iş kariyerimde ulaşacağım makam, pozisyon ve alacağım sorumluluklardan daha değerli olacaktır benim için o kaptanlık her zaman. mevkiisi belli olmayan çocuktur. top nerdeyse orda olmak zorundadır, defansta kademeye girmeli orta sahada top kapmalı paslaşmalı oyunu açmalı ara pas atmalı, ilerde orta açmalı gol atmalıdır. maçta kavga çıkma ihtimali görürse takım arkadaşlarını sakinleştirir, rakibin kaptanıyla konuşur olayı tatlıya bağlarlar fakat durum geri dönülemez bi konumdaysa en önde sallar yumruğunu tekmesini. arkadaşlarının nasıl dizileceğine karar verir, hem taktisyen hem de mentordur. kendi aralarında yaptıkları maçları antrenman olarak görür arkadaşlarının eksiklerini gözler ve geliştirmelerine yardımcı olur, aynı zamanda kendi de çalışır. emir vermez, birlikte yapmaları gerektiğini söyler ve yardım eder. galibiyetle biten maçın ardından içinde cenkden zaferle ayrılmış kumandan gibi hem sevinç hem de gurur vardır, yenildiklerindeyse bir sonraki maçı düşünür her zaman, hatalarını düzeltmeleri için çalışır ama asla arkadaşlarını kırmaz hor görmez. güzel şeydir mahalle kaptanlığı vesselam...
not: ahh ulan o baklavasına, kokoreçine turnuvalar hala tadı damağımda. eğer balkes toygar kurtdereli&balköy
*'den bu entryi okuyan varsa selam ederim, kaptan.