65
barcelona – real madrid : 3-2
nefesleri kesen maç diye bir klişe var ya, hah işte. böyle bir klişe daha önce olmasaydı bu maçtan sonra uydurulurdu, öyle bir maçtı.
real madrid, geçen seneki 5-0'dan sonra barcelona'ya karşı çok daha dik duruyor, bu maç en iyi oynadıkları maçtı. uzun zaman sonra iki büyüğün maçlarına şahitlik ediyoruz el clasico'da.
real çok hızlı başladı. topa sert, vücudu iyi kullanarak bir presle başladılar. ilk defa barcelona'nın savunmadan çıkarken toplar kaybettiğini gördüm. kazandıkları topları hızlıca taşıyıp gole çevirme isteğini de büyük ölçüde başardı real, golü de buldu.
barcelona ilk maçta eksik olmasına rağmen istediğini almıştı. tam kadro sahada olmalarına rağmen dün özellikle orta sahada çok zorlandılar. durdurulamaz pas trafiğini gerçekleştiremediler. real'in orta sahadaki müthiş baskısı, direnci ve de kazandıkları topları iyi kullanmaları bir adım öne geçmesine sebep oldu.
maç boyu hiç takım diğerine oyunu dikte edemedi. halbuki bugüne kadar kazanamasa da barcelona bunu yapardı.
fizik olarak geride olmasına rağmen, daha hızlı olan ve daha kuvvetsiz olmayan barsalılar reallilerden kurtulmayı başardıklarında etkili oldular. alexis yoktu dün, neden bilmem. maç boyu coentrao ile sonradan giren marcelo messi'yi durdurmak için çok uğraştı. başarılı oldular denebilir ama messi bir asist iki golle oynadı. nasıl olacak bu işler. olur. çünkü messi ortaya geldiğinde real kimin alacağına karar verene kadar messi çoktan uçmuş oluyor.
ronaldo bildiğimiz gibi. tek başına takım ekolünden. topu al, taşı, rakipleri geç, kaleye vur.
real-barsa maçları artık çok daha zevkli olacak. mourinho takımının büyük gibi oynamasına izin veriyor. geçen seneye göre takım da oturmuş durumda. hem birbirleriyle oynayacakları maçlarda hem de ligde çok daha zevkli bir yarış olacak, la ligada yüksek gerilim bekliyor bizi. diğer takımları görmeden bile yine bu iki takımın ligi koparacağını söyleyebilirim. bir de birbirlerine idman vererek hazılandılar, düşünsenize kendilerine katkılarını.
karşılık goller, tekme, tokat, çalım, pas, şut, kurtarışlar, sarılar-kırmızlar, kavgalar, çekmeler, bacak araları ne istersek vardı. demek ki kavga olması için kötü futbl şart değilmiş. hepsi bir arada olunca izlemesi daha zevkli oluyor. mesut geçen maça göre daha etkisizdi. maçın sonunda ortaya çıktı, kavgada. türk olduğunu geçen maç sahanın en sakat iki adamından biri olan mascherano'ya gider yaptığında kanıtlamıştı, dün yine çıktı sahneye. yine birilerine dayılanırken gördük.
efendim pepe, marcelo, mourinho pislik yapmış, barcelonalılar tiyatro oynamış. ne olacağını bekliyordunuz ki? bu adamlar ve takımlar sadece sahada mücadele etmiyor ki, dünya futbol pazarından daha çok para kazanmak derdindeler. baskı büyük. fizkle yapılan bütün işlerde böyle gerginlikler, kavgalar olur. hanımevladı değildir topçu milleti, bütün dünya için geçerli bu.
marcelo fabregas'a daldıktan sonra barcelonalıların bir anda olay yerinde bitmeleri güzeldi ama.
maçtan sonra mourinho ağlamış durmuş. hiç yakışıyor mu, sanki sen hiçbir şey yapmadın. biri mourinho'ya gerets'in numarasını versin de arasın hocayı, sorsun bakalım kadıköy deplasmanı nasılmış.
neyse.....
el clasico'lar bu sene çok daha güzel olacak.
nefesleri kesen maç diye bir klişe var ya, hah işte. böyle bir klişe daha önce olmasaydı bu maçtan sonra uydurulurdu, öyle bir maçtı.
real madrid, geçen seneki 5-0'dan sonra barcelona'ya karşı çok daha dik duruyor, bu maç en iyi oynadıkları maçtı. uzun zaman sonra iki büyüğün maçlarına şahitlik ediyoruz el clasico'da.
real çok hızlı başladı. topa sert, vücudu iyi kullanarak bir presle başladılar. ilk defa barcelona'nın savunmadan çıkarken toplar kaybettiğini gördüm. kazandıkları topları hızlıca taşıyıp gole çevirme isteğini de büyük ölçüde başardı real, golü de buldu.
barcelona ilk maçta eksik olmasına rağmen istediğini almıştı. tam kadro sahada olmalarına rağmen dün özellikle orta sahada çok zorlandılar. durdurulamaz pas trafiğini gerçekleştiremediler. real'in orta sahadaki müthiş baskısı, direnci ve de kazandıkları topları iyi kullanmaları bir adım öne geçmesine sebep oldu.
maç boyu hiç takım diğerine oyunu dikte edemedi. halbuki bugüne kadar kazanamasa da barcelona bunu yapardı.
fizik olarak geride olmasına rağmen, daha hızlı olan ve daha kuvvetsiz olmayan barsalılar reallilerden kurtulmayı başardıklarında etkili oldular. alexis yoktu dün, neden bilmem. maç boyu coentrao ile sonradan giren marcelo messi'yi durdurmak için çok uğraştı. başarılı oldular denebilir ama messi bir asist iki golle oynadı. nasıl olacak bu işler. olur. çünkü messi ortaya geldiğinde real kimin alacağına karar verene kadar messi çoktan uçmuş oluyor.
ronaldo bildiğimiz gibi. tek başına takım ekolünden. topu al, taşı, rakipleri geç, kaleye vur.
real-barsa maçları artık çok daha zevkli olacak. mourinho takımının büyük gibi oynamasına izin veriyor. geçen seneye göre takım da oturmuş durumda. hem birbirleriyle oynayacakları maçlarda hem de ligde çok daha zevkli bir yarış olacak, la ligada yüksek gerilim bekliyor bizi. diğer takımları görmeden bile yine bu iki takımın ligi koparacağını söyleyebilirim. bir de birbirlerine idman vererek hazılandılar, düşünsenize kendilerine katkılarını.
karşılık goller, tekme, tokat, çalım, pas, şut, kurtarışlar, sarılar-kırmızlar, kavgalar, çekmeler, bacak araları ne istersek vardı. demek ki kavga olması için kötü futbl şart değilmiş. hepsi bir arada olunca izlemesi daha zevkli oluyor. mesut geçen maça göre daha etkisizdi. maçın sonunda ortaya çıktı, kavgada. türk olduğunu geçen maç sahanın en sakat iki adamından biri olan mascherano'ya gider yaptığında kanıtlamıştı, dün yine çıktı sahneye. yine birilerine dayılanırken gördük.
efendim pepe, marcelo, mourinho pislik yapmış, barcelonalılar tiyatro oynamış. ne olacağını bekliyordunuz ki? bu adamlar ve takımlar sadece sahada mücadele etmiyor ki, dünya futbol pazarından daha çok para kazanmak derdindeler. baskı büyük. fizkle yapılan bütün işlerde böyle gerginlikler, kavgalar olur. hanımevladı değildir topçu milleti, bütün dünya için geçerli bu.
marcelo fabregas'a daldıktan sonra barcelonalıların bir anda olay yerinde bitmeleri güzeldi ama.
maçtan sonra mourinho ağlamış durmuş. hiç yakışıyor mu, sanki sen hiçbir şey yapmadın. biri mourinho'ya gerets'in numarasını versin de arasın hocayı, sorsun bakalım kadıköy deplasmanı nasılmış.
neyse.....
el clasico'lar bu sene çok daha güzel olacak.
