bu platformda yazmaya, okumaya takip etmeye ara vermiş yazar. kim bilir belki de hiç dönmez geriye.
üç beş sene evvel büyük bir heves ve heyecanla başladığım serüven fikri olarak yormaya başladı. buradaki ciddi sayıdaki çoğunluğa laf anlatamayacağımı ve de cüzi orandaki bilgimi aktaramayacağımı anladım. burada bir sürü konu yanlış anlaşılmış ve de o ön kabuller üzerinden yürüyor. yazacak açıklayacak çok şey var içimde ama anlamak istemeyen insanlara hiçbir şey anlatılamayacağını iyi bilirim.
ben 41 yaşında, düzenli olarak olarak 25-30 senedir bu takımın ve armanın peşinde olan biriyim. öyle ki insanların televizyonu bile bulamadığı(askeri sebeple yasak olduğu) ırak'ın dağlarına galatasaray'dan uzak kalmamak için decoder getirtecek(ciddi riske rağmen) kadar seviyorum.
ben 15-16 yaşlarında askeri okulda, 18- 20 yaşınlarında diyarbakır'ın kulp ilçesinde (uefa finalinde ordaydım :)), 25-26 yaşlarında van'ın çaldıran ilçesinde, 30-31 yaşlarında ırak kuzeyinde aradaki zamanlarda da istanbul'da, ali sami yen'de hep armanın peşinde oldum.
rahmetli
alpaslan dikmen'in "galatasaray'ın yararına olacak bir taşı yerinden kaldırıp, iki metre öteye koyanlara bile müthiş bir saygı duyarım." sözü üzerine, bu tarz bir bakış açısına sahip olmamız gerekirken galatasaray'ın değerlerinin, efsanelerinin ve de sahip olduğumuz az sayıdaki kaliteli insanın günlük başarısızlıklar üzerinden yıpratıldığını ve saygısızlık yapıldığını görmeye artık tahammül edemiyorum.
buradaki yangıncı tayfaya son kez şunu söyleyeyim; sözlük harici taraftarlarımızın çoğunluğu sizler gibi değil haberiniz olsun. etrafınızdaki üç beş azgın azınlık gibi taraftarlarımız olmadığını bilmenizi isterim. bu kulüp inşallah tez zamanda bu tiplerden kurutulur.
kalın sağlıcakla...