• 152
    kulübe gerekli mali disiplini, sürekliliği getirsinler, 3 yıl şampiyon olamayalım yine önemli değil. koltuktan olmayalım düşüncesiyle taraftara yaranmak için yüksek bonservisli transferler, yüksek maaşlar, ekonomik tavizler verilmesin. bu kulüp zaten bu ligde en kötü ihtimalle 3 yılda bir şampiyon olur. galatasaray markası ve forması zaten birçok futbolcuyu kendine çekmeye yetecek güçtedir diye düşünüyorum.

    türkiye'de futbola harcanan paralar hakettiği değerin çok çok üzerinde. eto'o'lar, adebayor'lar kara kaşımız kara gözümüz için gelmiyorlar buraya, avrupada alacakları maaşın 3 katını vergisiz alıyorlar. her kulüp yarışın içinde olmak için her sezon yükselen miktarlarda harcamalar yapıyor ama kimse bu işin varacağı noktayı düşünmüyor. sadece "ffp" tehlikesi ortaya çıkınca bunlar gündeme geliyor. hatta orta sıralardaki anadolu kulüpler ffp'yi de sallamıyor. biz türk futbolunun lokomotifi olan galatasaray olarak bu çarpık yapının dışına çıkmalıyız artık. gerekirse 3-4 şampiyonluğu feda ederiz ama istikrarlı ve disiplinli bir avrupa kulübü olarak yolumuza devam ederiz. tabi bunun için sonuç ve skor odaklı taraftar yapısının da değişmesi lazım. düzenli mali yapıyı taraftarın talep etmesi lazım hatta.
  • 153
    fatih terim takımın başındayken zaten futbola ekstra mesai harcamalarına gerek kalmıyor. fatih terim'e 5 milyon euro transfer bütçesi ver o yine şampiyonluğa oynar. en kötü bütçede bile 5 tane anadolu takımı futbolcusu alır, kafasına vura vura galatasaray seviyesine çıkarır. en güzel örneği; 16 milyon euro'ya ndiaye'yi sattık, yerine 23 kişilik kadroya bile giremeyen donk'u koydu adam. neredeyse ndiaye'ye yakın bir verim alıyor.

    mustafa cengiz yönetiminin mali anlamda başarılı olmaları benim gözümdeki tek önemli kıstas.
  • 154
    klasik taraftar zihniyetine kurban gitme yolunda ilerleyen yönetimdir.
    bu konuda kendileri de duruma oldukça yardımcı oluyorlar maalesef. daha seçildikleri ilk günde övülmeye başladıklarında "daha görev yapmadan yeni yönetimi övmek onlara yapılacak en büyük haksızlıktır" demiştim.

    https://twitter.com/...302294162694144?s=21

    şimdi bu haber benim açımdan tamamen tribüne oynamaktır. kısaca "bak benden önce yaptılar ben yapmıcam" diyorsunuz. tamam güzel saygı duyuyorum ama o zaman sormak isterim bunu nasıl yapacaksınız?. bunu söylemek kendi durumumuzu görmezden gelmektir. dün sneijder, drogba gibi isimler bu takıma nasıl geldi? bugün takımda oynayan mariano, gomis, fernando gibi isimlerin neden galatasaray'ı tercih etti?. almak istediğin asamoah gibi futbolculara bu şartları ön koşul olarak mı sunacaksınız?. sözleşmesi devam eden futbolculardan da aynı şartları kabul etmesini mi isteyeceksiniz?. "kabul etmeyeni almayacağız alt yapıya ve genç futbolculara yöneleceğiz" derseniz yine saygı duyarım. peki alt yapı ve genç futbolcular ile yarışa girdiğiniz zaman, bugün bu habere alkış tutanlar takımın arkasında duracak mı?

    sorun bu şartlar veya mukaveleler değil. uefa bile ffp ile ilgili seni incelediğinde bilançolarına, gelirlerine, giderlerine bakıp maaş skalanın nerede olması gerektiğini belirlemiş. sen tabiki abartmadan bu skalanın biraz da altında tutarak yoluna devam edebilirsin. takım gelirleri bu mukavelelere rağmen kendi çarkını çevirecek düzeyde. devletten her türlü yardımı alıyorlar, yayıncı kuruluş hakketmediğin parayı veriyor zaten. mesele bu gemiyi düzgün kullanmak. selçuk gibi adamların oynadığı paraya selçuk kadar oynayacak ama onun çeyrek fiyatına adam bulursun. yasin gibi adamı takımda tutmak yerine genç bir oyuncu takıma monte edersin emin olun aynı katkıyı verir.

    maaliyeti düşürüp kaliteyi yukarda tutmak, maaliyetin hakkettiği geliri elde etmekten çok daha fazla efor gerektirir diye düşünüyorum.
  • 155
    bence klasik taraftar zihniyetine kurban gitme yolunda ilerleseler kayıtsız şartsız başarı deyip parası neyse borç harç kredi alıp harcamaya devam ederlerdi. futbol takımımızın gelirleri hiç fena değildir ve ona orantılı dizayn edilmiş giderleri karşılayacak durumda gözüküyor bu doğrudur. yalnız bence unutulmamalıdır ki kulübümüzün bir numaralı derdi faiz ödediği borçlarıdır. bu faiz yükünden kurtulmadan kulübün bir oh deme şansı bulunmamaktadır. mevcut yönetim de kulübümüzün olmazsa olmaz önceliğinin sürdürülebilir borçlanma olduğunun bilincinde olarak ellerinden geldiğince belli önlemler almaya çalışıyorlar. inşallah tutarlı ve başarılı olurlar. kemer sıkılması gereken şu dönemde müsrif transfer yapıp kendileriyle çelişmezler. bakarsınız altyapıdan da belki 1-2 oyuncu çıkar, yüzümüzü güldürür. devir çok ince hesap devridir. sert mali tedbiler olmazsa olmazdır. yani bana öyle geliyor, durduğum yerden resim böyle gözüküyor.
  • 156
    --- alıntı ---

    -vergiyi oyuncu ödeyecek
    -ev kiraları karşılanmayacak
    -koşulsuz prim olmayacak
    -yerlilere tl, yabancılara sabit kur ile ödeme yapılacak
    -ulaşım masrafları karşılanmayacak

    --- alıntı ---

    yabancı sayısı serbest olduğu sürece yukarıda yazanları yapabilirler. bize gelecek adam sadece para için değil kariyer için, galatasaray markası için de gelsin diyebilirler. bir oyuncu anadolu takımında oynamaktansa aynı paralara galataaray' da oynar çünkü. ancak aynı oyuncuya fener ya da beşiktaş daha yüksek teklif yaparsa bu durumda oyuncu onu tercih edecektir. fakat eğer yabancı sayısı sınırlandırılmazsa çok geniş bir oyuncu havuzu olacağından anadolu' dan kimin kariyer yerine parayı tercih ettiğinin zerre önemi kalmaz.
  • 157
    kulübün batmasındaki temel nedenin yıldız isimlere ödenen değil, vasat isimlere saçılan paraların olduğunu fark eden yönetim. yerli futbolcuların milliyetçilik kasarken euro üzerinden maaş alması zaten saçmalıktı, orda tl'ye dönülmesi harika. senede 1 milyon tl üzeri para hak eden yerlimiz (şu anki performansıyla serdar hariç) yok. 5 tane şişkin kontratı normale döndürseniz bile ciddi fark yaratır. kulübe bağlanan diğer hortumları da keserlerse önümüz daha çok açılır. ben mustafa cengiz'de o ışığı görüyorum veya görmek istiyorum. beceriksiz, işbirlikçi ve hırsız yönetimlerden sıtkım sıyrıldı çünkü başka galatasaray yok.
  • 159
    uzun yıllar sonra "galatasaray'ı galatasaray taraftarı yönetiyor" hissiyatı yaratan, galatasaray'ı mayıs ayında yapılması planlanan yönetim kurulu seçimine kadar yönetme görevine layık görülmüş yönetim. en azından benim nezdimde, gerek aciz galatasaray yönetimlerinin pasiflikleri sonucu, galatasaray'a her fırsatta hakaret etmeyi ve galatasaray'ı karıştırmayı vazife edinmiş gazeteci sıfatlı maşalara uyguladıkları yaptırımlarla, gerekse de şeffaflığa, profesyonelliğe ve "önce galatasaray" prensibiyle hareket etmeye verdikleri önemle, galatasaray'ın aradığı yönetim olduklarını kanıtlamışlardır. umarım sözleri gibi özleri de temizdir, çalışkandır, galatasaray'a yakışıyordur ve daha uzun yıllar kulübümüze hizmet ederler.
  • 161
    mustafa cengiz yönetimine sevgim ve saygım sonsuz, fakat camia içerisinde kötü görünmemek için vs konuşmak istemiyorlar galiba eski yönetim hakkında. zar zor bir şeyler ima ede ede konuşuyorlar soru falan geldiğinde ise.

    çıkıp konuşun; esip gürleyin tek tek anlatın lütfen. dursun özbek hala utanmadan "uefa oyuncu borçlarını önemsiyor dikkat edin" diyebiliyor. bu adamın sokağa çıkacak yüzünün olmaması lazım. savunucuları hala "ceza gelirse yeni yönetimin suçu" diyebiliyorlar.

    en son olcan adın olayından((bkz: olcan adın/#2367763)) sonra çıkıp dursun özbek'ten bunu karşılamasını istemeleri lazım.
  • 163
    kendinlerinden tek beklentim, klubu avrupai yonetmeleridir. bunlar neler?

    - seffaf olsunlar, alavare dalavere olmasin.
    - futbolu bilen, mumkunse yabanci ve vizyonlu adamlari goreve getirsinler. ornek monchi (bkz: ramón rodríguez verdejo)
    - klube bir kultur asilasinlar. bakin, premier lig takimlari su an inanilmaz zengin, en tirt olanlari bile bir oyuncuya 15-20 milyon euro'yu dusunmeden verebiliyor. bizim ingiltere ligine uygun oynayabilecek futbolculari alip parlatip satmamiz lazim. hem klubun misyonu olan ingilizler gibi oynamis oluruz hem de borclar silinir.
    - centilmen olsun, az ama oz konussun.
  • 164
    9 mart 2018 galatasaray uefa ffp toplantısı öncesinde gösterdikleri özverili çalışma ve emek için teşekkürlerimi sunduğum yönetim.

    geleli 1,5 ay olmuş, galatasaray için hayati bir toplantıya girmek durumundalar. kaldı ki gelirlerken kendilerinden her şey saklanmış ve ilk günlerde mali tabloyu anlamak için inanılmaz uğraşmışlar. ha bir de evraklar imha edilmiş o kısım zaten rezalet. yani bırakın durumu iyileştirmek durumu çözebilmek için bile çok ciddi bir emek harcandı.

    sonra bir bakıyorlar ki kulübün uçan kuşa borcu var, transfer döneminin bitmesine günler kala sol bek transferi için tff, sgk, maliye, diğer kulüpler, eski oyuncular kime borç varsa kapatılıyor.

    dursun özbek, mustafa cengiz'in işini güçleştirmek için hemen her yere kendine borçlattığı kulübün nakit kanallarına da ambargo koymuş. her yerde temlik var, eli kolu bağlı bir şirket.

    o şartlardan buralara gelmesi bile takdire şayan. dilerim bu işlerden de alınlarının akıyla çıkarlar. zaten bir ceza gelse bile muhtemelen çok daha kötüsünden kurtulup, o kadarıyla kurtarmış olacağız.

    olur da bu toplantıyı sıkıntısız atlatırlarsa mayıs 2018'de karşısına kim çıkarsa çıksın başkanlığa devam etmesi kulübün de hayrına olacaktır.
  • 166
    eğer ultraslan ile ilgili bir devrim yapacaksa kartlarını akıllı oynayıp bu işi mayıstan sonraya bırakmasını temenni ederim. dolayısıyla 17 mart 2018 fenerbahçe galatasaray maçı deplasman biletlerini sucuk ekmeğe kurban etmesine kızmam.

    ultraslan bağımsız bir taraftar oluşumuyken hükümetin galatasaray tribünlerini kontrol etme aracına dönüşmüştür. dolayısıyla idealizmin gücün ölçüsünde olmalı. riva projesinde galatasaray'ın geleceğini kurtarmaya çalışırken ultraslan'ı birarada tutan ranta darbe vurup, hükümetin kontrol mekanizmalarından birine saldırmak akıllıca olmaz. bana göre rivada yapılması istenen revizyonu tehlikeye atacağından idealist de olmaz.

    bırakalım ultraslan biraz daha antipati toplamaya devam etsin.
    onları tribünden silip atmak bu günün işi değil. bazen pragmatist olmak gerek. hayattıa kalma savaşındayız, tedaviyi hayati organlarımız üzerinde yoğunlaştırmalıyız.
  • 171
    kısa zamanda yapılabilecek her şeyi yapmış yönetimdir bana göre. futbolcu alacakları ödeniyor, gereken yerlere gerekli açıklamalar yapılıyor. saha içiyle uyumlu bir şekilde çalışılıyor daha ne olsun. gelmiş geçmiş en kötü yönetiminden bizi kurtarması, kimse elini taşın altına koymazken aday olması bile onlara kredi sağlar benim gözümde. umarım mayısta yeniden seçilirler.
  • 175
    serdar dinçbaylının bu yazısıyla eleştirilmesi çok garipsenmiş galatasaray yönetimi.
    http://www.fanatik.com.tr/...-i-kin-sardi/1361283

    öncelikle serdar dinçbaylı liselidir. spor yazarlığından çok genel kurulun içinden dedikodu haberleri modunda yazılar yazar. aralara spor da serpiştirir, lise torpilinden gstv de program yapar filan falan. çok da fifi bir arkadaş değil aslında.

    ancak...

    bu söylediği iki konuda haklıdır. bunu dursun özbek güzellemesi değil de mustafa cengiz yönetimi eleştirisi olarak algılamak lazım. bir spor kulübü başkanının sponsorluk prosedürlerini bilmiyor olması mümkün değil. otel konaklamalarını sponsorluk kapsamına sokup gelir vergisi matrahından düşmesi için o hizmeti faturalaması mecburiyettir. malzeme yolluyorsa yolladığı malzemeyi, hizmet veriyorsa verdiği hizmeti faturalamak zorunda. o kesilmiş fatura için kulübün kasasından herhangi bir bedel çıkmaz sponsorluk geliri olarak kaydedilir. bunu genel kurul da "bilmiyoruz artık kimler kaldı" şeklinde lanse etmek direkt suç isnat etmek olur. olay dursun özbek şirketleriyle galatasaray arasında değil, dursun özbek şirketleriyle ile devlet arasındadır. kürsü de en büyük tepkiyi bu yüzden aldı mustafa cengiz. siz hiç kürsüdeki galatasaray başkanının konuşmasının kesildiğine şahit oldunuz mu??? genel kurul özelinde ilk eksisi orda yazıldı mustafa cengiz'e.

    sermaye arttırımına gelirsek; sayın mustafa cengiz'in ikinci hatası da seçildiği günden itibaren kulübün mali sorunlarına proje üretmek yerine geçmiş yönetimden hesap sorma sevdası oldu. kesinlikle hesap sorulmalı burada hem fikiriz. gerekirse kulüpten bile ihraç edilmeli. ancak bunu uefa ile müzakereleriniz varken uluorta yapmamalısınız. bu olayların üstünü örtmek manasına gelmez ama belgelerini toplarsın verirsin disipline genel kurulda oylatırsın kıçına tekmeyi basarsın veya artık prosedür nasıl işliyorsa. ancak tüm bunları söyleyip yapılması gereken ödemeleri de bir önceki yönetimin icraaatlarıyla öderseniz haliyle sorarlar "bu kadar attın tuttun ama ödeme yaptığın para senin icraatın değil" diye. florya'nın ihalesi ilan edildi. riva ve florya projeleri ve sermaye arttırımı gibi geliri kesinleşmiş ve devlet tarafından garantilenmiş argümanlarla uefa'da sunum yaptınız. sunumdan sonra men cezası beklemiyoruz dediniz. hatta bu sunuma önceki yönetimin finans müdürü hanımefendiyle gittiniz. hepsini geçtim ilk divan toplantınızda gaza gelip "sadece riva projesi 1bucuk milyar getirir tüm borçlarımızı da öder" dediniz. aynısını dursun özbek de söylemişti?? dursun özbek'in yaptığı fahiş hataları belgelemek ve disipline yollamak gibi avantajınız varken yanlış argümanlarla üzerine yürümek bence hatadır. bazı doğrular kenara itilip akılda sorular yaratır.

    bugün bu soruların sorulmamasının sebebi seçimde dursun özbek'e karşı kazanıp, daha doğrusu dursun özbek'in seçimi kendisine karşı kaybedip, çok fazla genel kurulda olmasa da taraftarın gözünde kahraman ilan edilmesi bence. ancak unutulmamalı ki size seçim kazandıran şey mayıs'ta seçim sözü vermekti. aynı sözü dursun özbek verseydi o seçimi de kazanırdı üzerine 3 sene daha başımızda çöreklenirdi. bugün bunlar soruluyor, yarın şampiyon olunca "bu takımı siz mi kurdunuz? fatih terim'i siz mi getirdiniz? salon sizin projeniz mi? kemerburgaz tesislerini siz mi gerçekleştirdiniz? seçime giderken 2bucuk milyar borç var dediniz ama daha 15 gün önce 1milyar net borç var diye kendiniz açıkladınız, 2 ayda nasıl eridi bu borç?" diye de soracaklar.

    birçok arkadaşı yine kızdırmış olacağım belki ama mustafa cengiz sanırım en kısa dönem görev yapmış galatasaray başkanı olarak tarihte yerini alacak. bugün dursun özbek hala başkan değilse kendi yaptığı salaklıklar yüzündendir. ancak mayıs ayında dursun özbek'i yeniden seçimlerde görmemek için bugünün yönetiminin de intikam hırsına yenilmeden akılcı adımlar atması gerekir. bir önceki yönetimin icraatlarının üzerine birşeyler eklemeleri gerekir. mesela olmayacağını bilseler bile, florya ihalesine karşı çıkıp "bu bir soygundur bunu yaptırmak istemiyoruz" deseler gözümde çok büyürdüler.

    sayın cengiz ilk başkan olduğunda "seçildiği günde eleştirmek veya göklere çıkarmak kendisine yapılacak en büyük haksızlıktır" demiştim. "bir galatasaray başkanı 3-5 aylık olmamalı görev süresince devam etmelidir" de demiştim. ancak bugün gelinen noktada ben kendisini eleştiriyorum. 3-5 ay sonrası için seçim sözü verdiyseniz yapmanız gereken geçmişle kavga etmek yerine sizi göreve getiren iradenin haklılığını ispatlamak olmalıydı. aldığınız oyların size değil de dursun özbek'e itiraz olduğunu anlamalıydınız bence. dursun özbek'in yanlışlarında hemfikiriz (yapılan doğrulara sahip çıkmak kaydıyla) ama henüz sizin yönetim olarak altına attığınız bir icraatınızı görmedim.

    sürç-i lisan ettiysem affola.

    not: bu konuyu tartışmak isteyen herkese kapım açık. öyle "bu herif de zaten böyle, zaten laf cambazı, denişik olmaya çalışıyor, bunun ne mal olduğu yazdıklarında belli, dursuncu bu dursuncu, galatasaray haini" gibi entrylerle kendinizi yormayın. konuya ilişkin yorumlarınızı büyük bir keyifle okurum tüm fikirlere de açığım. yazdıklarınız, benim hakkımdaki fikirleriniz yerine konu hakkındaki fikirleriniz olursa daha çok şey paylaşmış oluruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın