• 602
    insanların yeterince önemsemediği, allah korusun ama kendilerine veya yakınlarına bir şey olmadıkça umursamazlığa devam edeceklerini düşündüğüm hastalık.

    gerçekten işin psikolojik boyutu ile uğraşmaktan çok bunaldım. mart ayında ne yaşıyorsak, bugün de onu yaşıyoruz. güya sıcaklar başlayınca virüs bitecekti, güya eylül ayı gelince normal hayatlarımıza geri dönecektik... gelin görün ki durum daha da kötüye gidiyor.

    açıklanan rakamların herhangi bir inandırıcılığı kesinlikle yok. duyduklarımız, gördüklerimiz bunu zaten kanıtlar nitelikte.

    tek korkum bu virüsü bir yerlerde kapıp eve taşımak. bu durum beni o kadar çok geriyor ki anlatamam. annem ve babam 65+ insanlar. aslında yaşın da pek bir öneminin olmadığını da öğrenmiş olduk. bu lanet virüs her insanda farklı şekilde etki gösteriyor.

    her gün marmaray + metrobüs yaparak işe gidip geliyorum. genelde elimden geldiğince insanlardan uzak şekilde seyahat etmeye çalışıyorum. maske kullanımım da en doğru şekilde. fakat işin ofis kısmına gelince orası berbat. bugüne dek bu virüsü kapmamış olmamız yüce allah'ın bir takdiri. kesinlikle hâlimize acıyor diyorum. insanlar dip dibe, sosyal mesafe sıfırın da altında, maske kullanımı zaten yok. şansa devam ediyoruz vallahi.

    bu lanet şeyi kapmamaya çalışıyorum. nazar değmesin şimdilik bir sıkıntı yok. umarım böyle devam eder ama daha ne kadar diken üstünde yaşayacağız yetti artık, sıkıldık.
  • 605
    eşimle beraber yendiğimiz hastalık.

    ilk temasımın üzerinden tam 4 hafta geçti. bu illeti yenmiş biri olarak gün gün aldığım notları belki faydalı olur diye paylaşmak istiyorum.

    28 ağustos 2020 (1. gün):
    - kayınvalidemin ameliyatı dolayısıyla 22 ağustos cumartesi günü ankara’ya giden -ve daha sonra koronavirüs pozitif çıkacak olan- eşim, 28 ağustos cuma günü öğle saatlerinde eve döndü.
    - bende aynı gün saat 18.00’de eve geldim. ne eşimde ne de bende en ufak bir sağlık problemi belirtisi yoktu.
    - gece ikimiz de hafif bir boğaz ağrısı yaşamış olsak da bunu tv izlerken sürekli çalışan klimaya yorduk. ikimizde de kronik farenjit olduğu için hafif boğaz ağrılarını sıklıkla yaşıyoruz.

    29 ağustos 2020 (2. gün):
    - sabah eşim ve ben boğaz ağrısıyla uyandık. benimkisi oldukça hafif seyrederken eşimde halsizlik de vardı.
    - kahvaltı yaptıktan sonra eşim kendini iyi hissetmediği için günü istirahat ederek geçirdi. ben de hafif bir boğaz ağrısıyla günü ev işleriyle uğraşarak geçerdim.
    - gün içerisinde eşimin ankara’da temas halinde olduğu ve 15 gün sonra doğum yapacak kardeşinin eşine, halsizlikten dolayı test uygulandığını öğrendik. akşam 23’de ise pozitif çıktığı haberini aldık.
    - 23.30’da evimize yakın olan şişli türkiye hastanesi’ne gittik. saat 23.45’te süprüntü ve kan testi verdik.
    - boğazında ağır bir yanma olan eşimin kan değerleri normal, benim ise crp değerim yüksek (8,6) çıktı.
    - doktor değerler normal olduğu için korona testi sonuçlanana kadar evde istirahat etmenizi söyledi ve bizde eve dönerek kendimizi karantinaya aldık.

    30 ağustos 2020 (3. gün):
    - bende; hafif boğaz ağrısı, ağır olmasa da halsizlik, fiziksel aktivitelerde aşırı terleme, çok nadiren kuru öksürük, kollarda nadiren çok çok hafif eklem ağrısı, ateş 36,6.
    - eşimde; yoğun bir boğaz ağrısı ve yanması, orta çok halsizlik, çok nadiren kuru öksürük, nadiren hafif eklem ağrısı, hafif tat alma kaybı, ateş 36,5.

    31 ağustos 2020 (4. gün):
    » sabah:
    - eşimin testi pozitif, benim testim negatif çıktı.
    - bende dünkü belirtiler aynı.
    - eşimle 36 saat temas halinde olmama rağmen ben negatif çıktım. kuluçka döneminde olduğunu tahmin ediyorum. zaten 3 gündür beraber vakit geçirdiğimiz için kendim için önlem alma gereği duymuyorum. ayrıca virüsü aldığımı da hissediyorum. geçireceksem de eşimle beraber geçirmek tercihim.
    - eşimde dünkü belirtilere artı olarak tat ve koku kaybı, 37,7 ateş.
    » öğle:
    - ilçe sağlık ve birkaç yerden arandık. temas ettiğimiz kişilerin t.c. no’larını istediler. ilaç için gün içinde uğrayacaklarını söylediler. eşim pozitif olduğu için tek temas ettiği kişi olarak ben de resmi olarak karantinaya alındım.
    - eşim kahvaltı sonrası sabaha göre daha iyi hissediyor. boğaz ağrıları için sürekli sıcak sıvı tüketme ihtiyacı duyuyor. ateş 37,2.
    - ben de kahvaltı sonrası sabaha göre nispeten daha iyi hissediyorum. eşimle ilk temasımın üzerinden 68 saat geçti. kuru öksürük düne göre şiddetini artırdı. orta az bir öksürük ve hissi var.
    » öğleden sonra:
    - öğle yemeğinde baya terledim. yaklaşık 1 saatlik bir uykudan sonra ara sıra oldukça şiddetlenen bir çarpıntı yaşıyorum.
    17.00:
    - ilçe sağlıktan gelip eşime bir kağıt imzalandıktan sonra ilaç verdiler.
    - benim de tedaviye başlayabilmem için tekrardan test olmam için hastaneye gitmemi önerdiler.
    - başından beri ilk kez bu kadar zorlanıyorum. çarpıntı, halsizlik ve ateş hissediyorum. ateş 36,9.
    - tansiyonum normal fakat nabız 114.

    ara not: psikolojiye dikkat! fiziksel ağır belirtiler psikolojimi kötü etkiledi fakat eşimin telkinleriyle rahatlayarak düzeliyorum.

    » akşam:
    - çarpıntı durdu gibi. kuru öksürük orta şiddette. zaman zaman orta, zaman zaman ağır bir halsizlik. hafif bir baş ağrısı başladı. sırtımda orta az rahatsızlık veren ağrılar başladı.
    - eşim ise ilaçlı tedaviye başladı, durumu bana göre daha stabil. günde 2 adet plaquenil kullanacak.
    - teknik olarak eşim pozitif, ben negatif olduğum için yemekleri ben hazırlıyorum.

    1 eylül 2020 (5. gün):
    » sabaha karşı:
    - eşim de ben de sürekli tedirgin uyuduk ve uykuya dalmada sıkıntılar çektik. aşırı boğaz ağrısından ötürü eşim daha fazla zorlanıyor. ballı sıcak su yaparak boğazını yumuşatıyorum. - onun 7 ya da 8. günde olduğunu tahmin ediyoruz. bende vücut kırgınlığı, hafif ateşlenme, orta az kuru öksürük, orta az huzursuzluk ve orta çok kaygı var. en korktuğum şey nefes darlığı ama şu an her gripte olabilecek basit bir nefes eksikliği var. istediğim zaman ciğerlerimi doldurabiliyorum. ama içime temiz hava çekmek daha iyi geliyor.
    » sabah:
    - gece diğer gecelere nispeten daha temiz bir uyku çektim. tam tersi eşim de günlerdir ilk defa uyuyamamış.
    - vücudumda dayak yemiş gibi bir hal var. aynı zamanda müthiş bir huzursuzluk hissi var. bunun dışında direnç olarak daha iyi hissediyorum.
    » öğle:
    - fiziksel olarak inanılmaz anlık etki eden bir hastalık. sabah uyandıktan bir süre sanki iyileşmiş gibi hissettim. kahvaltıdan sonra ise ayakta duramayacak kadar bitkin düştüm. biraz dinlendikten sonra daha iyi hissediyorum. eşim de aynı belirtileri gösteriyor.
    - eşimle ilk temas edeli 3,5 gün oldu. bu yüzden daha her şeyin başında olabilirim.
    - ateşim 38,1 oldu.
    » akşam:
    - eklem ağrıları baya keskinleşti. bazen yüksek sesle inletecek kadar ağırlaşabiliyor.
    - eşimle ilk temasımızın üzerinden 96 saat geçti. hemen hemen tüm belirtileri göstermeye başladım. oldukça halsiz ve bitkin hissediyorum. ateşim 37,5 ile 38,5 arası devam ediyor. anlık ateş mevcut.
    - şimdiye kadarki en kötü zamanlarımı geçiriyorum. ilk kez yemek yerken oldukça zorladım. eşimin yoğun telkinleriyle daha sonra inanılmaz bir rahatlama yaşadım. 1 tane minoset kullanarak ateşimi ve ağrılarımı dengeledim. uyku öncesi daha rahat hissediyorum. akşamları meyve yiyerek vitamin yüklüyoruz. aynı zamanda c vitaminiyle, b12 vitamin hapları kullanıyoruz.

