1202
bu sınırlamayı savunanların argümanları çok komik. sırasıyla inceleyecek olursak;
1- lucescu'nun izleyecek oyuncu bulamıyorum zırvalığı: bugün büyük ülkelere bakarsanız kaç tane oyuncu kendi ülkesinde oynuyor. mesela brezilya milli takımından kaç oyuncu brezilya liginde oynuyor bilmiyorum ama çoğu avrupa'da oynuyor. bak farklı kıtada. ne desin adamlar ben gitmem izlemem mi desin. sen 72 yaşında bir adamsan ve seyahat edip izleyemeceksen o senin suçun. sen futbolcuya gidemiyorsun diye adamları sana mı getirelim illa, baştan sona saçmalık. oturup izledin de ne anladın sanki. ozan tufan'ı hangi gözle izleyip milli takıma aldın, veya selçuk inan'ı?
2- milli marş okuyacak adam yok: önemli olan milli marş değil milli prim:) arda turan kutsal marşı okusa ne okumasa ne. kuran-ı kerim gibi bizim marş da oku babam oku, dinleyen anlayan yok. bi soluklanıp dinledin anladın mı kardeş, özümsedin mi? istersen beş vakit oku, önemli olan anlamak.
3- milli oyuncular 1 milyon euro'ya oynamak zorunda kalıyor: bak bu size zarar gibi gelecek ama cidden faydalı bişey. sınırlama olunca milyonları cukkalayıp oynamayan adamlar mecbur kalıyor oynamaya. defalarca konuşuldu ama ben de yazayım o genç yetenekler bu sayede yurt dışına çıkabiliyor. anadolu çok bereketli topraklar, hem insan için hem doğa açısından. ama türk halkı olarak yetiştirme ve geliştirme konsuna genetik yapımız uygun değil. bunun birinci sebebi sabırsızlık, ikinci sebebi şımarıklık, üçüncü sebebi en iyisini bildiğimizi düşünmemiz. mesela örnek verecek olursam bende brompton marka katlanır bir bisiklet var. her gören ilgi duyup fiyat sorar. türkiye fiyatı 6000 tl diyince oo ben bunu 600 tlye yapar/bulurum tarzı tepki veren onlarca insan oluyor. yapamazsın güzel kardeşim, olmamış, olmuyor işte. ben yaparım büyüklüğünü neye dayanarak söylüyorsun, ben söyeleyeyim, "cahilliğine". neyse konu dağıldı, özetle bu topraklarda mental ve fiziksel olarak gelişen türk oyuncu çok az, o da şansa. o nedenle türk gençlerinin avrupa'ya gitmesi iyidir.
düşünsem daha aklıma gelecek binlerce sebebi yazabilirim. ama kural değişikliği bir kişinin dudakları arasında, hepimiz biliyoruz. burada yapabileceğimiz tek şey toplu decoder iptali yapmak. ama türk halkı bu konuda da zor örgütlenir. o sebeple bence 2 eylül 2017 ukrayna türkiye maçı mağlıubiyeti sonrası iyice yüksek sesle dillendirilip, 2018 dünya kupasına katılamamamız halinde kesin gelecektir maalesef bu kural.
1- lucescu'nun izleyecek oyuncu bulamıyorum zırvalığı: bugün büyük ülkelere bakarsanız kaç tane oyuncu kendi ülkesinde oynuyor. mesela brezilya milli takımından kaç oyuncu brezilya liginde oynuyor bilmiyorum ama çoğu avrupa'da oynuyor. bak farklı kıtada. ne desin adamlar ben gitmem izlemem mi desin. sen 72 yaşında bir adamsan ve seyahat edip izleyemeceksen o senin suçun. sen futbolcuya gidemiyorsun diye adamları sana mı getirelim illa, baştan sona saçmalık. oturup izledin de ne anladın sanki. ozan tufan'ı hangi gözle izleyip milli takıma aldın, veya selçuk inan'ı?
2- milli marş okuyacak adam yok: önemli olan milli marş değil milli prim:) arda turan kutsal marşı okusa ne okumasa ne. kuran-ı kerim gibi bizim marş da oku babam oku, dinleyen anlayan yok. bi soluklanıp dinledin anladın mı kardeş, özümsedin mi? istersen beş vakit oku, önemli olan anlamak.
3- milli oyuncular 1 milyon euro'ya oynamak zorunda kalıyor: bak bu size zarar gibi gelecek ama cidden faydalı bişey. sınırlama olunca milyonları cukkalayıp oynamayan adamlar mecbur kalıyor oynamaya. defalarca konuşuldu ama ben de yazayım o genç yetenekler bu sayede yurt dışına çıkabiliyor. anadolu çok bereketli topraklar, hem insan için hem doğa açısından. ama türk halkı olarak yetiştirme ve geliştirme konsuna genetik yapımız uygun değil. bunun birinci sebebi sabırsızlık, ikinci sebebi şımarıklık, üçüncü sebebi en iyisini bildiğimizi düşünmemiz. mesela örnek verecek olursam bende brompton marka katlanır bir bisiklet var. her gören ilgi duyup fiyat sorar. türkiye fiyatı 6000 tl diyince oo ben bunu 600 tlye yapar/bulurum tarzı tepki veren onlarca insan oluyor. yapamazsın güzel kardeşim, olmamış, olmuyor işte. ben yaparım büyüklüğünü neye dayanarak söylüyorsun, ben söyeleyeyim, "cahilliğine". neyse konu dağıldı, özetle bu topraklarda mental ve fiziksel olarak gelişen türk oyuncu çok az, o da şansa. o nedenle türk gençlerinin avrupa'ya gitmesi iyidir.
düşünsem daha aklıma gelecek binlerce sebebi yazabilirim. ama kural değişikliği bir kişinin dudakları arasında, hepimiz biliyoruz. burada yapabileceğimiz tek şey toplu decoder iptali yapmak. ama türk halkı bu konuda da zor örgütlenir. o sebeple bence 2 eylül 2017 ukrayna türkiye maçı mağlıubiyeti sonrası iyice yüksek sesle dillendirilip, 2018 dünya kupasına katılamamamız halinde kesin gelecektir maalesef bu kural.