174
bizim memlekette bir atasözü vardır: "arka nahiyemden çıkmış bana yüzme öğretiyor." ben kibarlaştırdım tabii.
galatasaray spor kulübü galatasaray lisesinin bağrından çıkmıştır. o lisesliler olmasa bugün ortada böyle bir kulüp yoktu. bu camiayı fenerbahçeleşmekten de, beşiktaşlaşmaktan da koruyan şey, lisenin yapısıdır. taraftar bazında galatasarayın fenerbahçeden yahut beşiktaştan farkı yoktur, hepsi aynı şeyin laciverti. galatasarayı farklı kılan zaten eğitim kurumu olmasıdır. bunu beğenmiyorsan bu takımı tutmazsın. galatasarayı kuran adamlara galatasarayı öğretmek, inanılmaz bir akıl tutulması, hadsizlik bu.
isim liseden çıkma, kurucu kadro liseli, kulübü onca yıl ayakta tutan kadro liseli; aradan geçen 100 yıl sonra bıyıkları yeni terlemiş adamlar kalkmış liseye "en büyük sorun." diyip bir de utanmadan tehdit ediyor. bir atasözü daha var malum, "atasını tanımayan it peşinde gezer."
galatasaraydaki sorun liseli lisesiz sorunu değil, had bilmeme sorunu. konu liseliler, yoksa bu hadsizlik lisecilerde de var tabii. yeniliğe ayak direten, köhneleşen birçok yapıyı olduğu gibi korumaya çalışan ve liseli olmayan herkese serbest radikal muamelesi yapıp yok etmeye çalışan bir kitle de var. hoş, şu platformda dahi kullanılan dilin hadsizliğine bakınca, zaten o adamlara da en büyük kozu bu hadsizler veriyor.
bu lise öyle sıradan bir lise değil, herkes aklını başına alsın. yıllarca osmanlı sarayına devlet adamı yetiştirdi bu lise. her zaman bağlı bulunduğu devletin teamüllerine göre hareket etti. cumhuriyet devrimlerine en uygun insan tipini yine bu lise yetiştirdi. bu lisenin kökeni istanbuldur, türk kültürüdür ama içine girdiği kültür dairesi eklektiktir. dünyayı kucaklar. lisedeki köhneleşmeyi engellemenin yolu da onu ortadan kaldırmak değildir. boğaz dokuz boğum, dokuz konuşun bir düşünün. bir düşünüp on dokuz konuşana teslim edileceğine üçüncü lige düşsün bu kulüp.
galatasaray spor kulübü galatasaray lisesinin bağrından çıkmıştır. o lisesliler olmasa bugün ortada böyle bir kulüp yoktu. bu camiayı fenerbahçeleşmekten de, beşiktaşlaşmaktan da koruyan şey, lisenin yapısıdır. taraftar bazında galatasarayın fenerbahçeden yahut beşiktaştan farkı yoktur, hepsi aynı şeyin laciverti. galatasarayı farklı kılan zaten eğitim kurumu olmasıdır. bunu beğenmiyorsan bu takımı tutmazsın. galatasarayı kuran adamlara galatasarayı öğretmek, inanılmaz bir akıl tutulması, hadsizlik bu.
isim liseden çıkma, kurucu kadro liseli, kulübü onca yıl ayakta tutan kadro liseli; aradan geçen 100 yıl sonra bıyıkları yeni terlemiş adamlar kalkmış liseye "en büyük sorun." diyip bir de utanmadan tehdit ediyor. bir atasözü daha var malum, "atasını tanımayan it peşinde gezer."
galatasaraydaki sorun liseli lisesiz sorunu değil, had bilmeme sorunu. konu liseliler, yoksa bu hadsizlik lisecilerde de var tabii. yeniliğe ayak direten, köhneleşen birçok yapıyı olduğu gibi korumaya çalışan ve liseli olmayan herkese serbest radikal muamelesi yapıp yok etmeye çalışan bir kitle de var. hoş, şu platformda dahi kullanılan dilin hadsizliğine bakınca, zaten o adamlara da en büyük kozu bu hadsizler veriyor.
bu lise öyle sıradan bir lise değil, herkes aklını başına alsın. yıllarca osmanlı sarayına devlet adamı yetiştirdi bu lise. her zaman bağlı bulunduğu devletin teamüllerine göre hareket etti. cumhuriyet devrimlerine en uygun insan tipini yine bu lise yetiştirdi. bu lisenin kökeni istanbuldur, türk kültürüdür ama içine girdiği kültür dairesi eklektiktir. dünyayı kucaklar. lisedeki köhneleşmeyi engellemenin yolu da onu ortadan kaldırmak değildir. boğaz dokuz boğum, dokuz konuşun bir düşünün. bir düşünüp on dokuz konuşana teslim edileceğine üçüncü lige düşsün bu kulüp.