    2 eylül 2020 (6. gün):
    » sabaha karşı:
    - rahat bir uyku çektim. eşim de dün geceye nispeten daha rahat uyudu. teknik olarak hala negatifim fakat ilk temasımın üzerimden 108 saat geçti. ilk günlerdeki bazı belirtilerimin psikolojik olabileceğini düşünmeye başladım. eşimin de telkinleriyle psikolojimi düzeltince büyük bir rahatlama yaşadım.
    » öğle:
    - moral ve motivasyon olarak oldukça iyi durumdayız. fiziksel olarak da iyi gibi hissediyoruz. eşimin yoğun boğaz ağrısı ciddi bir huzursuzluk ve uykusuzluğa neden oluyor.
    » akşam:
    - fiziksel olarak çok bitkin durumdaydık fakat sürekli dinlendiğimiz için çok bir sıkıntı yaşamadık. beslenmemize son derece dikkat ettik. hem gıda hem meyve hem de takviye vitamin aldık.

    3 eylül 2020 (7. gün):
    » sabah:
    - gece tam olarak uykumu alamadım. ağırlarım olmadı ama maksimum 4-5 saat uyuyabildim.
    - boğaz ve burnuma gripken aldığım garip tat ve koku var. virüsle ilk temasımın üzerinden tam 5 bucuk gün geçti.
    » öğlen:
    - doktorumun tavsiyesi üzerine test yaptırmak üzere yeniden hastaneye geldim. ilçe sağlıktan gelen hekim de ilaca başlamam için hastaneye gitmemi önermişti. tekrardan kan ve süprüntü testi (pcr) verdim. kan değerlerim normal çıktı. pcr içinse sonuçları bekleyeceğiz.
    - eşim pozitif olduğu için ve covid semptomlarını gösterdiğim için doktorum plaquenil tedavisine başlamama karar verdi.
    » akşam:
    - nezle ya da grip olduğumda ağzıma ve burnuma yerleşen plastik tat bugün yerleşti. tat ve koku almam sıfırlanmadı ama aldığım tat ve kokuların rengi değişti.

    4 eylül 2020 (8. gün):
    » sabah:
    - aşırı terlemeyi saymazsak çok temiz bir uyku çektim. 3 gün önce ağırlaştığım akşam haricinde iştah kaybım yok. hatta eşimin iştahı da açılmış durumda, yemek yetiştiremiyorum :(
    - kısmi koku kaybı yaşıyorum. dün özellikle sırt ve bel bölgemde ağrı yaşamıştım. bugün ise daha hafif ağrılar hissediyorum. boynumda ağrı hissediyorum.
    - hala fiziksel aktivitelerde aşırı terleme ve yorgunluk oluyor fakat yatarak vakit geçirdiğimde oldukça rahatlıyorum.
    » öğlen:
    - günüm stabil şekilde devam ediyor. bazen aşırı halsizlik çöküyor ama geçiyor.
    » öğleden sonra:
    - şu ana kadarki en sert öksürük krizine girdim. yaklaşık 15 dakika hiç durmadan öksürdüm. sıcak su, bal, zencefil, limon karışımı içerek öksürükten kurtulabildim.
    - tama yakın koku kaybı yaşıyorum.
    - bir anda muhteşem bir çarpıntı, huzursuzluk ve duygu bozukluğu yaşamaya başladım. sanırım korona ilacı (plaquenil) anksiyeteye sebebiyet verdi.
    »akşam:
    - anksiyete devam ettiği için telefonda görüştüğüm doktorumun da önerisiyle plaquenil kullanmayı bıraktım. zaten ilacın en belirgin yan etkisi çarpıntı ve duygu bozukluğu. bu yüzden tartışmalı bir ilaç.

