• 76
    alkışlamak, ıslıklamak, yuhalamak bu işin içinde mevcuttur. eleştirmek ve hatta yerden yere vurmak bile yeri geldiğinde kabul edilebilir tepkilerdir. ancak bu takım yeni kuruldu. zamana ihtiyacı olduğunu yetkili bir ağızdan duymaya gerek yok. her şey ortada. yıllarca genç kadro kurulsun, genç transfer yapılsın, yaşlı emekli futbolcu alınmasın diyen taraftar profili de yine bu yuhalayan taraftarlar. en nihayetinde istenilen transfer politikası uygulandı ve sonuçta genç ve potansiyelli bir kadro kuruldu. benim gözümde bu takım bu yıl şampiyon olmayabilir, hatta avrupa kupalarına kalifiye bile olmayabilir. bu takım bunları hak etmiyor. bu yıl yeterli sabır gösterilmeli. doğru yoldayız, lütfen bu kadar ucuz tepkiler vermeyelim.
  • 77
    maç devam ederken, ve özellikle skor ortadayken yapılmasını kabul etmem. bunun tek istisnası olabilir o da sahada eli belinde gezen mücadele etmeyen oyuncu olması.
    örnek vermek gerekirse 19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçında bu tanıma uyan tek futbolcu vardı;
    (bkz: sofiane feghouli)

    evet babel bile değil, yedlin, ömer bayram filan hiç değil. ama bizim taraftar büyük bir zekasızlık örneği göstererek bunları maçın ortasında bitirmeyi tercih etti.
  • 78
    ali sami yen'de hiçbir zaman boşuna yapılmayan eylemdir.

    futbola dair bildiğim bir şey varsa o da galatasaray taraftarının futbolcuya, antrenöre ya da yönetime diğer hiçbir taraftarda olmadığı kadar sabır göstermesidir. ama bu sabır da taştığı an alemi cihan olsa farketmez tepkisini ortaya koyar.

    19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçı oynanırken ve bitiminde tepki olmuş da bizimkiler uf olmuş... yok efendim her şeyi berbat etmişler de moralleri bozmuşlar. sanırım kimse farkında değil ama gösterilen tepki 2 yılın birikimi.. öyle bir maçta yedlin orta açamadı diye, babel poposunu çizgiye dayayıp topu istop etti diye ya da feghouli elini kolunu sallayarak gezindiği için değildi; ulan her maç her maç aynı şeyler, insan 2 yıldır bir gayret bir değişim görmek istiyor. bir kamyon dolusu para alıp olduğun yerde beklersen kusura bakılmasın ama adamın bi tarafına.. yani ama öyle kusura bakılmasın.. mesele pas atamamak gol atamamak değil ki.. mesele mücadele etmemek; eden adamı çat diye oyundan çıkarana aslında tepki.. şimdilik sabır gereği futbolcu ile başladı, böyle giderse devamı gelecektir.

    neymiş efendim futbolcu zorda kalmış, psikolojisi bozulmuş, böyle gitmezmiş... yok yav!! tiyatro izlemeye gelmedi oraya insanlar, az biraz terlerseniz başımızın üstünde yeriniz var.
  • 79
    19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçında sözlükten bir çok arkadaşımız ile birlikte staddaydık.

    maçta yedlin ıslıklandı, yerine ömer girdi. hataydı. pva’nın verimini de düşürdük sağa çekerek. ben kendisine net tepki göstermedim. sadece “1 tane olm 1 tane orta isabetli olsun” diye diye kendisi çıkana kadar maçı geçirdik.

    ryan babel’e gelelim. kendisi sahanın kenarına ısınmaya geldiğinde bile staddaki tüm çevrem “hah yine babel” demeye başladı. oyuna girip de 1-2 top sonrası ilk ıslığı yediğinde ise “haklı millet bir yerde bu tepki gelecekti” dedim.

    şimdi ben ıslıklamadım, yuhlamadım. ama tepki gösterdim. gösterdiğim tepki bana göre haklı çünkü ben takımının başarılı olmasını istiyorum.

    dünyadaki tüm büyük takımlarda benzer tepkiler olur, çünkü beklenti büyük. bir oyuncu kötü bir maç oynadığında ıslıklanıyor, oyuncu gerekiyorsa bir hafta gün boyu daha fazla çalışıp sonraki maç alkış alıyor.

    şimdi 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçında yedlin 3 asist yapıp babel 3 gol atsa sonraki maçta maç önü ilk çağırılan bile olurlar. ama bunun için çalışıp kendilerini daha üste çekmeye çalışırlar mı?

    bu iki oyuncumuzun da çalışmadığı maalesef ortada çünkü gelişme yok, aynı tempo ile devam ediyorlar. kusura bakmasınlar, olmasa daha iyiydi ama işini doğru yapmayan kişi bir zahmet eleştirilmeyi de kabul etsin.

    işe 5 dakika geç kaldın mı azar yiyoruz hepimiz, geç kalmamak için kendi kendimizi motive esiyoruz. o da ıslıklansın da bir zahmet motive olsun, bir şeyleri değiştirsin.
  • 80
    asgari ücretin 2800 lira olduğu memlekette 90 dakikalık bir etkinlik için 250-300 lirasını veren taraftardır. dişinden tırnağından artırıp galatasaray sevdası sebebiyle stada gelen taraftar sahada sevdiğine düzgün hizmet edemeyen topçuyu görünce de basar ıslığı.

    bu ıslık protestosu işi doğrudur-yanlıştır, etkisi iyidir-kötüdür bu tartışmaya açık fakat ıslıklanan topçu soyunma odasına gidip çocuk gibi ağlamak yerine taraftar beklentisi olan büyük bir kulüpte oynadığının farkına varıp performansını artırmak için daha çok gayret gösterse belki bir işe yarar.
  • 81
    dünden beri susayım, yazmayayım diyorum ama olmuyor.

    hepimiz, farklı sektörlerde çalışan insanlarız. işimizde yetersiz kaldığımız zaman ne oluyor arkadaşlar? amirden, müdürden ya da sorumlu kimse ondan ayar yemiyor muyuz? işimizi daha da düzgün yapmamız için uyarı almıyor muyuz? bir hata yapıldığında işyerimizde bizi alkışlayıp mı gönderiyorlar masamıza? sorumlu kişi 'onu kazanmalıyız' mı diyor?

    demiyor değil mi? şimdi bunun kapitalizmin iğrenç çarkları arasında sıkışmanın nasıl kötü bir tezahürü olduğuna falan girmeyeceğim.

    19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçı esnasında taraftarımız bazı futbolcularımızı yuhalayınca başta imparatore olmak üzere sözlükten de yazar arkadaşlar tepki gösterdi. gösterebilirler elbette ki ben de bu tür tepkileri çok sevmem ancak burada bir başka nokta var. yedlin kardeşimizin galatasaray forması ile üst düzey oynadığı bir maç var mı? ha bu sezon değil ama geçen sezonun ikinci yarısında as oyuncuydu. ömer bayram arkadaşımız oyuna girdikten on dakika sonra popişini rakibe dayamaya başlayıp, çabucak yorulmuyor mu? sol bekte başarılı olmayacağını sağır sultan duymadı mı? big babol pardon babel bey hem taraftarla dalga geçip, hem sahada jogging yapıp hem de her maç ısrarla oyuna alınmıyor mu? hadi bi soru daha sorayım; bu kıymetli beyzadeler milyon euroluk sözleşmelerle tonla para kazanmıyor mu?

    eee taraftara niye kızdık şimdi? üç gün önce lazio karşısında oynanan oyunun onda biri yok, taraftarın görmekten bezdiği adamlar ilk fırsatta yeniden kadroya yerleşiyor. biz atalay, ışık kaan dedikçe eyt'li topçular oyuna ter atmaya giriyor. iki maçtır oynamayan adam oyuna yorgun giriyor, 15 dakika koşmaya mecali yok. aynı şablon, aynı değişiklikler, aynı sistemsizlik. ama taraftar bilet alsın, ama taraftar store'lara gitsin, ama taraftar ıslıklamasın ama taraftar homurdanmasın. abi tamam dediğinizi yapsın da kurban olayım siz de bir duruş koyun şu sahada. hocasından futbolcusuna 'maç seçiyor' algısı yapışması kadar tehlikeli bir durum var mı? galatasaray abi burası.

    ilk baştaki örnekten hareketle, işini iyi yapmayan adam eleştirilir. işini iyi yapmayan adama tepki gösterilir. mesele acı ama bu kadar basit.

    edit: söz konusu futbolcuların 'milyon euro' kazanması; eşine, sevgilisine, çocuğuna küfür edilmesini haklı kılmaz. kazandıkları para, kendilerine rahatça hakaret edilebileceği anlamına da gelmez. sosyal medyadan insanları taciz etmeye gerek yok. performansı kimden bekliyorsan, tepkini ona göster kardeşim ailesinden sana ne? ben sadece performans bazlı bir eleştiride bulundum, başka noktaya gitmesin.
  • 82
    parasını verin gidin yuhalamayın dediğim başlık. üniversiteye başladığım seneden beri kombine alıyorum. üstelik ultraslandan bedavaya değil, kendi cebimden. covid döneminde seyircisiz oynanan maçlar haricinde asy stadındaki seyircili tüm iç saha maçlarına gittim. babel’i de yuhaladım. yedlin’e sadece homurdanma oldu. çıkarken de taraftarın yarısı ıslıklarlen diğer yarısı alkışladı. bu konuda rahatsız olan varsa pazar keyfine ara versin, gitsin takımını desteklesin. yatarak maç izlerken sözlükte yorum yapmakla olmuyor. ben 4’deki maça 1.30’da evden çıkıp 7’de eve gidiyorsam, babel beyefendi de birazcık top oynasın. seyircisiz maçlarda rahat oynamaya iyi alışmıştı.
  • 83
    bu aralar çokça eleştirilen taraftar.
    bakın bu işin müşterisi olan taraftarsa eğer ve arada gönül bağı haricinde maddi bir ilişki de varsa istediği protestoyu yapmaya hakkı vardır.
    kaldı ki taraftar, her dakika birini yuhalamaz, dikkat ederseniz "taraftar istedi diye bilerek oyuncu değiştirmiyorum" diyen , her maç aynı şeyi yapıp farklı sonuç bekleyen , defalarca defalarca defalarca taraftarın sinir uçlarıyla oynayan zihniyete karşı isyan eder.
    yahu adam twitter'da taraftarla dalga geçiyor, yetmiyor sahada berbat oynuyor, yetmiyor her maç ısrarla oynatıyorsun o da yetmiyor, aldığı topları 35 metreden kaleye vurup atak öldürme lüksünü kendinde buluyor. sen oynatırsan ben de yuhlarım , bu kadar basit!
    neymiş ömer bayram ağlıyormuş soyunma odasında, bana ne? taraftar da ağlıyor. ağlamak istemiyorsa gidip aytaç'ın elinden top alıp serbest vuruşu tribüne dikmeyeceksin. maaşına 2 kat zam yapılırken iyi , ama her oyuna girdiğinde oyunu mahvettiğinde sesimiz çıkmasın ? yok ya..

    kimse sebepsiz yere yuhlanmaz.

    yedlin'i ayırıyorum, adam gerçekten çok ama çok kötü. "vardır hocanın bir bildiği" denerek transfer edildi geçen sene , tam bir çöp transfer. yani adamın kapasitesi bu kadar, 5 metre yanındakine 4 dakikada 3 kere pas atamadı adam. orta açmıyor, açamıyor, çalım yok, pas yok, defans yok. yani yok adamın ederi bu kadar , belki en az hak eden oydu diye düşünüyorum.

    asıl yuhlanması gereken bu işin başındaki adam. her maç sonrası bahaneler ardına saklanıyor, nasıl olsa her yerde savunucusu var, peygamber muamelesi yapılıyor neden? bir insan geçmişte başarılı olunca asla eleştirilemez mi olmalı ? kimseyi dinlemem, en doğrusunu ben bilirim, taraftarın istediğini inadına oynatmam dersen al işte böyle ilk haftalarda kopar gidersin.
  • 88
    mağlubiyet bahanesi olarak öne sürüldüğü söylenilen taraftar, ancak bu takım kazansa dahi sahadaki futbolcusu top her ayağına geldiğinde kendi taraftarı tarafından ıslıklandığında bunun yanlış bir davranış olduğu ve yapılmaması gerektiği defalarca dile getirilmişti.

    19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçı ilk defa bir futbolcumuzun ıslıklandığı maç değildi, daha önce de çok oyuncumuz ıslıklandı. kazandığımız maçlar da oldu. ama maçtan sonra hoca kim olursa olsun çıkıp bunun yanlış bir şey olduğunu söyledi. hiç bir hoca çıkıp da taraftara helal olsun ya da aralarındaki mevzu ben karışmam vs demedi.

    ben şahsen bir taraftar olarak anlık tepki olarak ıslıklamayı yuhlamayı bir nebze kabul edebilirim, ancak bir futbolcuya atılan pasta top daha ayağına gelmedne o futbolcuyu yuhlama kabul edilebilir bir davranış değil. bunu rakibe bile yapmıyorken kendi futbolcuna yapmak çok saçma. dediğim gibi anlık tepki olarak ıslıklarsın ama orada bırakman lazım sonraki pozisyonda daha top ayağına gelmedne protesto etmen diğer oyuncuları da bozuyor ister istemez.

    bu konunun fatih terim ile galibiyet ile ya da mağlubiyet ile uzaktan yakından hiç bir alakası yok. ezelden beridir skordan bağımsız olarak karşı olduğum bir davranış. bugün bu tekrar dile getirildiğinde mağlubiyet bahanesi olmuş denilerek masumize edilmesi saçmalık.

    ronaldo ıslıklanmış, ramos ıslıklanmış, messi ıslıklanmış o ıslıklanmış bu ıslıklanmış. ya anlık tepki ile ıslık olur da bir futbolcunun daha top kendisine doğru yuvrlanırken kendi taraftarı tarafından ıslıklanması ya da bir santrforun kaleci ile karşı karşıya kaldığı an kendi tarafından ıslıklanması, bu ikisini yapan bizden başka taraftar olduğuna ihtimal vermiyorum.
  • 89
    babel ve daha önce emre akbaba özelindeki tepkisi kişilerden önce hocanın tavrına ve bir duruşa karşı olan taraftardır. bu adamların geleceği yok ve plana sadık kalın demek bu. ve son derece isabetli bir tepki çünkü hoca aksi durumda inat ediyor. yine de edebilir kendi tercihi ama bu duruş gösterilmeli. tabii ki her top aldığında ıslıklanmayacak bundan sonra ama bir mesaj verildi.

    bunu 3-5 hata yapan oyuncuya verilen tepkiyle karıştırmamak gerekir. o tepkiler olmasa bugün barış alper veya emre kılınç yerine, emre akbaba olacaktı. ayrıca kimse berkan'ı, kerem'i, cicaldau'yu hatta bir ara her maç hata yapmasına rağmen muslera'yı ıslıklamadı.

    babel ve feghouli'nin oynaması yeni plana ihanettir. bunu yapmayın gerekirse kaybedelim.
  • 90
    şimdiye kadar bir faydasını görmediğimiz olaydır. taraftarlar içlerindeki irini akıtmak için kullanıyor bunu ama şu an kadroda olan genç oyunculara etkisi göz ardı ediliyor. genç oyuncularımız ben de bir gün böyle ıslıklanır mıyım, pas hatası yaparsam bana da böyle tepki olur mu diye çekinerek korkak bir oyun sergilerse ne yapacağız?
  • 91
    durup dururken kimse kimseyi yuhalamaz arkadaşlar.

    idareci konumunda olan kişiler, altlarında çalışanları iyi idare etmeli ve onları en iyi şekilde değerlendirmelidir.

    sahada yürüyen, futbol oynamayı düşünmeyen ve galatasaray’ı kafasında bitirmiş olan bir futbolcuyu sen hâlâ ısrarla oynatıyorsan para verip maça giden insanın da bu kararı protesto etme hakkı vardır ya. fatih hocamın bu konuda özellikle stada giden taraftarla ters düşmesini doğru bulmuyorum.

    şu ekonomik zorlukta para verip maça gelen ve covid olma riskini göze alan (metro ile ulaşım) bir taraftar, kendisiyle ve kulüple alay eden babel’i izlemek zorunda mı ya?

    falcao kalsaydı aynılarını eminim o da yaşayacaktı.
  • 92
    galatasaray taraftarı şimdiye kadar hiç genç futbolcu ıslıklamamıştır. hatta genç adama pozitif ayrımcılık yapar. ozan kabak'ın en ufak olumlu hareketinde stadyumda alkış kopardı, desteklenirdi. kerem aktürkoğlu'na da aynı şekilde oldu. taylan oynasın diye yazdık hepimiz sonunda oynadı, sonrasında yine desteklendi. galatasaray taraftarı genç oyuncuyu ıslıklamıyor. galatasaray taraftarı futbolu çoktan bırakması gereken ancak sahada izlemek zorunda kaldığı oyuncuları bir daha izlememek için tepkisini ortaya koyuyor.

    babel'in ıslıklanması doğruydu çünkü o adamı artık 2.yarılarda sahada görmek istemiyorum. taraftar da istemiyor.

    yedlin'in ıslıklanması doğru değildi çünkü alternatifi yok. ayrıca babel gibi futbolu tamamen bırakmış değil. babel'in sahada olmasına olan kızgınlık, kötü oyun ve de yedlin'in arka arkaya 2-3 pas hatası şimşekleri üstüne çekmesine sebep oldu o kadar.

    falcao takımda kalsa o da ıslıklanacaktı.
  • 93
    lisede dersten kaçıp biriktirdiği harçlıklarıyla merter migrosta defalarca bilet kuyruğuna giren , hatta derbi bileti çıkacağı günler geceden bilet peşine düşen , kaybettiğimizde canı sıkılan. çocukluk, ergenlik şimdi de aile babası olmama rağmen hayatımın her alanına galatasarayı koyan ben sözlükteki bazı arkadaşlara göre para veren müşteriyim , kimisine göre skora göre hareket eden sabırsız şımarık z kuşağı .

    o kadar basit değil beyler . dramatize etmeye gerek yok soyunma odasında ağlayanların hiç biri benim puan kaybında yaşadığım üzütüyü yaşamıyor maç çıkışı son model arabasına binip akşam steak gömüyor . bazı futbolcular için taraftarların bir patlama noktası vardı o eşik çoktan aşıldı taraftara sitem edene kadar futbolcu teknik heyet herkes o protestodan payına düşeni almalı.

    (bkz: 19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçı)
  • 94
    sonuna kadar iyi yapan taraftardır.

    bayılıyoruz millet olarak duygusal yaklaşıp olayı dramatize etmeye. futbolcular ve kulüp elemanları da farkında bu durumun, sömürüp duruyorlar. 3 kuruş para kazanan insan bir nebze olsun takımıyla moral bulacakken bunların leş futboluyla daha da üzülüyor.

    neymiş efendim, ağlamışmış. ağlayacağına düzgün futbol oynasın, kusura bakmasınlar bir zahmet be. mağazadan alışveriş yapıp 3 kuruşunu kulübe gömen, kulübü finansal olarak sıkışınca yardım kampanyasına katılan, bilet alan, yağmur, çamur, kar, kış dinlemeden stada ya da deplasmana koşan ve sonunda üzülen yine taraftar. ama ağlayan abilerimiz sözleşmesi feshedilmek istendiğinde ücretini köküne kadar ister.

    geçiniz boş işleri.
  • 95
    tabi ki moral bozabilir ama hırsızın hiç mi suçu yok?

    yanındakine bir pas veremeyen, pas hızını ayarlayamayan profesyonel futbolcu olur mu? arkadaşlarımızla sokakta , halı saha da oynarken abuk subuk maç yapan adamı bir sonraki maça kaç kere çağırdık? ancak eksik kaldığımızda mesela değil mi?

    ben parasını geçtim, işe ve kendisine öz saygısı olan ve spor disiplini olan bir insanda fundamental olarak bu eksiklikleri giderme güdüsü olmalıdır. yoksa zaten sporculuğu kavrayamamış, kendini ve vücudunu her seferinde aşmak olduğunu çözememiştir.
    nasıl spora gittiğimizde alkolden tatlısına o kadar emek verdik heba olmasın diyerek dikkat ediyorsak, haftanın 5 günü antreman 1 günü (2) profesyonel maç yapan bir sporcu da işin özüne saygı göstermeli ve özen göstermelidir.

    tabi burada gününde olmama durumunda size el atması gereken kenar yönetimi devreye giriyor. şahsi inatlarla birleşince bu garabet ortaya çıkıyor.

    fakat zamanında selçuk yüzünden ali sami yen arena'da kendimi hırpalayan biri olarak hiçbir zaman kazanmak veya kaybetmekten dolayı kendimi hırpalamadım; sahadaki umursamazlık, elden geleni yapmamak, ruhsuzluktan dolayı olan oldu hep.

    taraftarı suçlamak biraz zamana oynamak olmuş ama zaten mecburuz sabredeceğiz, eldekinin olmasını istiyoruz. bu demek değildir ki arada bir tepki verilmeyecek... (eskileri ananlar için bilgi notu 80ler ve 90lar'da da hasta eden topçular vardı ama bir şekilde adamın elinden geleni yaptığını, paralandığını görürdü izleyici ve bundan dolayı sabrederdi. )
  • 96
    19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçında ali sami yen'de değildim ama kendilerinden biriymiş gibi hissediyorum.
    gelen tepkiler karşısında acaba fevri mi davrandık diye düşünüyorum ama her defasında aslında daha fazlası bile yapılabilirdi diye düşünürken buluyorum kendimi.

    ilk 4 maçta 2 galibiyet 2 beraberlik alıp geriye düşmüş takım, iyi oynadığı avrupa ligi maçı sonrası* lige de güçlü bir giriş yapar diye beklerken yorgun oyuncularla bitik bir futbol sergilemiş ve hiçbir şey üretemediği ilk yarı boyunca etliye sütlüye de pek karışmamış, sadece 4 faul yapmış galatasaray.
    kaybedilen puanlardaki ıslak imzaları kurumamış yaşlı, koşmayan ve pahalı oyuncular yine oyuna dahil edilip genç ve potansiyelli isimler kenarda bekletilmiş. sadece hocanın penceresinden yıldız/tecrübeli oyuncuların dahliyle üst üste 2 elindeki maçı veren koca galatasaray maçı 6 faul ile tamamlamış. üst üste 2 kayıpla geliyorsun ve çıkış maçında işler istediğin gibi gitmezken hiçbir tepki vermiyorsun.
    işte o tepkiyi maalesef taraftar veriyor.

    jogging kadar bile koşmayıp kendi ekseni etrafında gezinen oyuncular; ki daha transferin son saniyesine kadar satılmaları için uğraşılan bitik oyuncular; yüzünden geri kalan oyuncuların üzerine ekstra yük binmiş.

    3 yıllık planlama önlerine konulmuş kitle her maç feghouli, babel ve sağlam olsa arda'ya mahkum edilmiş. kurtarıcı olarak girdikleri her maç skor ve oyun olarak kaybedilmiş.

    yedlin transferin son anına kadar yollanmaya çalışıldı. geçen seneki şampiyonluk maçında *yerini şener gibi bitik birine devreden adamdan bahsediyoruz. adamın futbol namına yapamadığı her harekette hoca kenarda el-kol yaptı, kendini yedi ama oyundan alınması ihalesi taraftara kaldı.

    geçen sene 6 numara için taylan'ı hocanın hazırladığı konuşuldu; ki kesinlikle katılmıyorum. geçen sene yaz aylarını bireysel çalışmalarla çok iyi geçiren taylan kendisinden beklenenin çok çok üzerinde bir verim verdi de oradan yürüdü; bu sene de sacha boey gibi sürpriz bir ismin arkasına neden birisi hazırlanmadı da koca galatasaray futbol takımı orta/kafa/gol aradığı maçta patrick van aanholt'un sağ bek performansına kaldı. boey'in daha hemen baştan bu performansı vereceğini bekliyorduk diyene inanmam.

    hadi yedlin'in çıkmasının suçlusu taraftar, peki orayı düzelteceğim diye sağ bek/sol bek karıştırıp her yeri bitiren hoca neden hiç kendisinde hata bulmuyor? uğruna savaşlara girdiğimiz oğulcan ne zaman şans bulacak. pva* yerine 30 dakika sağ bek oynayabilirdi. alpaslan vardı.

    hoca takımdan hoşnutsuz olan bu kitleye aslında bir sonraki adımın kendisi olacağını bildiği için böylesine suçlayıcı ve tehditvari bir tavır takındı.
    "çıkarmak zorunda kaldık, yoksa çıkarmam esasında biliyorsunuz çıkarmam; çok isteneni de sokmam" dedi hoca.
    taraftar da zaten biliyor bunu. galatasaray'a yeşil sahada zarar veren emre akbaba, babel, feghouli, arda gibi isimlerin inat uğruna oynadığını biliyorlardı.
    bu konudaki bir diğer somut örneğin hali ortada. (bkz: younes belhanda)
    yarın babel'i, feghouli'yi ıslıklayıp takımını korumak isteyen kitleye hak verilir ama geçen gün galatasaray'ın geleceğinden olur.
  • 99
    aman dikkat edelim. yuhalanan babel performansı düşen morutan halil olabilir. nasıl mı şöyle;

    babel dunku golde son derece vurdumduymaz şekilde geri koşabilecekken koşmamış. belki yine de gol olabilirdi ama bu vurdumduymazlık insanları çok sinirlendiriyor. bunu anlıyorum.
    (bkz: 19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçı)

    ancak sahada babel'e yapılan ıslık yuhalama babel'e koymaz adamın ipi kuşağı bir. ıcinden alay bile ediyordur taraftarla hala.

    bu ıslıklanma ile babel daha iyi oynamayacak veya oyuna girmesini engelleyemecek. aksine kerem, morutan, cica gibi genç yıldızlarimizin gelişiminde insiyatif almasıni engelleyecek. cocuklar korkacak "ya top kaybedersem hata yaparsam beni de ıslıklarlar mi" diyerek yapmak istediklerini taraftar tepki korkusudan yapamaz hale gelecekler.

    cok tepki lazımsa maçin bitimi beklenir ve "babel go home" "hocam babeli oynatma artık" tarzı daha faydali olabilecek tepkiler verilebilir.
  • 100
    aralarında bulunduğum taraftar grubudur. bu işe ticaret gözüyle bakmıyorum fakat ben varsam bu düzen var. taraftar olduğu için futbol var, para var, oyun var. bu işin en önemli noktası taraftar. futbolcu, hoca, kulüp vs değil. ben bir taraftar olarak sahada güzel futbol görmek istiyorum. adam milyonlarca dolar ya da euro para kazanıyor ama yanındakine pas atamıyor. e ben seni izlemek istemiyorum kardeşim. her maç babel izlemek istemiyorum. hoca taraftar yuhalamasın demiş de hoca ne yapalım? her maç senin babeli oynatmana seyirci mi kalalım? biz de sabır taşı değiliz, kaldı ki sabır taşı bile bu kadar şeye çatlardı. hiç kimse kusura bakmasın, nasıl ki demokrasilerde oy vermek yetmez oy verdiğin kişiyi denetlemen de gerekir, futbolda da bu işi taraftar yapar. sen taraftarın beklentilerini yerine getiremezsen ıslıklanırsın. böyle devam ederse fatih hoca da ıslıklanır yakında, benden söylemesi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın