• 897
    hakkında uzun zamandır bir şeyler karalamak istiyordum ancak gerek yaşananları, gerekse sözlükte bilip bilmeden sırf laf olsun diye kendisine saydıranları gördükten sonra hevesimi kaybetmiştim. kısa bir boş zamanım var, yazayım dedim.

    kendisine "20m bütçeli takımı şampiyon yapamadı yeaaaa" diyenleri mi dersin, terbiyesiz diyeni mi dersin, paragöz diyeni mi dersin, ne ararsan bulursun şu başlıkta. ama insanın bilip bilmeden konuşması, eleştirilerin yerini boş yere sallayanların olması canımı çok sıkıyor.

    tek tek inceleyelim olanları.

    (gbkz: oktay mahmuti ile yaşanan sözleşme sorunu ve kendisinin yöneticilere küfrettiği iddiası:)

    oktay hocayla bir anlaşma oldu, evet. siteden de duyruldu bu anlaşma. sonra bir şekilde anlaşmazlıklar girdi devreye. menajerinin dediği kadarıyla yönetim tarafından bazı şartların değiştirilmesi istenmiş, olabilir. yönetimin olmayan bir anlaşmayı, daha doğrusu sözleşmeyi * "resmiyete dökmesi" ayrı bir tarafa, koç burada paragözlülükle suçlanıyor.

    öncelikle şu bilinmeli ki koça 2 sezon önce sezonun ortasında, final serisinden önce real madrid teklifte bulundu ancak koç "galatasaray'daki organizasyonu bu kadar erken terk edemem" diyerek bu teklifi kabul etmedi. evet, burada dendiği gibi kendisi bir profesyonel ve paşa gönlü isteseydi real madrid'in başına daha final serisi bile başlamamışken geçebilirdi. üstelik kendisine geçen sezon için de çok iyi bit bütçe verilebilir ve "yıldız almıyor yeaaaaaa" diyenleri göt edecek şekilde kurulacak bir kadroyla bu sezon sinan erdem'e final4 için gelebilirdi. ancak kendisi bunu reddetti ve aynı yolları galatasaray ile yürümeyi seçti. sorunun para olmadığı gayet iyi bir şekilde anlaşılmıştır umarım.

    gelelim amk gazetesinde ortaya çıkan küfür olayına. neden bu kadar yadırgandığını anlamadım doğrusu bu olayın. evet, kurumsal bir ortamda çalışanın iş verene küfretmesi kabul edilemez bir olaydır ki bu kurum galatasaray olunca bu biraz daha ayıp kaçıyor. fakat koç "federasyonla konuşun" diyerek aslında yapılması gereken bir şeyin yapılmamasından dert yanmış. 2 sezon önceki fenerbahçe final serisine giderseniz oğuz savaş'ın sinan erdem'deki iki maçta da erken faul problemine girmesi sonucunda nedim karakaş'ın "hakemler çok ucuz faul çalıyorlar, bu bir final serisi. ayaklarını denk alsınlar" şeklindeki açıklamalarından sonra oğuz savaş'a seri boyunca adam akıllı faul çalınmadığını görürsünüz. zira geçen sezonki türkiye kupası yarı final maçında beşiktaş'ı tokatlarken hakemlerin aleyhimize çaldığı ibretlik faulleri ve o maçın nasıl beşiktaş'a verildiğini de görebilirsiniz. hepsini geçtim yine geçen sezonki yarı final serisi son maçında beşiktaş lehine yapılan hatalara bakarsanız koçun ne demek istediğini anlarsınız.

    bunların yanında geçen sezonki içerde oynanan ve 2-4 yenildiğimiz gaziantepspor maçından sonra fatih hocanın demeçlerini de dinleyin bir yerden, sonra oktay koça haksız dersiniz.

    bütçe sorunsalı ve transferler:

    erkek basketbol takımımızla ilgili eldeki bilgiler çok karışık. bu sezonki bütçemiz 7-10 milyon dolar arasındaydı. bazı arkadaşlar 20 milyondan falan bahsediyorlar, hayal görmesinler. hatta bütçeyle ilgili şöyle bir bilgi vereyim, kadın basketbol takımımızın bütçesi erkek basketbol takımımızınkinden daha yüksekti. yanılmıyorsam medical park'tan gelen para 7-5 kadın takımımızın lehine harcanmıştı. erkek takımımızın en yüksek maaş alan oyuncusu yanılmıyorsam, jaka lakoviç olmalı 500 bin euro sanırım aldığı maaş. bu senenin en çok parlayan oyuncusu jamon gordon ise 250 bin euro'ya oynuyor diye biliyorum.

    transferde kadromuza kattığımız oyunculardan bazıları verimli olurken bazıları verimsiz oynadı ve koç hep "yıldız almıyor takıma" diye eleştirildi. açıkça belirteyim biz eurolig elemeleri oynarken sponsorumuz yoktu ve biz transferi kapatmıştık. eğer sezon ortası yıldız oyuncu alınabileceğini düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. carlos arroyo ve pops nasıl beşiktaş'a gitti diye sorabilirsiniz, oyuncuların maaşlarını ve bizim sistemdeki yerlerini gösterdikten sonra susarsınız. problem yok.

    (gbkz: beşiktaş serisi ve "bizden kötü takıma yenildi" homurdanmaları:)

    beşiktaş serisine, hatta play-off'lara gelmeden birkaç hafta önceye kadar uzanan bir süre boyunca takımın eurolig sertliğinden uzaklaştığını söyleyebilirsiniz, o konuda ben de sizler gibi düşünüyorum. bunda shipp'in sakatlığının etkili olması kadar, yerine düşünülen djedoviç'in de istenen katkıyı verememesi etkili oldu. beşiktaş bizi süpürebilirdi, bu da doğru. ancak tüm bunların üzerine "bizden kötü takımlar" demek çok yanlış beşiktaş için. carlos arroyo ve pops, nba kariyeri hiç de kötümsenemeyecek oyuncular. dawid hawkins ea milano ve montepaschi siena gibi takımlarda oynamış bir oyuncu. zoran erceg olympiakos'tan geldi. ersin dağlı efes'ten geldi ki 2 sezon önce önemli süreler alıyordu diye hatırlıyorum. kısacası beşiktaş ne bizden kötü bir takım ne de kötü oyunculardan oluşan bir kadrosu var. onu akıllara kazımak gerek önce.

    bir başka eleştiri de "7 kişiyle rotasyon yapan takıma elendik ühühühü" şeklinde. arroyo, mehmet yağmut, hawkins, pops, ersin, barış, kartal, kemp, serhat falan derken gayet iyi bir rotasyona sahipler açıkçası. kusura bakmayın. kaldı ki biz geçen sezon jjj, evren, tutku, caner, şampi, haluk yıldırım, ermal, andriç, sertaç, göksenin, shipp, rancik'li kadroyla finalde 3-4 katı bütçesiyle fenerbahçe'yle mücadele ederken kimse "dar rotasyon :(((((" diyip hocayı alkışlamıyordu *, özellikle bugün beşiktaş'a yağ çekenleri kimse göremiyordu. şimdi ne oldu çok merak ediyorum.

    eurolig ve alınan sansasyonel galibiyetler:

    ergin ataman ile karşılaştırıldığı için söylemek gerekirse, bu sezon eurolig'de yaşanan onlarca zaferi ayrı ayrı eurochallenge kupasını almaya tercih ederim. eurolig'de bizden çok daha iyi kadrolarla rezil olan diğer türk takımlarını da gördük. ki size göre 20 (!) * milyon ile 80 milyonluk cska kadrosunu, yenilmez denen kadroyu tokatladı bu takım. hayatımda o andan daha mutlu olduğum anlar sayılıdır. sırf koçu kötülemek için bu başarıları sıradan olarak göstermek çok yanlış. ama bazılarına yakışan bu ne yazık ki.

    sözün özü, umarım koç takımdan ayrılır. ben kalmasını istiyordum ancak umarım o takımdan ayrılır ve birileri obradovic'i, erman kunter'i takımın başında görüp mutlu olurlar. zira sistem, organizasyon bize batıyor. biz bugün maça çıkıp yarın kupa almak isteriz. biz galatasarayız !!!!!111111!!!!!!!

    ve burdan bu satırları okuyorsa fatih terim'e tek bir cümle söylemek istiyorum: hocam dua et de son maçta top götümüze başımıza çarpıp kalemize girmedi. yoksa bazı arkadaşlar sizi de harcardı. biz galatasarayız, kupa lazım bize !!!!!!!111111111111111!!!!!!!!!!
App Store'dan indirin Google Play'den alın