resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 402
    doğrusu prosinecki'yi istemiştim zamanında, tudor karabükspor'un başına geldiğinde ise başarılı olacağından emindim. bize gelmesi açısından da oldukça sevinçliyim. tudor teknik adam olarak ciddi bir sınav içerisine girdi... 1 yanlışı 5 doğruyu götürecek bir sahnede şu an.. başarılı olursa burayı güzel hatırlar zira tudor burada tarih yazarsa, avrupa için karabük'ten ayrıldığı gibi bizden ayrılır. hoşgeldin igor tudor, sen tarih yaz biz de seni yazalım.
  • 407
    bu kadar ciddi desteği bir tek kendisinde görüyorum taraftar tarafından twitter'da. takip ettiğim sadece 1 (bir) kişi (kendisi divan kurulu üyesi aynı zamanda) karşı o da ffp varken kasadan çıkan para hesabından dolayı.

    umarım yüzümüzü kara çıkartmaz ki zaten idman görüntülerini gif olarak görmem yetti. idmandaki bu isteğini sahaya yansıtsın, başarı gelecektir.

    dobrodošli igor!
  • 409
    takımımıza "hayırlı" olsun.

    kendisi şu an moria madenlerinde sıkışmış gandalf gibi. şu an balrog* ile karşı karşıya. mehmet özbek'e sahanın sınırlarını gösterip buradan asla geçemezsin diyecektir umarım. kendisi bunu dediği zaman, balrog agresifleşip ağabeyi melkor'a* şikayet edebilir. yalnız eru*, melkor'u gözlüyor. melkor, çok ses edemeyebilir. en azından ilk etapta.

    balrog kılıcını ve kamçısını sallayacaktır, kamçısı gandalf'a isabet edecektir de. bu çalkantılı dönemden, ak gandalf olarak çıkabilirse eğer gandalf, hikayenin seyri de değişecektir.

    tabi melkor'un zamanın olmadığı boşluğa hapsedilmesi de çabucak gerçekleştirilmelidir.
  • 411
    öncelikle bence aradığımız genç, başarıya aç , hırslı teknik direktör profiline uyuyor. başarılı olacağını da düşünüyorum.

    gelelim etik mevzularına. yaptığı tam anlamıyla takımını yarı yolda bırakmaktır. karabükspora hiç bir sempatim yok. geçmişte yaşanan emenike olayıyla da kalitesiz bir camia olduğunu göstermişlerdi. karabükspor bir şekilde lige yoluna devam ediyor. deplasman karnesi çok kötü ama evlerinde gerçekten çekinilen bir takım ve önlerinde kazanmak isteyecekleri bir fener maçı var. sonra sezonun ortasında hocan seni bırakıp gidiyor. bakın futbol tabi ki profesyonel bir spor. tudorun sözleşmesi olsa da sezon sonunda tekliflere göre başka bir takıma gidebilir. ama sezonun ortasında takımını yarı yolda bırakmak önce sana saygı duyan futbolculara sonra taraftara çok büyük saygısızlıktır.

    işin galatasaray boyutu ise daha vahim. genel kanı rakiplerimiz neler yapıyor biz alt tarafı parasını verip sözleşmesini fesh ettik şeklinde. fenerbahçe ve beşiktaşın yaptığı ahlaksızlarla galatasarayı kıyaslamamalıyız. onlar ne kadar şerefsizse biz o kadar şerefli bir takımız. bizim farkımızda bu değil mi zaten ? şikeyle , hile hurda penaltılarla şampiyon olmaya çalışan onlar, alnımızın akıyla şampiyon olan biziz. diğer açıdan diyelim ki seneye şampiyonlar liginde gruplardan çıktık. bunu gören her hangi bir yabancı takım igor tudoru istedi . tudor bizi bu durumun ortasında bıraksa nasıl olur sizce ? karabükspor camiasını sevmediğimi zaten söyledim. ama biz galatasaray camiasına , efsanesi metin oktay olan kulübe bu transfer çok açık şekilde yakışmamıştır. tekrar söylüyorum diğer takımlarla kıyaslamayın ; onlar yapar biz yapamayız. biz galatasarayız.

    son olarak ne olursa olsun galatasaray sevgisi her şeyden üstün geldiği için takımı ve hocayı sonuna kadar destekleyeceğim. ayrıca hocanın potansiyelli olduğunu ve başarılı olacağını da düşünüyorum. unutmadan, daha yüksek sesle #yönetimistifa .
  • 413
    hayırlısı olsun. riekerink gittiği için üzgündüm, yerine konuşulan raşit çetiner, hamza, hasan gibi isimleri duyunca çok daha üzülmüştüm. kendisi gelince yine bir nebze ferahladım diyebilirim. umarım futbolcuyken juvede olduğun kadar bizde de teknik direktör olarak efsane olursun.

    senden ilk isteğim hocam; kimsenin gözünün yaşına bakma, sevmediğininden beğenmediğinden formayı direk al. taraftar arkanda durur merak etme hocam.
  • 415
    (bkz: korner/#2120888)

    eğer doğruysa bu yaklaşımını çok beğendim. bu sorunu yıllardır "hadi beyler artık kafa golü yemiyoruz, kornerlere dikkat, adamı bırakmaa! semih napıyorsun lan?" serzenişleriyle veya hakan balta'nın küfürleriyle çözemediğimiz çok açık. defans hattı komple değişmesi lazım diyoruz ki kornerlerde bütün takım zaten kendi ceza sahamızda oluyor. direkt yapılan duran top savunmasına yeni bir soluk gelecek falan filan..

    şu durumda bunlar pek mümkün olmadığı için adam olaya farklı bir bakış açısı getirmiş. yemek ısmarlamak defans hattının gözünü korkutacağı için değil elbette ama korner atılırken futbolcuların kafasında bu sözler olacaktır. belki de akıllarına gelince hafif gülümseyecekler. bu da ekstra bir konsantrasyon sağlayacak ve daha dikkatli olacaklardır. ayrıca her şeyden önce böyle cümleler birleştiricidir.

    gerçekten beğendim. şimdilik şuraya bir + yazalım.
  • 416
    tudor hırvat. hırvatistan balkanların almanyası. milli takımlarının kalitesi tam tersi olsa da hırvatistan ligi, yunanistan liginden, yunanistan ligi türkiye liginden beter. tudor da bunları biliyor. kendi ülkesinde çalışması zaman kaybı. bu yüzden gözüne olympiakos ve galatasaray'ı kestirdi. hedefi bu iki takımdan birinde teknik direktör olmaktı. bunu da başardı. zaten bu iki takım ülkelerinin en büyükleri. bu yüzden de kolay şampiyon olarak sıkça şampiyonlar ligi'ne katılıyorlar. tudor bunun için önce paok'u seçti. oradan olympiakos'a yürüyecekti aklı sıra. baktı yunanistan'da futbol bitmiş. komşunun bir tık üzerindeki bizim lige, karabük'e kapak attı. zaten sözleşmesine koydurduğu 150000 euroluk serbest kalma maddesi manidar. "zaten galatasaray'da kendisini kabul ettirememiş bir jor var. ben işimi yaparsam birkaç aya galatasaray'dayım." dedi. sezon başında 1-0 kazandığımız karabük maçında oynattığı hırslı futbol hatırlanmalı. ama tudor'un hedefi real, barca, münih, juve. bizden sonraki durağı buraları olabilir. belki bunların bir tık altı sevilla, roma, tottenham gibi bir takım da olabilir. tabi bunlar için önce bizde bir en az şampiyonlar ligi'nde yarı final görmesi veya en az avrupa ligi finali yaşatması gerekiyor. ve tüm bu başarılar için de galatasaray'da çalışırken ki en büyük rakibi dursun ve saz ekibi olacaktır. zira galatasaray'da başarı için birinci şart faruk süren veya ünal aysal gibi bir başkandır. galatasarayşampiyonlar ligi şampiyonu yapsa da taraftarın ona olan aşkını bir an olsun aldırmaz ve real, barca, münih, juve seviyesindeki bir takıma gidecektir. tabi şu anki defanssızlığımız, sağ beksizliğimiz, melosuzluğumuz, drogbasızlığımız varken sezon sonuna kadar yapabileceği tek şey takımı koşturmak olur. zaten şampiyonluk için arma yetiyor. sezon başında bu entryi yazarken #2007163 aklımda da bu tarz şeyler vardı. tudor'un önünde şimdilik iki yol var. bu sezon takımı o kurmadı. ama seneye bize ya simeone atleticosu gibi mi yada unai emery psg'si gibi mi oyun oynatacak. taraftarın ne istediği belli. ama başkan dursun gitmez, ünal aysal gibi birşey gelmezse en fazla simeone atleticosu'na doğru gideceğiz gibi. ayrıca garry rodrigez transferi, tudor'un bize gelmeden kulübün içindeki kişilerin sosyal medya paylaşımları, son iki aydır tudor ve galatasaray'ın aynı cümlede sıkça geçmesi birilerinin de bu sürece yön vermesi gibiydi.
  • 418
    kendisini "daha önce büyük takım çalıştırmamış hoca bla bla..." gibi yorumlarla daha gelmeden eleştiren bir taraftarın önünde işi çok zor olan potansiyelli hoca. her büyük takım hocası real madrid, manchester united gibi takımların yedek kulübesinde bir anda belirmedi.

    daha önce hiç teknik direktörlük yapmamış olan jan olde riekerink'e bu kadar sabır gösterdiysek, bu adam çok daha fazlasını hakediyor.
  • 419
    eğer sakatlık sorunu tekrar başımıza bela olmazsa sanılanın aksine kısa sürede dinamik bir galatasaray oluşturabilir. ayrıca takımın kronik sorunlarına cesur olursa eldeki oyuncularla çözüm bulması da mümkün.

    nasıl olacak bu durum? bir defa rodrigues ve bruma genç oyuncular. zaten rodrigues ve yasin'in savunmaya katkı verme açısından pek sıkıntıları yok. bruma da kolayca istenen düzeye gelebilir diye düşünüyorum. sneijder bir 10 numaraya göre mücadele bakımından bence iyi. podolski ise klasik alman. üzerine düşeni yapar.

    sorun orta saha ve beklerde. orta sahamızda bana göre tolga igor tudor'un prensi olacaktır. temposu süperlig'in çok çok üzerinde. ayrıca son haftalarda josue'nin de oyununu 8 numarada beğeniyorum. sadece top ayağındayken değil savunmada da gerekeni yaptı. nitekim 12 şubat kayserispor maçı'nda oyun üstünlüğünü ancak kendisi bu bölgeye geçince alabildik.

    solda bence linnes'le devam edebilir. adam hem hücumda var hem de savunmada. sağa da kariyeri boyunca bu bölgede oynadığı her maçta iyi performans vermiş semih düşünülebilir. nitekim kayserispor maçı'nda semih çok defa etkili bindirmeler yaptı. bir defans oyuncusu için yetersiz tüm özellikleri bir sağ bek için savunma bakımından son derece yeterli.

    tek sorun savunmanın göbeği. burada carole, ahmet çalık ikilisi nasıl olur çok merak ediyorum. carole kısa aralıklarla stoper oynadı. fena görünmedi. ama zorlu bir sınavda 90 dakika hiç izlemedik. konsantrasyonu nasıl, baskıyı kaldırabiliyor mu bilmiyorum. imdat çekici misali elimizde hakan balta da mevcut. ancak carole'ün hemen hemen çıktığı her hava topunu alması onu stoperde düşünmemdeki esas sebep. hava topu sadece boyla alınmıyor. sıçramadan önce futbolcunun aldığı pozisyon da çok önemli. bu açıdan hava toplarındaki sıkıntımızı bir nebze giderebilir. carole stoperde istenen katkıyı veremezse zaten sol bekteki yerini alır. bu durumda linnes de mevkisine geçer. ancak oyuncunun kimi zaman 3'lü defans yapma ihtimalimizin de kuvvetli olduğunu düşününce mutlaka stoperde boy göstereceğini düşünüyorum.

    beklerin ataklara katılırsa, orta ikilin oyunun içinde yer alırsa anında tempon artar. kadro içerisinde bu düzeyde oyuncular görüldüğü üzere var. önemli olan cesur olmak ve kadroyu en verimli şekilde kullanabilmek. karabükspor'da tudor'un oynattığına bakınca artık bekleri çok daha fazla oyun içerisinde göreceğiz diye düşünüyorum. muhtemelen sıfıra yapılan koşular ciddi anlamda artış gösterecektir.

    sakatların iyileşmesiyle yedek kulübemiz de zenginleşti. sinan ve eren önemli silahlar. tudor 3 değişiklik hakkını 60. dakikalarda kullanarak yorulan oyuncuları da çıkarırsa galatasaray bu silik oyun stilinden kurtulabilir. elimizde klas oyuncular var. takımın süperlig standartlarında karabükspor kadar koşmasına gerek yok. ancak baskıyı hücumda yapmamız şart. çünkü kendi yarı sahamızda duran topların kalemizde büyük tehlike yaratması nedeniyle fiziksel temasa giremiyoruz. bu da topu bir türlü kapamamamızla sonuçlanıyor. oysa rakip sahada faul yaparsan hem sarı kartla cezalandırılma riski az olur, hem de adamlar ceza sahana hava topu atamazlar. rakip baskını kırınca da kendi sahanda mecbur pozisyon alıp top kapmak için rakibin hata yapmasını beklersin. ancak şunu unutmamak lazım, süper lig'in düşük standartı karşısında doğru yapılmış bir presi kırabilecek takım çok ama çok az.

    ancak en önemli şeyi en sona sakladım. gelir gelmez alacağı ilk önlem ve başarılı olmasını sağlayacak en önemli faktör galatasaray yönetimini florya'dan uzaklaştırmaktır. riekerink bana göre son derece iyi giderken yönetimin çapsız müdahaleleri neticesinde takım üzerindeki otoritesini kaybetti. tudor da aynı yanlışa düşmesin. gerektiğinde istifa ediyorum restini sunabilsin. merak etmesin galatasaray taraftarı arkasında durur. zorda kalırsa basın toplantısında her şeyi açıklasın ve ondan sonra arkasına yaslanıp olanları izlesin. bakalım o kontratı feshetmekle tehdit edebiliyor mu özbek yönetimi.

    yeni hocamıza başarılar dilerim.
  • 422
    gelir gelmez takımı, 3 stoperli sisteme döndürmeyeceğini düşündüğüm teknik direktörümüz.

    ama linnes'i sağ koridora bir şekilde yerleştireceğine inanıyorum. geriye 15 dakikada dönen sabri'yi meşe odunuyla döverek telef edecektir, evet evet edecektir. tahammül edemez, etmemeli. lütffeeennnn!

    edit: döndürmez dedim ama döndürdü... iyi de döndürdü.. güzel de döndürdü...
App Store'dan indirin Google Play'den alın