• 1176
    ligde güzel futbol izlenmesinin baş sebebidir. şükür ki kısa sürede böyle bir değişiklik olma ihtimali çok düşük. ama bu sınır 14'te kalmayacak, görünen o. düşürecekler. 10 yaparlar muhtemelen. onu da 7+3 filan yaparlar.

    yalnız bir şey daha dikkatimi çekti. ilk dikkat eden ben değilimdir muhtemelen. ama yabancı sınırı bu derecede genişlediğinden beri ligde futbolcular arasında aşırı dereceye varan kavgaların da azaldığını; maç içindeki aşırı sertlikte düşüş olduğunu gözlemliyorum. evet ligde kasaplar var. ama kazmalar azaldıkça, rakibini sadece fiziksel olarak yıldırabilecek kapasitedeki futbolcu sayısı düştükçe aşırı sertlik ve sıkıcı futbol yerini daha iyi ve daha izlenebilir bir futbola bıraktı.

    türk futbolcusu çalışacak arkadaş. çalışacak ve o formayı alacak. yattığı yerden para kazanma devri bitti. çok çalışacaklar, profesyonel olacaklar, yurtdışına gidecekler, rekabete alışacaklar. bu kadar basit.
  • 1179
    ligin kalitesi yavaş yavaş artmaya başladı. bunda en büyük katkı da yabancı futbolcular. o sebeple, kısıtlama getirmek kaliteyi çok düşürecektir. mesela göztepe, fenerbahçe ve trabzonspor ile başa baş oynayabiliyor. hatta yeniyor. bu kuralın faydasını aslında 4-5 sene sonra tam yerleşince göreceğiz. ligden çok futbolcuyu da satmaya başlayacağız. takımlara ciddi bir maddi kaynak olacak.
  • 1181
    sınır getirilmesini isteyenler daha çok iyi transfer yapmaya gücü olmayanlar, ligde umduğu başlangıcı yapamayanlar veya başarısız olmaktan korkanlardır. lige çok kaliteli yabancılar geliyor artık. takımlar arasında makas açılır bu gidişle.

    işte buna ayak uyduramayanlar milli takımı bahane edip yabancı kuralına karşı çıkıyorlar. en çok da kızdığım budur. yani dürüst değiller. gayeleri milli futbol takımı falan değil. hem bunca yıl yabancı kısıtlaması ciddi biçimde vardı da noldu? kimler yetişti altyapılardan? kaç tane milli düzeyde oyuncu çıktı bu ülkeden? çıkanlar nerede? son 10 yıla bakalım mesela. acaba yüzde kaçı gurbetçi milli takımın? yüzde kaçı bu ülkede yetişmiş oyuncular? eminim sonuç gerçeği ortaya koyacaktır.

    asıl problem altyapılarda. oyuncu yetiştirmeyi bilmiyoruz. mental olarak futbolculuk "star olmak", "zengin olmak", "hayatını kurtarmak" olarak görülüyor. genç oyuncular profesyonellikten ve çalışmaktan uzak. nice yetenekler harcandı bitti. olmadan oldum zannettikleri için kariyer planlaması yapamadılar. medya da işin cabası. taraftar da sabırsız. bu şartlarda emin olun türk futbolu çok bi ilerleme kaydedemez. yabancı kısıtlaması hiçbirşeyi değiştirmez. sistemin en baştan kurgulanması lazım.
  • 1182
    "yabancı oyuncu sınırı" nedir ya? yıl 2017 aq. usa, marsa gidiyor canlı yaşamı arıyor ulan. ülkenin gençlerinin kafa yorduğu konulara bakın. felsefe, fizik, biyoloji, evren, sanat konularında kendini geliştirmeye fırsat bile verilmiyorlar. ölü kentin, ölü doğmuş çocukları der buna maxim gorki. çarpık düzenin, çarpık konularını, suni gündemlerini düşünmek zorunda bırakılıyorlar, bulanık sularda boğuluyorlar. bu birincil olarak onların görevi olmadığı halde. yabancı sınırıymışmışmış. böyle bir ortamdan sartre'da çıkmaz, van gogh'da, chopinde. dünyanın en büyük açık hava tımarhanesi.
  • 1183
    yıllardır futbolun içinde olan isimlerin çok basit bir mantığı kuramaması çok enteresan. iyi oyuncu yetiştirmenin iki şartı var:

    1- iyi altyapı eğitimi
    2- oyuncunun düzenli forma şansı bulacağı ve gelişebileceği bir kulüpte oynaması

    yabancı sınırını tekrar 5'e 6'ya düşürmek bu iki koşulu da sağlamıyor, tam aksine daha da bozuyor. yerli oyuncu erken yaşta büyük kulüplere gittiği için gelişimi duruyor. bıraksan anadolu takımında düzenli oynayacak, avrupa'daki orta sınıf takımlara gidip performansını yükseltecek. ama büyük takımda rotasyon oyuncusu olarak kariyerini mahvediyor. tam bir ham meyvayı kopardılar dalından durumu.

    yabancı sınırı 5 sene böyle kalsın, cengiz ünder gibi yusuf yazıcı gibi nice oyuncular çıkar. çünkü artık avrupa takımlarına oyuncu satabiliyoruz, dört büyüklerde heba etmiyoruz. son avrupa şampiyonası'nda final maçına çıkan 22 oyuncunun yalnız 5 tanesi kendi ülkesinde forma giyiyordu. oyuncuyu yurtdışındaki iyi kulüplere ne kadar kolay satarsan, o kadar geliştiriyorsun. çünkü rekabet daha etkin biçimde sağlanıyor.

    bu tek başına yeterli mi? hayır hala 1. koşulda eksik var. onun için eğer iyi yerli oyuncu yetişsin istiyorsan yapacağın ilk iş türk futbolunda altyapı devrimi yapmaktır. altyapı hocalarını eğitecek hocalar getirip, "federasyon kurslarından geçemeyen antrenörler altyapıda çalışamaz" kuralını koymaktır. dangalak futbolcu eskilerini altyapılardan uzak tutup, eğitim işini gerçekten bilen insanları getirmektir. ilk 11'de oynatılan altyapı oyuncusu başına para ödülü vermektir. kulüplere "ligden düşsem bile altyapımdan oyuncu yetiştirdiğim sürece kardayım" dedirtebilmektir.

    tff hiçbir şey yapmasa, sadece statüsündeki tek bir maddeyi değiştirip "bundan sonra takımlara galibiyet başına prim vermiyorum, oynatılan altyapı oyuncusu başına prim vereceğim" dese bile altyapılar futbolcu üretmeye başlar. ama amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.
  • 1184
    bir yandan lucescu, bir yandan rıdvan, bir yandan da yerli oyuncu- teknik direktörler sürekli yabancı oyuncuların fazlalığından şikayet ediyor. lucescu tff ne isterse onu söylüyor. rıdvan gs'nin yükselişe geçtiğinin farkında ( şeytan lakabı boşuna takılmamış) yerli oyuncular cebinin derdinde, türk antrenörler ise yabancı oyuncuları oynatamayacak kalibrede.
    geçen gün basın mensupları dursun özbek'e kulüpler birliği başkanı sıfatıyla 'yabancı oyuncu sayısı ile ilgili sorular sordular. bizim dursun 'görüşeceğiz, konuşacağız' gibi yuvarlar ve yumuşak cevaplar verdi. vursana kardeşim yumruğunu masaya. bir servet döktün yeni yabancı transferlere. galatasaray'ın parasını tekrar bir sınırlama ile heba ettirme. son sınır geldiğinde en çok biz zarar gördük, bir büyük zarara daha tahammülümüz yok. kulüpler birliği başkanısın, bir ağırlığın var artık. vur yumruğunu masaya, açık açık kulübünün haklarını savun artık, korkma.
  • 1187
    enes ünal
    çağlar söyüncü
    cengiz ünder

    önümüzdeki 10 yıl milli takımın yıldızları olacaklar. bu adamların bonservisleri şu ana kadar türk spor tarihinin yurt dışına yolladığı türk futbolcuların bonservislerinin toplamından fazla neredeyse. neden? çünkü 5+0+3 gibi saçma yabancı sınırlaması olmadı. çünkü düzgün eğitim verilen yerlere gittiler kendilerini geliştirdiler(cengiz daha yeni gitti ama onun da amacı aynı) daha da geliştirecekler. 18 yaşındaki hallerini kıyaslarsak çağlar ve cengiz'in çok önünde olan ozan tufan napıyor? fenerbahçe'de göbek büyütüyor kaybolup gidiyor. enes ünal her ne kadar genç olsa da bursaspor'da hak ettiği forma şansını bulamıyordu. cengiz ünder'e fenerbahçe 900 bin euro vermeyi düşünmeden reddetti.

    çok uzaklarda aramaya gerek yok. 2000 jenerasyonumuz var, avrupa şampiyonası'nda üstün başarı gösterdiler çok iyi galibiyetler aldılar ve 4. oldular. oyuncularını hazırlık maçlarında bile izleyemiyoruz. ligde 3-0 4-1 falan önde oluyoruz, oyuncu değişiklik hakkımız oluyor yine de girmiyorlar. nasıl olacak bu iş?

    biz hem altyapı eğitimcilerimizi torpille seçiyoruz hem kötü eğitiyoruz. ne futbolu öğretiyoruz ne de eğitim verebiliyoruz. ne oyuncuyu doğru konumlandırabiliyoruz ne de ona gerekli şansları veriyoruz.

    yabancı sınırlaması getirilirse oynayacak oyuncuların 2000 jenerasyonumuz olacağını mı zannediyorsunuz? önemli olan niyettir kardeşim. şu anda da onları oynatma fırsatımız var oynatmıyoruz. yine tarık'ları falan izleriz ilk 11'de. önemli olan düzgün yönetmekte. kulüpler ve milli takım düzgün yönetilsin, yabancı sınırı olmasa da başarı gelir merak etmeyin.
  • 1188
    bizim yerli teknik direktörler yabancı dil özürlüsü olduklarından istemiyorlardır yabancı oyuncuyu. türkçe aktaramadıkları yarım yamalak taktik bilgilerini yabancı bir dilde hayatta aktaramazlar. başat 4-5 yerli oyuncu üzerinden yönettikleri takımlara artık yetersiz gelmeye başladılar.

    yerli oyuncularsa egemenlik alanlarını kaybettiler, yabancı oyuncu varken kimse bunlara yıllık 2 milyon euro felan vermeyecek. taraftarlar da yüz çevirdi. tehlikenin farkındalar. çalışan yerli oyuncunun aradan sıyrılıp başarılı olacağı düzene de, rahatları bozulacağı için karşılar.

    basındaki borazancıları da, yukarıdaki iki gruptan bağımsız düşünemezsiniz. aynı toplumun fertleri bunlar, sektör içinde yerli hoca/futbolcu kankaları ile birlikte varlar. anadolu da götteş derler ya hani. aynen o hesap. birbirlerini gazlayıp, ortamı hazırlıyorlar. yani bu üç grubun çıkarları bir pota'da erimiş vaziyette.

    beyler yukarıda anlattıklarımın hepsi hoca/basın/futbolcu gruplarının küçük kişisel hesapları, gelin ben size olayın gerçek sebebini anlatayım, bu yaygara neden kopartılıyor. tabi ki hepsi her zaman olduğu gibi fb kaynaklı. hatırlayın aziz, adnan polat'a bundan 7 yıl önce şöyle bir cümle kurmuştu. bunlar, kürek müsabakasında bir araya gelmişti hatırlayan hatırlar. bursa'nın şampiyon olduğu dönem. aziz'in orda bir lafı vardı. neydi bu laf "şampiyonluk istanbul'da kalmalı, anadolu'ya gitmemeli, anadolu takımları çok güçlendiler"

    ne var bu cümle'de diyenler olabilir, şu var arkadaşlar. şampiyonluk gs-fb-bjk arasında kalırsa, bu üç takım dönüşümlü olarak şampiyon olur. ama anadolu takımları güçlenirse ki, bundan sonra yabancı sınırı olmadığı için daha da güçlenecekler. fb 10 sene'de ancak bir-iki kez şampiyon olur. o da çok iyi kadrolar kurmak şartıyla. dönün son 10 yıla bakın, anadolu takımları biraz güçlendi, fb birisi şikeli 2 kez şampiyon olabildi. fb derbilerde en başarılı takım, anadolu takımları güçsüz olursa, malı daha rahat götürür. tüm dertleri anadolu takımları makası daraltmasın. motivasyon olarak anadolu takımlarına karşı zorlanıyorlar, bu maçlarda derbilerdeki gibi hırslı değiller, olamazlar ve çok puan kaybediyorlar. hatta aziz'in havuzdan çıkarız, üç büyükler daha çok kazanmalı, pastadan daha çok pay almalı diye yangın yapmasının sebebi de bu. anadolu takımları güçlenmesin.

    bunun yolu da yabancı oyuncuya sınır getirmekten geçiyor. tüm yaygara bundan.

    tepki'yi farklı bir alana yönlendirmek için şimdi de lucescu üzerinde algı kasmaya başladılar. dikkat edin rıdvan tepkiyi aldı 1 hafta - 10 gündür frene bastı. taktik değiştirdiler beyler. 40-50 bin kişinin yürekten söylediği istiklal marşını saha da 15 futbolcuya indirgeyip, milliyetçilik üzerinden kaşımaya çalıştılar, tutmadı. max 24-25 kişiden oluşan milli takım üzerinden ilerlemeye çalıştılar. neymiş geçen hafta 50 yerli oyuncu takımlarında forma giymiş, adamlar 50 oyuncuyu az zannediyor. 50 adamdan, hem de kendi takımlarında forma kapmayı başarmış olan 50 adamdan oyuncu seçemiyorlarmış. yurtdışında forma giyen oyuncuları söylemiyorum bile.

    bu muhabbete önümüzdeki dönemde de devam edecekler, hele dünya kupasına katılamayalım, ellerine bir koz daha geçecek. bakın milli takım başarısız oldu hesabı. anadolu takımlarının güçlenmesi gs-bjk'yi 1 etkilerse, fb'yi 5 etkiler. 1995-2008 arası bjk'ye dönmeleri işten değil.

    son olarak maalesef futbol sadece futbol değildir ve istediklerini alma olasılıkları da az değil.
  • 1189
    yazlığımın olduğu sitede bir fenerbahçe divan kurulu üyesi var. hatta kendisi divan kurulunda aziz aleyhine konuşma yapmayı düşünüyor ancak çekindiğini söylüyor. kafama sandalye atabilrler, daha büyük sıkıntılar çıkabilir diyor. kendisinin bir yakını da fenerbahçe bünyesinde çalışıyordu bir dönem.

    neyse, bugün kendisinin evinde balkonda oturuyoruz. konu geldi haliyle futbola. fenerbahçe'yi gömdük. galatasaray'ın transferlerini taktir ettik. geldik milli takıma. diyor ki takımlar yerli oynatmıyor, yabancı sınırı geri gelmeli. tabi direk agresif bir tavır takınmadım. severim kendisini çünkü. hemen yabancı sınırı genişlediğinden beri ihraç ettiğimiz futbolcuları öne sürdüm. almanya'da yabancı sınırı olmadığından falan bahsettim. biraz örneklerle açıklama yoluna gittim. kendisi de sabit fikirli biri olmadığı için aslında haklısın dedi.

    sözün özü, etrafınızda sınır geri gelmeli diyen kim varsa hemen neden diye sorup, verdiği cevaba karşı elinizdeki bilgileri sunun. yabancı sınırının zararlarından bahsedin. karşınızdaki makul biriyse, insanlığın %99.9'unun siyah dediği renge pembe demiyorsa, büyük ihtimalle yabancı oyuncu sayısının serbest olması gerektiğini söyleyecektir sohbetinizin sonunda.
  • 1190
    mevcut uygulamanın kalkması durumunda ülke içerisinde oynanan herhangi bir resmi müsabakası ile ilgilenmeyeceğim. size de sözüm olsun. sikerim sizin iştahınızı rezil herifler, yeni oyuncağınız bu mu? federasyonuna da, futboluna da, yönetenine de, yönetilenine de, yönetmenine de, aktörlerine de, oyuncusuna, hocasına da bir başlarım, burun delikleriniz sızlar.

    ülkede futbolunda herhangi bir şekilde yerli oyuncuya avantaj sağlayacak kısıtlamayı getirenin gelmişini geçmişini tatmin ederim.

    ben selçuk ve tarık'ın koca götünü değil, mariano'nun, fernando'nun 90. dakikada attığı 40 metrelik deparını izlemek istiyorum. çünkü o türk olmayan adam takım, iş ve profesyonellik bilincine sahipken, diğeri sırf türk pasaportuna sahip diye oynuyor.

    bu tarık çamdal da ne biçim adamsa, yabancı sınırlaması diyince aklıma direkt bu muşmula suratlı herif geliyor. ne biçim bir adam bu ya.
  • 1193
    a milli erkek basketbol takımı guardımız muhammed ali...a milli erkek voleybolu smaçörümüz mert matic...a milli kadın basketbol oyuncularımız lara sanders ve kuanitra hollingsvorth...aletizimdde isim sayı çok daha fazla...
    konu futbolla alakalı ama yukarıdaki isimler milli takımlardaki devşirmeler...peki güzide medyamız türk basketbolunda türk sporunda yetişmeyen isimleri dert etmezken 1 milyon etmeyecek adamların 7 milyona satılmasını istemelerinin sebepleri nelerdir...
    çünkü yerli futbolcuları dert edenlerin istiklal marşını önemseyenlerin diğer isimleri hiç umursamaması sadece futbolcu yorumculuğu yapmalarıyla bahane edilemez...
    kimin hangi futbolcudan hangi menajerden ne çıkarı varsa açıklasın yoksa ipe sapa gelmez milli takıma oynatacak oyuncu bulamayız gibi bir bahaneyle yabancı sınırlanması istenmez...
    olmadı bir adet daha mehmet aurelio bulursunuz orta sahanıza onu oynatırsınız...
  • 1194
    büyük resmi gören taraftar moduna girmek istemiyorum ama fenerbahçe'nin çok bariz lobi yürüttüğü bir olay.

    terim ve yabancılarla şaha kalkarken önümüze set çektiler fark açılmasın diye. sonra biz batıp fener para saçmaya başlama sinyali verince serbest bıraktılar. fener'in transferler tutmayıp biz para dökünce tarihi tekerrür ettirmeye çalışıyorlar. yoksa yabancı serbestken genç yeteneklerimizin yapmaya çalıştıkları ortada.
  • 1195
    beni ciddi manada korkutan. pek çok çatlak ses çıkmaya başladı belirli kişilerin "yönlendirmesiyle" . normal şartlarda bein sports bu kadar yatırım yapmışken, takımlar bu kadar yabancı almışken değiştirilmesi düşünülemez bile ama burası türkiye. malum şahısın ağzından çıkacak iki çift lafa bakar. biz de tekrardan tarık çamdal'ları , ozan tufanları almak için milyon milyon para dökmeye başlarız.
  • 1197
    arkadaşlar bu ülkede ne haberler, ne olaylar gördük de şaşırmadık. mantığın çukura gömüldüğü topraklar burası. hiç bir şeye şaşıracak halim kalmadı... yabancı sınırlaması konusu da dahil buna. normal olan şeylere şaşırmaya başladım ben artık. tanrım bu daha bozulmamış, nasıl bozulmamış diyorum bazen. buna şaşırıyorum.
  • 1198
    transferlerin de verdiği keyifle yakın geçmişi şöyle bir değerlendirirken süper final saçmalığının ortaya çıktığı sezon aklıma geldi. hem fener'i düşürmeden hem de o sezon bile şampiyonluk yarışında tutmak adına verilecek puan silme cezasının sebep olacağı dezavantajı ortadan kaldırmak için üretilmiş bu "çözüm" hiç tartışmaya açılmadan bir an da kabul edildi. bugünden bakıyorsunuz, tek sezonluk, bambaşka bir format. nasıl oldu da bu kadar kolay kabul edildi? sonra aklıma yabancı sınırı meselesi geldi. velev ki şimdilerde zeminini oluşturdukları bu sınırı tekrar geçerli kılsınlar. elimizden bir şey gelir mi? valla gelmez. hiçbir şey yapamayız. böyle düşününce memleketten yine bir tiksinti geldi. böyle büyük paralar ile yatırım yapıyorsun, birileri art niyetle son beş senede senin ikinci kez yoluna taş koyuyor. daha koymasa da bunu yapmak isterse engel olamayacağını biliyorsun. gerçekten rezil bir ülke.
  • 1199
    2 eylül 2017 ukrayna türkiye maçından sonra yenilginin sorumluları tarafından eleştirilecek kontenjan. denecek ki yabancı oyuncu çok yerliler oynayamıyor ondan kaybettik, sayı düşürülsün. aklı olan şu performansları gördükten sonra der ki "bunlar hiç oynamasın, marka değeri düşer bunlar oynarsa" ve yabancı oyuncu kontenjanını daha çok artırır.

    14 değil 25 olması gerektiğini düşünüyorum. hepsi de afrika kökenli olmalı. her takımda en az 1 traore, 1 sissoko ve 1 n'diaye bulunmalı kuralı getirilmeli.

    ekleme: sissoko yerine cissokho olur, o da olumlu. muadili.
App Store'dan indirin Google Play'den alın