• 117
    25 sene öncesine götürüyorum sizi çocuklar. inönü stadına, beşiktaş maçına. hepiniz 28 yaşındasınız. takımınız1 en son şampiyon gördüğünüzde 14 yaşındaydınız. burun buruna giriliyor beşiktaşla son haftalara. hatta tam kelime manasıyla burun buruna. puanlar eşit.(şimdiki sistem olsa şampiyon biziz, ilk maç 0-0 ikinci maç 1-1 bitti).

    o zamanlar, kombine, numaralı, biletiks, araba, forma falan yok. digitürk, oynat bakalım, şansal- erman şebekesi henüz kurulmamış. alırsın bayrağını delikanlıca, havalar sıcaksa kartondan, soğuksa annenin ördüğü sarı kırmızı bereyi geçirirsin kafana düşersin yola. ama bu maç her zamanki gibi bir maç değil. inönü stadında, 40.000 kişi maçı izleyecek, 40.000 kişi maça giremeyecek. diğer bütün taraftarlar radyodan dinleyecekler maçı.
    40.00o kişinin yarısının içine girmemiz lazım. o zaman maçlar gece oynanmıyor, cumartesi'den düşmek lazım yollara. ben, eskitüfek aldık bayrağımızı cumartesi gecesi beşitaştaydık. eski tüfeğin öğrenci arkadaşlarının evinde kampa girdik. erkenden kalkıp, pastırmalı bir yarım ekmek arası götürdük. ve kapalı kuyruğuna daldık. 4 kuyruk var, deniz tarafına yakınlardan ikisi bizim kuyruk. kapalıda nerde oturacağın,- dikileceğin demek istiyorum- pafta, dışarıdaki kuyruktan belli oluyor. beşiktaş'lılar yukarı kuyruktalar. itişmeler, kavgalar,polisler kendini demir tünelin içine attınmı girdin artık. araya kimse giremiyor. gişeden biletini alıyorsun, sonra biri yırtıyor kendini tribüne attın geçmiş olsun. geçmiş olsun da maçın başlamasına 7 saat var.

    arada bir kıvılcım çakılıyor, her iki takım taraftarı yoğun tezahürata girişiyor, mola. millet bir birinin kucağında uyuyor. saat başı bağırmaca. kapılar kapanmış, kapı önleri lime lime insan, açık alt demirlerinden fırlarcasına dolmuş taraftar.

    maç saati yaklaşıyor, en gergin, en kritik yarım saate girilmiş. şimdiki gibi takımlar ısınmaya çıkmıyor. 10 dakika kala beşiktaş çıktı sahaya, şimdikilerde sahaya çıkmamı. sahaya çıkış, maça galip veya mağlup başlamak demekti. çanakkale savaşı çıkmıştı sanki, çatapatların barut kokusu, havayı kaplayan sis.

    cüneyt büyük kaptandı, çok iyi bilirdi nasıl sahaya çıkacağını. bekledi tünelin ucunda beşiktaş taarruzunu, arkadan gök gürlerken, kıyamat koparken süzüldü büyük kaptan. adam başı 20 şer rulo kağıt atmışızdır. maç, mahşerin zebanisinin borazanıyla başladı sanki. tezahüratlar, çığlıklar, yırtınlmalar, ahlar vahlar bir birine karıştı. köylü yusuf 18 dışından topu doksana taktığı an çıkan gol sesi, ve insanların gol sevinci yazarak anlatılmaz. 2 dakka süren tepinmeden sakinleşince yaralanmayan taraftara ben taraftar demem.

    devre olduğunda arada en az 5 beşiktaşlı sedyeyle ambulansa taşındı. ikinci devre beşiktaşlıların can havliyle tezahüratı, sahaya yansıdı. kedi bülent yüzde yüz bir golü kaçırdı. atsa 13 sene diyecektik. ziya doğan golü attığında simoviç'e bu sefer biz taş kesildik. maç 1-1 bitti. averajla beşiktaşın liderliği devam ediyordu. son maça kadar da böyle devam etti.

    bir beşiktaş tramvayı alır beni maça götürür.
  • 267
    son zamanların en özel senesinin* en unutulmaz maçı.

    tarihin en etkileyici koreografisiyle göz kamaştırıcı bir başlangıca sahiptir. öyle bir koreografi yapılmıştır ki izlerken rakip takım hocasının dahi gözlerinin içi gülmektedir. hele ki braveheart soundtrackının bitimiyle beraber ujfalusinin arkasında takımla tünelin ucunda görünmesi sözün bittiği andır.

    http://www.youtube.com/watch?v=Aqjclomf-Hc

    en çok sevilen gol sevinci elmander süzülüşü maçın ilk çeyreğinde karşımızdadır.

    http://www.youtube.com/watch?v=aDh2pRhvvFY

    ve o muhteşem final dakikaları, ulu johan'ın havada asılı kalması ve galibiyetin en tat alınan şekli ile perde kapanmıştır. golden sonra hasan şaş'ın yüz ifadesi ve sevinci o anki duygularımızın en iyi tercümanıdır.

    bu efsane maçta tribünde olmak vardı be sözlük.
  • 125
    (bkz: bugün günlerden galatasaray)

    sahadaki 11 aslan ve tüm taraftarımız ile galibiyete koşmayı umduğum maçtır. bu maçı alırsak tünelin ucundaki ışığı net olarak görmüş olacağız..

    taraftarın galibiyetten emin oluşu rakibi küçümsemekten ziyade terim'in gladyatörleri'ne olan inancından kaynaklanıyor diye düşünüyorum. umarım gerekli konsantrasyon ile net bir skorla tekmeyi vururuz göndeririz şikecileri mabed'den..

    tarih ali sami yen'e küfreden şeref yoksunlarını unutmayacak...

    ite köpeğe karşı saldır galatasaray!!!
  • 76
    çok bağırmayı marifet bilen değil de maçı izleyen, hakem kararlarına ve oyunculara anında tepki gösteren bir seyirciyle en az 4 atacağımız bir maç olacaktır, beşiktaş yorgun galatasaray'ın güçlü adamları dinlenmiş (melo, baros), formda oyuncuları fazla (semih, ujfalusi, muslera, necati ateş) bunlara ek olarak elmander oynayacak durumda, eboue ilk maçtan dolayı hırslı durumda olacak. ali sami yen stadı'ndaki son maç gibi olmazsa yani maçın başında zırt diye alakasız bir penaltı olmazsa beşiktaş'ı evire çevire yeneceğiz, çok çok farklı bir skor bekliyorum.

    unutulmasın ki şikeye göz yummak da şike yapmak kadar şerefsizce bir davranıştır, kanaryadan sonra kartal da arena'da hesap verecek.
  • 293
    türk telekom arena’da oynanan ilk galatasaray beşiktaş derbisi. maç başı koreografisi*, maç temposu ve son dakikada gelen golle 15 ocak 2011’den bu yana içerde oynanan en güzel üç maçtan biri.

    bugün, o günkü atmosferden izler olmayacaksa da tüm dünyadaki galatasaraylıların elleri kalbinde olacak.

    elmander’in son dakika golündeki ruhla...

    “koy elini kalbine, taraftarın orada!”

    #koyelinikalbine

    (bkz: 15 mart 2020 galatasaray beşiktaş maçı)
  • 105
    valla semih kaya'nın dediği gibi çıkıp topumuzu oynamalıyız. rakipte kim var kim yok önemli değil bence. sonuçta onlar da biz de 11 kişiyle başlayacağız maça, aynı topu tepeceğiz.

    ileride oynayacak ikilimizin bitiriciliği çok önemli olacaktır bu maçta bence. ismail'in defansif özelliklerinin zayıflığı, q7 ve simao'nun defansa pek yardım etmedikleri düşünüldüğünde kanatlardaki dominantlığımız maçın skorunu belirleyebilir.

    ilk 20 dakikada bulacağımız bir gol farkı açmamızı sağlayabilir.

    kazanalım ve kendi göbeğimizi kendimiz keselim. yapabilir miyiz, tabii ki evet.

    (bkz: şampiyonluk şarkısı düşmesin dillerden)
  • 5
    ingiltere'den 26 şubat günü sabahı gelecek yakın arkadaşım ile gitmeyi planladığımız için en erken pazar günü oynanması gereken zorlu maçımız. beşiktaş'ın braga ile 23 şubat'ta inönü'de oynayacağı karşılaşmadan dolayı maç pazar ya da pazartesi olacaktır. ek olarak braga maçından yorgun ayrılacak beşiktaş'ın bize kafa tutabilmesi düşük ihtimal.
  • 142
    başlasa da izlesek...

    bu maçta alacağımız galibiyetin sayısal değerini hepimiz biliyoruz. fenerbahçe ile 9 puan,beşiktaş ile 14 puan fark olacak ki; beşiktaş'ın yarıştan kopması demektir bu,hemen hemen fenerbahçe'nin de. çünkü ben kadıköy'deki maçı* alacağımızı düşünüyorum. böylece bu maçtaki* galibiyet fenerbahçe'nin 12 puan önüne geçmek demek aslında benim için.

    daha da önemli olan; manevi değeri çok yüksek bu galibiyetin. puan farkını bir şekilde yine açarız ama geçen sene ali sami yen'e küfredenlerin takımını* ali sami yen arena'da öyle bir yenmeliyiz ki bir daha galatasaray ile ilgili bir şey söyleyemesinler.
    en kötü sezonumuzda* saçma sapan hatalarımız yüzünden* ve kötü bir oyunla bizi içeride dışarıda yendiler. bizse başımızdaki dertlerle**** uğraşmaktan eski ali sami yen'deki son derbiyi kaybetmenin üzüntüsünü bile adam akıllı yaşayamadık...

    işte zamanı geldi intikamın! bu sezon* bizim için şampiyonluk sezonu ama daha da önemlisi intikam sezonu. geçen sezon* bank asya diye saçma sapan(u: kötü oynuyorduk elbette ama düşecek kadar değil. kaldı ki kaç maçta hakkımız yendi,belki de ilk 5'e oynardık o maçlarda hakkımız yenmeseydi...) tezahüratlar yapanların hepsini eze eze yendik. ilah-i adalet ki; bazıları şimdi gerçekten bank asya'ya düşecek,hem de düşecek kadar kötü oynadıklarından değil,şikeden... sıra beşiktaş'ta. bu sezonki ilk maçta* hem takımımız hem de sistemimiz oturmamıştı. şimdi ali sami yen arena'dayız. oturmuş bir takımımız,şampiyonluğa odaklanmış taraftarımız,umutlarımız ve de en önemlisi ruhumuz var! intikam zamanı!

    "derbinin ne olacağı belli olmaz." diye bir laf vardır,doğrudur; ne olacağı belli olmaz. ama ben bu maç adına bu lafın geçerliliği olduğunu düşünmüyorum. kontrollü oynarsak eze eze yeneceğimizi düşünüyorum. taraftarımızın müthiş desteği,imparatorun motivasyonu,vs. hepsi bizden yana.
    rakipte fernandes'in cezalı oluşu bizim için önemli bir avantaj. ernst ne kadar iyi bir oyuncu olsa da,hafta içi uefa avrupa ligi'nde oynadı,yorgun. ayrıca bizim 4 lü orta sahamızla ve çok koşan hücum hattımızla pek baş edebileceğini zannetmiyorum.

    imparator elmander,baros ve necati ile de başlayabilir ama riske gireceğini hiç zannetmiyorum. başarılı olduğumuz sistem olan 4-4-2 ile başlarız,formda olan elmander-necati ikilisini de bozmaz. necati geçenlerde verdiği bir röportajda derbi maç oynamayı özlediğini söylemişti,aslandan 1 gol bekliyorum en az.

    bir parantez de eboue'ye açmak gerek. ilk maçta yapılan ırkçılığı unutmamıştır kesinlikle,quaresma'ya adım attırmayacaktır.

    maça; muslera-eboue-semih-ujfalusi-hakan balta-engin-selçuk-melo-emre çolak-necati-elmander 11 i ile başlarız. baros da duruma göre ileriki dakikalarda oyuna dahil olacaktır. engin'in gününde olması çok önemli,rakip defansın kilidini en iyi açabilecek oyuncumuz engin şu anda. çağrılmayı hakettiği milli takıma çağrılmaması da onun için ekstra motivasyon olacaktır.

    rehavete kapılmayalım,çıkıp onlara kim olduğumuzu gösterelim! alacağımız galibiyeti de ali sami yen'e ithaf edelim.

    intikam zamanı!
    saldır galatasaray!
    şampiyonluk şarkısı düşmesin dillerden!
  • 245
    maç öncesinde zor geçeceğine dair görüşümü burada da belirtmiştim ama itiraf edeyim bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim.

    takımı değerlendircek olursam;

    performans olarak bence sezon ortalamasının gerisindeydik ama mücadele olarak yine her zaman ki gibi üst seviyedeydik.hücum futbolumuzdaki kısırlık bana sezonun tek forvetle oynadığımız ilk maçlarını hatırlattı.top hep bizde pas yapmaktan adeta bunaltıyorduk rakibi ama bir türlü gol pozisyonuna giremiyorduk.işte dünkü maç tam olarak da böyleydi.bence bunun nedeni necati nin tam olarak bir forvet gibi oynamayıp orta sahaya da yardım etme gibi bi görev üstlenmesi.tabi bunu fatih hoca demiştir necatiye ama bence bu takıma pek de yarar sağlamadı.kanatlarımızın da delici nitelikteki oyunculardan oluşmayıp dün maçtan sonra fatih hocanın da yorumladığı gibi daha çok pas yapabilen orta saha oyuncularından oluşması sonucu maçtaki pozisyon sayısı ancak attığımız gol kadar olabildi.

    sonuç olarak yenmesini bilmemiz çok güzel oldu.2 kez yakalanıp tekrar öne geçmemiz ve maçı koparmamız çok olumlu bi gelişme takımımız adına.tabi burada fatih hoca ya ayrı parantez açmak lazım.rakibinle fark 11 puan maç berabere ama sen kazanmak için değişiklik yapıyorsun! gerçekten büyük hoca olabilmenin temel özelliklerinden biri olması gerek bu tavrı.kafasına koymuştu o bi kere kazanacaktı bu maçı.

    semihin hatasına rağmen oyununu bozmaması ve takımın maçtan galibiyetle ayrılması çok sevindirici.semih adına çok sevindim.zaten gol sonrası semihe verdiğimiz destek ona ne kadar güvendiğimizin göstergesiydi.

    son olarak takımın sevincine değinmek istiyorum.ben 3. gol sonrası nasıl bi hale büründüysem tribünden bu sevinci ne yazık ki göremedim.maçtan sonra gördüm ve gerçekten bir kez daha gururlandım takımımdan.bir takım düşünün ki attığı gole o takıma gönülden bağlı olan taraftarından daha coşkulu daha içten seviniyor.gerçekten özlediğimiz olağanüstü bir tabloydu bu.bütün aslanları canı gönülden kutluyorum.
  • 225
    derbilerin artık tek tarafa döndüğünü gösteren maç oldu. maçtan önce şöyle fark atarız böyle ezeriz düşünceleri vardı. tamam, takıma güven güzel bir şeye ama fenerbahçe'den çok daha iyi, etkili bir rakip vardı. maçın zor olacağı belliydi. teknik analize gelirsek :

    muslera : maç boyu kendisini çok zorlayan bir top gelmedi. yediği gollerde yapabileceği bir şey yoktu. onun dışında muslera her zamanki muslera. küllerimizden doğuşumuza katkın yadsınamaz. iyi ki buradasın, burada da kalacaksın.

    eboue : karşısında simao gibi seri, teknik ve her an şapkadan tavşan çıkarabilecek bir adam vardı bugün. fener'e gol attı, beşiktaş'a karşı da asistini yaptı. defansta bazen yerini kaybetti, ama takım olarak o başkasının açığını kapatırken başkası da onun açığını kapattı. ilk yarı sağ açık gibi oynadı. stsl'ye şimdiye kadar gelmiş en iyi 3 sağ bekten biri. şimdi ise en iyisi. ayrıca ilk yarıda veli* ile olan bir sürtüşmesi vardı. ama gitti soyunma odasına giderken carvalhal'ın elini sıktı. ilk yarıdaki maçta kendisine yapılanlara karşı çirkefleşmedi.

    semih kaya : ne gökhan zan ne servet çetin. sen oyna, hata yap yine oyna. bugün de sırıtmadı. erken gördüğü sarı kart belki sertliğinden ödün vermesine neden oldu ama yine başarıyla işini yaptı. kendisi değil de başkası kendi kalesine atmış olsaydı muhtemelen çok sinirlenirdim. ama semih hata yapsın, şimdi yapsın. şimdi yapsın ki ders çıkarsın. servet'in kendi kalesine atmasındansa semih atsın. pozisyon bilgisi, kafa topları, riske girmemesi takdire şayan.

    ujfalusi : bir şey söylememe gerek yok sanırım. her maç ağzımıza defansif bal* çalıyor. emniyet subabı.

    hakan balta : yer yer bazı hatalar yapsa da, hatta yediğimiz ikinci golde şans eseri top boştaki quaresma'nın önüne düşse de, ben bu kadar hücuma katıldığı başka maç hatırlamıyorum. quaresma'ya karşı çok fazla açık vermedi. yine standart oyununu oynadı bizdeki.

    engin baytar : maçın genelinde hücum anlamında çok etkili olamadı, yine herkesin arasına dalıp top kaptırdı ama defansif anlamda yine bitmeyen enerjisiyle takım savunmasına katkıda bulundu. ancak şahsi kanaatim yine faydalı bir oyun ortaya koyduğu yönünde. kendisi yerine melo'nun oyundan alınması ve kendisinin ortaya çekilmesiyle iyice risk almamıza rağmen fatih hoca'nın da kendisine ne kadar güvendiğini gösterdi.

    felipe melo : erken gördüğü sarı kart onu da sertliğinden uzaklaştırdı. ancak son maçlarda tekrar yükselen bir grafiği var. kendisini de buradan tebrik ediyorum, kariyerinin gol rekorunu kırdı. orta sahamızın ortasında oynayan oyuncularımız ligin bitimine 6 hafta kala 16 gole ulaştı. geçen senenin acısını çıkarıyorlar selçuk'la sağolsunlar. attığı golde de bazuka gibi köşeyi iyi gördü, defansın arkasına yaptığı koşu ayrı bir güzeldi. bonservisini aldır oğlum.

    selçuk inan : birader sana ne diyelim artık yaaaa!! melo'ya attığın pas ayrı güzel, elmander'e yaptığı asist ayrı güzel. bana göre maçın arka plandaki kahramanı. işini sessiz ve derinden yapıp çok göz önünde bulunmadığı için pek akla gelmiyor belki ama, elmander-baros çimentoysa kendisi binanın temelidir. ayrıca asist yapmak gol atmaktan daha zordur. çünkü asist hanene +1 eklenmesi senin kaderine bağlı değildir. bu adam çatır çatır asist yapıyor yahu.

    emre çolak : kanattan içeri doğru kat ettiğinde daha etkili oluyor, fiziği eskiye göre daha iyi ama karşı tarafta ernst gibi bir adama karşı mücadele kolay değildi. yine de güzel oynadığını söyleyebilirim. defansif anlamda da gerek hakan balta'ya gerekse pozisyon icabı bulunduğu noktadaki takım arkadaşlarına yardımcı oldu. böyle devam.

    necati : gol atamadı belki ama geriye gelerek top aldı, çapraz koşularla defansın dengesini bozdu. daha golcü olduğu bölgelerde topla pek buluşamasa da çok koştu.

    elmander : yerden havadan fark etmez, elmander atar affetmez. adam sahaya atla çıksa yeridir, öyle savaşçı. ayrıca ts, bjk ve fb maçlarında attığımız 9 golün 4'ü kendine aittir. aldığın paranın helali hoş olsun canım benim.

    riera : belli bir yerden sonra çok bir beklentiye girmedi kendisi hakkında ama, bugün klasıyla bir nevi çilingirlik yaptı. attığımız son golde arayı çok güzel gördü. ayrıca kaleyi bulmayan ilk şutumuzun da sahibi. fakat o şutu da izlemeye değerdi.

    aydın : pat... neyse boşver. doğrusunu söylemek gerekirse kaldığı süre içerisinde takıma katkı vermedi.

    baros : kendisi çok fark yaratmadı belki ama yorulan necati'den sonra yine hareketlilik getirdi. maçın üzerimize yıkılmasına ileride elmander'i tamamlayarak engel oldu.

    taraftar : koreografinin kralını yaptılar, tek bir yerde küfürlü tezahürat yaptılar, ama onun dışında iyi destek oldular. fatih terim'e de hak ettiğini verdiler.

    emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum, bir süredir bozuk olan moralimi düzelttiniz, beni tokatlayıp şöyle bir kendime getirdiniz. şampiyonluk yakışır size bre aslanlar!
App Store'dan indirin Google Play'den alın