bazı insaları o kadar çok seversinizki kusurlarının altında bile onu suçlamayacak bir neden ararsınız. fatih terim’de tam olarak benim için öle bir insan.
bu başlığa son defa duygu, düşünce ve fikirlerimi, objektif düşünerek kısaca yazmaya çalışacağım. düşüncelerime katılırsınız ya da katılmazsınız.
hoca galatasaray'ımızda 1. ve 3. dönemlerinde, oynadığı kulvar farketmeksizin o alışık olduğumuz baskın ve rakibi boğan futboluyla müthiş başarılı dönemler yaşadı. bu dönemler ile ilgili futbol açısından söylenecek çok fazla birşey yok.
1. döneminde bence misyonunu tamamlamıştı ve gitmesi doğru karardı. 3. döneminde ise bence yine şampiyon olacakken takımdan gönderildi.
2. döneminde ise kadro dağılmış, takım uyumu ve takımdaşlık havası yoktu. yönetim olarakta tarihin en başarısız yönetimlerinden biriydi (bkz:
özhan canaydın) ve başarısız oldu. başarısızlığına da hiçbir bahane bulmadı, istifasını verdi ve ceketini alıp gitti.
4. döneminde ise o alışık olduğumuz fatih terim futbolu yoktu ya da çok az görebildik ama buna rağmen 2 şampiyonluk geldi. bence 2020-2021 sezonunda da kendi hatalarıda olsa şampiyonluğu tff ve beşiktaş işbirliği ile çalındı.
bu dönemde o alışık olduğumuz futbolu görememe nedenimiz bence ffp nedeniyle hiçbir zaman istediği kadroyu kuramaması, futbolun değişmesi ve yabancı sınırının kalkmasıyla türkiye'de anadolu takımlarının daha yarışa ortak bir hale gelmesiydi.
bu sezona gelirsek hoca'nın önüne bir proje konuldu ve fikir birliğine varıldı. hoca ffp bitmişken ve ilk defa kısmen rahat bir transfer sezonu yaşayacakken, kendisininde belirttiği gibi kariyerini riske attı ve gençleşme projesi için gerçekten takıma potansiyeli yüksek genç oyuncular kattı. bu kadronun inişleri çıkışları olacaktı, oldu da ama skandal hakem kararlarıyla dolu ve bu kararların da üst üste yaşanmasıyla inişler uzun sürdü ve takımın ligdeki havası dağıldı, oyuncular bir nevi pskolojik olarak bitirildi. bu süreçte tabiki eleştrilicek noktalar var ancak skandal hakem kararları olmasaydı, takım yine üç aşağı beş yukarı belki liderin en fazla 8-9 puan gerisinde bir noktada olacaktı. son düzlüğü iyi koşan bir takım olarakta bu puan farkı eleştirilsede çok göze batmayacaktı.
tüm bunlara rağmen yola çıktığı, inandığı yönetim tarafından önce istifa etsin diye uğraşıldı, sonrada gönderildi. bu arada bence fatih hoca başarısız olduğunu düşünseydi 2. dönemindeki gibi istifa eder, ceketini alır giderdi.
ama hocanın şu anda gerçekten büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını düşünüyorum. (bkz:
galatasaray'daki ilk imzam ve son imzam) bu paylaşımda muhtemelen bu hayal kırıklığının bir sonucu.
böle olmamalıydı diyorum içimden, tff'nin ve kendi yönetimindekilerin baskılarına boyun eğen ama kameralar karşısında fikri hür ve vicdanı hür olduğunu iddia eden (bkz:
burak elmas) tarafından hoca resmen harcandı.
umarım adil bir futbol'un oynanacağı, hakedenin kazanacağı bir dönemde yine teknik direktör olarak inşallah buluşuruz hocam.