resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1601
    --- galatasaray.org ---

    milli takım arasında altyapıdan 4 oyuncuyu a takım ile antrenmana çıkaran teknik direktörümüz jan olde riekerink, genç oyuncuların doğru hamlelerle gelişimlerini sağlanması gerektiğini söyledi. galatasaray.org’a konuşan teknik direktörümüz, “ara iyi geçiyor. sakat oyuncularımızın takıma dönmesi ve altyapıdan genç oyuncuları görmemiz için de bir şans” dedi.

    galatasaray altyapısında bir süre görev aldığını hatırlatan riekerink, “pek çok maç izledim. izlemeye de devam ediyorum. genç oyunculara a takımda şansları olduğunu göstermek görevlerimizden biri. özellikle böyle aralarda… bireysel olarak oyunculara büyük motivasyon kaynağı olması yanında altyapıya da yetenekli iseniz a takıma çıkabileceğiniz sinyalini veriyor” ifadelerini kullandı.

    henüz 14 yaşındaki mustafa kapı’nın a takım ile idmana çıkmasının genç oyuncu için büyük şans olduğunun altını çizen hollandalı teknik adam, “ona çok yetenekli olduğunu söyledik. büyük oyuncularla antrenmana çıkıyor. hem çok iyi bir tecrübe oluyor hem de ödüllendirmiş oluyoruz. buradaki zamanının keyfini çıkarması gerekiyor. yetenekli olduğunuzu bilirsiniz fakat bu yeteneklerinizin en üst seviyesini tahmin etmek çok zor. bizim görevimizi doğru anda doğru hamleyle onların gelişimini sağlamak. yetenek gelişimi her zaman onlara doğru miktarda direnç göstererek olur. eğer yetenekliyseniz bu şekilde büyürsünüz” diye konuştu.

    8 ekim’de oynanacak levski sofya maçında mustafa’nın takımla beraber bulgaristan’a geleceğini ekleyen riekerkink, “maç için tabii ki de bir opsiyon olacak. altyapıda daha ilerleyen günlerde a takıma çıkacak kadar yetenekli pek çok isim var. galatasaray’da altyapıya verilen önemin altını çizmek için bu tip milli aralarda yaptıklarımız önemli. altyapının 19 yaşında değil a takıma çıktığınız ana kadar sürdüğünü anlatmamız gerekiyor” dedi.

    53 yaşındaki teknik direktörümüz, “altyapıdaki bütün oyuncular için en büyük motivasyon kaynağı; eğer çok çalışırsanız, disiplinli olursanız, yetenekliyseniz ve yaşınız ne olursa olsun fırsat gelirse a takım kadrosuna çıkabilmek” diyerek sözlerini noktaladı

    --- galatasaray.org ---
  • 1603
    bizimle uzun süre kalmasını istediğim ama bu sürenin büyük bir bölümünü alt yapının başında geçirmesini istediğim beyefendi. bunu dememin sebebi kendisinin oynattığı oyunu beğenmemem, teknik direktörlük tecrübesinin olmayışı, taktik bilgisinin zayıf oluşu ya da fatih terim'in gelmesini istemem değil. bu adam alt yapı için bulunmaz nimet. oyunculara yaklaşımı, röportajlarında bile onlara verdiği mesajlar hep kendilerini göstermeleri ve doğru adımları atmak için sürekli çabalamaları gerektiği hakkında. özellikle alt yapıdan a takım idmanlarına katılan gelecek vadeden oyuncular için. şu an a takımı çok iyi yönettiğini düşünüyorum. attığı her adımın doğru ve arkasında mantıklı bir açıklaması olduğunu görebiliyorum. aynı bir öğretmen gibi. oyuncuları doğru yola yönlendirmek için adamda bütün olması gerekenler var. işte bu nedenle alt yapıdaki daha hem fizik olarak hem de mental olarak gelişmemiş oyunculara çok faydası dokunacaktır. kendisi bu sezonla beraber toplamda 2 sene a takım çalıştırıp ardından onun kurduğu sistemi ilerletebilecek bir hoca ile yola devam edebiliriz. böylece riekerink alt yapıya döner tüm mesaisini oraya verir ve geleceğimiz için çok daha emin adımlar atmış oluruz. ayrıca a takımda edinmiş olduğu tecrübe kendisini türkiye şartlarında oyuncu yetiştirirken ileride sahip olmaları gereken başka özellikleri de fark etmesini sağlayacaktır. örneğin türk oyuncuları çok çalışmayı sevmez. bu konuda onları geliştirir. fiziksel olarak kendilerine dikkat etmezler. bu konuda onları eğitebilir. bu örnekleri çoğaltabiliriz. yerli oyuncularımızın profesyonelliklerinin gelişmesi, yeteneklerinin keskinleşmesi için çok güzel bir fırsat.

    ama burada önemli nokta riekerink'den sonra gelecek olan hoca. maalesef hoca konusunda çok istikrarsız oluşumuz ve doğru hocayı bulmadaki başarısızlığımız malum. sonra gelecek olan kim olmalı? nasıl bir taktik anlayışı olmalı? geçmiş tecrübeleri neler olmalı? bunların hepsi ince elenip sık dokunmalı. belki de riekerink'e de danışılabilinir. benim gönlümden geçen mauricio pochettino. tabi imkansız gibi bir şey sanırım gelmesi. tottenham hotspur ile başarılı bir sezon geçirdi ve bu sezon da fena gitmiyor. onlar bıraksa ingiltere'de ya da ispanya'da çok rahat kendine iş bulur. gerçi bu takım mancini, rijkaard ve prandelli gibi, kimileri beğenir kimileri beğenmez, önemli hocalar gördü. neden olmasın?

    kendisi galatasaray'a çok yakışıyor. bağırmadan, sert konuşmadan herkese hak ettiği cevabı verebiliyor. aynı eski türk insanının aldığı terbiye gibi. altta kalmıyor ama cevabı terbiyeli, seviyeli ve üsluba dikkat ederek veriyor. zaman zaman mert çetin konuşmlarını çevirirken ekliyor, çıkartıyor ama ingilizceyi bilen herkes riekerink'in açıklamalarında demek istediğimi yakalayabiliyordur. kendisi uzun yıllar bizde kalır ve yetiştirdiği oyuncuları şampiyonlar liginde izler umarım. biz de en az hoca kadar onlarla gururlanır riekerink bey'e şükran duyarız.

    yürüyedur hocam. peşindeyiz!!!
  • 1608
    açıkçası ilk başta galatasaray’ın hocası olmasına karşıydım yerine yeni bir hoca gelmesini istiyordum. ama riekerink’in tamamen gönderilmesine de karşıydım eski görevi olan alt yapının başına geçmesini istiyordum. özellikle oyuncuların hocayı çok seviyoruz demeçleri benim gözümü korkutmuştu. çünkü bu takımda ne zaman oyuncular hocayı seviyoruz sözlerini söylediği zaman hocanın oyuncular üzerinde otoritesi tamamen kalkıyordu ipler oyuncuların eline geçiyordu. riekerinkte de bundan olacağından korktum hele ki riekerink’in hiç a takım tecrübesi yoktu. bu durum beni çok korkutuyordu. fakat riekerink sezon açılınca öle doğru kararlar verdi ki hepimizin gönlünü kazandı ve bugüne kadar geldi allaha şükür şu anda bir sıkıntı yok inşallah da böyle devam eder. inanın riekerink’in başarılı olmasını çok istiyorum hani oyuncular söylemişti ya hocamızı çok seviyoruz bu adamı bende çok seviyorum be ayrı bir teknik direktör imajı yarattı bizlerde yürüyedur riekerink bey.
    edit:imla
  • 1609
    --- galatasaray.org ---

    teknik direktörümüz jan olde riekerink, galatasaray dergisi’nin ekim sayısına röportajı ile konuk oldu. hollandalı teknik adam, ajax günlerinden takımın son durumuna, transfer döneminden taraftarla ilişkisine kadar pek çok soruya samimi cevaplar verdi.

    `“sneijder hiç yılmadı”`
    o, benim için hâlâ aynı wesley; değişen hiçbir şey yok. eğer bir çocukla o yaşta tanışıyorsanız, öncelikli özelliği sahada sergilediği değildir. onun aslında kim olduğunu, en saf hâlini görürsünüz. ve onunla 20 yıl sonra karşılaştığınızda, o hâlâ aynı insansa bu size büyük mutluluk verir. wesley de benim için öyle. o zamanlar da aynıydı; şakalar yapardı, mücadele etmeyi severdi, oyundan ve daha iyi olmaktan asla vazgeçmezdi. ben onun antrenörü olarak; karşımda her zaman neşeli bir insan ve harika bir oyuncu gördüm zamanla. tabii ki zorluklar da yaşadı ajax futbol akademisi’nde; çünkü hep kendisinden güçlü ve büyük oyunculara karşı mücadele etmek zorundaydı. hiç yılmadı ve herkes onu çok sevdi.

    `“dengeyi yakalamak gerekiyor”`
    takımın hangi noktalarda problemleri olduğunu analiz ettik. savunmada bir oyuncuya ihtiyacımız vardı, sağ bek için alternatif bir isim düşünüyorduk ve forvet almamız gerekiyordu. orhan atik, ayhan akman, yönetim ve diğer unsurlarımızla birlikte çok sayıda oyuncu üzerinde düşündük. ben bu dönemde oldukça iyi bir iş birliği yaptığımıza da inanıyorum. en sonunda ihtiyacımız olan noktalara gerekli takviyeleri yaptık. finansal olarak doğru dengeyi de yakalamamız gerekiyordu. ayrıca bir oyuncu üzerine yoğunlaşırken diğer ihtimalleri de göz önünde bulundurmalısınız. transfer sezonunun son günlerinde, nigel de jong’un takımımıza katılabileceğini öğrendik, bizim adımıza bir fırsattı. ve hızlı bir şekilde bu transfer gerçekleşti.

    `“daha iyi olmalıyız”`
    oyuncular için zor bir sezondu. galatasaray, üst düzey oyunculardan kurulu; büyük bir kulüp. ligi altıncı sırada tamamlamak insanları mutlu edemez. bu durum, oyuncuları da etkiledi. ancak yeni sezonda birçok şey farklı oldu, farklı bir yapı kurduk; yeni oyuncular aramıza katıldı, üst üste maçlar kazandık. ama hâlâ daha iyi olmamız gerekiyor. çok iyi konsantre olduktan sonra, bazen o hissi kaybedebiliyoruz. yani kilo vermek istediğiniz zaman, ilk hafta çok iyi gider; odaklanırsınız. ancak sonrasına da dikkat etmelisiniz.

    `“bruma kariyeri için önemli bir aşamada”`
    bruma, bizim takımımızın en genç oyuncularından biri; aynı zamanda ligin de öyle. kariyeri adına önemli bir aşamada şu an. hâlihazırda olduğu pozisyonu korumalı ve tecrübeli oyunculardan ders almaya, onları izlemeye devam etmeli. sadece bruma için değil; sinan gümüş ve o yaş grubundaki diğer oyuncular da öyle. bu sezon veya gelecek sezon değil sadece. 25-26 yaşına kadar devam edebilecek bir süreç bu. tercihler, atılacak adımlar, yapılacak hatalar, tecrübeler… hepsi birlikte gelebilir.

    `“takım oyuncusuyum”`
    ben hiç değişmedim. zor bir durumda geldim, herhangi bir maddi talebim olmadan; sadece yardımcı olabilmek adına göreve geldim. pek iyi geçmeyen bir sezonda hep birlikte bir kupa kazandık. yeni bir yapıyla tekrar güçlü bir takım kurabileceğimiz konusunda fikir verdik. yönetimimizle beraber yaptığımız çalışmalar sonunda mantıklı noktalar üzerinde durarak oyun sistemimize uygun isimler aldık. bir takım oyuncusuyum; teknik heyetin, sağlık ekibinin, burada bizimle beraber çalışan idari ve iletişim ekibinin ne denli önemli ve değerli olduğunu biliyorum. buna göre hareket ediyorum; biliyorum ki, saydığım unsurlar olmadan başarıya ulaşamam. taraftarların benim için yaptıkları çok özel, son yedi ayda yaptıklarımıza saygı duyduklarını hissedebiliyorum ve bunun için her birine müteşekkirim. ama daha önce de söylediğim gibi, benim gözümde kulüp; bireylerin her zaman üzerinde. bu sezon evimizde onlarla birlikte oynadığımız maçlarda yaptıkları olağanüstüydü; o atmosferde takımı ileri taşıdılar.

    --- galatasaray.org ---
  • 1610
    eğer sabredip anlayış gösterebilirsek belki şampiyon olamayız ama en azından bir futbol kültürü oturtabiliriz takımımıza. kendimi bildim bileli denizli, terim, hagi, lucescu ve arada da az da olsa başka isimlerin oluşturduğu bir teknik direktör havuzumuz oluştu. sanki futbol sadece bunların teknik direktörülüğünü içeren bir spormuş gibi gelmeye başladı ki burada riekerink önemli bir mihenk taşı olabilir. lütfen sabredelim.
  • 1611
    takımımızın en büyük şansı, geleceğe umutla bakmamamızı sağlayan güzel adam.

    teknik taktik başarıları ortada. aslında fener medyası kabul etmemek için yırtınsa bile onlar da zamanla kabul edecekler. sadece 24 eylül 2016 beşiktaş galatasaray maçında attığımız ilk golde bile ne kadar çok taktik çalıştığımızı görebiliyoruz. neyse isterlerse onun taktik ve teknik bilgisine inanmasınlar, bizi bağlamaz. ben asıl kendisini kişiliğine değinmek istiyorum.

    geldiği günden beri aşağılanmaya, küçük düşürülmeye, yetersiz olduğunu hissettirmeye çalışılıyor. fark etmeden, iyi veya kötü sonuçta* ezmeye çalışıyorlar. en son örneği, yine fener medyasının güçlü adamlarından mehmet demirkol'un sözleri.

    "sezon sonunda galatasaray eğer şampiyon olursa türk futbolunun teknik direktör algısı tamamen değişir, o zaman aziz yıldırım'ın teknik direktörün önemi yok savı doğruluğunu kanıtlar."

    riekerink beyin başarıları o kadar canını acıtmış ki, şimdiden olası şampiyonluk başarısına gölge düşürme çabalarına girmiş. yok mehmet yok babam yok. ne kadar çabalarsan çabala olmayacak. sene sonunda istesen de istemesen de en yüksek sesle sen riekerink bey diyeceksin. asıl bu mehmet'ten daha çok canımı sıkan ise süleyman rodop denilen zattır.

    https://www.youtube.com/watch?v=BO8nruHZ_8M

    o kadar asil ve aslında o kadar zeki bir adam ki sadece şu soruya vermiş olduğu cevaptan anlaşılıyor. ancak ne kadar çok üzüldüğünü görünce sinirlenmeden duramıyorum. başta taraftar, sonra yönetim olarak kendisini kimselere yedirtmememiz gerektiğini düşünüyorum.

    son olarak. riekerink bey diyeceksiniz.
  • 1612
    galatasaray ile birlikte büyük başarılara imza atmak, bir temel ve kültür oluşturmak için a takımdan u14 takıma kadar hepsiyle tek tek ilgilenen, antrenman programlarını inceleyen, oyuncuları yakından takip eden ve günün 16 saatini florya'da geçiren bir adamdan bahsediyoruz.

    jan olde riekerink tercihinde hepimizin kafasında soru işareti oluştuğu bir dönem vardı, sezon sonunda. hollandalı teknik adam kariyerinin ilk meydan okuması olarak sayılabilecek yarım sezonu ezeli rakiplerin elinden alınan 2 kupa ile tamamlamış, bir güven vermişti. ancak geçen sene kötüydü, takımın tek amacı avrupa'dan gelen men cezasını amorti etmekti ve bunu kısa vadede, finalleri oynama alışkanlığı olan bir camia ile başardı. buradaki pay mutlak suretle jan olde riekerink'in, keza takım sezonun son 5 maçını gayet iyi oynamıştı.

    süper lig'de geride kalan 6 haftalık dönemde, zaman zaman elbette hataları oldu, ancak gerek maç önü - gerek maç sonu ve gerekse kadro kurgusu, oyun içi hamleleri gibi bir çok nokta ele alındığında başarılı olduğunu söylemek mümkün.

    kabus gibi geçen sezonun ardından, ne kadar mesai harcadığını, neredeyse scout ekibiyle oturup sabah akşam oyuncu izlediklerini, kendi kafasındaki sisteme kimleri dahil edebileceğini bilenler bilir. ve bunu "resmi olarak" görevde değilken yapmıştı. yani dersini çalışmıştı riekerink. serdar ve emrah hamlesi dışında, yapılan tüm transferler onun listesinde olan veya scout ekibiyle oturup çalıştıktan sonra listesine yazdığı isimler. maliyet tartışması onun konusunun çok dışında ancak bugün kazanan bir takım varsa, geçen sene 10bin ortalamaya oynayan ve sezonu 6. bitiren kadronun neredeyse %75'i sahadayken bugün ilk 6 haftada ligi domine ediyor - tribünle takım barışıyor ve ligin 6. haftasında güneşli bir pazar gününde stada 40bin kişi geliyorsa "jor beyefendi" burada aslan payına sahiptir.

    doğru bildiklerinden vazgeçme hocam.
    sana inanıyor, güveniyoruz.
  • 1614
    asli hedefimize* ulaştırmak için önünde güzel günler bulunan, verdiği her demeçte basın mensuplarına ve futbol kamuoyuna iletişim dersi veren, galatasaray'a son 10 yılda gelmiş en sempatik teknik direktör. mevcut ihtiyaçları arasında teknik taktik bilgisi üst düzey ve ayrıca yerli yabancı ayrımı yapmayan yardımcı bulunmaktadır. çözümü sorarsanız, kelin ilacı olsa başına sürer :(
  • 1617
    football manager oyununda antrenörlük için gidilen ilk şube olarak tanınan , galatasaray'da altyapı için göreve getirildiğinde vay be bizim riekerink'e bak dememe sebep olduktan sonra, bununla da yetinmeyip galatasaray futbol a takımı teknik direktörü olarak göreve gelmesiyle beni sevindirip, herkesi şaşırtan ve şaşırtmaya da devam edip gelecekte büyük başarılar kazanacak, tehlikeli pozisyonlar öncesi kaşlarıyla adeta dans eden içinde sadece teknik direktör değil inanılmaz bir sempatiklik de barındıran hollandalı antrenör. sana güveniyoruz hocam. bu arada unutmadan:

    (bkz: riekerink bey diyeceksiniz)
  • 1618
    jupp derwall yalnızca galatasaray için değil, türk futbolu için de bir efsanedir. o, türk futbolundaki devrimlerin yaratıcısıdır.

    mesela hakkında bir şey okumuştum, derwall türkiye'ye geldiği zaman sahalar topraktı. ve derwall işe ilk olarak sahaları çim yapmakla başlamış.

    bu bile bir devrimdir.

    şimdi jor. hollanda ekolü her ne kadar son yıllarda bocalasa da, geçmişinin ağırlığı çok büyüktür. dünya futboluna pek çok yıldız sunmuştur.

    ve jor da bu yıldızları dünya futboluna hazırlamıştır. alt yapı konusunda gerçek bir uzman.

    inanıyorum ki, derwall nasıl türk futbolunda devrimler yaptıysa, jor da yapacaktır.

    tanrının ışığı yolunu aydınlatsın hocam. en büyük umudumuz sensin! işin çok zor, ama sana inanıyoruz!
  • 1619
    kendisi ile ilgili dusuncelerim net. sampiyon olmasa da kalmasi lazim. kesinlikle kalmali. en az 3 sezon sampiyon olmamayi goze alip bu adama sabredersek (ki ilk sezon olmasa bile seneye garanti sampiyon olur) muthis bir sistem oturtabilir. hatalarindan cabuk donuyor. gerekirse 30. dakikada oyuncu degisikligine gidebiliyor. egosundan cok takimi dusunuyor ki bu bir teknik direktorde nadir rastlanan bir meziyettir. birakalim bir seyler olustursun, sistemsizlikten biktim artik ben. takim her gecen gun belirli bir ivmeyle yukari tirmaniyor. besiktas macinda yaptirdigi korner organizasyonu ve gecen sezon sonundaki turkiye kupasi finali fener macinda yaptirdigi serbest vurus organizasyonu bile benim icin fazlasiyla yeterli bazi seyleri anlamak adina. ne yaptigini bilen bir takim var sahada. yuzde yuz ile oynamiyoruz elbette. bu kadar kisa surede oyle bir basari beklemiyorum. ancak bu adama firsat verirsek ligin dinamikleriyle oynayabilecekmis gibi geliyor. geldiginden bu yana bruma'nin performansi artti, yasin bile daha az savruk oynuyor, takim savunmamiz gecen seneye gore cag atladi, hucumlarimizda az da olsa calisilmis organizasyonlar goze carpiyor, sikinti yasadigimiz anlarda bazen gecikse de genelde basarili hamleler yapiyor hoca. sorunlari takim icinde halletmeye calisiyor. elbette yenilecek, beklemedigimiz maclarda berabere kalacak, belki bu sezon sampiyon olamayacak. ama her halukarda bizi ayaga kaldirmayi basardi. tribune taraftari cekmeyi basardi, taraftara kendisine ve takimina guvenmeyi ogretmeyi basardi. daha basaracak cok seyi var. biraz sabredersek bize cok sey katacak ben eminim.

    lutfen kayseri ve besiktas maclarindaki gibi, ya da antalya macinin devre arasindaki gibi puan kaybettigimiz ya da geriye dustugumuz her macta buraya kosup bu adami yermeyin. bruma icin de ayni seyi soyledik, kimsenin seyinde olmadi. ama simdi yerlere goklere sigdiramiyorsunuz. biraz sabir. sabir her seyin ilaci. uc buyukler arasindaki en genc kadroya sahibiz. eksiklerimiz olsa da her gecen gun iyiye gidiyoruz. unal aysal deyimiyle bu "muspet ivme"nin yaraticisi riekerink bey. su adama sadece galibiyette degil, beraberlikte de, maglubiyette de sahip cikmayi basardigimiz gun onumuz acik.

    (bkz: in riekerink we trust)

    (bkz: riekerink bey diyeceksiniz)
  • 1620
    kendisi hakkında yapılan yorumları gerçekçilikten çok uzak buluyorum. iyi adamdır, güzel adamdır, memnunum bir taraftar olarak ve gönülden de destekliyorum ama şu kadar sene şampiyon olmasa da kalsın diyen bir grup yazar arkadaş var onlara bir hatırlatma yapmak istiyorum. beğenseniz de beğenmeseniz de burası türkiye ve galatasaray. bırakın üç seneyi, iki seneyi, bu sene şampiyon olamazsa bile yüzde 99 yerine başka bir teknik direktör getirilecektir. o yüzden dua edin; dua edelim hep birlikte ki bu sene şampiyon olsun. uzun yıllar kalabilmesi için tek formül budur. yazdıklarım hayatın acımasız gerçekleri üzgünüm. ama durum budur emin olun. bu olmalı demiyorum ama budur.
  • 1621
    8 ekim 2016 levski sofya galatasaray maçında görüldü ki, sahada kim olursa olsun takım aynı sistemi sahaya yansıtmaya çalışıyor. altyapı ile de ilgileniyor olması onun aynı sistemi onlara da enjekte ettiğini işaret ediyor. futbolculara bağımlı bir kulüp olmaktan çıkmalıyız artık ve bunun da tek yolu kendisinin yöntemidir. futbolcuların özel yetenekleri sadece sistem içerisinde bir artı değer olmalıdır, sistemin önüne geçmemelidir. kendisi tam bir futbol adamıdır, futbolu bildiğini de her hareketiyle göstermektedir. kendisine sabır gösterirsek başarılı olamaması gibi bir ihtimal göremiyorum. türkiye'de zaten dişe dokunur bir rakip yok, burada her türlü başarılı olur. avrupa'daki başarı için ise sadece kendisi yetmez, yönetimin avrupa seviyesinde futbolcular transfer etmesi de gerekmektedir.
  • 1622
    galatasaray'da hollanda rüzgarları estiren hoca.

    kendisiyle ilgili biraz garip bir endişem var. bir basın toplantısında "taraftar sizi çok seviyor buna ne diyorsunuz?" minvalinde bir soruya, "önemli olan başarılı olmak" konulu bir cevap vermişti. aslında bahsettiği şuydu; taraftar başarılı olduğum müddetçe beni sever , ama ben de biliyorum ki başarısızlıkta rüzgar tersine döner.
    evet gerçekten de, başarısızlık en "olmazsa olmaz" adamları bile alır götürür. fatih terim bile nasibini almıştır bundan. sebepleri ne olursa olsun , kimse başarısızlığı hoş göremez, futbol bu konuda acımasızdır. diyelim ki işler ters gitti ve riekerink başarısız oldu, bu durumda artık geriye dönüş yok , kendisinden asla alt yapı hocası olarak faydalanamayacağız. bir de bu açıdan düşünmek lazım. belki de mükemmel bir alt yapı hocasını kaybedeceğiz, çünkü artık o şekilde görevde kalabileceğine inanmıyorum.
  • 1625
    kendisinin başarı kriteri ile daha önce çalıştığımız hocaların başarı kriterini (en azından taraftar nezdinde) bir tutmadığım için, "başarısızlıkta herkes gider" önermesinin, kendisi hakkında doğru olmadığını düşündüğüm güzel insan.

    şöyle ki; ne 2. döneminde ft, ne mancini, ne prandelli ne hamza (kendisini bunlarla bir tutmak futbola ihanettir) ne de dürülülü ortaya gelecek vadeden bir proje sunmadı. öncelikli ve önemli husus kısa dönemde başarı sağlamaktı ve buna göre değerlendirildiler. eylemleri ile söylemleri tutmadı. misal veriyorum; "geleceğe yönelik takım hazırlıyoruz" dedikten sonra hamza ve dürülülü gibi 30 yaş ortalamalı takımla sahaya çıkarsan, sinan gümüş gibi bir adamın varken sağ açıkta umut bulut'tan faydalanmaya, orta sahada ise oyun kursun diye melo'yu gönderip bilal kısa'ya şans vermeye kalkarsan elalem sana götüyle güler.

    milli takıma da bakıyorum oyun hep bir dağınık. çizili bir oyun planından ziyade, atak başına random gelişen eylemler ve bireysel yeteneklere dayalı bir sistem izliyoruz -ki bu şu an tarihimizin en başarılı tdnün takımı- ve bu beni üzüyor. oysa yıllar sonra -belki de ilk defa- galatasaray'ı izlerken savunma kurgusunu, dar duran dörtlü hattı açıkça görüyoruz. nitekim yediğimiz gollere baktığımızda da duran top veya bariz bireysel hatalardan kaynaklanıyor. savunma açısından konuşmak gerekirse sistem sorunsuz ama sistemi uygulayacak oyuncular ciddi anlamda sorunlu.

    ben kendisinin 2-3 sene kalmasını istiyorum. başarılı olur, olmaz. bu tartışılır. başarı kriterimiz kupa sayısı ise, ortalama bir başarı elde edeceğinden şüphem yok; ancak borcu 300 m euro sınırını geçmiş bir galatasaray için artık başarı, sürdürülebilir oyuncu yetiştirme, olan oyuncuları satma ve ekonomik bir takım politikası ile sürdürülebilir başarılar için altyapı hazırlamaktır. gerek şans verdiği oyuncuların yaşı, gerek geleceğe yönelik yapılan altyapı idmanları ve izlenen maçlar, gerek ise altyapı oyuncularının küçük yaşta a takıma monte edilmesi, bilinçli bir plan izlendiğini açıkça ortaya koyuyor.

    bu şartlar altında plana ve kendisine destek vermek boynumuzun borcu, taraftar olmanın gerekliliğidir. bakın, uefa döneminde açılan ekonomik makas bir şekilde kapanmalı. dortmund gibi dibe vurup çıkmaktan ziyade, riekerink hoca ile şampiyon olamasak da devam ederek, avrupa potasında kalmayı ve bu süreçte ekonomik sürdürülebilirliği kazanmamız lazım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın