resim
Hakan Şükür
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:53
Boy:1.91
Uyruk:Türkiye
  • 1805
    kendisi hakkında herkesin durakladığı nokta sanırım siyasal tercihi olan futbolcu. ama benim güzel ülkemde, şu totaliter soslu oligarşik zihin yapısı ne zaman bitecek çok merak ediyorum.

    ben hakan'ın futbolcu kişiliğiyle değerlendirilmesi kanaatindeyim. sonuçta kendi düşünceleri kendini bağlar tıpkı metin kurt'ta olduğu gibi. kimse resmi ideolojiye inanmak zorunda değil.
  • 1807
    kral hakan şükür
    seni çekemeyen
    bütün ibnelerin
    suratına tükür

    galatasaray bir spor kulübüdür ve hakan şükür galatasaray tarihinin en önemli oyuncularından, efsanelerinden biridir. onun seçimleri, yaptıkları galatasaray için ne derece önemli biri olduğu gerçeğini değiştiremez. gönül isterdi ki sadece kral hakan şükür olarak anılsın ama olmadı. isminin önüne başka ünvanlar da eklendi ama o galatasaraylılar için her zaman kral hakan şükür olarak kalmalı, benim için öyle kalacak.

    yaşamında etmedik laf bırakmayanlar, (allah uzun ömürler versin) vefat ettiğinde kendisini en büyük galatasaraylı olarak ilan edecekler. türkiye'de bu işler ne yazık ki böyle yürüyor. ne desek değişmeyecek bu.
  • 1808
    türk futbolunun yetiştirdiği belkide en büyük futbolcu.

    hızımı alamamışken birkaç kelam daha edeyim dedim(u: (:). sözlükte, genel hayatımda gördüğüm, büyük bir yanlış var. maalesef insanları dini, ırkı, yaşantısı üzerinden değerlendiriyoruz ve ayrımcılık yapıyoruz. zamanında kazanılmadık kupa bırakmamış, galatasaray formasını başarıyla terletmiş hakan şükür bile olsanız bu böyle. "ama o cemaatçi, oruç tutuyor ayrıca akp milletvekili" dersen benim de diyeceğim şudur: "banane". bana mı tutuyor kardeşim? ister sabah akşam içki içsin, isterse 5 vakit namazını kılsın banane. taraftarım ben kardeşim. sahada tuttuğum takım adına ne yapmış ben ona bakarım. hakan şükür 37 yaşında şampiyonluk maçında bile golünü atmış ve efsaneler arasında yerini almış bir oyuncu. hasan şaş, bilmeyenler için söyleyeyim hakan şükür'le siyasi fikir olarak taban tabana zıttır, buna rağmen bu ikisi omuz omuza vermiş 2008'de çok değerli bir şampiyonluk kazanmış ve hala çok sıkı iki dostken biz taraftara ne oluyor? fener camiası efsane diye alex'e sarılmışken bizim hakan şükür, hagi, fatih terim, bülent korkmaz, metin oktay ve daha onlarca gerçek efsanelerimiz var.

    efsanelerimizin değerini bilelim.
  • 1810
    futbolcular genelde futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlüğe soyunurlar. kral ise başka bir yol seçti siyasete atıldı. ancak futboldan da uzaklaşmadı. hakan şükür allah korkusu olan ve adalete inanan bir insan. bir çok adaletsizliğin yaşandığı şu futbol ortamında tff başkanı olması gerekendir. yönetim kadrosunda ise şenol güneş gibi futbolun içinden gelen dürüst insanlar olursa bu ülke futbolda çağ atlar.
  • 1811
    1 yıldız 100 gol programı yapılmıştı lig tv'de. şansıma canlı denk gelmiştim. çok enfesti, duygulandım. gözlerimin dolduğu anlar oldu.

    goller'den sonra kral bazı şeyler anlattı. özellikle son 100. golden sonra anlattıkları yüreğimi dağladı.

    internetten ne kadar arasam da programı bulamadım. lig tv kendi sitesine 100 golü koymuş ama sadece goller var. hakan şükür'ün anlattıklarını kesmişler.

    eğer bu programı bulursam buraya linkini vereceğim.

    elinde halihazırda olan varsa da sözlükle paylaşsın lütfen.

    not: ftw'ye de twitter'dan sormuştum var mı, yükleyebilir misin diye ama takmadı beni (u: :()

    edit: ftw'de de yokmuş.
  • 1816
    türkiye'yi bölmeye çalışan siyasi iktidar, galatasaray taraftarına şirin görünmek için kendisini piyon olarak kullanmakta. "türk değilim" demesinin zamanlaması, neden apo denen o. ç. ile görüşmelerin yapıldığı zamana denk geldiğini zannediyorsunuz? akp içindeki spor biriminin galatasaray şubesinden sorumlu olan kişi kendisidir. futbolculuğunu bir yana bırakıp, o konuda hakkını teslim ederim. ancak şu anda yaptıkları benim midemi bulandırıyor.
  • 1817
    adam gibi adam lan bu bizim kralımız hakan şükür. siyasi görüşü dine bakış açısı -ki hiç yakın olmamama rağmen kendisine- sana uymuyor diye bu adama laf edemezsin burada. he edersin edersin tabi de ekşi sözlükte falan. burası galatasaray sözlük. bu adamın galatasaray'a yanlışı oldu mu? hayır. uefayı aldığımız sene en büyük paylardan biri de onda mı? evet. o zaman siyasi görüşünden dolayı bu adama bu sözlükte laf etmeyeceksin. galatasaray sözlük siyasi şovenizm yeri olmadı olmamalı da.
  • 1818
    kimse darılmasın ben kendisini siyasete yakıştıramıyorum. bundan 50 sene sonra bile hatırlanacak başarılara ve gollere imza atan, her türlü sakatlığa rağmen çıkıp oynayan, sokaktaki çocuklara ilham kaynağı olan 37 yaşında bile şampiyonluk maçlarında rakip kalecinin üstüne depar atan bir efsanenin çıkıp dünyanın en pis en çıkarcı işine girmesine anlam veremiyorum. ticarete girsin, galatasaray'ın içinde yönetici olsun. gerekirse futbol federasyonu başkanı olsun. onun verimli olduğu yer siyaset değil spor. gel kral sevenlerini üzme.
  • 1819
    kendisi hakkında çok söyleyeceğim olan eski futbolcumuz. lakin yeri değil. burası siyaset yeri değilse buraya bu adamın siyasi icraatlarını taşımayacaksın. taşınıyorsa gerekirse eleştirilecektir bunu da göze alacaksın. kimseye bu yüzden küfür edilemez.

    bak tekrar diyorum hani biz götümüzle okuyoruz ya sen gözünle oku diye.

    buraya bu adamın siyasi icraatlarını taşıyorsan herkes kendi siyasi görüşüne göre eleştirebilir. bunu göze alacaksın. ha göze alamıyorsan bu konuyu hiç deşmeyeceksin arkadaşım.

    edit : bu arada asıl yavşaklık ülke gerçeklerine gözünü kapatıp - ama arma için savaştı yeaaaa - demektir. oldu yarın öbür gün atatürk'e dil uzattığında da kafanı armaya çevirirsin. galatasaray'dan önemli tek bir şey vardır o da bağımsızlıktır !

    edit 2 : işbu entry sadece etnik köken üzerine yaptığı açıklamalardan dolayı değil kendisinin genel zihniyeti üzerine yazılmıştır.
  • 1820
    sözlüğe siyasi açıklamalarını taşıyanları görmek için 00:00'dan önce girilen entrylere bakılması gereken efsanemizdir.

    tekrar etmek yararlı olacak sanırım; mevzu hakan şükür olduğunda yazılan her şeyi gözüyle okuyanlar, götüyle okuyanlar ve de doğru düzgün okumadan bile komplo teorileriyle hakan şükür'e saldırmaya çalışanlar olmak üzere insanlar 3'e ayrılıyor.

    edit: bağımsızlık vs. goygoyuna gerek yok. adam olacaksın, mert olacaksın diyeceksin ki bu adamın yer bulduğu siyasi yelpaze benim siyasi görüşüme uymuyor. esas yavşaklık, demek istediğini diyemeyip, lafı çevirmektir. "atatürk'e laf uzatınca" gibi olmamış ve zaten olmayacak şeyleri dile getirip provokatörlük yapmak dürüst insana zaten yakışmayan bir tavırdır.

    edit 2: galatasaray sözlük, hakan şükür'e linç kültürüyle saldırılacak yer değildir. eğer ki buna yeltenirseniz önce ülkeye o'nun kadar faydalı olup olmadığınızı düşünmelisiniz, sonra da galatasaray'a hakan şükür'ün sıçtığı bok kadar yararınızın olup olmadığını düşünmelisiniz.
  • 1821
    "aslen türk değilim, arnavut'um." minvalindeki son açıklamalarından sonra ismi apo'yla, dikkatinizi çekerim, abdullah öcalan'la aynı cümlede kullanılmış ve onunla aynı amaçlara, aynı politikaya hizmet ettiği yahut böyle bir amaç uğrunda piyon olarak kullanıldığı/kendisini kullandırttığı iddia edilen, gelmiş geçmiş en büyük galatasaraylılardan birisi.

    nasıl bu kadar aşağılık komplo teorileri üretebiliyorsunuz allah aşkına? nasıl böyle kokuşmuş fikirler esaret altına alabiliyor beyinlerinizi? kimse kusura bakmasın, hiç de ağır konuşmuyorum.

    birden fazla neslin çoğunun galatasaraylı olmasına sebep olan adamların birinden bahsediyoruz. store falan hayatımızda yokken, %100 korsan kumaştan terziye yaptırdığımız formaların arkasına özenle "9 - hakan" yazdırtırdık anne babamıza. adana'nın termometrede 40, hissedilen 60 derecelik sıcağında sırtımızdan hiç çıkarmaz, onunla koştururduk akşama kadar. belki içinde yanardık, belki de dünyanın en rahatsız kıyafetiydi üstümüzdeki ama aralarında 6 adım mesafe bulunan iki taşın arasından topu geçirmeye çalışırken hiç hissetmezdik o harareti.

    akşam olduğu zaman eve girince yemeden, içmeden, banyodan önce aceleyle o formayı çıkarırdık. çıkarırdık ki annemiz bir an evvel yıkasın da sabaha tekrar giyebilelim. 50 kere tembihler, hemen yıkayıp asmasını isterdik. ama hep aklımızın bir köşesinde o kuşku olurdu; "hadi sabaha kurumazsa?". bilmezdik tabi o silme "naylon" kumaşın o sıcakta en fazla 1 saatte kuruyacağını. o üstümüzde olmazsa gol atamayacaktık sanki. nitekim o üstümüzde olmayınca da kaleye geçerdik. yakıştıramazdık kendimize onsuz gol atmayı.

    az sesi kısık çıkmadık yukarıya akşam ezanı okunurken. tamam, terli terli buz gibi su içerdik ama ondan değildi ses kısılmasının sebebi. deliler gibi koştururken topun peşinde, "hakan şükür" ismini haykırmamızdı son perdeden. çok da azar işitirdik sessiz oynayın diye ama o'nun ismini zikretmeden, sokağı inletmeden de hiç tadı çıkmazdı oynanan topun, atılan golün...

    şimdi çıkmış diyorlar ki, "ülkeyi bölmeye çalışanların atını koşturuyor.". bunu düşünürken, konuşurken, yazarken hiç mi için sızlamıyor? hiç mi ar damarın rahatsız etmiyor vicdanını? türk milli takımının en çok gol atan, dolayısıyla türk halkını en çok sevindiren futbolcusundan bahsediyorsun. 37 yaşında, milli formayla katılabileceği son büyük turnuvaya hazır olabilmek, kadroya seçilebilmek için kendisine yurtdışından özel kondisyoner getirten bir adamdan...

    yoksa o da mı tezgahlanan bu büyük oyunun küçük bir parçasıydı? attığı her gol, planın yürümesi adına atılan ufak adımlar mıydı?

    yazıklar olsun.
  • 1822
    parcaliyi terleten kendisinden daha galatasaraylisini benim gozlerim gormedi! attigi gollerini falan gectim, arma ugruna sarfettigi emekler saha ici ve disi hangi yildiz futbolcu kendi takimina sarfetmistir merak ediyorum. hala ve her firsatta da elestiriliyor ya, hem de kendi takiminin taraftarlarinin bir kismi da bunu yapiyor ya, insanin yasamaya hevesini kacirir bu zihniyettekiler. hani sonuna kadar ifade ve dusunce ozgurlugu falan ama hakan sukur dedigimiz adam daha nasil hizmet etmeliydi bu kulube vallahi ben bilemedim!
  • 1823
    son yaptığı ve içinden cımbızla alınan kökenle ilgili açıklamalarında sorun göremediğim emekli futbolcu.
    eski galatasaraylı futbolcu demiyorum, malesef o metin oktay olabilecekken, müzede çorabı dahi yer almayan bir futbolcu olmayı seçti. ancak sırf galatasaray'a olan günahlarından dolayı da iyi niyetli bir açıklamasını fırsat bilip kendisine vurmamak lazım.
  • 1824
    müzede çorabı dahi yer almıyorsa bunun müsebbibi galatasaray tarihinde ibra edilmeyip bunu yargıtay'a götüren tek başkan olan adnan polat'tır. belki hakan şükür dilediği şekilde galatasaray kariyerini noktalayamamıştır ama o'nun ayağını kulüpten ali cengiz oyunu ile kesmeye çalışan adnan polat ve şürekası, tarihin önünde zaten rezil olmuşlardır. bu konu üzerinden hakan şükür'e vurmak yerine esas eleştirilmesi gereken isimler eleştirilmelidir. ha ezbere konuşuluyorsa, hakan şükür ismine burada bile yüklenmek bu kadar basitse, lanet olsun.hakan şükür'den bahsediyoruz, çocukluğumuzdan, yetişkinliğimize. siyasi mevzuları geçtik, sportif açıdan bile eleştiriliyorsa ki buna itirazım yok -ama benim de sanırım eleştireni eleştirme hakkım mevcuttur- ben böyle aymazlık, nankörlük görmedim demem gerekir. gerçekten yazıklar olsun. mario jardel'in süper kupa finali'nde giydiği kramponlar bile müzedeyken, hakan şükür benim bir çorabım bile müzede yok diyorsa, bunu düşünmek gerekirken kimileri şaşırtmayacak şekilde direkt kral'a yükleniyor. kimseyi bilmem ama ben her şeyi göze alır herkesle münakaşaya hazır şekilde buralarda gezinirim. çünkü hakan şükür, benim için galatasaray'ın saf halidir. kimseye de kirlettirmem. gün gelecek, buralarda bu ağız ishali insanlar çocuklarına galatasaray efsanesi olarak anlatacaklar hakan şükür'ü adım gibi biliyorum; ama lanet olsun ki bugün klavyeleriyle o'na kin kusarken azıcık düşünüp de hiçbir sorumluluk, vefa hissetmiyorlar.
  • 1825
    sıklıkla kendisinin siyasi görüşü nedeniyle eleştirildiği söylenir. aslında durum tam tersidir. hakan şükür'ü siyasi görüşü nedeniyle eleştirenler çok azken, mantıklı eleştirileri hakan şükür'ün siyasi görüşüne bağlayarak savunmaya çalışanlar çoğunluktadır. çünkü günahlarının demogoji ve hala ve hala mağdur edebiyatı dışında bir savunması yoktur.

    - hakan galatasaray tarihinin en önemli döneminde yok olmak üzereyken ısrarla sahada tutarak kendisini var eden fatih terim'le basını araç seçerek çıkardığı jip kavgasıyla neşemizi kaçırmıştır. uefa kupasını kazanmışız, ligde şampiyon olmuşuz, hayal edilmeyeni gereçekleştirmişiz, hakan efendi jip peşinde. bir jip için tüm keyfimizin içine etmiştir. oysa ki fatih terim jip parasını hakan şükür'e vermiş ve diğer futbolculara haksızlık olmasın diye bu şekilde davrandığını da söylemiştir. sen takıma kaptan olmuş adamsın. bunu bilfiil kendin düşünmen gerekirken çıkardığın yaygaraya bak.

    - hakan şükür uefa kupasını aldığımız sezon sonu kaçar gibi galatasaray'dan ayrılmıştır. hani vefadan bahseder ya, işine geldiğinde çok güzel şekilde ben profesyonel futbolcuyum diyip sözleşme yenilemeden inter'e imzayı basmıştır. galatasaray da kendisinden yanılmıyosam 7 milyon mark gibi ederinin çok altında bir rakam kazanmıştır uefa'da inter'i dava ederek. yani emre, okan bu takımdan nasıl kaçtıysa hakan da o şekilde kaçmıştır. şansımız o dönem karara bağlanan bosman davasının maddi anlamda uygulamasının henüz futbola yansımamış olmasıydı. daha sonra avrupa'da inter, parma ve blackburn'de yapamamış ve kariyeri 2. kez tükenmek üzereyken galatasaray tekrar ve tekrar kendisine kucak açmıştır. bu dönemde takımda ikinci baharını yaşamıştır. sonra şahıslara indirmiyorum konuyu galatasaray yönetimi artık kendisiyle çalışmak istememiştir ve bu noktada hakan şükür'ün tüm profesyonelliği bitmiş vefadan dem vurmaya başlamıştır. oysa galatasaray başkanı kendisine heykelini dikelim teklifi getirmiştir. açıklama da şu şekildedir:

    "galatasaray kulübü'nün hakan şükür'le 'la ilgili aldığı kararı açıklayan polat, ''biz hakan'a 1 yıllık değil, 5 yıllık sözleşme teklifi yapacağız. hakan'ı bu 5 yılda galatasaray'ın futbol elçisi olarak aramızda görmek istiyoruz. bundan kastımız, galatasaray futbol okulları'nı bundan sonra galatasaray hakan şükür futbol okulları olarak isimlendireceğiz. türkiye'nin her yerinde açılacak futbol okullarını, hakan şükür futbol okulları olarak adlandıracağız. hakan'ı, galatasaray'ın yapacağı tüm sosyal sorumluluk projelerinde görevlendirmeyi arzu ediyoruz'' dedi.

    hakan şükür'e takımın tüm projeleri içinde görev teklif edeceklerini belirten polat, yönetim kurulu olarak florya metin oktay tesisleri'ne tecrübeli futbolcunun heykelinin dikilmesine karar verdiklerini söyledi.

    polat, ''yönetim kurulumuz, florya tesislerinde metin oktay'ın heykelinin yanına, hakan'ın heykelinin dikilmesine karar verdi. galatasaray yönetimimin dışında, kabul ederse benim de ona şahsi bir armağanım olacak. galatasaray'ın adnan polat kamp tesisleri var. bu tesisteki adımı kaldırıp, hakan şükür adının konulmasını teklif edeceğim kendisine. hakan, bizim açımızdan türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu. bizim için efsane bir futbolcudur, yaşayan bir efsanedir. galatasaray'a katkılarını birlikte yaşadık. bugüne kadar hep futbolcu olarak galatasaray'a katkısı oldu. kabul ederse, bundan sonra da futbol adamı olarak galatasaray'ın bünyesinde, 5 yıllık kontratla görev alacak. galatasaray ve türk futboluna katkısını sürdürmesini arzu ediyoruz. hakan'a yeni yaşamında başarılar diliyoruz. bizimle beraber olması halinde çok mutlu olacağız. çok iyi işler yapacağımızdan da eminiz'' diye konuştu.

    kaynak: http://www.harbiforum.org/...z.html#ixzz2LhKU5zXA "

    hakan şükür ise teklifi kendisine vefasızlık gösterildiği gerekçesiyle reddetmiştir. evet bu camia, heykelini dikmeyi bırak, altyapısından çıkmış olmamasına rağmen futbol okullarına hakan şükür futbol okulları adını vermeyi teklif etmiştir kendisine. bu ne demektir? galatasaray alt yapısındaki her futbolcunun örnek alacağı galatasaraylı olarak biz seni seçtik demektir. reddedilen onur işte budur. daha da vefa demesin kimse. çünkü göstermesi gerektiğinde vefa, hakan şükür için bir semt adından başka bir şey değildir. kendisi futbolu bıraktıktan sonra bir gün olsun vefa göstermemiş, her gün galatasaray'a saldırmıştır. evet hakan şükür galatasaray'dan ayrılmıştır ama işte bu şartlar altında...

    - sonrasında sırf kişisel husumeti nedeniyle her fırsatta özellikle adnan polat başta olduğu sürece hem yönetime hem de galatasaray'a medyada edindiği konumu kullanarak vurmuştur. özellikle arda konusunda arda'nın sami yen'de ıslıklanması ile sonuçlanan galatasaray kaptanının sakat olmadığı aslında bilerek oynamadığı dedikodusunu çıkaran yalanı da ilk gündeme getiren isim olmuştur.
    - yurt dışındayken emre ve okan'ı inter'e transfer olmaları için ayartmıştır.
    - şike davasında madem çok galatasaraylı'ydı millet vekili olarak adaletin yerine gelmesi için ufacık bir adım atsaydı. en azından bir yazı yazsaydı. onu da yapmadı. tarafsız kalıyorum bahanesiyle fenerbahçe tarafını tuttu. tarafsızlık öyle olmaz. bir taraf açık şekilde haksızlık ediyor, bir başka tarafın hakkını yiyorsa ve sen de gayri adil şekilde susuyorsan göz yumuyorsun, taraf tutuyorsun demektir. bu camiadan kimse kayırılmak istemedi. sadece adaletin gerçekleşmesini ve şikecilerin cezalandırılmasını istedi. oysa aynı hakan şükür engin baytar ve hakem olayında nedense tarafsız olmayı seçmedi ve engin'i asanlar arasında yer aldı.

    galatasaray sadece yönetimi aracılığıyla idare edilen bir camia değildir. kendi içinde derin bir galatasaray'ı barındırır. hakan gibi bir futbolcuyu camianın sembol isimleri arasına almayı reddettiyse galatasaray daha bir çok sebep ve ortak mutabakat vardır. bu gün sinekten yağ çıkarıp pazarlayabileceği her şeyi kullanan ünal aysal hakan şükür'ü kullanmıyorsa bir nedeni vardır. tanju bile bu camiada dışlanmadıysa ve buna rağmen hakan şükür'ün çorabı dahi müzede yer almıyorsa bir sebebi vardır.

    evet sahada galatasaray'ın gördüğü en iyi futbolculardan bir tanesiydi. bunu kimse inkar etmiyor. ancak saha dışında kesinlikle bir galatasaraylı değildir. metin oktay'ın yanına heykelinin dikilmesine hayır demiştir. hiç bir galatasaraylı kendisine sunulan bu lütfa, bu onura hayır demez. bu maneviyat parayla ölçülemez. bu ölümsüzlük demektir. metin oktay'ın yanına heykelinin dikilmesini elinin tersiyle reddeden adam galatasaraylı de-ğil-dir. takınmayı seçtiği kimlik ona kimseye verilmeyen 2. metin oktay olma şansını kaybettirmiştir. ancak kendisinin bu durumdan şikayetçi olduğunu sanmıyorum.

    edit: malesef o yılların ve o başarıların üzerinden çok sene geçti. jip konusunun detayını ve fatih terim'in mevzu hakkında hakan şükür'e hitaben "türkiye kimin ne olduğunu biliyor" açıklamalarını daha net öğrenmek isteyen o dönemi pek bilmeyen renkdaşlar olabilir. konu hakkında detaylı bilgi için... http://www.porttakal.com/...-konustu-260828.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın