resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 5976
    galatasaray tarihinde eşine az rastlanır biçimde; kendi kurduğu takımla (bizde genellikle hazır kadroya takviyeler olur) beceremediğinden aynı sezon kovulmuştur. yerine sezon ortasında gelen fatih hoca ise; kendi kurmadığı takımla ki en önemli oyuncularından biri transfer sezonunun sonlarına doğru (ndiaye) satılmasına rağmen sezon sonu şampiyon olmayı başarmıştır. sözde kendi oluşturduğu kondisyonun ekmeğini kendi yiyemeyecek kadar da becerikli (!) bir adamdır.
  • 5977
    süper lig 2017-2018 sezonunun 16. haftasında görevine son verilmiş eski galatasaray teknik direktörü.

    geçen sezonki şampiyonluğumuzda elde ettiğimiz 75 puanın 33'ünde takımın başındaydı. kafa kafaya giden şampiyonluk yarışında son maçlar oynandıktan sonra şampiyon belli oldu. elbette yeterli değildi. bazı maçlardaki oyuncu ve taktik tercihleri tartışmaya açıktır. önemli maç performansı kötüydü. ancak geçen sezonki şampiyonluğumuzda kendisininde payı vardır. bunu kabul etmeliyiz.

    bazı yandaş medya kuruluşları türkiye cumhuriyeti sınırları içinde hiç bir hocaya yüklenmedikleri kadar bu adama yüklendiler. tudor üzerinden galatasaray karşı bir yıpratma operasyonuna başladılar.tudorda basın mensuplarına karşılık veridikçe dozu iyice arttırdılar. bunu göremeyen bazı tabela taraftarları medyanın bu yaptıklarına destek çıktı.

    sonuç olarak hocalığı tarşılır ama şampiyonluktaki payı yaban atılamaz. lütfen omurgalı olalım.
  • 5979
    hirvat teknik direktör.ilk senesinde adanaspor'u yendikten bir hafta sonra basaksehir takımından 4 yedi, adebayor hatrick yaptı ve maçtan sonra bu takım geçen hafta mükemmel oynadı bu hafta niye böyle oynadılar anlamadım dedi. 6 ay sonra gençlerbirliği maçına iki forvet çıktı 5 1 yendi, arkadaşıma haftaya başakşehir maçında rezil olusumuzu izle dedim. gençlere 5 atan formasyonla çıktı ve bu sefer 5 yedik. adebayor yine hatrick yaptı. kariyerinde zaten iki tane hatrick var. ben ilk başakşehir maçından sonra yollanması taraftariydim, ama iyi ki olmamis. yoksa terim gelemezdi. hocayı sevmeyen çoğu kişi tudor'un ekmegini yedi diyor ama ndiaye satılıp, fernadonun sakatlandığı bir orta saha ile tudor'un elinde olsak ne olurdu diye gormedigimize çok seviniyorum. bizden uzak olsun, köyünde mutlu mesut yaşasın.
  • 5980
    insan yönetimi meziyetleri bakımından başarısız teknik direktördür.
    galatasaray gibi büyük kulüplerin teknik direktörleri her şeyden evvel iletişim ve insan yönetimi konusunda güçlü olmalıdır. oyuncuları, kulübü ve taraftarı mobilize edebilmelidir. bir kriz anında bunlar önemli meziyetlerdir. tudor'da ne yazık ki bunlar yoktu. hagi'de de yoktu. bülent korkmaz'da da yok. keşke olsaydı ve çok başarılı olsaydı.
  • 5981
    yerine tercih edeceğim slaven bilic bundan 2-3 gömlek üstün hocadır. ki şunu ekleyeyim bilic bu gözlerin görüp göreceği 3 büyükler denilen oluşumda görev almış * en loser yabancı teknik direktördür.

    her takım başka bir takımdan 4 veya 5 gol yiyebilir ama galatasaray bunu aynı hoca döneminde 2 kez yaşar ve ikisinde de oyun olarak en ufak bir tepki veremiyorsa fazla konuşmaya gerek yok bence.
  • 5982
    2018 - 19 sezonunun ilk devresinde galatasaray beşiktaş'a 1 - 0, trabzon'a 4 - 0 yenildi. fenerbahçe ile kendi evinde 2 - 0'dan 2 - 2 berabere kaldı. başakşehir'le 1 - 1 berabere kaldı. 4 büyük maçtan 2 puan toplayabildi.

    hatırladığım, 1996 - 97 sezonunda galatasaray ali sami yen'de fenerbahçe'den 4 yemişti. deplasmanda da 3 - 2 yenilmişti. kendi evinde beşiktaş'la 2 - 2 berabere kalmıştı. deplasmanda ise 1 - 1 berabere kalmıştı. koca sezonda fenerbahçe ve beşiktaş'a karşı galibiyeti yoktu. büyük maçlarda tek galibiyeti hagi'nin frikik golüyle ali sami yen'de trabzon'a. deplasmanda yine berabere kalmıştı.

    yani büyük maç vb. meselelerden dolayı deniyor da, tudor tamamen durs*n ve yönetiminin iş bilmezliğinin kurbanı oldu. kendi de biraz aksiydi, oyuncu seçimlerinde saçmalamaya başlamıştı ama kimse ona "vardır tudor'un bir bildiği." denecek zamanı vermedi.

    adam bizdeyken 38 yaşındaydı.
  • 5986
    "geleneksel tudor eleştirme şenlikleri" kapsamında periyodik olarak bir dizi eleştiriye tutulan teknik direktör.

    kendisine bugüne değin en çok getirilen eleştirilere terim ile karşılaştırmalı olarak bakalım. cevaplar, tudor'u eleştiren bakış açısının kullandığı dilden gelsin.

    - "madem bu kadar parlak bir hoca, neden udinese sonrası hiç takım çalıştırmadı?"
    + terim neden 20 yıla yakındır galatasaray ve milli takım arasında mekik dokudu? neden milan'dan kovuldu? (terim'in oyuncularla sorun yaşaması ve hafif limoni milan performansı ile tudor'un gs'deki oyuncularla iletişimi ve son maçları arasında benzerlik bulmak zor değil)

    - "derbi performansı rezalet!"
    + kesinlikle öyle. ancak sofranıza gelen ekmek bir günde olmuyor. terim'in ilk 2 yılındaki derbi performansına bakmaya ne dersin? (fb'den iç sahada 4 yemişiz, iki yılda bir tane galibiyet var tüm maçlarda)

    - "rezil etti bizi! bjk ve başakşehir'den fark yedik, östersunds'a elendik"
    + bu da çok haklı bir tepki ancak akhisar'dan 3 ve trabzon'dan 4 yiyen de tudor değil. hatta akhisar'a periyodik olarak yeniliyoruz. devam edelim, tarihimizin en kolay cl grubundan çıkamadığımız sezon kim var takımın başında? demek ki öyle kolay olmuyor bu işler. (cl'nin en az koşan takımlarından biriyiz, forvet ha forvet diye gelmeyin)

    bir de bonus: "tarihin en bitik fb'si karşısında büyük tecrübesine rağmen 2-0'dan maç veren kimdir?"

    görüldüğü üzere futbol üzerine konuşulan her saniye, her dakika insanlar mantıklı düşünme yetilerini bir torbaya koyup ani hormonal tepkiler veriyorlar. olayların çok fazla değişkene bağlı olduğu bir sporu böylesine düz yorumlara hapsetmek yerine hiç konuşmamak daha iyi bir seçenek. tudor olunca silme negatif eleştiri, terim olunca "ama forvet yok" demekle açıklanamaz her şey. tıpkı tam tersi terim eleştirisi veya tudor savunmalarında geçerli olabileceği gibi.
  • 5988
    2016-2017 sezonunun ortasında göreve geldiğinde terim-mancini-prandelli-hamzaoğlu-denizli-riekerink görmüş ve yamalana yamalana liseden kalma pantolona dönmüş, hantal bir kadro vardı. tudor'dan beklenen, kendisine verilen hatırı sayılır bütçe ile de beraber bu kadroya 2011-2012 sezonundan beri ilk defa iskelet yenilemesi yapmasıydı.

    bu anlamda 2017-2018 sezonunun başında sıfırdan kurduğu kadro - transferleri kendisi istediyse - gayet başarılıdır. gol kralı gomis, hoca'nın hala kullandığı ndiaye-belhanda-fernando iskeleti, şimdileri açılıp değerini belli eden feghouli, canı istediğinde dani alves'e el öptüren mariano, mental ve ailevi sorunlarına kadar gayet iyi giden maicon. adamın neredeyse bedavaya gelip sorunsuzca giden latovlevici kumarı dışında boşu yok resmen.

    ha iyi teknik direktör müdür, hoca yarın canım sıkıldı bırakıyorum dese takımın başında görmek ister miyim, değildir ve istemem. ama adamın kadro mühendisliğinin gayet iyi olduğunu ve bıraktığı iskeletle şampiyon olup hala yarışta olduğumuzu kabul etmemiz lazım. özellikle birebir aynı işi yapması beklenen cocu'nun fenerbahçe'ye neler yaptığına ve rakibimizi nerelere düşürdüğüne baktığımızda tudor'u daha isabetli değerlendirebiliriz bence.
  • 5994
    takımdan papazları kesmesi, pahalı da olsa iyi bir ekip kurması ve 2 sezonluk uyuz iç saha futbolu sonrası 2017-2018 sezonundaki muhteşem iç saha performansı ile hatırlayacağım teknik direktör. iç sahadaki fenerbahçe maçındaki anlamsız korkusu sonucunda takıma el freni çektirmeseydi büyük ihtimalle sezonu takımın başında şampiyon olarak tamamlayacaktı ve hala teknik direktör olarak başımızdaydı.
    istifası fatih hocanın yolunu açtığı için yine de kızamadığım, fatih hocanın 3. döneminin bitişinden beri (ite kaka kazanılan hamzaoğlu şampiyonluğu dahil) takımdaki pasif futbolu tasfiye ederek bizi heyecanlandıran bir ekip ve oyun kurmuş ve camiaya fayda sağlamış hırvat teknik adam.
  • 5995
    2017 - 18 sezonunda art arda gelen büyük maçlarda paniklemiş olduğu için kontrolü kaybeden teknik adam. kaldı ki dünya futbol tarihinin en kötü, en işe yaramaz yönetimi olan daö yönetimiyle çalışmış ve büyük ihtimalle yol üzerinde mehmet özbek'le de cebelleşmişti.

    o sezon ilk 9 maçta alınan 8g 1b vardı ve bu maçların hepsi içerde değildi. herkes ezberden "deplasmanda kötüydü" diyor ama bu 9 maçı herkes atlıyor. tudor'u bitiren iki şey büyük maç atmosferini kavrayamaması ve oyuncularla girdiği anlamsız mücadele oldu. kendi yaptığını yıktı.

    gelgelelim ben olsaydım tudor'u en az bir sezon takımın başında tutardım. tabii o sezon şampiyonluk şart olduğu için ve daö yönetimi dünya spor tarihinin gördüğü en rezil, en berbat, en kifayetsiz yönetim olduğu için süreci idare edemedi ve panikle imparatora sarıldı. allah'tan sn. cengiz geldi de en azından terim'in önü açıldı. daö'ye kalsa terim de çoktan yollanmıştı.
  • 5996
    altyapı hocası diye teneke bağlanarak yollanan jan olde riekerink selçuk inan nigel de jong ikilisinden oluşan fantastik orta saha kurgusuyla ilk 16 haftada 33 puan toplarken, 40 milyon euro bonservisle kurulan kadrosuyla kovulana kadar ilk 16 haftada 32 puan toplayabilen başarısız teknik direktör.

    biraz zorlasak kısa süren galatasaray kariyerinde sırf sorun yaşadığı futbolculardan sağlam bir 11 çıkarırız. mevcut insan ilişkileriyle uzun vadede değil teknik direktörlük, herhangi bir ilk okulda sınıf başkanlığı bile yapması mümkün değil.
  • 5997
    tudor gelmeden önce takımda oynayacak oyuncu yoktu ve bütün takımın değişmesi gerekiyordu. bunda buradaki herkes hem fikirdir. asıl anlamadığım nasıl leş gibi kadro kurdu. aldırdığı hiç bir oyuncu daha az ücrete gitmedi. aldırdığı n'diaye, gomis ve rodrigues yaklaşık 32 milyon euro'ya satıldı. gomis türkiye'de en çok gol atan yabancı rekorunu kırdı. asamoah az daha bedavaya yakın bir fiyata geliyordu. mariano, fernando, feghouli gibi oyuncular çok cazip fiyatlara geldi. şuan bile aldığımız fiyatlara rahat satarız. ayrıca kondisyoner demek, maçları hiç izlememek demek.

    mariano'yu açık gibi oynatarak, maicon ile aralarına n'diaye'yi sokarak, hem ileride pas yapmamızı hem de maicon ile mariano'nun ağır olmalarını bertaraf ediyordu. fernando'yu defansın ortasına atarak, hücumda 3-4-2-1 oynatarak, tolga'yı sürekli ceza sahasına sokarak sürekli pozisyonlara giriyorduk.

    ilk mağlubiyetinden sonra adamı istifaya davet etmeseydik, bu kadar sabırsız olmasaydık daha da başarılı olabilirdi. onun döneminde kaybettiğimiz deplasman maçlarını 2018-2019 sezonunda da kaybettik.

    gitmesi iyi mi oldu kötü mü oldu bilmiyorum. kendisini zaten fatih hoca ile de kıyaslamıyorum. fatih hoca 2018-2019 sezonunda çok hata yapmasına rağmen, sağ olduğu sürece başımızda kalmasını isteyen birisiyim zaten. ama tudor hakkında da bu kadar kötü konuşmak çok garibime gitti.

    dünyaca ünlü hocaların burada niye başarısız olduğunun bir göstergesi aslında. ülkecek futboldan zevk almıyoruz, anlamıyoruz da. sadece tuttuğumuz takım galip gelsin istiyoruz.
  • 5999
    ilk geldiği sezon adanaspor'a karşı farklı galibiyet ve bir hafta sonra basaksehir'e aynı taktikle farklı maglubiyet, ikinci sezon gençlerbirliği'ne karşı farklı galibiyet ve bir hafta sonra yine basaksehir'e aynı taktik ve yine farklı maglubiyet. ikinci ortak nokta adebayor'un hayatının ilk ve ikinci 3 gollu maçı. bu adamın (teknik direktör demeye dilim varmıyor) iç sahada oynattığı bir oyun falan yoktu. lige fiziksel olarak iyi giren bir galatasaray vardı sadece. bu durumda 10 hafta sürdü zaten. ostendurs denen takıma 2 0 yenildikten sonra aman gol yemeyeyim diye ikinci maça çıkmış ve turu vermişti. skibbe'den bile rezil bir hocaydi ki skibbe'nin hiç olmazsa avrupa'da benfica galibiyeti vardı. değil bize türkiye'ye uzak olsun.

    edit: ofsayt girdilere girmiş sıkıntı yok silecek değilim. iki başakşehir maçında da fark yememiz ve adebayor'un hatrick yapmasi abdullah avcı'dan ve adebayor'un muhteşem oyuncu olmasından mı kaynaklanıyordu. ostendurs gibi bir takıma elenmek futbolcu yokluğundan mi. bu adam da teknik direktör namına ışık görenler neyi görüyor çok merak ediyorum.
  • 6000
    galatasaray'ın başında büyük maçlar haricinde iyi işler yapmış ama galatasaray futbol takımının büyük olduğunu unutup özellikle derbilerde ve trabzonspor & başakşehir maçlarında anadolu takımıymışcasına oynatan eski teknik direktörümüz. kendisine nefretim veya başka bir şeyim yok. galatasaray'a uygun biri değildi. udinese'de umarım başarılı olur. takımı çöplerden bir nebze temizlediği için ise özellikle teşekkürü hak ediyor.

    edit: çöpleri gönderdi dediğim için tüm türkiye'den ve kainattan özür dilerim. lol. sabri sarıoğlu ve chedjou ile yolların ayrılması bile benim için yeterli. fatih terim sabri ile yolları ayırmazdı mesela.
App Store'dan indirin Google Play'den alın