resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 1876
    futbolculuğu 10 numara, futbol oynadığı zamanlarda ki futbol zekası 10 numara, adamlığı 10 numara, hırsı 10 numara, teknik konulardan anlamaması da malesef 10 numara. o yüzden i love you hagi ama teknik direktör olarak değil. sen bizim efsanemizsin. gençliğimin en büyük fenomenisin. ama malesef olmuyor hocam. sen yine akıllarımızda futbolcu hagi olarak kalacaksın. attığın golleri, carlosun belini kırmanı, 90'a gönderdiğin frikikleri hiç unutmayacağız. teknik direktörlük dönemlerini ise hiç hatırlamayacağız sayın hocam. i love you hagi ama futbolcu hagi..
  • 1877
    kesinlikle kendisinde ısrar edilmesi gereken teknik direktörümüzdür. oyuncu tercihleri, transferler, disiplin anlayışı ve daha birçok şey hakkında yorum yapabiliriz, yapacağız da... ancak bu adama lise öğrencisi muamelesi yapmaya da gerek yok. insanlarda, sanki önceki döneminde takımı rezil rüsva etmiş gibi bir algı var. bu adamın takımı, zamanında ligi liderin dört puan arkasında bitirdi. bir galibiyet yani... şampiyon takımla oynayıp kaybettiği bir maçı kazansaydı o sene şampiyon olacaktı. eleştirelim tamam, neill-cana tercihini eleştirelim, misimovic olayını eleştirelim, zapata'yı da eleştirelim ama bu kadar da yerin dibine sokmayalım. hagi'den hoca olmaza getirmeyelim işi, o kadar da değil...
  • 1878
    bugüne kadar elle tutulur bir şekilde eleştirildiğini görmedim, bazı oyuncu değişiklikleri dışında. hep beylik laflar, hamasi cümleler... oyunculuğu iyiymiş de, tenik adamlığı kötüymüş de. aynı maçları mı izliyoruz sizle? ağustos, eylül, ekim aylarında oynadığımız maçları unutuyor musunuz? bu yıl yenildiğimiz bütün maçlarda sahada ezildiğimizi unutuyor musunuz?

    hagi'nin kurduğu takımla bursa ve antep deplasmanlarında yenildik. bu deplasmanlarda bu sezon puan çıkaran kaç takım var? galatasaray'san yeneceksin tabii hepsini. ama galatasaray bu sezon galatasaray gibi mi? sezon başından beri sürüyorunuz. ocak itibarıyla arada çok ciddi farklar var. hakikaten görmüyor musunuz? yoksa anlamıyor musunuz? anlamak mı istemiyorsunuz? medyanın konumlandırdığı algıları kıramıyor mu gördüğünüz şey? bu kadar mı iradesiz, yorum kabiliyetinden yoksun ve edilgensiniz? değerlerinizi yerin dibine sokmak için bu kadar mı heveslisiniz? fenerbahçe aykut kocaman gibi yeteneksizin bile arkasında duruyor, ses çıkarmadan. siz? o çok övündüğünüz uefa kupası, süper kupa, 5-1'lik fenerbahçe galibiyetinin en büyük mimarını yerin dibine sokmaya çalışıyorsunuz. her fırsatta bel altına vurarak. peh!

    hep medyanın doldurmaları. hep rıdvan'ların, sergen'lerin futbol dışında hiçbir şeyden haber olmayan, açıp bir gün bile doğru düzgün kitap okuduğundan şüphe duyduğum adamların, mehmet demirkol gibi sinsilerin doldurmaları. seviye bu işte.

    gerets kötüydü, feldkamp kötüydü, skibbe kötüydü, rijkaard kötüydü... hepsi kötüydü bir siz iyisiniz, bir sizin kafanız çalışıyor zaten. adam takımını az çok 2011 yılı ocak ayında kurdu. biraz bekleyin, biraz susun da izleyin, ne yapmaya çalışıyor, ne yapıyor, yeniliyorsak nasıl yeniliyoruz, yeniyorsak nasıl yeniyoruz, bir anlamaya çalışın. üç dakikalık özet görüntü, üstüne rıdvan dilmen doldurmasıyla yazıyorsanız yazmayın kardeşim. boşboş yorumlara inanıp kalıyorsunuz...

    --- alıntı ---

    nasrettin hoca torunuyla birlikte tarlaya gitmiş. dönüşte nasrettin hoca eşeğe binmiş çocuk arkada gidiyorlarmış bir kahvehanenin önünden geçmişler. adamlar demiş, hoca utanmıyor musun koskoca adamsın, küçücük çocuk arkada tek yürüyor sen binmişsin eşeğe.

    hoca haklısınız demiş inmiş, çocuk binmiş eşeğe. bir ilerideki kahvehanede çocuğa çatmışlar. in bakayım sen gencecik adamsın, yaşlı adamı yürütüyorsun olur mu öyle falan...

    nasrettin hoca almış çocuğu bu sefer ikisi binmiş eşeğe... bir ilerki kahvedekiler... hoca ayıp ayıp, şu zayıf eşeğe iki kişi binilir mi hayvana hiç mi acımıyorsun?

    hoca sikicem eşeğini demiş inmiş eşekten ikisi de...
    eşek boşta hoca ve torunu da yanında yayan yürümeye başlamışlar. bir sonraki kahvehanedekiler basmışlar kahkahayı.

    enayi hoca... eşek almışsın yanına ama siz torunla yürüyorsunuz, eşeğe binen yok demişler.

    hoca da ağzınıza sokayım susun artık demiş.

    hikâyenin kaynağı: http://wwwextensor.blogspot.com/

    --- alıntı ---
  • 1879
    geçmişte yaptıkları:

    lucescu'yu yönetime önererek galatasaray'a kazandırmak.
    mehmet topal'ı çok düşük bir maliyetle galatasaray'a kazandırmak.
    song-tomas ikilisini takıma kazandırıp, çok sağlam bir defans göbeği oluşturmak. (bir yıl sonraki şampiyonlukta büyük paylar vardır)
    gökhan ünal ve mehmet topuz, henüz piyasada adları doşamıyorken alınmalarını istemek.
    arda turan'ın sağ bekten alınıp, sol açığa geçmesini sağlamak.
    ta futbolcuyken emre ve okan inter'le anlaştığı için kadro dışı bırakılmalarını istemek (o şampiyonluk nasıl kaçtı?)
    çok düşük maliyetli bir kadroyla fenerbehçe'den 6-0'ın rövanşını almak.
    çok düşük maliyetli bir kadroyla şampiyonluğu son birkaç haftaya kadar kovalamak.
    çok düşük bir maliyetle bir yıl sonra şampiyon olacak takımın iskeletini oluşturmak.

    bunlar ilk aklıma gelenler... geçmişi kurcalayacaksanız adam gibi yazın. cahil cahil yazmayın. "bilmiyorsan sus insan sansınlar" diye ne güzel bir laf var... bir de ne güzel demişler "aptal dostun olacağına akıllı düşmanın olsun" diye. zekâ herkese gerekli.
  • 1880
    kendisi hakkında yapılan suçlamalar hakkında söylemek istediklerim var. mesela sabri'yi xavi pozisyonunda denemek. sabri'nin asıl mevkisi sağ bek değil orta sahadır arkadaşlar. son yıllarda bek oynaması bunu değiştirmez. harry kewell'ın sol açık olup forvet oynaması gibi bir şey. oyuncunun özelliklerini uygun pozisyonda değerlendirmek diyebiliriz.

    hagi milan baros'u anıl dilaver'in yedeği yapmamıştır. adam sakatlıktan çıktı, apar topar 10 dakika oynadı ve sakatlandı. şimdi aynı şeyleri yaşamamak için tekrar sakatlanmasın diye adamı ilk11'de çıkarmamak "x futbolcunun yedeği" oluyosa vay bizim futbol bilgimize, vay bizim sözlüğümüze...

    mesela o an takımın yıldızıyla çatışma filan denmiş. bu takımın yıldızı arda'dır, kewell'dır, baros'tur. ben bu futbolcularla herhangi bir çatışma görmedim. misimovic bu takımın yıldızı değildi, geldiğinden beri hiç bir şey yapamadı. kendisi yıldız futbolcu olabilir ama galatasaray'ın yıldızı değildi.

    hagi bu tür suçlamaları asla haketmiyor. kimse kusura bakmasın bazı insanlar vardır, ne yaparsa yapsın hala tapılır ona. hagi'de bu insanlardan biridir ve ben hagi'yi yamyam taraftara yedirmem arkadaş. şimdi bunu da kendilerine çevirenler olacak biraz daha açiyim. hagi'yi eleştirirsin adam gibi ama yalan yanlış suçlarsan orada sana dur derler. adam bas bas bağırıyor zamana ihtiyacım var diye. bırak istediği zamanı alsın ondan sonra istediğin eleştirini yaparsın, böyle böyle dedi ama yapamadı başarısız oldu diye. o zaman kimse sana gıkını çıkaramaz. adamın kendi istediği futbolu biliyorsun, istediği adamları aldırdı, bırak iki maçta karar verme buna. bırak oynatsın takımı. bırak kafasındakini sahaya aktarsın. bırakın artık şu takımı, hagi'yi, arda'yı. bırakın da istediklerini yapsınlar. sizin istediklerinizi yapmasınlar. o adam hagi. elin kıytırık adamı değil. futbolu, bildikleri, yaptıkları, yapacakları, senin hayal ettiklerinin ötesinde, suçlamadan önce bunu iyi düşün...

    son olarak hagi'ye sesleniyorum. niye be hagi? niye lan? niye kabul ettin, niye zor zamanda destek çıktın? bak burada ne kadar çok menajer var. kaynıyor misss. sokak başı teknik direktör burası bilmiyo muydun be hagi? burada herkes morinyo. herkes guğardiğola. türkiye'de herkes futbol'un kralı hagi bilmiyo musun. ha bir çoğu da futbolu biliyorum diye geçinir, ertesi gün ntvspor'un tekrar yayını gibidir o ayrı. her neyse ben bu adamı buradaki kimseye karalatmam, harcatmam. ben bu adamın antremanını bilirim, ben bu adamın kendisini bilirim, ben bu adamın disiplinini bilirim. ben efsanelerime dokundurtmam. benim gibi birçok adam biliyorum burada. hagi için tek başıma da kalsam, kendisini savunan birtek ben kalsamda inadına hagi, i love you hagi..!
  • 1881
    takımın ağzına sıçmıştır.

    o ana kadar kanatta fırtınalar estirip abdel kader keita'yı bize unutturan juan pablo pino'yu forvete mahkum ederek, verimini yüzde 50 düşürmüş; lucas neill ile lorik cana'yı profosyonel kariyerlerinde daha önce hiç oynamadıkları mevkiilere yerleştirmiştir.

    hele hele sabri'yi orta sahada denemesine hiç bir şey diyemiyorum, zira aynı boku kalli de yapıyordu ara ara. hani zizonkovac'ın yaşı kadar antrenörlük yapmış kalli.
  • 1883
    son zamanlarda hakkında teknik direktör değil yorumu yapan arkadaşlar, kimmiş teknik direktör bir yazsalar da biz de ona göre değerlendirsek.
    arkadaşlara göre teknik direktör olabilmek için ne yapmak gerekiyor acaba, kupalar almak mı, hatasız kadrolar kurmak mı, oyuncularıyla sorun yaşamamak mı ne?
    sürekli kupa kazanan teknik direktör var mı, sürekli ideal kadro sahaya çıkaran teknik direktör var mı, oyuncularıyla sorun yaşamayan teknik direktör var mı, hata yapmayan insan var mı?

    takımın başına geldiğinde büyük bir travma içindeki futbolcu kadrosunu, yönetimi, taraftarı düze çıkarmak için uğraşıyor hagi. boyacı küpü değil. hata yapmıyor mu, yapıyor elbette. daha da yapacak. hataları da eleştirilecek elbette.

    takım çok iyiydi, hagi geldi bozdu denebilir mi?

    ne olursa olsun, hagi teknik direktör değil demek saçmalamaktır.
  • 1885
    benim gözümde kötü teknik direktör değildir. sadece tecrübesizdir. kötü olsa bile bi'şey demem. diyemem çünkü. bazen kızasım geliyor ona yaptığı tercihlerden, ama hemen çocukluğum geliyor kendime kızıyorum. açıyorum maçları tekrar izliyorum, bazen ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. size de olmuyo mu hiç? unuttunuz mu o yılları? unuttunuz mu sevinçlerimizi? unuttunuz mu bize gelmeden önce "30 yaşına gelmiş adam iş yapamaz" gibisinden şeyler diyenleri?

    bekleyin hele bi, bekleyin. tam olarak 1 sezonu doldurur, o zaman eleştirmeye başlarsınız adamı. sezon ortasında gelmiş, 5 yeriz 6 yeriz dediğiniz maçta takımı aslanlar gibi oynatmış. demiyo muydunuz "mücadele etmiyo yeaaa takım topun peşinden koşmuyolar yeaeaeaa" diye, tamam işte hagi de bunu yapmaya çalışıyor. rijkaardın sistemine mücadele gücünü ekleyerek oynatmaya çalışıyor. öyle değil mi?

    hagi'nin annesi babası ölmüştü hatırlayın, siz biliyosunuz gerisini. sonra yok kewell'a neill'a izin vermemiş bık bık bık
    demiyo muydunuz futbolcu önce adam olcak diye?
    keita'nın yaptığı üçkağıtlara niye sesiniz çıkmadı?
    lincoln'ün sürekli elinde bavul gezmesi?
    misimovicin beni yerimde oynatmadı demesi, yenildiğimiz maç sonrasında salak salak etrafa gülmesi?

    bunları görmezden geliyosunuz da, hagi zaman isteyince "6 ay istemişti zaten bi 6 ay daha istiyo olur mu öyle şey" demeyi biliyosunuz ama. sonra yok "alex ferguson", yok "arsene wenger" bilmemne.

    sabır lütfen, sabır.

    bırakalım bizi mutlu eden 'adam'ları asmayı kesmeyi, vefasızlık yapmayalım... ****
  • 1886
    --- alıntı ---

    bırakın bu işleri, bir kez daha tekrarlıyorum. hagi hoca değil ve bizim hocayla falan işimiz olmaz. bize iskambil kağıtlarını devirmeden kule yapabilecek hokkabaz lazım değil. bize son iskambil kağıdını koyarken devirdiğinde, hiç bir şey olmamış gibi tekrar toparlanan, kırık dökük aletlerle yeniden kule yapmaya girişen, herkesin saldırıya geçtiği anlarda soğuk kanlı durabilen şebeklerin bir omuz darbesiyle devrilmeyecek el commandante, galatasaray taşşağı taşıyan biri lazım.

    ve hiç kuşkunuz olmasın bu taşşak, hagi'de fazlasıyla var.

    --- alıntı ---

    (bkz: mahalle takımı)

    http://mahalletakimi.blogspot.com/...11/02/hagi-hoca.html
  • 1895
    --- alıntı ---

    ''galatasaray'a o kadar şeyler verdim ki o kredi daha fazla olmalı. bu evin bir adamı olarak bana, o zaman verilmeli. çalışmak için buna ihtiyacım var''

    gheorghe hagi

    --- alıntı ---

    gözlerim doldu gerçekten. ben bir kez hakan balta'yı tekrar oynattığı için eleştirmiştim. her ne kadar haksız olmasam da utandım yaptığımdan. bence de bize çağ atlatan commandante'ye daha fazla kredi tanımalıyız.

    ne olursa olsun, ne yaparsa yapsın güveniyorum ben on'a...
  • 1897
    kendisine sonuna kadar güvendiğim büyük adam. hataları yok mu, evet var, diğerlerinin de olduğu gibi. ama zaten tahminimce hiçbirimiz takımı aldığı konumdan itibaren elindeki sağlam olan kadroyla bugün lider olmamızı falan beklemiyordu. ama bugün en azından bamdan kurtulmuş, biraz da olsa ruh belirtileri gösteren bir takım görüyorum. tabiki muhteşem bir teknik direktör değil, ama bu hiçbir zaman olamayacağı anlamına da gelmiyor..
    istediği süreyi sonuna kadar hakettiğine inanıyorum ve kendisine güveniyorum. çünkü onun sadece profesyonelce parasını aldığı için değil, gerçekten galatasaraylı olduğu ve galatasarayın başarısı için yürekten çalıştığını biliyorum..
  • 1898
    kendisinin en büyük şanssızlığı "frank rijkaard gibi bir isimden sonra" gelmesi
    en büyük şansının da "frank rijkaard gibi bir ismin başarısız olarak gösterilmesinden sonra" gelmesidir.

    bir futbolcu olarak efsanemiz olan hagi, teknik direktör olarak bir çok kez eleştiriliyor. bunların kimi haklı kimi haksız, ancak şöyle bir gerçek var ki, en zor günlerimizden birinde diğer efsanemiz olan fatih terim bize sırt çevirirken, taşın altına elini koyan tek adam yine hagi'ydi.

    bize düşen 10'a güvenmek, 10'a inanmak, 10'u sonuna kadar desteklemek.

    bu sene zaten yeterince düşmedik mi? yeterince başarısız değil miyiz?

    lucescu,fatih terim, gerets, feldkamp, skibbe, rijkaard, bülent korkmaz.. bunlar geldi geçti artık.

    şimdi takımımızın başında, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri *, galatasaray için emek vermiş, bizi çok sevmiş, bizi çok mutlu etmiş birisi var. futbol bilgisi, zekâsı ve yeteneğini tartışmak bile gereksiz.

    bırakalım güvenelim renktaşlar.. bizi kim bu durumdan daha çok yaralayabilir ki? başkalarına verdiğimiz ya da vermediğimiz şansı değil, daha fazlasını ona verelim.

    hem başka kime güvenelim ki, hikmet karaman'a mı?

    hagi kalmalı. en azından başkalarının teknik direktörleri gibi gerizekalıca tavırları yok, neyse o. adam gibi adam.
  • 1900
    bir teknik adam için oldukça genç yaştadır kendisi ayrıca. 46 yaşındadır. michael skibbe ile aynı yaştadır kendisi. elbette birşeyler sunmaya başlayacaktır. inanılması lazım ona. burada hep bunları söyledik. biraz güvenme zamanı destek zamanı. olumlu olma zamanı.

    bu platformda taraftarından teknik kadrosuna malzemecisine sağlık ekibine yönetime herkese sırayla giydirdik. kızdık sövdük. şimdi hagi'nin arkasında olma zamanıdır. efsaneyi gene efsane yapma zamanıdır. hani volkswagen reklamında diyordu ya efsaneler ölmez, yalnızca şekil değiştirir diye biz de efsane futbolcu hagi'yi efsane teknik direktör hagi yapalım. biz yapalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın