• 26
    bu cezanın iki olumlu tarafı var;

    1- bu kriz fırsata çevrilip eldeki çöp yerliler ve sneijder ve muslera dışındaki yabancılar:gerçi bunlar da gitmek isteyebilir satılarak mali açıdan rahatlanılabilir ve gidenlerin yerleri genç türk ve avrupalılarlar doldurulabilir. bunu yapmak için yeni bir yönetime ve genç bir hocaya ihtiyaç var.

    2- takım lig yarışında geri kaldığı için uefa ceza vermese de seneye şampiyonlar ligi'ne gidemeyecekti. elemeler de dahil edildiğinde daha fazla maç oynanan ve daha az para kazanılan avrupa ligi'nde oynamamak, yeni kurulacak bir takım için olumlu olur. böylece takım kendini sadece lige odaklayabilir.

    benzer bir durum 2011 yılında olmuştu hatırlarsanız. takım o kadar kötüydü ki avrupa kupalarına katılacak hak kazanamamıştı. yeni gelen ünal aysal yönetimi ve fatih terim'le yeni yapılanmaya giden takıma bir çok oyuncu gelmiş ve komple yenilenmiştik. ve o takım sadece lige odaklanarak hem normal sezonu puan farkıyla önde kapatmış, hem de süper finalde şampiyon olmuştu.

    eğer takım şampiyonlar ligine katılacak bir seviyede olsaydı ve bu ceza gelseydi daha çok üzülürdüm ama şimdi o kadar kafaya takımıyorum. sadece şu yukarıdaki 1. maddeya odaklansak zaten öbür sene yine şampiyonlar ligi'nden devam edebiliriz. ben enseyi karatmıyorum.
  • 27
    olan oldu artık yapacak bir şey yok. inşallah bu sene es kaza türkiye kupasını alırızda önümüzdeki sene çekeriz cezayı. bir musibet bin nasihattan iyidir istediğin kadar uyar bu cezanın yarattığı etkiyi yaratmazdı. şimdi sıkıyorsa dikkat etme. artık yapılanma şart eline fırsat geçti avrupa gibi bir hedefin yok kadroyu gençleştirmek için bir fırsat. ama tabi bunu yapabilecek teknik direktör bulmak mesele hadi buldun o teknik direktöre sabredecek taraftar nerede en ufak bir sıkıntı da arkasında duracak yönetim nerede.
  • 29
    +1 veya 2 sene şeklinde olmamasından dolayı ehven-i şer yani kötülerin en iyisi olan olasılığın gerçekleşmesi.

    ilk önce şunu söylemek gerekiyor. bu ceza uzun süredir bekleniyordu . o yüzden mali disiplini en iyi sağlayabileceği düşünülen dursun özbek dışında doğru dürüst bir aday çıkmadı.

    galatasaray'ın bu cezası şampiyonlar ligine üst üste katıldığı için denetime girdiğinden dolayı geldi. başka bir deyişe beşiktaş ve fenerbahçe'de denetime girseydi, olan bilançolarıyla onlarda ceza alırdı, hatta şike sicilleri olmasından ötürü 2 yıl falan alırdı. nitekim önümüzdeki yıllarda , cl'ye girdiklerinde ,acayip gelir artışı sahtekarlıkları yapmazlarsa onlarda önümüzdeki yıllarda ceza alacaklar. çünkü olan borçlarının faiz giderleri ile birlikte futbolculara yaptıkları ödemeleri gelirleri karşılamıyor. zarar ediyorlar.

    bu yıl uefa'ya gitme hakkını kazanıp kazanmamaya bağlı olarak(çünkü alamazsak 1 yıl daha ileri atıyor) , 3 top class yabancımızdan (sneijder, muslera, podolski) en az 2'si gidecek gibi gözüküyor. hem kendileri motive olmadıkları ve gitmek isteyecekleri için , hem de uefa men kararı sonrası düşen gelirlere alakalı olarak bilançoyu artıya geçirmek için gitmeleri olası gözüküyor. benim temennim podolskinin çine satılması ama bunun yanısıra ne yazık ki muslera'nın ingiltere'yi zorlaması da muhtemel. telles ve bruma da gider gibi duruyor.

    bu arada galatasaray'ın avrupa'da oynamaması, hatta ilerki yıllarda türk takımlarının oynamaması hükümeti etkiler mi ? hayır.
    avrupa birliğine girme hedefi bir kenara bırakılmış olması, eurovision dahil birçok kültür , spor ve bilim etkinliğinin dışında kalmamız,
    memleketin iyice araplaşması ve ortadoğululaşması olağan karşılandığına göre , devam galatasaray'ın karşısına konan vergi ve mevzuat engellerine..

    bir sözüm de galatasaray'ı kötü yöneten, yolsuzluklarla parasını çaldırtan, hırsızları bünyesinde besleyen geçmiş yönetimlere..
    birgün olur da son 20 yılı kapsayan ciddi bir mali denetim olursa, inşallah mal varlıklarınızla beraber hepiniz yaptıklarınızın bedelini ödersiniz.

    ekleme:

    uefa'da demiş oyunculara çok fazla para ödüyorsun diye. kararın resmi metni de şu:

    the adjudicatory chamber of the uefa club financial control body (cfcb) today announced that galatasaray aş will be excluded from participating in the next uefa club competition for which they would otherwise qualify in the next two (2) seasons (i.e. the 2016/17 and 2017/18 seasons).

    this decision was taken after galatasaray failed to comply with the terms of the settlement agreement that it entered with the cfcb chief investigator in may 2014 under article 15 of the procedural rules governing the uefa cfcb.

    the turkish club has also been ordered to limit the overall aggregate cost of the employee benefits expenses of all its players in each of the next two reporting periods (i.e. the reporting period ending in 2016 and the reporting period ending in 2017).
  • 30
    malumun ilanı.
    kendimi geçen seneden itibaren hazırlıyordum böyle bir cezaya ama yine de koydu.

    komplo teorilerini sevmem, seveni de sevmem ama öyle adımlar atılıyor ki tüm yollar riva'ya çıkıyor.
    uzun zamandır "şu 3. köprü yolunda büyük bir riva arazi vardı hadi çökelim" şeklinde bir hamlenin hayata geçirilmesi için beklenen "son tüy" olduğunu düşünüyorum.
    bundan sonra "galatasaray'ı geleceğe taşıyacak proje" cilası ile içerisinde "riva" "arazi" "çok milyon dolarlar" geçen bir proje bekliyorum,
    süreci izlemeye devam edelim daha neler göreceğiz merak ediyorum.
  • 31
    malumun ilamıdır. yıllarca beceriksizlerin, ruhsuzların, yeteneksizlerin yedikleri hurmaların götü tırmalama vakti geldi.

    bu durumun üç büyük aktörü var.

    1. liseli moruklar
    bu adamlar yüzünden galatasaray'ı yönetmek, denetlemek, hesap sormak sadece belli bir zümreye ait. bu yüzden hepsi de birbirinin devamı şeklinde beceriksizlikler yapıyor. yeni yüzler, başarılı isimler, zenginler veya sıradan taraftarlar kulübü bir türlü yönetemiyor, denetleyemiyor, yönetimden hesap soramıyor. başkanlık seçimlerine geniş katılım olmuyor, adayların hepsi birbirinin kopyası oluyor. aynı beceriksizlikler defalarca yapılıyor. bu sistem değişmedikçe bu kısır döngü kırılmaz.

    2. beceriksiz yöneticiler
    bu başlık altına yazmayı hiç istemezdim ama ünal aysal da bunlardan birisi. ancak takımda yıllardır süregelen sistem şu:
    kaliteli bir oyuncu satılır. sonra onun yerini doldurmak için başkası alınır. tutmaz. sonra bir başkası. o da tutmaz. sonra başkası başkası derken 5 milyona giden adamın maliyeti ondan sonrakiler yüzünden 15 milyon olmuş. üstelik aldığın katkı koca bir sıfır.
    allah aşkına söyleyin keita 5 milyon euro'ya satıldı. ondan sonra eli yüzü düzgün sağ kanat alabildik mi? pino, serdar özkan, engin, hamit, sabri hangisi adam gibi katkı verdi? peki bu adamların maliyeti ne kadar? keita'dan kar mı ettik?
    kewell'dan podolski'ye geçen sürede adam gibi bir tane sol açık aldık mı? kaç kişi geldi geçti o soldan. hangisi katkı yaptı?
    melo gitti. sonra kim geldi? bilal, jose, donk, jem paul. hangi bir boka yaradı? söyleyin melo'dan kar mı ettik zarar mı?
    telles'ten sonra olcan mı, carole mü, hakan mı onun yerini doldurabildi?
    burak yılmaz'ın bile -bakın bile diyorum çünkü umut hariç dünyadaki her forvet ondan daha iyidir.- yerini dolduramadınız.
    fatih terim gitti mancini geldi. o gitti prandelli. o gitti hamza. o gitti denizli. o gitti bilmem kim. o da gidecek. sürekli hoca yollayın. allah'tan bazıları tazminat almadı. alsalar bugün sahaya çıkacak forma bulamayız.

    bir adam yollayınca yerine 15 tane adam alıyoruz. hiçbiri de bir boka yaramıyor. yeter artık. bu kadar kör olmayın. bu kadar mal olmayın ey yöneticiler! buraya bir de sponsor bulamıyorsunuz diye eklemek isterim.

    3. iş ahlakı olmayan futbolcular ve onlara sahip çıkanlar
    bak kardeşim. bu ülkede açlık sınırının yarısı kadar asgari ücret. o asgari ücreti alan insanlar kelle koltukta çalışıyor, günün 12-15 saat çalıştığı oluyor, iğrenç şartlarda çalıştığı oluyor. minicik bir kaytarma ya da çalışamama durumunda hakaretlere uğruyor. tüm bunlar aylık 950 lira(daha yeni 1300 lira oldu. ben önceki yılları kasteden yazı yazıyorum zaten) için. sen ki bir yıllık maaşı 900 tane asgari ücretlinin bir yıllık maaşı kadar olan futbolcu. götünü kaldırıp o aldığın paranın hakkı olanı verebilseydin bugün bunlar olmazdı. götünüzü kaldırıp 2 sene avrupada mücadele etmediniz. formamızın bile yeneceği anderlecht, lazio, astana, benfica gibi takımlara karşı teslim oldunuz. yata yata göt büyütenleriniz oldu. ayağına top değmeyenler televizyonlara çıkıp rızık dedi utanmadan. kulübe ömrünü vermiş ali uras florya'nın bahçesinin çimini dikerken bu takım için bir kez yere yatmamış eray'ın florya çimlerine jiple çıkmasına göz yumdunuz. futbolcular kötüleştikçe maaşları yükseldi. iyi futbolcular gittikçe yerlerine daha kötüleri daha pahalıya geldi. sabri zaten yeteneksizdi. her gün daha da yeteneksizleşiyor ama her yıl sözleşme yapılıyor. elinizi vicdanınıza koyun. hepinizin şirketi var. şirketinize zarar ettiren adamın maaşını arttırıp bir de sözleşme uzatır mısınız?

    bugün futbolcuların %15-20'si kulübe aldığından fazlasını veriyor. geçmişte bu oran %75'lere dayanıyordu. işin daha vahimi şu:
    bugünkü %15-20'nin emeği de çöpe gidiyor. tek başlarına yetmiyorlar. ancak geçmişteki %75, kalan %25'i de taşıyordu ve başarıya ulaşıyorduk. her başarı para demektir. şampiyon olamazsak, şampiyonlar ligine gidemezsek, iyi oyuncular alamazsak kombine, forma nasıl satacaksın? sponsor nasıl bulacaksın? yayın gelirlerinden nasıl daha çok pay alacaksın? federasyon paralarını nasıl alacaksın? malesef her gün kötüye gidiyoruz. para harcamadan para gelmez. aklınızı başınıza alın yönetim. yazın çok işiniz var. bu kadroyu hep beraber kirli taş kömüründen pürüzsüz, tertemiz elmasa çevireceğiz.
  • 33
    2 yildir üst üste $ampiyonlar liginde daha ilk turdan eleniyoruz. ama prestij. yemi$im öyle prestiji. prestij drogbali sezonda real madrid e istanbul'da ecel terleri döktürürken oluyor. ilk turda elenen takimlarin esamesi bile okunmuyor.

    bu hallere bir taraftan da hedefsiz kaldigimiz için dü$tük.

    artik bir hedefimiz var.

    uefa'nin verdigi cezayi çekebilmek için avrupa kupalarina katilmak.

    $imdi büzüklerini sikmasinlar da göreyim!
  • 34
    silkelenip kendimize gelmemiz için bir uyarı niteliği taşıyacağını umduğum karardır. safralarımızdan kurtulup, geçmiş yönetimlerin yapmış olduğu kontratların hepsini revize edip, ayrılmak isteyenle yolları ayırıp, genç ve hırslı bir teknik adam ile anlaşıp bu doğrultuda maksimum 23 yaş üst limiti ile genç oyuncular transfer ederek geleceğin omurgasını kurmak ve boş geçecek senenin ardından şaha kalkmamız gereken bir sezon olması ümidiyle.
  • 36
    galatasaray adına, akılcı bir yönetim ile fırsata dönebilecek ceza.

    çok üzülmedim açıkçası. ancak mevcut yönetim ile devam edersek, geleceğe hiç umutla bakamam. yapılması gereken ilk iş; rasyonel bir yönetim ile yeniden yapılanmaya gitmek. bunun yolu da takımda çok para kazanan ancak çok az verimli olan futbolcularla yolları ayırmaktan geçiyor.

    ilk etapta sabri, selçuk, hamit, umut, hakan, olcan, tarık gibi oyuncuları mutlaka göndermek zorundayız. bu saydığım 7 futbolcunun kulübe yıllık maliyeti toplamda 20-25 milyon euro civarında. bu israftır. zaten cezanın temel sebeplerinden biri de bu uçuk maaş politikamız. örneğin; tarık çamdal ve beşiktaş'ın en önemli oyuncusu sosa hemen hemen aynı maaşı alıyor.

    muslera, sneijder, podolski gibi oyuncuların etrafına genç bir kadro kurmalıyız. elimizde koray, sinan, linnes, carole, jose gibi gençler var. kiradan dönecek olan telles ve bruma gibi iki iyi oyuncumuz var. kaldı ki, telles ve bruma'nın bonservisleri, şu anki takımları tarafından alınırsa bile ciddi bir gelir elde etmiş olacağız. bunun yanında, bana göre chedjou ile de yollar ayrılmalı. çünkü piyasası çok iyi olan bir oyuncu. chedjou'dan daha ucuza, daha iyi bir stoper bulabiliriz. orta sahaya ve forvete iyi takviyeler yapabilirsek, bu dönemi en az hasar ile atlatırız diye düşünüyorum. yani transfer yasağından çok daha olumlu bir ceza aldık.

    şimdi öncelikle iyi bir yönetim, sonrasında da iyi bir teknik heyet kurulmalı. teknik direktörlük için murat yakın ismi gayet ideal olur. genç oyunculardan kurulu bir galatasaray'ı, hedeflediğimiz yerlere getirebilir kendisi.
  • 37
    galatasaray'a maddi olarak bir külfet getirmeyecek olay.

    bu sene zaten şampiyonlar ligine katılamıyoruz. seneye uefa avrupa liginde olsak ne yazar olmasak ne yazar. zaten bu takım çok ileriye gidemeyecek. e avrupa liginin gelirleri zaten düşük. o nedenle bizi etkileyecek bir şey değil.

    burada önemli olan şu; elimizde iyi kötü bu yönetim var ve galatasaray şu durumdayken kimse bu taşın altına elini sokup başkan olmak istemiyor. yapılacak en ve tek dogru şey yönetimi değiştirmek zor olduguna göre baştan ayağa gerçekten bir yapılanma içine girmek ve aynı hataları tekrarlamamak.

    ünal aysal ve geçmiş yönetimlerin basiretsizlikleri, riva'yı değerlendirmeyen izin vermeyen divan üyeleri, kötü yöneticiler, teknik direktörler ve çöp futbolcular kadar kurumların ve hatta ülkenin içinde bulunduğu durumun da bu dibe vurma hadisesine sebep olduğu aşikar.

    önce şikeyi ve şikecileri cezalandırmak yerine aklamak için çaba sarfeden daha sonra 6+0+4 ve 5+3 gibi allahın belası yabancı sınırlamalarıyla yerli piyasasını balon gibi şişiren ve ülke futbolunu içine kapatan, passolig gibi tribünleri yarıya indiren bir uygulama getiren ama hala tribün , saha kapatma cezası veren, sahaya bıçak atanları bile dogru düzgün cezalandırmayan bir federasyon.

    üstüne ülkenin ekonomik durumu ve sürekli artan bir euro/dolar paritesi sonucu dövizle borçlanan kulübün borçlarının neredeyse 1.5 katına çıkması.

    hepsini üst üste koyunca içinden çıkılmaz bir borç batağına battık.

    artık bütün bunlardan ders alarak ayağımızı yorganımıza göre uzatmalı, gerekirse küçülmeliyiz. ama öyle taraftarı destek olmaya cagırmayla bilekli satmakla olacak iş değil bu.

    - bütün herşeye en baştan başlamalı ve öncelikle kulübü şu lise hegemonyasından kurtarmalı ve toplu bir borç temizligi adına riva mutlaka feda edilmeli artık. zaten zamanında eminim selahattin beyazıt bu günler için almıştır orayı.

    - kurtarıcı başkan , yönetici abi, kurtarıcı hoca , kulübün evladı arayışları yerine gerçekten profesyonel bir futbol aklı ve yapısı inşa edilmeli (tabii ki yabancılara teslim edilmeli). mümkünse ciddi ve profesyonel , işinin erbabı bir antrenör ve scout ekibi olmalı. öyle yıldırım uran , fuat buruk gibi adamlarla bir boy büyük geliyoruz biz. üst düzey bir ekip yönetsin şu işleri artık. italyan vs gibi düşüş içindeki ekoller yerine genlerimize daha uygun olan alman ekolüne yatırım yapmak daha mantıklı gibi geliyor bana.

    - yerli futbolcuları temizlemeli ve mümkünse uzak durulmalı. sadece altyapıdan gençler yetiştirilmeli ve mümkünse bunlar arda gibi avrupa'ya pazarlanabilmeli. belli bir futbolcu grubu, lobisi oluşmasına engel olunmalı.

    - taraftarı stada çekebilmek adına büyük takımlara yakışacak 1-2 bayrak isim mutlaka transfer edilmeli.

    - stadın mevcut sorunları metro, otopark vs. gibi acilen çözülmeli ve stada gelişler cazip ve kolay hale getirilmeli. mümkünse bilet fiyatları optimize edilerek daha az paraya daha fazla seyirci tribüne çekilmeli.

    - garanti para yerine maçbaşı ücretleri arttırılmalı, bu tarz kontratları kabul etmeyip yüksek garanti para isteyen oyunculardan uzak durulmalı.

    edit : transfer cezası almamış olmamız bu yapılanma için önümüzü açabilir.
  • 40
    beklemediğim bir ceazydı. şahsen uefa'nın yönetime, yönetimin de bize blöf yaptığını düşünüyordum. ama cezayı yedik.

    zamanlama ve yapılanma itibariyle bence olabilecek en makul ceza. önümüzdeki yıl şampiyonlar ligine zaten gidemeyeceğiz. avrupa ligi desen angarya. kadroyu temizleyip yeniden yapılandırırken gereken zamanı geniş geniş buluruz. doğru bir hoca ile evlat anlayışının olmadığı bir kadro mühendisliğini bir araya getirebilirsek yeniden ayağa kalkarız.
  • 41
    eğrisi doğrusuna denk geldi, takım adına nispeten iyi bir ceza. şöyle ki;

    zaten bu takım bu sene şampiyonlar ligi hakkı kazanamaz ve zaten bu cezanın geleceği de belliydi. uefa avrupa ligi zaten öyle çok yüksek maddi getirisi olan bir organizasyon değil, dolayısıyla 1 yıllık ceza öyle büyük maddi kayba neden olmaz bence, hatta avrupa olmadığından bonkör de davranamayız transfere. asıl bu sene bu takım ilk ikiye oynasaydı sıkıntı büyüktü.
  • 42
    2 mart 2016 tarihinde uefa tarafından açıklanmış olan cezadır. cezanın 1+1 bekleniyorken 1 gelmesi sevindiricidir.

    bu sene uefa kupasına katılım hakkı kazanarak (u: türkiye kupası finalinde beşiktaş veya fener ile eşleşsek bile yetiyor ama bence lig sıralamasında zaten kazanmış olacağız bu hakkı ) cezamızı 2016/2017 sezonunda çekeriz. 2016/2017 sezonu bu yönden inanılmaz önemli hale geldi. bugün itibari ile önümüzdeki sezon mevcut takımda kalacak - gidecek oyuncular belirlenmeli ve kalacak oyuncuların ise mevcut sözleşmelerinin nasıl revize edileceğine karar verilmelidir.

    seneye türkiye kupasını direk yok sayarak tüm gücümüzü lige verip 1 senelik boşluğun ardından avrupa'ya şampiyonlar liginden devam etmemiz gerekir.
  • 43
    açıkçası şahsımın uzun zaman sonra galatasaray hakkında heyecanlanmasına sebep olmuş hadisedir. bu ceza sayesinde artık camia mecburiyetten de olsa daha tutumlu olacak, boş beleş topçulara saçma sapan paralar saçmayacak, kulübü hortumlayan ve sömüren moruk tayfa artık ayağını denk almak zorunda kalacak vs. vs. kısacası artık galatasaray belli bir yapılanmanın içine girip planlı programlı ve hesaplı hareket etmek zorunda kalacak. gönül isterdi ki bunu mecburiyetten değil de kulüp felsefemiz öyle olduğu için yapalım ancak bu kalıbına tükürdüğüm morukları bu kulübü soymaya doyamadı. eğer galatasaray'dan 1 kuruş dahi çalan olduysa boğazından geçmesi nasip olmasın, haram zıkkım olsun inşallah. umarım bunların hesabı da bu vesileyle sorulur.

    velhasıl, +1'i olmaması sebebiyle ve artık bizi doğru işler yapmaya zorlaması sebebiyle buruk da olsa bir sevinç yaşatmıştır şahsıma. 1 sene avrupa'ya gitmemek hiç de koymaz. bu 1 seneyi güzel değerlendirirsek eskisinden çok daha güçlü bir şekilde avrupa arenasına döner yine sallarız ortalığı. buna inancım tam. yeter ki artık şu kulüp iş bilmezlerden arındırılsın, doğru hamleler yapılsın. taraftar olarak her şeyi yapmaya hazırım şahsen. bundan sonra bize düşen bu zor süreçte elimizden geldiğince destek olmak ve daha önce hiç olmadığımız kadar kenetlenmiş olmaktır. zira başka galatasaray yok!
  • 45
    çok ucuz kurtulduk, cl yerine avrupa ligine gideceğimiz bir sezonda bu cezaya üzülmemeliyiz. ödül gibi bir şey bu. hele ki +1 olan ekstra cezanın olmaması mükemmel ötesi. galatasaray ceza aldı diye sevinecek değilim elbette ama bununla yırttığımız için şükretmeliyiz.

    güzel proje güzel reform güzel değişiklikler ile tekrar yaşanacak başarılar uzak değil. yapmamız gereken tek şey sneijder'i elde tutup onun etrafına takım kurmak. muslera hakkında konuşamıyorum. umarım aynı şeyi onun içinde yapabiliriz.
  • 46
    çöp yerlilerden kurtulmamızı sağlamasını umduğum ceza.

    selçuk inan, umut bulut, hamit altıntop, sabri sarıoğlu, semih kaya, tarık çamdal, yasin öztekin üçe beşe bakılmadan gönderilmelidir. bu arkadaşların yıllık ücretlerinden kurtulduk mu bütçe rahatlayacaktır hele ki bonservis bedeli de alırsak bunlar için yeme de yanında yat durumu oluşur.

    bunun yanında, lukas podolski ki kendisini severim, ederi varken satılmalı ve böylelikle bir kaynak daha yaratılmalıdır. kalan futbolcuların yanlarına, kiralık ya da cüzi bonservis bedelleriyle yapılacak takviyelerle, uefa'nın tembihlediği finansal standartlara uyarak önümüzdeki sene rahat bir nefes alırız.

    ama dediğim gibi rahat bir nefes almamız için, öncelikle hiçbir faydası olmayıp da milyon euroları cukkalayan yerli çetesinden başlamalıyız işe.

    hepimiz için hayırlısı olsun diyor ve sabırlı olursak güzel günlerin çok uzakta olmadığını belirtmek istiyorum.
  • 48
    galatasaray'ın avrupa kupalarından bir yıl men ve iki sezon sonra cezanın kaldırılması şeklindeki kararı hukuka uygun bulmuyorum. dolayısıyla uefa tahkim kurulunda ya da en nihayet cas'ta bu cezanun kaldırılacağını düşünüyorum.

    nedenlerini daha sonra açıklayacağım. çünkü tam karar metnini görmem lazım.

    katılamasak ta hiçbir sorun yaşamayacağımızı düşünüyorum. ama bu günah tam anlamıyla ünal aysal'ındır. aysal evet büyük baskılara maruz kaldı, bazı tv ve basın grupları tarafından lince tabi tutuldu ve biz de bundan çok üzüntü duyduk ama harcanan paraların bunlarla ilgisi yoktur. bu harcamalar yapılmamalıydı.
  • 49
    bizim takım inanılmaz kötü yönetildi eyvallah, borç çok ona da tamam. ama psg, city gibi kulüpler qatar'dan gelen paralarla hayvan gibi harcamalar yapıp, hala ceza almıyorsa, o işte bir yanlışlık vardır arkadaş. ingiliz, italyan, fransız çeşitli forumlarda avrupalıların bu konu hakkında görüşünü araştırdım. hemen hemen herkes bu kararın inanılmaz taraflı olduğundan bahsediyor. zaten financial fair play'den bu denli büyük ceza alan tek takım galatasaray şu an için. öncelikle uefa ile bu saçma sapan anlaşmayı imzalayan yönetime ve sonra sadece gücü yettiğine ceza veren uefa'ya kafam girsin.

    dursun özbek'de biliyor ki bu cezayı cas'a götürürsek ceza düşecek. ancak maddi sebeplerden ötürü bu davayı cas'a götüreceğini düşünmüyorum. son olarak şunu söyleyeyim. önümüzdeki 10 yıl içinde ffp'den ceza alacak tek kulüp galatasaray olacak. yazık kulübü bu hale getirenlere ve bu duruma sessiz kalanlara!
  • 50
    hazir boka tamamen batmisken yillardir yari belimizde olan boktan tamamen cikmak icin guzel bir firsat bu ceza. bu yonetimden kurtulmaliyiz. altyapi hocalarinin 1 seneden fazladir gorev yapan tamami gonderilmeli. futbol takiminda muslera, chedjou, sneijder, linnes, carole, sinan, jose, emre colak, koray, geri donerlerse bruma ve telles harici herkesten kurtulmaliyiz. herkesten. acilan bosluklara ve yedek kontenjanina 25 yas ve altinda potansiyelli ucuz oyuncular alinmali. zaten bu saydigim oyuncular haricinddkiler gidince maas yuku yaridan fazla azalmis oluyor. mantikli sozlesmelerle genc oyuncular transfer edilirse ve bu kadronun basina ciddi, genc, bassriya ac ve iyi futboldan yana bir teknik adam getirilirse ilk adim tamamlanmis olur. belki bir iki sene sampiyonluk hayal olur ama birbiriyle oynamaya alismis oyunculardan kurulu takimlar bir iki ufak dokunusla muthis seviyelere cikabilirler. ikinci adim altyapi. yillardir bahsedilen mantikli altyapi hamlesi artik yapilmali. gerekirse altyapi hocalarinin tamami yabancilardan olusmali. uc bes tercumanla halledilmeyecek bir sorun degil dil sorunu. ucuncu hame pazarlama. stad gelirleri iyi kullanilmali. storrlar rezalet surumda. basina kantarelli gibi gercekten bu isi bilen ve islah edebilecek birileri getirilmeli. baska turlu bu cezayi lehimize ceviremeyiz.. daha detayli yazicam ama ogrencilerim bekliyor, eyyorlamam bu kadar.

    dursun ozbek istifa amk!
App Store'dan indirin Google Play'den alın