19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçında ali sami yen'de değildim ama kendilerinden biriymiş gibi hissediyorum.
gelen tepkiler karşısında acaba fevri mi davrandık diye düşünüyorum ama her defasında aslında daha fazlası bile yapılabilirdi diye düşünürken buluyorum kendimi.
ilk 4 maçta 2 galibiyet 2 beraberlik alıp geriye düşmüş takım, iyi oynadığı avrupa ligi maçı sonrası
* lige de güçlü bir giriş yapar diye beklerken yorgun oyuncularla bitik bir futbol sergilemiş ve hiçbir şey üretemediği ilk yarı boyunca etliye sütlüye de pek karışmamış, sadece 4 faul yapmış galatasaray.
kaybedilen puanlardaki ıslak imzaları kurumamış yaşlı, koşmayan ve pahalı oyuncular yine oyuna dahil edilip genç ve potansiyelli isimler kenarda bekletilmiş. sadece hocanın penceresinden yıldız/tecrübeli oyuncuların dahliyle üst üste 2 elindeki maçı veren koca galatasaray maçı 6 faul ile tamamlamış. üst üste 2 kayıpla geliyorsun ve çıkış maçında işler istediğin gibi gitmezken hiçbir tepki vermiyorsun.
işte o tepkiyi maalesef taraftar veriyor.
jogging kadar bile koşmayıp kendi ekseni etrafında gezinen oyuncular; ki daha transferin son saniyesine kadar satılmaları için uğraşılan bitik oyuncular; yüzünden geri kalan oyuncuların üzerine ekstra yük binmiş.
3 yıllık planlama önlerine konulmuş kitle her maç feghouli, babel ve sağlam olsa arda'ya mahkum edilmiş. kurtarıcı olarak girdikleri her maç skor ve oyun olarak kaybedilmiş.
yedlin transferin son anına kadar yollanmaya çalışıldı. geçen seneki şampiyonluk maçında
*yerini şener gibi bitik birine devreden adamdan bahsediyoruz. adamın futbol namına yapamadığı her harekette hoca kenarda el-kol yaptı, kendini yedi ama oyundan alınması ihalesi taraftara kaldı.
geçen sene 6 numara için taylan'ı hocanın hazırladığı konuşuldu; ki kesinlikle katılmıyorum. geçen sene yaz aylarını bireysel çalışmalarla çok iyi geçiren taylan kendisinden beklenenin çok çok üzerinde bir verim verdi de oradan yürüdü; bu sene de
sacha boey gibi sürpriz bir ismin arkasına neden birisi hazırlanmadı da koca galatasaray futbol takımı orta/kafa/gol aradığı maçta
patrick van aanholt'un sağ bek performansına kaldı. boey'in daha hemen baştan bu performansı vereceğini bekliyorduk diyene inanmam.
hadi yedlin'in çıkmasının suçlusu taraftar, peki orayı düzelteceğim diye sağ bek/sol bek karıştırıp her yeri bitiren hoca neden hiç kendisinde hata bulmuyor? uğruna savaşlara girdiğimiz oğulcan ne zaman şans bulacak. pva
* yerine 30 dakika sağ bek oynayabilirdi. alpaslan vardı.
hoca takımdan hoşnutsuz olan bu kitleye aslında bir sonraki adımın kendisi olacağını bildiği için böylesine suçlayıcı ve tehditvari bir tavır takındı.
"çıkarmak zorunda kaldık, yoksa çıkarmam esasında biliyorsunuz çıkarmam; çok isteneni de sokmam" dedi hoca.
taraftar da zaten biliyor bunu. galatasaray'a yeşil sahada zarar veren emre akbaba, babel, feghouli, arda gibi isimlerin inat uğruna oynadığını biliyorlardı.
bu konudaki bir diğer somut örneğin hali ortada. (bkz:
younes belhanda)
yarın babel'i, feghouli'yi ıslıklayıp takımını korumak isteyen kitleye hak verilir ama geçen gün galatasaray'ın geleceğinden olur.