• 1076
    eğer ilk on birde serdar aziz dışında yerli oyuncu olmazsa kulübeye 6 yerli oyuncu oturtmak zorundayız.* bu oyuncular içinde bir tane kaleci iki tane de alt yapı oyuncusu olmak durumunda.

    ahmet çalık, eray işcan, tolga ciğerci, selçuk inan, yasin öztekin, yunus/atalay/ozan, eren dersek 7 yerli yaptı. bir yabancı hakkı daha var bunlardan biri yerine. ama 2 yetiştirme oyuncu olma zorunluluğu kritik.

    şimdi eğer biz 2 tane as bek alırsak kulübeye en iyi ihtimalle ya carole ya da linnes girebilecek. biri 18 dışında kalacak.

    not: bu senaryo selçuk inan'ın on birde olmama hayaline dayanarak yazılmıştır.
  • 1079
    türkiye'de 14 sınırlaması olduğundan beri, türk futbolcuların avrupa liglerinde boy göstermeye başladığına şahit oluyoruz. uzun vadede türk futbolu adına fayda sağlayacaktır. olaya, "istiklal marşı söyleyecek oyuncu kalmadı" çiğliğinde yaklaşmak, her yönüyle değerlendirme yapamamaktır. ayrıca ligimizin kalitesi de ufak ufak artmaya başladı. e o zaman, endişelerin ne olduğuna bakalım.

    olay milli takımsa, türk futbolcuların avrupa liglerinde forma giymeleri daha iyi değil mi? sıkıntı kulüplerse, durum her geçen yıl daha iyiye gitmiyor mu? ligimize gelen yabancı oyuncular sayesinde, dışarıdan takip edilirliğimiz artmıyor mu?
    haa bu duruma karşı çıkılmasının temelinde ırkçılık yatıyorsa, onu ben bilemem.
  • 1081
    kadrodaki futbolcu sayısı 18 den 21'e cikartilmadan once, mac kadrosunda en fazla 11 yabanci futbolcu bulundurabiliyorduk. bu sezon da muhtemelen her maça 10 veya 11 yabancı ile çıkacağız.

    şimdi bu durumda hamle oyuncularımızın 2'si veya 3'ü de yerli mi olacak ( yasin xelçuk tolga ) gibi, yoksa 11+3 yabancı şeklinde maçlara cikabilecek miyiz bilemediğim sayıdır.
  • 1083
    ederinin üzerinde transferler yapıldı. ancak iyi futbolcular alındı, alınıyor. kendisine haklı olarak çok kırgın ve kızgınız. fakat futbol takımının başına fatih terim gelirse kurallar yeniden değişir, benden söylemesi. 4 + bilmem kaçlara geri dönülür. bahane mi yok? milli takıma futbolcu yetişmiyorlar, bu vatanın evlatları ne güne duruyorlar, milli servet dışarıya akıtılıyorlar sıralanır. tanımlayıp kaçayım; oynak bir sayı.
  • 1084
    yüksek tutmanın her türlü faydalı olduğu kural.

    1-) yerli oyuncular bulunmaz hint kumaşı olmaktan çıkıyorlar. maaşları düşük oluyor. ancak takım içi çetecilikle falan bu maaşlara sahip olabilirler. o da bu kuralda ısrar edildikçe kırılacaktır.

    2-) yerli oyuncular "yerim garanti, götümü yayar parama bakarım" diyemiyorlar. oynamayan yallah katar'a.

    3-) yerli oyuncular "burada geleceğim garanti, yurtdışına çıkma riskini almama gerek yok" demiyorlar ve son zamanlarda çok kolay bir şekilde yurtdışına çıkıyorlar.

    4-) eski kurallarda ne olursa olsun birkaç mevkide türk oyuncu oynatman gerektiğinden istesen de, paran da olsa elindeki türk oyunculardan kat kat daha iyi olan yabancı futbolcuları getirip iyi bir kadro kuramıyordun. iyi bir kadro kurulabilmesi için ancak özel bir türk futbolcu neslinin denk gelmesi gerekiyordu. dolayısıyla kurulan en iyi kadro şampiyonlar ligi'nde ancak çeyrek final görebiliyordu.

    5-) eskiden sınırlı sayıda yabancı oynatılabildiğinden, yöneticiler kısıtlı olan hakları yıldız futbolculardan kullanıp taraftarın ağzına bir parmak bal çalma niyetindeydiler. artık gerçekten faydalı olacak isimler peşinden gidilebiliyor.

    6-) isteyen kulüp istediği kadar yabancı ve potansiyelli futbolcuyu deneme amaçlı kulüplerine kazandırabiliyor. eski kuralda yapılabilecek en zor şey buydu.

    7-) eski kural sayesinde değerlenen türk futbolcuları anında kapağı büyük kulüplere atıyorlar, anadolu takımları bunları elinde tutamadığından yerlerinde türk futbolcuların kötülerini oynatmak zorunda kalıyorlardı. yeni kuralla türk futbolculara mahkum olmaktan çıktıkları için gittikçe daha kaliteli takımlar kuracaklardır. özellikle 2017-2018 sezonunda bunun zirvesini göreceğiz.

    daha ufak tefek bir sürü avantajı vardır. son olarak yakın zamanda yaşanmış bir şey söyleyeyim; yeni kural olmasaydı, başakşehir'in club brugge gibi bir takımı elemesinin imkanı yoktu.
  • 1086
    şeytan rıdvanın açıklamaları takip edilirse bu sezon sonunda(normalde kaderi bu sezon sonunda görüşülecekti çünkü) 2019-2020 sezonundan başlayarak tekrardan 5+0+3, 6+0+4, 3+3+3+3 gibi abuk subuk şekillerde sınırlanacağını tahmin ettiğim şey. şimdiki sınırsızlığın 2 sezonu geçti ve 2 sezon daha aynı şekilde devam edecek. bu 2 sezonda doğru planlama yapan beşiktaş şampiyon oldu ve önü de açık gibi duruyor. galatasaray her ne kadar çok borca girmiş olsa da çok kaliteli bir kadro kurmak üzere, doğru hocayla birkaç sene ligi domine edebilir. anadolu kulüpleri eskiye nazaran çok güçlendi. fenerbahçe ise berbat yönetimi sağolsun hem kadrosu umut vaadetmiyor, hem mali açıdan kötüler ffp başlarına bela oldu hem de anadolu takımlarının da atılım yapmasıyla eskisi gibi rahat değiller. 2007den sonra biri şikeli 2 şampiyonluk kazanabildiler ve ibre artık kötüye gidiyor.

    bu tabloda fenerbahçeyi ancak yabancı sınırı kurtarır. çünkü herkes aldığı yabancılarla 4-5 yıllık sözleşmeler yaparken (kendileri de dahil) olabilecek en kötü şey 2 sezon sonra sınırın 5-6 oyunculara inmesi olur. maddi açıdan zora girecektir kulüpler. fener de o dönem eskişehir kayseri gibi takımlardan topladıklarıyla tekrardan kalitesiz ligin kaliteli takımı olmayı başarabilir.

    reisinden talimatlı gölge federasyon başkanı şeytan bu konuyu sürekli gündemine alacakmış. istiklal marşı üzerinden de duygu sömürüsü yapacakları açık, sahada topçu topunu oynasın ben marşımı göğsümü gere gere söylerim. hele hele galatasaray 2 sene falan şampiyon olursa yabancılarla görün siz cümbüşü.

    fenerbahçe'nin ihtiyacına göre şekillendi, şekillenecek. van persie, nani'nin geldiği sene sınır mınır konuşmayan şeytan şimdi ağlamaya başlamış. malesef çok çirkin bir ülkeyiz.

    yaklaşan bu tehlike karşısında 2000 doğumlu oyuncularımızı rotasyonumuza dahil etmeli veya hollanda, almanya 2.ligleri gibi yerlere kiralayıp pişmelerini sağlamalı, alt yaş gruplarını da iyi taramalıyız. yoksa ünal aysalın 3.yılı gibi sorunlar yaşamamız olası.
  • 1087
    (bkz: rıdvan dilmen) ve (bkz: yüzde yüz futbol)

    kadronda cengiz, emre, enes ve yusuf* olur, dördünü de sürersin sahaya. kadronda ergün, hakan*, hasan, okan, suat, tugay ve ümit olur, alayını gözün kapalı yazarsın ilk 11'e. profesyonellikten bihaber olsa da kadronda sergen vardır, "kur oyunu" dersin.

    bizim sorunumuz yabancı oyuncu bolluğu ya da yerli oyuncu kıtlığı değil. bizim sorunumuz, "kaliteli" türk oyuncu kıtlığı. sınırlamalarla bir yere varamadığımızın örnekleri mevcutken* ne diye bu ısrar. ne diye? fenerbahçe zora girmiştir tabi, ondan :(

    edit: imla
  • 1089
    başakşehir'in club brugge gibi türk takımlarının belalısı bir takımı elemesini sağlamıştır. osmanlıspor'un avrupa liginde gruplardan çıkmasını, konyaspor'un beş yıl önce hayalini kuramayacagi bir başarıyı kazanmasını, bir sezonda iki kupa kazanmasını, sağlamıştır.

    galatasaray ve fenerbahçe de eski kafayla iş yapmanın bedelini ödediği için toparlanmaya başladı. yani bir kaç yıl içerisinde avrupa ligini forse eden ülke olmamız çok uzak bir ihtimal değil. şampiyonlar ligi başka bir seviye. orada gruptan çıkmak büyük başarı sayılabilir. yeni kuraldan rahatsız olan milletini, devletini değil kendi cebini düşünüyordur.
  • 1090
    şahsi olarak yabancı oyuncu sayısı/sınırlaması ile alakalı düşüncem çalışan kazanırdır. adam sırf türkiye vatandaşı olduğu için milyonları çukkalayacak, diğeri eşek gibi çalışıp kendisini geliştirmesine rağmen sırf bu sınırlama yüzünden kadroya giremeyecek, öyle mi? yok arkadaş, vicdanım kabul etmez bunu. adalet olmadan hiçbirşey olmaz. güven olmadan yolda bile yürüyemez insan.

    biz ulu johan'ı nasıl kaybettik? bu saçma sınır yüzünden, yerine kim geldi, umut bulut (çalışkanlığından şüphem yok ama yeteneksizdi). türk oyuncu da çalışacak, kendini geliştirecek, takıma girecek, transfer olacak, merak etmesinler biz bilemezsek başkaları bilir kıymetlerini.
  • 1091
    dursun özbek yönetiminin hiç umurunda olmayan konu.

    tanımı yaptıktan sonra konuyu biraz açalım: bu efsane başkanın son senesi olduğu için takımın neredeyse tamamına yakınını yabancı oyunculardan oluşturdu. ileriye yönelik bir planlama kesinlikle yok. amaç günü kurtarmak.

    çünkü bu sene başarılı olursa; koltuğunu üç yıl daha sağlama alacak ve ondan sonrası zaten umurunda değil.
    başarısız olursa zaten gidecek ve yine sonrası umurunda değil.

    yani özetle; galatasaray dursun özbek'in özel işlerini halledip, makam egosunu tatmin etmek için kullandığı aracı bir kurum.

    bizde, birkaç sene sonra bıraktığı enkazla elimizde patlayan yüksek kontratlı futbolculardan kurtulmaya çalışıp, yerli oyunculara paralar saçacağız.

    çamdal'lara, serdar'lara, çalık'lara yaptığımız gibi.
  • 1092
    türk futbolcu iyi ise formayı her şekilde alır. yabancı sınırı yüzünden tarık çamdal gibi kazmalar, mariano fiyatlarına takımımıza geldi. takımlarımız avrupa'da başarılı olacaksa, bu sınır olmadan olacaktır. ligin seyir zevki de yükseliyor. anadolu takımları da güçlendi. bu sayının işe yaramadığı tek takım fenerbahçe. işte en büyük tehlike de bu. aslında bu yabancı sayısı türk futbolcular için de şans. yurt dışında oynayan futbolcu sayımız çoğalıyor. milli takım için de iyi bir gelişme.
  • 1093
    yok işte yok. cikanlar da oynuyor takimlarinda. ridvan'a gore hak etmeyen turk oyuncular da oynasin, oyle gelissin. süper lige adamin gelişmiş olarak gelmesi gerekirken biz gelismesini bekleyecegiz yani.
    yeteneksizleri oynata oynata, torpille alt yapıya girenleri oynata oytana buna destek cikanlarla turk futbolunun icine edildi.

    yerli ceteleri korumak icin masturbasyon araci olarak kullanılan bir terim bu yabanci sayisi. sayi indikce cete daha da tatmin olacak.
  • 1096
    yabancı sınırı olmamasından fener'in ve fenerbahçelilerin şikayetçi olması normal. şimdi her kulüp, şans ve beceri ile iyi yabancılar getirebiliyor. örneğin osmanlıspor; aminu ve ndiaye'yi alıp fener'in para saçtığı oyunculardan daha fazla verim alabiliyor. hal böle olunca, fener daha çok para harcayıp daha iyi oyuncular transfer etmek zorunda kalıyor. (bu sezon bizim yaptığımız gibi)

    yabancı sınırının olduğu yıllarda ise türkiye'de parmak ile gösterilen yerli oyuncular zaten bellidir. galatasaray ve fener, bu isimleri transfer edip rahatça şampiyonluğa oynayabiliyorlardı. şimdi öyle bişey yok... oyuncu havuzu genişledi.

    sonuç: yönetimlerin daha iyi çalışarak, scout ekiplerini güçlendirmeleri lazım.
  • 1098
    demirören'in son açıklamalarında bu kuraldan memnun olduğunu söylemişti. ancak onu devirmeye çalışan, f.terim'e saydıran tayfanın belki de tek derdi bu. hayatımın bir saniyelik anında dahi demirören ile aynı safta yer alacağımi düşünmezdim. ancak sırf yabancı oyuncu serbestliği için kendisini savunabilirim.

    futbola aç kalmışız resmen. galatasaray'ın oynamadığı maçlar ne kadar iyi olursa olsun beni doyurmuyordu. galatasaray top oynayacak ki ben de gecenin bu saatinde keyif entry'si gireyim.
  • 1099
    bu ara yoğun bir şekilde eleştirilerin dozunu arttırdılar. sahada türk yok tarzı serzenişlerle. kaza kudret rıdvan'ın açıklamalarına denk geliyorum, bu konu hakkında epey kafa patlatıyor veya kafa açıyor diyelim. öyle bir adam ki; kaçmak istiyorsunuz, görmezden geliyorsunuz falan ama illa ki bir yerlerden fışkırıyor, neyse...

    peki sevgili türk oyuncu fetişistleri, ligi yayınlayan kanal türk şirkete mi ait? parsel parsel satılan kamu malları, özelleştirilen önemli devlet kurumları; türk firmalara mı satıldı? peki bu ülkenin kapıları, mülteci kampları vs. gibi hiçbir önlem alınmaksızın kimlere açıldı?

    bunlara kafa patlatma, aman ha, sahada oynayan yabancı oyunculara feryat figan giriş. suçlu yabancı sınırı olmayışı mıdır, yoksa türk oyuncu yetişmemesi midir; diye de düşünme. bodoslama yabancı oyuncu sayısından dem vur. çünkü sizler "gerçek birer türksünüz". damarlarınızdaki asil kan... bla bla...

    benim gibi bir "türk düşmanının" düşüncesi ise şöyle:
    (bkz: #2198517).
App Store'dan indirin Google Play'den alın