• 26
    aslında asıl ırkçılık tüm insanlığı 'siyahi oyuncu' dememeye zorlayarak yapılmıyor mu? yani aslında tüm insanlığın kabul etmesi gereken şeyin insanların farklı fiziksel özelliklere sahip olduğu ve bunun aşırı normal bir şey olduğu.

    şuan zaten şampiyonlar ligi maçlarından önce slogan şeklinde maçtan önce ve sonra kocaman yazılarla 'no to racism' diye insanlara göstermek yine aynı zamanda siyahi oyuncuları ötekileştirmiyor mu? çünkü koskoca puntolarla ekranda 'no to racism' yazısını her gördüğümde benim ve herkesin aklına 'siyah' renginin geldiğini hepimiz biliyoruz.

    düşünün siyah derili bir insansınız ve her şampiyonlar ligi maçını birlikte izlediğiniz derisinin rengi beyaz olan bir arkadaşınız var. sizce 'no to racism' yazısını maçtan önce ya da sonra her seferinde görmek ikinizden birini öteki mi yapar yoksa aynı mı? gayet tabii sizi öteki yapar, o andan itibaren ötekileştiriliyor zaten siyah derili ya da siyahi insanlar.

    'ırkçılığa hayır' derken daha fazla ırkçılık yapılıyor kimse farkında değil!
  • 27
    ben bile maçı* canlı izlerken duydum. ortada ''negro'' kelimesi dönüyordu. bu yurtdışında çok tehlikeli ve ağır bir kelime. *(bkz: 8 aralık 2020 paris saint germain başakşehir maçı)

    negro > ingilizce
    negru > rumence
    negro > italyanca
    nègre > fransızca
    neger > almanca
    neger > felemenkçe
    negro > ispanyolca
    negro > portekizce
    négros > yunanca
    negr > rusça
    neger > isveççe
    neger > norveççe
    neekeri > fince
    negŭr > bulgarca

    zenci > türkçe

    gördüğünüz gibi dilimize bile geçmemiş bir kelime.
  • 28
    türkiye'de siyah ırktan gelen bir insana siyahi demek bir insana kürt demek, arap demek, laz demek, çerkes demek gibi gayet de insani bir durumdur, zerre de ırkçılık içermez. kürtler, araplar, lazlar, çerkezler, siyahiler, senegal'liler, gana'lılar bunlar varlar. bunlar kürtürleriyle, benlikleriyle dünyada varlar, bunlara da varlıklarıyla benlikleriyle seslenilir. bu topraklarda afrika'lı bir oyuncu kendisine siyahi dendiğini bilse bundan gocunmaz.

    örneğin sen cahil çocuk bunlar eğitimsiz orada timsah yiyordu şimdi geldi burada maça çıkıyor dersen bu ırkçılıktır. galatasaray'ın siyahi oyuncusu golünü attı dersen, messi atınca latin golcü attı golünü demek gibi bir şeydir.

    amerika'da ırkçılık karşıtı protestolar oldu. siyahiler sloganlarını ne koydular, black lives matter koydular. orada nasıl black ise, burada siyahi demektir. bunlar küçük detaylar bunlarda bir beis yok, sen adama çiğ et yiyor dediğin zaman evet ırkçısın. siyahi dediğin zaman değil. bu ülkeden geçen onlarca afrika'lı futbolcu ülkemizi bu konuda hep güzel andılar.
  • 29
    örnek vermek gerekirse japon futbolcuya "sarı" veya "çekik göz" demek de ırkçılıktır ama çağırırken, işaret ederken japon futbolcu diye anıyorlar. insanları ten rengi, saç şekli, göz biçimi vs gibi ırksal özellikleriyle sınıflandırmak ırkçılıktır arkadaşlar. bunu da tartışmayalım.

    almanya'da bir türk "kara kafa" diye çağrılsa bu da ırkçılıktır.
  • 30
    ırkçılık falan değildir. öyle bal gibi falan diye kendi yargılarınızı genel geçer doğrular gibi savuramazsınız ortaya. nigger kelimesinin negro kelimesinin neden yasaklı kelime olduğu, nasıl yasaklandığı, bunların yerine ne kullanıldığı türkçedeki siyah, zenci, siyahi, kara kelimelerinin ne olduğu, nereden geldiği falan bilinmeden öyle kafana göre o da ırkçılıktır, bu da ırkçılıktır diyemezsin. ırkçılık denen insanlık suçu insanların dış görünüşleri sebebiyle birbirlerinden ayırmak için kullanılan tanımlamaları kapsayan bir şey değildir. tarihsel kökeni, nedenler, sonuçları vardır.

    bir de yok nigger zenci demektir, black siyahi demektir falan diye de açıklanamaz bunlar google translate ile. arapça kökenli zenci kelimesi hiç de ırkçı bir anlamı olmayan bir kelime olarak var olmuştur tarih boyunca.

    ayrıca eğer siyahi futbolcu demek insanlık suçuysa bu ülkede her gün bu suç herkesçe defalarca işlenmektedir. siyahi futbolcu ile uzun boylu futbolcu ya da sarışın futbolcu söylemleri arasında hiçbir fark yoktur. hatta ben buradan yola çıkarak ''siyahi futbolcu demek ırkçılıktır'' yargısının ırkçılık kökenli bir yargı olduğunu iddia edebilirim o zaman.

    bakın elinizde şu an bir fırsat var; gerçekten bir şeye karşı olmak için o şeyi tanımak, bilmek, anlamak gerek. ne, neden ırkçılıktır araştırmak öğrenmek için bu gece iyi bir başlangıç noktası olabilir. kitlelerin dolduruşuna gelip de dogmatik bir tavırla bir hakemi linç etmek yerine, (ki hakem ırkçılık yaptıysa cezasını almalı, lisansı iptal edilmeli ve ırkçılığın neden yanlış olduğunu anlayıncaya kadar sayısız eğitime tabii tutulmalıdır.) insanların tepkilerinden beslenip ben daha fazla tepki vereceğim yarışına girmek yerine; ırkçılığa genel olarak tepkinizi belli ettikten sonra okuyup araştırmaya başlayabilirsiniz hemen. böylece zamanla ırkçılığın yanlışlığını içselleştirir, ırkçılık size yanlış diye öğretildiği için değil neden yanlış olduğunu anladığınız için ırkçılık karşıtı olursunuz. bu sadece ırkçılık için böyle değil, tecavüz, taciz karşıtlığı da böyledir mesela.

    bu gece adını çok andığım kant ile bitiriyorum;

    --- alıntı ---

    aydınlanma için özgürlükten başka bir şey gerekmez; ve bunun için gerekli olan özgürlük de özgürlüklerin en zararsız olanıdır: aklı her yönüyle ve her bakımdan çekinmeden kitlenin önünde apaçık olarak kullanmak özgürlüğü.
    ne var ki her yandan “düşünmeyin! aklınızı kullanmayın!” diye bağırıldığını işitiyorum. subay, “düşünme, eğitimini yap!”, maliyeci “düşünme, vergini öde!”, din adamı “düşünme, inan!” diyorlar. (şu dünyada yalnız bir kişi var ki o da, “istediğiniz kadar ve istediğiniz şeyi düşünün, ama itaat edin!” diyor) her yerde özgürlüğün sınırlanışı var.
    peki hangi türde bir sınırlama aydınlanmaya karşıdır, hangisi değildir ve hangi biçimde bir sınırlama tersine özgürlüğe yararlıdır? yanıt vereyim: kendi aklının kitle önünde, kamuoyu önünde ve hizmetinde serbestçe ve açık bir biçimde kullanılması her zaman özgürce olmalıdır; ve yalnızca bu tutum insanlara ışık ve aydınlanma getirebilir; buna karşılık aklın özel olarak kullanılışı, genellikle çok dikkatlice ve dar bir alanda kalacak bir biçimde sınırlandırılabilmiştir ve bu da aydınlanma için bir engel sayılmaz.

    --- alıntı ---
  • 33
    cokca anlam kargasasina sebebiyet verdigi dusunulen ancak aslinda ayni seyi ifade ettigimiz, ve bu topraklarda somurgecilik, kolelestirerek istismar gibi kavramlar toplumun kodlarinda olmadigindan, zenci futbolcu anlamina da gelen tamlama. ah bi konustugumuz dili dogru bilsek. ah bi toplumun kodlarini dogru değerlendirebilsek. tarih bilmek gerçekten onemli. bu cografyada ozellikle osmanli doneminde azinliklar her zaman el ustunde tutulmustur. farklı renkteki insanlar sempatiyle karsilanmistir. bakmayin siz batili kliklerin zamaninda bizi karistirmak suretiyle " 6 - 7 eylül olayları"nin olmasina. bu toplumun kodlarinda ırkçılık yoktur. ha munferit olaylar suregelmistir, bir grup kafatasci davranmis olabilir. ancak genele sirayet etmemistir. gidip avrupa'da gelismis dedigimiz toplumlara, mutlaka irkci davranislara maruz kalirsiniz. hatta yetkililere bildirdiginizde bu adi suc kapsinda degerlendirilsin diye 40 takla atarlar. bizzat sahit oldugum olaylar var
    bizim toplumumuzda dedigim gibi munferit olaylar olmus olabilir ama ozde yoktur.

    daha once detayli acikladigim entry icin; (bkz: #2904749)

    ozet geceyim; zenc = kara - siyah = kara
    biri arapcadan girmiş, biri farscadan. ikisi de kara olan anlamindadir.

    evet , oncelikle dilimizi iyi bilmek, sonra tarihi iyi ozumsemek gereklidir. icimize sonradan populer kulturle sokusturulan irkcilik kavramini kalkip da ayni anlama gelen ama farkli dillerden turkcemize girmis olan zenci asagilamaktir ama siyahi asagilamamaktir cigligine lutfen girmeyelim. kalkip da asagilamak icin ozellikle kullananlari agir bir dille uyaralim, adam gibi kendi konustuklari dili kafalarina vura vura ogretelim. ama kalkip da her zenci diyeni de irkci diye yaftalamayalim.

    zamaninda somurgeci devletlerin yapmis oldugu adilikler dolayisiyla peydah olan irkcilik, ne hikmetse sonradan gunah cikarmak amacli olarak, kendi kurmus olduklari kurumlarda irkcilik karsiti tatli cocuklar modunda eritilmeye calisilmaktadir. yine kodlarinda irkcilik olmayan bir ulke olan romanya'dan bir hakem talihsiz bir soylemle basina is almistir. hakli bulmuyorum kendisini, ancak olayi aydinlatmaya calisiyorum. ozellikle dikkat etmesi gerekiyordu. ama ben kendisinin irkcilik yapmadigini ama dikkatsizlik sebebiyle de irkci kabul edilebilecek bir soylemi talihsizce kullandigini dusunuyorum.

    edit: bkz entry ozeti.
  • 34
    irkçılık türkiye’de zaten hayatın her anında durmaksızın yapılan, çoğu kesimce kanıksanan, üstüne bizim ülkemizde hiç bir zaman olmamıştır, yoktur böyle bir şey biz siyah deriz ama bir sor niye deriz diye savunulan bir kavram. sanki bu ülkede kölelik hiç var olmamış, zenci dediklerimiz hadım edilmemiş, bu şehrin sokaklarında köle pazarları kurulmamış...

    bazen kendimin de istemsizce kullandığım siyahi ve zenci kelimelerini dilimden yok etmek için kendimi eğitmeye çalışıyorum, öte yandan irkçılık fikrini minimize edebilmek için ten rengi ifadelerini kullanmaktan olabildiğince uzak kalmak ve dilini törpülemek için hassasiyet gösterilmesi fikrini savunanlara tepki gösterenleri dehşetle izliyorum.

    siyahi futbolcu kavramı da zenci ifadesi de bal gibi beğenmezsen de buz gibi ırkçılıktır. bunun yalnızca benim doğrum olduğunu savunan arkadaşlara da seslenmek istiyorum, elinizde güzel bir fırsat var, istanbul’da afrika kökenlilerin grup halinde yaşadığı bir sürü bölge var artık. gidip kendilerine zenci, siyahi diye seslenip alınıp alınmadıklarını, nasıl tepki göstereceklerini test edebilirsiniz. çok sinirlenirlerse patlatırsınız kant’tan bir şeyler..

    ben de kolonist kant’tan bir kaç alıntıyla bitireyim:

    “the white race possesses all incentives and talents in itself... the race of negroes can be educated, but only as slaves... the [indigenous] americans cannot be educated, they care about nothing and are lazy“

    bir siz okuyosunuz ya...
  • 35
    bir ırkı aşağılamadıgımız sürece ben nasil ki beyaz tenli vs gibi kelimelerden gocunmuyorsam kimseyi rahatsiz etmemesi gereken bir betimlemedir. adamlar en son #blacklivesmatter diye abd'yi yakıp yıktılar. bunu siyah azinlik abd vatandaslari baslatip devam ettirdi ve sonunda baskanin ikinci kere secilememesine kadar gitti mevzu. 2020'nin en popüler hastagleri arasindaydi #blacklivesmatter. bunda da siyah kelimesi var ve bu kampanyayi da kendileri yürüttüler. demek ki olay kelimeden ziyade o kelimeyi nasil kullandigimizda. ben "siyahi muzisyenlere ayri bir hayranlik duyuyorum. ritmik calimlarinin rakipsiz oldugunu dusunuyorum" dedigimde irkci olmuyorum mesela.
    ama "su siyah oyuncuyu uyaralim" dedigimde irkci oluyorum. negatif ayristirmacilik var cunku bu anlamda. psg-basaksehir macinda ortaligi karistiran hakemin bunu biliyor ve dusunebiliyor olmasi lazimdi. kelimeler silah gibidir. yaralamak icin kullanirsaniz yaralarlar.
    (bkz: 8 aralık 2020 paris saint germain başakşehir maçı)
  • 38
    bence coltescu "negru" yerine "black" dese bu kadar olay olmayacaktı, katılır mısınız bilmem. zira bana da siyahi tabiri salt anlamda ırkçı gelmiyor ki ben dili zaten kullanıldığı ortamdan ayrı tutamam. burada 4. hakemin bu kelimeyi kullanmadan önce (ki uluslararası bir arenadayız, ille de negru demesini gerektirecek hiçbir sebep yok) başakşehir teknik heyetiyle dalaşmış olması da şüpheleri güçlendiren bir olgu.
    (bkz: 8 aralık 2020 paris saint germain başakşehir maçı)
  • 41
    ifadelerin o ülke kültürüne göre değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. örneğin türkiye'de bir kaç akıl yoksunu fanatik hariç siyahi insanlara ırkçılık kültürü yok. bakın ırkçılık yok demiyorum, siyahi insanlara karşı genel manada yok. hatta çoğumuz sempati duyar, kardeş gibi görür, özellikle futbolcu olanlarına hayran oluruz.

    bana göre türk kültüründe ve türkçe'de zenci, siyahi gibi kelimeler ırkçılık içermemektedir. ki negro - nigger kelimelerine karşılık da gelmiyor bu kelimeler. ayrıca bir kelimenin anlamı kullanıldığı yerin kültürel özelliklerine göre değerlendirilir. dil bilimci arkadaşlar bu konuyu daha detaylı açıklayacaklardır. kabul etsek de etmesek de insanlar bir elin parmakları gibi çeşit çeşittir. avrupalı beyaz ırkı vardır, asyalı sarı ırkı vardır, kendini beyaz sanan sarı ırk vardır (ülkemizdeki liberaller), afrikalı siyah ırk vardır. insan çeşit çeşit yaratılmış bir varlıktır. bu demek değildir ki eşit değillerdir, hayır bilakis beyazı da siyahı da sarısı da eşittir. negro - nigger kelimesini kullanan ülkelerin kültürlerinde siyahi ırka yönelik ırkçılık vardır, bu kelimeler de bu ırka mensup insanları ''akıllarınca'' aşağılamak için kullanılmaktadır.

    benim nazarımda türkiye'de bir insana zenci/siyahi demek ırkçılık değildir, ancak ''allah'ın zencisi deden yamyamdı köyünde timsah yiyordun'' falan filan diye zırvalarsan bu ırkçılıktır. hiç birimiz abd'li değiliz, hiç biriniz de beyaz ırktan değilsiniz. abd - ingiliz - fransız kültürünü getirip de burada satmayın.
  • 42
    (bkz: sadio mane) başlığını okuyunca aklıma gelen siyah tenli sporcular.
    hala avrupada ten renkleri yüzünden ayrımcılığa maruz kalıyorlar.
    bunun nedeni biraz da avrupa’nın sömürgeci tarihinden kaynaklanıyor.

    misal 1940'a kadar almanya'da, 1958'e kadar belçika'da afrikalı insanlar hayvanat bahçelerinde, kafeslerde, tel örgüler arkasında vahşi hayvanlar gibi beyaz insanların seyrine sunuluyordu.

    https://gss.gs/hMZ.jpg
    https://gss.gs/QL1.jpg
    https://gss.gs/val.jpg
    https://gss.gs/7Gu.jpg

    video:
    https://youtu.be/pF60KQe2qNs

    tabii bu "hayvanat bahçeleri" kanunlarla yasaklandı ama mental olarak beyaz ırk siyah ırktan üstündür düşüncesi avrupa'da özellikle kırsal kesimde beyinlerde hala hakim. bu ayrımcılığı koyu tenli insanlar her gün yaşıyorlar.

    bu yüzden avrupa'da oynamış ayrımcılığı birebir yasamış siyahi topçular türkiye'de çok rahat bir ortam bulurlar (kadıköydeki ırkçı stadyum hariç)
  • 43
    şu an kadromuzda bulunan sayısı sıfırdır.
    luyindama ile yollar ayrilacak netice itibariyle.
    futbolcuları ten rengine göre kıyaslamak elbette doğru değil
    ancak siyahi oyuncuların büyük kısmının da fiziksel olarak artısı olduğu net.
    bu konuda acaba diye düşünüyorum.
    oldukça kısa boylu bir takımdık gecen sene.
    özellikle avrupada fiziksel güç ve denge çok önem arz edebiliyor.

    duzeltme: boey kardeşimi esmer olarak adlandırıyorum :(
  • 44
    bugüne kadar türkiye'de hoş karşılanan, ırkçılığa (tek tük olaylar yaşandı) maruz kalmayan ırk. ancak bu saatten sonra öyle olur mu emin değilim. özellikle şu sıralar goygoya vurulan ancak ciddi bir mesele olan karabük olayları, devletin resmi kanalının bile afrikalıyla evliliği özendirme çabaları, diyanetin herhalde para fazla geldi diye "diyanet bursları" adı altında afrikadan gelenlere burada kolay öğrencilik fırsatı vermesi gibi meseleler yüzünden ben ilerleyen aşamalarda türkiye'de de siyahilere karşı bir tutum olacağını düşünüyorum.

    belki de tüm bunlar avrupa'daki sıkıntılı afrikalı göçmenlerin ülkeye geçişini kolaylaştırmak içindir. bildiğiniz üzere çok misafirperver olduğumuz için suriyeli, afgan, pakistanlı aldık yetmedi şimdi afrikalılara yöneldik.

    bunun spor sahalarına da bir yansıması olacağını düşünüyorum. italya'daki gibi bizde de problemler çıkabilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın