• 576
    2020-21 sezonunda çok sıkıntı çıkaracak, hatta şimdiden çıkarmaya başlamış virüs.

    2020-21 ucl ve uel eleme maçları başladı malumunuz. ucl'de ön eleme turunda kosova ekibi drita ile kuzey irlanda ekibi linfield arasında oynanması gereken maç kosova ekibinde virüslü oyuncular çıkınca ertelendi. yöneticiler bütün takımı karantinaya alınca linfield hükmen galip sayıldı. varan 1!

    ucl 1. eleme turunda faroe ekibi ki ile slovakya ekibi bratislava maçı da bratislava'da 8 virüslü futbolcu çıkınca ertelendi. bratislava genç takımla çıkma kararı aldı ama o ekipte de virüslü oyuncu çıktı. maç iptal, faroe ekibi hükmen galip(henüz resmi açıklama yok ama)

    uel preliminary turda tre penne(san marino) ile gjilani(kosova, yine) arasındaki maç kosova ekibinde virüs çıkınca 1 gün ertelendi, oyuncu karantinaya alınmış falan, maç oynandı ertesi gün. lincoln red(cebelitarık)-pristina(kosova :d) maçı pristina ekibinde vakalar çıkınca 18 ağustos'tan 22 ağustos'a alındı, deplasman ekibi maça gelmedi. maç iptal edildi.

    daha sezon yeni başladı bu kadar olay oldu. sezon içinde neler olacak merakla bekliyorum. büyük takımlar bu problemleri yaşarsa ne olacak, acımadan hükmen mağlubiyetler verilecek mi? bu kadar sıkışık fikstürde nereye koyacaklar maçları?

    bizim ligde bu olursa yine aynı şekilde ne olacak? sorular sorular...
  • 577
    annemin de yakalandığı hastalık. annem ve babam dışında evde kimse yok ben dahil. iş durumundan ötürü ben de gidemiyorum. babama da test yapılmış ancak onunki negatif annemin sesi de epey iyi geliyor. belirti göstermediğini söylüyor öksürük, ateş vs. evde ilaç tedavisine başlanmış bunun dışında ne yapabiliriz bu hastalığı geçiren veya doktor bir yazarımız varsa mesaj kutusunu yeşillendirebilir.
  • 579
    çalıştığım şantiyede tesadüfen tespit edilen bir vaka sonrası* 21 ağustos 2020 itibarı ile yakın temaslı takibi çerçevesinde karantinaya alındığım, 23 ağustos 2020 tarihi itibarı ile pcr testimin pozitif sonuç vermesi üzerine resmen bulaşmış olduğum 2020 yılının hastalığı.

    öncelikle sözlükte gerek başlığıma yazan gerek mesaj atan herkese binlerce teşekkür ederim.

    herhangi bir semptom göstermeden seyrediyor. kan tahlilleri ve akciğer grafilerinde de herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. bir aksilik yaşanmasa bu şekilde seyretmeye devam edip 5-6 günlük tedavi sonrasında negatif değer vermeye başlaması öngörülüyor.

    umarım ağustos ayı içinde bir tarihi de bu entry'e negatif tarihi olarak ekleme yapacağım...

    bu belayla gerçekten yüzleşen tüm hastalara, büyük fedakarlıklarla risk altında çalışan tüm sağlık emekçilerine kolaylıklar dilerim...
  • 580
    son dönemde sözlük eşrafında çıkmaya başlayan illet, herkese acil şifalar dilemekle beraber bu örnekler ile beraber memlekette pozitif test sayısının hızla artmaya başladığı gözlemleniyor.

    umarım yetkililer daha fazla önlem almaya başlar, lakin bu eylül ayında fırtına öncesi sessizlik delaleti gibi ve beni epey huzursuz ediyor.

    hakkımızda hayırlısı.
  • 581
    kis aylarinda cok daha buyuk sikintilara yol acacak hastalik, cunku tukuruk bazli yayildigi icin kapali alanda cok daha etkili.
    umariz devlet gerekli onlemleri alir.

    genc ve saglikli bireylerde ates ve kas agrisi olarak kendisini gosteriyor, kendimden biliyorum, ayrica konustugum doktorlar da (3 farkli ulkeden) ayni teyidi verdiler. ayrica belirtiler gectikten sonra da bitkinlik hali olacaktir.

    yapilacak tek sey, evde beklerken yeterli vitamin ve mineralleri almak, sonucta bagisiklik sisteminiz sadece bununla ugrasmiyor, ve ekstra destege ihtiyac duyuyor. ben sahsen her sabah c vitamini ve cinko takviyesi almistim cok iyi gelmisti.
  • 584
    şimdiye kadar 2 büyük savaş vermiş, onkoloji hastası annemin pozitif olması ile beni 14 günlük gerginliğe sokan illet. 1. gün/ 2. geceyi geçirdik, umuyorum ki allah, beni yalnız bırakmamak için hiçbir galatasaray maçını kaçırmayan, hayattaki en büyük sırdaşım ve arkadaşım olan annemi bana tekrar bağışlar.
    2 gündür sadece 2 saat uyuyabildim. kafamın içindeki düşünceler beni boğuyor, inşallah buraya daha güzel haberlerle gelebilirim. dualarınızı eksik etmeyin renktaşlar.
  • 585
    2 gündür ciddi bir halsizlik, dün akşam yoğun bir terleme, boğazda yutkunurken hafif bir batma hissi ve biraz balgam, mide şişliği ve bunların yanında özellikle alın bölgemdeki baş ağrısıyla şüphe duymaya başladığım lanet şey. ateşim yükselmedi, nefes almada sıkıntı yok, öksürük de yok.

    hafta içi her gün okula 25x2 km yol gittim. son gün yoldayken karnımda bir ağrı hissettim ve klimayı kapattım. bu yüzden klima beni mahvetmiştir ve midemi üşütmüşümdür diye olumlu düşünmeye çalışıyorum. kendimi çok da kötü hissetmiyorum aslında ama bu semptomlarla hastaneye gidersem protokol gereği test yapılacağını sanmıyorum. ben yine her ihtimale karşı evden dışarı çıkmadım. tavsiyeniz var mı?
  • 586
    günden güne ilk zamanlardaki duruma dogru hızla ilerleyen hastalık. işin saçmalığı kimse artık önemsemez oldu bu hastalığı.
    ayasofya'nin açılışında sosyal mesafeye dikkat etmeyen insanlar ile bugün fener alayi vs vs gibi etkinliklerde sosyal mesafeye dikkat etmeyen insanların cehalet seviyesi ayni. sadece siyasal fikirleri farklı.
    bu kadar emeğe yazık.
  • 587
    son zamanlarda sözlükteki arkadaşlarımızın ve yakınlarının da başlarına çokça geldiğini gördüğümden mütevellit bu entry'i girme gereğini hissettim.

    bu renktaşınız paulo dybala ile yarışır derecede uzun bir covid-19 pozitif süreci geçirdi.
    tam 45 gün.
    yani 6.5 hafta.
    nacizane bir rehber olabilme adına da sizinle deneyimlerimi paylaşmak istedim.

    16 mart - 20 haziran arası: evden çalışma, full karantina, dışarıya sadece alışveriş için maskeyle çıkma, alışveriş dönüşü - anahtar - para - kredi kartı tutunca dezenfektan kullanımı ve ardından el yıkama ile geçti.
    evde; haftada 5, günde 2 kere 35 dk'lık cardio-hit antremanları yaptım, dışarıdan yemek söylemedim.
    asla toplu taşıma kullanmadım, 5-6 kere maskeyle taksi kullanımı yaptım.
    asla açık alan dahi olsa sosyalleşme için arkadaşlarımla caddebostanmış, balkonmuş vs. çıkmadım.
    bu süre zarfında -normal dönemde- yaşanabilecek olan nezle-soğuk algınlığı türevi hiç bir rahatsızlık yaşamadım.
    turp gibi bir dönem geçirdim.

    20 haziran: o cumartesi çok yüksek ateş ile uyandım. o hafta içinde sadece 2 kere alışverişe -her zamanki önlemlerimi alarak- çıkmıştım. parol alarak ve soğuk duş ile ateşi biraz düşürdüm. fakat herhangi bir riskli hareketim olmadığı için corona diye düşünmedim. biraz ateş, biraz halsizlik ile o günü geçirdim.

    21 haziran: parol almaya devam ettim, hiç bir sıkıntım yoktu. hatta o gün gazişehir maçında baya hakeme söve söve izledim maçı.

    22 haziran: sabah her zamanki gibi mesaiye kalktım. ufak bir halsizliğim vardı. ama gün içinde inanılmaz bir ağırlık çöktü.
    ve gece acıbadem kadıköy hastanesine gittim, testimi yaptırdım.
    kan testi ve covid testi yapıldı.
    acil doktorum kanda bir enfeksiyon görüldüğünü ve covid test sonucunu beklemem gerektiğini söyledi kesin sonuç için.

    23 haziran: 18:30 civarı telefon ile kadıköy ilçe sağlık müdürlüğünden arandım ve test sonucumun pozitif olduğunu söylendi -zira test pozitif olursa hemen aranıyormuşsunuz-. 14 günlük karantina yapmam gerektiği söylendi, genel bilgiler verildi, evde takip edileceğim anlatıldı.
    her gün bağlı olduğum aile hekimim aradı.

    24 haziran: evime 5 gün boyunca -sabah akşam birer tablet- kullanacağım plaquenil ilacım gönderildi.
    toplam 10 tablet geldi.
    sabah akşam, 12 saat arayla almam gerektiği anlatıldı.

    24 haziran-29 haziran: 5 gün boyunca ilacı kullandım. bu sürede, halsizlik, ateş ve ishal sürekli vardı.
    2.günden itibaren tat ve koku gitti. doktorların tavsiyesi üzerine her akşam kelle paça içtim.
    (tadını aldım mı derseiniz, alamadım cidden)
    mümkün olduğunca dinlendim, hiç dışarı çıkmadım.
    tüm market siparişlerini eve verdim, hep online ödeme yaptım, getiren kuryelere asla temas etmedim.

    29 haziran-6 temmuz: ilaç kullanımı bittikten sonra, semptomlarım yavaş yavaş kayboldu.
    artık ateş 37yi geçmiyordu, çok sık çıkmıyordu.
    tat koku geri geldi.
    evde istirahatten ziyade, evde yatış durumuna geldi.

    6 temmuz: büyük umutlar ve biten karantinam sonrası 2.pcr testimi yaptırmaya gittim.
    0 semptom olduğu için çok rahattım.

    7 temmuz: test sonucumun karşısında: tekrar numune gönderilecek yazıyordu.
    bu durum ya testin doğru yapılmadığı, çıkan sonucun pozitife de negatife de yakın olduğu ya da alınan numunenin laboratuar'da bir şekilde zarar gördüğü durumda oluyormuş.
    hemen tekrar test yaptırmaya gittim. (3.testim)

    9 temmuz: sonucum bir daha pozitif çıktı, ardından ilçe sağlık müdürlüğü ile konuştum.
    bana 14 günlük iyileşme süresinin testin ilk yapıldığı tarih değil, semptomların bittiği günden itibaren sayılması gerektiğini söyledi.
    sonuç olarak evimde karantinaya devam ettim.

    16 temmuz'a kadar evde çalıştım, dinlendim. sadece semptom adına kuru öksürüğüm vardı.
    c vitamini ve kelle paçaya devam ettim.
    evde tam randımanla spor yaptım her gün. -yani nefes darlığı vs. gibi bir sorunum hiç olmadı-

    16 temmuzda ise 4.testimi yaptırmaya gittim.
    17 temmuz cuma günü test sonucum bir daha pozitif çıktı.
    18 temmuz cumartesi günü ise, doktorum "jadore bu normal değil, tamam iyisin ama gel bir ciğer filmi çekelim" dedi.

    hemen hastanede ciğer tomografisi çekilmeye gittim.
    orada nöbetçi enfeksiyon uzmanı vardı ve buzlu cam görüntüsü gördüğünü,
    o nedenle beni evime gönderemeyeceklerini bu nedenle bir pandemi hastanesine sevk edilmem gerektiğini söyledi.
    benim başımdan kaynar sular boşaldı.
    düşünsenize, hiç bir sorunum yok ama hastaneye yatmam gerekiyor.
    eğer hastaneye yatmayı reddetseydim, bakanlık kararı gereği "tedavi red" kağıdı imzalamam gerekiyordu.

    artık hukuğumuz olduğu için acil doktorumdan rica ettim, önce eve gidip bir kaç eşya ve çalışmak için bilgisayarımı aldım.
    hastaneye geri döndüm.
    ve beni yatacağım hastaneye sevk ettiler. ****

    18 temmuz - 22 temmuz: hastanede -bakanlığın o dönem (şu an ne alemde bilmiyorum) hastane dışı kullanımına izin vermediği favipiravir ilacına başladım. her gün kan sulandırıcı iğne yapıldı ve kan değerlerime bakıldı.
    çok taşaklı bir enfeksiyon uzmanı doktorumuz vardı, o beni tedavi etti.
    ciğer filmimi ilk görünce "oğlum senin ne işin var burada? taş gibisin. seni kim sevk etti buraya dedi :) bir an önce seni buradan çıkarmamız lazım" dedi. bunları duyunca rahatladım.
    ancak mecburen bahsettiğim ilacın kullanımının bitmesini bekledik bakanlık kararıyla.
    ayrıca doktorum, ciğerdeki buzlu cam görüntüsünün, artık geçmekte olan bir görüntüye sahip olduğu ve iz bırakmayacağını söyledi.

    22 temmuz: sapasağlam taburcu oldum.

    22 temmuz-5 ağustos: doktorun tavsiyesi üzerine bir karantina daha geçirdim.
    0 semptom, evde yattım. (28 temmuzda bir daha kontrole gittim, hiç sıkıntılı bir durum olmadığını söyledi)
    sağlıkla randımanlı sporumu yaptım, beslenmeme dikkat ettim ve son testimi yaptırdım.

    6 ağustos: büyük uğraşlar sonucu, negatifi gördüm :)

    bu süreçte en az 20 kadar bilim kurulu üyesine, 30-40 kadar doktor ve yakınına, sayamayacağım kadar çok fikri olan kişiyle konuştum.
    bir çok farklı şey duydum, gördüm, yaşadım.
    artık herhangi bir kanalda bana da sorulsa, hastalık ile ilgili bilgi verebilecek durumdayım :)

    son olarak; yaş 33 - düzenli spor yaparım - sigara içmem- alkol ise haftada 1-2 defa sosyal içicilik.
    bir de en başından beri kız arkadaşımla karantinaydım. o da covid pozitifti fakat normal insanlar gibi, 14.gününde atlattı :)
    benim davarlığım gibi 45 günü görmedi.

    velhasıl kelam, üzülerek söylüyorum ki ne kadar dikkat ederseniz edin, bu hastalık sizi bulabilir. o yüzden mümkün olduğunca dikkat edin, sağlıklı beslenmeye çalışın.
    allah bizi ve ailelerimizi kourusun.

    not: karantina süresince tek bir galibiyet aldık. o galibiyet de hastanedeyken izlediğim göztepe maçı*nda geldi :)
  • 588
    maalesef her noktada iyi niyet olsa da yeteri kadar önem verilmeyen hastalıktır. halkımızın cehaleti zaten bu konuda üst noktada maalesef.
    bir de sağlıkcılarin gerekli önemi vermemesi mi diyeyim yoksa artık yetisememeleri mi diyelim eksik işler oluyor.
    eşim özel bir kursta öğretmen. daha bismillah ilk günden bir öğrencisi covidli imis. bize bilgi 1 gün sonra geldi. eşimi 14 gün karantinaya aldilar evde dogal olarak. kendimi sordum "size birsey diyemiyoruz siz ise gidebilirsiniz" dediler :(
    ben de hemen isyerime haber verdim durumu. tedbir amaçlı bir hafta işe gelme dediler. ben de cocuklarimla beraber karantinaya girdik. evden kelimenim tam anlamiyla disari adim atmadik. sağolsun lojmandaki arkadaslar ihtiyaclari alip kapiya koydular.
    evimiz 2+1 ev. evde ne kadar da tedbir almaya calissak da mecburen esimle temas halindeyiz. iki kizimiz var biri 7 yasinda digeri 8 aylik. yani durum biraz sıkıntılı. çok büyük sıkıntı yaşamadık belirti yoktu iki gun öncesine kadar. 2 gun once esimde ve büyük kizimda ishal basladi. baska da belirti yok. bunu arayıp saglik kurumuna bildirdik. gelip test yapalim dediler. gelmdiler. dun bir daha aradik tamam dediler yine gelmediler. bugun esimin atesi hafif yükseldi 37 civarinda su an. insallah gelup test yapsinlar diye bekliyoruz.
    simdi ben yarın ise baslamak zorundayim. neyse ki isyeri özel bir hastanr ile anlasti da ise baslamadan gidip önce test yaptirmami saglayacaklar.
    benim isyerim bu kadar düşünceli olmasa ve tedbir almasa, esim de diyelim ki pozitif olsa ve ben de o yüzden pozitif olsam, ise de devam etseydim ve insanlara bulastirsaydim bunun vebalini nasil ödeyecektim?
    temasli olan herkese test yapılması gerekirken bu kadar ciddiyetsizlik sinir etti. eyvallah tedbir alalim ama arkadas bizler özel sektörde çalışan insanlarız. bu noktada düzgünce devreye girmeleri gerekiyor.
  • 592
    az önce ilçe sağlık merkezinden aradılar.

    2 gün önce uçak seyahati gerçekleştiren ablamın uçağında 1 pozitif vaka olduğundan temaslı olduğunu ve 14 gün evde karantinada kalması gerektiğini söylediler.

    test yapılacak mı diyoruz "yok" diyorlar.

    dün niye haber vermediniz, evdeydi, bugün mecbur işe gitti diyoruz "sisteme yeni düştü" diyorlar.

    şimdi 150 kişilik uçaktaki temaslilari ve onların da havaalanı, aile, iş yerinde temas ettiği kişileri hesaplamaya kalksak matematiğimiz yetmez.
  • 594
    ne yazık ki eşimle beraber yakalandığımız illet. yaklaşık 2 haftadır evde karantinadayız ve tedavimize evde devam ediyoruz. ilk haftayı oldukça zorlu geçirdik fakat ikinci haftamız nispeten daha rahat geçiyor. şimdilik vücudumuzda kalıcı hasarlar bırakacak mı bilmiyoruz. karantina süremiz bittikten sonra ayrıntılı bir şekilde muayene olacağız.

    inşallah bu illetten kurtulduktan sonra süreçle ilgili ayrıntılı bir yazı yazmayı düşünüyorum.

    bu süreçte iyi dileklerini ileten ve onlarca mesaj gönderen herkese teşekkürü borç bilirim.
  • 596
    insanların yeterince önemsemediği, allah korusun ama kendilerine veya yakınlarına bir şey olmadıkça umursamazlığa devam edeceklerini düşündüğüm hastalık.

    gerçekten işin psikolojik boyutu ile uğraşmaktan çok bunaldım. mart ayında ne yaşıyorsak, bugün de onu yaşıyoruz. güya sıcaklar başlayınca virüs bitecekti, güya eylül ayı gelince normal hayatlarımıza geri dönecektik... gelin görün ki durum daha da kötüye gidiyor.

    açıklanan rakamların herhangi bir inandırıcılığı kesinlikle yok. duyduklarımız, gördüklerimiz bunu zaten kanıtlar nitelikte.

    tek korkum bu virüsü bir yerlerde kapıp eve taşımak. bu durum beni o kadar çok geriyor ki anlatamam. annem ve babam 65+ insanlar. aslında yaşın da pek bir öneminin olmadığını da öğrenmiş olduk. bu lanet virüs her insanda farklı şekilde etki gösteriyor.

    her gün marmaray + metrobüs yaparak işe gidip geliyorum. genelde elimden geldiğince insanlardan uzak şekilde seyahat etmeye çalışıyorum. maske kullanımım da en doğru şekilde. fakat işin ofis kısmına gelince orası berbat. bugüne dek bu virüsü kapmamış olmamız yüce allah'ın bir takdiri. kesinlikle hâlimize acıyor diyorum. insanlar dip dibe, sosyal mesafe sıfırın da altında, maske kullanımı zaten yok. şansa devam ediyoruz vallahi.

    bu lanet şeyi kapmamaya çalışıyorum. nazar değmesin şimdilik bir sıkıntı yok. umarım böyle devam eder ama daha ne kadar diken üstünde yaşayacağız yetti artık, sıkıldık.
  • 599
    eşimle beraber yendiğimiz hastalık.

    ilk temasımın üzerinden tam 4 hafta geçti. bu illeti yenmiş biri olarak gün gün aldığım notları belki faydalı olur diye paylaşmak istiyorum.

    28 ağustos 2020 (1. gün):
    - kayınvalidemin ameliyatı dolayısıyla 22 ağustos cumartesi günü ankara’ya giden -ve daha sonra koronavirüs pozitif çıkacak olan- eşim, 28 ağustos cuma günü öğle saatlerinde eve döndü.
    - bende aynı gün saat 18.00’de eve geldim. ne eşimde ne de bende en ufak bir sağlık problemi belirtisi yoktu.
    - gece ikimiz de hafif bir boğaz ağrısı yaşamış olsak da bunu tv izlerken sürekli çalışan klimaya yorduk. ikimizde de kronik farenjit olduğu için hafif boğaz ağrılarını sıklıkla yaşıyoruz.

