resim
Hakan Ünsal
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Sol Bek
Yaş:51
Boy:1.78
Uyruk:Türkiye
  • 820
    uefa finalinde ergün oynadığı için sanırım yeterince hakkı verilmemiştir.

    eğer birbirileri ile kıyaslayacak olursak:

    hakan unsan: sürat, güç, golcülük
    ergün penbe: oyun bilgisi, muz ortalar, sağlamlık yani sakatlanmaması

    burun bandı takmış yetişkin bir hakan ünsal ortalama bir lig müsabakasını en az 1 asistle tamamlayabilirdi. diğer yandan mobilet ense traş olmuş bir ergun penbe en az 2 müz orta ile forvet arkadaşlarını pozisyona sokup, maçı 1 asistle tamamlayabilirdi.

    nerde şimdi ergün gibi, hakan gibi sol bekler.

    nasıl bir zenginlikmiş lan o yıllar. sol beklerin hakan unsan, ergün penbe. sağ beklerin capone ve duruma göre versatıl ümit davala.

    şimdi bakıyorum, sabri'den sonra yıllardır adam gibi verim alabildiğimiz bir sağ bekimiz yok. eboue ve mariano biraz idare etti, sol bekte de hakan balta'dan sonra nagatomo biraz göze çarptı. onu da geç bulduk, çabuk kaybettik.

    büdüt: sacha boey demiş arkadaşlar özelden. yuto gibi geç bulduk, çabuk kaybettik. kaybederken kazandık onun da 3de 1ini bir vitaminsize harcadık.
  • 315
    yorumculuğa başladığı günden beri galatasaray yönetimleri için yaptığı açıklamaların, taraftar gözünde kendisini bitirdiğini anlamış, yeni bir yazı yazmış eskiden küçük şimdi minnacık eski futbolcumuz.

    anlaşılan yeni uyandı arkadaş, taraftarın kendisine nasıl baktığına. çok hızlıymış, tebrik ediyorum.

    galatasarayla kulüp yönetiminin ayrı şeyler olduğunu anlatıyor yazısında, yersen.

    kendilerine vefasızlık yapılmış, nasıl bir vefasızlık olduğunu da anlatsa, rica etsem.

    bu arkadaşların hiç biri, zamanım doldu, ben futbolu bırakıyorum, bana jübile yapacak mısınız diye sormadı kulübe. ille de oynayacaklar galatasarayda. bildiğim kadarıyla çaykur rizespor'a gidip orada bıraktı futbolu küçük. ergün penbe, gaziantepspor'a gitti orada bıraktı. ümit davala, milan ve werder bremen formaları giydi, sonra nerede bıraktı futbolu bilmiyorum, kayahan abiye sormak gerekir belki de.
    hakan şükür'ün futbolu bırakma olayı malum. önce ille galatasaray, sonra katar falan derken bir de baktık trt'de yorumcu olmuş, devre arası kampında bülent uygun'la çift kalede sivasspor idmanında.

    küçük diyor ki, biz galatasaray taraftarının hala göğsünü gere gere dolaşmasını sağladık. yok canım ! ben 14 sene beklerken ezilip büzülüyor muydum sanıyorsun abicim sen.

    arada sırada hatırlatıyorum, yine sırası geldi. profesyonel futbolcular galatasaraylıyım, fenerbahçeliyim falan gibi absürd açıklamalar yapmasınlar.
    küçük efendi tabii ki galatasaraylısın. artık senin etiketin o. bir futbolcu oynadığı en kariyerli takımla anılır, sen galatasaray taraftarı olmasan bile.
    geçen sene 3.ligde oynayan kaleci fevzi elmas haberi vardı gazetelerde, ne diyordu orada : beşiktaşlı fevzi. oysa 3.lige gidene kadar futbol hayatında bir çok takım değiştirmişti fevzi.

    hala yorumcu olarak iş bulabiliyorsa, galatasaray sayesindedir. yorumculuğunun başarısıyla ilgisi yok. önce bunu anlaması gerekir.
    hala galatasaray sayesinde para kazanıp hiç utanmadan ve haksız şekilde bok atıyor, ayıp oluyor.

    ve yine utanmadan, adına yakışır şekilde küçük hesaplar içinde olduğu görülüyor. galatasaray yönetimiyle taraftarı karşı karşıya getirmeye çalışıyor. durmak yok yola devam.

    ama yemezler.
  • 723
    --- alıntı ---

    "galatasaray'da maalesef yabancı oyunculara tanınan ayrıcalıkları takımda sıkıntı yaratıyor. bunları duyuyoruz."

    --- alıntı ---

    bu takımda umut bulut'a, sabri sarıoğlu'na, selçuk inan'a tanınan ayrıcalıklar başka kime tanınıyor da böyle açıklama yapabiliyorsun? ayrıca bu tarz haberleri basına uçuran futbolcular da tespit edilip şutlanmalı takımdan. hale bak arkadaş.

    edit:

    --- alıntı ---

    "galatasaray'da işler iyi giderken yabancı oyuncular, işler kötü giderken yerli oyuncular sorumlu."

    --- alıntı ---

    devam ediyor hala.
  • 821
    burun bandı olayının türkiye yüzü olan abimiz. mahalle maçlarında burnumuza yara bandı takınca sanki gücümüze güç gelecek de uçup gidecekmişiz zannetmemizin müsebbibidir.

    (bkz: doksanlı yılların galatasaraylı çocuğu olmak)

    kariyeri boyunca ağır sakatlıklar yaşamış, yine de her seferinde dönmeyi başarmıştır. fiziken 1990'lardaki futbolcuları 2020'lerdekilerle karşılaştırmak biraz abes olur. ancak her daim biraz kalın bir görüntüsü vardı. yine de kendine iyi bakma konusunda nerelerde olduğuna dair şöyle bir anektod vermek mümkün olur.

    (bkz: #660781)

    oyuncuların tek mevkili, statik oyunun hakim olduğu o dönemin türk futbolunda fark yaratan isimlerden biriydi. galatasaray'ın maç içinde topa göre pozisyon aldığı hatta dizilimini değiştirdiği o dönemki oyun anlayışını kaldırabilen oyunculardandı. yine de aslında defans tarafı daha zayıftı. fatih hocanın tarih yazanlar belgeselinde de dediği gibi çok güzel geriden seyrederdi savunmayı.

    türk futbolunda forma numarasının serbest kaldığı dönemde 57 numarayı tercih etmiştir. 57 memleketi sinop'un plaka numarasıdır. bizim gibi türkiye yaşında yaşayan ve il-plaka kodu olayına yabancı gençlere bile 57 plakayı ezberletmiştir. serpil hamdi tüzün ve fatih terim'in türkiye çapında yaptığı meşhur tarama sonucu keşfedilen oyunculardandı. ergün penbe ve ümit davala da yanılmıyorsam bu taramadan keşfedilip yolu galatasaray'dan geçmiş isimlerdi.

    zamanla uzayan mesafeler gibi, eski futbolcularla ilgili bazı şeyler zaman içinde hafızalarda yanlış kodlanır. mesela sanki çok asist yapabilen bir oyuncuymuş gibi bahsedilir. bu algının yegane sebebi 2000-2001 sezonunda formamızı giyen mario jardel'dir. yerden tıngır mıngır giden topa bile yere yatıp kafa vurabilen bir manyaktı jardel.

    hakan ünsal'ın hücuma katkısı da daha ziyade rakip kale çizgisine kadar inip topları geriye doğru çevirmesiydi. ancak 2000-2001 sezona girerken fatih terim'in gidip mircea lucescu'nun başa gelişi, lucescu'nun "oyuncuların posası çıkmış, bu oyunda ısrar edemeyiz" diyerek görece daha statik, oyuncuların rollerinin daha sınırlı olduğu sisteme geçmesi sonrası hakan ünsal da dönemin "modern" futbolcuları gibi sadece ileri çıkıp orta yapıp geri dönme olaylarına başlamıştır.

    nitekim hakan ünsal'ın 2000-2001 sezonunda tamamını jardel'e yaptığı asist sayısı ile, kalan galatasaray kariyerindeki toplam asist sayısı eşittir. hakan'ın aslında o kadar da iyi olmayan ortaları ceza sahasında jardel gibi bir değişiğin varlığıyla anlam kazanmıştır. kendisi bile "jardel enteresan bir adamdı. topu ceza sahasına yolladığımda bakmama bile gerek yoktu. bir şekilde golü atıyordu" demiştir vakti zamanında.

    yine de kötülüyor gibi olmasın. genel paket itibarı ile zamanın ilerisinde bir futbolcuydu. zaten fatih terim'in 1996'larda denemeye başladığı şey 2000'lerin ortasından sonra kendisinden alt jenerasyon denebilecek hocalara ilham kaynağı olmuş, 2010'lardan itibaren iyice trend olmuştur.

    işbu entry'de bahsi geçen şahsın sadece futbolculuğu ele alınmıştır.

    (bkz: hakan küçüktür ama mide bulandırır)
  • 808
    ümit davala'nın 2002 dünya kupasındaki mohikan saç şeklini dizayn eden winger back.

    yere ayagi bu kadar saglam basip kalca kuvvetiyle oynayan cok az sol bek gordu turk futbolu.

    taktik disiplini azdi ve ergun kadar inceci degildi fakat fizik avantajindan dolayi premier lig de yapabildi.

    su an 1998 prime formunda takimda gorse gencler, bu neymis der. oyle bir bekti.
  • 254
    son yazısından yaran bir paragraf dikkatimi çekmiştir.

    ''sezon başından beri yaptığı işlere bakarsak kenarda oturması gereken keita. çünkü rijkaard iyi oynayan oyuncuyu kim olursa olsun oynattı. bakalım yine aynısını yapıp keita'yı mı oturtacak yoksa ismi ve kariyeri büyük olmadığı için barış hak etmediği halde kulübeye mi gidecek?''

    lan bu hangi keita'dan bahsediyor acaba? mallorca forması giyen alhassane keita olmasın. adam keita'yı beğenmiyor lan. sezon başından beri yardıran adamı beğenmiyor. ne yapsın daha lan keita. aç bir izle sezon boyunca yaptıklarını? yazıklar olsun seni galatasaray forması altında izlediğim günlere.
  • 796
    belki ergün penbe kadar efendi, sessiz, sakin ve teknik bir oyuncu değildi; yine hiçbir zaman onun gibi komple bir futbolcu da olamadı; ama bu gözlerin galatasaray formasıyla gördüğü en iyi sol bekti. hatta o dönem çoğu avrupa takımında kendisi gibi bir bek yoktu. oyunu iki yönlü oynardı. fiziği iyidi, kondisyonu iyidi, giderdi, gelirdi, orta açardı, şut çekerdi, ikili mücadeleye girdiğinde rakibini ezer geçerdi. rahmetli kemal sunal'ın tokatçı filmindeki kara erol gibiydi. vurdum mu boğayı devirirdi. burnuna taktığı bantla birlikte, beşiktaş'a attığı vole, rangers'a gönderdiği füze gibi izler bıraktı. birbirlerinden farklı tipte oyuncular olduğu için çoğu zaman ergün penbe ve hasan şaş'la birlikte sol tarafta üçlü olarak oynatıldı. hatta mustafa denizli'nin abdullah ercan, ergün penbe ve hakan'ı milli takım'da aynı aynda oynatmışlığı bile var. tarikat mensubu olduğu için gönderildiği söylendi ama gönderilme sebebi gerçekten bu muydu, aslını bilemiyoruz.

    yorumcu olduktan sonra; özellikle ilk yıllarında yaşadığı akıl tutulması kendisini galatasaray taraftarının gözüyle değersizleştirdi. boş konuştu, yerli yanlısı konuştu. bu sebeple galatasaray efsanesi olabilecek bir geçmişe ve yeteneğe sahip olmasına rağmen çoğu kişinin gözünde sadece bir dönem galatasaray forması giymiş bir yazar olarak kaldı.
  • 818
    türk futbolunun gördüğü en iyi sol bektir.

    1994-1996 arası 10 üzerinden 5'lik bir oyuncuydu. hatta ergün, arif, suat'la birlikte küçük yusuf, bekir, osman, cihat gibilerinin olduğu sepete eklenmiş ve satılık oyuncular listesine alınmıştı. ancak 96'da göreve gelen fatih terim'in o dönemki sistemi ve hagi'den öğrendikleriyle birlikte 2001 senesine kadar 10 üzerinden 7-8'lik performans veren bir sol beke dönüştü. kendisine de iyi bakardı. kaç kez "hakan sezonu kapattı" haberleri çıktıktan 3-4 hafta sonra sahalara dönüp sol taraftan yardırdığını bilirim.

    ingiltere'ye gitmesi ise formuyla, performansıyla falan alakalı değil. blackburn rovers'ın hocası souness takıntılı bir adamdı. tanıdığı, bildiği, bilhassa da eski futbolcularıyla takım kurmayı severdi. örneğin bizde çalıştığı dönem marsh, venison, saunders gibi ingiltere geçmişi olan adamlarla takım kurdu. blackburn ve rangers'ta da aynısını yaptı. friedel'ı aldı, tugay'ı aldı, hakan ünsal'ı aldı, hakan şükür'ü aldı. yoksa dördü de bitik haldeydi ve souness bildiği isimleri tercih etmeyi seven bir adam olmasa ingiltere ligi'ne falan gidemezlerdi.

    hakan'ın bitikliğinin sebebine gelince; gülen tarikatına yakınlığı, hakan'ın artık kendisine bakmıyor oluşu, geçirdiği sakatlıklar gibi unsurlardan dolayı galatasaray'da kadro dışı kalması, kazanılan uefa kupasıyla süper kupa sonrası doymuş bir adama dönmesi ve lucescu'nun köy takımı sturm graz'dan bile çekinerek oynamayı esas aldığı takım yapısının hakan'a uymamasıdır. 2001 sonrası bu etkenlerle azalarak bitmiştir.
  • 800
    kulübümüzün kendisine başsağlığı dilediği oyuncumuz.

    --- alıntı ---

    kulübümüzün 15107 sicil numaralı üyesi ve eski futbolcumuz hakan ünsal’ın annesi nesibe ünsal’ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.

    merhumeye allah’tan rahmet; ünsal ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz.

    galatasaray s.k. resmi twitter hesabı

    --- alıntı ---

    başı sağolsun. annesi vefat etmiş.

    düzenleme: imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın