• 1402
    parayı basmadığı, sağa sola savurarak transfer yapmadığı için eleştirilen, vasıfsız-beceriksiz gibi laflara maruz kalan yönetim.

    ne var 2017 yaz dönemi gibi transfer yapmaya? öyle para harcadıktan sonra transferi ben de yaparım, herkes yapar. oyuncuya yıllık 3.35 milyon, puan başı şu kadar, şu kadar maç oynarsa şu kadar daha prim, menajerine de şu kadar komisyon. dağıt babam dağıt galatasaray'ın paralarını kendi paran gibi. sonra da transfer sihirbazı, iş bitiren adam ol taraftarın gönlünde taht kur. oh ne güzel valla. sosyal medyada görüyorum, keşke bu beceriksiz nizipli ve dolmuşçu rizeli yerine dursun olsaydı da bizi transfere boğsaydı diyen bazı aklı evveller. bunu utanmasa burada da diyecek olanlar var ya. sırf taraftar sussun diye dursun galatasaray'ın mali tablolarının içinden geçti, mahvetti kulübü hala cenk ergün'müş bilmem neymiş.
  • 1404
    işi zor olan yönetim. önceki yönetimler hem bonservislere hem futbolcuların yıllık ücretlerine paraları saçtıkça saçmış. bu yönetimde parayı idareli kullanmaya çalıştığından mütevellit, yeni transferlerde sorunlar ve gecikmeler çıktığını düşünüyorum. mali olarak, transfer konusunda yönetim baştan aşağıya bir anlayış değişikliğine gidiyor. gitmek zorunda. financial fair play başımızda demokles'in kılıcı gibi sallandıkça, yeni transfer anlayışımız oturana kadar bu tarz sorunlarla yine karşılaşacağımızı tahmin ediyorum.

    bu arada emre akbaba'nın sakatlanması ya da yuto'nun ciğerinin sönmesi nasıl yönetime bağlanıyor anlamakta güçlük çekiyorum. yönetim, emre akbaba'nın ayağını çekiçle kırıp, yuto'yu da zyklon b odasına mı atmış?
  • 1405
    yaz transfer sezonunda yapılmayan/yapılamayan santrafor transferi dışında hiçbir hatasını henüz görmediğim yönetimdir. üstelik ffp kıskacında parayı çok hesaplı kullanmaları, amatör şubeleri geçen sezonun 1/3 oranında bir bütçeyle götürmeleri nedeniyle taktir ediyorum.

    eğer bu kış transfer döneminde iki santrafor transferi yaparlarsa (biri yedek) gözümde puanları daha da yükselecek. (karar yetkim olsa, yıldız bir santrafor transferi yapıp yanına eren’i affeder sezon sonuna kadar kullanırdım.)

    altyapıdan gelen atalay ve yunus’un da kadro yapması sağlandığı taktirde galatasaray tarihinin en başarılı yönetimlerinden birisi olabilir mustafa cengiz yönetimi.

    biraz mantıklı ve sabırlı olmalıyız. özellikle biz galatasaray sözlük yazarları.
  • 1406
    beceriksizliğin yeni adı da 'galatasaray'ın paralarını çar çur etmemek' oldu.

    yazın oyuncu satmayı beceremeyip kaynak yaratamadılar. şimdi oyuncu satmayı öğrendiler ama bu sefer de almayı bilmiyorlar. bir 5 seneye de onu öğrenirler. her beceriksizliklerini bir kılıfa uydurcak saf çok zaten. kafaları rahat.

    galatasarayı aylardır forvetsiz bırakan beceriksiz insanlar topluluğu.
  • 1408
    öncelikle futbol şubesinde fatih hoca'dan izin almadan değil oyuncu satmak, nefes bile alamazlar.
    ben daha önceki entrylerimde de belirttim isterlerse hiç transfer yapmasınlar galatasaray'ın parasına kendi paraları gibi baktıkları sürece ben kendilerini destekleyeceğim.

    2. devrenin ilk maçı(kupayı saymıyorum) 19 ocak 2019 ankaragücü galatasaray maçıdır. bu maça forvette sinan gümüş le çıkacağımızı zaten biliyoruz. bu yüzden bu maçta forvet bakımından çok umutlanmayalım.

    forvet transferi için eleştirenleri de haklı buluyorum. yalnız daha transfer döneminin yarısı bile bitmedi alan ve bir forvet mutlaka gelecektir.

    bu kulüp zengin bir kulüp değil. 1.5 milyar borcu var. bu yüzden ben kendileri gibi tutumlu yönetimleri, transferlerle şov yapan yönetimlere tercih ediyorum. eğer bu yüzden ben eleştirilere kılıf uyduran bir safsam saflığımı kabul ediyorum.
  • 1410
    "yapmadığı/yapamadığı" transferleri, "parayı har vurup harman savurmuyorlar, kulübün parasına gözleri gibi bakıyorlar" şeklinde savunulan yönetimdir.

    bu şekilde savunan arkadaşlara bir tavsiyem var. geçen sene galatasaray kulübü, şampiyonluktan ve doğal olarak şampiyon olunduğu için direkt gidilen şampiyonlar liginden ne kadar kazanmış bir araştırsınlar. sonra bir düşünsünler. o gelire ulaşmak için oyuncu mu satmaya mı yoksa takviye yapmaya mı ihtiyacımız var?? şampiyon olmak için gomis, rodrigues, belhanda gibi oyuncuların gitmesi mi gerekiyor yoksa en azından onların ayarında futbolculara mı ihtiyaç var?

    biraz düşünüp kafalarından kar-zarar hesabı yapsınlar. harcamadığı için cebinde kalan para mı? yoksa kazanç için yatırım yapmak mı?

    yatırım yapmaya gerek yok diyenlere de saygı duyuyorum ama o zaman seni geçen sene şampiyon yapmış, bu sene de her türlü musibete karşı şampiyonluk potasında tutan kadrodan ne istiyorsun derler adama.

    "ama faynenşıl fayirpiley" bahanesi sene başında kabul edilebilir bir bahaneydi. aradan bunca zaman geçmişken sen hala elzem olarak yapman gereken hamle için kaynak yaratamamışsan, kaynağı oyuncu satarak yaratmaya çalışıyorsan eee yani eleştirilirsin. bu eleştirilere de "size de bilmem kim müstehak" savunması yetmez.
  • 1413
    gomis'i gönderdikten sonra forvet almamakla çok büyük bir hata yapmış ancak bu durum ile "futbolcu satıp satıp yerlerini boş bırakıyorlar" sonucuna vardırmaması gereken yönetim. serdar ve eren'in gönderilmesi hoca'nın tasarrufu ki serdar'ın yerine adam alındı. eren zaten fiilen olmadığı için yeri diye bir şey yok. rodrigues'in satılmasını hata olarak gören arkadaşlarımız %5-10 civarı. belhanda henüz satılmadı. satılırsa yerine kimsenin alınmayacağını henüz bilmiyoruz. özetle biraz sakin olalım. çok bekledik, çok sabrettik az kaldı ben basında çıkan haberlere baktığımda gizli ve emek harcanarak ilerleyen bir süreç olduğunu hissediyorum. inşallah sonu güzel olur.
  • 1414
    en büyük sanslari dursun aydin özbek gibi bir galatasaray düsmaninin ardindan gelmeleri olan yönetim.

    yoksa bu "en azindan..." ile baslayan gereksiz cümleleri kimse kurmayacakti.

    galatasarayin parasini saga sola savurmuyormus... biz de savursun demiyoruz zaten.

    ama en büyük gelir kaynagin olan ucl'de gerekli yatirimi yapmadigin icin hüsrana ugradin. bir transfer dönemi sonra akillanmamis gibi hala elindeki kadroyu bosaltip yerine takviye yapmiyorsun ve bos gecirdigin her gün alacagin oyuncunun yeni sezona girisini biraz daha erteliyor. bu adam ne zaman gelecek de takima alisacak ve top oynayacak?

    twitterda jurnalcilikle önüne gelen isimleri disipline veriyorsun. transfer yapip sözlesme detaylarini (bana göre taraftar korkusundan) paylasmiyorsun...

    daha sayayim mi?
  • 1416
    aynayı nereden tutarsanız tıraşı oradan görürsünüz. bu güzel söze rağmen, hangi açıdan bakarsanız bakın, 15.01.2019 tarihine kadar, vasat kere vasat olduğu gerçeği değişmeyen yönetimdir.

    nasıl ki evde yamuk kestiğimiz favori için berbere gittiğimizde, berber de yamuk keserse “en azından daha az yamuk oldu” diyerek çıkmıyorsak, kendilerini de en azından daö den iyi veya en azımdan daö gibi kötü niyetli değil diye savunamayız; savunamazsınız. galatasaray başkanlığı şov mekanı değil, iyi niyet yetiyorsa 10000 aktif üyenin 9500’ünün galatasaray’a iyi niyetle yaklaştığı gerçektir; ozan korkut ve ali fatinoğlu da kötü niyetli insanlar değildi; tek kriter bu ise neden herkes cengiz seçilsin istedi?

    acı gerçek şu; mustafa cengiz ve yönetiminin defaatle dile getirdiğim üzere galatasaray’ı ileriye taşıyacak bir çapı yok. ekonomik gücü zaten yok.

    geçen sene yönetme geldiği günden bugüne, sermaye artışından gelen 300 mtl para, ndiaye satışından 16 m euro para, yazın satılan oyunculardan gelen paralar, geçen sezonun şampiyonluk primleri, rodri parası ile kulüp çeviriyorlar. kusura bakmayın ama oyuncu satıp yerine daha az maliyetli veya daha potansiyelli adam almayacağım, hali hazırda, yani kulübe benden önce gelmiş sponsor parası ile transfer yapacağım, amatör sporları kendi haline terk edeceğim ve halen beni savunan olacak. şahane iş.

    şuna da değinmek istiyorum; daö riva ve floryayı peşkeş çekmekle eleştirilmiş, kötü niyetli ilan edilmişti.konu ile ilgili (bkz: #2042316) entryde de belirttiğim ve halen anlamamış olan insanlr var ise bir kere daha açıklamak istediğim üzere, ülkede bir adam var ve ne isterse, nasıl isterse öyle oluyor. ilgili araziyi istedi, florya arazisini de istedi. burada şartları belirleme imkanımız olduğunu düşünmüyorum. arazi kulübün malvarlığına kendisinden sonra katılmış olmasına rağmen, diriltip başa koysak ali sami bey de mevcut yapıda çok farklı bir sözleşme imzalayamazdı; aksini düşünen nedeni ile bana açıklarsa sevinirim.

    ayrıca, o millet bahçesi açılışı senin, bu kaymakamlık benim gezen, her deplasmanda validen su işleri müdürüne kadar resmi merci gezen bir başkan ile, belirlenen takvim dışına çıkarak ankara deplasmanına giden takımı adeta kaçırıp saraya ziyarete giden, her konuşmasında sayın dzumhurbaskanina teşekkür eden asbaşkanın bulunduğu, galatasaray’ın alenen hakkı yenilirken taraftarın ve hocasının kurumlara savaş açtığı ortamda federasyonla aramız bozulmasın gibi açıklama yapıp, aleyhimize deklerasyon imzalayan hemşolarına plaket veren bir yönetiminin daha iyi bir sözleşme imzalayacağını düşünmenin de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu da yeri gelmişken belirtmek isterim.

    madem bu kadar yazıyoruz, şunu da belirtelim. “menajerlere para yedirmemek = galatasaray’ın parasını ve haklarını korumak” gibi bir anlayış yok. görece doğru olsa bile, galatasaray’ın parası sadece kasada duran para değil. çapın yetmedi ise, denize düşmüş isen, son gün menajer parası falan dinlemeden forvet alacaksın. neden mi?

    a) adam akıllı bir forvet olsa 10 puan ile clden çıkıp en az 20.8 m euro para kazanmış olurduk. imkansız değildi. 3 galibiyet 1 beraberlik. maçları hatırlayın; eren yerine forvet koyun. buna üst tur yayın geliri ve stad geliri dahil değil. onunla 22 diyelim.
    b) ılımlı yaklaşıyorum, 2 beraberlik 1 mağlubiyet az almış olurduk. bu da tff prim sisteminde yaklaşık 3 m tl, yani 600 bin euro ediyor

    yani yönetim, menajere 2 m vermektense 22.5 m euro gelirden olmayı tercih etti. aynı şekilde son yılların en potansiyelli türk topçılarından birini de, 2 sene daha oynatıp ılımlı yaklaşıyorum, 15-20’ye satmak yerine yine menajere para yedirmemek için sezon sonu 7.5’e satıyoruz. çünkü aradaki potansiyel fiyat farkını galatasaray’ın parası olarak değerlendirmiyoruz. menajerlere para yedirmemek önemli olan. allah razı olsun.

    elbette, fener ve beşiktaşın piyasada olmadığı bu sezonda, kolayca şampiyon olabilecekken, olası bir başakşehir şampiyonluğu halinde, tff gelir havuzunda geçmiş şampiyonlar havuzuna bir takım daha eklenecek ve her sene aldığımız para otomatik olarak azalacak, ancak bu para da galatasaray’ın parası değil demek ki.

    ffp uyarınca sezon içerisinde aldığı = sezon içerisinde sattığı. yani 15 gün içerisinde adam alamazlarsa, rodriden gelen parayı yazın kullanamayacak ve sonra yine ffp diye ağlamak durumunda kalacağız. yine bir son gün “sedef hacısalihoğlu yanlış hesaplamış” vakası olmaması adına, bunu da belirtmek isterim. zira, oyuncunun çıkış maddesini, teklif geldiğinde öğrenen bir yönetimin, mevcut sözleşme dışında genel geçer yönetmelikleri okuduğunu sanmıyorum; ancak buraları okuyup kendilerine bilgi veren insanlar olduğunu biliyorum.

    ha ama iyi niyetliler. en azından siz öyle diyorsunuz; o zaman iyi niyetimiz ile başa geleni çekeriz.
  • 1417
    iletişim konusunda inanılmaz zayıf olan yönetim. divanlarda çıkıp cevap vermekle iletişim kurulmuş olmuyor. yani maç sonu açıklamalardan federasyonla olan diyolaglara kadar, hiç bir konuda taraftarı basını yeterince bilgilendirmeyi beceremiyorlar. bu defoları da 2018 2019 futbol sezonunda tff ve diğer kulüplerle yaşadığımız sıkıntılarda ve kadro yapılanması problemlerinde iyiden iyiye kendini belli etti.

    30 milyon taraftarı olan bir kulübün, transferde verilmiş sözleri tutamamış bir yönetiminden biri, transferler sorulduğunda biz de merak ediyoruz diyemez.

    desteklerim kendileriyleydi. ancak rodrigues satışından gelen paraya rağmen hala forvet transferinin açıklanmamış olması ve iletimsizlik problemleri kendilerine olan güvenimi büyük ölçüde azalttı.(bkz: #2578874).

    son olarak da, sezonun ikinci yarısına liderin 6 puan gerisinde, kadro kalitesi azalmış şekilde başlamayı bir galatasaray yöneticisinin açıklaması gerekir. hadi bu maçta puan kaybı yaşanırsa, sizi o koltukta rahat oturtacaklarını mı sanıyorsunuz.

    taraftarlar olarak dua ediyoruz ki şans yanımızda olsun, bu süreci kayıpsız atlatabilelim.
  • 1418
    --- alıntı ---

    muhabir: "transferler ile ilgili ne söyleyeceksiniz? taraftarlar merak ediyor."

    abdurrahim albayrak: "biz de çok merak ediyoruz." (trt spor)

    --- alıntı ---

    çok özür dileyerek soruyorum bu ne demek abi?

    hoca çıkıyor 'ben listeyi 2 ay önce yetkili isimlere verdim' diyor. başkan çıkıyor 'ben birebir transferle ilgili değilim zaten' diyor.

    o değil bu değil kim ilgileniyor abi galatasaray'ın transfer meselesiyle?

    mesela marcao'yu kim buldu hadi bi şekilde bulundu peki kim gidip anlaştı hem oyuncuyla hem kulübüyle?

    niye gerektiği gibi açık olamıyoruz? neyi kimden neden saklıyorsunuz arkadaş? yeter ya.
  • 1419
    beceriksiz yönetim,
    yazsam mı yazmasam mı düşünüp durdum... biraz üşendim de yazmaya ama artık dayanamayacağım sanırım. son derece sakin, soğukkanlı olmaya çalışacağım. ki öyleyim şu an...

    sezon başını hatırlayalım, gomis öyle yada böyle gönderilmiş, ki bu oluyor ise belli ki daha öncesinden planlanmış ayrılık. sonuç? koca bir transfer dönemi forvet alınmadı ve son 1-2 gün wagner love haberleri çıkacak kadar kaotik bir ortama bürünülmüş işin sonunda 31 ağustos'u 1 eylül'e bağlayan gece takım sezona forvetsiz başlamış. 6-0'lık alanya maçının etkisi ile taraftarın belli bir kısmı tepkili olsa bile ''yaa bir şey olmaz abi baksana tüm takım gol atıyor.'' diye bir avuntuya girişti. açıkcası ben bile biraz bu şekilde avutmaya çalışdım kendimi fakat sadece 1 gün sonra trabzon'da ilk 5-10 dakika hariç oynana rezil oyun ve 4-0'lık tokat bazı şeylerin fragmanı gibi idi adeta. ve öyle ya da böyle özellikle son 5-6 haftası çok büyük bir kriz ve kaos ile de olsa takım o kadar probleme rağmen (fener maçı sonrası süreç cezalar hocanın cezasıi, bursa maçı ve sonrasında takımın neredeyse yarısının sakatlanması) devre arasına sadece 6 puan fark ile girildi (normalde başarısızlık fakat bu şartlarda olabilecek en iyi pozisyon) ve ilk devrenin son maçından hemen sonra * sayın 2.başkanımız abdurrahim albayrak çıkıp ''ocak ayında yapacağımız transferler ile beraber...'' şeklinde devam eden bir açıklama yapıyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=8Z4iSSxC2EQ

    peki bugün durum ne?

    16 ocak 2019 tarihinde bulunuyoruz ve hava muhalefeti olmasa takım dün akşam kupa maçında çıkacaktı. kamplar bitti 3 gün sonra ligin 2.devresi başlıyor * ve takımın hala forveti olmadığı gibi serdar gibi bir stoperi kaybetmiş durumda ve bunun üzerine yeni bir stoper alındı. yani daha esas eksiği gidermeden başka yerde eksik yarattık ve kapattık. bu olabilir bunda bir sakınca yok fakat koca devre arası bitti bitecek 3 gün sonra lig maçı var ve hala forvet yok... bu işler kolay değil kulübün ekonomik sıkıntıları var evet biliyoruz. fakat bence bahane değil... kimse gidin ibrahimovic getirin demiyor zaten. isimsiz bile olsa ''yama'' gibi olacak bile olsa en azından yarım sezon takımın gol yükünü çekebilecek birini getirin diyor. durum nerden bakarsanız bakın felaket. mustafa cengiz'e hiç girmeyeceğim zaten uzun oldu ona girersem içinden çıkamam işin. son olarak albayrak'ın en son bir gazeteci/muhabir'in ''transferi merak ediyoruz.'' sorusu üzerine söylediği ''valla biz de merak ediyoruz.'' lafı artık işi cıvkından çıkarmış durumda. beceriksiz olursunuz plansız olursunuz şu olur bu olur ama taraftarla insanlarla dalga geçemezsiniz. yönetim olarak derhal kendilerine gelmeleri gerekiyor yoksa büyük tepki gelecek gibi... bir yönetimin uefa olayı harici tek vasfı ''dursun özbek sonrası gelmek'' olmamalı olamaz.
  • 1421
    bak mustafa cengiz yönetimi, sana iki çift lafım var;

    koskaca galatasaray’ı yönetiyorsunuz. maddi zorluklar olsa da rodrigues’i sattınız. transfer yapabilecek paranız var. milyonlarca taraftar ağzınızdan çıkacak bir lafa bakıyor. yakışır mı size taraftarla oynamak? yakışır mı bunca insana önce hayal satıp sonra hayalleriyle oynamak? ama nasıl yakışmasın! siz değil misiniz öz evladımız ozan kabak’a acımayan, taraftarın önüne atan. anlamıyor musunuz bu taraftar bu takımı her şeye rağmen çok seviyor. ama biz boşa konuşuyoruz. sevgiyi tanımayan adama sevgiyi öğretmeye çalışıyoruz. hıh, sen, büyük başkan, büyük yönetim, milyarder fabrikalar sahibi mustafa cengiz bey! sen mi büyüksün? hayır, biz büyüğüz! biz, büyük galatasaray taraftarı! siz bizim yanımızda bir hiçsiniz, anlıyor musunuz bir hiç! gözümüzde pul kadar bile değeriniz yok. ama şunu iyi bilin! bir forvet, bir de orta saha transferi yapacaksınız. mecbursunuz. boynumuzu bükmeyeceksiniz. biz takımımıza transfer ile değil sevgiyle bağlıyız. biz bir aileyiz. bunu yıkmaya sizin gücünüz yeter mi sanıyorsunuz? dokunmayın ailemize! dokunmayın umutlarımıza! dokunmayın hayallerimize! eğer bunların kılına bile zarar gelirse, biz, ömrümüzde bir karıncayı bile incitmemiş olan biz, büyük galatasaray taraftarı, hiç düşünmeden o koltuktan atarız sizi! anlıyor musunuz, atarız ve dönüp arkamıza bakmayız bile!
  • 1422
    2018-2019 yılı şampiyonlar ligi kurasını abdürrahim bey ve mustafa bey el ele gülerek karşılamışlardı. güya, kura kolaydı aslı tartışılan da üst tura lider mi ikinci mi çıkılacağıydı.

    şimdi gelinen noktada, hücum oyuncusu olmamasından kaynaklı nal toplandı. kodronun nicelik olarak matematiği kurulamadığı için galatasaray elendi.
    bunun maddi götürüsü olmasına rağmen hiç konuşulmadı. sorumluları neredeyse hiç ağzını açmadı.

    şimdi sezon başındaki duruma benzer bir şekilde, yine eksik kadro ve olması gereken güçten yoksun bir şekilde sezona başlıyoruz. bu kez uefada olası gelir kaybı ve şampiyonluktan olma durumları var.

    “100 bin euro için gerekirse 100 gün pazarlık yaparım galatasaray’ın parasını kolay harcayamam “ cümlesi ve mantığı, duruma göre doğru olabilir. ama genel resme bakıldığında, ne kadar dar vizyon olduğu, arka tarafta 100 bin euro kazanacam derken milyonların kaybedildiği ve aslında son gün vagner love gibi saçma sapan adamlara zorunda kalındığını anlayabiliyorsunuz. ederinden daha fazla vererek tabi.

    bunların maalesef hesabı sorulmuyor sorulamıyor. yönetsel becereksizlikler takımda istikrar da sağlayamıyor. 2-3 yılda bir, bir sağa bir sola savruluyoruz.
  • 1423
    borç alacak farkımız 1 milyar lira.

    riva'dan gelecek para ile sanıyorum 300-400 milyona düşer bu fark. 300 milyon dediğimiz de 50 milyon euro.

    rodriges 9 milyon euro
    belhanda 9 milyon euro
    ozan 12 milyon euro
    fernando 6 milyon euro
    mariano 3 milyon euro
    serdar 3 milyon euro

    geri kalanları da 3'e 5'e satarsak borç alacak farkını sıfırlar, takımı kapatır gideriz artık.
  • 1424
    eylül ayında çok sık eleştirdiğim ama bu transfer döneminin başından beri haklarında hiçbir şey yazmadığım yönetim. çünkü bence onlardan daha çok suçlu olan bir kesim var ve ben onları izlemeyi tercih ediyorum. kim mi bu kesim?

    --- alıntı ---

    muhabir: "transferler ile ilgili ne söyleyeceksiniz? taraftarlar merak ediyor."

    abdurrahim albayrak: "biz de çok merak ediyoruz." (trt spor)

    --- alıntı ---

    gördüğünüz üzere taraftarlarla resmen dalga geçiyorlar. çok da iyi yapıyorlar. çünkü taraftarın bir kesimine müstahak bu. beceriksizliklerini bilenlere zaten bu açıklamalar tuhaf gelmiyor ama asıl sorun diğer kesim.

    koca yaz sezonu sonunda üç kulvarda mücadele edecek takımı forvetsiz bırakan bir yönetimi hala ölümüne destekleyen ve eleştirenlere de hakaret edenler vardı burada. ardından başkan çıkıp 7 forvetimiz var diyip dalga geçtiğinde de yine "canım başkanım" diyenlerle doluydu burası. tepki vermek lazım dediğimizde bizi yangıncı taraftar olarak yaftalayan o kesim zamanında tepki gösterseydi bu yönetim sözde değil gerçekten de yanlış yaptığının farkına varır ve ona göre tarih 1 ocak'ı gösterdiğinde forveti istanbul'a getirmiş olurdu. sen tepki göstermedikçe hatalarının farkına bile varmadılar. anthony modeste için yaptıklarını şimdi de alan carvalho için yapıyorlar. ne tesadüftür ki transfer olmayacak haberleri düşmeye başlayınca adamın 1 sene daha kontratı olduğu ortaya çıktı. şaka gibi değil mi? ama bunlar neden oluyor biliyor musun? çünkü hatalardan ders almadılar. senin yüzünden sözde yangıncı olmayan ama takımı yangına sürükleyen taraftar.

    şimdi otur ve keyifle senle dalga geçilmesini ve gönül verdiğin takımının ne hallere düşürüldüğünü seyret.
  • 1425
    dünyanın en plansız, programsız yönetimi olabilir. körü körüne savunulmasını anlamıyorum bu adamların. hayatım boyunca galatasaray’ın bu denli saçma yönetildiğini görmedim ben. neyi amaçlıyorlar bilmiyorum ama taraftarın sabrı falan kalmadı. dursun özbek’in kurduğu kadroyla şampiyon olmak başarı değil. fatih terim’in de en az bizim kadar memnun olmadığını düşünüyorum bu yönetimden.
App Store'dan indirin Google Play'den alın