resim
Mustafa Denizli
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:75
Uyruk:Türkiye
  • 1955
    persopolis ve ikinci ligdeki rizespor deneyimleri sanıyorum hoca üzerine küçük takım anlayışı aşılamış olacak ki, kendi sahasındaki bir eleminasyon maçında lazio gibi aslında ürkütücü olmayan bir takıma karşı 7 savunmacı ile sahaya çıkabilecek çekingen ve ürkek kararlar almasına sebep olabiliyor. oldum olası mustafa hoca'nın futbol anlayışını beğenmesem de kendinden emin tavırları ve takımı yüreklendirici konuşmalarının yanında kadro seçimleriyle de oyuncularına bunu dikte edebilme becerisini takdir ederdim. lakin tarihinde uefa kupası şampiyonluğu bulunan bir takımın, kaldı ki 2000 senesinde avrupayı kasıp kavuran galatasaray'ın önde basan hücum futbolunun ilk tohumlarının atılmasına ilham kaynağı olan mustafa denizli vizyonun lazio maçı ile tarihe gömülmüş olması da kendi geçmişini inkar etmesi ve galatasaray kariyeri açısından acı verici. lazio ve benzeri avrupanın üçüncü grup takımlarına içeride 7 savunmacı ile oynayıp tüm bu defansif önlemlere rağmen rakibe gol fırsatları verdiğin bir maçta güç bela maçı 1-1 e bağlamaktansa, bildiğin, alışılagelmiş daha doğrusu galatasaray'ın hedefleri ve bizlere vaadelenlerle örtüşen bir hücum anlayışıyla 2-0 kaybetmeyi yeğlerdim. sevdiğim bir söz vardır, mustafa denizli ve onun gibi korkak hocalara gelsin; "hep denedin, hep yenildin. olsun. yine dene, yine yenil, daha iyi yenil"
  • 1956
    kendisinin herkesten çok eleştirilmesi gerekir; kendisine yapılmakta olan eleştiriler de haksız veya yersiz değildir. neden?

    hamza başta, kendisi tv'de iken bu takım üzerinden ahkam kesiyordu. şunu şöyle yapması, bunu böyle yapması gerekir diyordu. geldi; değişen hiçbir şey yok. geldiğinden beri takım oyununu geçtim, bireysel oyununu ileri götüren bir tane dahi topçu yok. düşün ki kan değişimi ile her takım 2-3 hafta iyi oynuyor, bizde o bile olmadı.

    albert einstein "aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek deliliktir (aptallıktır) demiş. geldi takımın başına, hamza'nın düzeni ile aynı topu oynatıyor. hamza ile tek farkı stoperde taş gibi oynayan hakan balta'yı sol beke çekip carole'ü kızağa alarak tandemin anasını sikmek oldu.

    kadro yetersiz lafına katılmıyorum. biz nba takımı değiliz ki aga umut'a muhtaç olalım. poldi'yi öne koydu mu lazio maçına kadar? volkan pala denen çocuğu zaten siki tuttuğumuz biz sezonda 1 maç olsun denedi mi ligde 45 dakika? kanatlara altyapıdan pırpır bir çocuk deneyeyim dedi mi 15 dakika için? bunların hiçbiri yok.

    kadro şampiyonluk için yeterli değil; bunu yönetim dışında hepimiz ta temmuz ayında gördük ama takıma 2-3 tane genç alıp tempo yaptırmak, taraftarın yaka silktiği umut'u kızağa çekip poldi sinan kanatları önüne volkan'ı denemek, linnes denayer koray carole dörtlüsü ile oynayıp "gelecek senenin iskeletini kurmaya çalışıyorum" demek için yetersiz değil kadro.

    transfere ihtiyaç var diyince yıllardır aralarında olduğu basın mensubu kendisini büyük hoca ilan ediyor. lan sene başında sağ bek kanat forvet alınsa, melo satılmasa veya yerine ne bileyim m'bia alınsa zaten kendisi tv'de kalmaya devam ederdi.

    arkadaş dün akşam sahaya bakın; ilk devre selçuk'un pozisyonu yok. pozisyon derken mevkii yok sahada. kendisi oynuyor. selçuk forvet arkasında oynuyor, dünyanın en iyi forvet arkalarından sneijder sol açıkta, olcan ve yasin gibi kanat adamları (iyilikten değil taktiksel dağılımdan) kulübede. donk dökülüyor, ikinci devre 15 yaşındaki çocuk bile selçuk'un donk'un yerine çekilmesi, sneijder'in forvet arkasına alınması ve sabri ile birlikte donk'un oyundan alınması ve olcan-yasin ikilisinin oyuna girmesi ile taktiksel olarak taşların yerine oturacağını görüyor, oysa mustafa sahanın o ana kadar yıldızı carole ile sneijder i çıkartıp yasin olcan ikilisini alıyor. umut da sabrinin yerine oyuna giriyor ki poldi kanada çekilsin. böyle mi tırpanlanır lan takım?

    kendisi artık bırakın galatasaray'ı fmde takım çalıştıramaz. zaten 2 seneden fazla bir takımda kalmışlığı da yok. dolayısıyla yapılacak transferlere karıştırılmaması, uzun vadeli ve kenarda maçı çaresiz şekilde izlemeyen bir hoca alınması gerekiyor.
  • 1957
    (bkz: #1861316)

    mustafa denizli'nin daha geleceğini öğrendiğim anda düşündüklerimi, o geldikten birkaç gün sonra dile getirdiğim yukarıdaki entry, görünen köy klavuz istemez deyiminin tam karşılığı olsa gerek.

    sözlüğün ezici çoğunluğunun aynı kanaatte olması denizli'nin suyunun ısındığını gösterir. biraz daha bekleyelim görelim...
  • 1960
    melo konusunda haksız olduğunu kendisi çok iyi bilmektedir. ancak şuan ki melo fenerasyon tarafından kırmızı kart manyağı yapılacaktı çünkü bu sene fener şampiyon olsun diye yapılmayan kalmadı gözler görüyor. ayrıca melo geçen sene öyle formsuzdu ki kendisinin yerine oynayan rızık reyiz hamit bile kendisinden daha iyi performans sergilemişti. melo maalesef eski melo değil. ilk iki sezon melo süper kahramandı sonraki sezon yavaşladı en sonunda azalarak bitti.
  • 1961
    tazminatını koparmadan hiçbir yere gideceğini sanmıyorum. söylendiği gibi kurt hocadır ama şöyle; bu takımdan bu sene bi halt olmayacağını biz biliyorduk da ömrünü bu mesleğe adamış denizli bunu fark edemedi mi? bu saatten sonra bu maaşla başka bir yerde iş bulma imkanı %0 idi. resmen piyango çarpmış oldu. ha böyle büyük bir kariyere böyle bir final yakışır mıydı? bence asla...
  • 1962
    hafta sonu geldi. (hangisi olduğu önemsiz)
    sıradaki maç için(hangisi olduğu önemsiz) kadro ve taktik hazırlıyodur muhtemelen.
    önüne beyaz kağadı koyduysa şu şekilde başlamıştır stratejisini kurmaya.

    oynayacaklar: umut bulut, selçuk inan, semih kaya, ryan donk ;)
    yedekler: rodriguez, belki linnes, belki denayer, belki koray
    kadro dışılar: emre çolak

    beklenti: %51 galibiyet
    oyun içi görevler: komisyon veren futbolcuların maç başılarını almasını mutlaka sağla.
    acil durum planı: maç sonu etkileyici konuşma
  • 1964
    dayanamıyorum yazıyorum arkadaşlar.

    bu denizli hemen hemen hamza hamzaoğlu ile aynı tarihlerde ve aynı haftalarda takımı devraldı.

    hamza hamzaoğlu varken takım lig yarışının içindeydi ama kimse şampiyonluk beklemiyordu. puan alan ama topun t'sini oynamayan bir galatasaray görüyorduk sahada.

    avrupa'da daha rezil durumdaydık gelen geçenden 4 yiyorduk. çoluk çocuk takımı anderleth bile bizi tabiri caizze madara etmişti.

    psikolojik olarak bitik bir galatasaray vardı. oyuncular verimli değildi ve iyi oynamıyorlardı.

    sonra ne oldu, hamza hamzaoğlu geldi takım birden ayağa kalktı. tüm camia taraftar kenetlendi herkes takıma ve antrenöre sahip çıktı.

    hamza hamzaoğlu geldiğinde çok gol atan ve çok gol yiyen bir galatasaray vardı maçları öyle kazanıyordu. hep atak futbolu oynuyordu.

    son haftalarda biz en iyisi gol yemeyelim atalım bari öyle kazanalım dedik ve iyi bir stratejik belirleyerek şampiyon olduk.

    vel hasıl konuya gelelim. bu mustafa denizli geldi. takım şampiyonluk potasının içindeydi. güç kaybetmesine rağmen.

    geçen sene şans gs'dan yanaydı. puan kaybedebileceği tüm maçları kazandı ama bu sene öyle olmadı ve işler tersine döndü.

    rize maçı 3 futbolcu sakatlandı. selçuk sakatlanana kadar maç tek kaleydi birden oyun döndü. o maçta futbolcular sakatlanmasaydı. rize sabaha kadar oynasa gs'ı yenemezdi.

    osmanlı maçı tek kale 20-30 şut var kaleye. osmanlının atağı yok. maçı osmanlı kazandı. ve mersin idman yurdu maçı büyük talihsizlik yine iyi oynadığımız maçta puan kaybettik.

    hamza hamzaoğlu oyunu 30m ye kadar düşürmüştü. zaten geride çok pozisyon veren gs'a ilerde basmasını gol yemektense gol atmanın daha iyi avantajlı olduğu bir oyun oynatıyordu.

    yani bildiğimiz galatasaray maça hızlı başlıyor ilk dakikalarda işi bitiriyor. baskı kuruyor goller atıyor ve oyundan düşünce karşı takımdan goller de yiyordu. çünkü gs'ın rakibi durduracak bir orta sahası ve dinamik oyuncuları yok.

    bu takım sezon başında barcelona gibi pas yapıyor diye bernebau da alkışlanıyordu. real madrid o maça as kadrosuyla çıkmıştı üstelik. madridliler yuhlanmıştı. top diye oynadı gs'lılar madridlierle.

    galatasaray'ın çok gol attığı ama çok gol yediği bir futbol izliyorduk.

    yalnız hamza hoca gitmeden bu takım ligde, topa en çok sahip olan, en çok şut çeken, en isabetli şut çeken en çok pozisyona giren takımdı.

    şimdi denizli geldi. nasıl oynayacağını bilmeyen bir galatasaray var sahada. jose rodrigez isimli genç arkadaş %98 isabetli pas ortalamasıyla oynuyordu. şimdi çocuk yuhlanmaktan pas atamıyor.

    orta sahamızın direği dediğimiz adam donk takım oyununu bilmiyor ve inanılmaz basit hatalar yapıyor. ve denizli bu adamı beğeniyor. hava topu alıyor diye.

    e denizli lazio maçında korkak bir kadro sahaya çıkardı. çok çalıştık yan toplara dedi. yan topdan gol yedik üstüne adamlar her ortaya vurduk.

    ligde duran toplardan en çok gol atan takım daha gol atamıyor. lazio maçında her top kaleciye gitti. berbat bir futbol oynuyor galatasaray.

    biz her maça gs bu maçı galatasaray kesin kazanır gözüyle bakamıyoruz artık. mersin maçına da öyle lazio da öyle trabzon maçına da gs kesin kazanır diyemeyiz.

    hamza hamzaoğlunun konuşamıyor diye kovduk. en azından 3 kupası var sicilinde. konuşanı geldi o da topun t sini oynatamıyor.

    e gelmeseydin kardeşim. bu camia sana 80 milyonluk transfer yapamaz. elde ki kadro bu diye bize her maç rezil bir gs izletmek zorunda mısın?

    zamanında fenerbahçeye geldin 70 milyonluk kadro kurdurdun 15 yıl önce. sıfır takımla şampiyon oldun. beşiktaşla rezil futbolla skor oyunuyla sivastan şampiyonluk aldın. kimse buna başarı demesin. beşiktaşlılar bile demiyor çünkü.

    m.demirkol'unda dediği gibi futbol aklı 80'lerde kalmış. çok defans oynayınca az gol yenilmiyor. takım oyunu diye bir şey var. total futbol var mesela.

    yardımcısı olmayan bir adamdan bahsediyoruz. her şeyi ben bilirim ben yaparım diye florya'dan herkesi kovdu. o cenk ergün florya'nın kurucusu gibi bir şey bütün ayak işlerinden tutun her işi o adam yapıyor. floryanın takım hariç tüm idari işlerinden bu adam sorumluydu.

    e scout ekibini de kovdun. kim sana analiz gönderecek ve taktik konularında yardımcı olacak. scout ekibi tabi ki alt yapınını olduğu florya'da duracak arenada ne işi var?

    otobüste senden başka kimse olmayacak futbolcular hariç kimse olmayacak.? takımla çorba içince takım mı olunuyor acaba?

    bu adamın kamera gösterdiğinde benim içim sızlıyor çünkü kamelaralar çaresiz bir adama zoom yapıyor. bu adama bakan gs futbolcusu nasıl ışık alsın adam zaten bitik silik bir tip olarak kenarda duruyor.

    geçen şöyle dedi denizli takım nisanda kendine gelecek. nisanda lig bitiyor be kardeşim. 6. sıraya düşerken mi kendine gelecek. zaten takım tıkır tıkır oynuyordu. şimdi rezil halde.

    hamza hamzaoğlu geldiğinde tüm takım kendine geldi herkes yükselişe geçti. yasin gibi adamlar parladı. e sen geldin denizli herkesin performası düştü. bir olcan iyi çıktı o da formanın kıymetini yeni anlamamaya başladığı için.

    bu takımın başında olimpiyat stadında hamzaoğlu olsaydı biz beşiktaş'a kaybetmezdik. hh kötü bir antrenör de olsa beşiktaşa maç vermezdi.

    adam 20 yıllık hoca daha hiç dışarıda derbi kazanamamış. hamza hamzaoğlu varken bu sene kadıköy'de maç biraz daha devam etseydi bence fenerbahçeyi yenerdik. yine elimizden kaçırdık. kadıköyden mağlup dönmedik uzun süre sonra. en son 2-2 berabere kalmıştık.

    şimdi bütün derdileri içeride oynayacağız. bu adam emin olun her maçta bize puan kaybettirecek. hatta fb ve bjk bizi arena da yenilebilir. yıllardır arenada bariz üstünlüğümüz vardı. bu adam onu da yıkacak. çünkü ligin son sırasında olan idman yurdundan maç alamayan nasıl kadroyla sahaya çıkacağın bilmeyen bir hocadan bahsediyoruz.

    trabzon maçını hangimiz kesin kazanırız diyebiliriz?

    hamzaoğlu bile geldiğinde dedi ki benim sistemim hücum futbolu dizilişim 4-2-3-1 ben bu oyunu oynatırım. akhisarda da böyleydi şimdi bursa da böyle.

    bu adamın ne oynattığı da belli değil. sistemi taktiği stratejisi bile yok.

    çok bilendim beyler bu adam az buçuk top oynuyorduk onunda içine etti. içimizi de kararttı.

    çok iyi konuşmaktan başka bir numarası yok.

    45 yaşında antrenörlüğün başında olan hamzaoğlu 70 yaşında olan bu adamdan daha antrenördür. ama kafa olarak hamza oğluda büyük takım çalıştıracak kapasite yok.

    en başından beri denizlinin gelmesin istemiyordum. çünkü bu adam ne beşiktaşa top oynattı ne de rizeye skora maç kazandı.

    hala 10 yıl önce beşiktaşın başındayken fenerbahçenin karşısında bu zihniyetle 8 defans oyuncusuyla çıkmış ve tabi ki yenilmiş.

    kafası hala buralarda olan bir antrenörden ne bekleyebiliriz ki. adamın daha rakip takımı analiz edecek yardımcısı yok. itiraz edecek seçenek sunacak adam yok.

    motive etmeyle de artık bir yere getiremiyorsunuz futbolcuları. adam bakıyor sana idmanda berbat bir çalıştırıcısın. sırf kurt hocasın diye sana saygı duyuyor.

    senin modan geçmiş git akdenizde tatilini yap günlük diziler izleyerek ömrünü geçir. günümüz futbolu sana göre değil.

    guardiola gibi adamlar günümüz futbolunda nasıl antrenörlük yapıyor ve kendini her gün nasıl geliştiriyor aç biraz araştır.

    iyi bilenmişim be aklıma geldikçe burayı doldurucam.

    edit: hh fanı bilmem kimin savunucusu değilim ama şu bir gerçek bu adam hh den daha kötü antrenör. biri konuşmayı bilmiyor bir de antrenörlüğü.
  • 1965
    ya öncelikle bazı insanlar görüyorum, "kadro kötü adam ne yapsın, eleştirmek mantıksız" gibi şeyler yazıyorlar. bana özelden torbacılarının numaralarını yazabilirlerse çok sevinirim.

    galatasaray'ın kadrosu fenerbahçe ve beşiktaş'ınki kadar iyi değil bu sene evet. hele ki derinlik bakımından çok geride ama galatasaray'ın kadrosu ligde 6. sırada olacak kadar kötü değil. denizli takımı aldığında bu takım istikrarsızdı ancak deli gibi gol atıyordu. gol yiyordu ama gol atıyordu. pozisyona giriyordu, şut çekiyordu.

    denizli ile oynanan futbol ise tatsız, hala gol yiyen, üstüne gol atamayan bir futbol. üstüne insanı çıldırtan mantıksız oyuncu tercihleri, oyuncu değişiklikleri insanı daha da bezdiriyor.

    her maç sonunda kadro yetersiz, alternatifimiz yok demeye getiriyor da kendi içinde çelişiyor. adam kenarda olcan, yasin, emre çolak ve hatta bilal gibi bir top yapabilecek, oyunu ileri yıkabilecek adamları oynatmıyor, maçlara 6 savunmacı ile çıkıyor, sağ açıkta sabri'yi oynatıyor ama maç sonunda alternatifimiz yok, kadromuz kısıtlı diyor.

    beyim sen bizimle taşak mı geçiyorsun? bu takımı yılmaz vural'a emanet etsen en kötü yine bu sırada olurdu. sana bu kadro ile bir şeyler yapabil diye 1.5 sene için 13 milyon tl para veriyorlar mustafa. fark yarat diye. yoksa dediğim gibi yılmaz vural'a 5-6 milyon tl verip bu işi bitirirdi adamlar.

    geçmişi umurumda değil ama şu haliyle ligin en kötü hocası. net.
  • 1966
    bu amca gitsin tabi de yüce yönetimimiz yerine kimi getirecek diye düşününce ciddi bir tırsma alıyor beni.

    bunlar denizli'yi yollayıp "ligi tanıyor" diye ertuğrul sağlam'ı falan getirirler. iyice t*şak oğlanı oluruz afedersin. o yıldızı da niye koyduysam... herkes küfür edildiğini anlıyor zaten. her neyse gönül rahatlığıyla gitsin diyemiyorum şu an.

    şu ruslar da ukrayna'ya giremediler bir türlü. luce tekneyle sinop'a iltica ederdi onu kolundan tutar getirirdik hiç değilse...
  • 1968
    altay'ın efsane oyuncusu. teknik direktörden başka her şey olabilir, hiç sorun yok. ama teknik direktörlük mü? asla!

    hala neden kovulmadığını bilen varsa lütfen burada bizimle bu bilgiyi paylaşsın. 3'üncü aldığı takım şu an 6'ncı sırada ligde. hücum anlamındaki istatistiklerin hepsi geri gitmiş. savunma anlamındaki istatistikler de olduğu gibi duruyor hatta daha kötü bile olabilir. ikinci yarı ligde sadece sivas, osmanlı, konya ve mersin gibi toplasan galatasaray'ın 2'nci takımını yenemeyecek takımlarla oynamış ve topladığı puan sadece 4. oynattığı top, günümüzden ışık yılı uzaklığında, afedersiniz bok gibi bir futbol. tadı tuzu heyecanı sıfır. ulan daha neyi bekliyorsunuz? taraftarın delirip sahaya girip ulu orta bu adamı dövmesini mi?

    son sözüm de mamacı ultraslan'a. geçen sene karabük maçında mustafa denizli'nin pankartını astınız, aziz'in adamı olduğu ve galatasaray'a sallayıp durduğu için. bugün niye sesiniz soluğunuz çıkmıyor? dursun size bu kadar mı para ve tribün garantisi verdi lan?
App Store'dan indirin Google Play'den alın