• 28
    konuşmaya zerre gerek yoktu aslında, medya oyunu olduğu çok belli, çaresizce saldırıyorlar. galatasaray, abdullah avcı'yı ayartıp anlaşsa kabul edilebilir bir argümandı. rakibinin * maddi-manevi zayıflığından faydalanmış olurdun, ortada bir mazlum olabilirdi yani ve tartışmaya açıktı.

    ama afedersin kim sike karabükspor'u, şu anda?

    karabük ligde 10. sırada. galatasaray'ın rakibi değil, kimin rakibi o bile belli değil- net bir hedefi yok, ilk beşe oynamıyor, küme düşme korkusundan nispeten uzak. ee?

    bir tek. dir. getirmişler sezon başında, bir senelik anlaşma imzalamışlar ve 150k euro tazminat koymuşlar "sıçarsa kaçarız" diye. bunun dışında, tudor hala başarı konusunda muamma bir profil, hem karabük hem galatasaray için de.

    madem bu kadar şaşırtıcı derecede memnuniyet veren bir hocaydı, neden kontratı uzatılmadı şimdiye kadar? yeni mukavele yapılmadı?

    lan karabük ya. seni feridun ya.
  • 29
    bir ortadoğu ülkesi olma yolunda emin adımlarla ve hızla ilerleyen türkiye'de son 20 yıldır içi çürütülmüş binlerce kelimeden sadece bir tanesi.

    malum konu bu günlerde igor tudor'un 150.000 euro'luk fesih bedeli ödenerek galatasaray'a geçişinin sağlanması. kitabına uygun mu? uygun. karabükspor başkanı feridun tankut kendince şark kurnazlığı yapmış, tudor tutmazsa 150.000 euro ile bu işi çözerim demiştir. ondan sonra galatasaray o bedeli ödeyip takıma alınca etik değil. bir de üstüne üstlük tff'ye, uefa'ya şikayet etmekten bahsediyorlar. cas'a gitmezseniz adam değilsiniz. bu dosyayı ilk dakikadan reddeder, divana çıkarmaya gerek bile duymaz avrupa'lı.

    biraz örneklere girelim;

    -mario götze sezon devam ederken dortmund'dan bayern'e fesih bedeli ödenerek geçti mi? geçti. o dortmund o sene bayern ile şampiyonlar ligi finali oynadı, götze sakat olduğu için oynamadı. etik tartışmaları yapıldı mı avrupa'da? yapıldıysa da ben duymadım.

    -ömer toprak bu sene dortmund'a geçiş yapacak. transfer şimdiden açıklandı. dortmund ile leverkusen aynı ligde oynuyor. kimse etik tartışması yapıyor mu? ben yine duymadım böyle birşey.

    -hadi bu iki örnek almanya. az daha global olalım. guardiola bayern hocası iken manchester city ile önümüzdeki sezon anlaştığı daha sezon devam ederken açıklanmıştı. city ve bayern şampiyonlar liginde mücadele ediyorlardı, eşleşebilirlerdi. kimse etik ile ilgili tek bir cümle etti mi? ben onu da duymadım.

    -nba'den bir örnek verelim. phil jackson new york başkanı, jeanie buss da lakers ortaklarından biri. uzun yıllar nişanlı kaldılar. kimse bunu etik tartışması haline getirdi mi? lakers-knicks maçlarına şaibe karıştırdılar mı? onu da duymadım.

    dikkat ederseniz terim-tff olayına değinmedim bile. işin kısacası medeni toplumlar bunu çözmüş. biz ise hala yerimizde sayalım. bir takımımız da gidip biz önümüzdeki sezon mehmet ekici ile imzalıyoruz diyemiyor. sezon ortası kaç tane bosman transferi duydunuz türkiye'de. ben vallahi billahi hatırlamıyorum. bunu bile beceremeyen bir ülke olarak biz bu etik tartışmalarını çok yaparız, ilk şampiyonlar ligi maçında da elin ukraynalısından bile en iyi takımımız 6 tane yer. yazık.

    şark kurnazlığı yapmayacaksın, doğru düzgün işine gücüne bakacaksın. o noktada kimse bana gelip burada etikten bahsetmesin. hele ki toplam 26 milyon euro'ya 3 oyuncu satıp ertesi sezon bedavaya kiralayanlar, milleti salak yerine koyanlar etikten hiç ama hiç bahsetmesin. toplum olarak her işimizde bir çapanoğlu olduğu için, güvensizlik hakim olduğu için zaten bu noktalarda bunları konuşuyoruz.
  • 30
    öncelikle;

    etik veya en yalın tanımıyla töre bilimi. etik terimi yunanca ethos yani "töre" sözcüğünden türemiştir. aksiyoloji dalı olan etik, felsefenin dört ana dalından biridir.
    yanlışı doğrudan ayırabilmek amacıyla ahlak kavramının doğasını anlamaya çalışır. etiğin batı geleneği zaman zaman ahlak felsefesi olarak da anılmıştır. türkçe ahlak bilimi olarak da anıldığı olmuştur.

    şimdi bu bilgiden çıkarak şunu söyleyebiliriz ki zaten ülkede 2002 yılından başlayarak pek etik metik kalmadı o yüzden türkiye'de etik kavramı ve nasıl kullanıldığı ibne * yavşak ve şeref yoksunu turnusolu olabilir. 15 yıldır ülkenin her alanında yaşanan ahlaki çöküş, insanların iyice güce tapınması, zaten siyasette tamamen menfaat ve adamcılık kavramları tavan yapmışken bunların spora da sıçraması, güçlünün, paraya ve medyaya hükmedenin etik kavramını yorumlaması ve belirlemesi ülkede ve ülke sporunda ahlaksızlıgında bir tık ötesinde hemen ahlaksızlığı da geçince son durak olan sapkınlığa yol açmıştır. tapeleri çıkanlar tarla sürenler, atla eşekle hocayla imamla muhattap olanlar, şike yapanlar ama sahaya yansıtamayanlar, transferlerde usulsuzluk yapanlar ve para aklayanlar, her daim siyasetle iç içe olup son 15 senede artık bunun bokunu cıkaranlar, cumhurbaşkanı başbakan ve siyaset tarafından kollananlar ve bunu alenen menfaatinde kullananlar var iken, galatasaray'ın bir takımın teknik direktörünün sözleşme fesih miktarını ödeyip takımına katması ülkenin bir anda gündemine ''etik'' tartışması olarak oturabilir. burası türkiye olduğu için bu çok normaldir. çünkü maalesef galatasaray gücünü sadece yarım asırı aşmış tarihinden, kültüründen, lisesinden ve asil taraftarından alır. o yüzden galatasaray adının olduğu yerde etik tartışması yaratma isteği çok normaldir bir nevi kendinde eksik olan birşey karşındakinde eksikmiş gibi davranarak ironik bir kaos yaratma isteğidir bu. anlaşılabilir. ama yemezler. yemeyiz. hele bir takım ibneleri şeref yoksunlarını açığa çıkardığı için hiç yenmez yani olmaz o iş. o yüzden galatasaray ve etik kelimelerini aynı cümlede kullanacak olanlar önce o pis ağızlarını temizleyip gargara yapsınlar.
  • 34
    bir olayın/olgunun etik olup olmamasını tartışırken, diğer olaylardan bağımsız değerlendirmek gerekir. bir durumun etiği başka durumların etik olup olmamasına göre değişmez.
    bu sebeple insanların önceki olayları gündeme getirerek "bu çok mu etik?" yaklaşımları, galatasaray'ın tudor'u almasının etik olup olmamasını etkilemez. aksine, suçluluk psikolojisi bu yaklaşıma sebep olur. aziz yıldırım'ın şike sürecinde "galatasaray da sturm graz ile yaptı şikeyi." ya da aykut kocaman'ın "radar bize tutuldu." söylemleri bu durumu destekler niteliktedir.
    tabi ki ağzına etik lafını alanların ne hakla aldıklarını sorgulamak en doğal hakkımız. o ayrı...

    galatasaray'ın tudor'u getirmesi, bal gibi de etiktir. belki karabük cephesinden bakarsak üzücü olabilir. ama o kadar.

    ha ülkedeki etik anlayışından bahsetmek gerekirse tek cümle ile; "herkesin etiği kendine!" olur.
  • 37
    istanbul'un üç zengin kulübünde de zerresi olmayan şey. evet fenerbahçe daha kirli, evet at şikecileri falan ama galatasaray da temiz değil. sen, ben eşşşşek gibi vergimizi öderken, malum zata yanlayıp milyonlarca liralık vergi borcundan kurtulan galatasaray herhalde tertemiz değildir. bir kişi kulağından tutmuş oynatıyor işte hepsini, herkesi. dopingci sporcudan, dopingci federasyon reislerine herrrrkes onun ipini bıraktığı kadar (cm karşılığı sıfır) etik hareket ediyor.
  • 39
    etik ile uyusmayan bir ornek vereyim.

    tarik camdal'in maasi, guus hiddink'in maasi, lucescu'nun maasi euro cinsinden konusulurken fatih terim'in maasinin/tazminatinin tl uzerinden telaffuz edilmesi cabasi.

    halbuki adamin alacagi para euro bazinda 1.7 milyon euro.
    suan lucescu'nun aldigi para ise 2.5 milyon euro yillik. lucescuyu gorev suresi bitmedne kovarsan, 2.5 milyon euro'nun tamamini alir mesela. ama onu tl uzerinden soylemezler.

    rakamlarla, birimlerle, tanimlarla oynamak etik degildir.
  • 43
    kasımpaşa gibi bir takımın “trezequet’in türkiye’den bir takımla anlaşması etik değildir” diye açıklama yapması tam bir ironi.

    etik ve kasımpaşa, beyaz ile siyah gibi. sahi kasımpaşa neden süper ligde? hangi taraftarıyla ya da hangi güçle. böyle takımların, (başakşehir de dahil) yerleri en fazla 1. lig olmalı. bu sporun ruhuna daha uygun.
  • 44
    etik kavramı türk futbolunda sadece işin içinde galatasaray varsa akıllara gelendir ve maalesef içinde bulunduğumuz olaylarda da etik konusunda negatif bir durum olmamasına rağmen hep varmış gibi gösterilir.

    misal; tudor için serbest kalma maddesi konur, galatasaray bu maddenin gereğini yapıp hocayı alır, etik diye ağlamaya başlarlar. kasımpaşalı oyuncunun serbest kalma maddesi vardır, galatasaray bu maddeyi kullanır, kuruşu kuruşuna parasını verir, yine etik diye ağlarlar.

    hadsizler, bu ülkede şike yapılırken, ırkçılık yapılırken, saha içinde oyuncular boğaz kesme hareketi yaparken neredeydiniz? etik değerleriniz hep galatasaray'ın zararına işleyeceği zaman mı aklınıza geliyor ulan şark kurnazları?
  • 46
    yazili anlasmayla (bu konuda kontrat) is yapilan her sektorde, taraflarin belirledigi ve uzerinde anlastigi kurallar dahilinde yapilan islerde etik sozkonusu edilemez.

    kural disina cikilirsa bu hukuksuzluk olur. hakkini arar, karsi tarafa cezasini kesersin. kural icinde hareket edilirse zaten o zeminde anlasmissindir, nasil anlastiysan taraflar onu seve seve uygular.

    eger bastan sonuclarini ongoremedigin bir anlasma yaptiysan ve o anlasmadaki maddelerin uygulanmasi isine gelmiyorsa etik metik diyerek manipulasyon yapmaya calisabilirsin ama o kendi karaktersizligin olur. kasimpasa'nin yaptigi da, klup yapisina uygun bir karaktersizliktir.
  • 48
    seneler önce rakibin eksik olduğu bir maçta cassio de souza soares lincoln topu iki üç kez sektirince ya da galatasaray lig birinciliğini garantilemişken fernando muslera penaltıyı kullanınca türk spor kamuoyunun diline salça olmuş kelime. 18 ocak 2020 gaziantep fk fenerbahçe maçı'nda vedat muriç cezasını başakşehir'le oynanan lig maçında değil de, kayserispor'la oynanan kupa maçında çekebilmek için ikinci sarıdan kırmızıyı gördü. henüz etikten bahsedeni duymadım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın