• 851
    elde bu kadar karmaşık bilgi varken ne kendisi ne de yönetim hakkında birşeyler söylemeye gerek yok bence.

    birileri oktay hoca'nın çok yüksek meblağlar istediğini, başka birileri kulübün içindeki lise kanadın erman kunter'i takımın başına getirmeyi düşündüğünü söylüyor. hangisi doğru? bilmiyoruz.

    önce bir sonucu görelim ve o sonucun hangi şartlar altında gerçekleştiğini öğrenelim. sonra hem kendisi hem de yönetim hakkında daha doğru şeyler söylemek mümkün olacak.

    umarım takımın başında kalır ve birkaç sene daha kendisiyle birlikte oluruz. ama giderse de burası galatasaray. biz onun gidişiyle bazı şeyleri kaybedebiliriz ama o da koçluk yaptığı kulübün taraftarından bugüne kadar görmediği saygı ve sevgiyi kaybedecek.
  • 852
    galatasaray kişilerden büyüktür demagojisine kurban gitmekte olan parkenin imparatorudur.

    metin oktay'sız, fatih terim'siz, hagi'siz bir hayal edin bakalım şu armayı. evet, elbette aslolan galatasaray'dır ancak bu, kulübün önemli isimlerinden kolayca vazgeçmenin bahanesi olamaz. kaldı ki oktay mahmuti, oldukça da başarılı olmuş bir koçtur. şaka gibi, şaka.
  • 854
    tüm yıl lobisini yapan ünal özüak ve galatasaray spor klubündeki yansımaları, sezon bitimiyle amaçlarına ulaşmak üzere; taraftar da yavaş, yavaş medyadaki dezenformasyonla birlikte yönlendirilerek tava geliyor... ortam müsait , 2 yıldır verilen emek çöpe atılabilir artık, önemi yok yeterki şubenin başında bir profesyonel olmasın, bizden biri olsun, her şey o zaman daha güzel olur. sahi galatasaray basketbol şubesine tarihin en büyük utancını yaşatan okan çevik de galatasaray lisesi mezunuydu değil mi?
  • 856
    nerede ne zaman söylemişti hatırlamıyorum ama türkiye'de herhangi bir takıma yakınlığım yok türünde bir şey söylemişti yanlış hatırlamıyorusam, yargılamamak eleştirmemek gerekir çalıştığı dönem boyunca yapılabilecek her şeyi yapmış şayet kalırsa da yapmaya devam edecektir.

    ama zannetmiyorum ki oktay mahmudi tribündeki herhangi bir taraftardan daha galatasaraylı olsun dolayısıyla parayı konuşması doğaldır, hal böyle iken kendisini efsane ilan edip olayı yönetim efsanemizi yarı yolda bıraktıya getirmenin manası da yok. şahsi fikrim basketbol piyasası için astronomik sayılabilecek bir ücret talep eden bir koçla devam etmek pek akıl karı değildir.

    özetle ayrılması, bizlere yaşattığı onca güzel şeyi unutturmamalıdır, güzel hatırlanmalıdır ama abartılmamalıdır* da.
  • 857
    ücretler konusunda ortada dolaşan haberler tamamen dezenformasyondur, ücret konusunda doğal olarak bir artış vardır ama sorun oluşmasının nedeni ücret falan değil yönetimde bir kesimin şubenin başına ısrarla kim olursa olsun bizden birisi olsun zihniyetidir. erman kunter türkiye'nin en iyi coachlarından biridir belki de en iyisidir ama 2 yıldır harcanan emegi; bizim çocuğumuz, galatasaraylı, 200.000 eurda az para alacak vs. diye çıkarılan -daha erman kunterle görüşme bile yapmadan- dezenformasyonlarla şubeyi baltayarak çöpe atmak kabul edilecek bir şey değildir. bırakalım erman hoca fransada şampiyonluğa kafası sakin koşsun, bizde 2 yıldır ivmelendirdiğimiz basketbol şubesini nasıl tam anlamıyla yenilmez armada'ya çeviririz onu planlayalım. bir de şunu unutmayalım, kim gelirse gelsin, hangi takımlı olduğuna değil bize nasıl hizmet ettiğine, nasıl emek harcadığına bakalım. aslolan iş ahlakıdır, bir insanda bu varsa, profesyonel çerçevede aldığı paranın hakkını veriyorsa varsın galatasaraylı olmasın.
  • 858
    öncelikle bir soluklanıp yetkili ağızlardan bu konuyla ilgili bir açıklama beklemek en doğrusu olacaktır. zira medyaya güven olmayacağını herkesten iyi bizim bilmemiz lazım.

    mevcut yönetimimiz henüz bir transfer yapmadığı için eleştiriliyor, haklı ya da haksız. buraya değinmeyeceğim. bence beklemek doğru olanı şu durumda. uefa'nın kararlarını açıklamasını elbette bekleyeceğiz. ekonomik anlamda hâlâ düze çıkabilmiş değiliz zira.. neyse; hal böyle olunca taraftar yönetime kızgın zaten. medya da bu durumdan yararlanıyor bana kalırsa. oktay mahmudi ile ilgili çıkan haberler de medyanın işi manipüle etmesinden dolayı olabilir.

    şahsi düşüncem; hocanın kalması gerektiği yönündedir. sorunun paradan ziyade yetkilerle alakalı olduğunu düşünüyorum. hakan üstünberk ile iyi bir iletişimi vardı muhtemelen hocanın. onun gitmesiyle basketbol şubesi biraz sahipsiz kaldı. kaldı ki kendisi "ceo" iddiaları için hakan üstünberk varken bile "bu alanda hâlâ zayıfız." minvalinde şeyler söylemiştir. şimdi ise hakan üstünberk de yok.. futbol şubemizde gelen şampiyonlukla beraber taraftarımızın büyük kısmının ilgisi de tekrardan futbola yöneldi. geçen sezon* basketbolla ilgili ya da ilgisiz herkes futboldan ümidi kesmiş, erkek basketbol takımımızı destekliyordu. bu sezon* ise playoff yarı final maçlarında abdi ipekçi dolmadı bile..

    öte yandan andric'in gönderilmesine sonuna kadar karşıydım. takımın temel taşlarından biriydi bana kalırsa. keza gordon da öyle.. şimdi bu oyuncuların akıbetleri belli değil ve oktay hoca'yı da tanıyoruz; iyi oynayan ama egosu olmayan, takımı kendisinin üstünde gören oyunculardan kurulu bir takım çalıştırmak istiyor. şu anda bu oyuncularla yolların ayrılması da oktay hoca'yı bu kararsızlığa itmiş olabilir.

    sonuç olarak; biz "bir sistemimiz olsun, şampiyonluklar elbette gelecektir. bir karakterimiz olsun." dedik ve oktay mahmudi'ye güvendik. savunmamızı herkes biliyor her ne kadar bu seneki playofflarda gösteremesek de.. avrupa'nın en iyi takımı olan cska'yı 64 sayıda tutan da biziz*, onları euroleague'de bu sezon* ilk yenen* takım da biziz.. bunları savunmamızla başardık. hücumda da bazen tıkansak da genelde boş adamı bulmaya çalışmamız işe yaradı. shipp'in sakatlanması çok büyük handikap oldu bizim için hem savunmada hem hücumda.. ligde gelen başarısızlığı biraz da buna bağlıyorum. ama oktay mahmudi'nin bence hücumda da çeşitli varyasyonlar oluşturması lazım. ve yıldız oyuncuları yönetebilmeyi bilmesi lazım, bunlar da ayrı bir mesele..

    para meselesinin manipülasyon olduğunu düşünüyorum. asıl sorun hocanın bazı isteklerinin yerine getirilmemesidir eğer bir sorun varsa. bence yeniden de anlaşma imzalayacağız. efsaneler sıralamasına gelince oktay hoca henüz o mertebeye* ulaşmadı, uzunca bir süre de ulaşamaz. son yıllarda basketbol şubemizin en önemli isimlerinden biri oldu ve belki efsane de olacak ama henüz değil.

    ayrılacaksa da teşekkür edilip yollar ayrılır. aslolan galatasaray'dır!
  • 860
    bu yıl bana göre pek parlak geçmeyen ve bir iki önemli takımı yenmemiz haricinde sonuç alamadığımız eurolig performansı sayesinde basketbola aşina olan neslin idolü olan antrenördür.

    neymiş efendim bundan iki yıl önce küme düşüyormuşuz da, takımın başına oktay mahmuti gelince şaha kalkmışız da falan filan.
    iddia ediyorum bundan iki yıl evvel, eğer ki o hatırlanmak istenmeyen forma değiştirme olayı patlak vermeseydi, okan çevik önderliğinde bu takım yine final oynayacaktı. o denli iyi basketbol oynuyorduk. cem akdağ ile de bu iyi basketbol sürüp gitti, niyeyse balık hafızalı fanboylar bu olup biteni hiç hatırlamadılar.

    yahu bu takımı kendimi bildim bileli takip ediyorum, kimseler basketbol izlemezken dahi cine 5 lerde, süpersport kanallarında iki elim kanda olsa dahi hiçbir maçını kaçırmadan hem de. aksilik çıkıp da izleyemedeğim maçların istatistiklerini ve yorumlarını fanatik basket'ten öğrendiğim zamanları hatırlıyorum. o zamanlar galatasaray hakkında kimseler analiz yazmazdı gazetede ancak ben umutla her hafta alırdım, olur da basketbol takımımızı yorumlayan biri çıkar diye.

    demem o ki ne kadar iyi antrenörler gördüm. nur germen'in efes serilerinden galip çıkarak bizi şampiyon yapışından tutun da aydan siyavuş'un bu takıma türkiye kupasını aldırdığı o müthiş ülkerspor maçını, murat didin'in oynattığı o güzelim basketbolu. erman kunter'in kısıtlı imkanlarla jason robert koch önderliğinde oynattığı yarı finalleri gördüm. koray mincinozlu ve halil üner gibi içimizden birilerinin yönettiği maçları heyecanla seyrettim ancak bu denli ateşli savunulan ve bu denli oyuna etkisi az, oyuncu seçimleri yanlış, dediğim dedik, çaldığım düdük olan, üstüne üstlük de profesyonelliği ön planda tutan bir antrenöre rastlamadım şimdiye kadar.

    gayrı resmi bir bilgi olmakla birlikte şu anektodu paylaşmak istiyorum hedefi büyük olan galatasaraylılar ile; olympiakos'ta oynayan joey dorsey'i istanbul'a getiriyor galatasaray yönetimi devre arasında, ancak oktay mahmuti, benim pivota ihtiyacım yok diyerek istemiyor. o dorsey gidip olympiakos'un eurolig şampiyonluğunda önemli bir rol oynuyor. aldığı ücret aylık 20 bin dolardan 5 ay için 100 bin eder ki bu gayet makul bir ücrettir basketbol için. oktay mahmuti ise gidip boris savovic'i getiriyor ve sonuç ortada işte.

    gel de çık işin içinden şimdi.
  • 862
    vay vay vay, bugün amk spor'da çıkan haberlere göre yönetime küfür etmişmiş. yok ünal aysal'a federasyonu arayın bu hakemlere bişey yapsınlar demişmiş de ünal da 'galatasaray gerekirse hakemi de yener' demişmiş. bu laf üstüne seriyi hakemler yüzünden kaybedince de oktay hoca 'yanımızda olmayan yönetimi ....' diye küfür etmişmiş.

    bakın beyler bu tarz oktay hocayı karalama niyetiyle çıkan haberlere inanan varsa şimdiden buraya bişey yazmadan uzaklaşsın bence.

    adamın karakteri ortada, verdikleri ortada. küfür mevzusunu geçtim çıkıp da şu federasyonla konuş diyecek adam değil.

    bu nasıl haberdir? saçmalık.
  • 864
    haber dogru mu degil mi bilmiyorum ama oktay hoca kupada elendigimiz besiktas maci sonrasi o anki siniriyle masaya gidip hakemleri kast ederek " cok mu aradiniz bu o. cocuklarini" gibi bir laf ettigi soylenmistir ve bunun ardindan da 3 mac ceza almistir.

    o anki sinirle onu soyleyen adam yine bir anlik sinirle yonetime de kufur etmis olabilir, etse de sikinti yok bence o bir anlik sinirdir gelir gecer. ondan ziyade eger gercekten baskani arayip " su federasyonu arayin konusun" dediyse yanlis kuluptedir, o isleri yapan kulubun baskani da suan cezaevindedir.

    gercekten boyle bir istekte bulunduysa derhal gitmelidir bu kulupten, ne kadar basarili olursa olsun onemli degil.

    edit : bu yazdigima ofsayt veren adam fenerli kafasi yasiyordur, cok net. ben yapti gitsin demiyorum ki ? bunu yaptiysa gitmeli diyorum. ha sen bunu yapmasina ragmen gitmesin diyorsan aziz'i destekleyen fenerliden farkin kalmaz, uzgunum.
  • 865
    kendisinin gidişi ya da kalışı lütfen kendisi özelinde değerlendirilmesin.

    şöyle düşünün;

    hakan üstünberk - haldun üstünel
    ??? - adnan sezgin
    jamon gordon,andriç - keita

    hakan üstünberk ayrıldığından beri bir şeyler oluyor kulüpte. bi süreç vardı. hala o süreç devam ediyor. kalır ya da gider bilmem ama kesinlikle parayla alakalı olacak bir şey değildir o durum. kendisinin dediği gibi "aile içinde" paranın lafı olmaz.
  • 866
    ben basketten hiç anlamadığım, izlemediğim için ukalalık yapmak istemem ama öğrendim ki basket hocasıyla sorın varmış. hiç bir önemi olmayan büyük galibiyetler almış diye taraftar kendisine fatih terim muamelesi yaparken, ben şaşırmıştım. yenilmez armada denilen takım ne zaman sorsam yeniliyordu. beşiktaş'tan çok daha iyi takım olan galatasaray, eğer beşiktaş'a elenmişse önümüzdeki sezon kimse kusura bakmasın, basket takımına otel ayarlasın, otobüs tutsun.
  • 868
    futbol takımının şampiyonluğundan sonra kanal kanal dolaşıp "şuan ki en büyük hedefim basketbol takımının şampiyonluğu" diyen bir başkan vardı buralarda bırak ilgilenmeyi tek bir maça bile gitmeyen bir başkan varsa, sinan erdem'de ki son karşılaşmada sadece abdurrahim albayrak bulunuyorsa yönetim kadrosundan az bile etmiştir o küfürü ederek.

    beyler kendinizi kandırmayın bırakın artık alttan alttan basına servis edilen haberler ile biz çooook farklı şeyleri konuşmaya başladık bu akşam fransa'da yarı final serisinde kaybedip de elenirse erman kunter 2 haftaya kalmaz imzayı atar. nasıl son 10-15 yıldır basketbol şubesi kongrelerde oy toplamak için birilerine peşkeş çekildiyse yine aynısı oluyor, birileri ele geçirmek için uzun zamandır uğraşıyordu az kaldı zira yakındır yine "birilerinin" eline geçmesi. en son o "birilerine" peşkeş çekildiğinde şubenin ne halllere geldiğini görmüştük.
  • 874
    lizerdagle'a ithafen.

    tarafların şiddetli geçimsizlik nedeni ile ayrılmalarına,
    basketbolcuların velayetlerinin galatasaray kulübüne verilmesine,
    tazminat ve nafaka hususunda talep olmadığı için karar verilmesine yer olmadığına,
    peşin alınan harç, ilam harcını karşıladığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    yargılama giderlerinin talep üzerine davacı üzerinde bırakılmasına,
    dair tarafların yüzlerine karşı, kararın tefhiminden itibaren 8 gün içinde yargıtay'a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

    şeklinde son bulur mu acaba bu hikaye?
App Store'dan indirin Google Play'den alın