    5 eylül 2020 (9. gün):
    - dün öğleden sonra başlayan anksiyete krizi biraz hafiflemiş ama tüm güne yayılmış olarak devam etti. eşimin yoğun çaba ve telkinleriyle bir şeyler yedim. sürekli ev içerisinde yürüdüm ve yoruldukça da uyudum. geceye doğru ilacın etkileri azaldıkça çarpıntı ve anksiyete de azaldı.

    6 eylül 2020 (10. gün):
    » sabah:
    - oldukça zorlu bir 2 günden sonra uykumu alarak uyandım.
    - 3 gün önce yaptırdığım pcr testi yine negatif çıktı. doktorlar yüzde 40 yanılma payı olduğunu söylemişti zaten ama bu kadar belirtiye rağmen negatif çıkması testin doğruluğu konusunda oldukça kaygı verici.
    - 10 gündür pozitif olan eşimle aynı evi, odayı ve yemekleri paylaşıyoruz. şu anda koku kaybım yüzde 100. hiçbir kokuyu almıyorum. orta az kuru öksürük mevcut. fiziksel bitkinlik ve yorgunluk devam ediyor. hafif bel ağrısı mevcut. anlık ani ateş yükselmeleri geride kaldı. ateşim 36,6-36,8 arası seyrediyor.
    - eşim ise 2 gün bana bakmak zorunda kaldığı için bitkin durumda. boğazlarında hala en ufak bir iyileşme yaşanmadı. ilaç tedavisi sona erdi. ağır boğaz ağrıları dışında net bir şikayeti yok.
    »öğlen & akşam:
    - durumumuz stabil.

    7 eylül 2020 (11. gün):
    - orta az öksürük, yorgunluk, bitkinlik ve orta çok huzursuzluk var. günü yemekler dışında yatarak geçirdik.
    - eşimin boğazları biraz daha iyiye gidiyor.

    8 eylül 2020 (12. gün):
    - orta az öksürük, yorgunluk, bitkinlik ve orta çok huzursuzluk var. günü yemekler dışında yatarak geçirdik.

    9 eylül 2020 (13. gün):
    - iyileşme trendine girdiğimizi hissediyoruz. fakat ne zaman böyle hissetsek sonrasında hep kötü olduk. bu yüzden oldukça temkinliyiz. kendimize bakmaya oldukça özen gösteriyoruz. hiç öğün atlamadan yemeklerimizi yiyoruz. ayrıca ek vitamin alıyoruz. d vitamini için günde yarım saat bahçeye güneşe çıkıyoruz.

    10 eylül 2020 (14. gün):
    - orta az öksürük ve halsizlik devam ediyor. hastalığa bağlı huzursuzluk ise oldukça azaldı. evde istirahat etmeye devam ediyoruz.

    11 eylül 2020 (15. gün):
    - fiziksel aktivitelerde bel ve sırt ağrıları devam ediyor. bunun dışında hafif öksürük mevcut. günümüz rahat geçiyor.

    ***

    en son 11 eylül’de not almışım. ilk 10 gün çok zor geçtikten sonra ileriki günler giderek rahatladı. karantina süremiz bittikten sonra tekrar muayene olup test yaptırdık. doktor eşimde boğazlarındaki alerji dışında bir sıkıntı görmedi. benim ise, sırtımı uzun uzun dinledikten sonra nefesimde sıkıntılar olduğunu ve toraks bt çektirmem gerektiğini söyledi. çok şükür ki bt sonuçlarım temiz çıktı. 2 gün sonra da pcr testlerimiz negatif çıktı. ben zaten sürecin başından beri hiç pozitif çıkmamıştım. sonuçlarımız temiz çıkmasına rağmen 1 hafta kadar daha evde karantinada kaldık ve istirahat ettik. ailemle bile 4 hafta sonra ilk kez bugün açık alanda görüştüm.

    hastalık zamanındaki kadar olmasa da fiziksel yorgunluk devam ediyor. özellikle fiziksel aktivitelerden sonra hala çok yoruluyoruz. koku kaybım yüzde 60-70 civarında geçti. fakat kokuların aromasını alamıyorum. mesela parfümümü kokladığımda asla aynı kokusunu almıyorum. ya da limon kolonyasını kokladığımda asit kokusunu alıyorum ama limon kokusu alamıyorum. bel ve özellikle sırt ağrılarım hala devam ediyor. kas gevşetici hap kullanıyorum ağrılar için. yorulduğum zamanlarda ise kuru öksürük geliyor yine. doktorlar ise ağrıların, bitkinliğin ve koku kaybının normal olduğunu, birkaç ay daha devam edebileceğini söylediler.

    özet geçmek gerekirse; covid-19 daha önce yaşadığım hiçbir hastalığa benzemiyor. bunda muhtemelen belirsizliğin getirdiği psikolojik yük de var. özellikle haberlerdeki ve sosyal medyadaki koronaya bağlı ölüm haberleri oldukça etkiliyor. bu sebeple bu hastalıkla mücadele etmek için en önemli şey sağlam bir psikoloji ve vücut direnci. bunun için bağışıklığınıza dikkat etmeniz özellikle de pandemi sürecinde sigara ve alkolden uzak durup sağlıklı yaşamamız gerekiyor. psikolojik olarak ise eşimle birbirimize sürekli destek olduk. birbirimizi motive ettik ve sağlıklı günlerimizi çokça andık. muhtemel tek başıma olsaydım çok daha kabus bir 10 gün geçirirdim.

    son olarak hastalığı atlattığımız için seviniyorduk ki vücudun ürettiği antikorlar sadece 3-4 ay virüsten koruyormuş. yani virüse maruz kalarak tekrardan korona olma olasılığı ne yazık ki mevcut. hatta en son bir türk voleybol takımında nisan ayında pozitif olan bir oyuncu geçtiğimiz günlerde tekrar pozitif çıkmış. tekrardan aynı belirtileri gösterir mi bilmiyorum ama aynı şeyleri ikinci kez yaşama düşüncesi bile korkutuyor.

    bu vesileyle bu süreçte iyi dileklerini ileten ve onlarca mesaj gönderen herkese tekrardan teşekkür ediyorum.

    ekleme: ek olarak bazı bilgiler de vereyim.

    - sürüntü (pcr) testini özel hastanede de yaptırsanız, test halk sağlığı genel müdürlüğüne yollanıyor. sonuçların çıkma süresi 24 ila 72 saat arası değişiyor. sonuç e-nabız sisteminize düşüyor. pozitif de olsanız hastaneye kendiniz gidip geliyorsunuz.
    - yoğun bakımlık durumunuz yoksa hastaneye yatırılmıyorsunuz. evde kendi imkanlarınızla atlatmanız gerekiyor.
    - 2 günde bir aile sağlık merkezinden arayıp durumunuzu soruyorlar.
    - hergün ilçe emniyetten arayıp evde kalıp kalmadığınızı kontrol ediyorlar.
    - eve gelen hekim kontrol yapmıyor. kapıdan imza alıp ilacı verip gidiyor.
    - hes uygulamanıza durumunuz riskli olarak işaretleniyor.
    - eğer kendinizi çok kötü hissederseniz kendi imkanlarımızla hastaneye gitmeniz öneriliyor. oturduğum ilçenin (şişli) ilçe sağlık müdürlüğünden de teyit ettim bunu. şahsen ben karantina sürecinde katı şekilde önlemlerimi alarak 2 kez hastaneye gitmek zorunda kaldım.
    - pozitif hastalar 10 gün sonra, temaslılar ise 14 gün sonra karantinadan çıkarılıyor ve iyileşmiş sayılıyor. yani eğer 10 gün içinde yoğun bakıma alınmadıysanız ya da ölmediyseniz otomatik olarak iyileşmiş sayılıyorsunuz. devlet hastaneleri ikinci kez test yapmıyormuş. özel hastaneler bile ikinci kez test yapmak istemiyor. biz tekrardan muayene olup test yaptırdık.
    - doktorlar pcr testinin yanıltıcı olduğunu ve çok sayıda negatif çıkan hastaları olduğunu söylüyor. önemli olan belirtiler. negatif çıkmak hasta olmadığınız anlamına gelmiyor ne yazık ki.
    - soranlar olmuş, daha sonra eşimin ailesinide hemen hemen herkes pozitif çıktı. hiçbirinde bir sıkıntı olmadı ve eşimin kardeşinin eşi sağlıklı bir doğum yaptı.
    - hastalık öyle belirsiz ki aslında iyileşmiş olsak da vücudumuzda bir tahribat bıraktı mı bilmiyoruz. bunu da zaten ilerleyen zamanlarda öğreneceğiz.

    basit kişisel önerilerde de bulunayım (elbette doktorunuza da danışın);

    - bol bol sıvı tüketin. biz günde 5 litreye yakın su tükettik.
    - kimsenin sağlığına zarar vermemek için tüm siparişlerimizi temassız teslim aldık. hastane dışında kapıdan dışarı çıkmadık.
    - bağışıklığımız için hiç öğün atlamadık. ailem yakında oturduğu için sürekli ev yemekleri yedik.
    - bol miktarda soğan ve sarımsak tükettik. tat ve koku almadığımız zamanlarda baya ısıra ısıra soğan ve sarımsak yedik. sarımsak suyunun rahatlatıcı bir etkisi var.
    - bol bol meyve yedik.
    - takviye olarak c ve eklemler için b12 vitamini aldık. plasebo etkisinden midir bilmiyorum ama öneri üzerine aldığımız “umca solüsyon” eşime de bana da iyi geldi.
    - moralinizi yüksek tutun. haberlerden özellikle korona haberlerinden uzak durun. hasta olunca insan gereksiz bir araştırma merakına kapılıyor. bu da genel olarak can sıkıyor. hiç gerek yok. uzak durun.

    son olarak doktorlar ve sağlık çalışanları cidden büyük bir özveriyle çalışıyor. biz hastaneye çok tedirgin girmiştik fakat bizi oldukça rahatlattılar. çok zorlu bir süreçte oldukça zorlu şartlarda çalışan tüm sağlık çalışanlarına saygı ve minnetle selamlarımı yolluyorum.
  • 606
    --- alıntı ---

    fahrettin koca, belirti göstermeyen ama testi pozitif çıkan vakaların tabloda yer almadığını söyledi.

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/.../1311349147216293895

    anlaşılan o ki aylardır kendisine karşı sahte zaferler kazandığımız virüs. gözlerinin önündeki ekranda 30binli vaka sayıları dururken, rakamlar 1000-1500 olarak açıklanıp, insanlar göz göre göre avm gezmeye, tatile gitmeye, düğün yapmaya teşvik edildi. kim bilir sırf bu algı için fazladan kaç can kaybettik. yazık...

    edit: söz konusu rakamlar:
    https://twitter.com/.../1310980111039164416
  • 610
    bugün moğolistan'dan arkadaşım otgonbayar'la hakkında konuştuğum virüs. bazı devletlerin adeta halkıyla dalga geçtiğini ve ölen ölsün dediğini üzülerek öğrendim. inanılmaz ama "gavat demedim kavas dedim" tadında bir kelime cambazlığıyla "vaka demedim hasta dedim" diyerek aylardır bile isteye vatandaşlarından hastalığı kapmış insan sayısını gizlediklerini pişkince, utanmazca itiraf eden bir sağlık bakanları olduğunu söyledi otgonbayar. üstelik halen gerçek günlük vaka sayısını açıklamıyorlarmış.

    yüzleri kızarmıyor mu diye sordum, hayır dedi. bizde yüzü kızaran insanlar hapislerde çürüyor veya intihar ediyorlar.

    vah dedim, işiniz zor.

    bunu derken içimden neyse ki insanın değer gördüğü bir sosyal devletin vatandaşıyım diye geçirdim.

    "biz artık alıştık" dedi otgonbayar, ve bunu derken gerçekten de kanıksamış bir sesi vardı. üzüldüm arkadaşıma, benimle aynı yaşta, aklı başında, iyi yürekli bir çocuk. pandemi zamanı ücretsiz izne çıkarılmış, zaten enflasyon da çok yüksek olduğu için hayat çok pahalıymış bir de gelirsiz kalınca açlık çeker olmuş.

    "her geçen gün bir temel ihtiyaca daha lüks etiketi yapıştırıyoruz" dedi

    ve üstüne ölüme terk ediliyoruz. televizyonda her gün cengiz han'ın asyaya nasıl hükmettiğini anlatan diziler yayinlanıyor, halkımızın en az yarısı bir kez daha asya bozkırlarında suvari birliklerimizle düşmanlarımızı köleleştireceğimiz günleri hayal ediyor ve açlığını masallaşmış tarihle bastırıyor.

    neden ayaklanmıyorsunuz?

    çünkü cengiz han masallarını seven insanlar bizi hiç sevmiyorlar ve ayaklandığımız gün bizi öldürmemeleri için onların önünde duracak kimse yok.

    vah otgonbayarım dedim, sen bari dikkat et, yaşlılarını koru, maskeni tak dedim.

    ben taksam ne olacak dedi, herkes maskesiz ve uyarınca bıçaklıyorlar.

    zaten artık moğolistan'da kimsenin kimseye tahamülü kalmamış, hemen kavga çıkıyormuş. bir sokak köşesinde öldürülsen, tecavüze uğrasan suçlu ertesi gün salıveriliyormuş.

    o yüzden dedi, ben alışkınım.

    vah dostum dedim halime şükrederek.
  • 611
    --- alıntı ---

    fahrettin koca, belirti göstermeyen ama testi pozitif çıkan vakaların tabloda yer almadığını söyledi.

    --- alıntı ---

    aylarca bizi kandırmışlar. normal bir ülkede yaşıyor olsaydık, sağlık bakanı bu skandal açıklamalarından sonra istifa ederdi. neyse ki anormal bir ülkede yaşıyoruz, o yüzden problem yok, oyna devam.

    https://twitter.com/.../1310980111039164416

    akıl alır gibi değil gerçekten. fox tv bu belgeleri açıklamasaydı bu yalanı daha ne kadar sürdürecektiniz? gittiği yere kadar mı?
    aman günlük 30 bin vaka var demeyelim de insanlar tatile gitsin, zaten batık olan ekonomi iyice çökmesin, avm'lere gidilsin diye düşündünüz değil mi? zaten sizin insan sağlığını düşünmeniz şaşırtıcı olurdu.

    bakan diyor ki, ''her vaka hasta değildir, semptom göstermeyenler var.''

    hadi her şeyi geçtim, bir tane bile gazeteci şunu soramamış mı ya?
    -semptom göstermeyenleri hasta olarak saymıyorsunuz ama bu insanlar hastalığı bulaştırmıyor mu? senin asempotomik dediğin kişi ya birine bulaştırıp onu öldürüyorsa? azrail'den hayır öldürmüyor diye bunun garantisini mi aldınız?

    yazık.
  • 614
    her işletmede iki tane defter tutulur. biri vergi dairesine vermek için diğeri patrona vermek için.

    burda da uzun zamandır iki ayrı hesap tutuluyordu. biri il sağlık müdürlüklerine diğeri basına vermek için. zaten alenen bilinen bir şeydi ama resmi olarak duyurulmamıştı sadece.

    artık bütün dünya saldım çayıra mevlam kayıra moduna geçmiş durumda. yoksa ne ekonomi kalır ne düzen. dikkat edeceğiz ve bulaştığında ölmemek için dua edeceğiz. yapılacak başka bir şey yok ne yazık ki.
  • 617
    pozitif çıkmasına rağmen, belirti göstermeyen arkadaşım; bir kaç gün sonra kötüleşmeye başladı. babası ise bu süreçte önce yoğun bakıma 10 günlük sürecin sonunda ise entübe olarak geçen cuma vefat etti. belirti göstermeyen arkadaşım ise şuan zatürre sürekli öksürüyor ve nefes almakta zorlanıyor. belirti göstermeyen arkadaşım günlük vaka listesinde hiç yer almadı ve ailede şuan 4 kişi hasta ve durumları bayağı bi ciddi.
  • 620
    ciddi manada sansa yasiyoruz.

    kimsenin hakkinda bildigi birsey yok, surekli birbirlerini yalanlayan zitlikta haberlerle karsilasiyoruz.

    en basiti maske ornegi, biri tak der digeri takma, biri seni korur der, digeri virus yuvasi kendine daha cok zarari var der.

    buyuk orneklerden yola cikarsak da, rusya iyilessen de 90 gune kadar bulasabilir derken, ingiltere pozitif olsan da bulasmayabilir demeye getiriyor.

    en guzeli, babamin bir lafi vardi, sen once essegini saglam kaziga bagla, sonra allaha emanet edersin.

    siz bosvermeyin, elinizden geldigince koruyun kendinizi, onlemlerinizi alin, maskenizi takin*, elleriniz yikayin, bagisikliginizi diri tutmaya calisin, gerekliyse takviye alin.

    cunku sizi, sizden baska dusunen yok. hepimizi bu senaryoda toz tanesinden baska birsey degiliz.

    rusya ve ingiltere kaynaklari;

    https://tr.sputniknews.com/...rusu-bulastirabilir/

    https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54039797
  • 622
    aşı bulunmadığı sürece sıkıntıları surecek hastalık. ya vücut bağışıklık kazanacak her kapan grip gibi atlatacak ya da böyle kayıplar verilmeye devam edilecek. sürü bağışıklığı olayı şimdilik yalan gibi gözüküyor. virüsü zaten kontrol altına almak imkansız. yani 3 ay tüm sistemini, hizmetini durdurup vaka sayısını 10'a indirsen bile bi işe yaramaz. etkileşimle tekrar artar. tüm dünya ile bağını kesmiş kuzey kore'de bile vaka çıkıyorsa.. başka diyecek sözüm yok.
  • 623
    ne kadar doğrudur bilmiyorum ama iddialara göre, bazı doktorlar bu virüsün ilk dalgada yaşattığı ağır ve ölümcül vakıalarda azalmalara doğru evrildiğini söylüyorlarmış. haftalar ve aylar önce, sözlükte bu virüs hakkında en etkili bilgileri veren arkadaşımız ocgunsson'un da tahmini bu yöndeydi yanlış hatırlamıyorsam. virüsün giderek etkinliği kaybedip, zamana karşı normalleşeceğini ve artık insanları etkilemeyeceğini düşünüyordu.

    şahsi görüşüm aşı için pek umutlanmamak lazım. allah ömür verirse hayatımızın 1-2 yılı daha böyle geçecek gibi. şu an ki duruma hep birlikte alışacağız sanırım.
  • 624
    dün itibarıyla mücadele etmeye başladığımız virüs.

    aslında hagi'nin anlattıklarından sonra bizim yaşamakta olduğumuz süreç neredeyse hiç sıkıntı arz etmemekte. eşimin sırt ve eklem ağrıları şikayetlerine koku alma kaybı şikayeti de eklenince eşim, geçtiğimiz salı akşamı test yaptırmaya karar verdi. yapılan test sonucunun pozitif çıkmasının ardından sağlık müdürlüğü çalışanlarınca ilaç getirildi ve her hangi bir ekstra test olmaksızın evde izole edildik.

    bana ve çocuklarımıza test yapılmadı dolayısıyla vaka olarak kayıtlara geçmedik. her hangi bir ekstra semptom ya da şikayet göstermemekle birlikte 14 günlük izolasyona başlamış olduk.

    durumu bizden çok daha kötü olan hastaların yanında bizim tecrübelerimizin pek bir önemi yok sanırım. zira eklem ağrısı, koku alma kaybı ve son olarak lezzet kaybının dışında bir görüntü yok henüz. lezzet kaybı hissi enteresan ki ben de anlamakta zorlandım. eşim son olarak şöyle tanımladı : "yediğim şeyin tatlı ya da tuzlu olduğunu anlayabiliyorum fakat ne yediğimi anlayamıyorum."

    hastalıkla mücadele eden herkese şifa dilerim.
  • 625
    malesef bugün test sonucum pozitif çıktı. 4 gün öncesinde sırt ve kol ağrısı yaşıyordum hastaneye gittiğim de boğazım da iltihap oluştuğunu telaşlanacak bir şey olmadığını söyleyip antibiyotik verip gönderdiler. dün itibari ile tat ve koku kaybı yaşadığımdan test yaptırdım ve sonucu pozitif çıktı. ilk iki gün haricinde herhangi ağrı sızı ateş durumu oluşmadı. şu an sadece tat ve koku sıkıntısı yaşıyorum. bu illet ile uğraşan herkese acil şifalar diler dualarınızı beklerim.

    herkese sağlıklı, huzurlu günler diler tavsiye edeceğiniz bir şey olursa mutlu olurum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın