• 481
    türk tarihinin medar-ı iftiharlarından birisidir. kurulduğu dönemin idadi okulları(günümüzdeki karşılığı lise) göze alındığında gerçekten de bir opus magnumdur. galatasaray'ı da bu mekteb-i sultani'den bağımsız düşünmek büyük bir yanılgıdır kendi fikrimce. zaten bizi diğer kulüplerden ayıran en bariz şey de budur.

    osmanlı'da özellikle 19. yüzyıl sıralarında bu okul batılılaşmanın ve tanzimat'ın simgelerinden birisi haline gelmiştir. muhtemelen de bu sebeple gözümüzü bu kadar avrupaya dikmiş durumdayız. kendimizi avrupada kanıtlama ve başarılı olma isteğimiz bu lisenin özlerinden geliyor.

    galatasaray lisenindir ve lise de galatasaray'ındır. bütün bunlarla birlikte galatasaray liselilerin değildir. galatasaray artık bütün bir halka mal olmuş bir oluşumdur. bu ayrımın farkına varalım. evet galatasaray lisesi bizim özümüze döndüğümüz, ezelimizi barındıran kurumdur fakat bu lisede okuyan insanlar lisenin sahibi olmadığı gibi kulübün sahibi de değildir. liseliler dediğimiz kişilerin arka planda çok etkili olduğu doğru olsa da bir bütün olarak galatasaray taraftarı da bir çok zaman kulübün kararlarında doğrudan etkili olmuştur.

    liseden kopmanın bize yarardan çok zarar getireceğini düşünüyorum. batıya açılan bu lisenin genleri bizim doğru hedefe yönelmemizi sağlıyor. ali sami yen'in, tevfik fikret'in vizyonu bizi fenerden ve beşiktaştan ayıran yegane etkendir. bu kişiler de liseden bağımsız düşünülemez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın