• 481
    10 gün önce falan kolon kanseri olduğumu öğrendim. hayatımda yeni bir dönem, yeni bir savaş başladı. yakın tarihte bir ameliyat ile ilk cepheyi açıyorum...

    dün yani 21 ekim 2023 galatasaray beşiktaş maçında icardi ilk golü yuvarlayıp tribünlerde aşkın olayım çalınca anlamsız şekilde duygulandım... sanki gol bana armağan edilmiş gibi hissettim...

    hayat çok garip, bazı şeyler hep başkalarının başına gelir gibi düşünüyoruz oysaki... herkes sağlığına iyi baksın, kontrollerini aksatmasın lütfen.

    peşin edit: sözlükte iyi kalpli onlarca dostumun geçmiş olsun mesajı atacağını biliyorum, şimdiden hepinize teşekkür ederim...
  • 403
    bu gece yine onu düşündüm sözlük. zaten dün de düşünmüştüm. evelsi gün de...

    bu hafta bi tek cumartesi günü düşünmedim galiba. çünkü o gün sabahlamıştım, uyumamıştım. zira hep başımı yastığa koyduğumda aklıma geliyor. ne zaman ki uyumaya heveslenip gözlerimi kapasam hep o gülüş karşımda. sanki bana gülüyormuş gibi. oysa benim gözlerim kapalı.

    kime gülüyor o zaman?
    bana olmadığı kesin gibi.

    bak bu gece de uyku yine haram olacak gördün mü sözlük? böyle böyle saati 4 ediyorum her gece. sonra zaten uyumuyorum, uyuyakalıyorum. onun her gece benden daha fazla uyuduğuna eminim oysa. çünkü düşünülenler düşünenlerin yerine de uyur sözlük. öğrendim ben bunu.

    ha bi de saçları var tabi. rüyalarımdan uzun saçları... sanki saçı ilk kez onda gördüm ben. diğer herkes kel benim için. valla bak sözlük.

    şimdi gözleri, gülüşü falan diyeceğim de yazıyı bitirememekten korkuyorum.

    neyse umut işte bizimki de.

    ama ben inanıyorum ki o milan'a değil galatasaray'a gelecek sözlük. yine o yüzündeki tatlı tebessümle 2 yıllık sözleşme imzalayacak. belki de futbolu bizde bırakacak be sözlük. inanıyorum ben.

    zlatan'ım benim <3
  • 456
    yaşım 27. tüm gençliğim böyle geçti. bir 5 sene daha böyle geçecek ve geçtikten sonra ben artık genç olmayacağım. mevcut ekonomik durum ve demografik yapıda bir hayat kurmaya cesaretim yok. geleceğe dair bir planım, hayalim, umudum yok. gidecek başka bir yerim yok. sadece normal bir gündemi olan bir ülkede yaşamak istiyordum, belli ki bunun gerçekleşme ihtimali de yok. sonuna kadar kutuplaştırılmış bir ülkede %52’ye kaybeden %48’den biriyim. kendimi buraya ait hissetmek istiyorum ama hissedemiyorum. başka bir yere ait olamayacağımı da biliyorum.

    öylesine bir hayat, tavşan boku gibi kimseye karışmadan yaşayıp bir gün ölüp gideceğim. bunun ne kadarından ben sorumluyum, ne kadarı bana yaşattırılıyor bilmiyorum. umarım benim sorumluluğum daha fazladır.

    sözlükte siyasi meselelere girme taraftarı değilim ama anonim olduğum tek sosyal platform burası, içimi dökmek istedim. gerçi sadece normal bir gündemi olan ülkede yaşamak istemek siyasi bir talep midir bilmiyorum. kafa şişirdiysem özür dilerim.
  • 263
    ben derdimi kime anlatayım sözlük? dert mi diyeyim buna?
    çalıştığım yer kurumsallığın yanından yöresinden geçmiyor. tahammül edemediğim iş arkadaşlarım var. neyse ki geçici olarak çalışıyorum. benim ofiste olmadığım günlerde patronun kardeşi takılıyor bilgisayarımda. her sabah aha bu ektekileri temizlemekle uğraşıyorum :/

    http://i.hizliresim.com/QRrJqZ.jpg

    http://i.hizliresim.com/4LBD4G.jpg

    edit:

    adam haftasonunu yine boş geçmemiş

    http://i.hizliresim.com/VlkN7P.jpg
  • 442
    2 gün önce gece testislerimde şiddetli ağrı hissettim, üniversitede şehir dışında olduğum için ne yapacağımı bilemeyip ailemi aradım. bu sırada zaman geçiyor tabii ve ben hala doktora görünemedim, sağ testisim dönmüş ve damarlar sıkışmış kanlanması durmuş. malesef 18 yaşımda tek testisime veda etmek zorunda kaldım, sol testisim de dönmesin diye sabitlediler. doktor tek testisle de sıkıntı yaşamadan yaşayabileceğimi söyledi ancak yine de o gün benim için travma oldu. şu anda hala yatıyorum, ağrılarım azaldı tabi ama yine de canım sıkkın. bir yerinizde şiddetli ağrı hissederseniz acilen doktora görünmenizi öneriyorum.
    not: damarlarım genetik olarak uzun olduğu için bende bu olay gerçekleşmiş, herkeste olmuyormuş yani endişelenmenize gerek yok.
    (bkz: testis torsiyonu)
    edit: gelen tüm destek ve geçmiş olsun mesajları için hepinize çok teşekkür ediyorum.
  • 475
    akademik kadro bulma olayları ne zormuş be sözlük, senelerce çabala kimseyi kırma, üstlerin için, bölüm işleri için varını yoğunu ortaya koy ama onlar seni kadrosuz kaldıktan sonra arayıp sormasınlar bile. aksine bilerek işi yanlış yapıp, işten kaçanlara değer versinler.

    ama genel olarak hayat böyle, bu tarz insanlar her yerde. o yüzden bence en önemli dualardan biri allah iyi insanlarla, değerini bilen insanlarla karşılaştırsın.

    evet 4 senedir kadro bulamıyorum, puanlarım girebileceğim yerlerin neredeyse üç katı ama kısmetimiz daha dönmedi diyelim. sabırla bekliyorum, bir gün o sabrın mükafatını alacağımı düşünüyorum. öğrencilerime, vatanıma ve milletime akademisyen olarak faydalı olacağım günleri özlemle bekliyorum.
  • 80
    bugün bir yaşıma daha girdim sözlük. artık 30'una merdiven dayadım diyebilirim. öte yandan kızımın doğumuna da az kaldı. allah nasip ederse şubat ayının ilk haftası gibi dünyaya gelmesini bekliyoruz bebeğimizin. gençlik geride kalıyor, sorumluluğun pek olmadığı yıllar zaten çok uzaklarda kaldı. ama artık her yeni yıl, her yeni yaş omuzlara daha fazla yük olarak geliyor. ülkemizin siyasi-ekonomik durumunu da göz önüne aldığımda açıkçası tedirgin olmamak, strese girmemek elde değil sözlük.

    ama inşallah kızımın doğumu bana, aileme, tüm sevdiklerime ve de galatasaray'ımıza uğur getirir ve güzel günlere hep birlikte erişiriz.

    sevgi ve saygılarımla...
  • 502
    35 yaşındayım. 2 ay önce hayatımda ilk defa ilişkim oldu. uzak mesafe ilişkisi. her gün konuşuyorduk, hatta bir hafta sonu yüz yüze görüştük. her şey güzel giderken son bir haftadır mesajlara cevap vermemeler soğuk davranmalar, bugünde ilişkiyi bitirdi. bitirme nedeni ailevi sorumlarım var kendime daha çok vakit ayırmak istiyorum. üzgün değilim ilişki başlar biter ama her şey iyi iken niye bitti şaşırdım.
  • 309
    o kadar çok şey var ki söylenecek bu ara; yazmak bile gelmiyor içimden.
    2.5 yıl önce annemi kaybettik doktorların ihmalleri yüzünden.
    aort anevrizması.
    bu korkuyla babamı bypassa uğurladım 9 gün önce. çok şükür sağ salim çıktı.
    cumartesi taburcu ettik.
    aynı gün 27 yaşındaki kuzenimi kaybettik.
    babama söylemiyorum. haberi yok. hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorum yanında.
    yarın cenazeye bile gidemeyeceğim.
    sevdiklerinizin kıymetini bilin canlar.
    çok düşündüm bunları paylaşıp paylaşmamayı.
    ama belki iki küsü barıştırırım bu giriyle.
    belki birilerinin yüzü bu sayede güler bilemiyorum.
    doldum.
    kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın canlar.
  • 5
    ülke karışmış vaziyette, neredeyse iç savaş çıkacak.

    ülkede kürt vatandaşlarımızı temsil eden bir parti, açıkca sokağa dökülün diye çağrı yapıyor.

    suriye sınırında, bir ilçede çalışıyorum.
    dün akşam yemek için dışarı çıktım, gece evime zor döndüm.
    tüm yollar kapatılmış, evime gidebilmek için ilçedeki çiftliğin arkasından arabamla 5 km dolaşmak zorunda kaldım.
    araçlarımızı apartman önündeki garajlara tıkış tıkış parkettik, zira kundaklanma riski var.

    birçok il ve ilçede sokağa çıkma yasağı var. belki ohal bile ilan edilebilir.

    kamu dairelerinde hizmet aksıyor. devlette devamlılık esastır, işler yürümek zorunda.

    şahsım adına konuşacak olursam;
    yeri geliyor mültecilerin barındığı çadırkentte 24 saat nöbet tutuyorum, yeri geliyor acil serviste kürt vatandaşlarımıza bakıyorum, yeri geliyor polikliniğe geçip hasta bakıyorum.

    sabah işime nasıl gideceğimi bilmiyorum, belki de gidemem.
    yani randevulu hastalarımız boşuna bekleyecekler.

    diyarbakır'da esnafın dükkanları yağmalanıyor, ambulanslar, belediye otobüsleri ateşe veriliyor

    sürekli bu olaylarla çalkalanan şehirlere yatırım yapılır mı, istihdamdan söz edilebilir mi?
    buralara gelen devlet memurları kalıcı olur mu hiç?

    bu vandallıktan en çok zarar görenler yine kürtler oluyor.

    tek dileğim türk-kürt kardeşliğinin sebat etmesi.
    kürt vatandaşlarımızın "sokağa dökülün" gibi saçma çağrılara itibar etmeden sağduyulu davranması gerek.

    allah devletimizden huzur ve barışı eksik etmesin...
  • 405
    çok dertliyim sözlük. öyle böyle değil. en son 4 yıl önce bu kadar dibe vurmuştum. tam normalleştik diyoruz yine darbe.

    kaç aydır iş bakınıyorum. geçen ay farkında bile olmadan youtube'e başvurmuşum. ancak kadın arayınca öğrendim böyle bir durumdan. bir cuma günü aradı. yarım saat kadar konuştuk. ardından mail yolladı, oradaki sorulara cevap verdim. pazartesi yine aradı, cevapları beğendiklerini ve salı sabahı google ofisine davet etti. salı sabahı gittim. iki tane müdür ile görüştük, konuştuk ve çıktım. iyi geçti. çarşamba sabahı aradılar ve son 3 arasına kaldığımı, öğleden sonra yapılacak toplantıda karar vereceklerini, ama ekibin beni çok sevdiğini falan söyledi. neyse, öğleden sonra tekrar aradı ve beni seçtiklerini söyledi. bu arada henüz seçilmeden önce ne zaman başlayabileceğimi sorup duruyorlardı ve bir an önce başlamamı istiyorlardı. acayip bir ilgi söz konusuydu. zaten maaş, iş saatleri, işin içeriği vs hepsinde daha önceden konuşup anlaşmıştık. kadın pasaport fotokopisini istedi sözleşmeleri hazırlamak için kabul edildikten sonra. yolladım. ancak sözleşme mail olarak bir türlü gelmedi. oysa pazartesi işe başlıcam. tekrar yazıştık, insan kaynakları ile konuşacağını söyledi. işin içeriği ile ilgili birkaç pürüz varmış, tam netleştirememişler falan. gevelediler, kıvırdılar. sonra dediler ki artık bu pozisyona ihtiyacımız kalmadı, başka bir çalışan ile doldurduk.

    sen google'sun. sen youtube'sün. bu nasıl kurumsallık? o kadar heyecanlanmıştım, dualar ediyordum. serbest kıyafet var bir defa. yemekler bedava ve güzel. spor salonu var ne güzel. londra'nın merkezinde. ben kötü biri değilim, neden böyle oluyor ki. hatta pazartesi başlayacağım da söylenince kesin gözüyle baktım. geriye sadece imzalanması gereken iki üç kağıt parçası kalmıştı. ilk maaşım ile karı kız sefası sürmeyi hayal etmedim. içki masaları hayal etmedim. yeğenlere, yakın akrabalara hediyeler, türkiye'de ihtiyacı olanlara biraz yardım, hatta kurban kesip ihtiyaç sahiplerine dağıttırmayı planlamıştık türkiye'de. ciddi ciddi işe başlamadan bunların planını yapıyordum. yapılan iyilik söylenmez tabii ama ben yapamadığım için söyleyebilirim herhalde. yapsam söylemezdim. yapamadım. aşırı cenabetim.

    tek sorun iş olsa yine iyi. daha anlatamadığım bir ton şey var sözlük. hayatımdaki her şey belirsiz. galatasaray'ın yeni sezon transfer politikasından bile belirsiz. üstelik içerisinde bir ''ibrahimoviç gelir mi acaba'' umudu bile yok. çünkü ibo benim. kendime gelmem lazım. gelemiyorum. son zamanlarda boşuna nefes alıp veriyorum gibi. o kadar içi boş. futbolsuzluk da olabilir. galatasaray güldürse bari bizi biraz. vallah başka dostumuz yok şu takımdan başka. hayır ağlamıyorum. gözüme dördüncü yıldızımız kaçtı :(
  • 439
    23 ekim 2022 galatasaray alanyaspor maçının ilk devresinin bir bölümünde oğlum geldi yanıma ben tlf.dan izliyorum maçı,
    "baba kaç kaç maç" dedi. "2-0 öndeyiz babacım" dedim. "yeaa işte böyle, kazanacağız" dedi, sevindi, sonra gitti yattı devre arasında.

    sabah uyandı,ekmek arası bir şeyler falan hazırladım, yedirdim falan, servise bindirene kadar maça dair bir şey sormasın diye dua ediyorum.

    ben şimdi çocuğuma ne diyeceğim abi akşam sorduğunda?

    9 yaşında çocuğa hakem, mhk, tff, hak, hukuk mu anlatacağım?

    bu çocuğun galatasaray'ın mutlulukları ve şampiyonluklarıyla tur atacağı, bayrak sallayacağı zamanlar şimdi. takımına iyice bağlanacağı zamanlar.

    niye benim çocuğumun mutluluğunu çalıyorsunuz allah'ın belaları! niye ben çocuğumla bu galibiyetin, şampiyonlukların tadını çıkaramıyorum, ahlaksızlar!
  • 490
    içim sıkılıyor sözlük. bir bağırsam tüm dağları yerinden oynatacak kadar dert, gam, keder birikmiş içimde gibi hissediyorum. hayatımda en değer verdiğim insanları mutlu etmeye çalışmaktan kendi mutluluğuma fersah fersah uzakmış gibi hissediyorum. sabah işten izin alıp 3 saat aralıksız yağmurda araba sürdüm, durdum tekrar şirkete geri geldim sorumluluklarım var diye. kendi kendime melankolik bile takılamayacak kadar eşe, işe, her şeye karşı sorumluluğumu yerine getirmeye çabalıyorum. ama gerçekten yorulduğumu hissediyorum sözlük. bacaklarım tutmuyor bazen. öyle anlar geliyor ki dilim dönmüyor. suskunluğum asaletimden değil, ataletimden dolayı oluyor. susarken boğuluyorum bazen. konuştuğumda da gürültü gibi geliyor. yani anlayacağınız boşa koysam dolmuyor, doluya koysam almıyor. bir çoğumuzun sağlık dertlerinden fersah fersah daha önemsiz benim bu duygularım ama belki rahatlarım diye bir kaç kelam etmek istedim. okuyan varsa teşekkür ederim.
  • 489
    kıymetli sözlük ailesi. atanamamış bir türkçe öğretmeni olarak bu satırları yazıyorum. 25 yaşındayım başvurduğum neresi varsa herkes kapıları kapatmış durumda. atanamamanın verdiği üzüntü ve mahçupluğu üstümden atamıyorum. ailemin bakışlarının bana yetersiz ve işe yaramaz biriymişim gibi hissettirdiğini de itiraf edeyim. her şey bir yana kendi içimde halledemediğim onlarca şey olması beni nefes alırken bile eziyet halindeymişim gibi hissettiriyor. olmayan şeyleri olmuş gibi kabul etmemden tutun varsayımlar üzerine yaşamakdan bıktım. son 2 ayda da sırf bu kuruntular yüzünden 8 kilo kadar verdim iştahım tadım tuzum hiçbir şeyim yok. kendimden iyice nefret etmeye başladım. galatasaraya sarılayım diyorum kendi dertlerimle o kadar boğulmuşum ki ne maç izleyesim geliyor ne haber takip edesim. bilmiyorum bu durum daha ne kadar böyle sürer ama tek bildiğim şey şu aralar acı çektiğimdir.
  • 496
    geçen ay giden kedim 5. günde geri gelmişti. eskiden de en fazla 5 günde gelirdi. bu gece gideli ise tam 1 hafta oldu. uzak sokaklara bile baktım bulamadım. acaba yaralandı da barınağa mı götürdüler diye düşündüğümden belediye veterinerliğinde sordurdum, 1 haftada bizim mahalleden alınan benzer eşgal var mı diye, çıkmadı sonuç. tek umudum çok uzaklaşınca yolunu kaybetmiş olması. o şekilde bir gün döner elbet. son olarak süpürme yapan çöpçü görürsem soracağım. umarım bundan sonuç almam... kolay değil 2017'den beri bize gelip gidiyor. ağlamaklı bir üzüntüdeyim.
  • 451
    şu sezon başından beri yapilan hakem hatalarini ve son 4 haftada açık açık yapmaya başladıklarını gördükçe içim daraliyor arkadaşlar. kafayi yememek elde değil sürekli gerginim. şampiyonluklar kaybettik, berbat sezonlar geçirdik ama 4 senedir sistematik olarak bize yapilanlar bir türlü bitmedi. dayanamiyorum artik. öfkemin boyutu o alçak kadını bulup gebertecek kadar yüksek. ama sıkmasın canını ülkede bile degilim sadece öfkemin ne denli yüksek olduğunu belirtmek istedim. ama tek sorun kendisi de değil. nihat özdemir'den çektik servet yardimci'dan çektik, o dönemin pfdk kurulundan çektik, hakemlerden sürekli çekiyoruz ama bitmiyor amk bitmiyor. bakın, sene başından beri hakem hatalarını tek tek hesap etsek sadece deplasmandaki ads maçında puan kaybimiz oluyor. yendiğimiz maçların da çoğunda hakem hatası var ki hakeme ragmen kazandik. ama son 4 hafta hatalari kabul ettikleri halde sadece bir gün sonra yine devam yaptılar. korkuyorum çünkü bizi 3 maçta daha doğrasalar işimiz bitiyor. bu çok mu uzak bir olasilik? arkadaşlar rakipler armut toplamiyor ki biz her maç kusursuz oynayalim. oynamak zorunda da degiliz.

    ben bu sene fb denen illet kulübün bir kere bile var sistemine gidilmediği için şikayet ettiklerini gördünüz duydunuz mu? adamlar rüzgarla düşse var incelemesi aliyorlar. kendilerine her şey reva ve gram utanmaları yok.

    ilk defa spor medyasında açık açık galatasaray'in dograndigi konusunda ağırlıklı bir görüş var. yani ilk defa farkındalık oluşuyor çünkü b.kunu çıkardılar. sizce bu b.kunu çıkarmayı sadece arada maç fazlası ile 9 puan varken duracaklar mi? kim durduracak? tff ısrarla görevden al(a)mıyor lale denen tetikçiyi. lale de bize karşı hata yapanlara ısrarla görev de veriyor. en fazla 1 hafta kesik yiyiyorlar.

    bunları düşünmekten yoruldum. sizdeki umut durumu ne bilmiyorum ama benim şampiyonluğa dair umudum yok. evet bir galatasaray taraftarı olarak 8'de kapanir 18'de kapanir sözleri gerçeğe dönüştürmüş kültürün içinde olsam da bu sefer içimde çok büyük karamsarlik var. çünkü yetki ve güç sahipleri kötülüğe dur demedikleri gibi destekliyorlar. gözümüzün önünde şike yapılıyor ama ne yargi ne de bir adalet mekanizmasi işliyor. sonumuz hayrolsun. şu sezonu şampiyon tamamlarsak üzerimden büyük bir yük kalkmış olacak.
  • 455
    zaman çok hızlı geçiyor sözlük ya. bugün sol frame sayesinde tekrar farkına varınca durumun biraz dertlendirdi açıkçası. iyisiyle kötüsüyle geçiyor, genelde de iyisini hatırlıyor insan ama zaman yine akıyor, yaşam bir şekilde geçiyor. otsukarci pilot olalı 5 sene olmuş. yuh. olacak olacak sözü hayatımıza gireli tam 8 sene dolmuş. daha dün yaşamadık mı biz bunları? hep kendimi sahada galatasaray formasıyla hayal ederim, geçen gün de öyle bir hayal kurunca "lan futbolu bırakacak yaşa da geliyoz" he diye düşünürken buldum kendimi. yaşam gidiyor da sanki bir çivi çakamamışız hissi daha da karşılıyor beni. öyle bir dertlendim işte.
  • 494
    apartmanın otoparkı var arkadaşlar. arabayı buraya çekiyorum ve kaç kere uyardığım veledül zinalar ısrarla otoparkta top oynuyor. daha önce de aracın sacını yerinden çıkarmışlardı, gittim yaptırdım. bugün de akşam maç var diye * alışveriş için aracıma binerken sol aynanın kırıldığını gördüm. canım sıkkın. kamera kayıtlarına bakayım diyorum da baksan ne olacak? yine oynayacaklar. akşam akşam masraf kaçtı gene. hayır ben ne ara büyüdüm de top oynayan çocuklara sinirlenir oldum onu da anlamadım. ulan daha dün ben sokakta pat küt top oynuyordum.

    zaman hızlı ve acımasız sözlük.
  • 436
    sözlük dertleşmeye geldim. entry girdiğim başlık saçma olduğu için silindi galiba.

    anlatıyorum o halde. yıllardır bu taraftarın sabırsızlığından, takımın içerisindeki kaostan, yapılamayan transferlerden, 2 metreden kaçan gollerden, milli maç aralarından, hakemlerden, herkesin her şeyi bilmesinden yıldım bıktım artık.

    ülke öyle bir haldeki insanlar artık düzgün düşünemiyor. sakin olamıyor, her şeyi tüketmeye çalışıyor. aşırı stresli bir haldeyiz. hep bir muammada takılıp kalıyoruz. yüzümüzü güldüren galatasaray bile artık eziyet ediyor bizlere. anlatacaklarım bu kadar. daha da yazmak isterim ama yoruldum artık.

    saygılar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın