• 20151
    belhanda ile 10 numara’da ısrar etmemesi gereken takım. takımı açık ara 10 kişi oynatıyor, yaratıcılığı da yok. 4-5-1’de 8’e koysan bu sefer de top kayıpları direk pozisyon yaratıyor.

    favre’nin yaptığı gibi 4-3-3’ün kenarlarında çok daha iyi oynuyor. bu yanlışta ısrar edilmemeli.

    ayrıca dar kadrosu cl dönüşleri deplasmanları kaldırmıyor. bjk de geçen sene dökülürdü ama talisca açardı kiliti. bizde öyle özel bir oyuncu yok. takım oyununun 3 günde 1 maç kaldırabilmesi için kadro genişliğinin düzgün olması lazım. bakalım böyle ne kadar gideceğiz yani ne kadro geniş ne yaratıcı var ne de bitirici var. bu takım aynı oyuncularla üç günde bir baskılı oynayıp kaptığı toplarla gidemez. terim böyle de şampiyon yaparsa yuh artık diyorum. devre arası feghouli-belhanda-santrafor üçgeninde mucize hamleler lazım.
  • 20152
    deplasmanlarda hızlı hücum anlayışı ile oynaması gereken takımdır. lamı cimi yok abi. 600 değil 1000 de pas yapsa bu takım set hücumu oynayamaz. ne 10 numarası ne de forveti var bu takımın. sadece hızlı kanat topçuları ve ortasahadan hizlı çıkan ndiaye var. gerekirse topu rakibe verip pozisyon kovalamalıyız. evet fatih terim anlayışında bu yok. hoca böyle futbol oynatmaz. ama eldeki bu hocam. 90 dakika sinan'a kafa topu keserek maç kazanamayız. devre arasına kadar bu mantık ile gidilmeli. eğer ki devre arasında bir forvet alınırsa işler değişir. ancak şuan zor.
  • 20153
    6 ekim 2018 antalyaspor galatasaray maçında oynadığı oyunu ve yapılan hamleleri görmektense bir ömür futbol izlememeyi tercih ederdim. kazanmış olmamız gram önemli değil. oyun yapımız itibariyle deplasmanda iyi oyundan çok 3 puana önem veriyorum bu sene ama böyle bi 3 puanı gerçekten istemiyorum.

    oynanan oyun rezaletti. sahanın en iyileri stoper ikilimiz ve belhanda’ydı. ama eşlik eden bir tane bile oyuncu yoktu. senelerdir galatasaray izliyorum bir kez bile bu kadar aciz hücum ettiğimizi görmedim. birkaç hazırlık pası, top kanatlara, bek orta açar, savunma karşılar sar başa tekrar.

    hocanın da performansı kötüydü bugün. ilk yarıyı hadi öyle kapattık, yahu hocam, canım hocam, ikinci yarı neden aynı oyuna devam ettik? neden ikiye birler yapmadık? neden topu yerden ceza sahasına indirmedik? neden sinan geri gelip top almadı? neden top her kanada indiğinde topu alan oyuncu hep yalnız kaldı? n’diaye neden hiç geçiş sağlayıp savunmadan top çıkartmadı?

    hocam değişikliklerini anlıyorum. oyuna müdahele etmedin, belki de edemedin mantığı olmasa bile yapılabilecek tek hamleyi yaptın. ama neden tel tel dökülen fernando veya n’diaye çıkmadı da hücumun en iyisi belhanda çıktı? ya o kafa vuruşunu boffin çıkartsaydı o zaman ne olacaktı?

    sonucu bakımından 24 eylül 2017 bursaspor galatasaray maçına çok benziyor. o maçta en azından iki beki çıkartıp iki kanadı alana kadar iyi bir oyun oynamaya çalışıyoduk, bu maçta o da yoktu. hocam bu maç taraftara belki toz pembe bir görüntü verir de, sen şu rezalet 90 dakikayı toz pembe görmezsin umarım.

    kafamda bin tane soru var bu maç özelinde. milli takım arası gerekli yüklemeler yapılır ve talimatlar verilir umarım. yoksa her deplasmanı böyle oynayacaksak işimiz var hocam.
  • 20154
    bu sene şampiyon olması her seneden daha önemli olan takımımız. bunun 2 nedeni var.

    1. rakipleri manevi olarak çökertmek. santraforsuz galatasaray şampiyon oldu. biz bu fatih terim olduğu sürece şampiyon olamayız hissiyatı.

    2. zırt pırt bizim dosyayı kurcalayan uefayı köşeye sıkıştırmak. iyi yada kötü bir lobimiz var. şampiyon olup bize koydukları kriterleri eksiksiz yerine getirirsek men cezası yemeyeceğimizi düşünüyorum.

    bu sene çok ama çok önemli.
  • 20155
    porto ve antalya deplasmanlarında gösterdiği oyun ciddiyetini ve kazanma isteğini kalan deplasmanlara da yayarsa 18-19 sezonunda geçen sezona nazaran çok daha rahat şampiyon olacak takım. belki farkında değiliz ama deplasmanda oynadığımız maçlarda (trabzon maçı hariç) yeterli sayıda net pozisyonlara girdik ancak çoğunu değerlendiremedik. bu da takımımızdaki forvet eksikliğini çok net şekilde gözler önüne seriyor. bir diğer konu ligdeki maçlarda sinan forvet oynamamalı. adamlar kendi evlerinde bile 10 kişi defans yapıyor ve sinan’ı istediği yerlerde topla buluşturamıyoruz. onun için en azından devre arasına kadar ligdeki maçlarda eren’i kullanmak zorundayız ve emre akbaba da sakat olduğundan sinan’ı o rolde kullanmalıyız. her ne kadar uyuşukluğu ve topsuz alandaki tembelliği sıkıntı olacak olsa da sinan tam bir ikinci forvet bence. yani fatih hocanın emre için onu hücuma yakın oynatacağım görüşünü sinan için kullanmamız gerektiğini düşünüyorum. son olarak bu sene şampiyonluk yolundaki rakiplerimizin hepsinin geçen seneye nazaran daha kötü oynadıklarını düşünüyorum. içerdeki maçlarda sorun yaşamazsak devre arası alınacak olan işi bilen bir forvetle fişi erken çekebiliriz.
  • 20156
    yahu ne heyecanlı adamlarsınız ya. futbol tek takımın oynadığı bi oyun değil şunu bi anlayın.
    (bkz: 6 ekim antalyaapor galatasaray maçı)
    iddia ediyorum, bu maçta bizim yerimize liverpool oynasa, karşısında da antalya'nın oyun mantığıyla oynayan bi takım olsa maç 0-0 gittiği sürece liverpool bildiğimiz gördüğümüz o efsane hızlı hücumlarını yapamazdı. ha, öne geçerse durum değişir. ama allah aşkına maç 0-0 iken, yarı sahayı topla geçtiğimizde hala önümüzde 11 antalyalı duruyoken nereye hızlı gidiyorsunuz?
    ikiye birler, şutlar ince paslar hepimiz isteriz. ama bi düşünün 2 yıl önceki kadroda bruma'yı çıkar, takımın hızlı hücuma çıkma ihtimali yoktu. 0. herkes statik, dinamik olmaya çalışsa bile yavaş kalan adamlardı. bu takım da bunu yapamıyor. çünkü ne sneijder var, ne babel var, ne duvar özelliği olan bi forvetimiz, ne de dar alanda çok iyi çalımlar atabilecek bi oyuncumuz. bu takımın deplasman değerlendirme kriteri savunması olmak zorunda. 0 pozisyon bir son dakika karambolu vererek bitirdik maçı. net olmasa da 2 3 gol pozisyonumuz da vardı.

    bir de unutmamak lazım ki, liverpool yüz milyonlarca euro harcayarak o bahsi geçen oyununu klopp'un 3. yılında doğru düzgün oynamaya başladı. biz, para harcamadan 6 ayda oluversin istiyoruz bi şeyleri.

    gerçeklikten kopmayın arkadaşlar. gerçeklikten uzaklaşmak felakete sürükler. bakın, çok yakın geçmişte milletimiz bir kere uzaklaştı, ülkece krize girdik.
    banane ben o oyunu istiyorum diye ısrar etmenin faydası yok. keza şu an dünyanın en değerli iki takımı barcelona ve real kendi liglerinde sallantılı bi şekilde gidiyorlar oyun olarak. manchester united tüm eleştirilerin odağında. city bile kevin yokken oyunu tatmin etmiyor.
    yok öyle karşındaki takıma mutlak üstünlük kurmak. her takım güçlü. yahu kaç kez gördük bu ligde daha 7. haftada liderin direk rakibiyle oynamadan iki mağlubiyeti çoktan almış olduğunu?
  • 20157
    2018 - 2019 sezonunda takımımızın kapanan takımlara karşı pozisyon bulmakta zorlanıyor. bu sezon içeride veya dışarıda oynadığımız maçları göz önüne aldığınızda genelde maçlara kötü başlıyoruz. skoru bulduktan sonra ise rahatlayıp oyunumuzu oynamaya başlıyoruz.
    bence bunun en temel sebebi iki kanatımızın da birbirine çok benzemesi ve ikisinin de en önemli özelliğinin sprint güçlerinin yüksek olmasıdır. ikisi de açık alan oyuncusu ve pas oyununa ne yazık ki yatkın değiller. topu alıp sonuna kadar gitmeyi seviyorlar ancak pas yapıp takımımızın rakip yarı sahaya yerleşmesine engel oluyor.
    bunun bir diğer sebebi de rodrigues ve onyekuru' nun oynadığı mevkiler nedeniyle oynadığını düşünüyorum. her ikisi de ters ayaklı oynadığı için rakibi çizgiden çizgiye açmakta zorlanıyoruz. bu sebeple de oyuncularımızın tamamı ortaya kümelenmiş gibi bir durum oluyor. sonuç olarak ise rakibi hata yapmaya zorlayamıyoruz.
    garry sağ tarafta, onyekuru sol tarafta denenirse ikisi de çizgiye inip rakip defansın çizgiye kadar açılmasını sağlar. bu durumda ndiaye, belhanda hatta gerektiği durumlarda fernando sürpriz adam olarak ceza sahasına yapacakları koşular ile takımımız daha etkili hücum edebilir ve daha net pozisyonlar yakalayabilir.
    dönüş anlarında da defansta ozan ve serdar olursa daha çabuk ve net hamleli oyuncular olarak yer alırsa daha az sıkıntı yaşarız.
  • 20158
    21-22-23-24-25... acikcasi su saatten sonra benim icin sampiyonluk sayisi cok onemli degil. zaten annemizin liginde bayrak cekeniz. (bkz: flag carrier) turkiye'nin icinde bulundugu ekonomik durumdan dolayi oyle bir doneme girdik ki sampiyonlar ligi asil hedef oldu. ikincilikte ayni parayi alacaksaniz deseler ona da raziyim. maddi durumu hallettikten sonra gerisi zaten gelecek. yeter ki yine rakiplerimizden once basaralim.
  • 20162
    --- alıntı --- optacan
    9 - bu sezon süper lig'de en fazla sayıda farklı oyuncusu gol atan takım galatasaray (9):

    eren derdiyok 3
    rodrigues 2
    emre akbaba 2
    serdar aziz 2
    henry onyekuru 2
    maicon 1
    sinan gümüş 1
    fernando 1
    ryan donk 1

    paylaşım.

