• 37
    galatasaray'a maddi olarak bir külfet getirmeyecek olay.

    bu sene zaten şampiyonlar ligine katılamıyoruz. seneye uefa avrupa liginde olsak ne yazar olmasak ne yazar. zaten bu takım çok ileriye gidemeyecek. e avrupa liginin gelirleri zaten düşük. o nedenle bizi etkileyecek bir şey değil.

    burada önemli olan şu; elimizde iyi kötü bu yönetim var ve galatasaray şu durumdayken kimse bu taşın altına elini sokup başkan olmak istemiyor. yapılacak en ve tek dogru şey yönetimi değiştirmek zor olduguna göre baştan ayağa gerçekten bir yapılanma içine girmek ve aynı hataları tekrarlamamak.

    ünal aysal ve geçmiş yönetimlerin basiretsizlikleri, riva'yı değerlendirmeyen izin vermeyen divan üyeleri, kötü yöneticiler, teknik direktörler ve çöp futbolcular kadar kurumların ve hatta ülkenin içinde bulunduğu durumun da bu dibe vurma hadisesine sebep olduğu aşikar.

    önce şikeyi ve şikecileri cezalandırmak yerine aklamak için çaba sarfeden daha sonra 6+0+4 ve 5+3 gibi allahın belası yabancı sınırlamalarıyla yerli piyasasını balon gibi şişiren ve ülke futbolunu içine kapatan, passolig gibi tribünleri yarıya indiren bir uygulama getiren ama hala tribün , saha kapatma cezası veren, sahaya bıçak atanları bile dogru düzgün cezalandırmayan bir federasyon.

    üstüne ülkenin ekonomik durumu ve sürekli artan bir euro/dolar paritesi sonucu dövizle borçlanan kulübün borçlarının neredeyse 1.5 katına çıkması.

    hepsini üst üste koyunca içinden çıkılmaz bir borç batağına battık.

    artık bütün bunlardan ders alarak ayağımızı yorganımıza göre uzatmalı, gerekirse küçülmeliyiz. ama öyle taraftarı destek olmaya cagırmayla bilekli satmakla olacak iş değil bu.

    - bütün herşeye en baştan başlamalı ve öncelikle kulübü şu lise hegemonyasından kurtarmalı ve toplu bir borç temizligi adına riva mutlaka feda edilmeli artık. zaten zamanında eminim selahattin beyazıt bu günler için almıştır orayı.

    - kurtarıcı başkan , yönetici abi, kurtarıcı hoca , kulübün evladı arayışları yerine gerçekten profesyonel bir futbol aklı ve yapısı inşa edilmeli (tabii ki yabancılara teslim edilmeli). mümkünse ciddi ve profesyonel , işinin erbabı bir antrenör ve scout ekibi olmalı. öyle yıldırım uran , fuat buruk gibi adamlarla bir boy büyük geliyoruz biz. üst düzey bir ekip yönetsin şu işleri artık. italyan vs gibi düşüş içindeki ekoller yerine genlerimize daha uygun olan alman ekolüne yatırım yapmak daha mantıklı gibi geliyor bana.

    - yerli futbolcuları temizlemeli ve mümkünse uzak durulmalı. sadece altyapıdan gençler yetiştirilmeli ve mümkünse bunlar arda gibi avrupa'ya pazarlanabilmeli. belli bir futbolcu grubu, lobisi oluşmasına engel olunmalı.

    - taraftarı stada çekebilmek adına büyük takımlara yakışacak 1-2 bayrak isim mutlaka transfer edilmeli.

    - stadın mevcut sorunları metro, otopark vs. gibi acilen çözülmeli ve stada gelişler cazip ve kolay hale getirilmeli. mümkünse bilet fiyatları optimize edilerek daha az paraya daha fazla seyirci tribüne çekilmeli.

    - garanti para yerine maçbaşı ücretleri arttırılmalı, bu tarz kontratları kabul etmeyip yüksek garanti para isteyen oyunculardan uzak durulmalı.

    edit : transfer cezası almamış olmamız bu yapılanma için önümüzü açabilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın