resim
Bülent Korkmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:55
Uyruk:Türkiye
  • 2098
    benim için idoldür; futbolu, futbol oynamayı sevdiren adamdır. işte bu yüzden sık sık gelir, başlığına bir şeyler karalarım. lakin, bana futbolu sevdiren bir başka adam fatih terim tarafından çoğu kez haksızlığa uğramıştır. gayet iyi oynamasına rağmen 1996-97 ve 1997-98 sezonları hariç, her sezon başında takımdan kesilmiş ama bir şekilde yeniden takıma girmeyi başarmıştır.

    ***

    çatır çatır topunu oynadığı 1996-97 ve 1997-98 sezonlarından sonra; 1998-99 sezonunun başında birdenbire kızağa çekilir. stoperde iulian filipescu, vedat inceefe, gheorghe popescu, ümit davala, fatih akyel, ümit davala gibi isimler oynatılır. kaptan, mücadeleyi bırakmaz ve ikinci yarıyla birlikte formasına kavuşur, takımın vazgeçilmezi olur.

    1999-2000 sezonunda ise futbolcuların parasını alamadığı için idmanlara çıkmamasının faturası kaptan bülent'e kesilir. kulüp bulması istenir ve sezon başı hazırlık kampına bile götürülmez. (bkz: bülent korkmaz/#2577455) bir önceki sezon olduğu gibi, bu sezonun başında da formasına uzak kalır. 5-0'lık chelsea hezimetinden sonra, gheorghe popescu'nun da isteğiyle yeniden ilk on bire alınır ve neredeyse bedavaya oynadığı bu sezonda uefa kupası'na kadar uzanan bir yolculuk yaşar.

    terim sonrası lucescu'yla iki sene daha formunu devam ettirir ve tabiri caizse performansı zirveye çıkar. burda bir de dünya kupası başarısı yaşar. hem şampiyonlar ligi'nde, hem de dünya kupası'nda muazzam maçlar çıkarır.

    ama...

    2002-03 sezonunda göreve gelen fatih hoca yine kaptan'ı keser. ilk birkaç maç sergio almaguer, mehmet polat, muhammed sarr, vedat inceefe gibi isimler denenir. fakat bülent formayı yine kapar.

    2003-04 sezonuna ise gabriel tamas - frank de boer ikilisiyle başlasak da kaptan bir süre sonra yine formayı kapar. fakat daha sonra gençleştirme operasyonuyla hakan ünsal ve arif erdem'le birlikte kadro dışı bırakılır ama bu gençleştirme operasyonuna ergün penbe ve hakan şükür'ün dahil edilmemesi kafalarda soru işaretleri bırakır. tribünlerden yükselen "bülent'i satanı biz de satarız" tezahüratı ve asılan "bülent korkmaz, biz de" pankartı hala akıllardadır.

    ***

    işte bunca şeye rağmen, bülent korkmaz'ın fatih hoca hakkında kötü konuştuğunu hiç duymadım. bugün, en ufak bir gerginlikte gevşek gevşek roportaj verenlere örnek olmalı. ayrıca kendisine çalıştığı en iyi hocalar sorulduğunda hep terim'in adını veriyor. çok alaşabildiklerini ve birbirlerini pek sevdiklerini düşünmüyorum ama galatasaray terbiyesine yakışacak şekilde hareket ediyorlar.
  • 2280
    https://twitter.com/...832286526271497?s=19

    videodan sonra tekrar tekrar yine hayran olduğum karakter. hafta içi kendisi yine iş yerimize geldi. ve gerçekten çok samimice muhabbet ediyor. hocam dedim, futbolculukta tüm kariyeriniz galatasaray. müthiş bir şey bu. evet dedi. gülümsedi.

    sonra ona bir başka hayran arkadaşım için video çektik. selam söyledi. bir başka arkadaşım için görüntülü aradım konuşturdum. hiçbiri için en ufak rahatsızlık belirtmeden bunları gerçekleştirdi.

    bir de şu bulunduğumuz sezon için resmen isyan ediyor. hakemlere gelene kadar yönetime, takıma isyan ediyor.

    tam bir gerçek galatasaraylı.

    belki bir gün hocam, belki bir gün.
  • 630
    gençlerbirliği'nde görev yaptığı sıralarda bizim üniversiteye söyleşiye gelmişti. bir arkadaş kendisine en çok hangi forvete karşı zorlandığını sordu. bülent korkmaz önce konfederasyon kupasında* ronaldinho'ya karşı zorlandığını söyledi. asıl cevap ise sonrasında geldi. uefa finalini kastederek thierry henry'e karşı oynamanın çok zor olduğunundan bahsetti. yanlış hatırlamıyorsam bir açıklamasında da filippo inzaghi'nin ne zaman ne yapacağının hiç belli olmadığını, bu yüzden bu oyuncuyu tutmanın çok zor olduğunu söylemişti. sonuç olarak kaptan'ın en çekindiği hücum hattının en uçta henry ve inzaghi; arkalarında ise ronaldinho olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım.

    bu arada o günle ilgili bir anımı da yazmadan geçemeyeceğim. söyleşiye birlikte gittiğim arkadaşım söyleşi bitince "olum hadi lan, bülent çıkıyor, arka kapıda yakalayıp fotoğraf çektirelim!" dedi. iki genç heyecanla arka kapıya yöneldik. şansımız varmış, bülent korkmaz'ı arabasına binerken yakaladık. "kaptan, bi fotoğraf lütfen..." dedim ve vga kameralı boktan siemens cep telefonumu yoldan geçmekte olan bir vatandaşa uzatıp fotoğrafımızı çekmesini istedim. arkadaşım ve ben kaptan'ın iki tarafına geçtik. hava güneşli olduğu için piksel seviyesine ulaşamayan fakir cep telefonum görüntü açısından bir sıkıntı yaratmayacaktı. velhasılı kelam vatandaş bizim fotoğrafımızı çekti ve kaptan'a teşekkür edip, gençlerbirliği'ndeki görevinde başarılar diledik, vedalaştık. efendim telefonu elimize aldığımızda bir de ne görelim? bülent korkmaz fotoğrafta yok! ben ve arkadaş karenin iki kenarındayız, ortada ise bir ışık hüzmesi, bir nur ve bu nurun içinde bir insan silüeti. olayın nedenini idrak etmemiz fazla uzun sürmedi. öğle saatlerinde neredeyse dik açıyla gelen güneş ışınları bizi, özellikle de kaptan'ı hedef almış; fotoğrafı çeken vatandaşın açıyı iyi ayarlayamaması ve benim telefonun yüksek olmayan çözünürlüğü gibi etkenler de birleşince ortaya iki insanın bir boşluğa kolunu attığı bir kare çıkmıştı. halbuki biz kolumuzu bülent'in omzuna atmıştık lan! hemen ikinci bir şans için arkamı döndüm. mamafih kaptan son model arabasıyla uzaklaşıyordu. telefonuma baktım, fotoğrafı çekene baktım, arkadaşıma baktım. kaptanın arkasından el salladım...
  • 2760
    babam yönetse galibiyet yüzü görmeden kovulmasını dileyeceğim malum kulüpte kendisine de en ufak bir olumlu temennim yoktur. mersin idman yurdu gibi köklü kulüpler yerine tarihin tozlu raflarına karışmasını dilediğim kulübünde ancak mağlubiyetler zinciri temenni edebilirim kendisi için.

    sadece galatasaray'dan kazanç elde ederken değil, sonrasında da bu kulübe ve camiaya aidiyet hissetmenin çok zor olduğunu görmüş olduk. efsane olarak sevip saydığımız, saygı duyduğumuz kim bilir kaç insan bize bu hayal kırıklıklarını yaşattı. o yüzden kimseyi çok yüceltmeden, gözümüzde çok büyütmeden yola devam etmek gerekiyor.
  • 2275
    sahada gördüğüm zamanlar, güvenim yerine gelirdi. herkese mi gider yapar arma için biri, hah işte bu adam yapardı.

    uzun ıslanmış saçları, hırslı görüntüsü, ateş eden gözleri ve nam olmuş cesur tavırlarıyla inanılmaz bir kaptandı.

    neler neler yapmadı ki öyle zamane kaptanları vs değildi. galatasaray bir insan olsaydı bülent korkmaz en net adaylardan biri olurdu ! zaman zaman öz değerlerimizi unutmamız bana üzüntü vermektedir. bir de bizde vefa kültürü biraz aksatılıyor. ara ara hatırlamakta fayda var.

    kaptanım, tekmeye kafa atardı, top ile kale arasına kafa, kol, gövde ne derse koyardı, omzu çıkar oynardı, kafası yarılır devam ederdi. sakatlanmış canını düşünmesi gerekirken hala ona buna galatasaray'ın hakkını yedirmez eliyle gel gel yapardı.
    soyunma odasına girer sahada biri car car yaptı mı gel dışarda görüşelim derdi. bir de bu adam gitmedi . ne yaptılarsa gitmedi öyle severdi bizi. hani kovuk gene gitmedi, kadro dışı kaldı gitmedi, prime zamanlarında avrupadan tonla istediler gitmedi, kazandığından daha fazla verdiler gitmedi. işte bazıları böyledir. gitmezler. hala bile izlerken tüylerim diken diken olur, ruhumu çoşturur. sağolsun, varolsun, inşallah başarılı olur !
    cesur yüreğim, kaptanım. allah senden razı olsun ! ne severdim seni be. canlı izleyip, gördüğüm için inanılmaz şanslıyım
  • 2853
    https://twitter.com/.../1692892235287736606

    rize ile anlaştı, ağzımı açmadim. ama kaptan seni sevmemizi zorlaştırmaktan imtina etmiyorsun. 23 yıl oldu buranın esas evladıyız, sessiziz ama bazı şeyleri unutmadık, ben gölgede kaldım tribin bitmedi. hasan şaş olaylar önce anlaşmışken sözleşmesini yakabiliyorken, senin 1000de biri parana sahip olmayıp simdi webcam'le yayın yapacak adamlar ilk işverenlerine posta koyabiliyorken seni tam tersine aksiyon almanı gerektirecek motivasyon camiaya, taraftara olan karşılıgın nerede son bulacak acaba?

    bak gittigin rize, ust lige cıktığın halde postaladı biz hala sana laf etmemek için kelimeleri eğip büküyoruz. hakikaten yakısmadı.
  • 2695
    "üç kuruş para için" profesyonellik adı altında imza attığı, kendisini var eden takımın düşmanı konumundaki çaykur rizespor kariyerine 5 maçta 4 mağlubiyetle devam eden abimiz. o galibiyet de karla kaplı sahada 3 penaltı verilen maçta alınan bir galibiyet.

    bu takım kalan 7 maçta 7 mağlubiyet daha alır almasına ama sen 3'ten sonrasını görmezsin muhtemelen...
  • 3010
    bu platformda rize’yi lige çıkarırken “başarılar bülent hocam. takımın formu yerinde.” gibi entry giren tiplemeleri gördük. yemişim bülent hocayı, fb’nin averaj makinesi olur bunlar dedik. şimdi çıkardığın rize’yi eserin gibi izleyebilirsin galatasaray düşmanlarının yanından ayrılmayan “bülent hocam”.

    (bkz: 1 ekim 2023 çaykur rizespor fenerbahçe maçı)
  • 2262
    paolo maldini ile kariyeri aynı kopya gibi olan büyük kaptan. ikisi de 1968 doğumlu, ikisi de 1979 yılında altyapı kariyerlerine başlamış ve her ikisi de futbol hayatında sadece altyapısından çıktıkları kulüpte forma giymişlerdir. milan maldini'nin değerini bu kadar bilip hakkını bu kadar verirken bizim tutumumuz oldukça üzücü maalesef. maldini'nin kariyerine bakıp iç geçiriyoruz ama elimizdeki maldini'nin de değerini bilmiyoruz.
  • 1973
    3 numaramız, kaptanımız.

    kendisinin formamızla uzun bir kariyeri var, fakat ben sizleri 1999-2000 sezonunun öncesine götüreceğim. hikayenin kahramanı durumundaki bülent korkmaz, bahsedeceğim dönemde henüz 30 yaşında ve 11 yıldır galatasaray a takımı forması giyiyor. bu 11 senenin dört buçuk senesini kaptan olarak geçirmiş. 1999-2000 sezonu öncesine kadar 6 türkiye ligi şampiyonluğu, 4 türkiye kupası şampiyonluğu yaşamış. yine bu dönem içerisinde defalarca milli olmuş. yani son derece parlak bir cv'ye sahip.

    bu dönem, kulübümüzün yine maddi açıdan sıkıntılar yaşadığı bir dönem. son derece önemli avrupa maçlarının olduğu 1997-1998 ve 1998-1999 sezonlarında futbolcuların alacaklarını tahsil edemedikleri için idmanlara çıkmadığı bile oluyor. bu süreçte, takım arkadaşlarınının sıkıntılarını dile getiren kaptan bülent'in hem teknik ekiple hem de yönetimle arası açılıyor ve bülent'e uzunca bir süre forma verilmiyor. hatta bosman kurallarının henüz devreye girmediği 1999-2000 sezonu öncesi, o dönemki yönetimimiz kendisi için öyle bir bonservis bedeli belirliyor ki, gitmesi için kapıyı gösterseler bu kadar açık olmaz.

    peki bu bonservis bedeli neydi? öncesinde, o dönem anlaşamadığımız diğer oyuncularımızın rakamlarına bakalım. okan buruk ve fatih akyel için belirlenen tutar: 2 trilyon 400 milyar. arif erdem için 1 trilyon 700 milyarlık bedel belirlenmiş. doğru dürüst hiçbir şey vermemiş ufuk talay için 400 milyarlık bonservis koymuşuz. yani bu rakamları veren kulüpler, kendilerini de ikna ederse futbolcuları kadrosuna katacak. bülent korkmaz için yönetimimizin belirlediği bedelse 300 milyar. bu rakam, o kariyere sahip bir futbolcu için son derece düşük bir rakam. örneğin; yetenek, kariyer ve karizma olarak abisinin çok çok altında olan mert korkmaz, aynı transfer döneminde kulübü kocaelispor tarafından 500 milyar bedelle satış listesine koyulmuştu. bülent korkmaz gibi savunmada oynayan oyuncular üzerinden devam edecek olursak; beşiktaş; alpay özalan için 2 trilyon 600 milyar, ali eren beşerler içinse 1 trilyon 500 milyar bonservis bedeli belirlemişti. fenerbahçe; ayağı kırıldığı için uzuca bir süre oynayamayacak olan, hatta dönüp dönmeyeceği bile belli olmayan uche okechukwu için 600 milyarlık tutar koymuştu. istanbulspor savunmadaki oyuncularından sead halilagic dost için 2 trilyon, emre aşık için 1 trilyon; gençlerbirliği ise tolga doğantez için 750 milyar bonservis belirlemişti. bahsi geçen isimler hiçbir takımla anlaşamazsa, belirlenen bonservis bedelinin beşte birine takımında kalacaktı.

    bu arada şunu belirteyim. siirt jetpaspor'un futbolculara trilyonları basıp transfer ettiği dönemden bahsediyoruz. sergen yalçın'ı, alpay özalan'ı, hamza hamzaoğlu'nu kadrosuna katan fadıl akgündüz'ün siirt jetpaspor'u, bülent korkmaz'ı da kadrosuna katmak istemişti elbette. ankaragücü ve bursaspor'da bülent'i transfer etmek istemiş, hatta bu konuda yönetimimizle de anlaşmıştı. lakin bülent hiçbir takımla anlaşmadı ve galatasaray'da kaldı. bosman kuralları öncesine göre, kendisi için belirlenen bonservisin beşte birini yani 60 milyarı alarak bizde devam etti. yani futbol dünyası için nerdeyse bedavaya oynadı. oynadı diyorum ama fatih terim belli bir noktaya kadar kendisine nerdeyse hiç forma vermedi.

    peki ne oldu da bülent korkmaz formayı kaptı? 20 ekim 1999 galatasaray chelsea maçı nasıl galatasaray için dönüm noktasıysa, bülent korkmaz için de aynen öyledir. bu maçın oynandığı tarihe kadar 9 türkiye ligi maçı oynanmış, bülent korkmaz bu maçlardan sadece ikisinde maç kadrosuna girebilmiş, toplamda da 115 dakika oynamıştı. şampiyonlar ligi'ndeki 4 maçın hiçbirinde de maç kadrosunda yer almamıştı. fatih terim; üçlü savunmanın solunda, dörtlü savunma oynatırsa göbekte ve zaman zaman orta sahada ahmet yıldırım'a forma veriyordu. ahmet yıldırım da gayet iyi topçuydu, lakin fazlasıyla ağırdı. savunmada sıkça beraber oynadığı isimlerden gheorghe popescu da bu durumdan muzdarip olup chelsea maçından sonra terim'e bunu ve bülent korkmaz'la oynamak istediğini iletince (ki bunu popescu da bülent de çeşitli röportajlarında dile getirmiştir) terim ahmet'i tamamen orta sahaya çekip savunma için devreye bülent'i sokmuş, önce kupa maçlarında, sonra yavaş yavaş lig maçlarında ve nihayetinde de avrupa maçlarında bülent'i takıma yerleştirmiştir. ahmet yıldırım da bu duruma biraz alınmış ve popescu'ya bir dönem mesafeli kalmıştır. sonrasında lucescu da kendisini oynatmayınca beşiktaş'ın yolunu tutmuş ve beşiktaş'a gider gitmez lucescu'yu "adını dahi anmak istemediğim adam" tanımlamasıyla eleştirmiştir. fakat kader ağlarını örünce ahmet yıldırım - mircea lucescu ikilisi beşiktaş'ta yeniden bir araya gelmiş ve bir dönem beraber de çalışmışlardır. ama hala birbirlerini sevmezler, konu çok uzadığı için merak edenlere google'a "lucescu ahmet yıldırım" yazarak aramalarını öneririm. :) dediğim gibi, konu çok uzadı ama bülent korkmaz da öyle kısaca anlatılacak bir adam değil. :)
  • 2264
    maalesef vefasız davrandığımız eski kaptanımız. galatasaray'a adanmış bir hayatı, futbol kariyeri vardı. başka forma geçirmedi sırtına. hafızam çok iyi değildir ama onun sahadaki tavrı, adanmışlığını hiç unutmuyorum. beni galatasaray'a bağlayan şeylerden biridir bülent korkmaz'ın hırsı. onun gibisi bir daha gelmedi. bu tarz oyuncular takımda aidiyeti kuvvetlendirir. hem tarzı hem rolü olarak taylan'ın bu rolü karşılamasını çok isterim ama karakter olarak pek benzemiyorlar sanırım. umarım bir gün bu kulübe tekrar hizmet eder.
  • 2282
    kendisi gerçekten aşmış, kişisel olarak dünyada çoooook fazla görülmesi gereken ama malesef milyonda bir rastlayabileceğimiz tarz bir insan. bülent korkmaz ile tanisma ve sohbet etme şansina sahip oldum. son derece yumuşak tavirli, sevecen, gülümsemeyi hiç ihmal etmeyen ve o müthiş kariyerine rağmen cok alçak gönüllüydü. ayvalik civarinda bir sitede yaşadım 7 ay pandemi başladiginda. o da sık sık geliyordu. sanirim ailesini izole etmek için orayi seçmisti o da.
    bir gün akşam üstü tenha bir koyda yüzüp denizden çıkmıştım, o da motoruyla ayni yere gelmişti. kendisini o bomboş koyda görünce şaşırıp "aaa bülent kaptan" deyivermişim. gülümsedi "selam" dedi. normalde meşhur insanları sıkmamak için kişisel alanlarına saygi duyup gereksiz sohbet etmekten kacinirim ama dayanamayip "kaptan ben 42 yasindayim. hayatimin ilk gençlik dönemleri sizi izleyerek, örnek alarak geçti. kendi adıma tüm emekleriniz için cok tesekkür ediyorum" dedim.
    sanki hafiften gözleri dolar gibi oldu bilemedim. "ben tesekkur ederim" dedi gülerek. sonra motoruna atlayip yola çıktı...

    ona bile haksizlik, vefasizlik yapıldıysa bu memlekette el insaf yani.
  • 2352
    kendi durumumuza zaten takılmış durumdayım da sağolsun büyük kaptan beni daha da derin düşüncülere daldırıyor.

    çağdaş atan'ın 2 maçta 9 gol yeyip ayrılmasından sonra milli arada 6 eylül 2021 tarihinde alanyaspor kendisi ile sözleşme imzaladı. bir önceki sezon alanyaspor'un 3 önemli orta sahası * ve 2 as stoperi * gitmiş, yerlerine orta sahada fatih aksoy ve umut güneş isimli iki genç, stoper olaraksa yeni gelen nemanja milunovic ve chidozie awaziem isimli oyuncular oynuyor.

    alanyaspor'un ilk 11'inde görev alan yeni isimler ve takımlarına katıldıkları tarihler aşağıdaki şekilde:

    chidozie awaziem 8 eylül,
    emre akbaba 6 eylül,
    cristian borja 8 temmuz,
    nemanja milunovic 1 temmuz,
    famara diédhiou 19 temmuz,
    daniel candeias 1 temmuz,

    alanyaspor'un 2021-2022 yaz transfer dönemindeki faaliyetleri de şu şekilde:
    https://www.transfermarkt.com.tr/...11282/saison_id/2021

    alanyaspor 5.4m euroluk oyuncu satmış, 488bin euro bonservis harcayarak da baştan aşağı kadrosunu yenilemiş. bülent korkmaz'ın tabi bu olaylarla hiçbir ilgisi yok, çok yüksek ihtimal çağdaş atan'ın da yoktu. başkan-menajer ilişkisinden kafasına göre oyuncu yağdırılıyor kulübe. 6 eylül günü hayatında ilk defa gördüğü, daha 1 hafta önce hatayspor'dan 5 yemiş oyuncu grubunu aldı 1 hafta sonra giresunspor ile başladığı serüveninde 10 gün içinde 3te 3 yaptı bıraktı. 3ün 1i de biziz. 9 gol yiyen takım 3 maçta 0 gol yedi. oyuncular ne bülent korkmaz'ı ne birbirlerini tanıyorlar. adam o karanlığın içinde geldi, 4 yıldır hocası belli, sistemi belli, o sisteme göre cımbızla çektiği oyuncuları belli olan bizi kendi sahamızda güle oynaya yendi gitti ya la.

    bu entryden bülent korkmaz mükemmel bir hoca anlamı kesinlikle çıkarılmasın onun için yazmadım, asıl derdim başka. şöyle ki agalar bizde çok büyük bir terslik var. bizim buradaki tespitlerimiz bence gerçek çöküşün yanında leblebi çekirdek. yeni oyuncularmış, genç oyuncularmış vs. bunlar işin tiyatrosu. bu ligde maç kazanmak, gol atmak, pozisyona girmek bu kadar emek, bütçe, tecrübe gerektirmiyor. ligdeki 20 takımın 15'i türkiye'de bir lig olması gerektiği için var. yoksa var oluşlarının başka bir anlamı yok. 30 milyonluk bir camianın bu kadar kafa patlatıp, finansman yaratıp, bu rakiplere karşı bu kadar çaresiz olması beni çok geriyor.
  • 2190
    konyaspor'da yaptığı en doğru iş serkan kırıntılı denilen fener artığını kadro dışı bırakmak olan kaptan.

    baktı bu adamın fenerbahçe maçlarında, öncesinde yaptığı şey ahlak dışı, hemen ipini çekti. ertuğrul'a güvendi.

    sonuçta serkan a milli takım havuzunda bir kaleci. onu alıp uzun süredir oynamayan ertuğrul'a forma vermek takım içinde de hocanın etkisini ve imajını pozitif etkiledi bence.

    zaten lider bir karakter.

    konya gibi itici bir takımı bile destekletti bize.

    yolun açık olsun kaptan, elbet bir gün buluşacağız...
  • 2089
    29 ocak 2020 tarihinde şu an trtspor kanalında "gündem futbol" adlı programda yayında. onu görünce yüzümde sadece tebessüm oluştu. programda "galatasaray'a asla kırgınlığım olamaz ama yöneticilere kızgınlığım var" diye açıklama yaptı. fatih hoca ile iletişimi yokmuş. bülent kaptan bizim efsanemizdir ne olurdu efsanelerimizi küstürmeseydik.
App Store'dan indirin Google Play'den alın