    --- alıntı ---

    madem forvet yok. biz de golleri paylaşırız.

    ayrıca 1-0'lari yeniden hatirlamistir. winner takımligin önemli özelliğidir, 1-0 kazanabilmek. (u: kupa beyi'ne selam olsun (;)
  • 20163
    süper ligde maç maşına 1.125 gol yiyen takım. 8 maçta 9 gol yemişsiz bu sene süper ligde. bu gollerin 7 tanesi trabzon ve akhisar deplasmanlarında yediğimiz goller. şimdi kalan 6 maçta sadece iki gol kalemizde görmüşüz ki bunlar ilk hafta ankaragücü deplasmanı ve 4-1lik kasımpaşa maçındaki penaltıdan yediğimiz gol. bu bize savunmayı iyi yaptığımız ancak kırılma noktasından sonra geri dönemediğimizi gösteriyor. ilk hafta hariç geri düşüp kazandığımız maç yok ki oda ligin yeni takımının ilk resmi maçıydı ve kıyas olarak kabul etmiyorum. 2017-2018 sezonunda da aynı problemleri çokça yaşamıştık. geriye düştüğümüz zaman reaksiyon veremiyoruz ve bunun sebebi lider karakterli ve isyan eden oyuncumuzun olmaması. hem kulübeyi, hem taraftarı hem de takımı ateşleyecek bir oyuncumuz kadroda yok. içeri de bile taraftar felipe melo gittiğinden beri anlık reaksiyonlarla bir anda bütün dengeyi değiştiremiyor. deplasmanlarda da aynı problem var. sahada takımı ateşleyecek, bir faul yapacak, bir kart görecek ve oyunun ve rakibin psikolojisini değiştirecek birisi yok. kulübün tarihinde böyle karakterde oyuncular çok fazla ve hem taraftar hem de galatasaray kulübü bunu benimsemiş ve eksiklik yaşanmaya başladığı anda sorunlar yaşıyor. sezon sonunda lider karakterli bir kaç oyuncu kadroya katmamız gerektiğini ve bizim şuan ki yaşadığımız sorunları ciddi şekilde gidereceğini düşünüyorum. deplasmanlarda puan almak için takımı ateşlememiz şart. iç sahada taraftar alıyor maçı ama eğer ki bu deplasman oyunu ile gidersek trabzon, akhisar facialarını yaşamaya devam edeceğiz.
  • 20165
    6 ekim 2018 antalyaspor galatasaray maçında gerçek mevkisi dos olan ryan donk' un, 28 eylül 2018 galatasaray erzurumspor maçında stoperi maicon' un golleri atarak üçer puan getirdiği takımdır.

    bu durumları incelediğimizde hem olumlu hem de olumsuz olarak değerlendirebileceğimiz iki maç kazanmıştır. kazanılan üçer puana ve rakiplerin takıldığı haftalarda stoper ve defansif orta sahan ile attığı goller ile maçları kazanmak işin pozitif kısmıdır.

    her iki maçta da bariz bir şekilde gözüken ise takımımız gömülen takımlara karşı pozisyon bulmada oldukça zorlanıyor. aynı durum diğer maçlarda da devam edecek gibi duruyor. rakipler ne zaman açılmaya başlıyor o zaman bizimde bulduğumuz pozisyon sayısı artıyor. 2018 - 2019 sezonun ilk yarısına kadar bu durum devam edecek gibi duruyor. bu da yaşadığımız negatif durum ve bunu çözemezsek hocanın "şapkadan dinozor" çıkarmasını beklemekten başka çaremiz kalmayacak.

    çözüm için ise alternatifleri düşünmeye başlamak, galibiyet sarhoşluğundan kurtulmak şu an için yapmamız gereken şeydir. eğer kanatlarda onyekuru ve rodrigues ile devam edeceksek bence rodrigues sağda onyekuru solda ile devam etmek ve oyunculardan çizgiye kadar inmelerini isteyip, alanları genişletmek ilk kurtuluş yolu olarak gözüküyor. öbür türlü ters ayaklı mevkilerde oynayınca her ikiside içe doğru kat ediyor ve tüm oyuncular ortaya birikmek durumunda kalıyor ve rakibi hataya sürükleyemiyoruz.

    ikinci alternatif ise hücum kanatlarından birini koşucu seçip diğerini ise pas oyununa daha yatkın bir kişi ile devam ettirebiliriz. fatih hocanın emre akbaba' ya sağ kanatta şans vermesi sanırım bu yüzdendi ancak o da şanssız bir şekilde sakatlandı ve uzun süre aramızda olmayacak. bu durumda yapılabilecek iki şey var. sağ tarafta mariano - linnes ikilisine şans vermek olabilir. ancak bu durum fatih hocanın oyun mentalitesine ters olacağı için yapacağını sanmıyorum. diğer alternatif ise "oynamaya niyeti" varsa sağ önde feghouli' yi denemek geçici bir çözüm olarak durabilir. feghouli pas oyununa yardımında, bekine alan açmada ve savunmaya yardım konusunda başarılı bulduğum bir futbolcudur.

    kanatlar ile desteklemek bu konuyu tam olarak çözemeyebilir. orta sahadan ndiaye ve belhanda ceza sahasına koşular yapmadıkça bu kısırlığı yaşamayı devam ederiz gibi duruyor. eğer ikisi ceza sahasına girmeye başlar ve savunmada ozan - serdar ikilisi ile devam edersek. boş bırakılan alanları ozan ve serdar' ı öne çıkararak ve çabukluklarını kullanarak ve fernando' nun doğru pozisyon alma kabiliyetiyle yaşayabileceğimiz tehlikeleri savuşturabiliriz.

    birde oyuncularımızın geneli özelinde kanat, orta saha ve santrafor bölgesi itibarıyla net bir vuruşu olan oyuncu sayımız çok az. yakaladığımız pozisyonları gole çevirmede sorun yaşıyoruz. yaşadığımız kısırlığın bir sebebi de ne yazık ki budur.

    bu seneki şampiyonluk çok önemli, umarım mayıs ayında mutlu olan taraf biz oluruz.
  • 20166
    şöyle sneijder gibi, podolski gibi yay üzerinde ve civarında önüne gelen topu çerçeveye sokacak topçu eksikliği olan takım. emre akbaba bu özellikte bir oyuncuydu onu da doğru düzgün göremeden sakatlandı.

    devre arasında bir tane hava topu hakimiyeti olan stoperlerle boğuşabilen bir tane de hızlı bir forvet alabilirsek(kiralık vs) hücumdaki kısırlığımız da son bulabilir. eren ve sinan'la da maç tipine göre alternatifli bir santrfor rotasyonumuz olur.

    fener'den giden fernandao ve niasse gibi mesela. yani örnek olsun diye bu isimleri verdim.

    yoksa gönül drogba'lar istiyor :(
  • 20168
    ara transfer dönemine dair ne gibi hazırlıklar yaptığını merak ettiğim takımım. umarım yaz transfer dönemindeki hatalar tekrar etmez. santraforsuz bu ligin sonunu getirmemiz çok zor görünüyor. geçtiğimiz şampiyonlar ligi haftasında maçlara net santraforu olmadan çıkan tek takım bizdik. umarım yöneticiler kameralar karşısında konuşmaya ayırdıkları zamanı transfere ayırabilirler.
  • 20171
    forvet transferi ile çok daha iyi yerlere gelebileceğini düşündüğüm takımımızdır.deplasmanda zor maçlar yaşamamızın sebebi kesinlikle forvetimizin olmamasından kaynaklı sistemin aksamasıdır.ne fatih hoca istediği futbolu oynatabiliyor ne de oyuncular belirli bir şablonda oynuyor.mecburiyetten dolayı sürekli değişiklik yapmak zorunda kalıyor fatih hoca.as forvet ve 1-2 tane daha rotasyon oyuncusuyla yavaş yavaş istenen futbol gelecektir diye düşünüyorum.
  • 20172
    skor üretmedeki sorunu büyüyerek devam eden takımımız. bu şuan her türlü sıkıntımızdan büyük bir sorun gibi duruyor.

    bakıldığında şöyle santrafor yok zaten. belhanda gol atmaz, ndiaye atmaz, feghouli'den gol bekleyen yok, sinan'ın atacağı her gol sürpriz zaten.

    elde ne kaldı? eren, garry, akbaba, onyekuru dörtlüsü.

    akbaba 3 ay yok. eren'in hali belirsiz, garry moskova maçından beri adeta hayalet, onyekuru da lig başlangıcından uzak bir görüntü çiziyor.

    yani şimdi süper ligdeki son iki maçı da 1-0 kazanmış bir ekip var karşımızda. ve bu iki golü de ofansif bölgede iş yapması beklenen oyuncular atmamış, atamamış. bir maçı maicon diğerini de donk kazandırmış. ikisi de neredeyse son dakika golü.

    devre arasına kadar 2.5 ay var. ve bu süreçte içerde dışarda öyle hayati maçlarımız var ki. takımın bu son durumuyla halimiz nice olacak gerçekten merak ediyorum. allah yardımcımız olsun ne diyim.
  • 20174
    2017/2018 sezonunun ilk 8 haftasındaki galatasaray ile kıyaslandığında futbol olarak daha geridedir. elbette kadro mühendisliğinde yapılan fahiş hatalar bunun en önemli sebebi ancak istenen, beklenilen oyunu ortaya koyamadığımız da bir gerçek.

    mücadele edilen rakiplerin kötü durumda olması birincilik kürsüsünün değerini düşürmez ancak tehlikelidir. kontrol edemeyeceğimiz değişkenlerin (rakiplerin durumu) kazandığımız, kazanacağımız başarılarda önemli yer tutması, ''hayalleri'' olan bir futbol takımını kandırmamalı. kendimizi kendimizle kıyaslayarak, oyunumuzu olabilecek en iyi noktaya getirmeye dur durak bilmeden çabalayarak ilerlemeliyiz. bu bellememiz gereken tek yol çünkü hiçbir zaman hayallerimize giden yoldaki rakiplerimizin sahip olduğu ekonomik olanaklarımız olmayacak. onlar gibi paranın gücüyle istediğimiz futbolcuları alamayacağız, ki alabilsek bile bu başarıyı garanti etmeyecek. (psg, man. city vs. gibi)

    biz kendimize, oyunumuza odaklanmalıyız. çünkü ancak oyun gücüyle onları geçebiliriz. zaten oyunumuzun daha iyi hale gelmesi, oyuncularımızın da daha iyi hale gelmesini sağlayacak.

    sahip olduğu moral değerler bakımından dünyanın sayılı kulüplerinden biriyiz ve bir gün bu hayale kavuşacağımıza yüreğimde en ufak bir kuşku duymadan inanıyorum. kuşku duymuyorum çünkü biliyorum ki kurucu başkanımız 'vizyon' kelimesinin bile tarif etmekte yeterli olamayacağı bir biçimde hedefi göstermiştir: ''türk olmayan takımları yenmek''
    14 yıl gelmeyen şampiyonluk sonrası büyük taraftarımızın açtığı pankarttan biliyorum: ''yetmez bize bu kupa, hedef artık avrupa''
  • 20175
    18-19 sezonunda ilk 8 hafta sonunda sarı kart sayılarında da ilerleyen maçlarda eksikler yaşamaya başlayacağız gibi duruyor,

    fernando reges ve mariano'nun 3, garry ve belhanda'nın ise 2 sarı kartı var.

    ilk 8 haftada 17 sarı kart 1 kırmızı kart(belhanda) görmüşüz.

    özellikle emre akbaba'nın olmadığı ilk devre sonuna kadar orta sahamızdaki oyuncuların çok dikkatli olması gerekiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın