resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 31626
    her şeyi transfer ile çözmeye çalışan teknik adam. o zaman kendisine ihtiyaç yok. futbol şube sorumlusu da yönetir takımı.

    sergen g. töre’den sahte 9 yarattı, pereira ferdi’dan sol bek yarattı. bizzat kendisi geçen sene taylan’dan regista yarattı. o takım averajla şampiyonluk kaybetti ki puan kayıpları taylansız maçlarda geldi. ne oldu da şimdi 6 numara ihtiyacı doğdu? sezon başından beri taylan’la berkan üst üste biniyor, rollerini anlamıyorlar diyoruz.

    transferle çözülecek bir sıkıntı yok bu takımda. ligin en iyi iki kadrosundan birine ve en geniş kadrosuna sahibiz. bahane bulmayı bırakıp çözüm bulmalı hoca.
  • 31627
    fatih terim ilah değil tabiki eleştirilebilir. ama bu adamın şuan torunlarını sevmesi gerekirken hala kalbi galatasarayla attığı için sorunluluk alarak görevinin başında olmasını, en az sen ben kadar galatasaray puan kaybettiğinde üzüldüğünü görün lütfen. yaa bir önceki hatay maçında son dakikalarda gol atıp maçı aldığımızda nasıl sevindiğini gözlerindeki mutluluğu görün artık. bu sezon yapılan transferlere bakın çoğu nokta atışı (bana göre). bu transferlerin yapılmasınında görev alan scout ekibinin yıllar önce temelini inşaa eden ve yaz-kış demeden bu ekiple sabahlara kadar galatasarayın geleceği için uğraşıp didinen en doğruyu tespit etmeye çalışan bir adam bu. nasıl bu kadar gaddar olabiliyoruz gerçekten aklım almıyor.
  • 31628
    hocamız, 1996-2000'li yıllarda avrupa'nın sayılı teknik direktörleri arasında yerini almıştı. galatasaray'ın avrupa başarılarının yarısının altında fatih hoca'nın imzası vardır. geçmişi unutup nankörlük yapacak değiliz...

    lakin son 3 sezondur, hocamız modern futbolun gerekliliklerini yerine getirecek bir futbol anlayışı ortaya koymuyor...

    oynadığımız futbol tek kelime ile "keçiboynuzu" gibi. bir kaç damla balı için sayısız lezzetsiz parçasını yiyoruz...

    en üzücü kısmı da bunun değişmesi için hiç bir çaba gösterilmiyor gibi gözükmesi ve yapılan eleştirilere kulak tıkanması...

    bu sene şampiyonluk yarışı diğer yıllara göre çok çok daha zor olacak. bana göre büyük takımların kadro kalitelerinde çok büyük farklar bulunmuyor. her takımın güçlü ve zayıf yönleri var, güçlü yönlerini en iyi yansıtan ve zayıf yönlerini tamir etmeye en çok çaba gösteren antrenör şampiyonluk ipini göğüsleyecek...

    umuyorum fatih hocamız artık bu konu üzerine daha çok kafa patlatır ve eleştirileri daha çok ciddiye alır...

    yoksa "istifa" sloganları hiç olmadığı kadar gür yankılanmaya başlayacak...
  • 31629
    yine yeniden yaptığı değişiklikler ile kafamda soru işaretleri bırakmış, takımın tüm temposunu aşağıya çekmiştir. yapılan bu hatalar da kafamda ister istemez "yarın kadro tam olsa kaç yazar, yapılan bana göre yanlış değişiklik ve gereksiz ısrar edilen oyuncular olduktan sonra" gibi düşünceler bırakıyor.
    sadece "şut atma özelliği var, kaleyi gördüğü yerde vursun" diye babel oynatılmaz be hocam.. orada bekleyen, girdiğinde oyunda sırıtmayan tempolu bir emre kılınç var.. zaten öndesin, babel'in şutuna ihtiyacın da yok..

    ülke olarak ne çektiysek "ya gitse yerine kim gelecek?" düşüncesinden çektik. yoksa kazandığın başarılar, galatasaraylılığın ve türk futboluna damga vurmuş olman tartışılmaz bir gerçek. böyle konuşuyorum çünkü geçtiğimiz yıl* şampiyonluğu kaçırmamızda bence yapılan yanlış oyuncu değişiklikleri ile oyunun baltalanması büyük rol oynadı hocam..
    bariz gerçeklere gözünü, kulağını kapatmayıp biraz olsun kararlarında radikâl değişikliklere gideceksen âlâ hocam, önümüzde kimse duramaz, aksi taktirde ufukta yoğun "sis" var.

    (bkz: 29 ağustos 2021 kasımpaşa galatasaray maçı)
  • 31630
    29 ağustos 2021 kasımpaşa galatasaray maçı' nda tek defansif orta saha ile çıkarak hata yapan hocamız. maç öncesi kadroyu görünce de düşüncem böyleydi. sıkıntılı bir deplasman için fazla cesurca. ne zaman mıy mıy pas futbolu ve kaleciye pasa döndü takım, kontrolü kaybettik. bu takım mutlaka güçlü dirençli orta saha ile maçları tamamlamalı.
  • 31631
    daha ligin 3. haftasında çıkıp takım yorgun dememeli abi başka bir bahane bulmalı bana bununla gelme lütfen hocam. isterse dünya'nın 2 farklı ucunda olsun daha toplasan 8-10 maç yapmamış ligin başındaki takım yorgun olmamalı. deplasman oynayan fener ile trabzon neden yorgun olmuyor da biz oluyoruz.
    böyle saçma bahane yapma hocam. daha istediğim takım kurulmadı, uyum yakalayamadık biraz zaman lazım de bari.
  • 31632
    teknik direktörümüz. 29 ağustos 2021 kasımpaşa galatasaray maçı'nda cicaldau zorunlu olarak çıkarken aynı zamanda kerem'i çıkarıp ömer-aytaç-berkan ortasahasını kursaydı asla gol yemezdi takım. dikkat ederseniz kerem sağ kanada geçtiğinde yusuf'da kendi sol kanadına geçerek kerem'in bıraktığı boşlukları kullanmak istedi. hoca'nın veya yardımcılarının bu duruma nasıl uyanamadıklarını anlayamıyorum.

    van aanholt'a destek olması amacıyla barış'ı sola çekince yusuf diğer kanada geçti. kerem aanholt'a destek olmuyordu fakat kasımpaşa'nın sağ beki ve sağ stoperine üstünlük sağlıyordu. sağ kanada geçince kasımpaşa'nın eren isimli sol beki yusuf erdoğan'ın da yardımıyla kerem'i ezdi fiziğiyle. dolayısıyla kendisinin oyundan çıkması barış'ın sağ kanada morutan'ın da sol kanada geçmesi takım için çok faydalı olurdu. hem kasımpaşa'nın sağ tarafını işlerdik hem de ortasahmız ömer-aytaç-berkan ile daha dirençli olurdu. 2020/2021 sezonu'nda deplasmanda oynadığımız denizlispor maçında son iki golde kontra ataklarda topu ileriye ileten oyuncumuz da ömer bayram'dı. dolayısıyla geçiş hucumlarında da faydalı olabilirdi bu maçta.

    son olarak feghouli ve babel'in dışarıda olduğu varyasyonlar ile takıma direnç veya hücum gücü katması gerektiğini düşünüyorum.
    takım genç olduğu için sabır göstermek istiyorum.
  • 31634
    yeterli midir, yetersiz midir bilmem ama süper lig'de 2021-2022 yılında en iyi kadroya sahip teknik direktördür.

    galatasaray geçen sene de kendinden daha kötü ve maddi olarak zorda olan takıma şampiyonluk kaybetmiştir. çünkü geçen sene sergen yalçın, fatih terim'den çok daha iyi teknik direktörlük yapmıştır.

    bu sene de galatasaray şampiyonluk kaybederse birinci, ikinci ve üçüncü sorumlu fatih terim olacaktır.

    şampiyonluğun kaybı aynı zamanda fatih terim'in devrinin geçtiğini ve kariyer olarak demiyorum ama onu geçen teknik direktörlerin, güncel durumda kendisinden daha iyi teknik direktörler olduğunu da tescillemiş olacaktır.

    boş inatlar ve onu bunu suçlamalar da gerçeği değiştirmeyecektir. algılar gündemi değiştirebilir ama tarihi değiştiremez. bugün bu algılara kananlar bile zaman geçtikten sonra daha sakin kafayla geçmişe baktıklarında gerçeği çoğunlukla kabul edeceklerdir.

    fatih terim'in sadece ben bilirim, ben asla yanlış yapmam düşüncesiyle kapıldığı boş inatlaşmalarda düşmanı onu eleştirenler değil geçmiş kariyeridir. zehirlediği, bir bir erittiği şey asla inkar edilemeyecek geçmiş başarılarıdır. türk futbolunda devrim yapmış adam sırf hatasını kabul etmeyip onu eleştirenlerle inatlaşmak uğruna bu misyonunu eritiyor.
  • 31635
    geldigi son donemde iki sampiyonluk yasamis, gecen sene de bize acikca dusman olan tff’nin hakemlerine ragmen ‘1 golle’ sampiyonlugu kaciran teknik direktorumuz. bu donem boyunca transfer kisitlamasi oldugu icin; yeri gelince kiralik, yeri gelince bedava oyuncularla, yeri gelince forvetsiz ilk 11 kurmak zorunda kaldi. bu sene yasak kalkti ve herkesin arzu ettigi, genclesme projesinde su ana kadar basarili transferler yapildi. daha bu oyuncular oynamadan sampiyonlar ligine kalamasa da, avrupa ligine gruplara kaldirdi bizi. simdi yavas yavas takima monte edildi herkes. kasimpasa macinda 7 tane oyuncu yeni oyuncu oynamis. diger iki tanesi de uzun zamandir oynamayan diagne ve yine cok yeni monte edilen kerem. yepyeni bir takim yan yana 1-2 mac oynamis cocuklar. kasimpasa macinda beraberlikle bitmis olsa da diger iki lig macimizi kazandik. rakiplerimiz olan fenerbahce ve besiktastan daha fazla pozisyona girdik. tam olarak neden gonderilmesi isteniyor anlamis degilim. tamam mukemmel bir oyun oynamiyoruz. ama bu kadar yeni kurdugu takimin basinda elle tutulur bir basarisizlik yokken niye gitsin bu adam. tabi ki hatalari var, takilip kaldigi yanlislar. galatasaray’a winner kimligine cok buyuk katkilar yapan, belki de winner kimligini kazandiran bu hoca yeni kurdugu takimin basinda 1 sene daha tahammul edememek cok garip. rakiplerimizin taraftari baskanlarina agliyor, ‘bizi fatih terimin hegemonyasindan kurtar baskanim’ diye. biz bu adami apar topar gondermeye calisiyoruz. birakin biraz zaman gecsin, alissin takim, birlikte olmamiz gereken bu senede, tff’nin bize artik belgeli bir sekilde saldirdigi bu senede, fatih terim, marcao, kerem gibi isimler uzerinden ayrilik yasamak cok manasiz.
  • 31637
    görev süresi olan son 4 yılda 2 kez şampiyonluk yaşatan, bir önceki sezonda ise 84 puanla ve tek golle şampiyonluğu kaçıran hoca. üstelik bunu ffp belası başında olduğu için toplama kiralık topçularla, yama yapa yapa, basiretsiz bir yönetimle gerçekleştirdi. bu süreçte tff'nin galatasaray'a ve hocaya ''özel'' tutumu da şehir efsanesi değil. bu adam her transfer sezonunda bize çizdiği transfer profilini nihayet 5. sezonunda yeni yönetim sayesinde yapabildi. yani 4. gelişinde sabır göstermemiz gereken, ekstra kredi vermemiz gereken bir sezon varsa o sezon bu sezondur.
  • 31638
    uzun süredir performansının oldukça düşük olduğunu düşünmeme rağmen 29 ağustos 2021 kasımpaşa galatasaray maçı özelinde kendisini suçlu bulmuyorum. ne yazık ki hazırlık maçı oynayacak vaktimiz olmadı. futbolcuların yarısı uefa'da oynuyor yarısı ligde, ne olduğu belli olmayan bir süreç. 7 yeni futbolcu ilk 11'e monte olmuş. yani bu aslında 7 değil birbirini tanımayan 11 yeni oyuncu demek. aklındaki denemeleri hoca biraz da rehavete kapılarak bu maçta yaptı ve puan kaybının sorumlusu oldu. eğer ki bundan bir ders çıkarılırsa ben ligin 3. haftasında kaybedilen puanı kayıp olarak görmem.
  • 31639
    tek golle kaçırdığı için başarılı sayıldığı 20-21 sezonundaki 84 puanı 42 hafta gibi absürt bir lig oluşumun da almış olandır. sanırsın 34 hafta kıyasıya rekabet ettik de beşiktaş burun farkıyla bitirdi. hayır, bjk uzun süre önde götürdüğü ligi yine kendi acemiliği ile son maçta averaja bıraktı. biz ise küme düşen denizli'ye 2 penaltı ile güç bela 4 atıp, şampiyonluk maçında yine emre akbaba 11 ile çıkıp, ilk yarısında şampiyonluğu "gerek yok" deyip geri verdik. 20-21 sezonu için başarılı denecek bir yanı yok.
  • 31640
    oyuncu değişikliklerini "kağıt üstünde" yaptığını düşündüğüm hocamız.
    peki nedir bu kağıt üstünde değişiklik?

    şöyle izah edeyim, diyelim ki takım çok fazla gömülmeye başladı ve rakip bizi baskı altına aldı. hocanın kafasında basit bir denklem var: yarı sahamızdan çıkamıyoruz o zaman ilerde top tutan oyuncu alayım. ve babel oyuna girer...

    ancak sorun burda başlıyor, senin çıkamama sebebin orta saha göbeğinin oyundan düşmesi, oraya direnç artıracak oyuncu almalısın... babel girdiğinde olmayan direnciyle hepten gömülüyoruz ve rakibin kaç gole ihtiyacı varsa o kadar gol yiyerek maçı tamamlıyoruz.

    hatırlarsanız; selçuk inan da 70ine gelip emekli olmayı düşünmeyen edebiyat öğretmenleri kıvamında bir futbolcuydu 30 yaşından emekli olana kadar... hoca da ne zaman gömülsek selçuk iyi "pas" yapar top bizde kalır düşüncesiyle bu mıymıntı arkadaşı alırdı oyuna. ve tarifemiz değişmezdi. o zaman da hoca anlamıyordu ki topun bizde kalmaması, pas yapamadığımız için değil "top kapamadığımız" içindi...
  • 31641
    (bkz: süper lig 2020-2021 sezonu)

    çoğunlukla rakip takım taraftarları tarafından yapılan algı çalışmasının aksine takımı geçtiğimiz sezon şampiyon olan beşiktaş’tan çok daha iyi top oynamıştır. bunu hem defaatle paylaşılan istatistikler hem de hakem standartları arasındaki 180 derecelik farka rağmen 2 takımın aynı puanı toplamış olması gösteriyor. fanatizmden veya düşmanlıktan gözü kör olmamış ve azıcık futbol bilgisi olan herkes biliyor ki geçtiğimiz sezon hakem yönetimleri adil olsa beşiktaş’a minimum 10 puan fark atmıştık. işte bu yüzdendir ki bizim 2.liğimizi beşiktaş’ın nasıl alındığı belli olan şampiyonluğuna 50 kere tercih ederim.
  • 31642
    hala 2019-2020 ve 2020-2021 sezonlarındaki başarısızlığına kılıf bulunan hoca. gören de bu senelerde eline toplama takım verdiler zanneder. bir kere 2019-20 sezonunda kurulan kadro türkiye ligi’nde fb,bjk,ts dahil kurulmuş en iyi kadrolardan biridir. 2020-21’de ise bir ara takım kaybetmeyecekmiş gibi oynarken hoca tuttu çomak sokup alaşağı etti takımı.

    türkiye’de hiçbir takım eksiksiz, tam kadro sezona başlamaz başlasa bile nadirdir. her şartta hocayı canhıraş savunanlara göre geçtiğimiz senelerde suçu ffp, yönetim ve federasyona attık bu senede 6 numara alınmazsa 6 numarasızlık ve mohamed’in “formsuzluğuna” bağlarız.
  • 31643
    fatih hoca özelinde söylediğimin arkasındayım. adam göreve geldiğinden beri genç oyuncu transfer edeceğiz, transfer edeceğimiz oyuncular 25 yaş altı olacak dedikçe ffp gerçeklerine ve basiretsiz bir yönetime çarpmış bu hedefler. e şimdi ffp diye bir şey yok, yeni ve dinamik bir yönetim gelmiş tam da hocanın şampiyon olduğumuzda dahi dile getirdiği profile uygun transferler yapılıyor ama ligde 3 hafta geçmişken hocayı gönderelim diye sesler yükseliyor. madem taraftarda hocaya karşı bu kredi yoktu eğer yönetim bir maceraya girerse ben de yönetimden hesap sorarım niye fatih terim'e takım kurdurtup 3-5 haftada yolladınız diye. burası dingonun ahırı mı ki bir hocaya 25-30 milyon euro para harcatıp bir iki kayıptan sonra göndermeye kalkıyorsunuz?

    toparlayacak olursam benim derdim fatih hoca'nın gitmesi veya kalması değil. sözleşmesi bitmiş bir adamla 3 yıllık yeni sözleşme yapıp bu adamın istediği oyuncuları getirip güveniyorsan arkasında duracaksın kardeşim. keşke ligi 6. bitirdiğimiz sezonda gönderilseydi ama şu anda ağır bir durum oluşmadığı sürece bir süre daha sabredeceğiz. sabırdan kastım hocanın talep ettiği gibi 3 yıl falan da değil hani. zaten bu yıl ya başarılı olacak ya da hep birlikte göndereceğiz bu noktada eminim en fanatik terimciler bile hem fikirdir.

    dipnot: 2020-2021 sezonunda bizden ''5 gömlek üstün'' oyun oynayan beşiktaş'a karşı şampiyonluğu bir golle kaybettik buna ister beşiktaş'ın acemiliği deyin ister galatasaray'ın ligin son haftalarındaki atağı deyin. bu arada aynı ''5 gömlek üstün'' oynayan beşiktaş'ı seyircisiz oynanan hedef maçta 3-1 yendiğimizi de unutmayalım. madem lig özelinde 1 gol farkla şampiyonluğu kaçırdığımız için en başarılı takım kadar başarılı sayılmayacağız aynı mantıkla, geriden gelip şampiyon olduğumuz ''8'de kapanır 18'de'' sezonunda da ligde başarısız sayılır mıyız?
  • 31644
    fanatiklerinin ısrarla anlamaktan kaçındığı bir husus var. istatistiklerle, puan hesabıyla savunulmaya çalışıyorlar sürekli. öncelikle aynı puanda bitirdiğimiz bjk bizden kadro kalitesi olarak gerideydi. hadi bu göreceli bir durum, ligin son haftalarında fatih terim evlatçılık yapmasaydı, emre akbaba vs tutturmasaydı şampiyon olur muyduk? olurduk. bunu da evlatlarla çıkılan ilk yarılardaki rezil futbolun ardından 2. yarı değişiklikleriyle şahlanan takımdan anlayabiliriz. sadece malatya ve denizli maçlarında evlatçılık yerine şampiyonluğa odaklansaydı şampiyonduk. şampiyonluğu kaybedebilirsin ama kaybetme sebebin evlatçılık ise eleştirilmesi de gayet normal. geçen sezon arda, babel'in aldığı sürelerin bir kısmını kerem almış olsa, son haftalarda emre akbaba yerine kılınç oynasa, kaç puan geriden gelip kaç puan önde bitirdiğimizi konuşuyor olacaktık.
    bu sene yapılanma dedi, genç transfer dedi, yönetim de arkasında durdu, her istediğini aldı ama biz hala ilk fırsatta sahaya sürülen öz evlatları görüyoruz, rezil oynadığımız maçlardan sonra çok pozisyon bulduk ama diye başlayan envai çeşit bahane masalları dinliyoruz.
    ben kendi adıma, evlatçılığı bıraksın, pas oyunu takıntısından kurtulup gençlerle bir sistem kurmaya çalışan fatih terim'e sonuna kadar destek veririm. ligi kaçıncı sırada bitirdiğimizin de önemi yok. yeter ki önce galatasaray sonra evlatlar desin. yeter ki defanstan pasla çıkma konusu gibi obsesif tutumlardan vazgeçsin.
  • 31645
    kendisine kızdığım bir konu var. kadrodaki bütün eksiklikleri, transfer ile kapatmaya çalışıyor.önceki yıllarda ffp yüzünden içimizden çözdüğü oldu altyapıdaki futbolcuları unutmuş bi davranıyor. mesela arda, babel gireceğine yunus akgün girmez mi maça? mesela 6 numara istiyor kendisi, altyapıda hiç mi 6 numara yok? abdussamed ne zaman oynayacak?
  • 31646
    biraz zamana ihtiyaci olan ve dogru yola donmus teknik direktor. turkiyenin en kariyerli futbol adami. birkac yildir saha disinda daha aktif. kendisini yavas yavas futbola verecek ve ozledigimiz galatasaray i bize izletecek. bundan eminim. yepyeni yildizlari da hediye edecek turk futboluna. tabi sezon basinda akbaba, turan ve bayram gibi oyuncularin takimda kalmasi, ya da kotu futbol beni de hayalkirikligina ugratti ama en azindan bir sezon duzenleme yapmayi hakediyor. bize dusen desteklemek takimimizi.
  • 31647
    bugün hakkında yazılan girdileri okudum. yüzde 95'i olumsuz. hocanın ayrılmasını istiyorlar. hoca ayrılınca kim gelecek . okan buruk mu? sözlükte ki yazarların yüzde ellisi istiyor, yüzde ellisi geçmiş dönemlerde yaşanılandan dolayı istemiyor. nur topu gibi taraftar arasında yeni bir kutuplaşma. hadi yabancı hoca geldi. ıgor tudor'a medya az yüklenmedi. buna paralı trolleri de ekle. hayal bile edemiyorum. yönetiminin bu konu üzerinde yıpratılmasına girmiyorum. tff ve diğer kurumları eklemedim. en azından devre arasına kadar beklememiz gerekiyor. bakalım yolun sonu nereye gidecek. yönetimden beklentim ise, hocanın oyununu sorgulayacak bir yardımcının olması. kendi hissiyatım ise taşların yerine oturacağı.
  • 31648
    bu kadar transfer yapıldıktan sonra işin sonunu görmeden hiçbir yere gitmemesi gereken hocamız. transfer sezonu kapandığında muhtemelen elinde çok iyi bir kadro olacak. yani şu eksik bu eksik mazaretlerini duymamamız gerekiyor.
    ayrıca bu sezon ligde tepede oluruz bence. ama benim için önemli olan avrupa.
    lazio, marsilya gibi takımlara karşı nasıl bir oyun ortaya koyacağız merak ediyorum. bu takımlarla denk bir mücadele ortaya koyan bir takım yaratirsa mutlu olurum. yoksa lig umrumda bile değil.
  • 31649
    her yazdığımda hocayı ne kadar sevdiğimi fakat yorulduğunu düşündüğümü veya garip ısrarlarının olduğunu belirtmeye çalışıyorum ama son 2-3 maçtır takım daha istekli oynuyor daha da iyi olur inşallah gel gelelim tek sorun teknik ve taktik değil, sanırım hoca her ne kadar hep futbol içinde kalmış olsa da kuşak farkı sıkıntı oluyor. o zamanlar 23-24 yaşındaki tugay, okan, suat, şükür, şu andaki 30 yaşındaki bir futbolcudan olgundular. duygusal forvet diye adı çıkan hakan bile hoca bağırıp çağırdığında işine bakardı şimdi ise mental kırılganlığı had safhada bir oyuncu grubu ile uğraşıyor hoca.
  • 31650
    daha önce yaptığım bir eleştiriyi bir daha yazmayı sevmiyorum. hele hele üzerinden 7 gün geçmeden hayatta aynı şeyi yazmam. (u: buna sebebine dair çemkirmem gerek, eğer unutmazsam yazının sonun yazıyla bağımsız bir kısım ekleyeceğim) o yazıyı buraya koyacağım çünkü bir yerde orada yazdığımı tekrarlamam gerek. ancak asıl yazmak istediğim husus başka. o da 6 numara mevzusu. bunu bu başlığa yazma sebebim de hocanın son toplantıdaki sözleri. kalbim kırık, bir cephe daha kaybetmiş gibi hissediyorum. (u: :()

    (bkz: #3227973)

    bugün mehmet demirkol'u izliyordum. bence neden sonuç ilişkisinde bir yerde kırılım yaşadığı için benim kafamdakinden daha karamsar bir tablo çizdi. bunun sebebi 6 numara mevzusu. öncelikle şurada bir anlaşalım. burada 6 numara diye konuşulan hadise savunmayla alakalı bir şey değil. burada mehmet demirkol'un eksik bırakıldığı dediği ve taylan özelinde (hatta berkan da dahil) konuşulan konu sırtı rakip kaleye dönük top alma hadisesi. zaten savunmayla alakalı istatistiklerine baktığınızda taylan'ın joseph'ten istatistik kağıdında eksik olmadığını görürsünüz. hadi göz testimizle joseph'i daha öne koyalım ama bu yine de çok bir fark yaratmaz. mehmet demirkol'un bunun üzerine söylediği ilginç bir şey daha var. o bölgede oynayan oyuncunun soğukkanlı ve sade oynaması gerek. yanındakine, kalecine topu ver ve açığa çıkıp geri al üzerinden tanımladı. eleştirisi de taylan ve berkan'ın her seferinde özel bir şey deneme çabasıydı. bu da kafa açan bir eleştiri, burada dursun istiyorum.

    gelelim yukarıda referans olarak verdiğim entryme ve mehmet demirkol'la (ve buradaki çoğu insanla uyuşmadığım noktaya) gelelim. burada analizde bir eksik görüyorum. mehmet demirkol da analizindeki geri 4'lünün (marcao'yu dışarıda bırakıyorum) oyun kurma meziyeti olmadığı hususunda hem fikirim. evet taylan da berkan da yüzlerini rakip kaleye döndüklerinde tehlikeliler. (yukarıdaki paragrafa eklediğim eleştirisi üzerine düşününce o konuda da hem fikir oluyorum açıkçası.) temelde geriden oyun kurmakta zorlanınca (ki marcao'nun yediği halt burada daha çok göze batıyor) 6 numaranızın yukarıda özetlediğim gibi bir oyuncu olması daha önemli hale geliyor. ama burada taylan ve berkan'ın işini zorlaştıran bir tercihimiz var. o yukarıda verdiğim entryde anlatmaya çalıştığım şey buydu. pva 2. bölgede iç gibi konumlanıp ceza sahasının asist zone denen yerine çok giriyor. bunun planlı olduğu çok belli. ancak bir mariano gibi geriden oyun kurulumuna katılmıyor. sacha'dan böyle bir şey beklemiyoruz zaten. nelson daha bunu göstermedi ve luyindama'nın devamlılık problemleri çok bariz zaten. bu setupta ben beklerin erken gönderilmesine karşıyım. zira rakip oradaki adamlarını da merkez baskısına yardımcı eleman olarak konumlayabiliyor. evet 1. bölgede topun beklerden çıkmasını istemiyoruz ancak en azından bir tanesi gecikmeli olarak öne çıkarsa orta sahalarımızın yüzünü dönecek zaman ve alana ulaşabileceğini düşünüyorum. bir de bunun üzerine taylan berkan ikilisini selçuk melo ikilisi gibi (tandem) kullanırsak klasik bir sırtı rakip kaleye dönük top oynayabilen 6 numaraya gerek kalmadan çözüm olabileceğini düşünüyorum. hatta bunun üzerine çalışıldığına da neredeyse eminim. takımın dağılmadığı anlarda berkan taylan ikilisinden birinin bir çizgiye öne doğru kırık kalıp (özellikle sacha'nın koridorunun arkasına) merkezde top alan diğer orta saha için pozisyon aldığını çok gördüm. buradaki mantık basit. stoperden top alan oyuncu için rakip eşleşmelerin tersine bir şekilde pas alış-verişi için koyuyorsunuz. topu kaptırırsanız da hemen müdahale etmesi için de 4 kişi bulunmuş oluyor. zaten gedson'un bu kadar istenmesinin sebebini de bu olarak görüyorum. hem 2. pası alıp dönebiliyor hem alış verişi var hem de driblingi var. bundan 10 yıl evvel guardiola morinho'nun baskısını kırmak için 3'lüye dönmüştü. arkada pas alabilecek kişi sayısını bir daha arttırmak için.

    bu iki konsept birleştirildiği zaman ben bu sorunun çözüleceğine inanıyorum. takımın başka problemleri de var. mesela parselasyonla alakalı problemleri var. ancak bahsettiğim sorun çözülürse direkt parselasyon probleminin de pozitif etkileneceğini düşünüyorum. şuan yönlendirme amaçlı baskıyı bence fena yapmıyoruz ancak top bizim ayağımıza geçtiğinde hazır rakip çalkalanmışken bulabileceğimiz fırsatları zorlamıyoruz. örneğin bunun da zamanla belli bir seviyeye kadar düzeleceğini düşünüyorum. vuruş kalitemiz düşük. bunun da düzeleceğini pek inanmıyorum. bu liste uzayabilir. özetle burada kurguda bir iki değişiklik ve alışkanlıkla sorunların önemli kısmının (zamanla, bu çok önemli) gelişeceğine baya inanıyorum. bu gelişimin sonunda oluşan şey yeterli olur mu, bilmem ama bir alan gördüğümü söyleyeyim.

    şimdi bu kadar yazının sonunda neden ben bu yazıyı yazdığım sorusuna gelelim. ben klasik 6'lardan çok sıkıldım arkadaşlar, çok. bir de bunlar sert vurdu mu kıran cinsten olur, üff. hah işte ben bu tarz düşük mpbilitesi olan, sert, stoperlerin arasına konuşlanan ve bunda uzmanlaşan oyunculardan çok sıkıldım (dikkat ederseniz burada kaliteden bahsetmiyorum). 8'lerden oluşmuş, dönüşmeli oynayan sonsuz bir sweeper takımı olalım istiyorum. bu sebepten bu seneki planlamaya ben çok yükseliyorum. ama olay yine bir fernando'ya dönerse (altına basa basa söylüyorum çok kaliteli oyuncu ona lafım yok) benim tadım kaçacak. oysa hocamı da olduğum safta görmek öz güven verici bir şeydi. bu sebepten bu yazıyı buraya yazdım zaten.

    not: yazı burada bitti. sıradaki paragraf yazar hezeyanlarından oluşmakta.

    bu arada 1 paragraf yazacağım diye eşşek gibi yazmışım ya, tuhaf. neyse bir konuda çemkireceğim demiştim onu da yapıp kaçıyorum. ben aynı insanların bir tercihe dair aynı eleştirilerini okumayı hiç sevmiyorum. örnek vereyim bir hoca 3'lü savunma hattıyla oynama kararı aldı. yorum yapan kişiye göre de bu hatalı. bu çok temel karar. hadi buna dair eleştirini yaptın, bitsin artık orada. senin görüşüne göre hocalar en temelde verdikleri kararı değiştirmeyecekler. temele dair verilen kararlar değişmez demeye çalışmıyorum ama eleştiri yapanın kendi cümlesinin duvara nakşedilmiş gibi davranması beni yoruyor. bu arada eleştiri dozu artabilir. aynı eleştiri etrafında da dönebilirsin ancak analizin artık hocanın verdiği karar çevresinde olmalı. örnekten devam edersek, adam 3'lü oynamaya karar verdikten sonra oluşan problemleri sen hala zıttı bir perspektiften önerilerle eleştirirsen buyurun fm orada. bu örnekte 3'lü oynama hala eleştirilebilir bir şey ancak kendi inançlarının tersinde bir hamle yapıldığı için aynı cümlelerin bana okutulmasına sinir oluyorum. bu sebepten bu yazının önemli bir kısmında daha önce yazdıklarımı tekrar etmek beni rahatsız ediyor. evet aslan nihatin çalımları muazzam eleştirin herkesçe onay gördü ve buna rağmen tersinde bir şey uygulanmıyor. nasıl bu kadar sağır ve kör olabilir insanlar. uuuu... zannediyorum rahatsız olduğum kısmı hissetirebilmişimdir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın