aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • 1502
    esasında bayık olma potansiyeli yüksek bir tezahüratın alkış ve tempoyla nasıl gazlayıcı bir şekle büründüğünü iki örnekle gösterebiliriz

    1- http://www.youtube.com/...&feature=related *

    2-http://www.youtube.com/...&feature=related *

    2 örneğin dışında bir de ilham (edit) olsun diye bir video paylaşıyorum;

    http://www.youtube.com/watch?v=lQJsKDsn2aA (u: 20. saniyeden sonraki kısmında "haydi doria gol" diye bağırıyorlar..bunu bir ara galatasaray'a uyarlamıştık. asy çıkışlarında bizim çocuklarla söylerdik. hey gidi günler hey )
  • 1503
    http://fizy.com/s/3hcdja

    her ne kadar "tezahüratı güzel yapan söyleniş biçimidir" desem de, bu son beste pek olmamış. tribünde söylenmesi çok zor. hele arena'da baya zor. belki basket maçlarında olabilir, güzel de olur gibi.

    he yine de, öyle veya böyle emek harcanmış, bir şeyler yapılmaya çalışılmış, emek var.

    sözlük'te de görüyorum, kimse tezahüratlardan memnun değil bir iki tezahürat dışında. ben de diyorum ki, madem hiç kimse memnun değil, el atalım hep beraber de adam akıllı tezahürat çıkaralım. ne bileyim, zirve yapılır, önce herkes tezahürata çevrilebilecek şarkılar bölümüne güzel öneriler yollar, üzerinde düşünülür vs vs.

    bu işler emek işi.

    madem herkes şikayetçi,
    madem herkes, herkesin beğenceği, takımı ateşleyecek, "gücüne güç katmaya geldik" tarzı bir tezahürat istiyor,

    o zaman herkes el atacak bu işe, ve işte o zaman harika tezahüratlar çıkar ortaya. bu potansiyel fazlasıyla var galatasaray sözlük'te.

    ama dediğim gibi, biraz emek..
  • 1504
    bu işlerden pek anlamam ama kenan doğulu gibi galatasaraylı şarkıcılardan, bestecilerden tribünlerde söylenecek bir kaç beste rica edebilirler. nitekim öyle insanlar çok zorlanmaz, seve seve de yapar beste. mesela kenan doğulu'nun herkes rütbesini bilecek şarkısındaki hızda, ritimde bir kaç anlamlı, uzun sözlü tezahürat olsa tadından yenmez.
  • 1505
    14 şubat 2001 galatasaray deportivo maçına girerken dağıtılan, yeni oluşum ultraslan'ı anlatan o el broşürünü hala saklarım. kapalıda açılan dev "only you" bayrağının altında o gece tezahürat yaparken, o broşürde yazanları düşündüğümde çok heyecanlanmıştım. 18 eylül 2011 galatasaray samsunspor maçında 10 yıl önce bana o heyecanı yaşatan akılları ve o atmosferi ne çok özlediğimi bir kez daha hissettim.
  • 1506
    kendilerine bir çift sözüm var;

    o güney tribününde dalgalandırmaya çalıştığınız, dev bayrak dediğiniz sike sürülecek bez parçasının arkasında 18 eylül 2011 galatasaray samsunspor maçından sonra kalan tükürük izi var ya, o benimdir. esasen kibriti çakmıştım, son anda uyandım işe, nasıl bir facia olacağına.

    ultraslan ne arkadaşım, kendi şovunuzun peşindesiniz, içinizde galatasaray'ı kendi reklamından çok seven biri varsa ben de adam değilim. toparlarsın kendi adamlarını, ergeninini itini kopuğunu, bi köşede sallarsın bayrağını, benim maç seyretme hakkımı engellemeye ne hakkın var? istiklal marşında, ultraslan bayrağı dalgalandırıyosunuz, bu ne cibiliiyetsizlik, ne rezilliktir. ulan oğlum, o marşta dalagalanacak tek bayrak vardır, o da ay yıldızdır, içine sıçayım başka dalgalanacak paçavranın, ki istiklal marşında hazırolda durulur, atkı filan havaya kalkmaz, el işareti yapılmaz. kuralı vardır. o yaptığınız hareketler, kaldırdığınız atkılar ne anlama geliyor biliyor musunuz? "türkiye cumhuriyeti sikimde değil, önce galatasaray, ultraslan". yok ya.

    memlekette bir savcı da yok ki, alıp şunları bir soruşturma açsın, ota boka soruşturma açılıyor, yıllardır bu milli marşa tecavüz olayı milletin gözü önünde gidiyor.

    velhasılı kelam; sizi sevmiyorum arkadaşım, siktirin gidin pegasus ta yapın şovunuzu bilmemnenizi, bizi alet etmeyin. galatasaraylılar sizi sevmiyor, bunu anlayın. "galatasaraylılar" sizi sevmiyor. siz galatasaraylı değilsiniz, ultraslansınız, bunu her fırsatta gözümüze sokuyorsunuz. fenerbahçe size ayrıcalık verse, maç bileti filan, gelin ultraslan olarak bizi destekleyin dese, %30 luk aklı başında kısmınız hariç, alayınız gider, bilmiyor muyuz?

    edit: içinde sarı kırmızı var diye roma bayrağını alıp maça gidicem bi dahaya, ya da kayseri. hatta pkk bayrağını öpüp başıma koyucam, içinde sarı kırmızı var çünkü. nasıl bir kafa lan bu? kendi pisliğini korumak için, rengi, logoyu, armayı, ismi kalkan olarak kullanıldığını da anlamış olduk. iyi iyi. hatta, "leyla masaj salonu, her türlü ihtiyacınıza hizmet veriyoruz beyler" yazılı bi pankart yapayım sarı kırmızı, altına logo, telefon numarası da, dalgalandırayım, madem serbest.
  • 1507
    ultraslan'ı seversin sevmezsin bilmem sonuçta tribüne emek verenleri de çevresine toplayan bir oluşumdur, saygı gösterirsin. bence saygıyı hakkeden bir gruptur onlara birey birey baktığında bir çok argo kelime kullanabilecek durumda da olsanız bütüne baktığınızda bu saygıyı hakkeder. esas saygıyı hakketmeyenler üzerinde ultraslan yazıyor diye pankarata tüküren tewrbiyesizlerdir. bir de bunu burda utanmadan yazarlar. keşke bizde onların yüzüne tükürebilsek. neymiş milli marşta sadece türk bayrağı dalgalanırmış? neyin kafasını yaşıyorsunuz yahu!!! pegasusta da metin oktay resmi dalgalanıyordu. bugüne kadar bir çok kareografi yaptık yeni mi aklınıza geldi milli marşta sadece türk bayrağının dalgalanacağı?

    ultraslan kendini düzeltmeli düzene girmeli ama ultraslana karşıyım diyerek dengesiz hareketler yapan taraftarlar da aklını başına almalı. gerçi kime diyorum. sizler içinizdeki nefret yüzünden üzerinde sarı kırmızı forma olan futbolculara da ana avrat küfür eden insanlarsınız. bu yüzden üzerinde sırf ultraslan yazıyor diye sarı kırmızıya tükürmekten de geri kalmazsınız. şimdi diğerleri karar versin kimlker veriyor galatasaraya zararı.
  • 1512
    ultraslanı savunmam, genelde sevmem. ama burda öyle bi eleştirilere maruz kalıyor ki bunları yazmak gereği hissettim.

    beleş bilet diye eleştiriliyor. sonuna kadar haklıdır eleştirenler eğer beleş bilet diye bişey varsa.
    ama ben 4-5 ankara deplasmanında bu istanbul tayfasının elinde topladıkları para ile maç günü gişeden bilet aldığına birebir gözlerimle şahit oldum.
    keza kendi parası ile kombine alan arkadaşlarım da var istanbuldan.
    parası ile kombine alan insanları görenlerde var.
    ama yine de var mıdır beleş bilet? vardır bana kalırsa. umarım bu da olmaz en kısa süre içinde.

    pazar günü fener taksime yürüyor günlerini herkes hatırlar sanırım.
    heryerde "ultraslan nerde, fener taksime yürüyormuş, işe yarasınlar gitsinler lisenin önüne" gibi bi çok yazı okudum.
    afedersin ama lan bok! sen internetten yazıp çiziyosun, kıçını kadife koltuğundan kaldırmayıp taksime gitmiyosun olay olur, başıma bişey gelir ultraslana gitsinler görevleri bu değil mi diyosun.
    bi kavga olduğunda kavgaya girmesini beklediğin ultraslandan biri bıçaklandığında ne diceksin?
    bu adamlar bunu yapıyor ama. kafası güzel ankaragücü taraftarının arasında kaldığımda yakınlarda ultraslan diye bahsettiğin gruptan kişiler olmasaydı neler olurdu bende bilemiyorum.

    adamlar açıklama yapıyor olay çıkmaması için taksime gitmiyoruz, polise güveniyoruz diye. sen burdan laf ediyosun gitmediler de liseyi yalnız bıraktılar diye.
    gitseler, olay çıksa; işte ultraslan, böyle taraftar olmaz, siz galatasaraylı değilsiniz diyosun. ne istiyosun abicim sen?

    bu adamlar neredeyse bütün deplasmanlara gidiyorlar.
    karda kışta sivasa da gidiyorlar, burdan atletico deplasmanına da.
    kulüpten para alıyorlar mıdır bilmem.*
    ama ben ankara deplasmanı için söylüyorum her gittiğim maçta biletlerini kendileri almışlardır.

    maç içinde iğrenç besteler söylüyorlar kabul. ama orda o insanlar olmasa önde olduğumuz, hepimizin çok sevdiği ve herkesin katıldığı bi nevizade söylenmez bana kalırsa.

    taş gibi kareografi hazırlıyorlar.
    günlerini alıyor pankartı, boyaması, kartonu, düzenlemesi.
    kartonları tek tek düzenleyip tribüne yerleştiriyorlar, saatlerini stadda geçiriyorlar ama kaldırmayanlar oluyor.
    bilmem kaç saat boya kokusu içinde pankart boyuyorlar. ertesi gün o pankartı açtıklarında rakip taraftara gösteriyorsun ama bak biz yaptık kapak oldu diye.
    küçük bayrak dağıtıyorlar tribüne*, maçtan saatler önce girip 45 bin koltuğa tek tek bu bayrakları koyuyorlar ama bok atan taraftarlar bi zahmet edip o küçük bayrağı bile kaldırıp sallamıyor.

    takımı ateşleyemedikleri de doğrudur.
    reis gibi saçma sapan bi düzenleri de vardır, yalakaları vardır. kesinlikle değişmesi gerekir.

    bende eleştiriyorum bu grubu. ama her maç sonunda bok atmak, yaptıkları iyi şeyleri görmemezlik de yapmıyorum.
    değişim şarttır bunu hep söyledim, şuanda söylüyorum.
    ama biraz da mantık çerçevesi içinde eleştirelim lütfen.
  • 1513
    geçen sezon her maçtan sonra mustafa sarp ve ultraslan'a herkes yazar çizerdi, şimdi mustafa sarp gitti, ultraslan tek başına kaldı.

    tamam kardeşim haklısınız tezahürat konusunda ben de çok hoşlanmıyorum zamanlama ve seçimlerinden dolayı. beleş bilet diye diye olduğuna inandırdık. bunun üzerinden gidiyorum, hangi tribün grubu almıyor? bu beleş bilet konusu türkiye'nin gerçeği. bir kaç sene önce yasaklanması için kanun değişikliği ya da o tarz bir şey yapılmadı mı? yapıldı. bu da ne demek türkiye'de vardı bu tip şeyler. ha yasa çıktı neden bitmedi? orda bir duracaksın arkadaş. bu bileti biletix basıp dağıtıyor mu? hayır. bu beleş biletleri bu adamlar nereden alıyor? kaynak ne? sol framedeki başlıkların içinde hiç bir zaman ultraslana bilet veren blabla diye bir entry görmedim ben.* ultraslan bileti kendi mi basıyor?

    gelelim geçen sezondan başlamak üzere * bugünlere kadar yine eleştiri oklarına mağruz kalan ultraslan yazılı, galatasaray armalı büyük bayrağa. bu bayrak öncelikle tribün şovundan ibarettir, öncelikle bunu kavrayalım. koskoca stadın dışında hayvanlar gibi türk telekom yazarken göze çarpacak, ilgi çekecek bir galatasaray yazısı yoktur. stadın içine bakalım, her renk t-shirtlerle gelen insanlar, hadi forma alamadın ömrü hayatında, atkı dahi bulunmayan insanlar var. bayrak konusunda en çok eleştirlen nokta bayrağın üstünde galatasaray yazmaması, o zaman toplanıp yaptıralım bir bayrak yazalım üstüne galatsaray, tribünde açalım.

    tanura'nın da söylediği gibi bugüne kadar yapılan en baba koreografiler ultraslan'a aittir. birtakım sosyal paylaşım siteleri de dahil olmak üzere, her yerde ya biz böyle koreografi yaparız ederiz diye herkes ayrı bir havada. bu koreografiler için pamuk ellerin cebe gitmesi gerekiyor. her zaman maddi kaynak bulunamıyor. bir organizasyon olmadan etkinlik yapmak çok zor iş. yanılmıyorsam gs-psv maçıydı, olimpiyat stadında sallanan o sarı kırmızı bayraklar var ya, onlar nasıl yapıldı? katkı vermek isteyenler 5tl verdi, onlar yapıldı. bu tip şeyler de birlik beraberliği gösterir.

    oturulan yerden eleştirmek türk milletinin yapısında var, ama bu kadar eleştirinin yapıldığı bir ortamda 1 adet alternatif fikri okumadım ben.

    yanlışları tabi ki var ama eleştir eleştir nereye kadar?

    ultraslan olmadan emin olun deplasmana herkes formasını saklayarak gider, kadıköy'e kimse konvoy yapamaz.

    eleştiri yaparken yapıcı, geliştirici, farklılık yaratacak somut şeyler de yapmayı unutmayalım.

    ihtiyaçtan dolayı dipnot: ultraslan uni ile 4 yıl gidebildiğim kadar maçlara gittik, görüştük. okul bitti, arkadaşlığımız tabi ki devam ediyor.
  • 1514
    ultraslan'ın tek sevdiğim icraatı kareografisi, o da sadece görsel olanları. ses çıkararak yaptığı işler beş para etmez. tezahürat desen tırt. ergenlikten çıkmamış gençleri kurtlar vadisi edasıyla yok reisti, yok başkandı vs... gibi laflarla kandırıp kendilerini dev aynasında görüyorlar.

    sanmayın ki ultraslan kendini feshetse bu tribünler boş kalır. siz milletin astığı pankartları parçalayıp kendinizinkileri asmayı bıraktığınızda görürsünüz zaten altında yatan aslanları. aslantepe fikri hür, irfanı hür tam bağımsız galatasaray taraftarınındır.

    boşa debelenmeyin. ultraslan'ın kendilerinden başka seveni yok artık.

    http://img89.imageshack.us/img89/7089/seboreis.jpg
    şu fotoğraf o kadar çok şey anlatıyor ki. koskoca galatasaray camiası, galatasaray ruhu, galatasaray kültürü elinde tesbih ayakkabısının topuklarına basan bu adamlara emanetse yazık gerçekten. bu fotoğraf sözün bittiği yerdir.
  • 1515
    koreografi yapanlarla, insanların sevmediği o iğrenç tezahüratları yapanlar, renktaşına karaborsa yapanlar, tabi ki aynı adamlar değil. bir kısmı ultraslan ismi altında mafyacılık yapar, diğerleri takıma armaya destek vermek için ultraslan ismine katlanır. yekpare bir organizmadır ultraslan. asıl sorun tayfa dır, bh tır. semt çocuklarının oluşturduğu çakma hell dir.
  • 1518
    kendileri pankartlarini hic bir katkida bulunmayip uzerinde arma olan bir pankarta tukurecek kivamdaki insanlarin isteklerine gore duzenlemelidir, sebahattin sirin maclara takim elbise uzerine parcali kravat ve mutlaka kol dugmesi ile gelmelidir (ayakkabilar d&g olursa sevinirim), maclara baslarken artik tribunun besmelesi olan 3lu yerine baska bir sey (ne oldugu da belli degil, e onu da bulsunlar artik canim) soylemelidir!

    bugunluk sozluk olarak kendilerinden isteklerimiz bu kadar sanirim. gunun ozetini gectim bir sonraki macta gorusmek uzere, esen kalin!
  • 1520
    tek başıma aydından çıkıp geldiğim galatasaray - olympiakos maçında maça yaklaşık olarak 45 dakika varken bağırın lan huveyyy diye bağıran bir grup arkadaşa şu uyarıda bulundum

    geoerge best - arkadaşlar maça daha 45 dakika var yorulucaz seslerimiz biticek bağırmasak daha iyi değil mi ?

    topluluk - ne diyon layn sen huveyyhhh oturmaya mı geldinizz ?

    akabinde üzerime saldırarak bir kaç tane tokat atan , tek başıma mücadele etsemde bişey yapamadığım daha sonra orada bulunan bazı insanların yaptıgınız ayıp diyip olaya dahil olup yatıştırdığı bu insan topluluğunu içinde barındıran tribün grubudur ultraslan. o günden beri kendilerine nefretten çok daha öte şeyler beslediğimi söylemem gerekir.

    edit: dalgınlıkla çaylak anımda hamburg yazmışım
  • 1522
    koreografi ve stadı süsleme de bana göre dünya'nın ''ilk 5'' taraftar gruplarından biri..

    ayrıca kendilerinden artık hem taraftarı, hem de futbolcuları havaya sokacak besteler bekliyorum. 3-4 senedir ''laaa layy lay layy saldır galatasaray'' ''sen varya sen'' gibi besteleri söylemekten, hem kendilerinin hem de futbolcuların sıkıldığını düşünüyorum..

    diğer bir konu ise tribünler alpaslan dikmen'in vefatından sonra ''abi'' eksikliği çekmekte, herkes kafasına göre protesto,küfür etmektedir.

    maalesef sebahattin şirin, ömer haliloğlu gibi isimler bu ''abi'' eksikliğini giderememiştir..
  • 1523
    2010-2011 sezonu bucaspor maçına gittim. yer izmir. iğne atsan yere hayatta düşmez. stada 1 saat 20 dakikalık bir beklemeden sonra girebildik. maçın başlamasına az bir vakit var. etrafıma bakıyorum. çanakkalesinden kayserisine bursasından muğlasına aliağasından aydınına istanbulundan bodrumuna bütün ultraslanlar maçtaydı süper bi atmosfer vardı :) işte galatasaraylılık ruhu budur!
  • 1525
    yanlış düşüncelerle bilinen iyi niyetli, galatasaray'lı taraftar grubudur.bunu yazmamın sebebi ise öyleki buradaki bazı acımasız yorumlar grubun şahsi hareket ettiğini söylemektedir.yanlış.örnek olarak son samsunspor maçında 17.00'da galatasaray lisesi önünden söylemeye başladığımız tezahüratlar, metroda bile, stad girişine kadar kısılmadan söylenmiştir.aramalar vs. bittikten sonra maç sonuna kadar susmayan her galatasaray'lının sahip çıkması gereken taraftar grubudur.bunun dışında yeni besteler üretilmesi şart.zira herkesin katılımcı olduğu tek beste ''nevizade geceleri''
App Store'dan indirin Google Play'den alın