195
sözlükteki rap müzik dinleyicilerinden biri de benim.
2006 yılından beri bir çok dilde rap müzik dinliyorum, ama özellikle 2008-2012 arası türkçe rap müzik dışında müzik dinlemiyordum. o zamanlar forumlarda, facebook gruplarında konuşlanmış; “ben bol giyinmiyorum, toplum dar bakıyor”.jpeg paylaşarak sürekli rap öven; bir gün rap hakettiği yere gelecek diye birbirimizi gazlayan ufacık bir gruptuk türkçe rap dinleyicisi olarak. ceza, sagopa kajmer, fuat, fuchs, killa hakan, massaka, sansar salvo, mode xl, sokrat st, şanışer, no.1, patron, da poet, karaçalı, saian, hayki, kaptan, izah, joker, allame, merdiven, kadıköy acil, “ais ezhel”, keişan, şehinşah, red ve daha bir sürü rapçinin şarkılarını dinler, lirikalitelerine hayran kalırdık.
bir süre sonra kulağıma hoş gelen ve beni eğlendiren her türlü müziği dinlemeye başladım haliyle, rap müziği de çok fazla derinine girmeden, “kim kime gönderme yapmış anında öğrenmeden” dinlemeye devam ettim uzunca bir süre.
sonrası malum; dünyada dalga dalga yayılan mumble rap furyası türkçe rap’e de sirayet etti. eski rapçilerin “auto-tune” diye ötelediği müzik “şehrimin tadı” ile türkiye’nin kulağına girdi; ezhel, fero, şehinşah, cegıd, anıl piyancı gibi isimlerle türkiye’nin kulağına doldu.
norm ender’in diss’i sonrası ise, gündeme oturdu. youtube trend listesinin tepelerinde türkçe rap dışında pek bir şey yok uzun süredir.
2010’un başlarında forumlarda birbirimizi gazladığımız insanlarla şimdi tekrar konuşabilsem vay be derdim, başardık. öyle ya da böyle; bu müzik türkiye’nin tepesine oturdu ve bunda bizim de payımız var.
öte yandan; şu aralar çok konuşulan norm ender ile ilgili de bir iki kelime etmek istiyorum.
onu ünlü yapan şarkı; eski sevgilisine diss’i.
rap piyasasına sokan şarkı; ceza, fuat, sagopa gibi üstadlara attığı diss’i.
tekrar gündeme geldiği şarkı; bu müziği, yeni trendlere uyarlayıp ülkede gündeme getirebilen adamlara diss’i.
2 albümü var; ilki eh, son çıkan rezalet ötesi. son çıkan için 10 yıl kadar hazırlandı üstelik.
zirvedekine sallamadan ismini duyuramayan bir rapçi.
e adama demezler mi? madem bu iş wrap, krep, breh kafiyesiydi, senin; “sözde duyar kasan piyasanızda, herkes aydın ama kuşum aydın” sözün neden zirve yapamadı?
zirvedekini taşlayan, ayağından vurunca da ben iyi bir nişancıyım demek yerine “ben kumandanlar kumandanıyım” diyen bir adam.
entry’i fazla uzattım sanırım ama fight kulüp ile ilgili de yorum yapayım;
killa hakan’ı eleştirenler daha önce killa hakan hiç dinlediler mi bilemiyorum, killa’nın her zamanki performansı ve ben ortalama buldum.
ceza; türkçe rap’in 2pac’ı. inanılmaz bi ritm tutuş, harika flowlar.
ezhel; nihayet eski ezhel! reggae’ye hepten kayacaksın diye korkutmuştun. “hiphop, hiphop kalacak. 2 bebe görüp hiphop’ı sanma arabesk!
ben fero; bu işi sadece 2 yıldır yapan biri için harika performans, heyecanı sesine vurmuş ama olur o kadar.
şarkı ortalama üstü.
uzattıkça uzattım. özet geçiyorum:
olay son zamanlardaki dissleşmelerse; norm ezmiş.
ama ben olaya, sadece son zamanlardaki dissleşme olarak bakmıyorum; çünkü bu müziğe yıllarımı verdim*
2006 yılından beri bir çok dilde rap müzik dinliyorum, ama özellikle 2008-2012 arası türkçe rap müzik dışında müzik dinlemiyordum. o zamanlar forumlarda, facebook gruplarında konuşlanmış; “ben bol giyinmiyorum, toplum dar bakıyor”.jpeg paylaşarak sürekli rap öven; bir gün rap hakettiği yere gelecek diye birbirimizi gazlayan ufacık bir gruptuk türkçe rap dinleyicisi olarak. ceza, sagopa kajmer, fuat, fuchs, killa hakan, massaka, sansar salvo, mode xl, sokrat st, şanışer, no.1, patron, da poet, karaçalı, saian, hayki, kaptan, izah, joker, allame, merdiven, kadıköy acil, “ais ezhel”, keişan, şehinşah, red ve daha bir sürü rapçinin şarkılarını dinler, lirikalitelerine hayran kalırdık.
bir süre sonra kulağıma hoş gelen ve beni eğlendiren her türlü müziği dinlemeye başladım haliyle, rap müziği de çok fazla derinine girmeden, “kim kime gönderme yapmış anında öğrenmeden” dinlemeye devam ettim uzunca bir süre.
sonrası malum; dünyada dalga dalga yayılan mumble rap furyası türkçe rap’e de sirayet etti. eski rapçilerin “auto-tune” diye ötelediği müzik “şehrimin tadı” ile türkiye’nin kulağına girdi; ezhel, fero, şehinşah, cegıd, anıl piyancı gibi isimlerle türkiye’nin kulağına doldu.
norm ender’in diss’i sonrası ise, gündeme oturdu. youtube trend listesinin tepelerinde türkçe rap dışında pek bir şey yok uzun süredir.
2010’un başlarında forumlarda birbirimizi gazladığımız insanlarla şimdi tekrar konuşabilsem vay be derdim, başardık. öyle ya da böyle; bu müzik türkiye’nin tepesine oturdu ve bunda bizim de payımız var.
öte yandan; şu aralar çok konuşulan norm ender ile ilgili de bir iki kelime etmek istiyorum.
onu ünlü yapan şarkı; eski sevgilisine diss’i.
rap piyasasına sokan şarkı; ceza, fuat, sagopa gibi üstadlara attığı diss’i.
tekrar gündeme geldiği şarkı; bu müziği, yeni trendlere uyarlayıp ülkede gündeme getirebilen adamlara diss’i.
2 albümü var; ilki eh, son çıkan rezalet ötesi. son çıkan için 10 yıl kadar hazırlandı üstelik.
zirvedekine sallamadan ismini duyuramayan bir rapçi.
e adama demezler mi? madem bu iş wrap, krep, breh kafiyesiydi, senin; “sözde duyar kasan piyasanızda, herkes aydın ama kuşum aydın” sözün neden zirve yapamadı?
zirvedekini taşlayan, ayağından vurunca da ben iyi bir nişancıyım demek yerine “ben kumandanlar kumandanıyım” diyen bir adam.
entry’i fazla uzattım sanırım ama fight kulüp ile ilgili de yorum yapayım;
killa hakan’ı eleştirenler daha önce killa hakan hiç dinlediler mi bilemiyorum, killa’nın her zamanki performansı ve ben ortalama buldum.
ceza; türkçe rap’in 2pac’ı. inanılmaz bi ritm tutuş, harika flowlar.
ezhel; nihayet eski ezhel! reggae’ye hepten kayacaksın diye korkutmuştun. “hiphop, hiphop kalacak. 2 bebe görüp hiphop’ı sanma arabesk!
ben fero; bu işi sadece 2 yıldır yapan biri için harika performans, heyecanı sesine vurmuş ama olur o kadar.
şarkı ortalama üstü.
uzattıkça uzattım. özet geçiyorum:
olay son zamanlardaki dissleşmelerse; norm ezmiş.
ama ben olaya, sadece son zamanlardaki dissleşme olarak bakmıyorum; çünkü bu müziğe yıllarımı verdim*
