• 906
    okan hocam, canım hocam, icardi, nelsson, kerem, torreira, diğerleri… harbiden eyvallah. inanılmaz bir deneyim, inanılmaz bir süreç. 90 dakika şampiyonluğa koşuşumuzu izleyip tek bir tebessüm edememek, gollere deli gibi sevinememek çok zordu ancak farklı bir tecrübe oldu. bu sezonki belki en iyi ankaragücü tribünüydü ancak takım tek bir saniye acaba dedirtmedi. her şey için teşekkürler. sizleri çok seviyorum.

    not: maç esnasında bilhassa batı tribünde çok kavga çıktı, tvye yansıdığını sanmıyorum. dilerim orada maç izleyen taraftarlarımızın başına bir şey gelmemiştir.
  • 909
    atılan her bir gol yine ayrı bir sanat eseriydi.

    ilk golün asistinin rashica tarafından geleceği belliydi. aslan parçası oraları yara yara geliyordu. icardi'yi gol vuruşundan 3-4 saniye öncesinden takip etmeye başlayın. rakibinin arkasında ve rakibi onu kontrol ediyor. rashica ortayı kestiği an rakibin arkasından önüne dolanıp vuruyor. gerçekten muhteşem.

    ikinci golde o yağmurda top ıslak, kendi alnı ıslak, kaleye arkası dönük. ya hakikaten inanılmaz. vuruş anında vücudunun aldığı pozisyona dikkat ettiniz mi? yılan gibi kıvrılıyor. böyle elleri var gulakları var yillannn gibi bişiy. *

    sergio'nun kafa golü ekstra ama ben barış alper'in golünün hazırlanışında öveceğim sergio'yu. ankaragücü futbolcusu kaleye şut atacakken gelip kalçasını ve omzunu koyup topu çalışı, prese gelen rakibe attığı çalım ve takımı çıkarışı şahaneydi. kerem orta sahada hafif yatay hareket edip kim kaçar diye bakarken barış'ın sağdan ortaya doğru gelerek kaçışı mükemmeldi. kaleciye attığı soğukkanlı çalım, tertemiz vuruş...

    gerçekten mükemmel goller attık ve şampiyonluğu ilan ettik. hayırlı uğurlu olsun.
  • 912
    gelelim maç analizine. biz şampiyonluk için ankaragücü de hikayeden düşmemek için mücadele etti. öncelikle başka bir düşüncemi dile getireceğim. ilginç şekilde ankara taraftarı da çok ateşliydi. şimdi adama sorarlar yav koca sezon neredeydiniz? madem böyle ateşli takımı ittirmeye çalışıyordunuz koca sezon ne yaptınız? yani bizim camiamıza o küfürleri etmek, taraftarımıza saldırgan davranmak nedendir? mamanız nereden geldi? tamam biliriz vardır belli bir inancınız ve gücünüz de bu kadar da değil be anam babam.
    neyse biz dönelim saha içine.
    maç önce arkadaşlarla analiz yaparken bizim zayıf tarafımızın abdül ve kazım arasına atılan toplar olacağını söylemiştim. nitekim golü de öyle yedik. bizim oyunumuz zaten kuvvetli. ön taraf çok haraketli, savunmamız durağan değil ve sert. bu arada maçın ne olacağını biz değil ankaragücü belirleyecekti. bekleyip oyunu sıkıştıracak mıydı yoksa hücum mu yapacaktı?
    tolunay burada çakallık yapmış. üç libero koyarak ve yedekte de as oynayabilen üç oyuncusunu tutarak çok tempolu ve pas kanallarını kesen bir oyun oynamaya çalıştılar. yalnız bu tempolu oyun çok gel git yaptırdı. bu nedenle 60 sonrası oyundan kopmalar ve düşmeler başladı. ikinci yarı başı üçünüze üçünüz bayram etsin çükünüz dedi ancak yemedi. çünkü galatasaray takımının yine yüksek takım defansı ve yılan gibi forveti vardı. rakibe göre biz ne yaptık?
    en önemlisi her zaman ki gibi ön alan baskısı ve akıllı koşular yaptık. milot, kerem, mertens ve icardi her yere ayak bastılar hücum alanında. kazım biraz aksadı. e o da 20 yaşında ilk defa seviye atlıyor ve geçen sene küme düşen takımdan hop gelip şampiyonluk maçına çıkıyor. üçlü orta saha kapaması görünce takım bu sefer terse daha hızlı oynamaya çalıştı. boey ve milot kanadına +1 önlem alınınca mertens daha fazla sağ kanada yaklaştı. bunu sonucunda sol kenar boş kaldı. rakip oradan akmak isterken her kaptırdıkları top hızlı hücuma dönüştü. mükemmel planlanmış bir oyun benim açımdan. eğer milot ve kerem biraz panik havasında olmasaydı ilk yarı çoktan maçı almıştık.
    kupalara layıksın sen şanlı galatasaray.
  • 913
    çeşitli engellemelere rağmen, bir çok kardeş ve dostumuzun cezalardan dolayı gelemediği ama bir şekilde gidip deplasman tribününde yerimizi aldığımız maçtır. istanbul'dan yola çıktıktan 1 kaç saat sonra telefonlarımıza düşen " ankara'da kasırga-tornado bekleniyor, afad acil durum ilan etti kaçın ey ahali" bildirimlerine kulak asmayıp hatta bol bol maytap geçtiğimiz(kasırga yetmez zombi yollayın gerçi maç ankaragücü ile :) yolculuktan sonra başkente girip çeşitli yerlerde yeme içme ve konsomatris misali bir çok mekanda masalara uğrayıp dostlar ile görüştükten sonra erymanan'a uzadık.

    daha önce 2 kere gitmiş/deplase olduğum bu stadda bu sefer ev sahiplerinin sayısal olarak fazla olması normaldi. zira ankaragücü tribünü her zaman saygı duyulması ve ihtiyatlı olunması gereken tribündür benim nazarımda. stad önü karambolü, gişelerde bu sene artık her deplasman maçımızda alışık olduğumuz üzere yoğunluk, tek kapıdan girilmeye çalışılması vb zorluklar ile kapıdan en azından başka ve korktuğumuz sıkıntıyı yaşamadan girdik.

    zaten girdiğim an koridora ve tribüne şampiyon olduk dedim. neden denirse , o tribün karesi/kadrosu ile sevdiklerimiz/ sadece selamlaştıklarımız/ simaen 30 seneden fazladır bildiklerimiz/ belki de bizden de haz etmeyenler de vardır(kim ulen o çıksın açıkça konuşsun:) bir araya geldiğimiz de artık maneviyat mıdır ya da nedir bilemem hemen hemen çoğu kazanmamız gereken maçı/kupayı/şampiyonluğu almışızdır.

    maç başı ile çok yüksek volume ile başladığımız performansımız, takımımızın da güzel oynu ve hemen ilk golü atmamızla zirve yaptı. ilk 2 golde tribünden gol sesinden çok haykırma, hönkürme ve çeşitli sesler çıktığına ya da bu kadar fazla o seslerin çıktığına şahit olmamıştım. 3. golde ama normale döndü gol sevincimizin sesi. beraberliği yediğimizde her ne kadar biraz kaygılansam da 2.gol iyi zamanda geldi. 2. devre yalan yok çarpıntı ile izledik 10-15 dk. ama takım nedense bana yesek bile hemen atacağımız havası veriyordu. sanırım kadro kalitesinin önemi burada kendini gösteriyor.

    3.golde zaten iş bitti dedik, 4.gol künefenin üstündeki dondurma oldu( gurrpegi aradı , profiterolün üzerindeki fıstık olmasını tercih edermiş:) son 5 dakikada ise bugüne kadar hiç yapmadığım bir şeyi yaptım ki bunu zaten maçtan 2 gün önce kafaya koymuştum. ne olduğunu anlatmadan önce bir konuda bilgilendirme yapmak istiyorum kendimle alakalı. takımımızın maçlarına,tribünlere gitmeye başladığımdan beri eğer takımımız kendi taraftarına açık bir maçta(iç saha veya deplasman farketmez) şampiyonluğu maçta ilan edecekse, o düdük çaldığında orada oldum bir tanesi hariç. o da bu maçtan tam 30 sene önce yine aynı şehir ve rakiple oynanan maçtı. rahmetli peder bey maça arkadaşları ile gitmiş ben ise bayram tatili olması sebebi ile validem ile birlikte acı vatan almanya'ya gitmek zorunda kalmıştım(bkz: sürgündeki kapalı)

    dolayısı ile maçın son dakikalarında, bir önceki deplasman maçımızdan ötürü ceza yiyen, bu yıl ve bundan önceki 10larca yılda beraber stad-stad/şehir-şehir/ülke-ülke/kongre-kongre gezdiğimiz dost/kardeşlerimi aynı anda çoklu görüntülü arayarak, maçın son düdüğünün çaldığı ve takımımızın tarihindeki 23.şampiyonluğunu en azından bir lokmada olsa canlı canlı yaşamalarını sağlamaya çalıştım(yok lan niye ağlasın koca koca adamlar)genelde maçta telefonu ile oynayanlara, görüntülü dakikalarca konuşanlara çok gıcık olurum ama bu sefer kendim için esnettim bu kuralımı.

    daha yazacaktım ama çok uzun olmuş baktım da yukarı. buraya kadar okuyanlara teşekkür eder okumayanlara ise kısaca hikayenin sonunda galatasaray'ın şampiyon olduğu şeklinde özetleyebilirim yazıyı.
  • 915
    ilginç bir final maçı oldu açıkçası. yani bir şampiyonluk maçı gibi stresli ve gergin değildi sanki. tabii ki biz taraftar olarak gerildik, ''çok rahattık'' edebiyatı yapmıyorum. biz her türlü gerilecektik ancak futbol olarak sahada çok gergin bir maç havası yoktu. mesela 19 mayıs 2018 göztepe galatasaray maçı gibi değildi. o maçta şampiyonluk stresi hissediliyordu. kısır bir maçtı, gergin bir maçtı ve herkeste tutukluk vardı.

    bu maçta ise 2 taraf da gayet açık oynadı. ankaragücü de açıkçası ''galatasaray'ı şampiyonluktan edelim'' gibi bir anlayışla çıkmamış bence. iki taraf da direkt ve dikine oynamaya çalıştı. biz maça iyi başladık, golü de bulduk. golden sonra biraz gevşedik ve çok basit yedik. sonrasında üst üste gelen pozisyonlardan sonra tekrar öne geçtik. açıkçası ben ankaragücü'nün oyununu gördükten sonra zaten goller bulabileceğimize emin olduğum için fazla telaş yapmadım. ilk yarı hava şartları da etkili oldu sahada. 2. yarı ankaragücü'nün yaptığı değişikliklerden midir yoksa biz biraz daha işi sıkı tuttuk ondan mıdır tamamen bizim kontrolümüzde geçti. 70. dakikada da defteri kapattık zaten.
  • 917
    maçı sözlükten ve sadece 35-40 galatasaraylı takip ettiğim bi twitter hesabından takip ettim. artık bu tür maçları canlı izleyemiyorum, bu stresi kaldıramıyorum. yaşım ilerlediği için olabilir. aslında yaşım çok da ileri değil ama eskisinden ileri, yani bi benjamin button değilim.

    neyse, maçtan sonra full hali ortamlara düşünce baştan sona izledim. bunu yaparken bile acayip şekilde heyecanlandım. takım ilk golü atınca sevindim, beraberlik olunca üzüldüm ve ondan sonra biz yeniden öne geçinceye kadar acayip tırstım. barış’ın golü ve 4. golden sonra inanılmaz mutlu oldum yine.. maçı sözlükten takip ederken sérgio oliveira’nın çok kötü oynadığını düşündüm ama izleyince hiç de öyle olmadığını gördüm, mükemmele yakın oynamış bence. evet kazımcan çok kötüymüş ama bence kendisine şans vermeye devam etmeliyiz, olur bazen öyle maçlar.. genel olarak bir şampiyonluk maçında nasıl oynanması gerekirse öyle oynadığımız bir maç olmuş. hakem de fena yönetmemiş bence. penaltı kullanmadan, her türden kuşlara ‘x pozisyonda şu oldu o yüzden kazandınız’ kozu verilmeden biten bir maç olması da ayrıca güzel olmuş.
  • 918
    olur da galibiyet harici bir sonuçla bitseydi yaşanacak moral kaybı ile olabilecekleri tahmin bile edemiyorum. maç tümüyle halı saha havasında geçti. böyle şampiyonluk maçı mı olur? dakika 15 değil, 1-0 öndesin, şampiyon olacaksın, çatır çutur kontra veriyosun, 4'e 2 yakalanıyosun, akıl alır gibi değil.

    çok şükür tüm bunları konuşmak yerine şimdi gelecek maçta penaltıyı kimin atacağını tartışıyoruz. açıkça söyleyeyim büyük badire atlattık. yer yer kalbim sıkışmadı değil.
  • 919
    maç 1-1'ken ve 1-2 iken kaçan gollerde ben kafayı yerken takımım çok rahat olması içten içe beni rahatlattı sanki.

    bizimkiler maçı kafada kazanmışlardı zaten. hoca, teknik ekip, yönetim, tüm takım her hücresi ile kazanacağına emindi sanırım en heyecanlı olanlar biz taraftarlardık.

    son birkaç şampiyonluk maçımızın son anları hep dualarla, totemlerle geçerken bu maçta 3-1'i bulduktan sonra "ulan şimdi napıyorduk" hissiyatı çok tatlıydı.

    okan hocam 30 sene önce başladığı yerde ilk şampiyonluğumuzu alması ise muazzam bir detay.

    100. yıl ve başkent olayına girmiyorum bile.
  • 920
    ankaragücü tarafı en azından kendileri için doğru oyunu oynamaya çalıştı. kaleye otobüs çekelim, şampiyonluktan edelim gibi düşünceler yerine kümede kalmak için üç puanı istiyoruz dediler.

    bu da bizim kolay pozisyon bulmamızı sağladı. çok sayıda net pozisyon ürettik. üçüncü gol biraz daha geç gelseydi bizi strese sokabilirdi. lâkin akıllı bir pas ile golü bulup rahatladık.

    başka örneklerde olduğu gibi şampiyonluğu etkilemek için çelme takma niyetinde değillerdi. gol atmaya çalıştılar. oyunu öldürmediler.

    içten içe gerilmiş taraftarımız için mutlu bitti. büyük takım isen böyle maçlarda ölmezsin. şampiyonluk elindeyse bırakmazsın. kültürümüz de bunu gösterdi.
  • 921
    12-13 sezonundaki içerdeki sivas maçı sonrası en rahat şampiyonluk maçımız olmuştur. bunda tolunay hocanın defans yapmak için değil oyunu oynamak için çıkmasında da pay var, eğer otobüsü çekmiş olsalardı yine kazanırdık ama daha stresli şekilde olurdu. tüm sezonda çekilen zorlukların şampiyonluk maçında kolay bi şekilde bitmesi ayrı bi mutluluk verici ve rakipler adına psikoloji çökertici oldu. böyle bi serüvene böyle bi son çok yakıştı.
  • 922
    ankara'da yaşayan bir galatasaraylı olarak ağustos ayında fikstürlerin belirlendiği gün ankara'da şampiyon olma hayaliyle aldığımız ankaragücü vip kombineleriyle yerinde izlediğimiz maç olmuştur.

    maçta atılan gollerin tribün çekimleri:

    https://youtu.be/HSd5jJdK7UU icardi 1-0
    https://youtu.be/Hh2aJdOGi8c milson 1-1
    https://youtu.be/IVesA2-JmXU icardi 2-1
    https://youtu.be/UC__ItFGOTk barış 3-1
    https://youtu.be/1ZlUu7jaid0 oliveira 4-1
App Store'dan indirin Google Play'den alın