resim
Mustafa Cengiz
Görev:Başkan
Doğum:25.12.1949
Ölüm:28.11.2021 (71)
Uyruk:Türkiye
  • 1601
    istifa kelimesini aklına bile getirmemesi gereken başkan.

    istediği yetkiler bahane edilerek lisecilerin ve yancıların yıldırma planlarını az çok biliyorum daha fazlasını eminim kendisine de ilettiler ama o ısrarla 29 eylül olağanüstü kongresine gitti. istediği yetkileri alamayacağı belliydi aldıklarına şaşırdım bile diyebilirim.

    ama her ne olursa olsun istifa gibi bir kelimeyi aklından bile geçirmemeli. kendisi giderse bir üç dönem daha liseli ve liseci yönetimlere mahkum oluruz. üç yıl görevinin başında kalmalı ve bu süreçte ilk amacı sportif başarı olmalı. bu sağlandıktan sonra diğer işlere girmeli.

    diren başkan.
  • 1602
    ikibuçuk zavallı yüzünden istifa etmesi istenen yürekli başkan. bugün vermedikleri üç yetkiyi yarın utanarak ve özür dileyerek verecekler. istifanın aksine her zamankinden daha motive, daha enerjik, daha heyecanlı galatasaray’ı şahlandırmaya devam etmelidir.

    futboldan anlayan (mütevazi haliyle anlamam dese de biz biliyoruz anladığını) menejer ve yamyam kulüp başkanı ve yöneticilerini çok iyi tanıyıp onlara pabuç bırakmayan, en az on kalemde ve bir çırpıda sayabileceğim hizmetleri yapan bir başkan ve yönetiminin uzun yıllar bizimle olması gerektiğine inanıyorum. galatasarayımızı bu finansal bataklıktan ancak bu yönetim ve bu teknik heyet kurtarır.

    koşadursunlar.
  • 1604
    samimi ve iyi niyetli bir insan. cok ciddi kabiliyetleri oldugunu dusunmesem de, galatasaray menfaatleri ugruna oldukca emek harcadigini kolaylikla gorebiliyorum. kendisinin bu denli sert elestirilmesinin mantikli sebepleri olamaz. tarihimizin en vasifsiz yoneticisi dursun ozbek bile hatri sayilir bir tahammul seviyesine uygun gorulurken, kendisi sadece liseli olmadigi icin oldukca dusuk bir krediye sahiptir.

    buram buram fasizm kokan bu ortamin bir an once revize edilmesi gerekmektedir. mustafa cengiz bu revize isini kotarabilecek bir profil sunuyor, umarim guclu kalir.
  • 1605
    bugünkü olağanüstü genel kurulu fazla kafaya takmaması gereken başkanımızdır. bugüne kadar nasıl canla başla görevini yaptıysa, aynen devam etsin nitekim bu sonuç kendisine güvenmemekle alakalı değil istenen yetkinin çapıyla alakalıdır.

    sonuçları sürpriz bir genel kurul olmadı. yetki istenen maddeler ilan edildiğinden beri hangilerinin yüksek ihtimalle geçmeyeceği zaten belliydi. çok üye kendisinden erteleme rica etti, yetkiler çok geniş dendi ama başkan geri adım atmadı. liderdir, kendi tercihidir, saygı duymak gerekir.

    bu yetki isteme ile dursun ozbek'in yetki istemesi de aynı şey değildir. zaman ve şartlar çok farklıdır.

    başkana işlerinde kolay gelsin. inan etsin ve aynen devam etsin.
  • 1606
    bu adam ve yönetimine ''kendilerinden olmadığı'' için öyle bir saldırıyorlar ki -çünkü o saldıranlar gerçek galatasaraylı değil zaten- almadığı her forvet ve stoper için olan kızgınlığımı bile unutturuyor o gereksiz güruh.

    allah yardımcısı olsun, bu camiada başarılı olanın/bir şeyler yapmak isteyenin ayağını kaydırıyorlar başkan.
  • 1607
    galatasaray spor kulübü'nü, allah'tan bir mani olmazsa, mayıs 2021'e kadar yönetecek olan başkan.

    azınlık hükümeti gibi bir geçiş döneminin ve hepimizi tedirgin eden dursun özbek'in yeniden seçilme tehlikesinin ardından tek başına ve güçlü iktidarı hayırlı uğurlu olsun.

    dursun özbek belasının def edilişi, ocak-mayıs 2018 arasındaki icraatleri; kaynak oluşturma, borç kapatma, uefa görüşmeleri, fatih terim ile beraber gelen şampiyonluk gibi mevzular gelecek dönem yapacağı icraatlerin teminantıdır diye ümit ediyorum.

    sportif başarının sürekliliği, sürdürülebilir gelir/gider dengesi gibi elzem hususların yanında benim başkan'dan en büyük beklentim kulüp üzerine çöreklenmiş ve ayağımıza pranga, elimize kelepçe olan liseci zihniyetten kurtulmamız için çalışma yürütmesidir. bu tabi ki bir günde, bir yılda, on yılda olabilecek bir şey değil. belki başkan'ın başkanlık süresi, belki de -allah gecinden versin- ömrü yetmeyecek. ama bu liseci sultasının kırılması yolunda attığı her adıma şahsım adına büyük destek vereceğim ve arkasında duracağım.

    aslında bu fırsat daha önce yine bu denli güçlü olarak adnan polat'ın eline geçmişti. aralıklarla 20 yıl süren ve görev aldığı her döneme damga vurduğu yöneticilik hayatının ardından çok güçlü bir şekilde göreve gelmişti adnan polat. önünde çözülmesi gereken idari ve kurumsal meseleler vardı ve şirket birleşmesi gibi kangren olmuş bir sorunu halletmişti. sponsorlarımız hiç olmadığı kadar çoğalmış, gs store -yiğit şardan'ın etkisiyle- ilk defa gerçek bir kulüp satış mağazası hüviyeti kazanmıştı. benim için asıl önemli olansa tüzük değişikliğiydi. adnan polat daha göreve gelmeden bu konuda çalışmalarına başlamış ve başkan olur olmaz yeni tüzüğü yürürlüğe koymak için harekete geçmişti. bu tüzük çalışmasının ana fikri kulüp üyeliğinde liseli/lisesiz ayrımını kaldırmaktı. haliyle liseci zihniyet hortladı ve müthiş bir savunma refleksi göstermeye başladı. adnan polat mecburen geri adım atarak en azından galatasaray lisesi ve galatasaray üniversitesi'ni eşitlemeye çalıştı. bunlar olurken maalesef sportif olarak rezil bir dönem yaşadık. adnan polat, kendini efsane yönetici yapan futbol branşını yoluna koyamamıştı. adnan sezgin'e çok güvenmiş, haldun üstünel'i bile bu uğurda harcamıştı. sanırım en büyük hatası da bu sonsuz güven oldu. neticede sırayla 5., 3. ve 8. olarak hüsran dolu bir dönem yaşadık.

    biz sportif başarısızlıklarla kahrolurken liseci zihniyetin bayraktarları değiştirilen tüzüğe takmışlardı. yukarıda değindiğim savunma refleksiyle adnan polat'ın altını oymuşlar, kulübün hukuki işleriyle uğraşsın diye yönetime alınan mehmet helvacı gibi hainlerle de açık açık vurmaya başlamışlardı.

    27 mayıs 2018'de, saat 16:19'da, buraya kadar yazıp depolayıp devamını yazmamışım. sanırım hiç kendimi yormama gerek yok. tekrar tekrar yazmaya gerek yok zira karşısındaki kanserli zihniyet, hiç utanmadan, sıkılmadan, sürekli aynı şeyleri yapmaktan, galatasaray spor kulübü'nü zehirlemekten geri durmuyor. kendisine karşı da 29 eylül 2018 galatasaray olağanüstü genel kurul toplantısında cephe aldıklarını açık açık ilan ettiler. kanaatimce ve yukarıda belirttiğim gibi bize düşen, bizim gibi gerçekten ve gönülden galatasaraylı olan mustafa cengiz'e sonuna kadar destek olmak ve onu, kendini mavi kanlı ilan eden bu faşizan gruba yedirmemektir. mesele bir forvet transferinden, amatör branşlardan hatta futbol takımından çok daha öte. bizim olan şeyden beslenenler, bizi; bizden olan her şeyi düşman görüp kullanıp yok etmeye çalışıyorlar. madem savaş açtılar, cepheyi belirlediler, biz de kendi cephemizde safları sıklaştıralım.
  • 1609
    dursun aydın özbek için bir şey açıklamıştı. tam dilim dönmeyecek ama gece saat belli bu saatte de alkolsüz olduğum çok görülmemiştir (bkz: teoman) neyse...

    demişti ki kulüple ilgili bir anlaşma veya sözleşme yapmış ama bu sözleşmenin bedelini kulübe ödetmiş. açıklayamıyorum işte şu an beynimde tam olarak yok ama şöyle anlatayım.

    diyelim ki ben seninle bir anlaşma yapıyorum diyorum ki sana şu kadar para veriyorum şu zamanda öde gibi bunu da noter huzurunda yapıyorum, burada bir sorun yok. ama noter masrafını da sana ödetiyorum. bu olmaz bence olmamalı. yani sen zaten hayır işi gibi bir şey yapıyosun ki borç vermek hayır işi anlamına gelmez tam olarak. şahsa borç veriyor olsan anlıcam da taraf,taraftar olduğun kulüpse bence olmamalı.

    ben galatasaraylıyım diye forma alıyorsam yenince seviniyor yenilince üzülüyorsam bence bu olmamalıydı. işte bunun gibi adamlar müstehak liseye ama mustafa cengiz bizim için fazla adam bir kere şeffaf şeffaf olması bile fazla. tabi bazılarının işine gelmiyor :) kim onlar herkes biliyor.
  • 1615
    liselilerin koltuğundan indirmek istediği başkan.

    özbek döneminde yaşanan skandallara rağmen ağzını açamayan tipler kendisine karşı aslan kesilmişlerdir. tıpkı rahmetli canaydın'a laf bile söylemeyip adnan polat'ın kellesini tek hamlede alanlar gibi.

    cengiz'e yapılacak bir ton eleştiri var yapıyoruz da zaten ama bu konu başka.

    adamlar öyle bir noktaya gelmişler ki tiksindikleri terim'i yüceltiyorlar akıllarınca cengiz'e karşı her fırsatta. cengiz o koltuktan indiği günün ertesi akbaba misali başlayacaklar hocaya saldırmaya.

    işin en acıklı yanı ne peki? başaracaklar. zamanının önemi yok öyle ya da böyle istediklerini yapacaklar. her defasında başardıkları gibi.

    cengiz de terim de albayrak da onların gözünde yolcu kendileri ise hancı. çünkü ortada olan gerçek net. bu kulübün sahibi onlar. ve galatasaray bu tayfanın elinde oynamaktan hiç bıkmayacakları bir oyuncak.
  • 1618
    eksisozluk'de kendisi hakkinda garip insanların saçma girdiler yazdigi başkan. nicki tipping is not a city in china olan bu kisi mustafa cengiz başlığına bu tarz entryler girip, seçim dönemi de insanlari dava açmakla tehdit etmis yazilarina bakinca.

    --- alıntı ---
    genel kuruldan yetki alamayınca en büyük desteği ultraslanı devreye sokmuş galatasaray tarihinin en kutuplaştırıcı başkanıdır. ultraslan; başkan seçen , transfer yaptıran , teknik direktörü değiştiren ve genel kurula ayar verebilen bir güce ulaşmıştır sayesinde. sonuçta cengiz seçilmezse liseyi basmaktan bahseden bir taraftar oluşum , ilk defa bir başkan seçiminde taraf olan( bağımsız )taraftar topluluğu kurucularından hiçbirinin içinde yer almadığı alpaslan'ın vefatından sonra bir kahveci tarafından yönetilen gurup. al sebo'yu yönetim kuruluna en azından soran olursa taraftar istedi dersin.

    camiayı temsil edenler , minibüsçü , sebo ve bir sürü yetersiz yönetici. bunlar benim oturduğum mahalleyi temsil etseler hemen taşınırım oradan. ülkenin en radikal ve yenilikçi camiasını geldiği hale bakın , m. ali birand yakın geçmişte yk üyeliği yaptı lan bu camiada tüm yk'unu toplasan karşısında üç cümle kuramaz. ama derseniz ki , bizim insanımız böyle , bundan hoşlanıyor , çok haklısınız sonuçta isveç'te yaşamıyoruz ama ne bileyim bizim kültürümüz farklıydı diye kandırdım kendimi hep . yani benim kızgınlığım kendime aslında , bu camia , bu gibilerinin eline kalmasın diye maddi manevi yıllarca uğraştım salak gibi. keşke bu eforumu, türk eğitim vakfı, çocuk esirgeme kurumu , galatasaray eğitim derneği derneği gibi kurumlara harcasaymışım, pişmanım gerçekten.

    gerçi ekşi de başkanın sosyal medyada iyi domine ettiği yerlerden biridir yanlış platforma yazıyorum , değil mi ? köfteler ... hatta seçim döneminde liseden ekşiye canlı yayında mesajlar bile taşındı ( tesadüfi olarak bu kişiler seçimlerden kısa bir süre önce ortaya çıkmışlardır ) , kaç ergen bize mesaj gönderdi diye ıslak rüyalar gördü, kaç suser sürü ve güçlü olma psikolojisi ile sağa sola ayar verdi. işin komik yanı bunları galatasaray adına yaptıklarını düşündüler ama asıl istedikleri kendilerini önemli hissetmek , güç veya mevki ( her seviyede ) , liseli kompleksi sonucunda oluşan aşağılık duygusunu bastırmaktı. bunlara değer verdiğimden değil, sadece durum tesbiti yapıyorum. bunlar yarın başka birini bulsalar ilk satacakları kişi başkan olur ve maalesef o gün geldiğinde, başkanı doğru olduğu konularda savunmak ben ve benim gibilere kalır.

    --- alıntı ---

    --- alıntı ---
    mustafa cengiz bugün divan'da kendisini galatasaray varlık fonuna başkan olarak atamıştır.

    (bkz: cumhurbaşkanının kendisini türkiye varlık fonu'na başkanı olarak ataması)

    --- alıntı ---

    duygun yarsuvat
    -- alıntı ---

    defalarca özbek'i eleştirip kürsüden istifaya çağırdığını ve son seçimlerde oğlu bile başka bir adayın listesindeyken kameralar önününde cengiz'i desteklediğini bilmeden onu eleştirenler cahildir, bildiği halde eleştirenler ise kötü niyetli ve hadsizdir.

    tespitlerinin nerdeyse tamamı doğrudur. oyuncu transferini , teknik direktör seçimini hatta başkan seçimini ua yapmaktadır. dağdan gelip bağdakini kovmak lafı ile anlatmak istediği ise cengiz'in son olağanüstü genel kurulda söylediği hükümet ve devlet ( kendisi devlet dedi ama ne olacağını herkes tahmin edebilir) tarafından üç yüz üyelik talebi geldiğini beyanı üzerinedir. tüzükte yapılacak bir değişiklik ile bu yol açılırsa iki seneye kalmaz genel kurulların açılışını mevlit ile yaparsınız diyor. sonuçta bütün projelerini devlet ile yaparsan bir bedeli olur tabi ki

    liseli dediklerinizin çoğu yatılı okumanın verdiği psikolojik travmaların yetişkinlik döneminde bedelini ödeyen , alkole aşırı düşkün , kendi aralarında ciddi güven problemi olup dışarıya karşı kuyruğu dik tutmaya çalışan senin benim gibi insanlar. bir kısmını yolda görseniz cebine para koyasınız gelir , bir kısmını görünce de önünüzü ilikleme ihtiyacı hissedersiniz. sırf kongre üyesi olabiliyor diye bu kadar kompleks duyup , sinir krizi geçirmenize gerek yok. onlar olmasaydı fener ve bjk dan ne farkımız kalırdı. bir mezunlar listesine bakın cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kimler varmış sonra küfür edin.
    -- alıntı ---
  • 1620
    saçma şekilde camiayı kutupsallaştırmak ile suçlanan başkan. daha doğrusu öyleymiş gibi algı yapılıyormuş sanırım kendisine.

    aksine bir kere taraftarın %99'unu arkasına almıştır.

    ultraslan ve diğerleri şeklindeki kutuplaşmayı oldukça azaltmıştır. bir dönem tribünde bile inanılmaz bir antipati vardı ultraslan'a karşı ve karşılıklı tepkiler veriliyordu. sucuk ekmekçi oldukları dönemler.

    liseci kafatasçı genel kurul üyelerinin derdi galatasaray olmadığı için kutupların dibine kadar yolları var.

    kendisinin arkasındayız.
  • 1621
    galatasaray' ı oyuncak olarak görenler, "ben oynayamıyorsam sizi de oynatmam" dercesine hareket ediyorlar ve düşmanca bir tavır içerisindeler sayın cengiz' e karşı. bu zat-ı muhtereme verilmeyen yetkiler kimlere kimlere verilmişti daha önce. ve bu verilen yetkilerle galatasaray' ın antrenman tesislerini kimler, kimlere peşkeş çekmişti bundan bir sene önce. üç transferle susturdular hepimizi!

    şimdi ise vermedikleri bu yetkiyle (bkz: 29 eylül 2018 galatasaray olağanüstü genel kurul toplantısı) bir yandan cengiz' i cezalandırırken, beri yandan galatasaray' ı da zor duruma itmekten hiç ama hiç çekinmediler.

    kendisini sevmeyen galatasaray' ı da sevmiyordur benim için çünkü sayın cengiz' in karşısında duranların umrunda değil galatasaray!

    adil bir ortamda, en en en azından kendisinden bir önceki yönetime verilen yetkilerin bir benzeri kendisine verilmeden ve o yetkilerin verilmesinin üzerinden bir sene daha geçmeden eleştirilmesi benim gözümde galatasaray düşmanlığıdır artık. üzerinden kaç gün geçti kongrenin, geçmedi sinirim. hala neden verilmediğine dair en ufak mantıklı bir açıklama yok kongre üyelerinden. neden verilmedi o yetkiler? neden red oyu kullandınız? ne için cezalandırıldı bu adam? bayıldığınız burak bey ingiltere' de maçtaydı oylama sırasında, insta' dan hikaye paylaşıyordu, bunların o kadar umurunda işte, oyuncağını kaybedince yenisini bulmuş sanırım...

    başkan; iyidir kötüdür, çıkarı vardır yoktur, zekidir aptaldır, cimridir eliboldur ... bunları bilemem. ancak karşısındakileri görüyorum. dolayısıyla cengiz' e karşı duranları, galatasaray' ın da karşısında görüyorum! aksi ıspatlanana kadar tüm galatasaray' lılardan aynı duruşu bekliyorum!
  • 1622
    galatasaray'ı kutuplaştırdığı iddia edilen başkan...

    galatasaray'ı asıl "benim gibi düşünmeyen herkes yanılıyor" zihniyetiyle başkanı savunmaya çalışanlar kutuplaştırır... bu başkanı savunmak değildir aslında... bilinçaltında kendi haklılığını ispat etmeye çalışırsın... bir başkanı seviyorsun ama sevmeyen herkes galatasaray düşmanı... bir futbolcuyu sevmiyorsun ama seven herkes galatasaray düşmanı... bir icraatı beğeniyorsun ama eleştirenler galatasaray düşmanı... belhanda'dan nefret ediyorsun ama oynamasını isteyen herkes galatasaray düşmanı... eeee fatih hoca oynatıyor galatasaray düşmanı mı?...

    şimdi biraz düşün güzel kardeşim bizi kutuplaştıran kim? bizi kutuplaştıran ne?
App Store'dan indirin Google Play'den alın