendilerinden olmayanı cahil, cühela olarak görecek şekilde beyinleri yıkanıyor mu? evet.
    fanatik beşiktaşlı, fenerbahçeli olsa dahi mezuniyetin ardından genel kurul üyeliği kazanıp ömür boyu galatasaray'ı dibe çekmek için çaba gösterecek mi? evet.
    geçmişte bu fırsatı yakalayıp bunu uygulayanlara şahit oluyor muyuz? evet.
    mektebi sultani döneminde ayrı bir yeri olmasını kabul ederim. ancak şu anda diğer üst düzey anadolu veya fen liselerinden bir farkı var mı? yok.
    30 milyonun üzerinde seveni olan bir kulübün taraftar profilini ve kültürünü, yalnızca lise mezunları şekillendirebilir mi? hayır.
    pilav yiyip üç kuruşluk menfaat kovalayan çoğunluğun haddine midir bizim fark yaratan faktörümüz olmaları? hayır.

    zeki dediğimiz bu insan evlatlarının dursun özbek'i ibra etmeleri, desteklemelerini nasıl açıklıyorsunuz? inan kıraç'ın eline iplerini teslim etmiş bir çoğunluğun bu ülkede hangi açıdan yüz akı olduklarını anlamakta zorlanıyorum.

    artık sınırları çizme zamanı. artık birleştirici, sevecen ifadelerin zamanı bitti. bu kulübü bugünlere getiren taraftarıdır. sana, bana böcek muamelesi yapan insanların yuvalandığı yerdir an itibariyle. hayatına sadece bir eğitim kurumu olarak devam edecekse sözüm yok; ama artık kulübün üzerinden ellerini çekme zamanı geldi de geçiyor.
  • 472
    galatasaray spor kulübünün kurucularının lisesidir. fakat galatasaray artık o kadar büyümüştür ki gerçek sahipleri galatasaray liseliler değildir artık. zira galatasaray spor kulübü bir anonim şirkettir ayrıca.
    ha illa ki lise kulübü olarak anılmasını istiyorlarsa bütün taraftarlar olarak bizler de kenara çekilebiliriz. o zaman liseler arası turnuvalara katılırlar artık.
  • 647
    galatasaray marşında geçen ''kültür simgesi'' denilen öğelerden biridir hatta temelidir. kulübün olmazsa olmazıdır. hani burda ve diğer mecralarda galatasaray'ın diğer takımlardan farkı deniyor ya, işte o farkı sağlayan en önemli unsur şanlı lisesidir. iyi ki ''galatasaray halka açılmalı'' gibi arabesk laflarla bu kültür simgesini lağvetmedik. galatasaray lisesiz düşünülemez. ordan çıkan her birey, galatasaraylı olsun ya da olmasın, bu kültürün parçasıdır. artık bunu anlamalıyız bence..

    içerisinden yetişip de boş adamla karşılaşmadığım yüce kurumdur. ben gidemedim ama umarım çocuğumu bu yüce eğitim yuvasına gönderirim.
  • 447
    sene 1992'de, anadolu lisesi sınavındaki birinci tercihim olan lise. asilden ikinci tercihimi kazanmış, ön kayıdımı yaptırmıştım, galatasaray lisesi'nde ise 278. yedek konumundaydım. yedek listelerin yerleştiği haftanın, son gününün son saatine kadar ailemin yarısı kaydımı aldırmak üzere asilden kazandığım okulda, yarısı da hemen kayıt yapabilmek için, belki sıra gelir ümidiyle galatasaray lisesi'nde bekledi. cuma akşam saat 5'e kadar bekledik, ama maalesef yedeklerde 200'üncüye gelmeden kayıtlar doldu. 11 yaşındaydım ve çok da iyi bir okul kazanmış olmama rağmen çok üzülmüştüm. okul gömleklerinde bile çok sevdiğim sarı-kırmızı renkler vardı çünkü.

    o yıldan sonra da liseli arkadaşlara hep gıptayla baktım, içten içe kıskandım hatta. sizin tanıdıklarınızı bilmiyorum, ama benimkiler hepsi pırlanta gibi çocuklardı, hem bilgili ve eğitimli, hem sosyal ve girişken insanlardı.

    güncel ne yaşanırsa yaşansın, ben bu büyük kulübün kurulduğu liseyi çok önemsiyorum. bu kulübü neden destekliyorsanız, hangi başarısı ile övünüyorsanız, direkt liseli olmaslar bile hangi sporcusuyla veya teknik adamıyla gurur duyuyorsunuz, altında lisenin gücü var, lisenin vizyonu var. bir sınıfından "bir renge ve isme sahip olmak, türk olmayan takımları yenmek" gibi bir vizyonun aşılandığı bir liseye saygı duymamak mümkün mü?

    her kurumda iyiler-kötüler, doğrular-yanlışlar olur bunda hemfikiriz. ve evet galatasaray spor kulübü, galatasaray lisesinden yönetilmek için fazla büyük, açılmalı, daha güncel bir şekilde yönetilmeli, bu konuda da hemfikiriz, ve bu konuda çalışmalıyız.

    ama lütfen artık liseyle ilgili kelimelerinizi seçerken biraz saygılı davranalım, lütfen.
App Store'dan indirin Google Play'den alın