dün (bkz:
21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçı) uzun bir aradan sonra, fatih hocanın işini lakayıt yaptığına şahit oldum.
1) takımının sahada 3-4 dakika 9 kişi mücadele etmemize göz yumdu.
2) ömer bayram yerine selçuk'u sahaya hangi akla hizmet ederek sürdü, muamma.
3) taylan mücadelesi ile stoper oynadı - emin bayram'a neden güvenmedi?
hoca kafasında bu sezonu beşiktaş beraberliği ile bitirmiş. bu kesin.
biz galatasaray taraftarları olarak soracağımız soru şu:
hocanın böyle bir insiyatif kullanmak için yeterli kredisi var mı - yoksa galatasaray mücadeleyi asla bırakmaz mı? kredisi varsa, sineye çekip gelecek senenin planlanmasını düşünmeye başlayabiliriz.
ama ikinci seçenek ağır basıyorsa, teknik heyet nezdinde yönetime bazı hesapların verilmesi gerekmekte. hoca istirahat ediyorken, gerek ümit gerek hasan takımın fiziki durumu ile hiç mi ilgilenmediler? ilgilenmedilerse, neden fatih terim onları yardımcı antrenör olarak atadı? süs olsunlar diye mi? bunlar can sıkıcı sorular; sorulursa, sonuçları kötü olur.
kişisel görüşüm şu:
hocanın ve yönetimin futbol nezdinde kredileri mevcut. hadi bu sezonu başımıza gelen bütün şanssızlıklar yüzünden çöpe atalım. zaten gelecek sezon bilançoda ciddi bir gelir kaybını sineye çekeceğiz.
yönetimden artık tek isteğim ve temennim gelecek sezona belli bir destur ile başlayıp, bütün branşlarda düzen parolası ile yola çıkmamız. kadın basketbol'da ışıl'a yapılan saygısızlık futbol dışı branşlarda da bocaladığımızın kanıtı. yeter ki onurlu bir mücadele verelim, işleyen bir mekanizmamız olsun. bu sezon nezdinde örnek vermek gerekirse, erkek basketbol'daki gibi son dakika kadro kurmayalım.
hepimiz insanız - hepimiz geçirdiğimiz bu süreçten ciddi yaralar ve hasar alarak çıkıyoruz.
karar mekanizmalarımız sağlık sıkıntıları atlatıyor: başkanımız kanser ile savaşıyor; fatih terim artık 66 yaşında, belki eski enerjisi yok, üzerine covid atlattı.
bazı şeylerin farkına varmamız gerekiyor. hepimiz yaşlanıyoruz ve eski atikliğimiz yok.
benim babam 58 yaşında, uykusunda kalp krizi geçirerek vefat etti.
ben fatih terim'i alper ulusoy gibi bir 'o.ç.' var'da incelemeye giderken sinirden kıpkırmızı görünce tedirgin oluyorum. allah korusun sahada sinirden kafada bir pıhtı atar - camia olarak çok derinden sarsılırız. bence artık gerçekler ile yüzleşmemiz gerekiyor, ve beklentilerimizi buna göre ayarlamamız lazım.
belki galatasaray teknik direktörlüğü artık fatih terim'e uygun bir iş değil.
bizlerin de taraftar olarak efsanemizin sağlığını ve mutluluğunu düşünerek beklentilerimizi şekillendirmemiz gerekiyor.
coupe araba 30'lu yaşlarında güzeldir - ama çocuğun olduktan sonra sen o aracı, hala çok sevsen de, hala çok güzel olsa da, bir suv ile takas etmek zorundasındır.
tekrar ediyorum - bu sıkıntılı soruları sormak bizim işimiz değil, yönetimin işi.
onlar bu sorulara ve belki de güzel olmayan cevaplarına kafa patlatmalılar.
dibi görüyorsak, gidilecek tek istikamet yukarı olur. yönetimden tek isteğim her branşa işlerini layığıyla yapacak isimleri atayıp, beklentiyi başarı üzerine değil, düzen üzerine kurmaları.