• 76
    aydın yılmaz'ın, burak yılmaz'ın, hakan balta'nın sıçtığı maç.
    cris'in bizim adamımızın olmadığını anladığımız maç. semih-dany ikilisi sonuna kadar götürür bizi.
    felipe melo'nun fizik ve mental olarak hala takıma katılmadığını gösteren maç.
    engin baytar'ın geri dönmesini istediğim maç.
    uzun zamandır utanmıyordum takımımdan ilk kez bugün utandım.
    fatih hoca geldiğinden beri oynadığımız en kötü futboldu. fatih hoca'nın suçu yok. sadece insanlara çok fazla güveniyor.
    (bkz: aydın yılmaz)
    (bkz: amrabat)
    (bkz: hakan balta)
  • 77
    averajimizi duzelttigimiz mac olmustur.

    takim cok kotuydu malesef. fatih hoca dahil hic biri gununde degildi. kotuden de ziyade isteksizdik. ekstra oynamayi birak, vasatin ustu tek bir isim yoktu. hal boyle olunca da yenildik.

    hakkini verelim ordu da iyi hazirlanmis. cuper tuzagini dusurdu. geride kabul etti oyunu ve topla cok hizli hareket ettiler kaptiklarinda. bu oyun anlayisi ve ustune gelen erken gol ile isimiz iyice zorlasti.

    hem kotu oldugumuz, hem de sanssiz oldugumuz mactir ayni zamanda. malesef burak yilmaz mac 1-0 ve 2-0 iken 2 tane mutlak pozisyonu harcadi. ama dedik ya, kimse gununde degildi.

    olur boyle seyler arada. mac icinde taktik degistirmeyi ogrenmeliyiz biraz. ben hayirli maglubiyet diyorum boylesi icin.

    herkes biraz daha ceki duzen verir kendine.
  • 78
    12 dakikalık süre içerisinde koşu hesabını tutanlar, bu testi başarıyla geçemediğimizi söyler zaten. biz hektör testinden başlayacağız. adamlık testinden. güney amerikanın pampaları nere, yukarı akan dereleriyle ünlü ordu nere? koskoca hektör, ya alabalık yemek için serin suları tercih etmiş, ya da bizim bilemediğimiz bir hastalığına fındık yağı iyi geliyor. daha 3 ay evvel, katar takımlarından eşşek yükü parayla transfer teklifi almıştı, demek sebebi varmış gitmedi. reykart paranın peşinde koşarken, hektör romantik takılmayı tercih etmişti. helal olsun diyorum, gelmiş geçmiş en büyük 10 hocadan biri için.

    rotasyon; kötü futbolcunun piştideki karo bacağı. dandik bir maç gelse de oynasamın futbol literatürüne girmiş ifadesi. iyi futbolcu her maç oynamak ister. değil 3 günde bir, günde 2 maç bile oynansa oynar. eskiler bilir spor yazarları turnuvası yapılırdı. fikstür hesabı bir takım hem cumartesi, hem pazar oynardı. banko futbolcular her ikisinde de oynardı. semih kaya'yı dinlendirmek nedir hocam? 35 yaşına gelmiş kıçının kılları ağarmış kazmanın koskoca galatasaray'da ne işi var. galatasaray tarihindeki en nefret ettiğim defans oyuncusu servet'ti, daha sümüğü kurumadan, aynı özellikte biri daha bulaştı. bir sezonu, hiç bir futbolcuya takılmadan geçiremeyecek miyim ben ya? başımıza iş aldık, kris'i kovmadan bana rahat maç izlemek haram.

    kayseriliyim, bu yüzden iddialı da konuşabilirim. ticarette kafana koyacaksın. destur olarak ezberleyeceksin. kayserili'den mal almayacaksın. yüzyıllardır sürüp gelen geleneklerini bırakmış olamazlar. genlerinde var eşşeği boyayıp, at diye bilezik gibi geçirirler. acaba mı? bu mal da defolu mu? diye temkinli oldumsa da. amrabat için kayserili kazığı demenin vakti benim için çoktan geldi geçti. emre çolak varken, amrabat namında birine verilmiş para, kayserili tüccara kaptırılmış paradır, geçmiş olsun.

    hocalarına duyduğum saygıdan dolayı ordu deplasmanını en tehlikeli maç olarak ilan etmiştim maçtan önce. belli ki bizim maç izleyicileri ordu'ya gerekli saygıyı göstermemiş, sıradan bir maç gibi oynamışlardır. geriye yaslanmış, timsah misali hata yapılmasını bekleyen kalabalık orduspor savunmasına karşı şişirme toplarla gol aradık. yaptıkları hataları golcüler değerlendiremeyince, girilen tek pozisyonda kalemizde golü gördük. hamit'in erken çıkmasına bağlamıyorum ben yenilgiyi. hiç olmazsa yerine giren aydın, hızıyla da olsa adam eksiltebiliyordu. sol taraf kısmi felçle oyuna devam etti. hakan balta, amrabat ikilisi sezonun en kötü sol kanat performansını oynadı.

    eboue'den bu maç fazladan bindirme ve artık gol bekliyorum. şom ağzımın kurbanı olduk. kaleye dürtmek yerine düşmeyi tercih etti o koca adam. futbolun tanrısının adaletine güvenmek lazım. sen misin kandırmaya çalışan? o top gol olarak bütün takımı cezalandırdı. 2-0 olduktan sonra da artık geçmiş olsun du.

    ders çıkarmak en iyisi. elmander'i galatasaray atletizm takımına mı göndersek acaba? her maç en çok koşanlar listesinde birinci. deli dana gibi koş, gol yollarında güçsüz kal atama. hocanın beynine girsem, ya elmander'i hiç oynatmam, ya da takımın en az koşan adamı olmasını sağlarım. bu elmander, sezon sonuna kadar 5 gol ya atar ya atamaz. takımın golcüleri burak ve umut'tur. ne kadar çok beraber oynarlarsa o kadar verim alınır.

    tabelaya yenilgi yazdı. bu oyunla yengi yazsaydı bile şu yukarıda yazdığım şeyler aynı olacaktı. braga maçının kafalarda olması mazeretse, durum çok daha vahim. büyük takım olmak için daha çok yolumuz var demektir. salı günü asla aynı şeyler olmayacaktır. büyük galatasaray taraftarı takımın bu kadar kötü oynamasına izin vermez. bu maç için cımbızla iyi bir şey çıkaracaksak, pitbull'un geri dönüş maçı diyebiliriz. yenilmemek için direndi. muslera'yı bu sezon hiç beğenmiyorum. selçuk'ta serbest vuruşlara ortaklar çoğaldıktan beri istenen formda değil.

    alınamayan puanlar, ligin sonunu ekilemez. belki şampiyonluk için 1 maç fazla oynarız o kadar. ben şampiyonlar ligine etki eder mi onun kuşkusundayım. maçın siniri fenerbahçe puan kaybedinceye kadar geçmez. polyanna galatasaraylılar bu maçı yok saysın.
  • 79
    uzun zamandır yenilmeyi bu kadar haketmemiştik. karşımızda çok iyi takım savunması yapan disiplinli bir takım vardı. hücumda bir türlü kilidi açamadık, rakip ise az ama öz geldiği pozisyonlarda bizi cezalandırmayı başardı. yenilginin iyisi falan olmaz. yenilgi yenilgidir, sıfır puandır, moralleri ve özgüveni aşağıya çeker. ancak 4 gün sonra çıkacağımız çok çok önemli bir maç öncesi umarım takıma bir wake up call tokadı olur bu.

    benzer bir etkiyi de bizim taraftarda gösterirse fena olmaz sanki. bu başlık altında birkaç kişi "zor maç" yazınca "ya bu mu zor maç rahat yeneriz xdxd" diyen insanlar epey fazlaydı. tamam başımızda çok büyük bir hoca var, takım güven veriyor ama sezon içinde zaman zaman böyle maçlar yaşayacağız. en iyi zamanımızda da yaşadık, şimdi de yaşayacağız.
  • 83
    orduspor – galatasaray : 2-0 olur öyle, top bu

    yenilgi kötü şey yahu. iki sezon evvel böyle yenilgilere üzülürdük ama alışmıştık da, şimdi ise daha çok üzülüyor insan.

    ordu diri bir takım. cuper sıkı bir takım kurmuş. özellikle oynatmama konusunda çok başarılılar. bunu eleştirmek için söylemiyorum. galatasaray’a karşı kafa kafaya oynamamaları gerektiğini türkiye’deki bütün teknik adamlar biliyor, inanmazsanız aykut kocaman’a sorun. ikinci sezondur galatasaray’dan puan alan takımların hepsi sahalarında bekleyerek aldılar. hatta manu bile. bu yüzden,
    cuper’in galatasaray’ı iyi analiz ettiği söylenebilir. şöyle düşünmüş olmalı; takım olarak çok mücadele ederiz, bir tane de sıkıştırdık mı direncimiz artar. bir de galatasaray yakaladıklarını atamazsa maçı alabiliriz. böyle de oldu zaten. sıkı mücadele ettiler, maçın başlarında muhteşem bir gol attılar, dirençleri arttı, galatasaray’da yakaladıklarını atamayınca bir de ekstra olarak kontradan ikinciyi buldular. bitti gitti. golleri iki eski galatasaraylının atması da enteresan oldu. aklına olcan adın gelmeyen bizden değildir. ama hasan kabze bu sefer de bize unutamayacağımız bir gol attı, muhteşem bir rövaşataydı. orta ilk yapıldığında sol ayağını kaldırmak üzereydi ki top sekti, bir nevi sola dönüş sinyalini çaktı, sonra da şahane bir rövaşata ile golü attı, sola dönüşü tamamlamış oldu.

    gelelim galatasaray’a. ikinci sezondur bu kadar durağan, iştahsız, isteksiz, coşkudan uzak bir galatasaray izlememiştim. maç devam ederken, pozisyonlar kaçsa bile takımın maçı alacağına hiç inanamadım. o hırsı, isteği bir türlü sahaya koyamadı takım.

    uefa kupasının anlatıldığı belgeselde miydi, fatih hoca bir maç konuşmasında topçulara “size kaç gündür bir şey demiyorum, orada onu yaptınız, burada bunu yaptınız. ne zaman düzeleceksiniz diye bekliyorum. ama artık yeter” dediği bir sahne vardır. bugün de benzeri bir durum oluştu galiba.
    sahaya çıktı mı bam bam bam basan fatih terim takımı yoktu bugün sahada. futbolcunun isteksiz olması elbette futbolcunun sorumluluğunda, bireysel bir durum. ancak bu isteksizlik bütün takımdaysa burada teknik direktörün de eksikliğinden bahsedebiliriz. bir tek şartla kabul edilebilir, yukarıda anlattığım örnekte olduğu gibi, hoca bu isteksizliği anlamış ancak bilerek önlem almamıştır.
    psikolojik taktiklerden biridir. önemli maçlar arifesinde takımı suni şekilde motive etmektense, kendileri acıyı deneyimlesin istemiş olabilir. bir babanın çocuğuna kendi sorumluluklarını öğretmek için, her acısını telafi etmek için devreye girmemesi gibi. olamaz mı, olabilir. hoca fatih terim’se olabilir.

    oyuncu değişiklikleri için itiraz edenler olacaktır, var zaten. doğrusu “olur mu hocam ya, o çıkar mı, bu girer mi” diyeceğim bir yanlışlık görmedim. takımdan bir kişi söyleyin bana “hoca bu çıkar mı” diyebileceğimiz. hoca kimi çıkarsaydı kimse itiraz edemezdi. dikkat edilmesi gereken, girenler de katkı yapamadılar.

    futbolcuların ayaklarında kurşun var gibiydi. yerden yükselemeyen ortalar, kale ağzında göklere dikilen toplar. gençliğimde böyle topa vuranlara marangoza marangoza diye bağırılırdı. şimdi marangoz bile kalmadı, mobilyalar marketlerde demonte satılıyor. evet ikea’ya yakın oturuyorum.
    takımın bugün ayarı bozuktu. braga maçına kadar rot-balansa girmesi lazım.

    şimdi önümüzde braga maçı var. bu maça bakarak o maçta şöyle olur diyemiyorum. futbol o kadar enteresan bir oyun ki, matematik hesapları tutturmak gibi değil. ordu’ya yenildik iyi oldu da diyemiyorum, kötü oldu da diyemiyorum. ancak braga maçının ordu maçından birkaç yüz kat daha önemli olduğunu biliyorum. fatih hocanın geçen hafta söylediği şey gerçekleşti “avrupa maçlarının önün ya da arkasında puan kayıpları olur” demişti, akhisar’ı yendiğimizde. aklıma gelmişken ligimizde avrupa maçları öncesinde sıkıntı yaşamayan takımlar da var, biliyorsunuz. adamların umurlarında bile değil avrupa maçları. her kulüp kurulma amacıyla doğru orantılı yaşamını sürdürüyor. biri türk olmayan takımları yenmek için kurulmuş, diğeri ona rakip olsun diye. fark burada. (çok şükür bugün de fenerbahçeyi dilimize doladık)
    braga maçını bilemem ama galatasaray’ın gruptan çıkacağını düşünüyorum.

    her yenilgi sonrasında maç yazısı yazmak içimden gelmiyor. elim klavyeye gitmiyor. ama yazı bittikten sonra bir mucize oluyor ve ben yenilgiye üzülmüyorum artık. içimi size dökmüş oluyorum bir yerde. yazı benim self-terapistim. size de öneririm. sadece maç için değil, her konuda keyfiniz kaçtığında konu hakkında yazın. müthiş iyi gelecek.

    *
  • 85
    özellikle blog yazarlığı yapanların hemen klavyeye sarılıp, takımı alaşağı edecek türden yorumlar ile yerden yere vurmaması gerektiğini düşündüğüm maç. örneğin bu maçın hemen ardından bir yazı yazsam onbirde oynayan her futbolcunun eksi yanlarını bulur; uzun uzun yorumlar yazarım. ama bazı yenilgiler takıma birliktelik sağlar, ayakları daha sağlam yere bastırır. eminim ki muslera'dan burak yılmaz'a kadar herkes şuan kendini sorguluyordur; sorgulamayanlar da terim ayarı ile kendine gelecektir. elbette ki bunlar zaman içinde takım olgusu içinde halledilir; ancak ujfalusi'siz dönemde defans olabildiğine savruk maçlar çıkartacak, defanstan hücum bölgesine çıkacak pasların süresi uzadıkça da selçuk ve melo'nun oyun rolleri yeniden şekillenecek ve işleyen sistemde aksamalar meydana gelecektir.
  • 87
    galatasaray'san ligde kötü oynayacağın ve kaybedeceğin maksimum 4-5 maç vardır. takımımızın şampiyonluk yolunda 28 eylül 2012 orduspor galatasaray maçı ile bu kredisinden birini kullandığı maçtır.
    unutulası, ders çıkarılası ve tüm takım olarak motivesizliğin nelere yol açtığını gösteren maçtır.
    kazansa zirvede farkı dahada açacakken, yalnız başına takılacakken taraftarının azda olsa keyfini kaçıran maçtır.
  • 88
    öncelikle takımımız mental olarak bu maça hiç iyi hazırlanmamış, bu çok belliydi bugün. şampiyonlar ligi'nin bu gibi etkileri olabiliyor. ancak bu gibi şeyler atlatılamaması şampiyonluğu zora sokar, hatta kaçmasına bile sebep olabilir. ayrıca buçla ilg maili şunu gördük ki; geçen sezon bize karşı iyi kapanan takımların kilidini açmakta zorlanıyorduk, bazen de açamıyorduk. bu sezon ancak bunu değiştirebilirsek seviye atlayabilirdik. görünen o ki şu anlık bu konuda bir şey değişmiş değil. bunun nedeni ise bu gibi maçlarda kilit açabilecek oyuncuların transfer edilmeyişi. özellikle kanatlara yapacağımız takviyeler çok önemliydi. hamit mantıklı ve önemli bir tercihti. ancak sol kanada amrabat gibi potansiyelli ama henüz dar alanda adam eksiltememe, geriye yardım konusunda zayıf, forvete koşuları hep geç yapan, yaratıcılığı kısıtlı, top alışverişini iyi yapabilmesi için gerekli koşuları eksik yapan bir oyuncu değil de daha yaratıcı, iş bitirici, kilit çözücü bir oyuncu alınmalıydı. takıma ancak bu tarz bir oyuncuyla seviye atlatabilirdik.
  • 89
    ayrıca fenerbahçe kasımpaşa, beşiktaş ve bursaspor'la ard arda oynayacak. bu maç farkı açmamız için önemli bir fırsattı ancak kullanamadık. sezon sonunda fenerbahçe ve trabzonspor'la oynayacağımız için farkı olabildiğince açmamız gerekiyor sezon sonuna kadar. fenerbahçe deplasmanı+trabzonspor'la son maç evimizde oynayacak olmamız büyük sıkıntı. umarım bu gibi fırsatları bir daha bu kadar kolay tepmeyiz.
  • 90
    kimse bu maçta iyi oynadığımızı iddia edemez. ama yerden yere vurulacak kadar da kötü değiliz. adamlar golü attıktan sonra ikinci gole kadar pozisyonlar bile yok. bizim direkten dönen top var burakın yakın mesafeden atamadığı iki çok önemli pozisyon var. var oğlu var. oyunun net hakimi değildik ama kesinlikle maçın hakkı bu skor değildi.

    ayrıca ikinci golden önce eboueye yapılan çok net bir penaltı var ki manchester maçında umuta yapılan hareketin aynısı. bu karar bize değil de fenere veya beşiktaşa yapılsaydı şimdi gazeteler sosyal medya çalkalanıyordu hakem puanlarımızı çaldı diye. ama konu biz olunca ses çıkmıyor her zamanki gibi. o penaltı verilse skor 1-1'e gelecek belki de oradan maç çevrilecek.

    herkes amrabata yüklenmiş de yahu arkasında bir balta var ne hücuma destek verir de doğru düzgün ikili oyun yaparsın hiç bir işe yaramaz. ne yapsın amrabat tek başına. pes oynamıyoruz sonuçta. sağda da hamit sakatlanıca rakip de göbeği kapatınca oyun kilitlendi. ben terimin yerinde olsam umut burak'la çıkarım maça son yabancı hakkımı da riera'yla kullanır baltayı tribüne gönderirim.

    olur böyle vakalar daha mayısa çok var.
  • 95
    "şifo" mehmet özdilek gibi, "evlat" rıza çalımbay gibilerinin beşiktaş'a; "asker" bülent uygun gibi, mecnun otyakmaz gibi adamların da fenerbahçe'ye yaptığı "kıyak"(!)ların ortada olduğu bir futbol dünyasında hasan salih kabze ve galatasaraylılığım ile bir kere daha gurur duymama sebep olan maç. "başarılar gelir geçer asaletin bize yeter" sloganının yeşil çimlerdeki bir tezahürü olmuştur.
  • 97
    www.matchstudy.com a göre maçın en etkili iki oyuncusunun selçuk inan ve felipe melo'nun olduğu stsl karşılaşması.
    maç sonunda da belirttiğim gibi mağlubiyetin bir çok nedeni vardı. bu nedenlerin hiç birinde imparatorun suçu yoktu. birincisi melo, ikincisi rehavet. melo ne kadar oyunun en etkili ikinci oyuncusu olsa da yeterli değil. karabükte oynamıyor. orda oynasa üst düzey bir performans olurdu.
    ancak bu takım kazanacaksa ne olursa olsun orta sahanın ortası düşmemeli hiç bir zaman. amrabat veya emre çolak kötü oynarsa maçı kaybetmeyiz. ancak selçuk ve melo ikilisinden biri maçı götüremezse bu maçı almamız için fener balı'na sahip olmamız gerekir.
    bu sene melo'nun yokluğu çok etkiliyor bizi. bir an önce takıma katılmalı ve maestro'muzun oyunun tek yönüne odaklanmasını sağlamalı.

    ayrıca: engin baytar döndüğü gün sol kanatta ne emre ne amrabat tercih edilmeyecek. fatih hoca da özlüyor engin'i. geçen yıl ki takımın kilit adamlarından biri olduğunu bu sene gösterdi bize. bir an önce dönmesi dileğiyle..

    http://www.matchstudy.com/...ml?id=1508&no=10

    edit: link
    edit 2: imla.
    edit 3: neden ofsayt hocam neden?
    edit 4: stsl uyarısı için vbesen'e teşekkürler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın