• 545
    en başından hatta daha başlamadan önce kötü yönetilen dönem.

    ben galatasaray başkanı veya yöneticisi olsam bir kere gerçekten olabildiğimce şeffaf ve dürüst olurdum. her önüme gelen mikrofona konuşmaz, biraz ketum olurdum ama konuştuğumda da net ve açık olurdum.

    şimdi kulübün as başkanı sayın abdürahim albayrak ligde doğrandığımız, hakemler, mhk ve ve tff tarafından haklarımızın gasp edildiği maçlardan sonra bile bize bu dönemi işaret edip "ocak ayına bir girelim hayırlısıyla her şey çok güzel olacak" dememiş miydi.

    bunu diyen adam yaz transfer sezonunun sonunda "2 forvet alacağız" deyip bir tane bile alınmadığı için tefe konulan adamdı. yani mantık olarak yoğurdu üfleyerek yemesi gereken birisi.

    işte biz de bu söz üzerinden buradan hafta hafta sayıp kendimizi bir devre arasına atalım moduna soktuk. hem sakatlar iyileşecek, hem cezalılar dönecek hem de eksik bölgeler güçlendirilecek diye.

    ama ne oldu? sezon açılır açılmaz transfer bile gelmeden serdar aziz, eren derdiyok kadro dışı olayları çıktı. ozan kabak'ın satılması konusu bomba gibi düştü ortama.

    bir kere taraftarın morali kafadan düşürüldü. (1-0 geride başladık)

    olması gereken neydi? çoktan anlaştığın santrforu kampa götürmekti. bu isim gerekirse 18 yaşındaki scout transferi olsun, gerekirse 35 yaşındaki veteran olsun.

    ikisini de yapamadık.

    her hafta bir ismi taraftara oyuncak yaptınız. falcao, batshuayi, balaotelli... hem beklenti yükseldi, hem de gerçekleşmedikçe taraftar daha da öfkelendi, morali bozuldu.

    bu kadar şey olurken bir kere çıkıp bu oyuncuları yalanlamadınız. kulüp hakkında atıp tutan gazetecileri yarım saat geçmeden rencide etmek güzel ama taraftarın hayallerinin oynanmasına müsaade etmek normal mi?

    kaldı 2 hafta. 3 gün sonra 18-19 sezonunun 2. yarısı başlıyor ve belki de galatasaray, tarihinde ilk kez bir devreye kadrosunda gerçek bir santrfor olmadan başlayacak. bu çok büyük ayıptır.

    susa susa beklete beklete şu güne getirdiniz bu saatten sonra kalan sürede gerekli transferleri yapamazsanız o koltuklarda uzun süre kalamayacağınız görünüyor. özellikle de "taraftar transferi merak ediyor ne diyorsunuz? sorusuna "valla biz de merak ediyoruz" diyorsanız...

    ben bu laftan her şeyin yolunda olduğunu ve bize güvenin anlamı verdiğini çıkarmaya çalışıyorum, son güne kadar da buna inanacağım ama 1 şubat'ta tablo farklıysa görüşürüz.

    -----------------

    diyelim ki ffp ve maddi durumlar sebebiyle hiç transfer yapamayacak durumdayız. garry rodrigues'in satışıyla da gelen parayla stoper aldık ve kalanıyla da takımdaki oyuncuların alacaklarını ödedik diyelim.

    ya 4 ocak'ta çıkıp deseydiniz ki taraftara, medyaya, camiaya,

    bakın arkadaşlar durumumuz böyle böyle, transfer beklemeyin, ligin 2. yarısında ahmet sivri, ali yavuz kol ve malik karaahmet'e şans vereceğiz ve geleceğin galatasaray'ını oluşturmaya çalışacağız, transfer yaparsak ceza alma durumumuz var.

    bu kadar tepkiyi yine almazdınız.

    yani bonservisi elinde genç-yaşlı yabancı oyuncuları takip etmediğiniz ve almadığınız için yine tepki olurdu ama o gençlere şans verileceğini bildiğimizden zamanla normale dönerdik.

    yani başından şu zamana kadar gördüğüm en kötü yönetilen transfer dönemlerinden birisi.

    daha kötüsü dursun özbek'le tuvalette zlatan ibrahimoviç pazarlığı yapıldığı dönemdi. burada 1 ay zlatan'la yaşadık 1 hafta sonra adam m.united'a gitmişti.

    neyse dilerim kalan sürede gerekenler yapılacaktır, yoksa yönetmekten ziyade idare ettiğiniz netleşecek...
App Store'dan indirin Google Play'den alın