• 43
    bir yenilginin daha sorumlusu ilan edilmiş taraftar topluluğu. yedlin'i biz hazırlayacakmışız, babeli de küstürmeyecekmişiz. florya'da ne yapılıyor o zaman ? babel parasını kuruşuna kadar isteyip gitmeyince profesyonel ama kötü oynadığı zaman ıslıklanınca da beyefendi kötü etkileniyormuş. bir öyle bir böyle konuşacaksanız 3 sene beklemeye gerek yok sabır sınamayın daha fazla.
  • 67
    sadece bizim takım ya da bizim taraftar ile alakalı olmayan durum.

    ülkedeki büyük çoğunluğun yaşadığı öfke problemini yaşamaktadır. işte herkes öfkeli, trafikte öfkeli, evde öfkeli, statta mı olmayacak?

    çıkmış maça gelmiş bi de para verip, o pası düzgün atmak zorundasın onun gözünde, gol kaçıramazsın. çok yazık hepimize, koca ülkenin psikolojisi bozuk, manyak olduk.

    (bkz: 19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçı)
  • 68
    büyük takımların taraftarıdır genellikle. sergio ramos da real madrid'te ıslıklanmış ve "taraftarın beklentisi büyük, böyle davranmaları normal" gibi bir açıklama yapmıştı, yanlış hatırlamıyorsam.

    oyuncuları arada bir pasif agresif şekilde doğrayan fatih hoca, bu tip durumlarda taraftara çakmaktan çekinmiyor maalesef. yapılan hoş bir şey değil, ama o da bizi anlamayacaksa kim anlayacak?

    belki de salt bu yüzden takım olamıyoruz? karakter ortaya koyacak oyunculara ihtiyacımız var. van aanholt, "lazio maçından sonra dinlendik işte güzelce" gibi bir açıklama yaptı- mağlubiyetin oraya bağlanması gerekmiyor. *

    bu arada, haftaiçi avrupa kupalarında puan alan yaklaşık 20 takım puan kaybetmiş bu hafta sonu- böyle şeyler olur. taraftar artık takım denen şeyi, sonuçlardan azade görmek istiyor. o adanmışlığı istiyor.

    ıslıklamayı savunmuyorum ama nedenlerine de bugünden bakmamak gerek. iki senedir sinede yaşıyoruz. biz fenerbahçe değiliz, kanımıza dokunuyor bunlar.
  • 71
    "taraftar değil seyircidir" diye hor görülmeye, aşağılanmaya çalışılmış ama aslında durum tam tersi. bakınız tdk sözlüğü ne diyor:
    """seyirci kalmak (veya olmak):
    bir olay karşısında hiçbir tepki göstermeyerek işe karışmamak"""

    yani asıl "seyirci olan" birileri varsa onlar tepki gösterenler değil, göstermeyenler. gerektiğinde futbolcuya, teknik heyete ve yönetime tepki gösteren taraftar akıllı ve cesur taraftardır. maçtan sonra vs. demeyin, taraftarın tepkisinin en etkili olduğu, hatta tek dikkate alındığı yer tribün, tek zaman da maç esnasıdır. zira bütün türkiye şahit olduğundan görmezden gelinemez. öyle twitter'dan ültimatom vermeyle, stad önünde bildirim okumayla filan en ufak ses getirilemiyor.

    denklem basit: ıslıklanmak istemeyen işini düzgün yapar, yapmaya çalışır. kimse bu işin meraklısı değil, bıçak kemiğe dayanmadan protesto eden yok zaten.
  • 75
    doğru veya yanlış olarak eleştiremeyeceğim eylem. ama şuna bir açıklama getirmek isterim. eskiden böyle şeyler olmazdı, bu iş yeni yeni olmaya başladı meselesi ne kadar doğru emin değilim. bana ve muhtemelen pek çoğumuza göre galatasaray futbolunda devrim yapan jupp derwall'in kitabında, bir maç dönüşü "sanırım trabzonspor maçı" kendilerine kaldırım taşı fırlatıldığını ve bundan tüm takımın çok etkilendiğini anlatıyor. ıslık, bu meselenin yanında taktir edersiniz ki çok naif ve daha insani kalıyor. galatasaray taraftarının elindeki tek protesto mekanizması ıslık ve slogan. bu insanların çoğu kaybedilen maçlardan sonra yıpratıyor kendini. ben şahsen o kitleden değilim artık. 1 gün üzülüp, sinirleniyor sonra kapatıyorum şalteri. belki ondan dolayı ıslıklamıyorum, protesto etmiyorum. yaş geldi dayandı 40'a, bazen değmiyor sağlığından olduğuna.
  • 29
    başarısızlığı kabullenemediği için absürt gerekçelerle eleştirilen taraftar.

    öncelikle destek olmak ne kadar taraftarlığın bir gereğiyse, yeri geldiğinde bir topçunun hareketinden, arzusundan, isteğinden memnun olmayan taraftarın bunu bir takım yollarla belli etmesi de bana göre en en en doğal hakkı olmalı. bunu bırakın açıklayarak karşı çıkmayı, eleştirmek veya yanlış olduğunu söylemek bile abes geliyor bana.

    vay efendim o topçuyu sezon boyu kaybedermişiz. futbolcu bu kadar mı duygusal yahu? yılda aldığı 4 milyon euro'nun hakkını vermesi gerekirken "taraftar beni yuhladı küstüm oynamıyorum" diyecek kadar ergen ruhlu mu? hangi avrupalı futbolcu bunu yapıyor?

    karakterlerine aşık olduğumuz felipe melo, wesley sneijder, didier drogba, muslera gibi karakterler neden yuhalanmıyor? diyelim ki yuhalandılar, siz sanıyor musunuz onların da küstüm oynamıyorum tavrını takınacaklarını? hepsi de adım gibi eminim ki "kötü bir dönemden geçiyorum ve taraftar da memnun olmadığını bana belli etme ve tepki gösterme hakkını kullandı" minvalinde konuşurlar. bu da profesyonelliğin ve mesleğe saygının gereği.

    bir yuhalamaya modu düşecek, takıma ve hocasına ve takım arkadaşlarına küsecek futbolcu varsa o zaten bu gamsızlığa ve umursamazlığa girmek için bahane arıyor demektir. geçelim bunları.
  • 30
    sık olması ve maç oynanırken yapılması gibi durumları dışarıda tutarsak, yeri geldiğinde pekala haktır. bizim gibi duygusal toplumlar bu işleri biraz fazla abartır, mesela liverpool efsanesi steven gerard son demlerinde anfield’da yuhalandıktan sonra kendisine bunu soran muhabirlere şunu demişti:

    “evet bugün beni ıslıkladılar, ama daha önce de defalarca kez alkışlamışlardı, bu kadar haklarının olduğunu düşünüyorum.”

    zırt pırt herkesi mimleyip kafaya takmayalım, maç içinde tüm oyuncuların modunu düşürmeyelim eyvallah ama bi yerde şartlar olgunlaştığında o tepki medeni bir haktır.
  • 25
    neden bu kadar eleştirildiğini anlamadığım taraftar.

    misal falcao gibi afedersiniz ama bir ç.. futbolcu veya başka kötü oyuncularımız sabahtan akşama dek burada yerden yere vuruluyorken tribünde insanların neden daha fazla sabırlı olması bekleniyor ki?

    hem artık futbol endüstriyel bir dal değil mi? oraya çıkıp top oynayan 22 kişiye babalarının hayrına para verilmiyor. sene 1950ler veya 90lar değil ki. dünyada paranın en çok döndüğü sektörlerden biridir belki de futbol sektörü.

    ayrıca maç içinde ıslıklanan oyuncu çok da takıyordur zaten onu, evet dendiği gibi tribündeki taraftar önemli değil, toplu olarak da bir önemi yok.
  • 92
    galatasaray taraftarı şimdiye kadar hiç genç futbolcu ıslıklamamıştır. hatta genç adama pozitif ayrımcılık yapar. ozan kabak'ın en ufak olumlu hareketinde stadyumda alkış kopardı, desteklenirdi. kerem aktürkoğlu'na da aynı şekilde oldu. taylan oynasın diye yazdık hepimiz sonunda oynadı, sonrasında yine desteklendi. galatasaray taraftarı genç oyuncuyu ıslıklamıyor. galatasaray taraftarı futbolu çoktan bırakması gereken ancak sahada izlemek zorunda kaldığı oyuncuları bir daha izlememek için tepkisini ortaya koyuyor.

    babel'in ıslıklanması doğruydu çünkü o adamı artık 2.yarılarda sahada görmek istemiyorum. taraftar da istemiyor.

    yedlin'in ıslıklanması doğru değildi çünkü alternatifi yok. ayrıca babel gibi futbolu tamamen bırakmış değil. babel'in sahada olmasına olan kızgınlık, kötü oyun ve de yedlin'in arka arkaya 2-3 pas hatası şimşekleri üstüne çekmesine sebep oldu o kadar.

    falcao takımda kalsa o da ıslıklanacaktı.
  • 93
    lisede dersten kaçıp biriktirdiği harçlıklarıyla merter migrosta defalarca bilet kuyruğuna giren , hatta derbi bileti çıkacağı günler geceden bilet peşine düşen , kaybettiğimizde canı sıkılan. çocukluk, ergenlik şimdi de aile babası olmama rağmen hayatımın her alanına galatasarayı koyan ben sözlükteki bazı arkadaşlara göre para veren müşteriyim , kimisine göre skora göre hareket eden sabırsız şımarık z kuşağı .

    o kadar basit değil beyler . dramatize etmeye gerek yok soyunma odasında ağlayanların hiç biri benim puan kaybında yaşadığım üzütüyü yaşamıyor maç çıkışı son model arabasına binip akşam steak gömüyor . bazı futbolcular için taraftarların bir patlama noktası vardı o eşik çoktan aşıldı taraftara sitem edene kadar futbolcu teknik heyet herkes o protestodan payına düşeni almalı.

    (bkz: 19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçı)
  • 74
    perşembenin geleceği carsambadan belli iken yani taraftarın ozellikle de babel'i isliklayacagi belli iken bilmem kac yıllık tecrübeli teknik adamın düşünmeden yaptığı hamleler sebebiyle öfke patlaması yaşayan taraftarlardır.
    kimsede taraftarmetre olmadığına göre sen bunu yapan adamı kendinden daha az taraftar görüp aklın sıra müşteri deyip aşağılayamazsın.
    hoca kendisi de biliyor o ıslıkların aslında kendisine olduğunu.
    arkadas sen bilmem kac maçtır iyi giden takımı yaptığın degisikliklerle bozuyorsun ki bunların temel noktasinda da babel var. belli yani sen orada isler kötü iken babel'i alırsan o adamın orada isliklanacagi belli.
    baska alternatiflerin olmasina ragmen sen sol bek performansı rezalet olduğu icin begenilmeyen ve daha öncede ıslıklanan, o yüzden son şans olarak sol ic yaptigin ve orada basarili sayilacak bir performans veren adami tutup en kötü olduğu yere sol beke cekip, sol bekini sag bek yaparsan ve golü de bu ikisi yüzünden yersen orada oyuncuyu da ıslıklatırsın.
    sen taraftar ıslıkladı diye veya anlık kötü bir iki orta yaptı diye fena da oynamayan sag bekini oyundan alırsan, o oyuncuyu hedef tahtası yaparsın. bunun olacağını da bal gibi biliyorsun.
    sen de bu kadar yıllık tecrübeysen bunları bilir ona gore tedbir alırsın.
    oraya gelen insanların pek çoğunun merkezinde galatasaray var. ve sen onları mutsuz etmeye devam edersen zaten yaşadıkları gergin ortamda bir noktadan sonra patlamalarına isyan edemezsin. sen de biliyorsun o isliklamalar oyuncu görünümünde olsa da aslında sana ve tercihlerine olduğunu. artık bırak her puan kaybedilen mac sonrası bir bahane bulmayı. sen dogru oyunu oynatırsan, dogru hamleler yaparsan orada kimse isyan etmez.
    bu arada dünyanın her yerinde taraftarlar begenmediklerini ıslıklar, yuhalarlar. kimse de çıkıp ayıp ediyorsunuz demez. sizlerin o musteri diye asagiladiginiz insanlarin çoğu birakin parayı pulu belki de en degerli seylerini zamanlarini harciyorlar bu takim ugruna. belki de sevdali olduğu kişi ile, çocukları ile gecirecekleri zamandan çalarak yapiyor bunu, belki de kendileri icin ayırdıkları ufacık zamanı böyle harcıyor. bu harcama karşılığında da koşan, mücadele eden futbolcu görmek istiyor ki onu gördüğü anda da tıpkı 2020-2021 sezonu son periyodunda olduğu gibi babel'i ıslıklamak yerine alkışlıyor.
  • 78
    ali sami yen'de hiçbir zaman boşuna yapılmayan eylemdir.

    futbola dair bildiğim bir şey varsa o da galatasaray taraftarının futbolcuya, antrenöre ya da yönetime diğer hiçbir taraftarda olmadığı kadar sabır göstermesidir. ama bu sabır da taştığı an alemi cihan olsa farketmez tepkisini ortaya koyar.

    19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçı oynanırken ve bitiminde tepki olmuş da bizimkiler uf olmuş... yok efendim her şeyi berbat etmişler de moralleri bozmuşlar. sanırım kimse farkında değil ama gösterilen tepki 2 yılın birikimi.. öyle bir maçta yedlin orta açamadı diye, babel poposunu çizgiye dayayıp topu istop etti diye ya da feghouli elini kolunu sallayarak gezindiği için değildi; ulan her maç her maç aynı şeyler, insan 2 yıldır bir gayret bir değişim görmek istiyor. bir kamyon dolusu para alıp olduğun yerde beklersen kusura bakılmasın ama adamın bi tarafına.. yani ama öyle kusura bakılmasın.. mesele pas atamamak gol atamamak değil ki.. mesele mücadele etmemek; eden adamı çat diye oyundan çıkarana aslında tepki.. şimdilik sabır gereği futbolcu ile başladı, böyle giderse devamı gelecektir.

    neymiş efendim futbolcu zorda kalmış, psikolojisi bozulmuş, böyle gitmezmiş... yok yav!! tiyatro izlemeye gelmedi oraya insanlar, az biraz terlerseniz başımızın üstünde yeriniz var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın