1
arkadaşlar öncelikle şunu belirteyim, siyasi görüş hassastır. türk toplumunun zaafıdır, zayıf karnıdır. en mülayim insana bile zıt ideolojide laf attın mı, olay çıkar. bu böyledir.
siyasi entryleri pek sevmediğimden birkaç entry dışında okuyamadım konuya ait tüm entryleri. ancak vardığım bir düşünce var: '' haklı görüşteki de haksız.''
neden? bu platformda aşırı sağcı insanlar olabilir, ki var da. özellikle siyasi bir hassaslık yapıp şu gezi olaylarını dillendirmemek daha doğru olabilirmiş. sonuç olarak ipin ucu düşünülmemiş ilk yazan arkadaş tarafından. dediğim gibi böylesine hassas bir konuda beyaz diyene elbet siyah diyen çıkacaktır. dolayısıyla ''sosyal bir kavga'' oluşumu da rahatlıkla gözlenebilir.
her zaman söylüyorum: ''bir insanın dini görüşü, siyasi görüşü, cinsel tercihi, fikirleri vb. şeyler kendine aittir.'' burada dillendirmekle de vatanı kurtaramayız. keşke daha hassas olunsaydı bu konuda.
dikkatimi çeken bir başka husus şudur: bir görüş belirtiliyor. sivri ve belki de doğru. * eee buna bazı yazarlarımız karşılık verince de baya bir hakarete uğramışlar. halbuki gezi'yi destekleyen arkadaşlarımızın zıt tarafın fikirlerine hoşgörü ile yaklaşması için yapması gereken tek şey ''neden?'' diye sormaktı. neden bu insanlar böyle düşünüyor ola ki? doğup büyüdüğü yer, ailesi, çevresi, okuduğu kitaplar, okuduğu gazeteler, duydukları... olabilir abi, her insan bağımsızdır, farklı düşünebilir.
kendi siyasi görüşümü belirtecek olursam, ki bunu yanlış anlaşılmaların önüne geçmek adına yapıyorum. benim mevcut iktidara olan nefret seviyem herhalde dün tartışma içine giren yazarlardan kat kat fazladır. izmirliyim daha ne olsun? izmirli insanın zaten belli bir ideolojisi vardır.
hah bir de şu var: her sağ görüşlü insana ''cahil, bilgisiz, yobaz'' yakıştırmalarını yapmak bana kalırsa ''olgunlaşamama'' nın sonucudur. çünkü kişilik olarak belli bir olgunluğa gelmiş insan bilir ki siyasi görüş, bilgi konusunda kıstas değildir. size bir örnek vereyim:
necip fazıl kısakürek...
gençlik yıllarını sol görüşe yakınlıkla geçiren ve de hayatının ikinci yarısında katı bir sağcıya dönüşen dehadır kendileri. şimdi bu adama cahil diyebilir miyiz? kendisinin zekasını görmek adına birkaç şiirini okumak bile yeterlidir. ama ne yapalım abi? sağ görüşlüyse ne yapalım yani? herkes benim gibi düşünmek zorunda değil ki.
siyasi görüş, karakter tasviri açısından epey yardımcı bir husustur ancak sadece buna bakılarak bir kişinin karakteri hakkında ''net'' bir şey söylemek çok yanlıştır.
insan benim kadar özgürlüğüne düşkün olmasın, ciddi söylüyorum. ultra deliyim bu konuda. ''uçurumdan atlamak yasaktır'' diye bir tabele görsem sanırım kendime engel olamayıp atlarım. o derece yani, düşünün. ama ne yapalım? ben siyaseti, iktidarı, muhalefeti bırakalı çok oldu. çünkü gördüm ki bizim ülkeden bir halt olmaz.
hep söylüyorum, önce ''kişisel devrim'' yapmalıyız. önce kendi içimizdeki dikatatörü yenmeliyiz. okumalı, öğrenmeli, ufkumuzu genişletmeliyiz. bilgi sahibi olmalıyız. daha sonra zaten hangi görüş daha doğru ise o iktidara gelir.
halk tv'de çalışan falan bazı manyak tipler de var. ağzından küfür, hakaret eksik olmuyor. gidiyor türbanlılara ana-bacı küfür savuruyor. sigara- alkol komalarından çıkamıyor. işte en kötü olan da bu. iki kere atatürk adını kullandı mı kendini aydın ilan ediyorlar. aydın insan dili, dini, siyasi kimliği aşmış kişidir. aydın insan ulusal değil, uluslararasıdır. atatürk'ü anlamamız gerekiyor. atatürkçülük salt isyan değil. yapıcı olmak durumundayız. atatürkçü olmakla gurur duyan biri olarak fikirlerim budur.
oy, sandıkta verilir. sözlükte spor konuşulur. konuşulmalıdır.
atam'ın dediği söze bakalım: ''eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen, ben size hiçbir şey öğretememişim demektir.''
mesele bundan ibarettir.
siyasi entryleri pek sevmediğimden birkaç entry dışında okuyamadım konuya ait tüm entryleri. ancak vardığım bir düşünce var: '' haklı görüşteki de haksız.''
neden? bu platformda aşırı sağcı insanlar olabilir, ki var da. özellikle siyasi bir hassaslık yapıp şu gezi olaylarını dillendirmemek daha doğru olabilirmiş. sonuç olarak ipin ucu düşünülmemiş ilk yazan arkadaş tarafından. dediğim gibi böylesine hassas bir konuda beyaz diyene elbet siyah diyen çıkacaktır. dolayısıyla ''sosyal bir kavga'' oluşumu da rahatlıkla gözlenebilir.
her zaman söylüyorum: ''bir insanın dini görüşü, siyasi görüşü, cinsel tercihi, fikirleri vb. şeyler kendine aittir.'' burada dillendirmekle de vatanı kurtaramayız. keşke daha hassas olunsaydı bu konuda.
dikkatimi çeken bir başka husus şudur: bir görüş belirtiliyor. sivri ve belki de doğru. * eee buna bazı yazarlarımız karşılık verince de baya bir hakarete uğramışlar. halbuki gezi'yi destekleyen arkadaşlarımızın zıt tarafın fikirlerine hoşgörü ile yaklaşması için yapması gereken tek şey ''neden?'' diye sormaktı. neden bu insanlar böyle düşünüyor ola ki? doğup büyüdüğü yer, ailesi, çevresi, okuduğu kitaplar, okuduğu gazeteler, duydukları... olabilir abi, her insan bağımsızdır, farklı düşünebilir.
kendi siyasi görüşümü belirtecek olursam, ki bunu yanlış anlaşılmaların önüne geçmek adına yapıyorum. benim mevcut iktidara olan nefret seviyem herhalde dün tartışma içine giren yazarlardan kat kat fazladır. izmirliyim daha ne olsun? izmirli insanın zaten belli bir ideolojisi vardır.
hah bir de şu var: her sağ görüşlü insana ''cahil, bilgisiz, yobaz'' yakıştırmalarını yapmak bana kalırsa ''olgunlaşamama'' nın sonucudur. çünkü kişilik olarak belli bir olgunluğa gelmiş insan bilir ki siyasi görüş, bilgi konusunda kıstas değildir. size bir örnek vereyim:
necip fazıl kısakürek...
gençlik yıllarını sol görüşe yakınlıkla geçiren ve de hayatının ikinci yarısında katı bir sağcıya dönüşen dehadır kendileri. şimdi bu adama cahil diyebilir miyiz? kendisinin zekasını görmek adına birkaç şiirini okumak bile yeterlidir. ama ne yapalım abi? sağ görüşlüyse ne yapalım yani? herkes benim gibi düşünmek zorunda değil ki.
siyasi görüş, karakter tasviri açısından epey yardımcı bir husustur ancak sadece buna bakılarak bir kişinin karakteri hakkında ''net'' bir şey söylemek çok yanlıştır.
insan benim kadar özgürlüğüne düşkün olmasın, ciddi söylüyorum. ultra deliyim bu konuda. ''uçurumdan atlamak yasaktır'' diye bir tabele görsem sanırım kendime engel olamayıp atlarım. o derece yani, düşünün. ama ne yapalım? ben siyaseti, iktidarı, muhalefeti bırakalı çok oldu. çünkü gördüm ki bizim ülkeden bir halt olmaz.
hep söylüyorum, önce ''kişisel devrim'' yapmalıyız. önce kendi içimizdeki dikatatörü yenmeliyiz. okumalı, öğrenmeli, ufkumuzu genişletmeliyiz. bilgi sahibi olmalıyız. daha sonra zaten hangi görüş daha doğru ise o iktidara gelir.
halk tv'de çalışan falan bazı manyak tipler de var. ağzından küfür, hakaret eksik olmuyor. gidiyor türbanlılara ana-bacı küfür savuruyor. sigara- alkol komalarından çıkamıyor. işte en kötü olan da bu. iki kere atatürk adını kullandı mı kendini aydın ilan ediyorlar. aydın insan dili, dini, siyasi kimliği aşmış kişidir. aydın insan ulusal değil, uluslararasıdır. atatürk'ü anlamamız gerekiyor. atatürkçülük salt isyan değil. yapıcı olmak durumundayız. atatürkçü olmakla gurur duyan biri olarak fikirlerim budur.
oy, sandıkta verilir. sözlükte spor konuşulur. konuşulmalıdır.
atam'ın dediği söze bakalım: ''eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen, ben size hiçbir şey öğretememişim demektir.''
mesele bundan ibarettir.