    29 ağustos 2020 (2. gün):
    - sabah eşim ve ben boğaz ağrısıyla uyandık. benimkisi oldukça hafif seyrederken eşimde halsizlik de vardı.
    - kahvaltı yaptıktan sonra eşim kendini iyi hissetmediği için günü istirahat ederek geçirdi. ben de hafif bir boğaz ağrısıyla günü ev işleriyle uğraşarak geçerdim.
    - gün içerisinde eşimin ankara’da temas halinde olduğu ve 15 gün sonra doğum yapacak kardeşinin eşine, halsizlikten dolayı test uygulandığını öğrendik. akşam 23’de ise pozitif çıktığı haberini aldık.
    - 23.30’da evimize yakın olan şişli türkiye hastanesi’ne gittik. saat 23.45’te süprüntü ve kan testi verdik.
    - boğazında ağır bir yanma olan eşimin kan değerleri normal, benim ise crp değerim yüksek (8,6) çıktı.
    - doktor değerler normal olduğu için korona testi sonuçlanana kadar evde istirahat etmenizi söyledi ve bizde eve dönerek kendimizi karantinaya aldık.

    30 ağustos 2020 (3. gün):
    - bende; hafif boğaz ağrısı, ağır olmasa da halsizlik, fiziksel aktivitelerde aşırı terleme, çok nadiren kuru öksürük, kollarda nadiren çok çok hafif eklem ağrısı, ateş 36,6.
    - eşimde; yoğun bir boğaz ağrısı ve yanması, orta çok halsizlik, çok nadiren kuru öksürük, nadiren hafif eklem ağrısı, hafif tat alma kaybı, ateş 36,5.

    31 ağustos 2020 (4. gün):
    » sabah:
    - eşimin testi pozitif, benim testim negatif çıktı.
    - bende dünkü belirtiler aynı.
    - eşimle 36 saat temas halinde olmama rağmen ben negatif çıktım. kuluçka döneminde olduğunu tahmin ediyorum. zaten 3 gündür beraber vakit geçirdiğimiz için kendim için önlem alma gereği duymuyorum. ayrıca virüsü aldığımı da hissediyorum. geçireceksem de eşimle beraber geçirmek tercihim.
    - eşimde dünkü belirtilere artı olarak tat ve koku kaybı, 37,7 ateş.
    » öğle:
    - ilçe sağlık ve birkaç yerden arandık. temas ettiğimiz kişilerin t.c. no’larını istediler. ilaç için gün içinde uğrayacaklarını söylediler. eşim pozitif olduğu için tek temas ettiği kişi olarak ben de resmi olarak karantinaya alındım.
    - eşim kahvaltı sonrası sabaha göre daha iyi hissediyor. boğaz ağrıları için sürekli sıcak sıvı tüketme ihtiyacı duyuyor. ateş 37,2.
    - ben de kahvaltı sonrası sabaha göre nispeten daha iyi hissediyorum. eşimle ilk temasımın üzerinden 68 saat geçti. kuru öksürük düne göre şiddetini artırdı. orta az bir öksürük ve hissi var.
    » öğleden sonra:
    - öğle yemeğinde baya terledim. yaklaşık 1 saatlik bir uykudan sonra ara sıra oldukça şiddetlenen bir çarpıntı yaşıyorum.
    17.00:
    - ilçe sağlıktan gelip eşime bir kağıt imzalandıktan sonra ilaç verdiler.
    - benim de tedaviye başlayabilmem için tekrardan test olmam için hastaneye gitmemi önerdiler.
    - başından beri ilk kez bu kadar zorlanıyorum. çarpıntı, halsizlik ve ateş hissediyorum. ateş 36,9.
    - tansiyonum normal fakat nabız 114.

    ara not: psikolojiye dikkat! fiziksel ağır belirtiler psikolojimi kötü etkiledi fakat eşimin telkinleriyle rahatlayarak düzeliyorum.

    » akşam:
    - çarpıntı durdu gibi. kuru öksürük orta şiddette. zaman zaman orta, zaman zaman ağır bir halsizlik. hafif bir baş ağrısı başladı. sırtımda orta az rahatsızlık veren ağrılar başladı.
    - eşim ise ilaçlı tedaviye başladı, durumu bana göre daha stabil. günde 2 adet plaquenil kullanacak.
    - teknik olarak eşim pozitif, ben negatif olduğum için yemekleri ben hazırlıyorum.

    1 eylül 2020 (5. gün):
    » sabaha karşı:
    - eşim de ben de sürekli tedirgin uyuduk ve uykuya dalmada sıkıntılar çektik. aşırı boğaz ağrısından ötürü eşim daha fazla zorlanıyor. ballı sıcak su yaparak boğazını yumuşatıyorum. - onun 7 ya da 8. günde olduğunu tahmin ediyoruz. bende vücut kırgınlığı, hafif ateşlenme, orta az kuru öksürük, orta az huzursuzluk ve orta çok kaygı var. en korktuğum şey nefes darlığı ama şu an her gripte olabilecek basit bir nefes eksikliği var. istediğim zaman ciğerlerimi doldurabiliyorum. ama içime temiz hava çekmek daha iyi geliyor.
    » sabah:
    - gece diğer gecelere nispeten daha temiz bir uyku çektim. tam tersi eşim de günlerdir ilk defa uyuyamamış.
    - vücudumda dayak yemiş gibi bir hal var. aynı zamanda müthiş bir huzursuzluk hissi var. bunun dışında direnç olarak daha iyi hissediyorum.
    » öğle:
    - fiziksel olarak inanılmaz anlık etki eden bir hastalık. sabah uyandıktan bir süre sanki iyileşmiş gibi hissettim. kahvaltıdan sonra ise ayakta duramayacak kadar bitkin düştüm. biraz dinlendikten sonra daha iyi hissediyorum. eşim de aynı belirtileri gösteriyor.
    - eşimle ilk temas edeli 3,5 gün oldu. bu yüzden daha her şeyin başında olabilirim.
    - ateşim 38,1 oldu.
    » akşam:
    - eklem ağrıları baya keskinleşti. bazen yüksek sesle inletecek kadar ağırlaşabiliyor.
    - eşimle ilk temasımızın üzerinden 96 saat geçti. hemen hemen tüm belirtileri göstermeye başladım. oldukça halsiz ve bitkin hissediyorum. ateşim 37,5 ile 38,5 arası devam ediyor. anlık ateş mevcut.
    - şimdiye kadarki en kötü zamanlarımı geçiriyorum. ilk kez yemek yerken oldukça zorladım. eşimin yoğun telkinleriyle daha sonra inanılmaz bir rahatlama yaşadım. 1 tane minoset kullanarak ateşimi ve ağrılarımı dengeledim. uyku öncesi daha rahat hissediyorum. akşamları meyve yiyerek vitamin yüklüyoruz. aynı zamanda c vitaminiyle, b12 vitamin hapları kullanıyoruz.

    2 eylül 2020 (6. gün):
    » sabaha karşı:
    - rahat bir uyku çektim. eşim de dün geceye nispeten daha rahat uyudu. teknik olarak hala negatifim fakat ilk temasımın üzerimden 108 saat geçti. ilk günlerdeki bazı belirtilerimin psikolojik olabileceğini düşünmeye başladım. eşimin de telkinleriyle psikolojimi düzeltince büyük bir rahatlama yaşadım.
    » öğle:
    - moral ve motivasyon olarak oldukça iyi durumdayız. fiziksel olarak da iyi gibi hissediyoruz. eşimin yoğun boğaz ağrısı ciddi bir huzursuzluk ve uykusuzluğa neden oluyor.
    » akşam:
    - fiziksel olarak çok bitkin durumdaydık fakat sürekli dinlendiğimiz için çok bir sıkıntı yaşamadık. beslenmemize son derece dikkat ettik. hem gıda hem meyve hem de takviye vitamin aldık.

    3 eylül 2020 (7. gün):
    » sabah:
    - gece tam olarak uykumu alamadım. ağırlarım olmadı ama maksimum 4-5 saat uyuyabildim.
    - boğaz ve burnuma gripken aldığım garip tat ve koku var. virüsle ilk temasımın üzerinden tam 5 bucuk gün geçti.
    » öğlen:
    - doktorumun tavsiyesi üzerine test yaptırmak üzere yeniden hastaneye geldim. ilçe sağlıktan gelen hekim de ilaca başlamam için hastaneye gitmemi önermişti. tekrardan kan ve süprüntü testi (pcr) verdim. kan değerlerim normal çıktı. pcr içinse sonuçları bekleyeceğiz.
    - eşim pozitif olduğu için ve covid semptomlarını gösterdiğim için doktorum plaquenil tedavisine başlamama karar verdi.
    » akşam:
    - nezle ya da grip olduğumda ağzıma ve burnuma yerleşen plastik tat bugün yerleşti. tat ve koku almam sıfırlanmadı ama aldığım tat ve kokuların rengi değişti.

    4 eylül 2020 (8. gün):
    » sabah:
    - aşırı terlemeyi saymazsak çok temiz bir uyku çektim. 3 gün önce ağırlaştığım akşam haricinde iştah kaybım yok. hatta eşimin iştahı da açılmış durumda, yemek yetiştiremiyorum :(
    - kısmi koku kaybı yaşıyorum. dün özellikle sırt ve bel bölgemde ağrı yaşamıştım. bugün ise daha hafif ağrılar hissediyorum. boynumda ağrı hissediyorum.
    - hala fiziksel aktivitelerde aşırı terleme ve yorgunluk oluyor fakat yatarak vakit geçirdiğimde oldukça rahatlıyorum.
    » öğlen:
    - günüm stabil şekilde devam ediyor. bazen aşırı halsizlik çöküyor ama geçiyor.
    » öğleden sonra:
    - şu ana kadarki en sert öksürük krizine girdim. yaklaşık 15 dakika hiç durmadan öksürdüm. sıcak su, bal, zencefil, limon karışımı içerek öksürükten kurtulabildim.
    - tama yakın koku kaybı yaşıyorum.
    - bir anda muhteşem bir çarpıntı, huzursuzluk ve duygu bozukluğu yaşamaya başladım. sanırım korona ilacı (plaquenil) anksiyeteye sebebiyet verdi.
    »akşam:
    - anksiyete devam ettiği için telefonda görüştüğüm doktorumun da önerisiyle plaquenil kullanmayı bıraktım. zaten ilacın en belirgin yan etkisi çarpıntı ve duygu bozukluğu. bu yüzden tartışmalı bir ilaç.

    5 eylül 2020 (9. gün):
    - dün öğleden sonra başlayan anksiyete krizi biraz hafiflemiş ama tüm güne yayılmış olarak devam etti. eşimin yoğun çaba ve telkinleriyle bir şeyler yedim. sürekli ev içerisinde yürüdüm ve yoruldukça da uyudum. geceye doğru ilacın etkileri azaldıkça çarpıntı ve anksiyete de azaldı.

    6 eylül 2020 (10. gün):
    » sabah:
    - oldukça zorlu bir 2 günden sonra uykumu alarak uyandım.
    - 3 gün önce yaptırdığım pcr testi yine negatif çıktı. doktorlar yüzde 40 yanılma payı olduğunu söylemişti zaten ama bu kadar belirtiye rağmen negatif çıkması testin doğruluğu konusunda oldukça kaygı verici.
    - 10 gündür pozitif olan eşimle aynı evi, odayı ve yemekleri paylaşıyoruz. şu anda koku kaybım yüzde 100. hiçbir kokuyu almıyorum. orta az kuru öksürük mevcut. fiziksel bitkinlik ve yorgunluk devam ediyor. hafif bel ağrısı mevcut. anlık ani ateş yükselmeleri geride kaldı. ateşim 36,6-36,8 arası seyrediyor.
    - eşim ise 2 gün bana bakmak zorunda kaldığı için bitkin durumda. boğazlarında hala en ufak bir iyileşme yaşanmadı. ilaç tedavisi sona erdi. ağır boğaz ağrıları dışında net bir şikayeti yok.
    »öğlen & akşam:
    - durumumuz stabil.

    7 eylül 2020 (11. gün):
    - orta az öksürük, yorgunluk, bitkinlik ve orta çok huzursuzluk var. günü yemekler dışında yatarak geçirdik.
    - eşimin boğazları biraz daha iyiye gidiyor.

    8 eylül 2020 (12. gün):
    - orta az öksürük, yorgunluk, bitkinlik ve orta çok huzursuzluk var. günü yemekler dışında yatarak geçirdik.

    9 eylül 2020 (13. gün):
    - iyileşme trendine girdiğimizi hissediyoruz. fakat ne zaman böyle hissetsek sonrasında hep kötü olduk. bu yüzden oldukça temkinliyiz. kendimize bakmaya oldukça özen gösteriyoruz. hiç öğün atlamadan yemeklerimizi yiyoruz. ayrıca ek vitamin alıyoruz. d vitamini için günde yarım saat bahçeye güneşe çıkıyoruz.

    10 eylül 2020 (14. gün):
    - orta az öksürük ve halsizlik devam ediyor. hastalığa bağlı huzursuzluk ise oldukça azaldı. evde istirahat etmeye devam ediyoruz.

    11 eylül 2020 (15. gün):
    - fiziksel aktivitelerde bel ve sırt ağrıları devam ediyor. bunun dışında hafif öksürük mevcut. günümüz rahat geçiyor.

    ***

    en son 11 eylül’de not almışım. ilk 10 gün çok zor geçtikten sonra ileriki günler giderek rahatladı. karantina süremiz bittikten sonra tekrar muayene olup test yaptırdık. doktor eşimde boğazlarındaki alerji dışında bir sıkıntı görmedi. benim ise, sırtımı uzun uzun dinledikten sonra nefesimde sıkıntılar olduğunu ve toraks bt çektirmem gerektiğini söyledi. çok şükür ki bt sonuçlarım temiz çıktı. 2 gün sonra da pcr testlerimiz negatif çıktı. ben zaten sürecin başından beri hiç pozitif çıkmamıştım. sonuçlarımız temiz çıkmasına rağmen 1 hafta kadar daha evde karantinada kaldık ve istirahat ettik. ailemle bile 4 hafta sonra ilk kez bugün açık alanda görüştüm.

    hastalık zamanındaki kadar olmasa da fiziksel yorgunluk devam ediyor. özellikle fiziksel aktivitelerden sonra hala çok yoruluyoruz. koku kaybım yüzde 60-70 civarında geçti. fakat kokuların aromasını alamıyorum. mesela parfümümü kokladığımda asla aynı kokusunu almıyorum. ya da limon kolonyasını kokladığımda asit kokusunu alıyorum ama limon kokusu alamıyorum. bel ve özellikle sırt ağrılarım hala devam ediyor. kas gevşetici hap kullanıyorum ağrılar için. yorulduğum zamanlarda ise kuru öksürük geliyor yine. doktorlar ise ağrıların, bitkinliğin ve koku kaybının normal olduğunu, birkaç ay daha devam edebileceğini söylediler.

    özet geçmek gerekirse; covid-19 daha önce yaşadığım hiçbir hastalığa benzemiyor. bunda muhtemelen belirsizliğin getirdiği psikolojik yük de var. özellikle haberlerdeki ve sosyal medyadaki koronaya bağlı ölüm haberleri oldukça etkiliyor. bu sebeple bu hastalıkla mücadele etmek için en önemli şey sağlam bir psikoloji ve vücut direnci. bunun için bağışıklığınıza dikkat etmeniz özellikle de pandemi sürecinde sigara ve alkolden uzak durup sağlıklı yaşamamız gerekiyor. psikolojik olarak ise eşimle birbirimize sürekli destek olduk. birbirimizi motive ettik ve sağlıklı günlerimizi çokça andık. muhtemel tek başıma olsaydım çok daha kabus bir 10 gün geçirirdim.

    son olarak hastalığı atlattığımız için seviniyorduk ki vücudun ürettiği antikorlar sadece 3-4 ay virüsten koruyormuş. yani virüse maruz kalarak tekrardan korona olma olasılığı ne yazık ki mevcut. hatta en son bir türk voleybol takımında nisan ayında pozitif olan bir oyuncu geçtiğimiz günlerde tekrar pozitif çıkmış. tekrardan aynı belirtileri gösterir mi bilmiyorum ama aynı şeyleri ikinci kez yaşama düşüncesi bile korkutuyor.

    bu vesileyle bu süreçte iyi dileklerini ileten ve onlarca mesaj gönderen herkese tekrardan teşekkür ediyorum.

    ekleme: ek olarak bazı bilgiler de vereyim.

    - sürüntü (pcr) testini özel hastanede de yaptırsanız, test halk sağlığı genel müdürlüğüne yollanıyor. sonuçların çıkma süresi 24 ila 72 saat arası değişiyor. sonuç e-nabız sisteminize düşüyor. pozitif de olsanız hastaneye kendiniz gidip geliyorsunuz.
    - yoğun bakımlık durumunuz yoksa hastaneye yatırılmıyorsunuz. evde kendi imkanlarınızla atlatmanız gerekiyor.
    - 2 günde bir aile sağlık merkezinden arayıp durumunuzu soruyorlar.
    - hergün ilçe emniyetten arayıp evde kalıp kalmadığınızı kontrol ediyorlar.
    - eve gelen hekim kontrol yapmıyor. kapıdan imza alıp ilacı verip gidiyor.
    - hes uygulamanıza durumunuz riskli olarak işaretleniyor.
    - eğer kendinizi çok kötü hissederseniz kendi imkanlarımızla hastaneye gitmeniz öneriliyor. oturduğum ilçenin (şişli) ilçe sağlık müdürlüğünden de teyit ettim bunu. şahsen ben karantina sürecinde katı şekilde önlemlerimi alarak 2 kez hastaneye gitmek zorunda kaldım.
    - pozitif hastalar 10 gün sonra, temaslılar ise 14 gün sonra karantinadan çıkarılıyor ve iyileşmiş sayılıyor. yani eğer 10 gün içinde yoğun bakıma alınmadıysanız ya da ölmediyseniz otomatik olarak iyileşmiş sayılıyorsunuz. devlet hastaneleri ikinci kez test yapmıyormuş. özel hastaneler bile ikinci kez test yapmak istemiyor. biz tekrardan muayene olup test yaptırdık.
    - doktorlar pcr testinin yanıltıcı olduğunu ve çok sayıda negatif çıkan hastaları olduğunu söylüyor. önemli olan belirtiler. negatif çıkmak hasta olmadığınız anlamına gelmiyor ne yazık ki.
    - soranlar olmuş, daha sonra eşimin ailesinide hemen hemen herkes pozitif çıktı. hiçbirinde bir sıkıntı olmadı ve eşimin kardeşinin eşi sağlıklı bir doğum yaptı.
    - hastalık öyle belirsiz ki aslında iyileşmiş olsak da vücudumuzda bir tahribat bıraktı mı bilmiyoruz. bunu da zaten ilerleyen zamanlarda öğreneceğiz.

    basit kişisel önerilerde de bulunayım (elbette doktorunuza da danışın);

    - bol bol sıvı tüketin. biz günde 5 litreye yakın su tükettik.
    - kimsenin sağlığına zarar vermemek için tüm siparişlerimizi temassız teslim aldık. hastane dışında kapıdan dışarı çıkmadık.
    - bağışıklığımız için hiç öğün atlamadık. ailem yakında oturduğu için sürekli ev yemekleri yedik.
    - bol miktarda soğan ve sarımsak tükettik. tat ve koku almadığımız zamanlarda baya ısıra ısıra soğan ve sarımsak yedik. sarımsak suyunun rahatlatıcı bir etkisi var.
    - bol bol meyve yedik.
    - takviye olarak c ve eklemler için b12 vitamini aldık. plasebo etkisinden midir bilmiyorum ama öneri üzerine aldığımız “umca solüsyon” eşime de bana da iyi geldi.
    - moralinizi yüksek tutun. haberlerden özellikle korona haberlerinden uzak durun. hasta olunca insan gereksiz bir araştırma merakına kapılıyor. bu da genel olarak can sıkıyor. hiç gerek yok. uzak durun.

    son olarak doktorlar ve sağlık çalışanları cidden büyük bir özveriyle çalışıyor. biz hastaneye çok tedirgin girmiştik fakat bizi oldukça rahatlattılar. çok zorlu bir süreçte oldukça zorlu şartlarda çalışan tüm sağlık çalışanlarına saygı ve minnetle selamlarımı yolluyorum.
  • 600
    --- alıntı ---

    fahrettin koca, belirti göstermeyen ama testi pozitif çıkan vakaların tabloda yer almadığını söyledi.

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/.../1311349147216293895

    anlaşılan o ki aylardır kendisine karşı sahte zaferler kazandığımız virüs. gözlerinin önündeki ekranda 30binli vaka sayıları dururken, rakamlar 1000-1500 olarak açıklanıp, insanlar göz göre göre avm gezmeye, tatile gitmeye, düğün yapmaya teşvik edildi. kim bilir sırf bu algı için fazladan kaç can kaybettik. yazık...

    edit: söz konusu rakamlar:
    https://twitter.com/.../1310980111039164416
App Store'dan indirin Google Play'den alın