• 419
    ahımız var fetret döneminin samimi yazarıdır.

    milli maçlarda hoca rezil olsun diye her maç başka ülkesporlu olan gs sözlük yazarlarını bu sözlükte okuduk.o dönem günde 5 vakit fener, bjk tayfasının paylaştıklarını fatih terim nefretini köpürterek paylaşan yazarlar bu sözlüğü domine ettiler. ünal aysal efsane başkan olurken sözlük hocanın değil kurumsal yapının (masa ve sandalye) yanında çoğunlukla yer aldı.

    (bkz: #2982326) yazdıkları doğru olabilir ama eksiktir. ali koç ve tff ile yeterince mücadele edemeyen ve kanımca zayıf bir yönetim döneminde kalecisini, en iyi stoperini, orta sahasını ve golcüsünü kaybeden ve en önemlisi taraftarı ile bütünleşerek başarı sağlayan bir takımın son çeyrekte seyircisiz kalması sonucunda şampiyonluk seyircisiz takımın oldu. hoca eleştirileri dinlese idi başka türlü olabilir miydi? bunu kimse bilemez. kaçan şampiyonluğu hocaya yazan ahımız var tayfa tabi ki çöp, rakibi karşılayamayan takımın mucize şampiyonluklarını hocaya da yazamadı.

    kendisini adaletli ve samimi bulurum. ancak kendisinden talebim ise hoca ile sözlüğü online buluşturmasıdır veya sözlük üzerinden galatasaray ile ilgili yeni projeler geliştirmesidir. bedavadan yazılıp çizilenlenler üzerinden yazar sıfatı ile yargı vermek kendisinin ancak değerini düşürür. asıl hedef avrupa ise hocanın emekli olmadan o kupayı yeniden alması ana hedefimiz olmalıdır. ana hedefe yönelik yapmamız gereken çok şey vardır.
  • 429
    (bkz: olaylar/#3012078)

    benim için kendisi her daim moderatörlük makamının munis ve şefkatli yüzü olmuştu; diğer moderatör dostlar ile de mesajlaştığımız olmuştur ancak salyangoz'un yeri benim gözümde ayrıdır.

    şimdiye kadar verdiği emekler için çok teşekkürler; rabbim evladı ve eşi olan hanımefendi ile birlikte saadet dolu nice yıllar nasip etsin kendisine.
  • 441
    sözlüğün bir konudan sebep ısındığı zamanlarda moderatör soğukkanlılığı göstermek yerine aşağılamaya varan entrylerine şahit olduğum için görevi bırakmasını sözlüğün moderatörlük makamının adilliği, saygınlığı ve bütünlüğü açısından yerinde bulduğum yazar. arka plandaki emekleri için pek tabi teşekkürler.

    edit: ilk entryde kafamdan geçenleri tam olarak ifade edememişim.
  • 310
    futbol görüşlerimiz çok uyuşmasa da sözlükte gördüğüm en aktif yönetici.

    öncelikle geçmişte ceza almış* ve bazı entryleri silinmiş biri olarak yazıyorum sonra yönetime yancı geldi demesinler. zaten kendisinden şikayet eden arkadaşın asıl sıkıntısı yönetici olan salyangoz ve tavırları değil onun yazdığı akp hükümeti eleştirisi içeren entrysi. misal salyangoz başka bir siyasi konu başlığına yazsa dünya umrunda olmayacaktı. ilgili şahsın şikayet ettiği başlıktaki entrylerine göz ucuyla bakmak yeterli. konu siyasete kaymaması için aydın havası misali kısa kestim.
  • 488
    (bkz: #3059312)

    yazdıklarını okudum ve kesinlikle katılmıyorum.

    bu yönetimin artık savunulacak bir yanı kalmadı. sürekli sağa sola sevgi pıtırcığı dağıtmaktan ve salağa yatmaktan başka bir bildikleri yok. koca camia bu şekilde yönetilemez. paran yoksa sezon başı çıkar delikanlı gibi açıklarsın kimse de senden transfer istemez. artık hocada bıktı bunlardan.

    fatih terimin göndermeyin dediği ozanı satmayı ve o parayı da istemediği diagneye kullanmayı iyi biliyorlar. falcaoya o paralar verilmez denmesine rağmen alınması iyi oluyor. çünkü resim çekildi birileri mutlaka alınması lazımdı. hoca bir iki isim atınca kötü oldu.

    hoca sonuna kadar haklı. adamın oynattığı kadroya bakın birde rakiplerine bakın. sezon sonu kimse transferi konuşmaz ama fatih terim kaybetti, şampiyon olamadı denir. sen hocanın elini güçlendirme, hoca biz taraftarlara söz verdiği için çekip gitmiyorsa bi zahmet bu isimleri ortaya atar ve yönetim denen beceriksizleri ortada bırakır.

    hocaya kızmayın. arkasında durun.
  • 54
    bana kalırsa yanlış anlaşılmış yazardır.

    kendisinin bugüne kadar yazdıklarından yola çıkarak söyleyebilirim ki kesinlikle yanlış anlaşılmıştır.
    daha doğrusu, ani bir refleksle yanlış anlayarak başlığına gelen ve fikirlerini söyleyen yazar arkadaşları ayrı tutarak söylüyorum,
    olayı bilerek farklı yönlere çekmeye çalışan tiplerin de olduğunu görüyorum.

    başlığı altındaki eleştirilerden yola çıkarak çok kısa bir iki şey söylemek istiyorum;

    * suçlunun terör örgütleri olduğunu salyangoz dahil hepimiz biliyoruz. fikrimce kendisinin eleştirdiği, geçtiğimiz yıl yapılan seçim atmosferinde iktidarın kaybedilmesinin ardından bilerek, kaşınarak çıkartılan olaylar sonrasında bu işlerin önünün alınamadığıdır. maalesef ki seçmenlerin pek çoğu da "iktidar" adı altındaki yalanlara kandığı için doğrudan / dolaylı olarak kaos ortamını tercih etmiştir. eğer ben yanlış anladıysam lütfen beni uyarın.

    * ülkenin islamlaştırılmasına kızan olmuş. bakın, vatandaşın muhafazakar ya da inançlı olması ile ülkenin islamlaştırılması ayrı şeyler. kızdığınız şeyi önce tekrar tahlil etmeniz gerektiğini düşünüyorum. yani salyangoz'un burada muhafazaklıkla ilgili bir derdinin olmadığını, ülkenin dinamiklerinin radikalleştirildiğini vurguladığını düşünüyorum. yanlış anladıysam lütfen tekrar düzeltin.

    * sonuncusu, aslında bu tip saçmalıklara açıklama yapma gereği yok ama, hala başlığı altına gelip "o partiye mi verselerdi, bu partiye mi verselerdi" tartışmalarını yaparak hedef saptıran var. memleketi on yıllardır kim yönetiyor ise, elbette ki suçlanacak merci orasıdır. bu adamları seçerek kaosa neden olanlara da sitem edilebilir. "yok şu mu seçilseydi, yok bu mu seçilseydi" demeden önce iktidar partisinin önce kimlerle masaya oturduğunu, ardından da memleketin nerelere geldiğini görmek gerekir.

    bakın, ülke çok kötü bir durumda ve hepimizin acısı var. çok üzgünüz.
    ama sanki bombayı buradan bir yazar dostumuz patlatmış gibi davranılıyor.

    provakatörlere aldırış etmeyin dostlarım.
  • 330
    kendini amerika birleşik devletleri başkanı donald trump, belhandayı ıslıklayanları recep tayyip erdoğan zanneden yazar/moderatör.

    (bkz: #2790867) entrysinde trumpvari bir biçimde "don't be a tough guy don't be a fool" demiştir.

    demek ki güç ve yetki böyle bir şey. kendinden aşağıda gördüğün zaman diğerlerine aptal deme hakkını kendinde görmene vesile oluyor.
  • 168
    malesef orta doğu linç kültüründen nasibini almış sözlük yazarı. moderasyon içerisinde olmasa yaptığı hatanın bu kadar göze çarpacağını düşünmüyorum. ama yine sözlük geneli bir saçmalama söz konusu.

    ne olmuş arkadaş adam hagi transferini yanlış hatırladıysa? fatih terim'in transferler konusunda başarısız olduğunu düşünüyorsa ne olmuş? ülkeyi batıracak bir hata mı yapmış, adam mı öldürmüş? hangimiz burada savunulan ya da eleştirilen fatih terim'in umurundayız? aramızda var mı senede 4.5 milyon euro maaş ile çalışıp sadece toplamda 1 aylık mesai yapan adam? ben hiç zannetmiyorum olduğunu. o yüzden bir şeyi de abartmayın ya. sanki büyük bir hata yapmış adam.

    kendisine bunları kafaya takmamasını, kafaya takıp buraya parsel parsel entry döşeyen insanlara da bir kalp kırmanın galatasaray'dan çok daha önemli olduğunu hatırlatmak isterim. birazcık sokağa çıkın, hayata karışın, gezin, sevişin. üzerinizdeki siniri atarsınız biraz, tanımadığınız bir sözlük yazarından çıkarmayın hırsınızı.
  • 425
    yazdığım uzun bir entryi giremememe sebep olmuş yazar/moderatör. başlığı altına yazılmış olan entryler(kendisininki de dahil) silindiği için paylaştığım bağlantılar boşa düştü. dolayısıyla girmem durumunda entryim silinecekti ki, entrylerim silinmesin de ceza almayayım diye yazımı silmek zorunda kaldım. moderatörlerin niyetleri kötü olmayabilir ama bazen haksız kararlar vermekteler. sonuçta hepimiz insanız, hata yapabiliriz. dolayısıyla eleştiriye açık olmak kimseye zarar vermez. benim de haksız yere silindiğini düşündüğüm entrylerim oldu dolayısıyla bunun bünyede yarattığı etkiyi biliyorum ve ceza alan yazarla* empati kurabiliyorum. moderatörler de kurmalı.

    ilk paragrafta bahsettiğim entrylerin silinmesi olayı ise hiç etik değil. bana kalırsa üzerine konuşulabilecek birçok konu var. entrynin silinme sebebinin ne olduğunu açıklayan moderatörün ifadesini, entry olarak girmenin; özel mesajları paylaşma durumu dolayısıyla ceza sebebi olması gibi. hakaret içermemesine rağmen bir yazının değiştirilmesinin istenmesi gibi(ki bunun entrylere müdahale olduğunu düşünüyor ve pek hoş karşılayamıyorum.). dolayısıyla şu an hiçbiri tartışılamayacak çünkü geçmişte girilmiş olan entryler silindi ve hasıraltı edildi. istemeyerek de olsa durum maalesef bu. bence burada etik olmayan bir durum mevcut. umarım bu entryimde silinmez çünkü eleştiri bir haktır ve yazarların entrylerinin gereksiz yere silinmesi, sadece yazıya sahip yazarı değil tüm sözlüğü bağlar. hatta entry giren yazardan daha çok sözlüğü bağlar diyebilirim.

    başta salyangoz olmak üzere bütün moderatörler insan ve hata yapabilirler. moderatörlerin hatalarının daha az can yakması ise empati ve biraz daha sağduyu gerektiriyor. bazı kararların çok keskin olduğunun düşünüyorum. mesela bir örnek vereceğim: bir yazarımız mevcut ve entrysinin silinme sebebini söyleyen moderatörün sözlerini yazısında paylaşılıyor. sonra moderatörümüz özel mesajların paylaşılmasının ceza olması kuralı sebebiyle yazar arkadaşa ceza yazıyor. bu ne kadar etik? entry silinme sebebinin söylendiği bir mesajın paylaşılması bu kurala dahil mi ya da olmalı mı?

    ofansif olmadığı sürece tartışmanın ve eleştirinin gerekli olduğunu düşünüyorum. bunlar insanı ve çevresindekileri geliştirir. bu da daha ilerici bir çevre demektir. umarım başta salyangoz olmak üzere moderatör arkadaşlar da biraz daha sakin olurlar. yazarların hakkınızda girdiği herhangi bir entry, diğer yazarların size karşı bilenmesine sebep olmaz. fakat bu entrylerin engellenmesi sözlükteki özgürlükçü ortamı bozacaktır. daha şeffaf ve sağduyulu olunması dileğiyle.
  • 266
    daha önce nickaltında da belirttiğim gibi kendisini sevmem ama şu entryden(bkz: #2438575) ötürü kendisine haksızlık yapılıyor. yanlış bilmiyorsam quakerboy kim olduğunu moderasyonla paylaşmıştı. haliyle salyangoz "güvenilir bir kaynak olduğunu bildiğimiz için kaynaksız haber paylaşmasına izin veriyorduk. " derken; bize kimliğini açıkladı. kim olduğunu ve güvenilir olduğunu bildiğimizden, yani bizzat kendisi kaynak olduğundan aslında kaynak belirterek paylaşmış oluyordu demek istiyor olabilir.

    nasıl ki evren göz'ü kaynak göstererek haber paylaşılabiliyorsa quakerboy'u da kaynak göstererek haber paylaşılabilir. mesela ben dün emre kaplan şöyle şöyle dedi diye bir haber paylaştım, silinmedi. quakerboy'un kimliklerini bildiklerinden aynı şey... hadi diyelim quakerboy'un kimliğini bilmiyorlar, geçtiğimiz birkaç yılda söyledikleri sayesinde kendisi kaynak olacak niteliğe ulaştı. salyangoz'un da dediği gibi haberlerinin doğruluk oranı medyadan çok daha yüksek...
  • 267
    deneme yanılma yöntemiyle bir yazarın paylaşımlarının güvenilir olduğuna kanaat getirmiş, ve bir boku beğenmeyen galatasaray sözlük yazarlarının takımlarıyla ilgili her şeyden en hızlı şekilde haberdar olması için uğraşmış moderatör.

    hadi onu gömelim, çünkü neden gömmeyelim ki?

    moderasyon ekibinin en makul üyelerinden biridir. kendisine gözüm kapalı güvenirim.
  • 483
    "doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" atasözünün öznesi olan yazar. yazdığı hangi şey yanlış ki! mustafa cengiz yönetimi 3/10 luk bir yönetimdir. hataları çoktur, yeteneksizdirler. amma velakin futbol şubeyi fatih terime teslim etmişlerdir. bütçe dahilinde tüm transferleri fatih hocanın isteği doğrultusunda yapmışlardır. fatih hoca ayrıldığı 3 dönemde de başkanlarla restleşip istifa etmiş yada görevden alınmıştır.
    mustafa cengiz bu kulübe ücretsiz hizmet ederken, fatih terim senelik 18 milyon tl ücret almaktadır
    mustafa cengiz kötünün iyisidir. kulübü batıracak dursun özbekin elinden , galatasarayı kurtarmıştır.
    evet kötü bir başkandır. ama dürüsttür, bizim gibi galatasaraylıdır.
    fatih hoca eğer bunca başkanla sorun yaşıyorsa artık hodri meydan demeli ve kulüp başkanlığına adaylığını koymalıdır.
    salyangozun fikirleri değerlidir, saygı ve sevgilerimle.
  • 503
    (bkz: salyangoz/#3063893)

    kendisi sozluge onemli katkilar sunmakta olan birisi. bir kullanici/yazar olarak oncelikle tesekkurler platforma ayirdigi vakit icin.

    yazisinda katilmadigim noktalar bulunmakta. detaya girmeye, daha dogrusu uzun alintilar yapmaya gerek yok cunku elestiri amacli kullandigi “dis gucler, turbanli bacilarimiz, son 18 yil” kelimeleri yeterli fikrimi belirtmek icin. bu anahtar kelimeler, ozellikle terim sevgisi/nefreti, elestirisi/destegi tartismalarinda siklikla kullaniliyor. bu kelimelerle birinin itham edildigini gormek herseyden once kocaman bir yanlis. siyaset sokulmasin anlaminda da demiyorum bunu. siyasetin dibine kadar futbola etki ettigi yerde siyaset de konusulmalidir. sadece “futbolun yan unsurlari” olarak. cunku kendisinin de kurallarini acikca bildigi ve bu entryisi dahil pek cogunda da muhtemelen belirttigi uzere burasi “kurallari olan bir spor sozlugu”. argumanin niye “kocaman bir yanlis” olduguna gelirsek; kendisi bilimsel calismalara, yapimlara muhtemelen ilgi duyan birisi oldugu icin gorecektir ki, taraftarlik ve siyasi parti tercihi birbirinden acik sekilde ayri kavramlardir. oyle olmasaydi herhangi bir parti zaman icinde girdigi hicbir secimi kaybetmezdi. daha dogrusu tarihte kazanan ilk siyasi parti girdigi tum secimleri kazanacagi icin ortaya baska partiler cikmazdi dogal olarak. o yuzden demek ki neymis? insanlar bugun gerek menfaat gerekse gercekten sevgi bagiyla bir siyasi figure (parti veya sahis) seviyor olabilir fakat kosullar degistiginde bu bagliligini benzer veya karsit cizgideki bir goruse kanalize etmis olabilir. gelelim bunun futbolla baglantisina. futbol taraftarliginda da ayni seyi mi dusunuyor yani bu yondeki fikrini merak ediyorum mesela. cunku siyasetten bir ornegi futbol konulu bir entry icinde gecirince, futbolda da ayni durumun gecerli oldugu kabul etmis olunuyor. galatasaraya kusup fenerbahce taraftarligina gecer mi mesela kendisi veya herhangi bir renktasimiz? fatih terim elestirisi uzerinden dunya goruslerini hic bilmedigi insanlari yaftalayabildigine gore, fatih terimi elestirip baska x bir teknik direktoru sevmekle, galatasarayi sevmeyi birakip fenerbahceye destek vermek arasinda da cok bir fark olmasa gerek. o yuzden basta soyledigim anahtar kelimeleri iceren elestirilerin hicbir hukmu yok. bunu sozlugumuz icinde siklikla goruyorum ve hic geregi olmayan bir benzetme oldugunu dusunuyorum. bunu da buraya yazma sebebim -muhtemelen- daha cok kullaniciya ulasacagini dusunmem. bu sekildeki her benzetmenin altina bunu yazmak istemiyorum. hangi baslik altinda daha fazla kisiye ulasacaksa ulassin, gercekten bikkinlik verdi galatasaray sozlukte baskalarinin hayati hakkinda bu tarz ahkam kesmeleri okumak. buraya yazma sebebim de dedigim gibi bu, yoksa kisisel olarak zaten tanimiyorum kendisini. bu anlamda bir garezim veya takintim yok, yazadursun.

    bir diger nokta da “terimin gonderilecegini dusununce uykulari kacanlar olmus “gulucuk” “ niye abi uykusu kacamaz mi insanin? herkesin hayattaki sevinc esigi, uzuntu esigi esit olmak zorunda mi? ustelik galatasaray sozlugu platformunda bu hissi alaya almak (bence yaptigi bu) kendisine hic yakismadi. insanin uykusu da kacabilir, bayilabilir vs vs. ayrica bilimsel gerceklere ve gozlemlere bu kadar inanan biri turkiyede futbol sevgisinin, taraftar olmanin nasil birsey oldugunu bilmiyor olamaz degil mi? ulke gerceklerinden bihaber bir arkadas oldugunu dusunmuyorum o yuzden bilerek bunu yazmasi cok daha garibime gitti.

    sozun ozu; kimse kimseyi kategorize edemez. hele de kategorize etmeyi, otekilestirmeyi yapanlari elestiren bir bakis acisina sahipken bunu yapmasi bu ne perhiz bu ne lahana tursusu dedirtiyor insana. yine ustelik de bunu elma ve armut gibi hayatin iki apayri dali uzerinden yapmasi yaptigi yanlisin tuzu biberi.

    dilerim bahsettigim tarzda cikislari sozlukte daha az goruruz. kapanis temennim de bu olsun.
  • 505
    çuvaldızı kendine batirmayip, iğneyi sürekli bize batıran, sözlüğün eski moderatörü. dünyadaki en büyük sorunlardan birisi her zaman haklı olduğuna inanmaktır ve 18 yıldır ülkemiz bu konuda nirvanaya ulaşmış durumda. muhafazakarlik üstünden terim'e olan inancımız ve sevgimiz yüzünden kullanıldigimizi ima etmiş. yalnız ülke liberallerinin ne olduğunu düşününce muhafazakar olmak çok yanlis olmayabilir, ünal aysal baskanda liberallik adı altında hareket etti, onun sonucu da ortada.

    atatürk dışında, herkes eleştirilebilir benim gözümde. en katı olduğum nokta odur. fakat siyasal islamcıların yaptığı gibi ne var yani atatürk elestirilemez mi diyerek, hakaret etmek, gerçekleri çarpıtmak başka bir durum. bütün gs sevdalıları için önce galatasaray gelir. sonrasında gelen sıralamalar değişebilir, benim için terim gelir. yapıştırılan sıfatla terim biatcisiyim.

    maç günleri, maç öncesi kadroda terim'i eleştirmeyi seven yazarların istemediği bir oyuncu varsa başlığı bir anda alevleniyor, maç esnasında iyi gidiyorsan başlığı sakın, kötü gidiyorsak alev artıyor, birde yenildiysek benzin yetişmiyor. ama yenersek gayet sakin bir başlık olarak alt taraflara doğru gezinince karşımıza çıkıyor. terim'i en cok elestirenlerden birisi kaideyi taciz eden istisna. buna rağmen o da bir terim biatcisi olabilir. maçı izlerken ya da özel hayatimizda terim'i elestirmedigimizi ve sabah akşam i love you terim diye gezdigimizi mi sanıyorsunuz. bir çok kez maç bitiminde, kendi futbol görüşüme göre eleştirel yazı yazmak için terim başlığına giriyorum, yazılanları okuduktan sonra ise kendimi terim'in şövalyesi gibi hissederek yazmaya başlıyorum. terim'i sürekli savunan muhafazakâr olduğu iddia edilen yazarların bunu yapma sebebi liberallerin eleştiri adı altında terim'e saldırmaları olabilir mi.

    terim'i sevmeyen bilirsiniz, bana çok mantıklı gelmese de saygi duyulması gereken bir durumdur, aynı bizim sevmemiz gibi. sözlükten tanıştığım,.her konuda çok güzel sohbet ettiğim, terim'den pek hoşlanmayan yazar arkadaşımla hiç sorun yaşamadan konuşabiliyoruz. çok sevdiğimi bilmesine rağmen bir gün bile biatcisin demedi. ben haklıyım yerine, kibrimizden biraz odun verip, çuvaldızı kendimize de batirirsak, bir çok konuda anlaşmamız daha olası.
  • 81
    (bkz: #2002365)

    bence aaaa oha maç varmış, nişan heyecanından unutmuşum :( diye girerse bu iş olur. önce kendisi girmeli mevzuya. saçma sapan bir konudan konuşurken yaaa bu akşam da maç varmış gümbürtüye gidiyormuş az kalsın vs türü bi tiyatro döndürebilir ama sakın unutmamalı ki asıl konudan daha az önemliymişçesine, detaymışçasına olmalı.

    ek not:
    örnek muhabbet 1:

    salyangoz: naber nasıl gidiyor hazırlıklar

    nişanlı yenge: anlatır işte bişiler

    salyangoz: ya sorma bu akşam da bizim maç varmış aklımdan uçmuş gitmiş heyecandan :( arkadaşlar hatırlattı sağolsunlar :( inanabiliyor musun :( inan nolur :(
App Store'dan indirin Google Play'den alın