hiçbir zaman iş bitirici, proje manyağı, kulübe farklı şeyler kazandırabilecek, sıcak likiditeyi sponsorlukları vb. her an sağlayabilecek bir izlenim vermeyen yönetim.
ocak'ta ilk geldiklerinde de bu durum böyleydi. bu yönetim kulübü idare ediyor, borçları kapamaya azaltmaya çalışıyor elinden geldiğince. bu konuda da başarılı olduklarını düşünüyorum mali tablolara bakınca. futbolu tamamen fatih terim'e bırakmışlar minimum maliyetle şampiyonluk gelirse gelir anlayışı var. bana göre doğru olan bu. ben bu yüzden destekledim m. cengiz'i mayıs ayı'ndaki seçimde. beklentimden farklı bir şeyle de karşılaşmadım. kendisini mayıs'ta destekleyip de şu an ağır eleştiren ya da istifa diyen taraftar neyi bekledi de mustafa cengiz de mustafa cengiz diye tutturdu, genel kurul üyelerini hain olmakla itham etti eğer seçilmezse ve şu an senesi dolmadan istifa diyor ben onu anlamadım? ne bekliyordu da hangi beklediği gerçekleşmedi mesela? ütopik, pratikte muhtemelen hiçbir zaman gerçekleşmeyecek projeleri, demagojileri vb. ozan korkut'la ali fatinoğlu çokça yaptı. taraftar madem öyle bir şey bekliyordu o zaman ozan korkut'u ya da ali fatinoğlu'nu destekleseydi, birsürü aday vardı mayıs seçimi'nde. veya mesele transferse dursun özbek desteklenseydi, kendisi de demişti seçilirsem uçaklar inmeye devam edecek diye. mustafa cengiz de mustafa cengiz, mustafa cengiz seçilmezse genel kurul üyeleri'ne hain denirken, uğruna genel kurul'a hain denen adamın istifası isteniyor daha senesi dolmadan. oh ne ala memleket, gel dediğin gelsin git dediğin gitsin al dediğin alınsın sat dediğin satılsın ama hiç sorumluluk alma, hep haklı olan sen ol. böyle bir dünya yok. galatasaray taraftarı, özellikle sosyal medyacı kısmı şapkayı önüne koyup düşünmek zorunda.
şimdi bu noktada genelde söylenen şu, yönetim değil mi kaynak bulsun, gelir yaratsın. yoksa ben de yaparım öyle yöneticiliği.
şimdi gelir nasıl yaratılacak işte soru bu?
1. şampiyon olup şampiyonlar ligi'ne gideceksin.
2. piyasası olan futbolcularını satacaksın. sportif maliyetleri minimuma indireceksin.
3. çok iyi sponsorluk anlaşmaları imzalayacaksın.
4. bu biraz uzun vadeli ama riva gibi yatırımlar yapacaksın.
başka bir yolu var mı görünen? bütün şıkları tek tek inceleyelim.
1. olacak umarım.
2. ilk şıkla beraber ben bundan yanayım. en realist çözüm bu.
3. kapı kapı gezip sponsor aranmaz. kapı kapı gezip para isteyene dilenci diyorlar halk arasında. :)))) sen cezbedici olursun sponsorlar sana sponsorluk teklif eder. her şeyinle cezbedici ama. ülkenle liginle kulübünle. hangisi var şu an, bence üçü de yok. fener'in fanatiklerinin parayı devamlı onlara gömmesi üstünden eleştirilmemeli bence kulüp. onlarınki veriyor bizdekiler vermiyor nedendir bilinmez, hep böyle oldu bu durum. kulüpte zengin o kadar adam var, kasa kolaylığı sağlayan adama bak abdurrahim albayrak. kendinden zengin onlarca adam var oysa ki o genel kurul'da.
4. bu da mantıklı bir çözüm ama kısa vadeli etkisi sınırlı. uzun vade için kesinlikle düşünülmeli yoksa.
zaten sponsor vb. bulmak için geziyorlar zaten ama kimse vermiyor, veren de nef gibi 10 milyon tl falan 2 milyon euro bile etmeyen komik teklifler veriyorlar. bence şu entry'de belirttiğim (bkz:
#2558486) gs markasının uluslararası anlamda abartılması olayı bu noktada da geçerli. cezbedici değilsin abi 2*2=4. ali koç gibi bütün şirketlerinin likiditesini hortumla kulübe bağlayacak biri çıkar anca öyle. başka türlüsü imkansız.
ne tantana yaptın be kardeşim alt tarafı bir tane iki tane forvet yani ne boş yaptın diyenlere ise; (bkz:
#2574731)
takıldılar bir modeste'nin peşine günlerce. birkaç gün kala olmayınca sap gibi kaldılar alternatif olmayınca. diagne, love, selezynov gibi isimleri de taraftar istemedi süper ligden oyuncu istemiyoruz diye. keşke dünya transfer piyasası'na bu kadar kapalı olmasak kulüp olarak, şu soruna bir türlü çözüm bulamadık yıllardır.
