resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 1851
    iyi futbolcu, kötü hoca.

    bu akşam karar verdim ben futbolcu hagi'yi seviyorum. bu adamı sevmiyorum ben arkadaş.
    ne takıma, ne taraftara, ne yönetime,... hiçkimseye güven vermiyor artık.
    bir kişi çıkıp diyebilir mi "hagi galatasaray 1-0 gerideyken bir hamle yapar maçı çevirir" diye?
    bir kişi çıkıp söyleyebilir mi kendisinin bu takıma futbolculuk günlerindeki gibi hırs pompalayabildiğini?

    sergen yalçın'ı sol frameden düşürmediğimiz şu günlerde hagi'nin de ancak romanya televizyonlarında yorumcu olabilecek kapasitede(u: tabii ki saha dışı yetenekleri baz alındığında demek istiyorum. yoksa hagi futboldan bi bok anlamaz demek haddim değil farkındayım) olduğunu kabullenmeliyiz artık...

    *
  • 1853
    kendisi hakkında söylenebilecek en ağır şeyleri söyleyenlerden biri benim. üşenmez ise oturup açıp okuyabilirsin. (bkz: #557985)

    bu entry yüzünden liseli, 1-2 yıllık galatasaray taraftarı olarak burda kabul edildim. oturupta bunlara kızıp bu yazdığımı silecek değilim lakin bu entry kendisini eleştiri veya ben ondan çok biliyorum mantığı ile yazılmamakta. ön yargılarını unutarak okursan bende mutlu olurum.

    bir kere şu taraftarın hagi yüzünden 2'ye bölünmesi çok saçma ve gereksiz. burada ortak tek nokta herkesin isteği olan bu takımın tekrar o eski hale dönmesi, tekrar bildiğimiz, alıştığımız galatasaray gibi oynaması. bir kısım hagi'ye sabır der, bir kısım başka hoca gelsin, bu iş hagi ile olmayacak der. bu özgür bir düşüncedir. kabul etmediği eleştiri gelince elalemin başlığına yazılan aşağalayıcı ve ağır ithamlar kadar saçma birşey yok. buna bende dahilim. kimse kimsenin takım sevgisini tartışamaz ve eleştiremez. lakin;

    eleştirilen insan gheorghe hagi ve onun taktiği, sistemi. ilk takıldığım konu kimsenin sahiplenmediği galatasaray. arkadaşım; konuştuğumuz takım galatasaray. kimse bana gelipte kimse bu takıma teknik direktör olmak istemedi, bir tek hagi çıktı diye bir bahane sunmasın. galatasaray ulan bu. sıradan bir takım mı? bu takımı çalıştırmak o dönem kimse istememiş. hadi canım ordan. fatih terim red etti diye, o onun takdiridir, diğer hocalarda mı red etti yani. ha senin kafandaki adam magath, mourinho, van gaal ise gelmez tabii ki. abdullah avcı'nın saçma sapan sene sonu gelirim, sezon ortası takımımı bırakmam tripleri de bir yere kadar. hikmet karaman, yılmaz vural tipi hocalara öner bakalım galatasaray teknik direktörlük görevini. yakıştıramıyorsun dimi bu isimleri galatasaray'a. hadi onları geçtim, alakasız x kişiye öner şu takımın başına geçmeyi. atlar ulan insanlar göreve. ulan galatasaray'ın başına geçiyorsun. boru mu bu? kimse bana masal anlatmasın yok efendim kimse kabul etmediği dönemde hagi geldi diye. bu takımı çalıştırmak önemli ve kutsal bir görevdir. her hoca demiyor mu 3 büyükleri yenince, "bana şu takımı verseler şampiyon yaparım" diye. öyle kendinizi kandırmayın. galatasaray'ı bu kadar küçümsemeyin.

    ikinci konu ise hagi'nin ta kendisi. bu takımın geçmişinin en büyük değerlerindendir. bu takıma uefa kupası getiren kadrodadır. bakın yanlış anlamayın. kupayı hagi tek başına getirmedi. hagi o kadronun en önemli yıldızıdır, efsanesidir. sen hagi kupayı getirdi, 40 metreden ona buna çaktı dersin, bende taffarel henry'nin o kafasına kedi gibi uzanmasaydı rüyanda görürdün o kupayı derim. futbol takım oyunudur. hagi o takımı yöneten en büyük maestro'ydu. şimdi ne saçmalıyorsun arkadaş sen dersin, bende derim ki chelsea'ye kaybedilen 5-0'lık maçtan sonra fatih terim'in bütün takımı florya'da toplayıp, herkesin ortasında ana avrat küfür edip, herkesi tehdit ettiğini söylerim. o uefa bir adamla gelmedi. hagi ile terim anlaşamazdı hiç bir zaman ama her zaman saygıları vardı birbirlerine. çünkü bu iki tarafa da çok şey kazandıran bir ilişkiydi. hagi hayatının en büyük başarısını galatasaray'da kazandı. kusura bakmayın, siz daha iyi biliyorsunuz kariyerini ama benim bildiğim hagi'nin galatasaray öncesi kulüp kariyeri çok büyük takımlara giden büyük yıldız adaylarından olup lakin çokta büyük etki yaratmayan oyunculardan farksız değildir. lakin kendisi bu takımda büyük efsane oldu. o yüzden onun galatasaray sevgisi çok çok çok büyük. ne zaman gel hagi şu takımın başına desen gelir. avrupalı insanların karakteri budur. ekmek yedikleri yere tükürmezler. hagi kendini neyin efsane yaptığını hepinizden çok iyi biliyor. o 40 metreden soktuğu şutları en iyi nereye soktuğunu da hepinizden daha iyi biliyor.

    lakin hagi'nin teknik direktörülük olayı ile futbolculuk kariyerini ayırt etmekte size, bize düşer arkadaşım. hagi büyük oyuncuydu. sen diyorsunki sıkıldık artık büyük oyunculardan iyi teknik direktör çıkmaz masalından. hayır! bu en zayıf ve en kötü eleştiridir. büyük adamlardan çok büyük hocalar çıkmıştır, çıkacaktır. kendisini izlemediğin fakat burada çok biliyormuş gibi her fırsatta yazdığın cruyff buna en büyük örnektir. keza magath'ta çok büyük oyuncudur. schuster'de büyük topçudur. sana göre başarı uefa'dır, bana göre başarı lig şampiyonluğudur, müthiş takım yaratmaktır. bu önerme dünyanın en saçma ve en boş önerisidir. fakat;

    hiç bir büyük oyuncunun düşüncesi ve uygulamaları yüzde yüz kabul edilecek değildir. bakın burada ben dahil kaçırılan eleştiri dozları var. futbolculara laf söylemem, o adam öyle oynamıştır, büyük oyuncu olur, silik oyuncu olur. lakin teknik direktör'ün böyle bir lüksü yoktur. bu açık ve net. o takımı hazırlar, maça çıkartır. futbolcuyu ulan a.k niye öyle vuruyorsun diye laf sokarsın geçer gider. ama teknik direktörlük farklıdır. o 25 kişilik kadro o adama verilmiştir. yapılan herşeyin hesabı sorulur. burda 40 metreden füzeleri bir bir sokan adama da sorulur, hayatı boyunca top tepmeyip, a class takımları çalıştıran adamlara da laf sokulur. mourinho'yu bile yeri gelince eleştirirsin. 2 şampiyonlar ligi kazandı diye bu adamın her yaptığı doğru olacak değildir. bir takımı a kişisi bombok çalıştırır, b kişisi oturur şampiyonluk yarışına sokar. çok merak ediyorsan aç bundesliga'yı, oku stuttgart nasıl şampiyon olmuş diye. otur oku magath, daum nasıl hocalıkta isim yapmış diye almanya'da.

    hagi'ye zaman verin diyenler var burada. katılıyorum. zaman verilmesi lazım ama zaman isteyen hoca ışık vermeli arkadaşım. bu kadar net ve basit. şimdi bu entry'i sabaha kadar kötülersin sen ama ben düşüncemden vazgeçmem. 4-2'lik eskişehir maçından sonra'da eleştiren adamlardandım hagi'yi. aç başlığımı oku. ne içiyorsunuz diye laf yazıldı, sen burada hagi büyük hoca diye methiyeler düzerken. takımı çorba etti hagi. bu kadar net konuşuyorum. birşey deniyor bu konuda hak veriyorum. doğruyu bulmaya çalışıyor ama doğru basittir. bu kadar karmaşık olmamalı. bunu kabul etmiyorum. herkesin yeri her hafta değişiyor, maç içinde herkesin yeri değişiyor. kaos futbolu mu oynuyoruz? neill dmc'de cana defansta eleştirisi değil bu. takımın kafası karman çorman. yekta'nın pası culio'nun şutu dışında olayı yoktu galatasaray takımının antep'te. 2 hafta önce taş gibi oynamış ama basit hatalarla 3-2 yenildiğin rakibine. bunu kabul etmiyorum. galatasaray bu değil.

    sonra takım kötüymüş falanda filanda. bu takım geçen sen 3. olan takım. isterse kötü oynuyor dersin, ister başka şey. bu takım geçen sene 3. oldu. sen küçümsersin bu 3.lüğü ama türkiye ligi o kadar basit bir lig değil artık. anadolu takımları tak tak top oynuyor. gerekirse sert oynuyor, gerekirse pislik. bunu en iyi bilen hagi. bombok takım bulmuş diyenlere hadi ordan derim. sakat oyuncuların var kabul, senin takımın değildi kabul ama devre arası bu takımı sen kurdun arkadaşım. yepyeni adamlar aldırdın bu takıma. kupa dahil 4 lig maçı yaptın. artık birşeyler beklerim hagi'den. sihirli değnek diye laf sokanlar var burada birbirlerine. bu iş sihirli değnek değil. fenerbahçe maçından beri takımla birliktesin. savaşçı takım mı yaratmak amaç? savaşçı takım ne abi? neyin savaşı? futbol oynuyoruz ulan. koşan, direnen, mağlup bile olsa en azından mücadele ettiler siktir et diyebileceğim takım istiyorum. suç mu şimdi bu? ha pardon, sizin efsane bellediğiniz ama hakkında biz eleştirenlerin galatasaray'lı olmadığını ilan ettiğiniz hagi böyle bir oyuncuydu dimi? pardon. çok farklı yerlerdeyiz o zaman.

    lucescu gibi olmaya çalışıyor hagi. lucescu gibi takım yönetmeye çalışıyor ama olmuyor. maç içi değişikliklerine dikkat et, lucescu gibi. ama sen burada herşeyi en iyi bildiğin için lafını sokarsın bana. hagi'den daha iyi mi bilecekmişim ben? hagi gibi deneyimim asla olmaz ama maçı okumak için illa futbolcu olmaya gerek yok. mourinho'yu öve öve bitiremezsin maçı direk değiştiriyor arkadaş diye. ee? ne farkı var bu işin.

    hagi sene sonuna kadar takımın başında kalmalıdır. salak salak herkesin birbirine girmesi yok takım üzerinden. lakin kendisi birçok maçta başarısızdır, maç teknik direktörü değildir. bu açık ve net.

    hagi isterse takımı küme düşürsün diyorsunuz ya, hakkaten acaip. sizin bu düşündüğünüzü hagi aklından bir saniye geçiriyor mu acaba?

    küme düşmek?
  • 1856
    bir takım galatasaray taraftarının turnusol kağıdı olmuş efsanemiz. sayesinde başarı aşığı, takımdan çok uefa kupasını seven kitle deşifre olmuştur. bunlar kimi zaman "yeri geldi 14 sene bekledik" derler ama en ufak bir tökezlemede satarlar efsanelerini. geçen hafta iyi oyun ve 4 gol vardı. hakan balta, zapata sahadaydı. o zaman hagi kraldı. bu hafta galatasaray mağlup ve hagi hakkında galatasaray taraftarının yazdıkları beni utandırıyor. takımın sahaya futbol adına bir şey koymaması utandırmıyor. mağlubiyet de üzmüyor o kadar, yarım saat sinir yapıyor en fazla. ama galatasaray taraftarının bu iki yüzlülüğü, bu başarıya tapar hali bunun getirisi olarak ilk başarısızlıkta kulübünün değerlerini satması galatasaraylılığımdan nefret etmemi sağlıyor. gidin girin fenerbahçe forumlarına, bloglarına okuyun. fenerbahçe'nin en kötü olduğu dönemde aykut hakkında ne yazmışlar? eleştirseler bile bu eleştirileri hangi üslupla yapmışlar? haftaya tt arena'da buca'ya 5 atarız yine kral yaparsınız hagi'yi yüzünüz kızarmadan. ama şunu bilin ki o her şartta kraldır, efsanedir ve öyle kalacaktır.
  • 1857
    fenerbahçe 0 - 0 galatasaray
    galatasaray 2 - 1 mp antalyaspor
    trabzonspor 2 - 0 galatasaray
    galatasaray 0 - 2 manisaspor
    kayserispor 0 - 0 galatasaray
    galatasaray 1 - 2 beşiktaş
    kasımpaşa 0 - 3 galatasaray
    galatasaray 0 - 2 gençlerbirliği
    konyaspor 0 - 1 galatasaray
    galatasaray 1 - 0 sivasspor
    bursaspor 2 - 0 galatasaray
    galatasaray 4 - 2 eskişehirspor
    gaziantep 1 - 0 galatasaray

    hagi yönetiminde ligde oynadığımız maçlar ve skorları bunlardır.

    13 lig maçında 5 galibiyet, 6 mağlubiyet, 2 beraberlik almışız. 12 gol atarken 14 gol yemişiz.
  • 1859
    bir gün kızsan bana,
    alsan başını,
    yüz bin yıllık yere gitsen,
    dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?

    demedim mi şu görünene razı olma,
    demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl,
    onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi?

    ben bir denizim demedim mi sana?
    sen bir balıksın demedim mi?
    demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,
    senin duru denizin ben'im demedim mi?

    kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
    demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im,
    senin kolun kanadın ben'im demedim mi?

    demedim mi yolunu vururlar senin,
    demedim mi soğuturlar seni.
    oysa senin ateşin ben'im,
    sıcaklığın ben'im demedim mi?

    türlü şeyler derler sana demedim mi?
    kötü huylar edinirsin demedim mi?
    ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
    yani beni kaybedersin demedim mi?

    söyle, bunları sana hep demedim mi?

    ***

    gelmeseydin keşke gica. bak dün gece 3 paralık adamlar, canlı yayında seni rakı masasına meze etti, seni buralara tekrar getirenlerden bir tanesi çıkıp da bir şey söylemedi. bak, yeni yetmeler, senin hocalığına değil, karakterine hakaret eder oldu. keşke gelmeseydin gica, gelmeseydin de ben de seninle ilgili bu hakaretleri duymasaydım..
  • 1860
    yaptıklarında ısrarcı olursa önümüzdeki sene başarının gelmesi kaçınılmaz olan teknik direktör. getirdiği oyuncular gayet de faydalı takım oyuncuları. oynattığı sistem şimdilik kadro yapısı nedeniyle zaruri bir sistem, ilerde bir iki ilave transferle kadrosu kendi istediği şeklde sokar, sonra oyuncular da birbirlerine alıştıkları zaman istikrar gelir. genç oyuncuların üstünde durması da güzel, bir emre çolak olsun, bir anıl olsun oynatması, takıma kazandırmaya çalışması çok güzel.
    hataları da var, hem de baya çok ama ben başarılı olacağına inanıyorum, yeter ki zaman verilsin.
    ama o zaman verilir mi, işte ona pek ihtimal vermiyorum. bu yönetim ve taraftar anlayışı ile zor. 12 şubat 2011 gaziantepspor galatasaray maçını rastgele bir kahvehanede izlemek zorunda kaldım. hiç de fena oynamayan anıl dilaver'e neler saydırıldığını görünce hayretler içinde kaldım. hem de istisnasız herkes. arkanda böyle bir taraftar güruhu varken neye sabır gösterip de başarabilirsin ki?
    korkarım ki bu yönetim hagi'nin de yanında durmaz, onu da gönderir, biz eziyet çekmeye devam ederiz, hagi de bir başarısız teknik direktörlük denemesini yazar kariyerine, hiç de hak etmediği halde.
  • 1861
    gaziantep maçını bir analiz edelim. 5. dakikada kontra bir topla gelen ve bireysel hatalarla yenen golden sonra gaziantep iyice kapandı. tv'de her g.antep kalesi gösterildiğinde en a 6-7 antepli topçu 18 hattını korur şekilde diziliyordu. sağ kanatta kazım'ı iki kişi iyice sağa atıyor ve içeri penetre etmesine engel oluyor, sol kanatta ise stancu yeri olmadığı için sanırım baskıdan kurtulamıyordu. anıl emre güngör'den bir devre boyunca dayak yedi ve buna rağmen markajdan kurtulamadı. g.antep yıldırıcı savunma ile topu karşılayıp, yetenekli ve hızlı adamlarla da gol arayışlarında bulundular ve gol de böyle geldi. devre arası oyuncu değişikliği ve antep defansının da yorulmasıyla biraz takım kıpırdanır gibi oldu, tolunay hoca da yorulan emre güngör yerine yalçın'ı alıp güçsüz baroş'un başına dikti.

    hocaya seslenmek istiyorum... bugüne kadar galatasaray'ın en zorlandığı g.antep'in de uyguladığı huni şeklindeki defansa hiç taktik düşündü mü? sadece bireyselliklere önem vermeden stratejik bir organizasyon üzerine çalıştı mı? artık daumvari bir yapıyla ben taktiğimi ortaya koyarım rakip de ne yaparsa yapsın tarzının iflas ettiğini görmüyor mu? aynı kalıpların rakipler tarafınca çabuk çözüldüğünü ve çeşitli varyasyonların da denenmesi gerektiğini acaba kaç defa düşünmüştür? antrenman topçularını, yüreksiz oynayanları analiz edemiyor mu? ve tabi, kanat oyuncularına haftada kaç saat orta yapmayı çalıştırıyor?

    rakip takımlarda oynayan ve bizim oyuncularımızın üçte biri fiyata oynayan oyunculara gıpta ile bakıyoruz. bu durumdan kendisi de rahatsız oluyor mudur?

    takımın şu halini gördükçe, her gün florya'da çimenlerde mangal/piknik yapıp yakantop, istop oynayarak eğlenceli bir şekilde hafta sonuna hazırlanıyorlarmış gibi geliyor. hafta sonunda da nasılsa yine aynı tas aynı hamam...

    hoca buna bir dur diyecek mi?
  • 1862
    şu dar günlerde, zor zamanlarda kendisiyle ilgili "gheorghe aga" isimli bir şiir yazdığım efsanedir.

    eğer ki, birebir muhabbetimiz olsaydı seninle,
    hagi abi mi diyecektim, gheorghe abi mi bilemezdim.
    hiç hayalim öyle paslaşalım, şut çekişelim değil yeminle,
    oturup dükkanın önünde, karı kız keselim isterdim.

    çünkü o zaman verirdim hagi abime, bir çay demli,
    zorunlu arkadaşlık olmazdı o zaman, esnaf samimiyeti.
    çat diye söyler lafı, beraber belirlerdik niyeti, diyeti,
    vatan millet konuşurduk, derdik "askerlik önemli."

    şimdi bu samimiyetten sonra sağlığından olacağına,
    koy götüne ibnelerin, harcatma kendini maymun iştahlılara.
    onlar lâyık, dominic iorfa'lara,
    sergen gibi götü kocamanlara...
  • 1863
    http://www.youtube.com/watch?v=FeO0fUSXsvs

    13 agustos 2008 galatasaray-steaua bukres maci. yer ali sami yen. mac oncesinde butun taraftarlar hep bir agizdan i love you hagi diye bagiriyor. hagi'ye gosterilen sevgi tuyleri diken diken ediyor. bu sevgi hicbir zaman bitmeyecek. yavsaklara inat bitmeyecek. simdilerde hagi'yi karalama kampanyasi tekrar basladi. ama gercek galatasaray taraftarlari bu oyuna gelmeyecektir.
  • 1865
    gheorghe hagi. gördüğüm en büyük futbolcusun. dünyanın en iyi futbolcusu kim dendiğinde "pele mi, maradona mı?" tartışması yapılır. bana sorulunca "tartışmasız hagi." derim, kimseyle de tartışmam hagi'yi. pele'yi, maradona'yı, messi'yi, ronaldo'yu tartışsınlar ben hagi'yi tartışmam abi, hagi ulan. 5 yıl boyunca onu galatasaray formasıyla her gördüğümde daha çok aşık oldum takımıma, o'nu her gördüğümde içim güvenle doldu, korkmuyordum ne real'den, ne barça'dan, ne manu'dan. çünkü bizim hagi'miz vardı. bu sadece benim için değil birçok galatasaraylı için böyledir. hagi 5 yıl boyunca bizim hayatımızı güzelleştiren bir adam. 5 yıl oynadı ve bir maçta bile yürekten oynamadığını görmedim. yenince zaten onun payı vardı, yeniliyorsak eğer sahada çıldırırdı. herkes çirkef derdi ama biz galatasaraylılar biliriz ki hagi galatasaraylı olduğu için yenilmeye, bizlerin üzülmesine dayanamadığı için bunların yapardı. hagi dışında bir galatasaraylı bu hareketleri yaptığında biz bile söverdik ama hagi erol ersoy'a saldırdığında 2 tane çaksaydı dedim ben şahsen.

    neyse hagi mevzusuna bunun için girmemiştim ama yine söylüyorum hagi ulan bu, sabaha kadar konuşurum hakkında hiç susmadan! ama aynı hagi bizi üzüyor bugünlerde. belki bir şeylerden korkuyor, birilerinden çekiniyor. belki ortada yine bir pislik dönüyor ki biz alıştık polat dönemindeki pisliklere, şaşırmıyoruz artık, tepki gösteremiyoruz. evren 80 darbesini yaptığında apolitik gençlik yaratmayı amaçlamıştı ve başarmıştı. polat da sanki devrim devrim diyerekten bize darbe yaptı. tepki gösteremiyoruz, acı çekiyoruz belli edemiyoruz. herkes afyonlu gibi. televizyonlarda sürekli insua'ya, neill'e, baros'a, kewell'a, cana'ya kısacası tüm yabancı futbolcularımıza sallıyorlar biz konuşamıyoruz, susturamıyoruz. yeniçerilerin sırtını sıvazlıyor birileri, destek veriyor ki bunu yapmaya götleri yetiyor!
    evet hagi korkuyor sanırım. hakan balta'yı kesmeye korkuyor, servet'i kesmeye korkuyor, bam üçlüsünü aynı anda kızağa çekmeye korkuyor. saçma sapan kararlar veriyor. hagi galatasaray tarihinin kötü teknik direktörlerinden biridir amenna! ama aptal değildir ve bu kararlar maalesef aptalca. aptalca olduğu için kararları kendisi vermiyor diyorum.
  • 1867
    nacizane fikrim sudur; onde baskı yapıp oyunu rakip sahaya yıkmak, beklentilere cevap verecek agresif mucadeleyi yapabilmek icin oyunu karsı sahada 50-60 metrede oynamak gerekir. ve bence servet, serkan, hakan balta, gokhan, insua ve sabri ile bu hedefin gerceklesmesine imkan ve ihtimal yoktur. bu adamlar , topu kullanamaz, sabri haric cabuk adam degillerdir, oyun kurguları zayıftır, vb vb. bu nedenle teknik direktoru su anki sekilde oynamaya iten kadro yapısıdır. yine utopik ornek olacak ama gidin barcelona geri dortlusune pres koyun, sizi kucuk ucgenlerle maymuna cevirirler topu orta sahaya servis ederler, bizim defanstan herhangi bir adama pres yapın kotu tercihler nedeni ile en cok 3 pas sonra topu kazanırsınız. sorun bence hagi'den cok, istenilen futbola kadro yapısının uygun olmamasındadır.
  • 1868
    bu sene oynanan futbolla eleştirilmesi saçmalamaktır. hagi nin teknik direktörlük referansı 2004-2005 sezonu galatasarayıdır. gidin izleyin maçlarını ligtv.com.tr den öyle yorumlarınızı yapın.

    hagi ekimde geldiği takımla 4 ayda bir yol almaya birşeyler yapmaya çalışıyor. siz hala bik bik bik bik tercihlerini sorguluyorsunuz? hagi nin önümüzdeki sezon un devre arasına kadar eleştirilemsi anlamsız, yersiz ve tutarsızdır.

    biz de yenildiğimizde üzülüyoruz ama emin olun bu adam da üzülüyor ve her saniye bu takımı nasıl ileri taşırım diye düşünüyor. hagi nin futboldan anlamadığını iddia etmek ise, aşağılanmayı ,cahil ,troll, ilgi manyağı olarak etiketlenmeyi haketmek demektir.
  • 1869
    bir kısmını kendi kurduğu takımla 2011 yılında üç yenilgi almış olan teknik direktör. bu yenilgilerden biri geçen yılın şampiyonuna karşı, öteki ikisi de evinde büyüklere karşı maç kaybetmeyen gaziantepspor'a karşı. yenildik, doğru. peki hangisinde karabükspor'a yenildiğimiz gibi yenildik? hangisinde ankaragücü'ne yenildiğimiz gibi yenildik? hiçbirinde. bu farkı göremeyenler üç dakikalık maç özeti ve rıdvan dilmen yorumlarından ibaret insanlar genellikle...
  • 1870
    --- alıntı ---

    galatasaray taraftarını anlamak mümkün olamıyor artık benim için. eğer bugün dört sene üst üste şampiyon olduk deniliyorsa bunu sağlayan ilk insan açık ara gheorghe hagi’dir, terim ve süren’den önce. çekip çıkaralım bakalım o takımdan hagi’yi bakalım ne olacaktı. bazı insanlar onun sayesinde efsane oldular ama onun teknik direktör olarak da galatasaray’da bir kez daha efsane olmasına kimse yanaşmıyor.

    melih şabanoğlu

    --- alıntı ---
  • 1871
    geldiği günle bugün arasındaki takımdaki değişikliği göremeyeni faturası duruyorsa aldığımız yere iade etmeyi öneriyorum.

    eleştirmekten eleştirmeye fark var. altı ay istemiş de 4 ayı dolmuşmuş. kronometre mi kurdunuz önünüze, süre dolunca düğmeye basıp füzeyle ülkesine mi yollayacaksınız adamı. ne olm sizin derdiniz? çıkıp galatasaray'ın menfaati demeyin. sizin yaptığınız düpedüz hainlik. kulübü gereksiz tartışmalarınızla huzursuz ediyorsunuz. zaten camia hepten karmaşa içinde. hiç mi hayat tecrübeniz yok, hiç mi feyz almıyorsunuz büyüklerinizin yaşadıklarından?

    aynı şeylere tekrarlayıp duruyorsunuz. iki dakika dırdırı kesin de adam işini yapsın. sene sonu bakarız ne oldu ne bitti. bi elalemin sahp çıktığı adama bak, bi de bizimkinin tenekeyle kovaladığına...
  • 1874
    umarım bu entry imi çatır çatır yerim, köpekler gibi pişman olurum, herkes bana "noldu lan noldu? , hani böleydi şöleydi gak guk " diye mesaajlar atar. teknik direktör olarak hiçbir şey beklemediğim, iyi bir galatasaraylı, kötü gün dostu, canımız ciğerimiz, efsane futbolcu. üzgünüm hagi ama böyle, seni seviyorum ama böyle. olmuyor olmayacak senle. üzüleceksin üzüleceğiz...
  • 1875
    zapata konusunda artık ısrar etmemesini beklediğim büyük efsanemizdir kendisi. misimoviç konusunu pas geçebiliriz. haginin galatasaray teknik direktörlüğümü , misimoviçmi diye sorsak , bu sözükte herkes hagi der. ama kaleci konusunda bir hata yapıpta kabul etmiyorsan eğer , burda sıçarız hagi. kaleci dediğin her topu kaleye buyur etmemeli. son antep maçında yediği golü , aykut veya ufuk yeseydi bi sonraki hafta o kaleyi göremezdi. zapata konusunda #600394 diyeceğimi dedim ama , seninde anlayıp kabul etmen lazım. seni seviyoruz . bu sene sonuna kadar zapatayı oynatsanda seveceğiz. ama oynatmaman doğru olanı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın