• 877
    bu adam paragözdür. 2 hafta önce resmi siteye açıklamayı girende kendisidir. galatasaray resmi sitesi açıkladıktan sonra para para diye ağlayarak yan çizmiştir. eeeee bunu yemedik ama biz.

    ne yiyebiliriz? yönetimi uyarmış hakemler bizi harcayacaklar diye. hocam bi el atın demiş ''futboldaki şampiyonluktan sonra hedefimiz basketbol kadrosunu güçlendirmek'' diyen adama. o adamlar play off yarı final serisinde maçlara uğramazken o salonda sadece albayrak vardı orası da apayrı bir konu. eee adamda basmış kalayı böyle yönetimin diye. tüüü pis kaka ağzı bozuk adam seni. küfürbaz seni git defol takımın başından. hadi bunu yiyelim bare. afiyet olsun.
  • 880
    galatasaray basketbol takımının basarılı antrenoru. maalesef hakkındaki kufur iddiası gercek olabilir. zira anlatıanlara göre zaten mahmutiyle 2 senelik anlasılmıs ıs ımzaya kalmıs sezon sonunda ımzalar atılacakmıs. son besiktas macından sonra mahmuti yoneticilerin bazıarını kastederek kufretmis. bahsi gecen yoneticiler de unal aysala giderek bu isin bitmesini hicbir calisanın yoneticiyle bu uslupta konusamayacagını söylemisler. unal aysal da durumu degerlendirerek yoneticilerin yanında bir tavır takınmıs ve olaylar buraya kadar gelmis.
  • 883
    ya su "galatasaray'da hicbir basari cezasiz kalmaz" lafina siginmayin.

    ahlaksizsa, isterse euroleague'i alsin bu is olmaz arkadaslar.

    ayrica kufure takilmiyorumn ben, bir anlik kufuru herkes eder. hayal kirikligi sonucu baskanin anasina bile sovse o bir yere kadar kabul edilebilir ancak ;

    gercekten baskani arayip "federasyona hakemler konusunda baski yapin" dediyse. bir dakika durmamasi lazim bu camiada, onu yapan kulup belli ve o kulubun baskaninin suan nerde oldugu da
    belli. kufure degil, buna takilin.
  • 885
    hakkında yapılan yorumlara inanamadığım, "ulan kaybedilen bi kupa nelere kadirmiş be" dediğim koç. iki ay önce oktay mahmuti'den kralı yoktu, o giderse herkesin dünyası kararırdı. peh.

    galatasaray erkek basketbol takımı sezon boyunca hakem hatalarıyla da mücadele etti. "her şey kontrol altında" ile şampiyonluğu çalındı. çıkıp da bir yönetici federasyona ya da hakemlere tepki gösteremedi. türkiye kupasında, beşiktaşla oynadığımız maçta hiç yoktan beşiktaş maça ortak edildi, kupa elimizden gitti. son seride neler olduğunu söylememe gerek yok. yönetimden belki "adil yönetim" için tbf ile konuşmasını istedi? nereden biliyorsunuz?

    yazık vallahi çok yazık. galatasaray'a dair en büyük hayal kırıklıklarımdan oldu şu konu. adam bir anda paragöz ve küfürbaz ilan edildi. bu kadar basit mi bu işler ya? yazık ya. yazık.
  • 886
    valla sinir krizine gireceğim. lan hala "küfür etmiş, ahlaksızlık yapmış." deniyor. gerçekten böyle bir şey olsaydı, yönetim kibarca gerekli noktalara değinen bir açıklama yapıp sözleşme uzatmayacağız demez miydi? yahu adam, senin hobi olarak, kulübünün bir parçası olduğu için şöyle bir göz atarak takip ettiğin basketbol takımımızı, ciddi ciddi destek verilecek bir takım haline getirdi. hala kendini kandır; akşam ebesi kimde oynarken en son ünal aysal' a değip kilit yaptığı için yeni sözleşme imzalanmıyor, türünden haberlere, duyumlara inanarak.

    galatasaray yönetimi, bu kadar başarılı bir çalışanıyla sözleşme yenilemiyorsa bunun nedenini açıklamalıdır. şu anki sessizlikleriyle bu süreci kendi aleyhlerine işletiyorlar.
  • 888
    bir kısım tabelacıları ortaya döktüğü için kendisine çok teşekkür ettiğim biricik koçumuz.

    o tabelacılardır ki, işlerine gelmediğinde türk spor basınına etmedik küfür bırakmazlar. misal, şu dönemlerde fatih terim hakkında, oktay mahmuti için yapılan çirkin karalama kampanyasının onda biri yapılsa, türk basınının ne çirkefliği kalır, ne yalancılığı, ne sahtekarlığı... çünkü fatih terim başarılı, çünkü fatih terim kupa getirdi. getiremeseydi, geçen yıl zombi gibi dolanan takımı savaşan, inanan, oynayan bir takım haline getiren fatih terim'in de küfürbazlığından falan bahsederdi bunlar...

    basketbola gelirsek... bu tabelacılar sanıyor ki, biz anadolu efes'le, fenerbahçe ülker'le aynı bütçeye sahibiz. bok sahibiz! senin sahip olduğun şey oktay mahmuti! euroleague'de ne işin var oktay mahmuti? getirseydin ya avrupa'dan kıtırık bir teneke parçası? teneke önemli çünkü...
  • 889
    kendisini severim. bu sene başarısız olmuş mudur, ondan da emin değilim. ortada somut hiçbir kupa olmamasına rağmen net bir şekilde başarısızdır diyemiyorum. ama şunu biliyorum ki, başarısızsa da kendisini başarısız kılan çıtayı bu kadar kısa süre içerisinde bu kadar yükseğe koyan kendisidir.

    bu birçok kişinin anlamlandıramadığı ve benim bazılarına hak verdiğim yergiler de bence iki sebepli;

    1-bu sezon * şampiyon olmak için her anlamda çok müsait bir sezondu. üstelik futbol takımı da şampiyon olmuştu ve erkek basketbolda da şampiyon olsak 2 ana dalda şampiyon olacaktık. ki bence tarihi bir fırsatı kaçırdık. bu sezonu yıllar yıllaaar geçse de unutamayacağımızı düşünüyorum.
    2-ikinci sebep de bence ergin ataman. bizim kanımızda var. komşunun oğlu...yaparız bunu. ben de yaptım. sen dünyanın en popüler ikinci üniversitesini kazansan da, komşunun oğlu dünyanın en kıyak üniversitesini kazanınca başarısız addedilirsin. hani başarısız addedilmesen de başarının hakkı verilmez. bence bu sezon ergin ataman'ın destansı başarıları da biraz mahmuti'yi söz edilemez, eden çarpılır katından indirdi ki bence bu da özünde iyi bir şey.
  • 892
    basketbol başarıya değil istikrara bakan bir spor olduğu için başarı kişiden kişiye değişir. biz 1-2 ay önce bu takımı bu adamı ayakta alkışlıyorduk. beşiktaş'a elendiğimiz için asla eleştirilemez oktay mahmuti. bence galatasaray tarihinin en başarılı sezonlarından birisini yaşamıştır. hem de elinde yıldız oyuncu bile yokken bu başarıyı yakalayan kişidir bu adam.

    herzaman dediğim gibi tek hatası belki de takımın dengesi bozulmasın diye alıp götürecek bi yıldızı elinde imkan varken almamasıydı. eğer kalırsa seneye andric yokluğunda içeri devrilebilecek bi uzunu da olmayacak büyük ihtimalle kadrosunda. eğer gelirse kerem gönlüm rahatlatabilir kendisini ama ilkan da furkan da pick'n roll oynayabilecek yapıda değiller.

    umarım kalır ve ünal aysal ile anlaşarak elindeki imkanları kullanıp 2-3 takviye ile süper bi kadro kurup uçurur bizi.

    uçurmasan da canın sağolsun be hocam. gitsen de yolun açık olsun. sen bu kulübe yakışan adamsın hep de adını anacak bu taraftar.
  • 896
    kendisinin geride bıraktığımız sezondaki "başarısının" sorgulanması bile büyük ayıp, ciddi anlamda hayretler içerisine düşüyorum. hani sizin beyaz olarak gördüğünüz bir renge, birkaç kişi çıkıp ağız birliği yapmışçasına "bu siyah olabilir" der ya, aynı o durumdayım. durumu kısaca özetleyeyim;

    kendisi 1 haziran 2010 tarihinde takımımızın başına getirilmişti ve ilk söyledikleri ise şöyleydi: "hedefimiz günü kurtarmak değil, uygun bir program elde etmek ve takımı kimlik, gelenek sahibi bir ekip haline getirmek. sahaya çıkan her oyuncu, galatasaray formasını taşıyacak ve galatasaray'ı temsil edecek. biz de bu bilince sahip oyuncularla beraber olacağız.''
    http://www.galatasaray.org/...erkek/haber/7069.php

    durumu iyi analiz etmek lazım, oktay hoca'nın başarısını sorgulayanlara bu sezon kazanılan cumhurbaşkanlığı kupası'nı ve euroleague'de yazılan destanı hatırlatma gereği duymuyorum; insanlar, hele ki sarı kırmızıyı ortak paydası yapmış kişiler kendi takımlarına karşı bu kadar balık hafızalı olmamalı. lakin bu sezonun "somut" başarılarının ilk adımı, 2010-2011 sezonunda türkiye basketbol ligi playoff finaline kalmamızdı. temel o zaman atılmıştı ve lig finalisti ünvanı ile hem cumhurbaşkanlığı kupası'nda hem de euroleague ön elemelerinde oynamaya hak kazanmıştık. dolayısı ile ilk adım 2010-2011 sezonunda şu kadro ile atılmıştı:

    galatasaray erkek basketbol takımı 2010-2011 kadrosu: josh shipp, doğukan sönmez, melih mahmutoğlu, göksenin köksal, caner topaloğlu, preston shumpert, taylor rochestie, tutku açık, luksa andric, radoslav rancik, haluk yıldırım, evren büker, sertaç şanlı, ermal kurtoğlu

    gelin itiraf edelim, bu kadroyu avrupa'nın en önde gelen koçları bile türkiye ligi'nde finale çıkaramaz ve siz de şu an kadroyu gördüğünüzde "vay anasını, büyük iş başarmışız" diyorsunuz. devam edelim, o sezonu 22-8 ile 3. bitirmiştik ve play-off'ta 6. sıradaki beşiktaş ile eşleşmiştik. beşiktaş'ı 3-0 geçtikten sonra da yarı finalde, normal sezonu 1 basamak üstümüzde bitiren banvit'i 3-1 elemeyi başarmıştık. kaldı ki seri istanbul'a 1-1 geldikten sonra abdi ipekçi'deki 2 maçta banvit'i ortalama 58 sayıda tutmuştuk. finali hemen hemen herkes hatırlayacaktır zaten, kadro kalitesi olarak aramızda uçurum kadar fark olan fenerbahçe'ye seri sonunda 4-2 yenilmiştik. fakat o gün takımımızı ayakta alkışlıyorduk, çünkü bizim görmek istediğimiz ruha bürünmüşler, bizim için savaşmışlardı. bu takımı 9-10 ay gibi kısa bir sürede ortaya çıkaran isim de oktay mahmuti idi. bu finalin ise 1986-87 sezonundan 24 sene sonra oynadığımız ilk final olduğunu belirtelim.

    ve bu takım, binlerce kişiye basketbolu yeniden sevdirdi, galatasaray'ın basketbol şubesinin de olduğunu hatırlattı. bu bile oktay hoca'nın ne kadar büyük bir iş başardığını anlatmaya yetecekken biz bununla yetinmeyelim ve hikayemize devam edelim. fenerbahçe'ye kaybettiğimiz play-off final serisi bizim yeni denizlere yelken açmamıza olanak tanımıştı. önce euroleague ön elemeleri vardı, euroleague'e giden dikenli ve taşlı yolda sırasıyla paok, asvel ve ev sahibi lietuvos rytas'ı elemiştik vee devlerin liginde olmaya başkasından kalan miras ile değil, bileğimizle, emeğimizle hak kazanmıştık. bu elemelerden 1 hafta kadar sonra ise cumhurbaşkanlığı kupası maçında fenerbahçe ile karşı karşıya gelmiş ve kupayı müzemize götürmüştük. bu kupada ise en son 1985 yılında zafere uzandığımızı ve 26 sene sonra ilk kez bu başarıyı yakaladığımızı belirtmekte fayda var.
    http://www.galatasaray.org/...rkek/haber/11339.php

    2011-2012 sezonunu yazıya dahil etmek istemiyorum, herkes yakından takip etti zaten. lakin tek söylemek istediğim şey 22 mayıs 2012 beşiktaş galatasaray basketbol maçında hakkımızın yendiğidir. bu maçın ardından senin takımının koçu hakemlerin taraflı ve kötü yönetiminden söz ediyorsa sen de "biz kötüydük, beşiktaş hak etti" diyemezsin, dememelisin. geriye dönüp bakmak istemiyorum fakat o maçı almaya çok yakındık ve seri son maçta abdi ipekçi'ye kalsaydı şu an şampiyon biz olabilirdik.

    anlamamakta ısrar edenler veya uzun diye yazıyı okumayanlar için oktay hoca'nın "somut" başarılarını maddeler halinde belirtmek istiyorum:
    *24 sene sona gelen lig finali.
    *26 sene sonra gelen cumhurbaşkanlığı kupası şampiyonluğu.
    *kulüp tarihinde ilk kez euroleague'e katılım.

    bana göre türkiye kupası şampiyonluğu'ndan, kupalardan binlerce kat daha değerli olan somut olmayan başarıları ise;
    *binlerce taraftara basketbolu yeniden sevdirmek.
    *aralarında daha önce basketbol izlememiş binleri abdi ipekçi'ye çekmek.
    *galatasaray basketbol şubesini ayağa kaldırmak.

    şimdi yeniden düşünelim, bu adamın başarısını sorgulamak ne kadar doğru, ne kadar adil?
    ve eğer biz bu aslan yürekli adamı takımımızın başından uzaklaştırırsak kendimize de kötülük yapmış olmaz mıyız?

    (bkz: kal bizimle kal bizimle alınacak çok kupa var seninle)

    ekleme: flashback niyetine (bkz: #248608)
  • 897
    hakkında uzun zamandır bir şeyler karalamak istiyordum ancak gerek yaşananları, gerekse sözlükte bilip bilmeden sırf laf olsun diye kendisine saydıranları gördükten sonra hevesimi kaybetmiştim. kısa bir boş zamanım var, yazayım dedim.

    kendisine "20m bütçeli takımı şampiyon yapamadı yeaaaa" diyenleri mi dersin, terbiyesiz diyeni mi dersin, paragöz diyeni mi dersin, ne ararsan bulursun şu başlıkta. ama insanın bilip bilmeden konuşması, eleştirilerin yerini boş yere sallayanların olması canımı çok sıkıyor.

    tek tek inceleyelim olanları.

    (gbkz: oktay mahmuti ile yaşanan sözleşme sorunu ve kendisinin yöneticilere küfrettiği iddiası:)

    oktay hocayla bir anlaşma oldu, evet. siteden de duyruldu bu anlaşma. sonra bir şekilde anlaşmazlıklar girdi devreye. menajerinin dediği kadarıyla yönetim tarafından bazı şartların değiştirilmesi istenmiş, olabilir. yönetimin olmayan bir anlaşmayı, daha doğrusu sözleşmeyi * "resmiyete dökmesi" ayrı bir tarafa, koç burada paragözlülükle suçlanıyor.

