• 6051
    organize ve planlı bir saldırıya uğramaktadır. olay sadece fatih terim'in vs ceza alması değil. bakın bu kulübün içinden çıktığı, övündüğü galatasaray lisesi'ne tarihinde ilk kez bir fenerbahçeli müdür atandı. kulüp ciddi bir kuşatma altına alınmaya çalışılıyor. hemen hemen tüm spor dallarında federasyonlar fenerbahçeli/beşiktaşlı yöneticilerin işgali altında. ve buna karşı kurumsal bir tepki verilmesi lazım. galatasaray toplumunun topyekün hakkını savunmak ultraslan veya yekten fatih terim'in işi olamaz.

    galatasaray yönetimi acilen bir divan kurulu toplamalı akabinde bir yönetim kurulu toplantısı ile olan biten karşısında ön alacak, caydırıcı sert açıklamalar yapmalıdır. çıkıp gs tv'ye dilenci gibi ezik ezik konuşarak galatasaray başkanlık görevi icra edilemez!

    isim, olay vs vererek her şey tek tek açıklanmalı ve savunma pozisyonu karşı tarafa verilmelidir. sürekli savunma durumunda kalmak korkakların, güçsüzlerin tercihidir.

    kulüp kendisine acilen bir basın sözcüsü bulmalıdır. bunu mevcut yönetimden icra edecek tek bir kişi bile yok. bu kişi her hafta konuşmalı ve gündemde kalmalıdır. ceza vs gibi bir bağlayıcılığı olmamalıdır.

    kulübü yönetmek sadece transfer yapmak demek değildir. biraz galatasaray yönetimi olma zamanı geldi de geçiyor.
  • 6052
    ulu onderimiz gazi mustafa kemal ataturk turkiye cumhuriyetine mensup vatanperver ve gozu kapanma ihtimali olacak genclere hepimizin bildigi gibi o meshur gençliğe hitabe`yi yazmistir.
    bu hitabenin icinde mevzu bahis vatanin korunmasi, vatanin degerli ve yoneten kurumlarina secilen/atanan ulke dusmanlarinin olabilecegi, kendi yasadigimiz yerde huzursuzluklarin artacagini on gorerek
    vatan perver biz genclere bir nevi uyarida bulunup muhtac oldugumuz gucu liderlerden cok kendimizde arayacagimizi, asil kanimiz damarlarimizda dolasirken hatirlamamizi istemistir.
    turkiyedir galatasaray diyoruz hep, neden nicin? ataturk`den sonra turkiye cumhuriyetinin en buyuk isim markasidir galatasaray. bos beles soylenmis bir slogan degil. mottosu turk olmayan takimlari yenmektir mesela.
    sariya kirmiziya gonul vermis renktaslarim, bu kulubun belki bir genclige hitabesi yok ama akli hur vicdani hur galatasaraylilar olarak titreyeyerek kendimize gelme vaktidir. ali samiyen,metin oktay ve fatih terim galatasarayin duvarlara yazilan ilk 3 efsanesidir kanimca.
    lisenin basina bir fenerli gelmis. korkak dovusen, ana akim medyasiyla ve sosyal medyadaki trolleriyle surekli abuk subuk camur at izi kalsin, veyahutta gundemi mesgul tutalim haberleri pompalayan yali cocugu ve avaneleri turk futbolunun her yerini sarmis olabilir. hatta bu yali cocugunun onderliginde menemen yiyenlerle birlikte turkiye futbol federasyonunu eline gecirmis olabilirler.
    yaptigimiz her olumlu hamleye afedersiniz agzi salya dolu kuduz kopekler gibi saldiriyor olabilirlerde hatta ve hatta bu adamlar sporun adaletini(hakemleri ve tahkim kurulunu) bozup en ufak bir tokezlememizde cezayi en agir sekilde kesmek icin ac kargalar gibi pusuda bekliyorda olabilirler. iste bu durumda yapmamiz gereken tek sey hic olmadigimiz kadar kenetlenmektir.
  • 6053
    endüstriyel futbolun dünyaya kabul ettirdiği kalıpları yıkan, futbolun her sanayi kolu gibi yatırım, sermaye ve girişimcilikle idame ettirilecek, geliştirilecek bir olgu olmadığını, yüreklerini, azimlerini ve inisiyatiflerini ortaya koyan insanların 90’ların başından itibaren yok edilmeye çalışılan amatör bir ruhla ve futbol sevgisiyle de başarıya ulaşabileceklerini tüm dünyaya gösteren asırlık çınar. en gerçek aşk, en kuvvetli ilaç, en baba endorfindir. eğer bir yerde bir kupa varsa favorisidir.
  • 6055
    geçmişi 15. yüzyıla dayanan, imparatorluklar görmüş, devletler görmüş ama her daim ayakta kalan ve bu kadar geçmişi 1905 yılında avrupa'yı hedef göstererek vizyon ile taçlandırmış, türkiye'de ilklerin kulübü, sadece spor değil her alanda lokomotif olan, lisesi kendi seviyesinde ülkenin en iyisi olan güzide kulübümüz, geleneğimiz.
    bu güzel şeylerin ardından ise mecburen günümüzden bahsetmek zorundayız. aziz yıldırım'ın kendi hakimiyetini kesinleştirmek adına yaptığı kutuplaştırma,ülke yönetimi, 3 temmuz, 15 temmuz vs. derken bu zamanlara geldik. 2018-2019 sezonuna kadar ne olduğunu zaten gördük ancak 2019-2020 sezonu ilk 4 hafta itibariyle çok şeye gebe olacağını görebiliyoruz. biraz uzun bir yazı olacak çünkü bana göre çok kötü durumlarla karşı karşıya kalacağız gibi duruyor
    organize ama amatör kötülük
    aslında 2019-2020 yaz transfer döneminde tam anlamıyla başlamış oldu bu kötülük.
    -29. şampiyonluk yalanı
    fenerbahçe taraftarını gaza getirmek, biz en büyüğüz, biz tek siz hepiniz diyebilmek adına ortaya çıktı ve bu konuda ciddi, profesyonel adımlar atılarak gerçekleştirilmeye başlandı. tabi buradaki salt amaç galatasaray'ı geçmek değil, asıl mesele pastadan alınacak pay.
    (bkz: #2740285)
    burada conte bu meseleden uzun uzun bahsetmişti (yeri gelmişken bu leziz girdi için teşekkür ederim.).
    önce yönetim ve sosyal medyası dile getirdi, sonra teknik ekip, sonra oyuncular, şimdi taraftarlar ve en son medyada da yüksek sesle dillendirildiğinde geçmiş olsun.
    https://www.haberturk.com/...vurgusu-2083819-spor (ali koç-31 temmuz 2018'e ait haber)
    https://www.fenerbahce.org/...29-uncuyu-bekliyoruz (ersun yanal)
    https://www.futbolarena.com/...n-ant-ictik-373700h/ (volkan ballı)
    https://www.aksam.com.tr/...vurgusu/haber-999649 (zanka)
    bunun gibi örnekleri çoğaltabiliriz. ki twitter'da troll fenerbahçe taraftarlarının hesaplarının içeriklerinde ve isimlerinde dahil hedef29 var. sıradan taraftar da yavaş yavaş inanıyor; medya kaldı! medyayı da ben yönetmiyorum zaten.
    -nihat özdemir
    o kim mi?
    https://twitter.com/.../1134796960937009152
    https://www.haberturk.com/...lamalar-2513360-spor (şampiyonluk sayıları başlığını özellikle okumanızı tavsiye ediyorum, videoları da mevcut)
    sadece bu ikisi geçmiş ve gelecek hakkında fikir verir. asıl mevzu günümüz olan ve kendi başkanlığındaki tff kurullarındaki liyakatsizlik, adam kayırma, tek kulüp etrafında kurul oluşturma gibi skandallar sürüsü.
    https://twitter.com/...015900696338432?s=20
    bununla ilgili selçuk dereli'nin da ilginç ve bir o kadar da ar olsa utanılacak şeyler de mevcut.
    https://twitter.com/...799549196439557?s=20
    her şey bir kenara, ülkedeki komikliğe bakar mısınız? yahu bir ortaokul sınıfında bile, sınıf başkanı değiştiği zaman başkan yardımcısı ile beraber gider, yeni başkan seçilir. bakın ortaokulda bu! koskoca futbol federasyonunda ise ortaokuldaki o basit düzen bile yapamıyorlar. başkan gidiyor *, vekili* geliyor başkanlığa. şaka gibi! vekil derken yanlış anlamışlar herhalde.
    -hakemler
    bir kere hakemlerimizin yüzde 80'i yeteneksiz. çünkü liyakatsız bir çoğu. hakem olmak için sadece yeteneğe, yabancı dile, iletişime sahip olmak değil, bazı cemiyetlere girip çıkmak, aralara insanlar koyabilmek çok önemli. bir kere şunu peşinen söylemek istiyorum, hiçbir hakemin talimat aldığını düşünmüyorum. en azından direkt olarak aldığını düşünmüyorum. çünkü bu camiada kimse kimseye güvenmiyor. ama en önemli silah aba altından sopa gösterme işi eminim çok oluyordur. şöyle ki seni bir yerlere getiren kişinin isteğini biliyorsun, istediğini yapmazsan ne olacağını da biliyorsun. maçı da o etki altında yönetiyorsun. olan bu. ama mesela cüneyt çakır'a yapamazlar onu. niye? kendisi ülke sınırlarını aşmış durumda. ama fırat aydınus'a yapabilirsin. niye? işte bundan:
    https://www.haberturk.com/...ess-testini-gecemedi
    hakemlerimizin en büyük sorunu ise-cücü de içinde- eyyam! bu biraz toplumsal sıkıntımız ama hakemlikte gerçekten çok kötü sonuçlar doğuruyor.
    gerginlik ise hakemlerimize hiç yaramıyor. bakın 13 eylül 2019 galatasaray kasımpaşa maçında ali palabıyık'ın o gergin ifadesini gördünüz mü? işte bu üstte yazdığım etkenlerden dolayı bu.
    https://i.superhaber.tv/...e7e5e-S6tg_cover.jpg
    https://cdn-amk.sozcu.com.tr/...6490021_1600x986.jpg
    bunlar sonucunda ise maçta net 2 kırmızı kart(lemina, belhanda) ve yine net penaltı(adem) var'a bile bakılmadı. bu ise sadece bu maç neticesinde olan.
    geriye kalan maçlar da dahil olmak üzere, hakemler galatasaray'a karşı, başkan cengiz'e katılarak, inanılmaz cesurlar. çünkü bülent yıldırım ve serkan çınar'dan sonra başlarına gelebilme ihtimali olan durumu anlıyorlar. bu konu daha da uzar ancak asıl meseleye gelelim.
    saha içi
    buradan başlarken ilk olarak rakip taraftardan başlayalım. ülkemizde arda nereye gitse yuhalanıyor, haklılar da. ancak aynı durum teknik ekibimize de yapılıyor.
    http://www.hurriyet.com.tr/...i-hasan-sas-41303951
    https://twitter.com/...941346637025280?s=20
    daha da gerçekleşecektir. çünkü inanılmaz bir algı var.
    işin daha da kötüsü inanılmaz rahatlar. maç sonu konuşmalarında bunu anlayabiliyorsunuz.
    https://twitter.com/...969876476112896?s=20 (antalya maçından sonra bile bizim adımız geçiyor.)
    daha önceki açıklamalar ise hepimizin malumu. dört bir yandan saldırıyorlar. durmuyorlar, durmayacaklar.
    sonuç
    bu konuları daha uzatmak mümkün. ancak tüm bunları kesmenin bir yolu var. o yol da 3 aşamalı şekilde olması lazım.
    1. aşama taraftar: her ne koşulda olursa olsun oyuncuyu linç etme kültürünü, çöp etme kültürünü ve en önemlisi sahada geri pas yaptı diye yuhalamaması gerekiyor. özellikle sahada hep destek tam destek olması lazım. uyutan arabeskler değil, gerçek marşlar söylenmeli.
    2. aşama yönetim: söylemleri kimi rahatsız ederse etsin, 600 yıllık geleneğin başkanı olduğunu unutmamalı sayın cengiz. galatasaray türkiye'deki en büyük toplumsal güçtür, tepkisi sağlam olur. bunun bilincinde olarak galatasaray'ı en iyi şekilde savunması lazım. kültürden, şaibeden, lekeden bahseden hadsizlere bazı hatırlatmalar yapmalıdır.
    3. aşama teknik ekip ve fatih hoca: en önemli unsur. bir kere ümit ve hasan sakin kalmalı. bize bir şey kanıtlama zorunlulukları yok ama mantık olarak, taraftar gibi maç izlersen nasıl analiz yapabilirsin diye sorarlar adama. şahsen ben taraftarım ve bugüne kadar hiçbir galatasaray maçını tam anlamıyla analizini yapamadım(tekrar izlediğim maçlar hariç). ve fatih hoca! grande! tüm bu kötülükleri durduracak yegane kişi. bazı inatları bırakıp, bir şeyler denediğini ve arayış içinde olduğunu taraftar bilmek istiyor. maç sonu konuşmalarıyla değil takım sahada, kendisinin alıştırdığı gibi dominant bir takım, adaletli forma ve tartışmaya mahal vermeden gelene gidene(en azından ligde) atan bir takım oluşturması lazım. çünkü ıkına ıkına maç kazanmaya devam edersek, bu kötülük bunları kullanacaktır.
    vizyonun dersini veren güzide kulübümüz bir an önce harekete geçmeli.
    -cümle düşüklükleri ve varsa yazım hataları için affola.
  • 6060
    doğduğum günden bugüne geçen 12.419 günde;

    1 uefa kupası
    1 uefa süper kupası
    16 türkiye ligi kupası
    10 türkiye kupası
    12 türkiye süper kupası
    3 başbakanlık kupası,
    6 tsyd kupası olmak üzere 49 futbol kupası kazanmış, aşkla, hayranlıkla, psikopatlıkla bağlı olduğum takımımdır.

    başarı anlamında taraftarını harman bırakmamıştır :)

    büyüklüğünü taraftarından, şanla dolu tarihinden alır. hayallerden değil.
    kendisiyle uğraşanın sahada şerefiyle oynar, hakkından gelir.
  • 6061
    farkındayım, olaya kötümser yaklaşıyorum. ama en kötüsünü düşünmek durumundayız.

    şimdi riva ve florya konusunda emlak konut bize kazık atma peşinde. çok büyük paralar var işin içinde. eğer ödeyemezsek tff'nin yeni talimatıyla birlikte puan silme v.b. bir çok sıkıntı doğabilir diye korkuyorum. bizi fena bir tuzağın içine çekmiş olabilirler. devam eden sistematik ve organize saldırının altında da bize verilecek haksız cezada camiayı sahipsiz bırakmak olabilir. 23 eylül 2019 olağanüstü divan kurulunda saçma sapan muhabbetler yerine bu konuda biraz bilgi ediniriz diye ümit ediyorum.

    bu taraftar yönetim ve fatih hoca tarafından konsolide edilirse yediğimiz kazığı bir günde kapatacak kadar fedakar, cefakar ve vefakardır. ama iş oralara gelirse bu ülkede futbolun sporla alakası kalmaz. galatasaray artık spor üstü siyasi bir oluşum olarak hayatını sürdürür.
  • 6062
    https://twitter.com/.../1175131999130050560

    sen ne güzelsin, ne duyarlısın. sen bu toplumun vicdanısın, öncüsü, lokomotifisin. başkaları gibi lafta değil gerçek anlamda ülkenin en büyük sivil toplum örgütüsün. seni çok seviyorum.

    neslican tay'ın vefat haberini acı ama anlamlı bir tweet'le haber vermiş olan kulübümüz. neslican'a allah rahmet eylesin, mekanı nurla dolsun inşallah.
  • 6063
    hayatımın en güzel detayıdır belki galatasaray. kaç maç dertlerimi unutturdu. kaç mağlubiyeti güzel günlerimde yüreğime gam ekledi bilemem. ama yaşadığım her anımda var galatasaray. en alakasız günlerde bile aklıma düşer. önümüzdeki maçı nasıl oyanayacagımızı hayal ettirir bana. galatasaray sevgisi öyle bir sevgidir ki onun verdiği mutluluğu veremez hiçbir sevgili keza acıyı da öyle
  • 6064
    ciddi boyutlarda olan marketing potansiyelini, klasik yöntemler ve yetersiz profesyoneller sebebiyle hiç eden kulübümüz.

    günümüzde büyük bir yer tutan, hayatımızın belirli bir kısmını harcayan sosyal medya, örgütlerin pazarlama politikalarını da aynı seyirde değiştirmektedir. sosyal medyada yer bulan trendlere uyan ya da yeni trend oluşturan örgütler, yayılmacı olarak yurtiçi ve yurtdışı takipçi sayılarını arttırıp örgütte fonksiyonel değişimlere ve gelişimlere çanak tutmaktadır.

    futbol okur-yazarlığın özellikle twitter flatformunda gittikçe yaygınlaşması, reyting ve sansür kaygılarıyla çekirdek okur-yazarın youtube'a kayması bu potansiyel gücün kullanıma dair bize bilgiler vermektedir. kulübümün tv kanalı olan, gs tv'nin kapatılıp, buradan aktarılacak bütçe ile marketing merkezli bir sosyal medya ekibi kurulması günümüz şartlarında elzem hale gelmiştir. bu zorunluluk orta-uzun vadede çok ciddi sponsorluk bazlı gelir kaynağı ve yeni kazanılacak taraftar sayısı olarak karşılık bulacaktır.

    yurtiçindeki dominasyonumuzu arttırmamız açısından daha fazla etkin taraftara sahip olmamız gerekmektedir. şüphesiz henüz okuma-yazma bilmeden youtube'un altını üstüne getiren minik kardeşlerimizin, aynı platformda galatasaray ile ilgili içeriklere maruz kalması onların tercihlerini ciddi anlamda etkileyecektir.

    sosyal medya sayesinde henüz hiçbir türk kulübü tarafından aşılamamış eşik olan, üst düzey taraftar-kulüp etkileşimi kolayca sağlabilir olup, bu katılımcılık sayesinde gelirlerin artışından söz edebiliriz.

    bahsettiğim şeylerin bir anda sağlanabilmesi imkansıza yakındır. sosyal medya, birikim ve tecrübe isteyip aynı zamanda ciddi manada sosyoloji disiplinine bağlılık gerektirmektedir. kervan yolda düzülür misali şu anda youtube kanalımız adına içinde olduğumuz yanlıştan dönmeli ve bu işe bütçe ayırmalıyız. umarım zamanla bu konularda da ciddi gelişim gösterip, gerekli reaksiyonları gösterebiliriz.
  • 6066
    bazıları için sadece spor kulübü belki futbol takımı, ama bazıları için bunlardan çok daha fazlası. herkesin galatasaraylı olma hikayesi farklıdır. kimi babadan, kimi abisinden, kimi diğer aile fertleri sayesinde galatasaraylı olur. benim hikayem yarı final ile sonuçlanan o avrupa şampiyon kulüpler kupası maçları sayesinde olmuştur. ilk rapid wien maçından izmir'de oynanan bükreş maçına kadar hepsini izledim. hala neuchatel xamax maçını tvden nasıl canlı izlediğimi çözemedim.o yıllarda babam güneydoğuda çalıştığı için bizde güneydoğuda ailecek bulunuyorduk. abim okuldan geldiğinde ben turu geçtiğimizi anlattım. okuldan öğleden sonra geldiğine göre ben maçı canlı izlemediysem nasıl o haberi verdim kendisine. maçı da izledim. ancak pek çok yerde maçın banttan verildiğini okudum. bu konuyu hala çözebilmiş değilim.
    o maçların hepsini izledim ve o maçlar ile galatasaraylı oldum. hala prekazi dendi mi simoviç dendi mi içimde heyecan olur. televizyonda gördüğümde asla kanal değiştirmem. o takım benim için asla değerini kaybetmedi. o isimler mi uefa kupasını getiren isimler mi dense ben çocukluğumda hep prekazi oldum, hagi benim orta okul sıralarım ile lise yıllarıma geldi. top oynadığımda prekazi olduğum yaşlardan büyük olduğumdan hagi olarak kendimi tanımlamadım. beni gözünü prekazi ile açanlar anlayabilir.
  • 6067
    daha önce ilk 5 hafta 8 puan alıp şampiyon olan takım var mı veya son 20 yılda kaç tane böyle takım var bilmiyorum.

    şampiyonluk için artık toparlanması gerekmektedir. evet takımın başında defalarca şampiyon olmuş terim var. evet kadro kalitesi ligin çok ötesinde hatta yedek kulübesinde rakiplerinde direk 11 oynayacak kalitede adamlar var. lâkin derbiyle beraber artık toparlanmazsa hem takımın motivasyonu bozulur hem de camiada boş yere bir panik havası oluşur.

    şampiyon olduğumuz son 2 sezonda aynı haftadaki puanlarımız 12 ve 13. takım çok iyi olsa da şampiyon olduğumuz sezonları bu kadar geriden takip etmek iyi değil.
  • 6070
    belirli değerlerin ve o değerlerin kazandırdıklarının var ettiği ve zenginleştirdiği kulüptür. bu bağlamda tevfik fikret, ali sami yen, baba gündüz, metin oktay ve fatih terim akla ilk gelen isimler.
    fatih terim özelinde ise; kulübün yüzünü tam anlamıyla avrupa’ya dönmesini sağlamış, sportif anlamda türk futbol tarihinde hiçbir hocanın hiçbir takıma kazandıramadığı başarıları kulübüne kazandırmış bir teknik adamın, 2019-2020 sezonunun ilk 6 haftasına kötü bir başlangıç yaptığı için istifasını istemek bu değerleri adeta yok saymaktır.

    galatasaray bir his takımıdır. her sene istisnasız şampiyon olmak ve bir futbol liginin her haftasında mükemmel bir futbol oynamak gibi bir misyonu yoktur. bir halatı hep birlikte çekenler, hep birlikte üzülüp hep beraber sevinmesini bilmelidir.

    bizim camiamızın, başarı açlığının gözleri kör ettiği içi boş camialarla arasındaki fark bu olmalıdır.
  • 6071
    ekim 2019'da maç takvimi sırasıyla;
    1 ekim 2019 galatasaray psg maçı
    5 ekim 2019 gençlerbirliği galatasaray maçı
    18 ekim 2019 galatasaray sivasspor maçı
    22 ekim 2019 galatasaray real madrid maçı
    27 ekim 2019 beşiktaş galatasaray maçı

    burada en pozitif durum sadece 1 defa istanbul dışına çıkacak olmamız. hele yurtdışı deplasmanımız olmaması büyük avantaj. bu avantajı çok iyi değerlendirmemiz gerek. en az 3 galibiyet 1 beraberlik almamız lazım ki toparlanıp kendimize gelelim.
  • 6074
    galatasaray'dan yılda 3 milyon euro kazanan insanlar, o paraları, benim senin gibi (çoğunluğu) kıt kanaat geçinip bu ülke şartlarında bir nebze de olsa mutlu saatler geçirmek için külübe-takıma maddi manevi destek verenler sayesinde kazanıyor. ve çoğumuzun, aralıksız iki yüz yıl çalışsak bile elde edemeyeceğimiz şartları, yine bu insanlar, şu "kamuoyu" ve takipçileri sayesinde yaşıyor. hal böyleyken bazı taraftarlarımızın, anlamsızca ve inatla, lüks yaşam içinde yüzen kişileri savunmak adına, sanki bedavaya galatasaray'a vakitlerini harcıyorlarmış da şöyle geçerken florya'ya hayrımız dokunsun diye davrandıklarına bizi ikna etmeye çalışmalarına hayret ediyorum.

    gereksiz not: bu paragraf herhangi bir maddi kıskançlık gözetildiği için yazılmamıştır. kim ne kazanmış umurumda da değil. ama, bir taraftar olarak "ben-sen-biz-o-şu-bu", gs uğruna, manevi "menfaat" olarak mutluluk dışında bir beklentimiz olmadan para harcıyorsak, ve karşımızda duranlar da "profesyonel" olarak eşek yükü ile para kazanıyorlar ise, bunu babalarının hayrına yapmadıklarını herkesin bilmesi lazım. böylelikle kimsenin "bizi de" bile bile eşek yerine koymaması lazım!
App Store'dan indirin Google Play'den alın