    öncelikle şu bilinmeli ki koça 2 sezon önce sezonun ortasında, final serisinden önce real madrid teklifte bulundu ancak koç "galatasaray'daki organizasyonu bu kadar erken terk edemem" diyerek bu teklifi kabul etmedi. evet, burada dendiği gibi kendisi bir profesyonel ve paşa gönlü isteseydi real madrid'in başına daha final serisi bile başlamamışken geçebilirdi. üstelik kendisine geçen sezon için de çok iyi bit bütçe verilebilir ve "yıldız almıyor yeaaaaaa" diyenleri göt edecek şekilde kurulacak bir kadroyla bu sezon sinan erdem'e final4 için gelebilirdi. ancak kendisi bunu reddetti ve aynı yolları galatasaray ile yürümeyi seçti. sorunun para olmadığı gayet iyi bir şekilde anlaşılmıştır umarım.

    gelelim amk gazetesinde ortaya çıkan küfür olayına. neden bu kadar yadırgandığını anlamadım doğrusu bu olayın. evet, kurumsal bir ortamda çalışanın iş verene küfretmesi kabul edilemez bir olaydır ki bu kurum galatasaray olunca bu biraz daha ayıp kaçıyor. fakat koç "federasyonla konuşun" diyerek aslında yapılması gereken bir şeyin yapılmamasından dert yanmış. 2 sezon önceki fenerbahçe final serisine giderseniz oğuz savaş'ın sinan erdem'deki iki maçta da erken faul problemine girmesi sonucunda nedim karakaş'ın "hakemler çok ucuz faul çalıyorlar, bu bir final serisi. ayaklarını denk alsınlar" şeklindeki açıklamalarından sonra oğuz savaş'a seri boyunca adam akıllı faul çalınmadığını görürsünüz. zira geçen sezonki türkiye kupası yarı final maçında beşiktaş'ı tokatlarken hakemlerin aleyhimize çaldığı ibretlik faulleri ve o maçın nasıl beşiktaş'a verildiğini de görebilirsiniz. hepsini geçtim yine geçen sezonki yarı final serisi son maçında beşiktaş lehine yapılan hatalara bakarsanız koçun ne demek istediğini anlarsınız.

    bunların yanında geçen sezonki içerde oynanan ve 2-4 yenildiğimiz gaziantepspor maçından sonra fatih hocanın demeçlerini de dinleyin bir yerden, sonra oktay koça haksız dersiniz.

    bütçe sorunsalı ve transferler:

    erkek basketbol takımımızla ilgili eldeki bilgiler çok karışık. bu sezonki bütçemiz 7-10 milyon dolar arasındaydı. bazı arkadaşlar 20 milyondan falan bahsediyorlar, hayal görmesinler. hatta bütçeyle ilgili şöyle bir bilgi vereyim, kadın basketbol takımımızın bütçesi erkek basketbol takımımızınkinden daha yüksekti. yanılmıyorsam medical park'tan gelen para 7-5 kadın takımımızın lehine harcanmıştı. erkek takımımızın en yüksek maaş alan oyuncusu yanılmıyorsam, jaka lakoviç olmalı 500 bin euro sanırım aldığı maaş. bu senenin en çok parlayan oyuncusu jamon gordon ise 250 bin euro'ya oynuyor diye biliyorum.

    transferde kadromuza kattığımız oyunculardan bazıları verimli olurken bazıları verimsiz oynadı ve koç hep "yıldız almıyor takıma" diye eleştirildi. açıkça belirteyim biz eurolig elemeleri oynarken sponsorumuz yoktu ve biz transferi kapatmıştık. eğer sezon ortası yıldız oyuncu alınabileceğini düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. carlos arroyo ve pops nasıl beşiktaş'a gitti diye sorabilirsiniz, oyuncuların maaşlarını ve bizim sistemdeki yerlerini gösterdikten sonra susarsınız. problem yok.

    (gbkz: beşiktaş serisi ve "bizden kötü takıma yenildi" homurdanmaları:)

    beşiktaş serisine, hatta play-off'lara gelmeden birkaç hafta önceye kadar uzanan bir süre boyunca takımın eurolig sertliğinden uzaklaştığını söyleyebilirsiniz, o konuda ben de sizler gibi düşünüyorum. bunda shipp'in sakatlığının etkili olması kadar, yerine düşünülen djedoviç'in de istenen katkıyı verememesi etkili oldu. beşiktaş bizi süpürebilirdi, bu da doğru. ancak tüm bunların üzerine "bizden kötü takımlar" demek çok yanlış beşiktaş için. carlos arroyo ve pops, nba kariyeri hiç de kötümsenemeyecek oyuncular. dawid hawkins ea milano ve montepaschi siena gibi takımlarda oynamış bir oyuncu. zoran erceg olympiakos'tan geldi. ersin dağlı efes'ten geldi ki 2 sezon önce önemli süreler alıyordu diye hatırlıyorum. kısacası beşiktaş ne bizden kötü bir takım ne de kötü oyunculardan oluşan bir kadrosu var. onu akıllara kazımak gerek önce.

    bir başka eleştiri de "7 kişiyle rotasyon yapan takıma elendik ühühühü" şeklinde. arroyo, mehmet yağmut, hawkins, pops, ersin, barış, kartal, kemp, serhat falan derken gayet iyi bir rotasyona sahipler açıkçası. kusura bakmayın. kaldı ki biz geçen sezon jjj, evren, tutku, caner, şampi, haluk yıldırım, ermal, andriç, sertaç, göksenin, shipp, rancik'li kadroyla finalde 3-4 katı bütçesiyle fenerbahçe'yle mücadele ederken kimse "dar rotasyon :(((((" diyip hocayı alkışlamıyordu *, özellikle bugün beşiktaş'a yağ çekenleri kimse göremiyordu. şimdi ne oldu çok merak ediyorum.

    eurolig ve alınan sansasyonel galibiyetler:

    ergin ataman ile karşılaştırıldığı için söylemek gerekirse, bu sezon eurolig'de yaşanan onlarca zaferi ayrı ayrı eurochallenge kupasını almaya tercih ederim. eurolig'de bizden çok daha iyi kadrolarla rezil olan diğer türk takımlarını da gördük. ki size göre 20 (!) * milyon ile 80 milyonluk cska kadrosunu, yenilmez denen kadroyu tokatladı bu takım. hayatımda o andan daha mutlu olduğum anlar sayılıdır. sırf koçu kötülemek için bu başarıları sıradan olarak göstermek çok yanlış. ama bazılarına yakışan bu ne yazık ki.

    sözün özü, umarım koç takımdan ayrılır. ben kalmasını istiyordum ancak umarım o takımdan ayrılır ve birileri obradovic'i, erman kunter'i takımın başında görüp mutlu olurlar. zira sistem, organizasyon bize batıyor. biz bugün maça çıkıp yarın kupa almak isteriz. biz galatasarayız !!!!!111111!!!!!!!

    ve burdan bu satırları okuyorsa fatih terim'e tek bir cümle söylemek istiyorum: hocam dua et de son maçta top götümüze başımıza çarpıp kalemize girmedi. yoksa bazı arkadaşlar sizi de harcardı. biz galatasarayız, kupa lazım bize !!!!!!!111111111111111!!!!!!!!!!
  • 898
    kendisiyle anlasilmamasi konusunda suclu her kim olursa olsun, sebep maddi manevi ne olursa olsun hatta ve hatta kendisiyle bu kadar sansasyon sonrasi anlassak bile ismi bana kalp kirikligi ve buruklugu hatirlatacak. refik arkanmis, kufurmus, maasmis sebep her ne olursa olsun bana ve arkadaslarima futbolda sampiyonluga kosarken gelecek yilin eurolig kadrosu icin alternatif 4 numaralar aratan bu sinerjiye, kisilan sesime aciyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın